18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 AĞUSTOS 1987 HABERLER CUMHURİYET/11 ABD heyeti Türkiye'de ANKARA (ANKA) ABD'li 2 Kongre üyesi ve 14 üye yardımcısından oluşan ABD Kongre heyeti, Türk Demokrasi Vakfı'nm davetlisi olarak Türkiye'ye geldi. Türk Demokrasi Vakfı'nca bugün kendilerine "Türkiye'nin Demokratik Gelişimi" konusunda bir brifing verilecek olan Kongre heyetinin, Başbakan Turgut Özal, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile TBMM Başkanı Necmettin Karaduman tarafından da kabul edilmeleri bekleniyor. Ankara'daki temaslanm tamamladıktan sonra 25 ağustos salı günü tzmir ve tstanbul'a geçecek olan Kongre heyeti, 30 ağustos tarihinde Türkiye'den aynlacak. Demirel, OzaFı ispata çağırdı DEMIREL'DEN Memleketin bir kısmı Habeşiştan, bir kısmı Belçika seviyesinde yaşarsa barış olmaz. Seni soymadılar da ne yaptılar? Soymuşlar seni, soymuşlar... Seni dağın başında fukarahkla başbaşa bırakmışlar. İktidarda kalma hırsı bugünkü yöneticileri milleti haksızlığa teşvik ediyor. Milleti demokrasinin ipini çekmeye teşvik ediyor. Bizim adamımız diye rey verdiğiniz doğru. Bizim, elimiz, kolumuz, dilimiz bağlıydı. O zaman söylemezdik. Şimdi söylüyoruz. Bize düşen bir vebal varsa çekeriz. YALÇIN ÇAK1R SÜLEYMAN SARILAR BALIKESİR/ZONGULDAK Eski başbakanlardan Süleyman Demirel, 6 Eylül halkoylamasını bir "yutturmaca" ve "tozak" olarak niteledi ve "İktidarda kalma ihtirası bugönkü yöneticileri milleti haksızlığa teşvik ediyor. Milleti, demokrasinin ipini çekmeye teşvik ediyor" dedi. Demirel, ülkede huzur ve refaha ulaşmak için "büyük hedefe yönelmek gerektiğuıi, mevki ve makamın kimsenin malı olmadığını, haksızlık kalkıncaya kadar mücadeleye devam edeceğini söyledi. Geceyi geçirdigi Bursa'da dün sabah Celal Bayar'ın mezannı ziyaret ettikten sonra helikopterle Balıkesir'e giden Demirel, buradaki konuşmasından sonra Zonguldak'a geçti. Demirel'le özal'ın aynı gün iki saat arayla Zonguldak'ta konuşmalan, kentte "evef'çilerle "hayır"cılan karşı karşıya getirdi. Demirel, Bahkesir'de yollara yazılmış mavi "evef'ler, sayıları 50'yi aşan turuncu renkli ancak evet bayraklarıyla suslenmiş traktör ve büüerce mavi balonun arasmda karşılandı. Demirel konuşmasına Balıkesir'in yerel yöneticilerini eleştirerek başladı. DemirePin konuşma yaptığı alanın DYP'lilere tahsisi konusu vilayetle DYP arasında tartışma konusu oldu. DYP'liler, daha önceki günlerde Özal'ın konuştuğu tstasyon Alanı'm istediler. Vilayet bunu vermeyerek, kentin bir hayli uzağında olan stadyumun yamndaki alanı gösterdi. Bu arada, DYP il binasının kapısına polis dikildiği ve gece yapılacak afişleme çahşmalanna katılacaklann parti binasına girmesine izin verilmediği öne sürüldü. DYP İl Yönetim Kurulu üyesi Sedat Marmaralı, Demirel'in konuştuğu meydana "Toplantı alanının yeri ve sının valilikçe tespit edilmiştir" yazılı bir pankart asıldığını belirterek, "Vali Fevri Yetkiner'in. Malatyalı ve Başbakan'ıo hemşerisi olduğunu, bu nedenle AN AP'ıtı memnru gibi çahştıgını" iddia etti. Demirel konuşmasına "Nerede kaldın baba diye sonıyorsanız, çok şiikür geldim işte" diyerek başladı. Kendilerine Isıasyon Alanı'nın verilmemesini eleştirerek, "Tarla burası, şehrin dışında, sanki şehrin içindeki meydanı bu maksat için tahsis etseler eskir mi meydan? Meydan neresi olursa olsun toplanır, haklı işler yapanz" dedi. Huzur, guven ve refahın "büyük hedeFe yönelmekle bulunabileceğini söyleyen Demirel, şöyle devam etti: "Hürriyet, eşitlik, adalet ve kardeşlik maddi kaynaklar sarfını gerektiren şe>ler değildir. Yani bunlara imkânlarımız müsait değildir, onun için ulaşamıyoruz diyemeyiz. Milletin iradesi üzerinde bir ipotek nıevcutsa ve millet bu ipotekten kurtulmamışsa, kotü idareden kurtulmak da zordur. Mevki, makam kimsenin malı değildir. Oralara gelinir ve gidilir. Hangi şekilde geünirse gelinsin, mutlaka gidilir. Önemli olan geride kotu isim bırakmamaktır. Zalimdiler, haksızdılar, gasıpülar, milleti yoksulluğa ve fukaralığa mahkum ettiler şeklindeki bir kanaat, çıkmayan bir lekedir, senelerce surer. Bizim şahıslarla bir meselemiz yok. Sadece ülkenin iyi idare edilmesini istiyoruz." Türkiye'nin ekonomik yapısını anlatan, paranın pul olduğunu, enflasyonun 8 senede % 30'un üzerinde seyrettiğini, gelir dağılımının dünyanın 126 ülkesi arasında en kötü 10'un arasına girdiğini anlatan Demirel, konuşmasını şöyle sürdurdü: "Devlet, sosyal devlet olmaktan çıkmış eğitim ve sağlık hizmetlerine aynlan odemeler azalmışsa, sanayileşme dunnuşsa, tanm urunu ihraç eden 7 ülkeden biri olan Turkiye, senede 1 milyar dolarlık tarım iıriinü ithal eder duruma girmişse, bunu da borç parayla yapıyorsa vatandaş derdini anlatacak kişi ve makamlardan joksunsa, devletin ve milletin hukukunu koruyacak caydıncılık gücü kaybolmuşsa boyle bir ülkenin çok kötü idare edildiği açıktır." Üzerinde tüm gezilerinde halka hitap ederken giydiği koyu lacivert elbisesi ve fötr şapkasıyla vatandaşa sık sık sorular soran ve evet yanıtını alan Demirel, "Bugün ülkeyi yönetenler hiç olmazsa, ülke kendi başına seyreder'dahi de olsa bu tablo bundan çok daha iyi olurdu" dedi. 1980 öncesini inkâr edenlerin o döneme savaş açanların kimi kandırmaya çalıştıklanm soran Demirel daha sonra 80 öncesi Balıkesir ve yöresine yapılan, temeli atılan fabrika ve tesisleri saydı. Ülke genelindeki kendi açtıklan ve yaptıklan yerleri anlatan Demirel, "Dort senede 60 senede yapılan kadar hizmet yaptık diyenleri bu tablo karşısında söylediklerini ispata çagınyorum. Ne yapükJanru nerede yaptıklannı açıklamaya çağınyorum. Böyle bir beyan zaten bir yalan ikrandır. Yıllar kaybolmuştur. Bunlann açtığı yaralan kapatmak zaman alacaktır. Esaseo icraatı olan geçmiş duşmanlıgına sapmaz. Çünkü başkasını kötülemek icraat değildir. Ülkenin dört senesini heba etmiş olan bu beyler 1983'te aldıklan her meseleyi daha da kötüleştinnişlerdir" şeklinde konuştu. s~w Cezaevinde firar TARSUS (ANKA) Tarsus Kapalı Ceza ve Tutukevi'nden iki hükümlü kaçtı. Tarsus Cumhuriyet Savcılığı'nden alınan bilgiye göre, hırsızlık suçundan 16 yıl 4 aya mahkum Bülent Boğca ile 11 yıla mahkum Hidayet Höyüklü önceki sabah tel örgüyü makas ile keserek firar ettiler. Savcıhk firar olayınm cezaevinde akşam yapılan sayımda ortaya çıktığını ve olayla ilgili soruşturmanm başlatıldığım söylediler. Turuncu siysili Bican ÜNYE (AA) Başbakan Turgut özal'ın açık hava toplantılannda turuncu giysisiyle bir anda dikkatleri üzerine çeken cüce Bican Yıldınm, kendisine "Soytarı, figüran, amigo" diyen DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk hakkında tazminat davası. açacağmt söyledi. Ünye ilçesinde 20 yıldır ayakkabıcıhk yapan Bican Yıldınm, "tlçede en çok vergiyi verenlerden biri de benim. Partim için çalışıyorum. Bu ne soytanltktır, ne de fıgüranlık. 39 yaşındayım ve iki çocuk babasıyım. Kimsenin bana 'figüran veya soytan, amigo' demeye hakkı yoktur. Şahsıma hakaret edenlerden hesap soracağım" dedi. MtLLt BÎRLİK Başbakan Ozal, Zonguldak 'ta yaptığı konuşmada, 'gelin bu memleketi geriyt, eskiye değil, iieriye götürelim. Türkiye'de milîi birtik ve beraberliği temsil eden parti ANAP'tır' dedL Ozal: Bana cephe kurdular NÎHAT ÇAN HAYRİ ÜNLÜTÜRK ZONGULDAK Başbakan Turgut Özal, geçmiş dönemde birbirleriyle kavga edenlerin bugün kendisine karşı birleştiklerini belirterek, "Maazallah evet oyu fazla çıkarsa ertesi gün birbirlerini n boğazına yapışırlar" dedi. Eskilerin tekrar geri gehnelerinin mümkün olmadığını da anlatan özal, 12 Eylül öncesini ağır bir dille eleştirdi ve yasaklan getiren anayasayı övdü. Başbakan, Nobel mükâfatmı kazanmak için herhangi bir çaba göstermediğini anlatarak, "Öyle bir niyetim yok. Milletimiz takdir etsin yeter. Ama İran'la Irak arasında araya girmesi gereken bir ülke varsa, o da Türkiye'dir" diye konuştu. Bcşbakan Özal ve beraberindeki eşi, Ahmet Karaevli, Veysel Atasoy, Gürbüz Yılmaz, Pertev Aşçıoğlu, Mustafa Taşar ve Güneş ile milletvekillerini taşıyan iki uçak, Ereğli DemirÇelik Havaalanı'na indi. özal, kente girerken turuncu elbiseli kadın ve erkek Ereğlüiler tarafından yolu kesilerek "Petek" otobüsünden indirildi ve hükümet alanına kadar yurüyerek gitti. "Onlar gitti, gözyaşı bitti", "Kuyruklara, karaborsaya hayır" ve çok sayıda "hayır" yazıh turuncu pankartlarla karşılanan özal, yaptığı konuşmada, 12 Eylül öncesini ağır bir dille eleştirdi ve icraatlarını anlattı. Uzun ince bir yolda koşmaya devam ettiklerini, bu nı ayarıamaya çalışıyor. Neymiş, tranIrak savaşını önleyecekmişim. Öyle bir niyetim yok. Milletimiz takdir etsin yeter. Ama şunu da söyleyeyim, araya girmesi gereken bir ülke var, o da sadece Türkiye'dir. Çünkü Turkiye her iki ülkeyle de ilişkUerini çok iyi yürütmüştür. Ortadoğuda en güçlu ülke Türkiye'dir. Var mı bu konuda bir söyleyecekleri? Bunlann akıllan, al eline karoyı sür sağa sola. Yolsuzluk falac... Bunlar eski alışkanlıklar. Onlann döneminde yollarda Marlboro, marlboro diye satarlardı. Biz kacakçıya giden parayı önledik. İşte 150 milyar lira sigaradan gelen parayla her yerde toplu konutlar yukseliyor. Eskid*en bunlar kacakçıya gidiyordu. Eskilere bunlan sorun. Ama merak etmeyin. Onlann gelmeleri de mümkun değildir. Onlann gelmelerini, kaçakçılar, vurguncular, arucılar istiyor. Maalesef böyle. Merak etmeyin TUrkiye geriye dönemez, eskiler gelekeyi şantiyeye çevirdik. Son iki yıldır OECD ülkeleri arasında kalkınma hızı en yüksek ülke durumundayız. Geçmişteki güzel günler diyenlere soruyorum. Bu güzel gu'nler karaborsacı için, millet için ise ısdırap demektir." özal, Demirel'i de kastederek, "Zamanında* borç yigidin kamçısıdır' diyen, şimdi Özal' çok borç alıyor' di>or. Ödemeyecek olsan dış itibann olmasa, borç verirler mi? Bn bir akıl ve itibar meselesidir" dedi. Başbakan, halkoylaması konusuna Zonguldak'ta geniş yer verdi ve şunları söyledi: "1980 öncesi anarşi ve ekonomik durumun felaketini biliyorsunuz. O zamanki siyasiler, bunu çözmek yerine birbirleriyle kavga ediyorlardı. Turkiye tam uçurumun eşiğindeydi. Ya iç harp çıkacak ya da ordumuz müdahale ederek bunu önleyecekti. Mecburen müdahale etti. Sonra bir anayasa yaptık. Bu sorumlnluğu olan siyasilere bir yasak koymak gerekiyordu. Ama bunlar mahkemeye verilemezdi. Çünkü siyasi sorumluluklan vardı. Anayasaya bir geçici maddeyi koyduk, 10 yıl siyaset yapamayacvklar dedik. Bu sadece ceza olsun diye değil. Artık anlaşan, birbirleriyle uzlaşan yeni siyasetçiler ortaya çıksın diye yapıldı. Ortaya bunlann yandaşlan çıktı. Bu partileri biliyorsunuz. Af çıksın dediler. Biz de olmaz, milletin yüzde 92,5'u bu yasagı koydu. Millete gidelim, millet karar versin dedik. Bu basit bir mesele değildir, çocuklannızı, işinizi, geleceginizi düşünerek inşallah en hayırlı karan vereceksiniz. İster hayır verin, ister evet verin. Mutlaka doğru karar verin." Özal'ın bu sözleri üzerine meydandaki kalababğın "hayır, hayır" diye bağırdığı gözlendi. özal konuşmasım şöyle tamamladı: "Eskiden cenaze namazlanndâ bile birbirlerine sırtlaruu çe\irenkr şimdi bakıyorum da bana karşı birleştiler. Bunun içinde bir iş var. Bir cephe meydana geldi demek ki benden çok korkuyoriar. Aman dikkat edin. Bunlann içlerinde karaborsacı ve kaçakçılar da var. Maazallah 6 Eylül referandumunda evet derseniz, ertesi gun bunlar birbirlerinin boğazlanna yapışıriar. Ben bUiyorum, bunlar birbirlerine haber yolluyorlar, birbirleriyle kolkola gözüküyorlar. Yann ortalığı yine kanştınriar. Biraz kafamızı dinleyelim." Özal, Zonguldak'tan Bartın'a giderken yol boyunca yerleşim birimlerinde kendilerini karşılayanlarla selamlaştı. ANAP'h Pertev Aşçıoglu'nun doğum yeri olan Bartın'da, Ulaşrırma Bakanı Veysel Atasoy'un doğum yeri olan Devrek'ten gelen vatandaşlann da katılmasıyla Zonguldak'ta kendisini dinlemeye gelen kalabahğa yakın toplulukça karşılanan Özal, "Eski hayırsızlara hayır", "Eskiler kanşUrdı, Özal banşardı", "Hayır diyerek, hayra hizmet et" pankartlanyla karşılandı. "Grev yok. Direniş yok. Niçin işi bırakmaya zorianıyornz" pankarüm taşıyan vatandaşları meydan dışma çıkartan Devlet Bakam Karaevli, kendilerinin sorunlarmı dinledi. Başbakan konuşmasında, "Menderes, Zorlu ve Polatkanın itibannı b*z iade ettik. Mezarlannı da biz nakiedeceğiz. Ama onlan çok istismar edenler, bunlan yapamamışlardır" dedi. Özal, Bartın'dan karayolu ile Ereğli'ye döndü ve uçakla Ankara'ya döndü. Özal bugün, Afyon, Burdur, Isparta ve Antalya1 da konuşacak. Sarıyer'de Kalp Hastanesi tSTANBUL (AA) Sanyer Bahçeköy'de, KalpCheckUp ve Rehabilitasyon Hastanesi kuruluyor. Yapımına önümüzdeki ekim ayında başlanacak olan hastane, 1989 mart ayında tamamlanacak. Topkapı Hastanesi'nce kurulacak. "Bahçeköy KalpCheckUp ve Rehabilitasyon Merkezi" adı verilen hastanede, 20 uzman doktor, 40 hemşire görev yapacak. 5 milyar liraya mal olması beklenen hastane, Ortadoğu ülkelerine de hizmet verecek. Demirel, Zonguldak'ta Demirel daha sonra helikopterlerle Zonguldak'a geçerek saat 17.00'de stadyuma indi. Buradan, üstü açık bir arabayla konuşma yapacağı Galip Demirel Meydam'na geldi. "Muhteşem Süleyman", "Kurtar bizi baba" sloganlanyla karşılanan Demirel, Balıkesir'deki gibi hükümet alanının kendilerine verihnemesini eleştirdi. "O meydanı bize vermediler, ama bu meydan da dolup taşıyor" dedL Türkiye'nin "batık" içinde olduğunu söyleyen Demirel, özal'a isim vermeden çatarken şöyle konuştu: "Bizim adamımız diye rey verdiğiniz doğru. Bizim eümizkolumuzdilimiz bağlıydı. O zaman söyleyemedik. Şimdi söylüyoruz. Bize düşen bir vebal varsa çekeriz." "8 sene yüzde 30'un üzerinde enflasyon surerse, o ülkede ne muthıluk, ne huzur kalır. Memleketi harbe ginniş gibi yoksulluğa mahkum edeceksin. sonra vitrinler dolu diyeceksin, buna kimseyi inandıramazsın. bunlar ağzına kadar pisliğe batmışiardır, korkulan bundandır. Rüşvete, hırsızlığa boğulmuşlardır, korktuklan kendinden hesap sorulacagıdır." Demirel, yiyecek fiyatlarının 17 kat, işçi ücretlerinin de 45 kat arttığını anlatırken, "Seni soymaduar da ne yaptılar? Soymuşlar seni, soymuşlar... Seni dağın başında fukarahkla başbaşa bıraknuşlardır" diye konuştu. "Bir memleketin bir kısmının Habeşiştan, bir kısmının Belçika seviyesinde yaşarsa barış olmayacağını" belirten Demirel, şöyle devam etti: "Her 10 ydda bir müdahale olursa ve bu müdahaleyi millet suskunlukla karşılarsa, hatta alkışlar gibi görülürse, bu işin içinden çıkamayız. Ne hakkı vardı AP'yi kapatmaya? Ne hakkı vardı partileri kapatmaya? Ekini biçtiler, gelen dane çıkarmıyor. Memleket aciz ellerin yonetimine diiştü. Gelin bu memleketi kurtarâlım, etrafımız bir çember içinde, gelin bu çemberieri kıralım." Demirel, Özal'a seslenerek, "Kaç tane şeker, kâğıt, demirçelik fabrikası yaptın? Turkiye^ nin sanayileşmesine ne katkıda bolundun?" diye sordu. Demirel, daha sonra kent içinde Süvari otobüsüyle bir tur attı ve Ankara'ya döndu. Üç saat arayla ayn meydanlarda yapılmasına karşın Demirel'i izle>renlerin sayısının Özal'ı dinleyenlerin sayısından en az 1,52 katı fazla olduğu görüldü. mez." ELAZIĞ (Cumhuriyet) Refah Partisi tl Başkanı Hasan Tahsin Fendoğlu, "Diyanet Vakfı'nm hacılarm sırtından haksız kazanç sağladtğım" ileri sürerek, "Hac konusunun hâlâ Diyanet Vakfı'nm tekelinde olması hacılarımızı mağdur etmektedir. Bu tekel kınldığı takdirde hacca gitme ücreti yüzde 50 oranında düşer" dedi. Diyanet Vâkfiı'na RP'den eleştiri Geçmiş dönemle ilgili elektrik kısıntılannı, kuyruklan ve insanların birbirlerini öldürmelerini anımsatan Başbakan, "O devrelere burada dönmek isteyen var mı?" diye sorunca, kendisini dinleyenler "hayır" diye bağırdılar. Özal, "Yoktur tabii... Gelin bu memleketi geriye, eskiye degil, iieriye yürütelim. Türkiye'de milli birlik ve beraberliği temsil eden parti ANAp'ör" dedi. özal daha sonra Zonguldak'a geçerek Hükümet Alanı'nda Sonbaharkış modası tSTANBUL (AA) Beymen, "SonbaharKış '88" modasını düzenlediği bir defilede sergiledi. Defüede, 1988 modasını yansıtan çeşitli kadın ve erkek giysilerinin yanı sıra, ilk kez hazırlanan Beymen pijamalan da sergilendi. 1988 sonbaharkış sezonunda Beymen koleksiyonlarıntn en çarpıcı özelliğini kadınlar için mini etek ve ceketer, erkekler için de dar paça pantolonlu ve üç düğmeli ceketli takım elbiseler oluşturuyor. Giysilerde en çok kullamlan renk ise toprak tonları. Ancak, siyah da gece giysilerindeki yerini koruyor. TUZAK Süleyman Demirel, 6 Eylül halkoylamasını 'tuzak' olarak nitelendirerek, 'Milleti demokrasinin ipini çekmeye teşvik ediyorlar' dedi. (Fotoğraf: ERGUN ÇAĞATA Y) TURGUT OZALDAN Mazallah evet oyu çıkarsa ertesi gün birbirlerinin boğazına yapışırlar. Turkiye bir daha eski günlere dönmeyecektir. O günlerde Süleyman Demirel tarafından müsteşarhğa getirildim. Niçin? Bu ekonomiyi düzeltmek için. Biz A T'e korkmadan müracaat ettik. Eskilere sorun bakalım niye A T'ye başvurmamışlar. Çünkü kafaları bu işi alacak kadar büyük değil. yolun sonunda Türkiye'nin selameti olduğunu kaydeden özal şöyle dedi: 'Turkiye bir daha eski karanlık günlere dönmeyecektir. O günlerde Süleyman Demirel tarafından müsteşaruğa getirildim. Niçin? Bu ekonomiyi düzeltmek için. Kendisine diyeceğim yok. AkıUıca davrandı. Göreve başladığımızda mazot, tüp, gaz yoktu. Memleketin halini bir diişünün." Yurtdışında itibarımızın arttığım anlatan Özal, eskiden yabancı bankalardan bile randevu alamadıklarını kaydederek, "Şimdi telefon ediyorum. Sadece meydandan geçeceğim diye. O alanı ba>raklarımızla donatıp, başbakanları benle konuşmaya gelijor. Randevuya gerek bile yok" dedi. Dışsatımın kendi iktidar dönemlerinde 10 kat arttığını kaydeden Başbakan, kendi yaptıklan işleri muhaliflerinin çözmeye bile akıllannın yetmediğini ileri sürerek, bunun çözmek için elektronik beyin olması gerektığini belirtti. Yabancı gazetecilerin, "Türkiye'nin fişek gibi" gittiğini ve Türkiye'yi örnek ulke gösterdiklerini de kaydeden Özal, şöyle devam etti: "tşte biz AT'ye korkmadan müracaat ettik. Eskilere sorun bakalım, niye AT'ye başvuramanuşlar. Çünku kafalan bu işi alacak kadar büyuk değil. Bir de diyorlar ki, Özal Nobel mükâfatı"Petek"ten toplanan kalabalığa hitap etti. DemireFin, bu alana yaklaşık 700 metre uzaklıktaki Galip Demirel Meydam'nda yapacağı konuşmadan 2,5 saat önce konuşan Özal, eskilere ağn bir dille çatmaya devam etti. Petekten ve ANAP konvoyundan vatandaşlara turuncu renkli "tşçiyi ve gençliği istismar edenlere, anarşiye teröre, ben yoksam demokrasi olmaz diyen zihniyete HAYIR" yazıh küçük kâğıtlar atıldı. "Hayırlı Başbakanımız Zonguldak'a hayır getirdiniz", "Hayırda hayır vardır", "Bizi 70 sente muhtaç edenlere, kardeş kanı akıtanlara, kuyruklara hayır", "Hayın şer're tercih ederiz. "Hayır diyelim. haynnı görelim", "Hayırlı evlat hayır der", ve "Eskilere rağbet olsaydı, bit pazanna nur yağardı" pankartlarıyla donanmış alanda, aynca 500 kadar turuncu renge boyanmış baretli ANAP'h gençltrle, 200 kadar turuncu elbise ve tişötler giymiş ANAP'h bayanlar Özal'a sevgi gösterisinde bulundular. Başbakan Ozal, "Allah'ın izniyle o karanlık günlere bir daha donülmeyecektir" diye başladıgı konuşmasında uzun yıllar de\rletin en üst makamlarında görev yaptığım, ancak en iyi hizmeti 1980 sonrası gördüğünü anlattı. Özal, "Çünkü 1980 öncesi ekonomik sıkıntı ve anarşi vardı. Şimdi istiyorlar ki Özal gitsin, kaçakçılar jine cirit atsın. Bu mümkün değildir. Bugün biz ül Akbulut: "12 Eylül öncesi terörün nedeni bugünkü DYFdir" Içişleri Bakam, Tunceli'de düzenlediği basın toplantısında, Cindoruk'u ciddiye almadığını belirterek 'Onların döneminde devlet adamları, basm mensupları öldürülmüşlerdir' dedi. SEZAİ YILDIZ TUNCELt Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, kendisini istifaya davet eden DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'u ciddiye almadığını belirterek, "12 Eylül oncesi teröriinun büyük boyutlara ulaşmasının nedeni bugünkü DYP'dir" dedi. Beraberinde Emniyet Genel Müdürii Saffet Ankan Bedük ve Olağanüstu Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu ile birlikte dün Tunceli'nin Mazgirt ilçesi Akpazar bucağına gelen Içişleri Bakanı Akbulut, özel idare ve belediye ortaklığıyla kurulan kısa adı TUNGAŞ olan Tunceli Gıda Sanayi'nin açılışını yaptı. Buradan helikopterle Tunceli'ye geçerek basın toplartfısı düzenleyen Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, bölge valiliğine bağh il ve ilçeleri kapsayan 67 günlük bir gezi yaptıklannı söyledi. Bölgede halkın terör olayları karşısında nasıl etkili olabileceğini ve gereksinmelerin neler olduğunu belirlediklerini anlatan Bakan Akbulut, SHP Genel Başkanı tnöoü'nün Tunceli'de yaptığı konuşmada "Devlet, Tunceli'ye başka göıle bakıyor" şeklindeki sözlerine değinerek, "Biz hükiimet olarak hiçbir sekilde Türk halkına ve Tuncelilere başka gözle bakmayız" dedi. Akbulut, DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un da kendisini istifaya davet eden sözlerini ciddiye almadığını belirterek şunları söyledi: "Kendisini ciddiye almıyornm. Zira ciddiye alınacak bir şey söylemiyor. Türk milleti i>i bilmelidir ki 12 Eylül öncesi Türldye'de anarşi ve terörün çok büyük boyutlara ulaşmasının nedeni bugünkü DYP'dir. O dönemde insanlar birbirlerini öldürmüş. kamplara bölünmuş, ogretmenler, polisler. güvenlik kuvvetleri bölünmuş, üniversiteler silah deposu haline getirilmiş. Onların döneminde devlet adamlan ve basın mensuplan öldüriilmüştur." Daha sonra helikopterle Elazığ'a geçen Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut ile Emniyet Genel Müdurü Saffet Ankan Bedük, uçakla Ankara'ya dönerken, süper vali Kozakçıoğlu da Diyarbakır'a gitti. Boğaziçi ve kolej mezunundan Ingılızce ders verilir 3580643 Kimsesiz 250 çocuk sünnet edildi tSTANBUL (AA) Turkiye Diyanet Vakfı Beyoğlu Şubesi, fakir ve kimsesiz 250 çocuğu sünnet ettirdi. Beyoğlu Müftülüğu'nce belırlenen çocukların sünnet kıyafetleri vakıf tarafından karşılandı. Pıyalepaşa cami avlusunda düzenlenen törende, özel bir klinik sahibi de hiçbir ücret almadan 250 çocuğun siinnetini gerçekleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle