Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 18 AĞUSTOS 1987 TELEVİZYON Sara, babasınm servetı nedemyle okulda prenses muamelesı gormekıedır. Ancak, Hındıstan'dan gelen haberler bır anda her şeyın değışnıesıne sebep olur SANAT KULİSİ 1. KANAL / TV'DE SİNEMA 19.00 Açılış ve Haberler 19.15 Kiiçük Prenses 2 Kadının adt var! Duygu Asena'nın çok satan kitabı, "Kadının Adı Yok"u, buyuk bir olasılıkla önumüzdeki mevsim beyazperdede izleyeceğiz. Senaryosunu, Atıf Yılmaz'la verırnli ve nıtelikli bır işbirliği oluşturan Barış Pırhasan'ın yazdığı filmin çekimine ay sonuna doğru başlanıyor. Filmın yönetmeni Atıf Yılmaz, Bodrum tatilınden döner dönmez, ayağının tozuyla çalışmaya koyuldu. "Kadının Adı Yok"un kadrosu yaklaşık kırk oyuncudan oıuşacak. Ancak bu oyunculardan şimdilik yalmzca Hale Soygazı'nın adı var! Otekıler henüz belli değıl Bu arada, Asena'nın kitabı da yirmınci basımını yaptı. Galiba "güT'lu ve "ad"lı kitaplar gözde bu yıl. önce Umberto Eco'nun "Gülun Adı" adlı romanı çok sattı. Ardından Erdal öz'ün, "Gulunun Solduğu Akşam" geldı. Onu da Asena'nın "Kadının Adı Yok" adlı '.ıtabı izledi. TRT^NEN İCİNDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN TYS "yusaklar" için toplanacak Kültür Servisi Türkiye Yazarlar Sendikast, 20 Ağustos 1987 gunü saat 14.0018.00 arasında tstanbul Tabip Odası Konferans Salonu'nda "yasaklı kitaplaryasaklı yazarlar" konusunda bir toplantı duzenledı. Sendıka üyesi butun yazarların çağrılı olduğu toplantıyla ilgili TYS Genel Sekreteri Adnan özyalçıner bır açıklama yaparak şunlan söyledi: "Gundemin ilk maddesini Kara Kuvvetleri Komutanlığı 'nca kıtaplan yasaklanan yazarların durumu ıle bu konuda alınacak yasal önlemler oluşturuyor. Ikincı gundem maddesi, yine yasaklamayla ilgili. Dağıtım tröstlerince dağıtımı engellenmek ıstenen dergi ve yayınlarla bu konuda alınacak önlemlerin tartışılması. Bu arada, kitaplann başında Demokles'in kılıcı gibi sallanan "Muzır Yasası" konusunda bir görüşme yapılacak. Gundemdeki maddeler ustüne konuyla ilgili yazarların, hukukçuların yapacağı konuşma ve görüşmelerden sonra yönetım kurulumuz üyelerinin hak ve özgitrlüklerinin korunmasma yönelik bağlayıcı kararlar alacaktır." 19.40 Yaz Okulu: Yaşayan Bedenimiz Bu bolumde, smdmm sısıemı anlatılıyor. karacığer ve fonksıyonlan hakkmda bılgı venlıyor. "Başka Eylül'ün Çocukları 6 Eylül'de yapılacak halkoylaması yakiaşırken, Sayın Özal TRT'yi "babasının malı" gibi kullanmayı sürdüruyor. Sayın Özal'ın "babası" kim? Sayın Demırel. TRT bir zamanlar da Sayın Demirel'in "malı" idi. Ama günümüzdeki TRT artık Sayın Demirel'i hiç önemsemiyor. Çünkü TRT'ye göre, 6 Eylül halkoylamasının konusunu oluşturan "yasaklı liderler"den radyoda ve televizyonda söz etmek yasak... Bakalım, halkoylamasını tanıtacak yayımlarda "yasaklı lıderler"e değinilecek mi? "Yasaklı liderler"in bır başka adı da "Başka Eylül'ün Çocukları" olabilir. Bu liderlere eylül ayı pek yaramıyor. Hepsı, 1980'in eylül ayında düşürüldüler. Şimdı, aynı liderlerle ılgilı siyaset yasağı kalksın mı, kalkmasın mı tartışmasını sonuçlandıracak halkoylaması da yıne bır eylül ayında yapılacak. Bir başka eylülün çocukları bunlar... "Yasaklı eylül"ün... "Başka eylülün çocukları"ndan biri otan Sayın Demirel, bu arada da en çok TRT'ye bozuluyor. Hakkı var. TRT her akşam Sayın Özal'ın gizlı ya da açık propagandasına yer verirken, Sayın Demirel'in gerçekten "haber değeri" taşıyan haberlerini duyurmuyor. Sayın Demırel, bugünkü TRT'ye ateş püskürüyor, TRT'yi yönetenlere sesleniyor: "Kimsenin kulu olmayın. Bugünün yarını da var." Gerçekten de öyle, bugünün yarını da var. Ne ki, bugünün dünü de vardı. 25 Temmuz 1987 Cumartesi günü saat 19.00'dakı TRT haber bültenınde dördüncü haber, sözcüğü sozcüğüne şöyle başlıyordu: "Doğru Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bu yıl görülen don ve kuraklıgın büyük ölçüde ürün kaybına yol açtığını, hükümetin bir an önce üreticiyi destekleyicı tedbirler alması gerektiğinı söyledı." Bu dördüncü haberden hemen sonra gelen beşinci haberin ilk tümcesı de, yıne sözcüğü sozcüğüne şöyle "Tanm Orman ve Köyışleri Bakanı Hüsnu Doğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinın bazı yörelerinde çıftçinin kuraklıktan doğan bazı sıkıntılarının giderilmesine çalışıldığını söyledi.' Belli ki, muhalefet temsilcisı Mehmet Gölhan'ın Doğu ve Güneydoğu bölgesindekı kötü hava koşullarından kaynaklanmış durumun hükümete yükledıği sorumluluğu anımsatan haberinı yayımlamak zorunda kalan TRT, konuyu hemen Tarım Orman ve Köyişlerı Bakanı Husnü Doğan'a iletmış ve o da işe el atrmş olduklarını bır sonrakı haberde açıklamış. Yanlı TRT haber yöneticılerinin çok eskı dönemlerde de başvurdukları "muhalefet demeçlerınin etkısını hafifletici" dolambaçlı bır yöntemdir bu. Hangı eskı dönemlerde mi? Bugün TRT'yi kendi borazanı gıbı öttüren Sayın özal'ın "babası" Sayın Demirel'in başbakanlığı sırasında da TRT Haber Merkezi bu gibi yöntemlere çok bSşvurmuştu. Sayın Demirel, kendi döneminde bu gibi yanlı, maksatlı ve çarpık yollara başvuran TRT habercilerınden hıç hesap • sormadı, ama CHP tarafından atanmış TRT Genel Müdürü İsmail Cem'ı yasadışı yollarda gorevden almakta ve tüm mahkeme kararlanna karşı gelerek de hukukun üstünlüğüne direnmekte bir sakınca görmedı. Şimdı, "Bugünün yarını da var" diyor. Bugünün dünu de vardı, efendım. Bugünün dünü de vardı. Sayın Demirel'in dönemlerindekı çarpık çurpuk TRT uygulamalarını ve yanlı ve maksatlı haberlerini unutmadık. Ama yine de günümüzdeki TRT'nin başta Demirel olmak üzere, tüm "Başka Eylül'ün Çocuklarf'na yaptığı haksızlığı kınıyor, salt siyaset yasağının değil, tüm yasakların kaldırılması gerektığini savunuyoruz. 20.00 Üretimde ve Tüketimde Kayıplar 1 Altı bölumden meydana gelen programm ılk bolumunde, hasat oncesı kayıplar konusu iflemyor 20.30 21.15 22.20 2230 (Aynntılı bılgı yandakı sütunlardaı Haberler ve Hava Durumu Haberden Habere Dikkat TV'de Sinema: Kaybolan Kadın 24.00 Haberler ve Kapamş İKİNCİ KANAL 19.50 Aydış 19.51 Gelişen Diinya Programda, bılım ve tekmk alanındakı yemlikler konu edılıyor 20.15 Haftanın Dizisi: Sherlock Holmes New York'ta lngıiız polatyt roman yazan Sır Arthur Conan Doyle'un yaraıu&ı dünyaca ünlu polis hafiyts Sherlock Holmes'un Amenka'dakı seravenlennı anlaıan filmın yönetmenı Borts Sagal. Üç böiüm halınde yayımlanacak filmın senansiı Alvın Sapınsky Mmı dıvde Sherlock Holmes'u, smemarun ünlil James Bond'u Roger Moort canlandmyor Dr. Watson rolünde fngıltz oyuncu Pmrıck Macntt, trene Adler rolündt ıse "Samanyoiu Anüan", "Gece Bekçıa" filmlenyle lanıdıgımız Charlotte Ramplın oynuyor. Dıztnm bu gecekı bĞlümünde Sherlock Holmes eskı düsmanı profesOr James Monarty'nuı yüzyılm en btiyük suçunu ıslemeye hazırUmdı&mı öğrmır Olaydan üç gün sonra Holmes eskı daslu artıst trene Adler'ın basına bır ıs geldıjını anlar Kara Kemal Tahir Alangu Yıllar öncesinden bır anı. 1960'lann sonlan, 1970'lerin başlannda Kemal Tahir'in romanları hem çok satar, hem çok tartışılırdı. Kemal Tahir'in "Kurt Kanunu" adlı romanındaki kahramanının adı Kara Kemal'di. Değerli araştırmacı ve edebıyat öğretmeni Tahir Alangu da Kemal Tahir'in yakın dostlarındandı. Muzibın birı, o günlerde bu üçünün aslında aynı kişi olduğunu söylerdi: Kara Kemal Tahir Alangu!.. 21.00 Hobiler 8 Nehırde balıkçılık ve kık kullammı ıle ılpıh bılgıler verılıyor. Aslının solıık bir kopyası Kültür Servisi Bir trene binen yaşlı bir kadın kaybolur. Ve onu tanımış olan genç bir çift kadını aramaya girişir. Alfred Hitchcock'un lngiltere döneminin en ünlu fılmlerınden olan ve bırkaç yıl önce TV'de izlediğimLz ayıu adlı filmin yaklaşık 40 yıl sonra yapılmış bir yeniden çevrimi. Ancak birçok yazara göre, aslının başansına ulaşamıyor. Ülkemizde gosterilmemiş olan filmi yabancı eleştirmenler "uslup yoksanlnğa" ile suçluyorlar. George Axdrod'ın asıl filmi yakından izleyen senaryosu Ingiliz yönetmen Anthony Page tarafından sinemalaştınlrruş. Filmin oyunculan arasında Uginç adlar var. 1949 doğumlu Cybill Shepberd, sinemada Peter Bogdanovich'in ünlü filmi "Son GösteriThe Last Picture Show"la parladı. Türkiye'de gösterilmeyen bu fılm, bir aralar TRT'nin programına alın ASLI BİR BAŞYAPITT1 Bugün TVde, Alfrtd HUchcock Yı/ı Ingiltere dönemtnin en ünlü fümlerinden "Kaybolan Kadm"m 1979'daki yeniden çevrimini izleyeceğiz, Hitchcock'un başrotterde (soldan sağa) Mlchael Redgrave, Margaret Lockwood ve May HTıitty'yi oynattığı eski "Kaybolan Kadın" ise bir basyapıt olarak sinema klasikleri arastnda. Programda, mıtztk ve eğlence bolumlen yer alıyor. 21.30 Haberier 22.00 Eğlence 2 ~~ 22.45 Çahkuşu • 2 Ferıde, Tekırdag'da Ayşe teyzesı, Azız entstesı ve Mtijgan ıle sakm bir hayaı geçırmektedır Mujgan, Fende'nın Kâmuran'a tyıce âsık olduğunu anlar ve bunu ona suyler, Ferıde kıyametlen kopanr Bır sure sonra ıkı gencın evtenmesıne karar venlır \ışfn htanbuVdakı köskıe vapüacaktır Kaybolan Kadtn (The Lady Vanishes Kaybolan Kadın) / Yönetmen: Anthony Page / Oyuncular: Cybill Shepherd, Elliott Gould, Angela Lansbury, Herbert Lom, Arthur Lowe, Ian Carmichael, Gerald Harper, Jenny Runacre, Jean Ander&n / 1979 yapımı / 97 dakika. mış, ama sonra nedense oynatılmarmştı. Shepherd daha sonra "Hardbreak Kid ", "Daisy MUler" "Taksi Şoföriı" gibi filmlerde oynadı. Fantezi yanı güçlü oyuncu, bu filmde tam kişiliğine uygun bir rol bulmuş gözüküyor. Yine bir fantezi oyuncusu olan ve 1970'lerde "Cephede EglenceMASH" filmiyle birden parladıktan sonra sayısız güldürüde gözüken Elliott Gould'un yanı sıra eski kuşaktan Angela Lansbury yaşlı kadını her zamanki ustalığıyla canlandınyor. Bir TV dizisinden tanıdığınuz bu oyuncu gerçekten hoş bir kompozisyon çiziyor. Herbert Lom, bilindiği gibi "Pembe Panter" dizilerinin ünlü müfettişi. Aynca daha az bilinen bir dizi tngiliz oyuncu da filme katkıda bulunuyor. TRT'nin aylar önce programına alıp ertelediği "Kaybolan Kadın", belki aslının soluk bir kopyası, ama kıyaslamak için bile olsa izlemeye değer. Drama yapılacak 10 yapıt AN KARA (Cumhuriyet Bürosu) TRT Repertuvar Kurulu 10 yapıun drama yapılmasını onayladı. Kurulun onayladığı yapıtlar Televızyon Daire Başkanlığı 'nın da kabul etmesinden sonra fılme çekilecek. Kurulun drama yapılabileceğinı belirttiği konular arasında olimpiyat şampiyonu güreşçi Koca Yusuf'un yaşamı da yer alıyor. Reşat Nuri Gültekin 'in "Yaprak Dökümü" uç bölum, Muazzam Sepetçioğlu'nun "Çocuk Hikayeleh" 12 bölum olarak fılmleştihlecek. Cahıt Uçuk 'un ' 'Gumüş Kanat'' adlı yapıtı da çocuklar için filme alınacak. Televizyonun ikinci kanahnda izlediğımiz "Pazartesi Hikayeleri" adlı program ıçin R.Thomas'm "Küçük Mutluluklar", Ü.Oral'ın "Kapıdaki Adam", P.G.Wodehous'un "Sigarayı Bırakmak" ve "George'un Derdi", D.Runyon'un, "Ayak", ve Selim tleri'nin "Yalancı Sokak" adlı öykuleri seçildi. 23.30 Kapamş tadı yok! Konu "ad'Mardan açılmı^ken, geçen perşembe TV'de gösterilen bir fîlmın adını anmamak elde değil. Bob Hope'un oynadığı ve özgun adı, "My Favorite Bnınette" olan filmin gazetelere gönderılen TV Bultenı'nde Türkçe adı yoktu. Filmin göstenleceği gun Türkçe adı gazetemizde, "En Sevdığım Esmer", Millıjet'te "Sevgılı Esmerim", Hürriyet ve Güneş'te ise, "Benim Favorim Brunette" diye yayımlandı Anlaşılan bazüan, "esmer" anlamma gelen "brunette"ı kadının adı sanmışlardı. Tabii, TRT Televızyonu en sonunda bütün gazetelere yıne oyun etti ve filmı hepsınden farklı olarak, "Gözde Esmer" adıyla gösteriverdı. Şrmdı, yapacak tek şey kalıyor. Oturup hep birlikte, "Esmerim biçim biçim, ölurum senin için..." türküsünu söylemek. tZLEYİCÎ GOZUYLE Aynı şarkılar, aynı şarkıcılar TV'ye çıkan sanatçılara bilmem dikkat ettıniz mi? Hep aynı yüzler, aynı şarkıcılar. Artık yüzlerindeki benleri bile ezbtrledik. Bu sanatçılardan bafka, 50 milyonluk Türkıye'de başka sanalçı, şarkıcı yok mu? Torpilli şarkıcılann TRTyönetımmde bulunan tarudıklan şunu bılmelidirler kı, hep aynı şarkıcılardan aynı farkılardan doğrusu bıktık. Yenı yüzlere yeni şarkılara hasrel kaldık. BEDRİAPPAK Izmlr Uydu yayın ve olmayan programlar TRT'yle ilgili birbırinden güzel haberler gazetelerden eksık olmuyor. Yok efendım uydu yayır.a geçılecekmis, özel televızyon kanallan kurulacakmıs, yayınlar şöyle guzelleşecekmiş, böyle çağdaş bır anlayışa kavuşulacakmif v.s. Bunian okumak güzel de ınanmak zor. Neden mi? tşte bir küçük örnek: Geçen cuma akşamt âdet olduğu üzre kapamş haberlennden sonra ertesı günün programı hem yazılı hem sözlü anons ediliyordu. Ama televizyonumuz çoktan uzay çağına geçtiği ıçin o hızla değislirdiğı programlan spıkere vermiş, yazılı metnı ıse düzeltmemiştı. Çünkü yazılı anonsta gönilmemesine karşın spıkenmiz cumartest 17.15'te Nuh'un Gemisı programını duyuruyordu. Ertesi gün gazetelerde programm gerçekten de yer aldığmı gördük. AHMET SEZER/Maltepe RADYO 1 05.00 Açılış, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgı kervanı 05J0 Şarkılar ve oyun havaları 06.00 Köye haberler 06.10 Guoaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Günün icındcn ».40 Arkası yann. 10.00 Kısa haberleı. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Türküler geçıdı 11.30 Türk sanat muzığı toplu programı 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar 12.10 Oğlc üzerı 12.55 Reklamlar ve radvo programlan 13.00 Haberler. 13.15 Müzık 13.30 Bölgesel vayın ve reklamlar 14.45 Hukuk köşesı 15.00 Kısa haberler 15.05 öğleden sonra 16.00 Kısa haberler 16.05 Çeşıtlı müzık. 16.30 Şarkılar ve oyun havalan 17.00 Kısa haberler 17.05 Kövumüz köylümuz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar 18.00 Çocuk bahçesı 18.15 Haftanın çocuk şarkısı 18.20 Evıç Faslı 18.50 Hafîf muzık ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann ıçınden 20.00 Yenı sesler 20.20 Türkçe sözlu hafîf muzık 20.40 Yenı sesler 21.00 Kısa haberler 21.05 Konulann ıçınden 21.35 Turk halk muzıgı dinleyıcı ısteklerı 22.00 Çeşıtlı muzık 22J0 Solistlerden seçmeler. 23.00 Haberler 23.15 Gecenın ıçınden 00.55 Gunun haberlerınden ozetler 01.00 Program ve kapanış 01.0505.00 Gece yayını 1KX I I 07.00 AçıUş ve program 07.02 Solistlerden seçmeler. 07J0 Haberler. 07.40 Türkuler ve oyun havaları 08.00 Ikı solıstlen şarkılar 08.30 Sabah konserı. 09.00 Turküler. 09.15 Çocuk bahçesi 09J0 Shırley Bassey soyluyor 10.00 Şarkılar. 10J0 Turkuler geçidi. 10.40 Türkçe sözlu hafif müzik. 11.00 Kuçuk koro 11.30 Türkuler 11.45 Hafif müzik 12.00 Beraber ve solo şarkılar 1130 Yurttan sesler kadınlar topluluğu 13.00 Haberler 13.15 Hafıf muzik 133O Caz duygusu 14.00 Turkuler geçıdı 14J0Yabancı dil dersı 15J0 Barok muzık 16.00 Şarkılar. 14.20 Arkası yarın 16.40 Gönlümuzun dılınden sazıraızın teunden. 17.00 Kuçuk koro 17J0 Çeşıtlı muzık. 18.00 Yuntan sesler 18J0 Dın ve ahlak 19.00 Haberler ve olaylann ıçınden. 20.00 Turkuler geçıdı 20J0 Yabancı dıl dersı 21J0 Hafıf müzık 21.45 ŞarkUar 22.15 Hafıf müzik Î230 Bır roman / bır yazardan hıkâyeler. 22.45 Türkuler 23.00 Haberler 23.15 Solistler geçidi 23.40 Hafıf müzık 23.S5 Salı konserı. «155 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açılış ve program 07.02 Hafıf muzık. 07.30 Sabah konserı. 08.00 Sabah ıçın müzık 09.00 Haberler 09.15 Muzıklı dakıkalar 10.00 Rock dunyasmdan. 11.00 Ögleyedogru 12.00 Haberler 12.12 Gunun konserı 13.00 Ikı solıstten şarkılar 13.30 Türkvler geçıdı 14.00 Konser saatı. 15J0 Solıstler geçıdı 15.55 Ikı solıstten turkuler 16.25 Haftanın çocuk şarkısı 16J0 Caz sanatı 17.00 Haberler 17.15 Solıstlertopluluklar 18.00 Muzık velpazesı. 19.00 Haberler 19.15 Muak ve yorumcular 20.00 Muzık demetı 21.00 Senfonik muzık. 22.00 Haberler 22.15 Gecenın getırdıklerı 23.00 Salı konserı. 24.00 Gece ve muzik 01.00 Program ve kapanış MODERN SANAT TARİHİNİN ZAMAN TÜNELİNDE BEDRÎBAYKAM Konservatuvar sınavları İSTANBUL (UBA) Mımar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, Muzüoji] Kompozisyon, Piyano, Orkestra Çalgıları, ŞanOpera, Bale ve Tiyatro bolumlerine ıkı aşamada yapılacak ozel yetenek smavıyla öğrenci alacak. Kompozisyon Bölümü ıçin adaylann en az ortaokul mezunu, Müziloji, ŞanOpera ve Tiyatro bölumleri için ise lise mezunu ve ÖSYM 1. basamak stnavında en az 105 puan almış olmaları gerekiyor. Sınava girmek isteyenler, 31 ağustosa kadar üniversitenin Beşiktaş Devlet Konservatuvarı binasına kayıllarmı yaptırabilecek. HEYKEL BAHÇESİ VEPİCASSO'LAR New York Modern Sanat Müzesi 'nin Heykel Bahçesi 'nde vyaretçiUr, hem heykel sanatının ünlü yapıtlanm izleme, hem de bir parça dinlenme oianağı buhtyorlar (solda). Müzenin yeni galerisinde ise, Pablo Picasso ynun 1906 tarihli "Atı Götüren Çocuk" ve 1907 tarihli "Avignonlu Kızhtr" adlı tablolan baş köşede yer alıyor (üstte). MuhamfnedHn mektubu AMMAN (AA) Hazreti Muhammed'in 636 yılında, Roma lmparatoru Heraklius'a yolladığı ve Islam dinini kabul etmesim îstediği mektubun aslının, Ürdun Kralı Huseyin'de olduğu bildirildi. Ürdun resmi yayın organlarından venlen haberlerde, Islam dininin en değerli belgelennden olan Hazreti Muhammed'in bu mektubunun, araştırmacılar, tarihçiler ve akademısyenler tarafından görulebileceğı kaydedildi. Roma lmparatoru Heraklius, 610641 ytlları arasında yaşamıs ve 636 yılında, 200.000 kişılik eüçlü ordusu, 30.000 kişilik Islam ordusu tarafından El Yarmuk'ta yenilgiye uğratılmıştı. BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Beş renkte dokunmuş çubuklu kumaş. 2/ Buyük erkek kardeş... Pasıfık Okyanusu'nda küçuk bir adadevlet. 3/ Buyuk piliç... Buzul kökenli blok kil. 4/ Bir hayvan... Bunama. 5/ Babanın kuçük erkek kardeşi... Yüce, yuksek. 6/ Bir peygamber... Kuçük taneli bir bakla türu. 7/ 1yi terbiye edilmemiş azgın bınek hayvanı... Bilgisayar yapıtnında uzmanlaşmış bır ABD şirketi. 8/ Sıvaalann kullandığı araç... Bir nota. 9/ Önem. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bildirge. 2/ llgeç... Osmanlılar dönemınde Romanya'nın yerli halkına verilen ad. 3/ Kötuluk... Bir işi en uygun koşullarla kabul edene bırakma. 4/ Tabaklanmış deri... Asya'da bir başkent. 5/ Temel, esas... Borcunu ya da verdiğı bır sozu yerine getirme. 6/ Eski Mısır'da bir tanrı... Titan elementinin simgesi. 7/ Öğrenmiş, haber almış. 8/ Uranus gezegeninın 1851'de keşfedilmiş ilk uydusu... Bir seslenme unlemi. 9/ Ünlü bir halk ozanımız. Modern sanatın 'Beyaz Saray'ı: MOMA Bu yaztyı dtinyanm en önemli ve zengın modern sanat müzesi olan New York'un, "The Museum of Modern Art'^nı anlatmak içın kakme aldım. Kısa adıyla "MO\tA"nm ışleyisinden ve koleksıyonundan söz etmek, bizı ister ıstemez modern sanat tarihımn "zaman tünelinde"bir gezintiye çıkanyor. Bu yazıda adı geçen 202 sanatçının her birı hakkmda yüzlerce dev kitap varken, onlardan bazen 12 ctimleyle, hatta bır paragrafla söz etmek koiay olmadu Buna rağmen bu yazıda bağışlanocağını umıt ettığım kaçınılmaz kısaltma zorunluluklanna karşın, l. Uluslararası İstanbul Çağdaş Sanat Sergilen öncesı, Türk sanatsevtrierine çeşitli akımlar hakkmda aydınlatıcı temel bilgiler vermeyı/ırsat bıldım. Bunu izleyen son bölümde ise bu yazının değındığı konulann, ülkemizde yaptığı çağnsımlan ve sanatçılanmızın uluslararası plandaki sorunlanmn köklerini ve nasıl çOzülebileceklerini gündeme getirdim. minin "New York Modern Sanat Müzesi" değil, yalmz "Modern Sanat Müzesi" olması bir anlam taşır. MOMA tek başına bütün modern sanat tarihinin simgesi olrna iddiasmdadır. Daha da kısa adıyla sanat çevrelerinde T h e Modern"olarak biünen müzenin, ismindeki "•odenTsözcügüııün kehme anlamı üzerinde durmamız gerekiyor Türkiye'deki genel anlayışta resımler kabaca "klasik resün" ve "modern resim" diye ikiye aynlır. Şayet kişi biraz daha bügiliyse, bu sefer bir de buna üçüncü biı aynm, "empresyonlst nesiın"elderur. Bu yaklaşımda da, "klasik" ve "empresyonist" resimler dışında her şey "modern resün"dir. Yeni ve özgün eserler üreten bir gencin sergisine gidilir ve "modern resim yapmış" ya da "araatgarde resim yapmış" denılır. Batı'dan aktarılıp bugüne kadar gelen bu deyimler halka mal olabilmelerine karşın büyük bir anlam kargaşası doğıınnuştur. kaybetmek" halıni alıyor. Yani "sonna haşlanoıcı" olabiliyor. Demek ki "avmntgarde, çağdaş, modern" gıbı tanımlamalar olayın üretüış ve sunuluş anı ve bugün arasında geçen zaman boyutu ile doğrudan ih'şkide. Renoir'ın empresyonist resimlerı ilk yapıldığı ve sunulduğu anda "ıvantgarde" idı. Gleyre Atölyesı'nde kendisıne alay edercesine "Siz berhalde eglenmek için resim vapıvorsunuz" diyen hocaya, Renoir "tnanın eğlenmesem resim yapmam" diye yanıt verdığınde 186u'lı yülarda idik ve bir akımın ortaya çıkışı ve kabul edılışi çok daha yavaş oluyordu. Daha sonra empresyonizm döneme damgastnı vurup, "çagdaş" oldu. Cezanne, Renoir, Monet, Manet ve diğerleri bugün "modern sanat tarini"ndeler. Ve bugün bu tarih içinde o kadar "klasik" denebilecek bır görüntü alarak eskidiler ki, bugünün burjuvası kendilerine bır Rnbeas ya da Rembrandt'a bakar gibi bakıyor. Aynı burjuva sınıfının temsilcüen, 100 yü sonra da bugün anlamayıp alay ettikleri sanatın önünde yine saygı duruşuna geçecekler. Bu, sanatın da, burjuvanın da kaçınılmaz kaderi. dcğü, yalnız MOMA'nın adındaki "modern" keUmesınin içeriği konusunda biraz daha derine inebilmektir. Sanat yapıtlan yaşanan çağın tanıklandır. Geçmişin bilincınde özgür ve yenilikçi ulmaya zorunludurlar. Çağdaş sanat olarak yaşanan bir dönem akıp gider ve geriye o, dönem söz konusu olduğunda anımsanacak bazı adlaı kaur. MOMA, işte artık kendini kanıtiayıp "modern sanat Urihi"ne gırmiş bu ressamlann en önemli yapıtlanna sahip oknaya çahşır ve çoğunlukla da bunda başanh olur. MOMA'nın koleksiyonuna gjrmek, her ressamın ve her galericınin rüyasıdır. Bunu başarabilmek ıse yüzde olarak çok düşük bir şanstır. MOMA'ya resün sokan her ressam, sanat tarihine geçtiğini kanıtlamasa bile, bu yönde en önemli adimlardan birini atmış olur; adı ve resimlen güncelliklerini kaybettiği zaman bile "tarihin bir kesitinio tapnsnna" almış olduğundan değer kazanmaya başlar. Bir ressam ne kadar el değiştinrse, pıyasada ne kadar adı geçerse, ünlü kunıluşlar kendisine ne kadar yer açarsa, o kadar değer kazanır. MOMA, birçok sanata yatınm yapan özel vakıf ve özel koleksiyonlann aksine, bir çağdaş sanatçı parlayınca onu hemen satın almaz. Riske girmez. Onun, kendini zaman tünelinin sorgu ve zorluklanndan koruyarak başanyla geçmesim bekler. Bu arada, ilk dikkatı çeküginde belkı o sanatçı yalnız 4 bin dolar ederken, MOMA ondan yapıt satın almaya karar verdiginde bu rakam belki 40 bin dolara çıkmıştır. Olsun, MOMA yine bu pplitikasım değıştirmez; bekler, ama riske girmez ve böylece garantili isim ahnış olur. Çağdaş sanat tarihinı yönlendiren ünlü New Yorklu galericüer, MOMA'nın başkanı, direktörü ve sergi duzenleme sorumlulan ile süreldı bir dirsek teması icmdedirler. Evet, belki New York'ta 300"ü aşkın faal galeri vardır, ama MOMA bunların belkı yalnız 1520 tanesini ve çoğunlukla yalmzca bunlann sanatçılanm ızler. (1) S«m Hunttr. "Modera Fresch PrJatinf" US519İ5 (Ncw York, 1967). (2) Clemeıt Gracabcr(, Art u d Cultare (Bostoa, 1961). (3) Jahfj Rrakaapf, "Tlıt ManUcsto of PmtModera An", A n Fomm Ncw York, Mırt 19(1. Adalar ŞenUğVnde bugün Kultür Servisi 3. Adalar Kultur ve Sanat Şenliği'nde bugün Tevfik Gelenbe Tiyatrosu Büyukada Yeni Sinema'da "Sevgi Ülkesi", Hadı Çaman ve Yedi Tepe oyunculan Heybeliada Deniz Lisesi'nde "Unutulmus Bi Ada", tdıl Abla Tiyatrosu Burgazada Cennet Bahçesi'nde, Salih Kalyon Tiyatrosu Kmalıada Su Sporları Kulübu'nde "Nereye Böyle Minik Tay" adlı çocuk oyunlarınt saat 18.00'de sahneleyecek. Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu 'nun sergilediğı "Yammdaki Yatak" adlı oyun ise Heybeliada Denız Lisesi'nde saat 21.30'da ızlenebılir. Şenliğın tek klasik muzik şölenınm ıkincisi bugür. saat 21.30'da Büyukada San Pasifiko Kilisesi'nde gerçekleşecek. Şolene kemana Ayla Erduran, pıyanıst Tasos Venetoklis ve Turey Berki katılacak. 1 New York'un göbeği Manhattan adasuun "Midtown"denılen bölümü, sehrin is ve ahşveriş rnerkezidir ve gökdelenlerle doludur. Burada Amerika'yı Amerika yapan her marlcaya, her bankaya, her ünlü Avnıpa isnune, kısacası tüketim piyasasının ve kapitalıst duzenin bütün odaklanna erisebilirsiniz. Cıvıl cıvü kaynayan sokaklarda köşeleri kapan seyyar sosis ve şıs kebap satıcüan, ümitsizce bır bos taksi arayan eli ahşvenş paketleri dolu bayanlar, ya da Bond çantalı iş adamlan, yerlerde "hcrhaldc çalınbdır"dedirtecek kadar ucuza elektronik aletler satan iki metrelik dev zenciler, ilk dikkatinizi çeken detaylardır. Herkesin "en önemli randevTiyn" gitme edasıyla yürüdügü dev yollardan bın de "dunyanın en pahth c«ddesi'Tifth Avenue"dür. Bu meşhur 5.Cadde'yi kesen sokaklardan biri "11 West 53rd". Yani Onbır Batı 53. Sokak, New York Modern Sanat Müzesi'nin adresidir. T h e Museum of Modern Art"nın (MOMA) yalmz adı bile onemini hemen ortaya koyar. 1950'lerden beri yani soyut dışavurumculuk akımı, kendinı dünyaya kanjtladıgından ben, New York artık dünya sanatının merkezi ve MOMA onun "Beymı Sar»yı"dır. Mekân ve koleksiyonuna parasal bir değer koymak imkân dışı olan MOMA'nın is Efsane imzalar örneğin, gezdiklen genç ressamın sergjsindekiler "modern" degü, "çagdaş" resimdir. Manet, Monet, Renoir gibi empresyonistlerin resimleri ise modern sanat tarihinin başlangıcı sayüır. Empresyonizm bu tarihın ıçmdeki nice akımdan ılkıdır. "Avamgarde" terimı ıse konuyu daha da kanşıklığa götürebüır. Konuyu şöyle bir topariarsak, klasik dönemlerden sonra empresyoruzmle başlayan ve kübizm, fütürizm, sürreahzm gıbı akımlarla süren dönemın türaü "modem sanat"ur. "Çağdaş sanat" deyımi ise, yaşayan sanatçılar tarafından son 510 yıl içinde yapürmş yapıtlar için kullanıhr. Fakat bu ayrımlar da net değildır. örneğin, De Kooning yaşayan bir ressamdır. Ama "modern" midir, yoksa "catdas" mıdır? Bana göre, artık tarih olmuş, retrospektit sergileri açümış, efsane olmuş bir imza olan sanatçı "modera"dir. Bır başkası onun son yapnlannda yenı heyecanlaı ve kıvılcımlar görüp de De Kooning'ı çağdaş kabul edebih'r. Peki, "avantgarde" kime denir? 1907'de "•vanlıpude" sayüan Picasso bugün modernden öte "klasik'' bir ustahğa terfi etmiştır. Ama kimine göre de bu bir terfi sayümaz. Çünkü "avantgarde"Iık sıfatını bırakmak, yani artık horlanmak veya alay edilmek yenne saygı ve ıtibar görmek, bir çeşıt "alısılmak ve Ugiyi Modern yapıt Peki, bu "zaman boyutn"yla ilgili tartışmaları bir köseye koyacak olursak, "modern sanat" nedir? Herkesin dilinde dolaşan bu deyimin ne anlam ifade ettiğine dair çok az şey soylenmiş. Modern tenmini Uk kullanan ünlü Fransız yazar Cbaries Bandelaire'e göre "modern yapıt" üretiliş sürecinde toplumda olup bitenlere ve çagdaş yaşamla olan iüşkilerini gösteren ve kanıtlayandır. (1) Amerika'run en ünlü kritildennden Clemeııl Greenberg'e göre ise "modern yapıt", kendini oluşturan mediumun (Malzeme ve araçlan) doğası üzerine bir yorum getirir. (2) Bu tanınüann eksik veya yanhş olduğunu öne süren Amerikah genç sanatçı ve yazar John Ryskampf ise kendi görüşünü şöyle özetler: "Modern yapıt tdeykriye, onu sanata donnştnrenin izleyicinin kendisi olduğunu du>urandır. Yani o yapıun 'sanat' olarak kabul edilebilmesi için izieyki taıafudan goralmesi ve sanat olarak algdaaabilınesi gereklidir." (3) Burada konumuz ve amacımız bu tanımlamalar arasındaki çekişmeye hakemlık yapmak 33*24° iOnm 2t°it°EnkOii 34°î«° Enuun 22* 1<° CHHll* MM^Fİ A 33° 20* GoltPAp MHyt A 34*22° Gdmâgtant An* 1 24*1S°l«vtı BRpfi B zria° bantu Mı V 24*10° B T * Jn« a 2I°1«° K n PfridRrJi B 27» 17° K M u n n DlrM B 21* 11° Kayftri D^rjUv A HAVA DURUMU 8 A y A Y B Y A B Y 1 B M^nvı B Mpm A AAon v 23° 10° Mt#a 3<* 18* *tOd> 29°1?* S « w ı 2»°15*S*1 2B°17°S«cıg 2T°17°SM 2>° «°$Utta 23° 14° T#Ma« 2B° 1«* Tnbm 24° 1'° Ympt 26° ıs° lumm 30*1!°Kaıyl 23° I I U n Y B A A B Y A Y B A Y Y B 25*14° 25* 10* 38° 16° 2P15° 28° 12° 24°1«° 3B2T 22° 17° 28*11° 2S*15° 2S°I7° 25* 13* lumanıvıı 1 A Am A B<gnd S Btrtn Y Y Bav Y BnibtJ CMdı Fıvkturt Sm Krfm K* Y A A Y 17° 29° 36° Unâra MCHllDrt MMı NmYov. OrJ» s A 15* 18° 17° 28° 30* 15* 37° 18° 2»° 1 ^ / 1 ' 23» 29° 17° 18° 28° 19° 27* 36° 24° 35° 39° 29° Roma Sotyı ŞM TtlAri» Zbtı / ' ! A«* HMulu'GgOMH KkM SH •V T M4# Maumci "rt.lcAn.tt, K»v Yıntai «S» bO04Me kut) M2 n poyrudın 3.5 SÜRECEK