Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 TEMMUZ 1987 KÜLTÜR YAŞAM HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ ENTaiE^TlJEL AYI MP/NL4RIN 'EVETVA^\kL F4ZM CUMHURİYET/5 Karikatür bir basın saııatı mı? Karikatürcüler Derneği'nin eski başkanlanndan Tan Oral, karikaturün bir basın sanatı olduğu görüşünde. Ancak karikaturün basın dışında da üretilmesi, sergilenmesinden yana. Derneğin yeni başkanı Behiç Ak ise, karikaturün yalmzca bir basın sanatı olmadığı görüşünde. Ak, basının, karikatür dilinin gelişmesine olanak tanımadığını ve tekrara yol açtığını düşünüyor. KiiHiir Servisi Karikatürcüler Derneği, 7 yıl aradan sonra bir binaya sahip oluyor. Istanbul Büyükşehir Belediyesi ve Karikatürcüler Derneği'nin ortak çahşmasıyla Sultanahmet'te Yerebatan Sarayı'nın çıkışındaki Talât Pasa KonağYrun arkasında yapılan dernek binası, bu ay sonuna doğru hizmete girecek. l%9"da Ferit Ongören, Turhan Sdçuk ve Semih Balcıoğlu tarafından kurulan, 1980'de bütün öteki demekler gibi etkinliğj durdurulan Karikatürcüler Derneği, 1984'te çalışmalanna yeniden başlamıştı. Derneğin yeniden açılmasıyla ilk Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Semih Poroy, bir yıl sonra Tan Oral, geçen arahk ayında da Behiç Ak seçildi. BugUn 300 üyesi bulunan Karikatürcüler Derneği'nin 7 yıl aradan sonra bir binaya kavuşması öncesinde, eski başkan Taa Oral ve yeni başkan Behiç Ak'la bugüne kadar yapılan, bundan sonrası için yapılması düşünülen çahşmalar hakkında konuştuk. Once Tan Oral kendi başkanlık döneminde yapılan çalışmaları anlattı: "İlk olarak tiim iiyelerimizle ilişkiye geçtik. Üye aidatlarının düzenli olarak ödenmesıni sağladık. Bu arada, karikatür karşılığında bir bilgisayar alarak dernek çalışmalannda bilgisayar Karikatürcüler Derneği'nin eski ve yeni başkanları farklı görüşte PİKNİK PİYALE MADRA / PUR ' Bl'R PAKİkCA NEREyE ÖİDf>ÜBSUN? HEMPE ÇOK/ YENİ VE ESKİ BAŞKANLARGazetemizde her gün "Ktm Kime Dum Duma"da iıledtginiz Behiç Ak (solda), Karikatürcüler Derneği'nin arahk aymdan bu yana başkanhğuuyapıyor. Gazetemiz çizerlerinden Tan Oral (sağda) ise, dernefln daha önceki dönemde başkanbğmı yapmiftı. kullanımına geçtik. İ yelerimizin karikaturlerinden oluşan bir albüm bastırdık. Müze kurulması çalışmaları hızlandınldı, ancak henuz inşaat bitmediği için miizemiz açılamadı. Bu arada, İstanbul Universitesi Edebiyat Fakültesi Kütiiphanecilik Bölümii'yle ilişkiye girilerek müze arşivinde bilgisa>ar kullanımı için bir program bazırlatıldı." Tan Oral derneğin arahk ayındaki genel kurul toplantısında "Genç arkadaşlar yönetime gelsinler" diyerek başkanlıktan aynlınca, yerine Behiç Ak seçilmişti. Behiç Ak'tan da kendi başkanlık döneminde yapılan çahşmalan ve yapılması planlananları anlatmasını istedik: "Bildiğiniz gibi, derneğimiz ay sonunda bir binaya kavuşuyor. Belediye ve derneğin ortak çalışmasıyla yaptınlan bina, bir sanat galerisi olarak duzenlendi. Dekoru, Gürel Yöntan'ın önerileriyle yapüdı. O bölge, turistlerin çok fazla gezdiği bir bölge olduğu için biz de mekânı İstanbul'un refcrans noktalanndan biri haline gelirmeye çalışacağız. Siirekli degişen, yerli ve yabancı, karma ve kişisel karikatür sergileri açılacak. Türk karikatürünü tanıtıcı kitap, dergi, afiş, poster, album satışı yapılacak. Aynca zaman zaman >erli ve yabancı bir karikatüristin galeride kendi çizgi anla>ışını, teknigini anlatacağı çalışmalar düzenlenecek. Bu çalışmalara katılanlann ürünleri sergilenecek. Mizah muzesi ve kitaplığı kurma çalışmaları da sürdüriılüvor. Bunun için bir komite koruldu ve program hazırlandı." Hazır.Tan Oral ve Behiç Ak'ı bir konuşma etrafında bir araya getirmişken karikatür sanatı hakkındaki görüşlerine de yer verrnek istedik. Tan Oral, "Karikatür bir basın sanatıdır..." diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aslında karikatürii basın sanatı olarak gören ve bir de bunun tersini savunan iki ayn göriiş var. Örneğin Sinan Bıçakçı karikaturün basın dışı bir sanat olduğunu, ille de bir gazete ya da dergide basılmasının gerekmediğini, karikaturün de resim gibi alınıp evin duvarına asılacak bir sanat yapıtı olduğunu savunur. Bu konuda güzel örnekler de verdi. Bence karikatür bir basın sanatıdır. Ama onun dışında da üretümeli, sergilenmelidir. Üretiliyor, sergileniyor da." Behiç Ak, karikaturün yalmzca bir basın sanatı olmadığı kanısında. Basının yapısı gereği, karikatür dilinin gelişmesine, farkhlaşmasına çok fazla olanak tanımadığına, karikaturün ulusal sınırlar içinde sıkışıp kalmasına neden olduğuna inanıyor: "Karikatür yanşmalannda aynı konu etrafında, aynı anlavışta, aynı karikatürii çizen onlarca insan olduğu düşunulunce, karikaturün belli anlalım tarzlan içine sıkıştıgını soylemek mumkün. Ülkemizde karikaturün gazete ve dergiler dışında basılma olanağı da oldukça az. Örneğin, bir çizer için albüm bastırmak, hâlâ büyuk problem. Geriye bir tek gazete, dergi karikatürieri kalıyor. Onlar da pek fazla seçenekli olmadıklan için belirli konular. belirli tipler tekrarlanmaya başlıyor." Tan Oral da karikatürde bir sıkışma ve tekrarın olduğu görüşünde, ama bunun yalnız karikatürde değil, öteki bütun sanat dallarında olduğunu savunuyor. Karikatürdeki tekrarın, benzerliklerin nedenini şöyle açıklıyor Oral: "Bugün 18 yaşında olan bir genç, Türkiye'nin karikatür atmosferinin kilitlendiği dönemde 11 yaşındaydı. Dernek faaliyetlerinin durdunılduğu dönem boyunca karikatür soluğu alamadan yaşadı ve şimdi karikatür yapmaya başladı. Oysa dernek çalışmaları kesintiye uğramasaydı, en az 100 toplu sergi gezecekti. Bu karikatürlere yönelteceği eleştiriler, kendisinin farklı bir çizgi geliştirmesine olanak sağlardı. Ama olmadı. Bir insanı bunca süre aç bırakırsan, kolu, bacağı sakat olur. Karikatürde de böyle bir dönem yaşadık. En azından şimdi yeniden beslenmesi sağlanacak." ÇtZGtLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 49O3're BuGUfj euGSMe 18 Temmuz PORTATİF MY/K.. OSMOUJ AOU Bi£ tMGiUZİM YAPMIŞ OLDUSU PO&TATİF tZAYIt: g/IS/A/4 TAAJITJLO/. YÜZ YIL BAŞLAetN&A, PO&TATtP ALST ve A&AÇCAGA /cAe.Şt BÜYÜİC İLGİ VA£ut. OSMOA/r'UA/, S~ÖZ KAYfĞı YAPAA4SIMA DA BU iLGl MBOEM OLMUŞTU. HE&MAMGı BİR BAVUL GİBİ SAP/A/DAA/ 71/Ğ ZAMAM PA /'ÇiMDE, Ş HAUAJE SErf/St'LeBİLİYOJSDU. Umbria Caz Gültekin Çizgen Koleksiyonundan™£%ç,£%. FestivalVnde siyonundan Seçmeler Sergisi, Taksim Belediye Sanat Galerisi'nde ay sonuna kadar izlenebilecek. 15. Uluslararası tstanbul Festivali kapsammda düzenlenen sergi, Türk fotoğrafından bir kesit sunuyor. Yüz fotoğraf sanatçısmui yapıtlannın yer aldığı sergide Fikret Miniskerin nostalji "Babkçüar" adb yapıtuıa da yer verüiyor. YAVUZ BAYDAR 50YILÖNCE Cumhuriyet Şimali Çinde vaziyet gergin Tokyo 17 (a.a.) Hariciye, Bahriye, Harbiye, Dahiliye ve Maliye Nazırlan vcziyeii tetkik etmişlerdir. Bu toplantının sonunda hukümei namına söz söylemeye selahiyettar bir zat beş Nazınn şimali Çinde tatbikine girişilmiş olan usulu fazla beklemeye tahammülu olmadığı neticesınde karar kılmış olduklannı ve binnetice hukümetin hali hazırda cereyan etmekte olan müzakeratı tacile matuf tedbirlerı itühaza karar vermi} bulunduğunu beyan etmiştir. Bu tedbirlerin mahiyeti hakkında henuz birşey soylenmemektedir. Loukounıchiao hadiselerinin hal ve fasledilmesi ümidinin pek ziyade zayıflamış olduğunu kaydetmek muvafık olur. Çin biyasi mehalifi Japon devlet adamlaı ının 18 Temmuz 1937 aleyhinde harbcuyane temayülün şiddeti gitıikçe artmaktadır. 19371997 Kızılırmağın tahta köprüsü tarihe kai'uşuYor Bafra (Hususi) Senelerce Bafralıların en büyuk dertlerinden birini teşkil eden Kızıhrmağm meşhur tahta köprüsü pek yakında tarihe karışacaktır. Hükümeümizin takip ettiği program sayesinde yapılmaya başlanan muazzam beton köpru birkaç aya kadar yalnız Bafrayı değil Samsunu da karadan Sinoba bağlıyacağı için mühim bir kıymet taşımaktadır. Sovyetler'in muhalif sanatçılarından Okucava'yagöre "glasnost": Istediğimiz kitabı basacağız Sovyetler Biriiği'nin ünlü sanatçılarından yazar ve şarkıcı Bulat Okucava, bugüne kadar Stalin 'den Çernenko 'ya, bütün Sovyet liderlerine karşı çıkmış. Yıldızı Kruşçev le de banşmayan Okucava, şimdi Gorbaçov'un "açıklık" politikasını, eleştirel bir yaklaşımla da olsa desteklediğini söylüyor. Yazar arkadaşlanyla birlikte Mesaj adlı bir yayınevi kuran Okucava, sansür olmaksızın istedikleri kitabı basacaklannı belirtiyor. Kühiir Servisi Sovyetler BirliğTnde Gorbaçov'la birlikte başlayan "glasnost" (açıklık) polilikası, kultür alanında da gün geçtikçe ağırlığım hissettiriyor. Geçen haziran ayı ortalarında Fransa'da, FransızSovyet kültür heyetleri arasında duzenlenen, " 2 1 . Yuzyılın Eşiginde Kültür Diyalou" adlı seminer, birçok ünlıiyu bir araya getırdi. Bunlann arasında Sovyetler'deki en onemli edebiyat dergisi olan "Novi Mir";n yazı işleri müduru ve yazar Prof. Sergej Zaligin ve yine dunyaca ünlu muhalif yazarşarkıcı Bulat Okucava da vardı. Okucava, seminer sırasında en "rabat" konuşan Sovyet sanatçısıydı. Fransa'da yayımlanan "Liberation" gazetesi, sanatçıyla, Sovyetler Birliği ve son gelişmeler hakkında bir röportaj yaptı: Gorbaçov szce Kmşçev'in fîkirlerini mi surdüriiyor? Onun bir bakıma mirasçısı olabilir mi? OKUCAVA İki devir ve iki insan arasında oldukça buyük fark var. Kruşçev, tepeden inme darbeler yapmayı seven biriydi. Oysa Gorbaçov'un kendine özgü bir stratejisi var. Peki, Kruşçev dönemindeki ye•ileşme hareketleri Ue gunumuzdekiler arasında ne gibi bir fark var sizce? OKUCAVA 1950senelerindeki yenileşme hareketleri daha kesin ve daha sertti. Slalin'in diktatorluğünü ortadan kaldınyordu. O zaınanlarulkeyi, herkese aci çektirerek yöneten bir diktatörden kurtarmak gerekiyordu. Staün'in yanügılannm düzcltilmesi sonucu sağlıklı bir toplumun ortaya çıkacağına inanılmıştı. Bu, safça, ama kısmen doğru bir düşünceydi. "Destalinizasyon" hareketi, halkın sivıl faaliyetlerinde bir patlamaya yol açtı. Kruşçev bu faabilme gücüne sahip olduklannı unu(muş gibiydiler. Çünku herkes, ınsan faktorunun göz ardı edildiği "resmi ögreti" ıçinde kaybolmuştu. Peki eski bir "marjinal" olarak, bugünku iktidann yanında >er almak sizi rabatsız etmijor mu? OKUCAVA Tabii, bu benim için çok yeni bir durum. Bugun iktidar, "Biz vanıldık, kendi larihimiz ve toplum hakkında jalan söyledik. liyetleri yönlendiremedi, çünkü korBunun sonucunda da çıkmaza girkuyordu. Bazen hızlanıyor, bazen dik. Özgiir fikirlere daima işkence kendini frenliyordu. Ama hiçbir zaettik" demekte. İktidar için odun man genel bir stratejisi olmadı. Bu verme zamanı geldi artık. Bu benim yuzden de o zamanki yenileşme haiçin de geçerli tabıi. Katılımım ise reketleri sadece bir iki sene surebıleleştirel bir katılım. Gorbaçov bir di. gün Sovyet kamuoyundaki muhale Peki sonra? fet eksiklığinden söz etmiştı... OKUCAVA Brejnev ise, basBunu gizli bir oturumda söylekıya ve kaba kuvvete başvurmaksıdi herhalde. zın sivil toplumu derinlemesine yıkOKUCAVA Söyledi ama!.. Batı. Kişisel çözülmelerde herkes kensını da bu işle ilgiJenmeye çağırdı. di çıkarlarım gözetti. Toplum bilinBasın da bu işi buyuk bir istekle kaci, hayal gücu, duyarlıhk ve istek so bullendi. Bir süre sonra ise bu muna erdirıldı. Toplum ve birey olayhalefet hareketi kısmen frenlendi. lara kayıtsız kalmaya suruklendi. Ama anık başka bir süreç başlamıştı. Özellikle kultürel, ekonomik ve poBir gün basında iktidarı eleştiren on litik alanda bu kayıtsızlık kolayca yazı çıkıyorsa, ertesi gün basının gorulebilır. Bu yenileşme hareketleolaylan fazla abarttığı söyleniyordu. ri, kendi kuçuk burjuva uyuşukluğu Dün şok yaratan birolay, bugün a>nu da beraberinde getirdi. Ama genı etkiyi gostermez ve yarm da bu olne de tüm bunların dışında birajvadukça doğal ve önemsız gelebıhr. şam kalmışn. Sansure uğramış birToplum duyarhlığını öylesine yitirtakım yazarlar yine de kitap yazmadi ki, yöneticiler arasında doğacak ya, ressamlar resim yapmaya, bilim çelişkiler ve yönetilenlerin karşılaşaadamları araştırmalarını surdürmecağı denetlenmesı olanaksız kargaşaye devam etti. Aynı şekilde sosyolog lan önlemek için, bu yenilik hareketlar, ekonomistler ve politikacılar dulerinin dozunu çok iyi avarlamak geşünmeyi ve karşıakımlar yaratmarekiyor. yı surdürdüler. Yine de bu insanla Bu yenilik hareketleri size sonn hiçbiri, bu eksiklik ve kusurların mul olarak ne kazandırdı? bir gun sona ereeeğine inanmıyordu. OKUCAVA Bana, diğer altı Reformların başlaması bu küçuk yazar arkadaşımla birlikte ortaklaazırüık arasında bir coşkunluk yaratşa bir yayınevi kurma olanağı sağlatıysa da yine bazı şüphelerin oluşmadı. Adı "Vest" (Mesaj) ve kimin kisını engelleyemedi. tabını istersek basacağız; sansür olBugunkü yenileşme hareketleri ise, maksızın. öncekilerden farklı olarak, bazı şey Fakat "Glavlit" (Resmi Sansür lerin kötü gittiğinin bizzat devlet taKurulu) islevini hâla surdüriiyor. rafından onaylanması ile başladı. OKUCAVA Öyle. Fakar ufak Yeni formuller ve bir yeniden inşa bir biçim farkıyla, artık sadece üç planı söz konusuydu. Bu alışılmamış önemli şeyi gözetmesi gerekiyor bugörünümün yaratılması, hem korku günlerde: askeri sırlar, pornografı ve ve umide hem de katılım ve düşmanırkçılığı kışkırtma. Bir zamanlar bu lığa yol açtı. Fakat toplum hâlâ uyu uçluye ideolojik olan da katılıyordu. yordu. tnsanların kendine guveni Fakat şimdi bu konu, Glavht'in etyoktu. Birtakım değisiklıkler yapa ki alanına dahil edilmiyor. PERL'GIA Perugia merkezindeki Turreno Sineması'nda düzenlenen film gosterisinin ardından gerçekleştirilen Umbria Caz Festivali, caz tarihinin en özgun kişiliklerinden Cab Callovtay'in 4050 yıl once seslendirdiği, aradan geçen bunca zamanın. eskitmek bir yana. daha da guzelleştirdiği "Minnie the Moocher", "Geechy Joe" ve "St. Louis Blues" gibi parçalardan oluşuyordu. 1930'ların Cotton Club'ının bu unutulmaz şarkıcı, dansör ve şovmenıni film gosterisinden hemen sonra aynı sahnede canlı olarak izlemek, festivalin belki de en zevkli bolumuydu. 60 yıldır sahnelerden ınmeyen 80 yaşındaki Calloway, tum diriliğiyle dansör ve vokalistlerle bcslenen orkestrasının onünde yıllar oncesinin çığır açan parçalarını seslendirirken, bir bakıma caz tarihini de tum canlılığıyla gozler onüne serivordu. "Hideho Man" namıyla maruf Callovvay'ın ardından Curi Stadyumu'nda 10 bini aşkın seyirci onunde coşku dolu bir konser veren Manhattan Transfer vokal dortlüsu, bir bakıma, Cotton Club geleneğinin 50 yıl sonrası, bugunü. Ama tam değil. Tim Hauser, Alan Paul, Janis Siegel ve Cheryl Bentyne'den oluşan Manhattan Transfer, bir yandan King Pleasure, Eddie Jef•ferson ve Hendricks, gibi ustaların "bebop sololannı fahtezi ürünü sözlerle seslendirme" teknigini geliştiriyor, diğer yandan da Elvis ve Ray Charles'tan VVeather Report'a uzanan bir repertuarı Broadvvay'in öteden beri bilinen "kusursuz şov" anlayışı içinde sunuyor. 1973'ten bu yana çıkardıkları plaklar mflyonlarca satan bu Nevv York dortlüsu. ne kadar sevilirse sevilsin, birçok kişi için yalmzca bir nostalji penceresi. Bu amaçla kurulan beraberlikler de, bilindiği gibi, fazla uzun omurlu olamıyor. Derin izler de bırakmıyor. Kvıantundakı Japon ordusunun kabule şayan olmıyacak bir takım metalip derma eyan etmesine mani olabileceğinden şüphe etmektedir. Umumi intiba 29 uncu Çin ordusunun zelilane bir tesviye sureti kabul etmeleri takdirinde Şimali Çin liderlerini devirmeye hazır olduğu merkezindedir. Burada Şimali Çinin vaziyeti dolayısıile hissedilmekte olan endişeler bir nebze zail olmustur. Japon devlet adamları muhasamat zuhurlu takdirinde bu muhasamatm Şimali Çine hasredilmesinin kolay kolay olacağı müteaasında bulunmaktadırlar. Dostane bir hal sureti elde etmek için ciddi mesai takib edilmekte olduğu zannedilmektedir. Bu babda yeni talımat hazırlanmıştır. Canton, Tsingtas, Hankovv'dan bildirildiğine göre buralarda Japonlar Sinema haberleri Fransızlar guzel bir balet filmi yapmaktadırlar. Bunun adı "Kuğunun Ölümü"dür. Mevzuu Pol Paul Morand'ın bir hikayestnden alınmıştır. Başrolleri Paris operasımn en meşhur dansözleri oynayacaklardır. Anna Bella Londrada üçüncü, Ingilizce filmini çevirmektedi\ Bihncisi "Kader Uçurumu" ikincisi "Kırmızı Elbiseli Kadın" idi. Bu iiçüncu kordelanın ismi "Güneşi Takib" konmuştur. Tanınmış Fransız rejisörü Maurice Tourneur "Herkül" isminde bır fılim çevirmeye hazırlanmaktadır. Holivud'daki R.K.O. şirkeıi bugünku dünya gençliğinin hayatım tasvir eden iki güzel film çevirmektedir. Buniardan biri "İsıidatlar Mektebi" diğeri "Gençlik Şarkısı"dır. BRUVERE PiPOLAR Cıırrıbaı h.ın \n. 1 0 l'r.'.4i:,ı.. ».ııı ; .Su.Mnh.imam *• h 'jfl k ır^tsınıl.1 ""> thl« rin V * * ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIM1 ve BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR Bölümlerine ÖN KAYIT ve YETENEK SINAVI yolu Ue oğrenci alınacaktır. ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI: Endüstriyel yöntemlerle seri halinde ttretilen araclann projelendirilmesi Ue yükümlü bir uğraş dalıdır. Tasanmcüar tasarun hizmetlerini serbest bürolar aracıügı ile verebilecekleri gibi kurumlann tasanm ofislerinde de çalışabilmektedirler. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR Bölümü: Lise ve Orta OkuUara Beden Egitimi ve Spor ögretmeni yetiştirmcktedir. Başvuru Tarihleri ve Yeri: Her iki bolüm için de başvurular bizzat veya posta ile 3 Agustos 1987 17 Agustos 1987 tarihleri arasında Orta Doğu Teknik Universitesi ögrenci lşleri Dairesi Baskanlıgı Ankara adresine yapılacaktır. Belirtilen tarihler dışında başvuru kabul edilmeyecekür. Gerekli Belgeler Adaylar, başvurmak istedikleri bölOm adını içeren dilekçelerine: a) ÖSS Puan Kartı (veya fotokopisi) b) Bir adet yeni çekilmiş fotoğraf c) 1.000. TL. başvuru ücretinin yatınldığına dair makbuz (T.lş Bankası Yenisehir Şubesi 4827 Nolu Hesap) d) Devlet hastanesi veya hükümet tabibliginden alınacak "Spor yapmasında sakınca yoktur" açıklaması olan saglık belgesi (Beden Eğitimi ve Spor BoIUınOne basvuranlar için) e) Milli sporculann Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlıgı Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü'nden alacakları "Milli Sporcu Belgesi" (Beden Eğitimi ve Spor Bölümüne basvuranlar için) Her iki bolüme başvurmak isteyen adaylar a, b ve c'de belirtilen ışlemleri ayn ayn yapmak zonındadırlar. Başvuru Koşullan ve Sınav Uygulamalan I. a) ENDÜSTRİ ÜRÜNLERİ TASARIMI Bölümüne başvurabilmek için ÖSS Birinci Basamak Sınavı toplam puaru 134.000 veya ilstünde olması gerekir. b) Yetenek sınavına 450 aday alınacaktır. Basvurular 450 kişiyi geçtıği takdirde ÖSS birinci basamak puanına göre sıraya dizilecek ve en üst puandan aşağı doğru sayılarak 450 aday tesbit edilecektir. Tüm başvurular ve sınava alınacak 450 aday 20 Agustos 1987 günü Üniversite giriş kapısmda, Mimarlık Fakültesinde ve ögrenci lşleri Dairesi Başkanlıgında ilan edilecektir. c) Yetenek sınavı üç aşamada yapılacakur: 1. 450 adaya 24 Agustos 1987 günü 9.30'da Mimarlık Fakültesinde bir tasanm duyarlık testi verilecektir. 2. Duyarlık testi sonucuna göre seçilecek 150 aday 26 Agustos 1987 günü 9.30'da bir dizi yetenek sınavına girecektir. 3. Sınav sonucuna göre seçilecek 60 aday 28 Agustos 1987 günü saat 9.30'da Mimarlık Fakültesinde müJakata alınacaktır. 4. Üç aşamanın sentezi olarak 60 aday için elde edilecek puanlar 31 Agustos 1987 günü ilan edilecek ve burüann en yüksek puan alandan itibaren 30'u kayda hak kazanacaktır. Digerleri puan sırasına göre yedek listede yer alacakur. II. a) BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR Bölümüne basvurabümek için ÖSS Birinci Basamak Sınavı toplam puanı 115.000 veya üstünde olmak gerekir. b) Milli Sporcular dışında ön kayıt yapüran adaylann sayısı 600'ttn uzerinde olduğu takdirde, puan sıralamasına göre ilk 600 aday sınava alınacaktır. Tüm başvurular ve sınava alınacak 600 aday 20 Agustos 1987 günü Beden Egitimi ve Spor Bölumuode, ögrenci lşleri Dairesi Başkanlıgında ve Üniversite giriş kapısında ilan edilecektir. c) Sınav 1 Eylül 1987 günü saat 9.00'da baslayacaktır. III. Adaylar sınava gelirken yanlannda geçerli kimlik belgesi (nüfus cüzdanı, ehliyet, pasapon) bulundutmak zonındadırlar. Geçerli kimlik belgesi ounayan ve eksik belge Ue başvuranlar suıava alınmayacaklardır. IV. Adaylann Endüstri Ürunleri Tasanmı BOlümü sınavlan için iki adet yumuşak kurşun kalem (2B), bir silgi ve kalemtıraş bulundurmalan, Beden Egitimi ve Spor Bölümü sınavı için spor kıyafeti gitirmeleri gereklidir. Beden Eğitimi ve Spor sınavı ODTÜBaraka Spor Salonundadır. V. Sınav tarihinde adayın ÖYS sonucu herhangi bir program kazanmış olması sınava girmesini engellemeyecegi gibi, yetenek sınavına girmek kazanılmış programa kayıt olrr.a hakkını ortadan kaldırmamaktadır.