Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 TELEVİZYON 19.00 Açılış Haberler 19.15 HeMan HeMan, telrvızyon ve dtzıterde eğlenceJi gibi görünen sava} ve şiddeı hanketlennın gerçekte çok tekhkeh olduğunu ve ınsanlann ölümüne bile yol açnğını tumrümyar. KÜLTÜRYAŞAM SANAT KUIİSt Şenlikti bir şenUk Gekneksel Gülhane Şenliği oldukça şenlikli bir jekilde sürüyor. Bu şenlikh şenliği ağustos ayının başından 17*sine kadar geçen süre içerisinde tam 1 milyon kişi ziyaret etti. 100 liraya girilen parkta yedi yasından küçük çocuklar için bilet aknmıyor. Gülhane Parkı'nm girişinde kulağınıza ilk çarpan "bangır bangır bağlran" oir Ahmet Kaya kascdi, gözunüze ilk çarpan ise san tenteli standlar. Bu standlarda neler yok kî? 10 bin peşin 6.900 lira taksit!., aralarında "Istanbul'da Türk Kaleleri", "Amâkı Hayal", "Kâbusname", "Islam Medeniyeti'', "Budin Kanunnâmesi" ve "Buhranlar'.mız" gibi kitapların da bulunduğu bir "Sosyoloji ve Edebiyat Serisf'ni pazarfayan kitabevi standı bile var. Çelik tencereler, oyuncaklar, parfürneri malzemeleri, avizeier, kemerler, etekler, bluzlar ve kasetler, kasetler. kasetler... Bu kasetlerde de ille Ahmet Kaya. Şenliklerın asıl ilgi çeken yönü şenlik kapsamında düzenlenen konserler. Gülhane Parkı'nı biz de şenlik konserlerinin programını almak uzere ziyaret ettik. Şenlik düzenleme komitesi görevlileri programın yalnızca o geceki bölumıinu bildiklerini, başka bir yere telefon ederek bİ2e bilgi verilmesinı sa|Jayacaklarını söyledüer. Telefonla goruştüğumüz kişi de programın kesin olmadığını. henüz sanatçılarla "işi bağlama" göruşmelerinın tamamlanmadığmı bildirdi. Ama bize baa "kafa isimler" verebilecekti. Bu "kafa isimler" de şunlardı: Mustafa Topaloğlu, Banş Manço, Dundar Yıldız, Zihni Cihan, Erol Büyükburç, Cem Karaca, Canan Sabah, Necla Akben, Cengız Çoşkuner, Metin Onur \e Mithat Körler. 24 AĞUSTOS 1987 Jean BlochMichel öldü Kuttür Servisi Fransız gazeteci ve yazar Jean BlochMichel geçen hafta 75 yaşında öldü. Jean BlochMichel, ünlü tarihçi Marc Bloch'un yeğeniydi. Michel, Fransa'daki direniş haketine katılmış, Lyon 'da amcasıyla birlikte Gestapo tarafından tutuklanmış ve işkence görmüştü. Daha sonra Albert Camus'yle birlikte "Combat" gazetesini çıkaran Michel, uzun bir sure de "Preuves" dergisinin yazıişleri müdürlüğünü yapmıştı. Gallimard yayınevinden birçok kitabı çıkan Michel, son olarak 1985 yılında "Yokoluş" adlı bir roman yazmıştı. Karamsar ve uyumsuz olmak yasak LALE FtLOCLU Akşam yorgun argın eve geUrsiniz. Gündüzden gazetenin TV programı köşesine bakıp gözünüze bir film kestirmişsinizdir. Ya Bergman, Woody Allen ya Wim VVenders gibi bir yabancı ustanın fılmidir bu ya da TV'de gösterileceğini pek ummadığınız düzeyli bir Türk filmi. Olay şöyle gelişir: 1. TV'nizi açmış bekliyorsunuzdur. Yayın saati gelmiş geçmiştir. Ama film bir türlü ekrana gelmez. Üstelik bir açıklama da yok. Kimi zaman suçu gazetede bulur basarsmız küfürü. 2. Yahut da bekledığiniz film ekrana gelir. Ama filmi onceden görmemiş olsanız bile fark edeceğiniz kadar kırpılarak asker tıraşına vurulup disipline sokulmuştur. TRT denetiminde "berber koltuğu"na otunulan filmlerin sayısı o kadar fazladır ki, bunları saymak, kesilmeden yayına girebilenleri saymaktan çok daha zordur. Bunun son örneği de, ünlü Alman yönetmen Fassbinder'in şu sırâlar hâlâ gosterilen "Berün Alexander Meydanı" dizisi. lnsan ister istemez bu filmlerin hangi ölçütlere göre makas yediğini, bir denetçinin yetkisinin nerelere kadar uzandığını merak ediyor. Bu soruların ya TRT Televizyonu'nda fîlmlere ön denetim nasıl uygulanıyor? 19.40 Yaz Okulu • Coğrafya Nehır yatağı şekiikn adlı bu bOtamde nehir yaiaklanmn şekillen, nasü oluştuklan ve suyun akış hızı ık tajıdığt maddelenn tesirleri anlatılıyor. Bu konuda yapılan deney ve ulçümler gösıenliyor. 20.00 Itarizm Köşesi TaJısin Okyay'ın yönettiğı programda ülkemızin utıl köjelennden biri oian Kuşadası tanıtüıyor Kuşodası Betediye Başkam, Tknzm Müdürü, lesis yonetKileri üe yerlı, yabana tunstler konuşmaa olarak prvgmma katüıyorlar. 2030 Haberier ve Hava Dunımu 21.15 Shogun'un doguşu 3 Mitsunan, iyeyasu'nun tuzağı sonucu Sawayama'ya çekilır. Bu arada kendısıne kaıy suikast düzenlendigını duyuran tyeyasu Osaka sarayına yerieşır. h'ıdeyofi'mn öiümOndtn sonra kanşan Japonya gün geçtikçt bir iç savaşın eştfıne doğru yaklaşmaktadır. \ Mete Buharah nıtlannı alabilmek için, TRT'de 20 yıldır görev yapan tstanbul Tele\izyonu Ön Denetim Müdürü Mete Buharalı'mn kapısını çaldık. Sayın Buharalı, TRT'de denetim mekanizması nasıl işliyor? BUHARALI TRT'de denetim 3 aşamada olmaktadır. ön denetim, merkez denetim ve yayın denetleme kurulu başkanlığının denetimi. Son söz, yayın denetleme kurulundadır. TRT, müstehcen bulduğu cümleleri duUajda kendi "ahlak aniayışı"na u>gun kılnor. Müstehcenlik goruntulerde>se, o zaman da TRT'nin "altuı makas"ı çalışmaya başlıyor. BUHARALI 45 yıl öncesine oranla çok katı bir denetim uygulanmıyor. Mümkun olduğu kadar hoşgoruyle bakıyoruz. Amaç, bir metnin ya da filmin TRT'de 20 yıldır görev yapan tstanbul Televizyonu ön Denetim Müdüru Mete Buharalı, ileride denetim mekanizmasınm yumuşayacağından umutlu. bütünlüğünü korumaktır. Ancak TRT'nin yasakh kelimeler meselesi var. 200 kadar olan bu kelimelere mümkun olduğu kadar dikkat edilir. Ama bazen Başbakammız ya da bir parti yöneticisi de TRT'nin yasaklı sözcüklerinden kullanabiliyor. BUHARALI TRT, kendi hazırladığı metinlerde bu yasaklara uyuyor. Dışardan konuk olarak çağnlan bir siyaset adamı, bir sanatçı, Cumhurbaşkanı ya da Başbakanın konuşmalarını bu yasaklara uydurmanın imkânı yoktur. O zaman, yasaklı sözcükler kullanjJdıgında çok bttyıik bir sorun çıkmıyor. Peki, TRT burada çifte standart uygulamış olmuyor mu? BUHARALI Bu, aenetçiyi aşan bir durum. Denetçinin 22.10 Sanat Gecesi Bestekâr Rakvn Elkutlu'nun yapıtlanna ayrJan progmmda Nalan AlnnOrs, Mülkiye Toper, Nursal Ünsal Bırtek ve Mustafa Keser Elkutlu'nun farkılarına yer verüectk. 23.00 Otel 7 Ptur'in eskı kansı Janet, ansızın olele gelir. Boşanmalanna sebep olan içkiyı bmkmif, Peter'le yenıden birlikte olmak istemektedir. Ama Ptter, endişelerinden bir türlü kurtulamaz. Bu arada kızkonkştnm dıifunu için oıele gelen Nancy, Mark'ut küçük bir oyunuyia karştsma çıkanlan Leo'dan hoflanır, ama gerçegı Ojrenince hayalkınklığına ujrar. 23.50 HaberlerKapanış tKtVCÎKANAL 19.50 Açılış GaJtar Tormak'a surpnz yapıp Callar'ı yakalamak ısleyen Knmm, kovulmuş büyiicti Mursa'ybt bîrlejir ve Galtar'ı yakalamak ıçm plan haarlar. Onlan gızlıce d'mleyen Rak, ikismın de Tormak'um kaçtığmı hukmedip, kendısıni büyucü atamak ıster. Ancak ifler ten gıder 20.15 Balta Ailesi 2 Inci'nin Oğretmem ve Monıca, Habib'ı Inci'nin okutuna devam etmesi ıçm bir türlü ikna edemezler Habib, oğlu AriHn okuması içtn elinden gelem yapar 21.00 Bin Türlü Mavi Akar Bogaziçi'nden 3 Dajnin bu bölümü, iki kttayı birbmne bağlayan kOprünün Her ıkı yakada lopmkla birleftiği yerin Otellıkleruıi sergıliyor. IstanbuFdan Ankaiu'yu üç oyun istanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları, geçen mevsimin üç başarılı oyununu Ankaralı tiyatroseverlere götürüyor. Ankara'da sergilenecek yapıtlar, "Vişne Bahçesi", "Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru" ve "Vahşi Batı". Sam Shepard'ın "Vahşi Batı"sı ilk kez Uluslararası İstanbul Festivali'nde sahnelenmişti. Kültur Servisi Turne geleneğını uzun yıllardan sonra geçen mevsim yeniden başlatan İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları, geçen tiyatro sezonunda sahnelediği üç oyununu eylul ayında Ankara'ya götürüyor. Geçen yıl Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda kapalı gişe oynayan Anton Çehov'un "Vişne Bahçesi" adh oyunu 7 eylülden başlayarak bir hafta süreyle Büyük Tıyatro'da sergilenecek. Konuk Sovyet yönetmen Leonid Heifets'in yonettiği oyunda Arsen Giirzap, tsmet Ay ve Savaş Dinçel konuk sanatçı olarak rol alıyorlar. Aynca oyundaki başlıca rolleri Neşe Alüner, Funda Postacı, Cüneyt Türel, Atacan Arseven, Ayşe Sankaya, Necdet Yakın ve Erhan Yazıcıoğlu paylaşıyorlar. Bu yıl 15. Uluslararası tstanbul Festivali'nde sahnelenen Sam Shepard'ın "Vahşi Batı" adlı yapıtı, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi salonunda 1520 eylul günleri arasmda sergilenecek. Tunç Yalman'ın sahneye koyduğu "Vahşi Batı"da başlıca rolleri Erol Keskin, Cüneyt Türel, Ersan Barkın ve Perihan Tedü ustleniyor. tstanbul Şehir Tiyatroları'nın Ankaralı seyircilere götureceği üçuncu oyun, Heinrich BöU'un aynı adlı romanından sahneye uyarlanan "Katharina Blura'un Çiğnenen Onuru". Yiicel Erten'in Türkçeleştirip sahneye koyduğu o>Tin, 22 eylul 4 ekim günleri arasında Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi salonunda sergilenecek. Geçen mevsim tstanbul'da adından çok söz ettiren ve kapalı gişe oynanan "Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru"n da başlıca rolleri Aliye Uzunatağan. Erdoğan Gemicioglu, Erhan Abir, Yalçın Boratap, Erhan Dilligil, Ozdemir Han. Uluen Süer, Doğan Bavli, Kahraman Acehan, Gul Akelli ve Sevil Lluyol paylaşıyorlar. 2130 Haberier 22.00 Berlin Alecander Meydanı 7 Fram. geçırdığı kazodan sonra, kendisıne maddı manevı destek olan gerçek dostu Eva ıle Herben'm yanında kalmaktadır. Pums ve arkadaflanndan Oç almak içm gaynt gOstermek ona anlamsız gelır 22.45 Türk Halk Müziği Konseri: "Can Etili" Kayhan özttpe'mn hazırtadığı programda, sanatçı Can Etılı sırasıyla şu parçalan sunuyor Gafıl gezme faşkın, Dost bağıntn meyvelen, Kâmıl olanlann bellıdır yen, Yol verbena ey yüct dağlar, Gole gıderim gök, ömrüm, Üğrunu gelır dereden, Şu kavak meje kavak, Şeker oglan ve Ardahan'm yollannda. 2330 Kapanış İZLEYİCİ GOZUYLE Şiddet içerikli çizgi filmler Televizyonda son bir yttdır "HeMan" turunden şiddet \e vahşel içeren çizgi fılmlere çokça rastlamaya baştadık. Evet, belkı bu tur <,ocuk programlan, çocuklann ilgısinı çekmekıe boşanlı olabiliyor, ama bunlann, çocuklart kötu yönde etkıleyebtleceklermı de unuımayahm. TRT yetküılennden, vahşet ve saldırganlık konulanm ışieyen çizgi filmleri en az sevıyede gustermelenm ıstiyoruz. AHMET KORUCV tstanbul dışında, yönetim tarafından tespit edilmiş bir yayın politikası vardır. Denetçi, ancak bu ilkelere uyulup uyulmadığına bakabilir. \z önce, "Mümkun olduğu kadar, filmin bütünlüğünü bozmamaya çalışıyonız" dediniz. Ama öyle kesilmekr oluyor ki, insanın fumi anlayabilmesi için miineccim olması gereki>or. Bunları kesmektense biç oynatmamak daha iyi değil mi? BUHARALI Tabii, size hak veriyorum. Ancak sözünü ettiğiniz uygulamalar o kadar da fazla değil. Bazı sahnelerin çıkanlması zorunlu oluyor. Bunlar çıkanhnca da elbette filmde bazı sıçramalar oluyor. Dışandan bir film ya da dizi alındığında, bunlar uzerinde istediğiniz işlemde bulunabiliyor musunuz? Sözgelimi rahmetli Fassbinder, "Berlin Alexander Meydanı" dizisini TRT ekranlannda seyretseydi, ağzı beş kanş açık kalırdı herhalde! BUHARALI Yapımcı ya da yönetmen bu uygulamaya ne derdi, pek büemiyorum. Ben, ilke olarak bir filmin, bir sanat eserinin korunmasından yanayım. TRT'nin yayın ilkeleri "çok geniş" anlamlar ifade ediyor. Aslında birçok noktayı denetçinin inisiyatifine bırakıyor. BUHARALI Ben size ya yın esaslarından bir madde söyleyeyim: "Karamsarlık, uyum suzluk, kargaşa, debşet, saldırganlık gibi olumsuz duygulan uyandırmak, telkin etmek amacına yönelik yayın yapmamak!" Denetçi her filmde, her metinde bunları düşunmek zorunda. Yayın yasaklarına uymak zorunda olması denetçiyi de sürekli ihtiyatlı olmaya itiyor. Bu yüzden denilebilir ki, denetim zaman zaman kişisel bir tavırdır. İleride denetim mekanizmasında bir özgüıieşme olacak mı sizce? BUHARALI Benim bu konuda inancım ve umudum fazla. Türkiye'deki yayıncılık bir gün mutlaka Batılı düzeyde olacaktır. Çunkü hepimiz her gün değişik kurumlardan, görduklerimizden etkileniyoruz. Filmler, bü anlamda dünyaya açılan pencerelerdir. Denetçi de, bu filmleri izledikçe, tıpkı seyirci gibi eğitilecektir. ZsaZ&a Gabor sinemada Kültür Servisi Artık oynadığı rollerden çok yedinci evliliğiyle kamuoyunu meşgul eden ZsaZsa Gabor, yeniden sinemaya dönüyor. Gabor, Viyana'da % \çekimine t ve ünlü besteci ohann Strauss'un mını konu alan IFransızIman ortak \yapımı filmde, bir Ibaronesi canlandınyor. Filmin, Vichy 'de yapılacak film şenliği öncesi tamamlanacağı ve Gabor'un en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterileceği bekleniyor. Karaca'nın konseri ertelendi Kültür Servisi Cem Karaca'nm uzun bir aradan sonra Türkiye'de, Gülhane Şenliği kapsamında vereceği ilk konser, yoğun yağışlar yüzünden 25 ağustosa ertelendi. Cem Karaca konserinin yani sıra, Murat Yıldız, Yeni Genar Tiyatrosu'nun "Aile Saadeti" adlı ortaoyunu, Orkestra Terminal, Komedyen Kelebekler ve Türk Folklor Kurumu'nun gösterileri de yann yapılacak. RADYO T R T I 05.00 Açüış, program ve kısa haberler OS.tS Ezgi kervanı 05J0 Şarkılar vc oyun havala.ı. 06.00 Köye haberler 06.10 GOnaydın 0730 Haberler. 07.40 Günün içinden. 0 M 0 Arkaa yann. 10.00 Kısa haberler. 10A5 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler 11JS Beraber ve solo türküler 11J0 Solütler geçıdı. 12.00 Kısa haberler. 12415 RekUBnlar. 12.10 TürkUler geçıdı. 1 U 0 Türk sanat mılngi özel programı. 12JS Reklamlar ve radyo programlan. 1340 Haberler. 13.15 Müzık. 1X30 BOlgesel yayın ve reklamlar. 14J0 İ5t,lzmrÇOva Anuly». 1445 Dede Korkut Hikâyelen İSJM Kısa haberler 15JF5 Ofkden sonra1640 Kısa haberler. 16ÜS TOrk sanat mOaJı toplu programı. 16J0 Türkçe sözlü hafıf roOzik. 17.00 Kısa haberler. 17.95 I) ve ısçı dtlnyası. 17J5 BOlgesel yayın ve reklamlar. 18Ü0 Çocuk bahçesL 18.15 Haftanın çocuk şarkısı 1L20 Yegâh faslı. 18J0 Hafif mOnk ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann ıçınden. 28M Beraber ve solo türkuler. 20J0 MUzıkaUerden bir yıldız. 21JN Kısa haberler 21.05 Tttrk sanat müzifc dinleyjd ısteUen. 2 U 0 Tılrk halk mltaji. 2240 Çeptli sololar 2225 Tttrküler. 22.40 Şarblar. 2JJ0 Haberte. 23.15 Gecenin içinden. W İ 5 COnOn haberlerinden Ozetler. •UM Program ve kapanıs. T R T I I 0 7 4 0 Açılış ve prognm. 0742 Solısüerden seçmeler. 07.30 Haberler. 0740 TCrkükr ve oyun havalan. 08.00 tkı solıstten sarkılar. 08J0 Sabab konseri. 0940 Türkuler. 09.15 Çocuk bahçesı. 0930 Samamha Jones söylüyor. 1040 Şarkılar. W3» TOrküler jeçidi. 1040 Tanhıen sayfalar 1140 Beraber ve sok> şarkılar. U J 0 Ankara Radyosu Çoksedi Korosu. 1145 ALaıürk'ün Kastamonu'ya gelişi ve sapka mkılâbı özel programı. 1240 TSM erkekler toplulugu. 12J0 Beraber ve solo lürkuler. 1340 Haberler. 13.15 HaTıf mOzik. 13J0 TKT tsıanbul hafıf mttzık ve ca2 orkestnm. 1440 Türkülerden bir demet. 14J0 Yabancı dıl dersı. 15J0 KOçük konser 16.00 Türkçe sozla haTıf müzık. MJ0 Arkas yann. 16.40 TürklÜCT. 1740 KOçOk koro. 17J0 Edebiyatunızdan seçmeler. 17.50 Hafıf mOzık. 18.00 Şarkılar. 18.15 TOrkOIer geçıdı. 18.45 Türkçe sozlü hafıf mttzik. 1940 Haberler ve olaylann ıçınden. 2040 Klasik koro. 2030 Yabancı dıl dersi. 21J0 Hafıf müzık 21.45 SoUstler gecidi. 22.15 Hafıf müzık. 22J0 Bir roman / Bir yazardan hikâyder. 2245 Türkülcr. 2340 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar 2340 Hafıf müzik. 2355 Unlu eserler. 0055 Program ve kapanış. T R T I I I 0 7 4 0 Acılii ve program. 0742 Hafıf muzik. 07J0 Sabah konseri. 08.00 Sabah için müzik. 0940 Haberler. 09.15 MOziklı dakikalar. 1040 Metronom. 1140 Ögteye dogru. 1240 Haberler. 1İ.12 Günün konsen 13.00 tkı sobstten şarkılar. 13J0 Türkuler geçıdi 1440 Konser saati. 15.00 Çocuk korolan. 15.25 Solıstler geçıdı. 1555 İki solistten tOrkaler. 1&25 Haftanın çocuk şarkısı. 1&30 Caz müzigL 1740 Haberler. 17.15 Sizler ıçın. 1840 Stüdyo FM. 19.00 Haberler. 19.15 Bestecıler Stıller. 2040 Müzık demeti 21.00 Müzik kervanı. 2240 Haberler. 22.15 Çeşitli sololar. 2340 Pazanesı kooseri. 24.00 Cece ve müzık. 01.00 Program ve kapanış. Zagrep'te satranç ZAGREP (AP) Yugoslavya'nın Zagrep kentinde yaptlmakta olan Bölgelerarası (Interzonal) Satranç Turnuvası'nda Viktor Korçnoy'dan sonra Amerikaiı Yasser Seirawan ve Sovyet Jan Elvest de finalistler arasına katıldı. Bu turnuvada flnale kalanlar, gelecek yıl Kanada'da yapılacak olan Adaylar Turnuvası'na katılmaya hak kazanıyorlar. Zagrep'teki turnuvada son olarak Seirawan, Yugoslav Dragan Barlov 'u yenerken, siyahlarla oynayan Jan Elvest, tsraılli Yehuda Gruenfeld karşısında yenilgiye uğradı, ama daha önceden topladığı puanlarla fınale kalmayı başardı. Turnuvayı baştan sona önde götüren tsviçre uyruklu Korçnoy ise beyazlarla oynadığı karşılaşmada, Bulgar Vencislav Inkjov'u yalnızca 14 hamlede yenilgiye uğrattı. Bu turnuvada ilk üç sırayı alan satranççılar, öteki bölgelerarası turnuvalarda fınale kalacak 11 oyuncuylu birlikte Kanada'daki turnuvaya katılacaklar. MODERN SANAT TARİHİNİN ZAMAN TÜNELİNDE BEDR!BAYKAM Resiııüi romandan sanata, sanattan tişörte 7 Lichtenstein'ın, resimli romanlann karelerini dev resim olarak yapıp sunmaya başlayısırun hikâyesi ise ilginçten de öte*n. Resim hayatının başlangıcında bir soyut dışavurumcu olan Lichtenstein'ın yapıtlanyla altı yaşmdaki oğlunun arkadaşlan "Bu ne biçim resim" diye alay etmişler. Bunun üzerine Lichtenstein "oğlunun şerefıni kurtarmak için" önce kocaman bir miki fare resmi yapmış, daha sonra buna bir de George Washington resmi eklemiş. Oğlunun arkadaşlan arasında bu resimler "sınıfı geçmiş" ve küçüğün, babasma olan saygısı kurtanlmış. Ama olay burada kalmamış. Lichtenstein bu komik görüntülere ve hatta gazete ve dergi sayfalanna çok yakından bakıldığmda bu resünli romanlann uzerinde göriilen binlerce, yüz binlerce küçük siyah noktaya da kafayı takmış ve başlamış soyut dışavurumcular kervanına yetişmeye çalışacağına bu resimleri yapmaya. Bir efsane böyle doğmuş. tşin yine çok ilginç bir yönü de, önce başit bir resimli roman olan bu karenin sonra Lichtenstein'ın imzasıyla yüksek sanata dönüşmesinden yıllar sonra, bugün tişörtlerin üstüne basılması ve ana çıkış noktası olan "pop tüketim piyasası"na bir başka noktasından geri dönmesi. 25 yıl önce "A! Resimli roman sanat olmuş" diyen sanatsever, artık "Aa! En önemli resimlerden birini tişört yapmışlar" diyor. Ama pop sanatçılann Dada'ya ve özellikle Marcel Duchamp'a gösterdikleri saygınlık ve yakınhk, onlan Duchamp'ın hışmı ve yargısından kurtaramamış. Duchamp 10 Kasım 1962 tarihli mektubunda Dada sanatçısı Hans Richter'e "Bu NeoDada, pop, yeni realizm gibi bir sürii isim taktıklan şey, aslında kolaya kaçmak ve Dada'nın yaptıklannı tekrardan başka bir şey değil. Ben hazıryapımlan keşfettiğimde estetik kavramının cesaretimi kırdığına ınanıyordum. Oysa onlar NeoDada'da (pop) hazıryapımlanmı almışlar ve bunlarda bir estetik guzellik arayıp bulmuşlar" diyor. Daha önce kadrosuna Lichtenstein'ı aldığı için kapısına garip göruntüsuyle gelen Andy VVarhol'u reddedip geri gönderen Leo Castelli, gafını sonralan telafi edebilmiş ve sanatçı geçen şubatta ölene kadar Castelli'nin kadrosunda yer almış. Castelli olayın başı için hep "Hayatımın en büyük hatasıydı" der. Hayatının scn gününe kadar sürekli guncel kalan, ünlü,gençrAmerikalı, yeni.dışavunımcu ressamlarla kolektif çalışmalar yapan, dünyanın her dergisinde elinde kadehi ve gülümsemesiyle boy göstermeyi başaran Andy Warhol için ölümünün ertesinde bir Türk dergisinin "O çoktan ölmemiş miydi?" diye başhk attığını hatırlarsak, dünya sanat ortamından ne kadar kopuk olduğumuz ortaya çıkar. Neil Sedaka, Marilyn Monroe ve Mick Jagger gibi ünlülerin portreleri ve serigrafık baskılarıyla ün yapan Warhol'ün "Gelecekte herkes on beş dakikaltğına meşhur olacak" sozünü duymaktan sanat^everlere "gına" geldi. Onun "Sanat, para toplama sanaüdır" sözünü, sanatçının ünü, parayı, jet sosyete hayatını ve reklamı sanat sayması anlamında değerlendirebiliriz. New York Times", Pop An için "150 yıllık şarap kültüriinden CocaCola kültüriine geldik" diye yazarken, Warhol de "Tüketim piyasasında hiçbir şey fark etmez, her şey aynı ve sıkıcı. Liz Taylor'ın da elinde CocaCola şişesi var, sokaktaki ayyaşın da" diyor. Sanatçı hayatın bu sıkıntılı yanını uyuşturucu tutkunlannın hayatını konu aldığı fılme yansıtırken, seyircilerin çoğu filmin sonuna kadar kalıp dayanmayı başarabiliyor. "Empire" adh yapıtında \Vartiol ünlü "Empire State Building" gökdeleninin arahksız sekiz saat çekımini yaptığında film gişe rekorlan kırmamış! Tabii Warhol'e göre "bu da fark etmez, her şey nasıl olsa aynı". Amerikan kültttıiinün bir simgesi halüıe haline gelen \*arhol'ü, altnuşlı yıllarla beraber sanatı toplumda konuşulan bir olay haline getirmiş kişi olarak da tanımlayabiliriz. İlk resmi, aynı tuvale 100 kere yapılmış bir dolar görüntüsü olan ve "Ben ticari bir sanatçıyım, parayı severim, bir makine olmak isterim, Greta Garbo kadar meş BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ ötücü bir kuş. 1/ Türk mttziğinde bir makam... Kürekle yürütülen dar, uzun ve hafif bir tekne. 3/ tnceleme sonucunu içeren kâğıt. 4/ Stronsiyum elementinin simgesi... tşaret 5/ Telefon sözü... Gemiyi baştan ya da kıçtan halatla karaya bağlama. 6/ Seyrek, az bulunur... Kimileri uğur sayar. 7/ BUgisayar dilinde "girdi" anlamında kullanılan sözcük. 8/ Sahip... Kalsiyumun simgesi... Oudak boyası 9/ Renkli nakışlarla kullanılan bir işleme teke I s niği. YUKARIDAN AŞAGIYA: ç 1 c E 1/ Osmanü donanmasında yer alan bir tür i T E N savaş gemisi. 2/ Renk renk parlak tüyleri 7 A ıe •E olan iri gövdeli bir papağan... Lantan elementiain simgesi... Bir nota. 3/ Ulusai ya da yöresel konulaıdan esinlenerek oluştunümuş müzik yapıtı. 4/ Armoni kurallanna göre üst üste bindirilmiş sesler... John • Stefnbeck'in bir romanı. 5/ Eski Türkler1 de büyücuye verilen ad. 6/ Bir renk... Su. 7/ Fizikte bir güç birimi... Bir yapının giriş bölümu. 8/ Hububat tozu... Akşam ve yatsı namazı... Akü. 9/ Evrenbilim. York Times gazetesi, pop art için, "150 yıllık şarap kültüründen CocaCola kültüriine geldik" diye yazıyor. Andy Warhol ise, "Tüketim piyasasında hiçbir şey fark etmez, Her şey aynı ve sıkıcı. Liz Taylor'un elinde de CocaCola şişesi var, sokaktaki ayyaşın da!" diyor. hur olmak isterim" gibi satırlanyla anılan Warhol herhalde yıllar sonra tarihte ün acısından Greta Garbo'nun çok önlerinde olacak. Basında fotoğrafını görmeye bayılan Andy, herhalde olduğünün ertesi günü her önemli gazeteye birinci sayfada manşetten girdiğini görebilse, ölumüne de sevinirdi ve bunu bir sanatsal doruk olarak nitelendirirdi. MOMA'nın (Modern Sanat Müzesi'nin) bu bölümünde girişte Jasper Johns'un unlü yapıtı Amerikan Bayrağr (1955) ve Warhol'ün 'Altın Rengi Marilyn' resmi dikkati çekiyor. Pop Art'dan sonra gelen akımlar, yani son 2030 yılı içeren dönem için MOMA'nın ayırmış oiduğu bölümler ve galeriler, Pop Art ve sözünü ettiğimiz diğer akımlannki kadar geniş değil. Bunun tabii birçok nedeni olabilir: 1) Yer sonınu; 2) Bu akımların henüz bir kübizm, bir sürrealizm kadar eskimemiş olmaları (eskimek, pozitif anlamda Fransız şarabı gibi yaşlanmış anlamında kullanılıyor); 3) Bu çeşitli akımlar ve sanatçılan arasındaki "tanımlama", yani kimin tam olarak hangi gruba veya hangi akıma dahil olduğunun tespiti sonınunun tanı açıklığa kavuşmamış olması; 4) Zaten bağımsız, hiçbir belirli gruba tam dahil edilemeyen birçok sanatçının varlığı. TTde şiddet fUmleri SAHİCÎMİ, HEYKEL Mİ? John de Anâreaim gerçek boyutlardaki çıplak kadtn heykeOerini, gerçek bir çtplak kadmdan ayırt etmek çok zor. Sanatçmaı 1986 yumda gerçekleştirdiği heykel, "Ann" adını taşıyor. tiklerce çok yadırgandı ve eleştirildi. Pop sanat ve hiperrealizm akımları arasında "köprü" işlevi yapan en ünlü isim ise David Hockney. Hockneyin ünü, kişiliği, basınla ilişkileri onu "Avnıpa'nın Andy Wu*oj'ü" haline getirmiş. Altmışh yıllann ortasında ilk defa hiperrealist çalışmalar yapan Maicolm Morley ise onu ilgilendiren konunun "makinenin o kadar özen, teknik ve dikkatle yaptığı marifeti elle tekrarlamak" olduğunu vurguluyor ve yaptığı işte göruntünün değil, yalnızca uyguladığı tekniğin önemli olduğunu anlatabilmek için birçok yapıtını "baş aşağı" gerçekleştiriyordu.|2) Akımın en önemli isimleri Ralph Goigs, Richard Estes, Robert Cottingham, Bob BechUe, Chuck Close, Richard McLean gibi ressamlar ve John de Andrea, Duane Hanson gibi heykeltıraşlar. Bu sanatçılar devamlı uyguladıklan aynı tekniğin yani sıra genellikle bir konu seçip bunu sürekli tekrarlamalanyla da tanınıyorlar: Chuck Qose'un dev boyutlu portreleri, Richard Estes ve Bechtle'in tipik Amerikan sokak, araba, ev görüntüleri; Ralph Goings'in bu görüntülere özellikle eklediği sokak reklamları, John de Andrea'nın gerçek bir çıplak kadmdan en ince (ama en ince) detayma kadar ayırt edilmesi imkânsız olan inanılmaz heykelleri, her bir sanatçının artık "müseccel marka"sı hahne gelmiş görüntüler arasmda. Tabii, bütün bu yazı dizisi için geçerli olan bir veriyi bu fırsatta bir daha tekrarlayalım: Burada da genel gorünümünu verdiğimiz fotorealizmin getirdiği birçok konuyu ve bunlann tartışmasım bir kenara bırakıyoruz: Fotoğraf makinesinin teknik olanaklannın ya da hatalannın resmedilmesi ya da zaten önceden fotoğraflan çekilmiş bir yapıtın ajrnen elle kopyasının tekrar fotoğrafının çekilmesinin bir anlamı olup obnadığı, olayın "gerici" bir akım mı, yoksa "ilerici" bir akım mı sayılması gerektiği, pop sanatın ne derece bir uzantısı sayılabileceği, tartışmasına yer ayıramadığımız konular arasında. (1) Hans Richter, Dada Art Anti Art.NeoDada. pJ04. Oxford Uııiversilj Press, 1965. (2) VAn d'Aujourdhui" Edvnrd Lucie Snith, s. 459. Fernand Nalhaa. Edileur. KNCW HOV you MU5T FEEL, LONDRA (AA) Michael Ryan adlı bir kisinin, tngiltere'nin Hungerford kasabasmda, geçen çarsamba günu başarısız bir soygun girişıminden sonra etrafa rastgele ateş açarak 16 kışiyi öldürmesi ve intihar etmesinden sonra, tngiliz televizyonlannın bundan böyle şiddet filmleri yayımlamaktan kaçındıklan bildirildi. Olayın büyük bir trajedi olduğunu belirten bir BBC sözcüsü, bu tip olaylar gerçek yaşamda meydana geldiği zaman o günlerdeki programlarını gözden geçirdiklerini ve gerilimi arttıracak yaymlan çıkardıklanm söyledi. Sözcünün açıklamasından sonra BBC'nin birinci kanalında yer alacağı önceden bildirilen ve bir psikopaıın, kız öğrencileri bıçaklayarak öldürmesini konu alan filmin yerine, bir tngiliz komedisinin yayımlandığı görüldü. HAVA DURUMU Mm » 32°22°6s™ 'r 23*ıs°KjMmt «»«an v 21° 15* Entm 23°1(° Kınyl kkpnm t 33°irEra>un 1 27° 12° uatyı 23° 13° UuCk < 2«M2° EM«* *m «aakyı k 34° 20° GdtJiMp 32° 20° «0M k 33*21° SumKı». 1 2 3 ° 1 2 » S O T U 1 23°18°SK ' 23* 15° kora 21° 18° SM» v 25° 12° a a u ' 20°1J° B * / 29°1«° Srm > nriTHMi ı 20° 8°SUrH 2<° 10° TrJMt{ 1 21° 18° U M m Y 21° 14° KKMI I 27°12°Tr*B«ı 25° 10° YnjB » 38° i«° w n » Y 22° U° * 27» 13° 25° 10° 25° 15° 2J°13° Y 23° 20° * 25° 12° Y 20° 14° Y 27° 7° * 2t°14° Y 21° 18° Y 21°1J° A 21° 8° Rock Hudson hayranları Kültür Servisi 1985 ekiminde AIDS'den ölen Amerikaiı sinema oyuncusu Rock Hudson 'ın hayranları, sanatçının Beverly Hills'deki evinde açık arttırmaya çıkanlan eşyalanna 200 bin dolardan fazla para ödediler. Sanatçının hayranlarınca satın alınan anı esyaları arasında lise yıllığı ve eski fotoğraflan da bulunuyordu. Hudson 'm evindeki Steinway marka büyük piyano 14 bin dolara, Byron Brovtn 'ın bir soyut resmi de 9 bin dolara satıldı. e an«a AıMı * n a t a e 28° 30° dtna k 37° Mgnd v 23° 27° e*» I 25° Bm MM » 25° ClM a* CmMoH Md aun am KOn CUk FfMtM rjftn »rmfuı V 31° 1k 42° 1 27° 37° / 35° 25° Lomra IMM lântaM Uiı* NnYon Mo Pvs %yad Aona Solya 1 ı i / 30" 27° 25° 22° 26° 21° 26° Sım ı za» Talftnv ! 30° 25° 36° 35" 28° 38° *•«* Blniutu &o»tl HMt S9U "yıamır». ^^Vdnretoji E m U O fO Mn M »m *rt yırtr U n v» c msflM tajuft, Ir*eyı. Mvmm'ı»! «ftaı 4 G CO C u l Knanz. iç Mıuoki, etatr a«gg> yıg«t gfacK.rt»v*SEMOJGI YtM « n «IM> nttcaL d«v ralMı MOKmytcak. Pirotf) Vvttv jünr, taamı güray « U l | > ytricm mor« vc t u ( M U * m M M I I MCK D«?Stmj SÖÎL"* " " * " ' * " * S ^ ? ' " * " * * * a g ^ j * " •• * ' «W» «"*• 10 m MkynU ottc* " *« Tnem. DU 25 f«aı» s o n ğ o a 27 W»ııJı u« «raiya 28 mnt «an»». ıtmo FME 79 *tc« vm 3*. n« <to&> I*"»» H»» •*•«•" ora InnM* e»o« Ca B** osgaıı gkus uao» 10 Mı :ouyx. waca« DnUvık MM«Mtotu» guttam oov « u m «*u n Hıınilıı 35 t j m 1021 DtJS ırataaMgca> 0 » C Bu dönemden sonra, bugüne kadar söz edebileceğimiz dönemde,. örneğin birinin "kavramsal" diyeceği bir sanatçı çıkar, "Benim kavramsal sanatla bir ilgim yok" der. Ya da yeni dışavurumculuk teriminin dünyaya teleks hızıyla yayılmasının ana sorumlulanndan biri olan Amerikalı Julian Schnabel çıkar ve "Bana yeni dışavurumcu demek, beni anlamamaktır" diyebilir. Bu gibi örnekleri her gün görmeye devam ediyoruz. Bunlar arasında belREStMLl ROMA N KARESİ Basit resimli roman ka ki akımın malı olmayı en rahat kabul edenler, gerçeği releri, Roy Lichtenstein'ın imzasıyla "yüksek sanat"a dö taklit eden hiperrealist ressamlar ve bir kopyası olduğu nüstü. 25 yıl once "Aa! Resimli roman sanat olmus!" buyük boy fotoğraftan ayırt edilemeyecek resimler yadiyen sanatseverier, bugün artık "Aa! En önemli resim pan fotorealistler. Daha önceki akademik çalışmalara net lerden birini tişört yapmışlar!" diyoriar. bir geri donüş yapan bu resimler, doğal olarak yine kri SLRECEK " "