Katalog

CUMHURİYET/2 ÖLAYLAR VE GÖRÜŞLER rın duzev ve statulerıne yakışan nazık bır gozetım ve denetımle yaparlar Çunku anayasanın 6 maddesıne gore "Hıçbır kımse veya organ kavnağını anayasadan almavan bır devlet yetkısı kullanamaz ' Sılahlı kuvvetlerın yurt savunmasına hazırlanmasından Bakanlar Kurulunun TBMM've karşı so rumluluğu ıse ayrı bır konudur Bununla karıştı rılmamalıdır Kısacası usluba dıkkat etmek, bırçok yazarın da değındığı gıbı, hem yararh hem de eereklıdır dan butun aktıf parçaları ıle ıcramn dışında, obur kesımı ıcramn ıçınde olmalıdır Hukuk ve sıyaset açısından ıkılı gorunuşe gelınce Sılahlı kuvvetlenn muharebe eden parvala rı vakıt vakıt ulusal sınırların hatta ulusal hukuKun dışına çıkarak uluslararası hukuk ve sıyaset alanına gırebılır Bu durumda ıcrarun emrıne uy mavabılır Orneğın bır kumandan hukumetınden (savaş kabınesınden) aldığı genosıt ya da zehırlı gaz, mıkrop, dum dum kurşunu kullanma emrını uluslararası anlaşma ve sozleşmelerı ılerı surerek yerıne getırmedığı gıbı, bır kalenın, bugun ıçın ussun, teslımı emrını de zamansız ve gereksız bularak sorumluluğunu yuklenıp teshm etmeyebılır Gerek bu ıtaatsızlıkler, gerek muttefık kuvvetlerle ortak hareketlerdekı ıtıatsızlıkler, harekât vengı ıle sonuçlanmış ıse genel polıtıkavı, ıktıdarla rın yazgısını bıle etkıleyebılır Sıyası yon boyle olduğu gıbı, asken hizmet de normal ıdaredekı sıradan bır kamu gorevı, askerın ıtaatsızlığı bır memurun aldığı emrı vapmaması gıbı basıı bır olay, bır teğmenın topu ateşleme emrı beledıvenın ramazan topu patlatması gıbı ıdare hukukunun (ıdarı araç) ıle "ıdarı bır muamele vapması" demek olmadığından, bu gucun hukukunun da kendıne ozgu bır felsefeve, amaca gereksınım koşullarına davanılarak duzenlenmesı gerekır 19 vuzyıla aıt olan bu duşuncelerde Bırıncı Dun ya Savaşı'ndan sonra kımı değışıklıkler fılız vermeye başlamış ancak daha sonralan teknolojıdekı korkunç ılerlemeler, mıllı ırade ve mıllı egemenlık anlayışı ıle ulusal egemenlığın kullanılma bıçımındekı değışıklıkler, 2 Dunya Savaşı'ndan sonra mıllı savunma kavramının verıne onu da ıçıne alan çok genış kapsamlı (mıllı guvenlık) kavram ve ışlevının geçırılmesını gerektırmıştır Bundan sonra artık askeri şefler, ne egemenlığın sembolu anlamında başkumandan ne de ıcramn >a da sıvası lıderın emrıne koru korune tabı bırer robot tur Uvgulanmasında kendılerının de rol alacakları mıllı guvenlık polıtıkasını saptayacak kurulun (M G K'nun) en onemlı ve etkılı oğelerıdır Burada alınan karar ve tavsıyelere uymayan hukumetler ıçın, farklı tecellıler karşısında Yuce Dıvan yolu bıle gozukebılır Kabınelenn sıvıl uyelerının çok değışken ve mıllı guvenlık polıtıkalarının saptanma usul ve konseptlerı hakkında veterınce bılgı sahıbı olmamaları. gunumuzde askeri şeflerin rolunu ve onemını bır kat daha aıttırmaktadır Başkanlık sı^temını uvgulayan Amerıka'da bıle Pentagon generallerının goruşu alınmadan çok onemlı kararlar verılmemektedır Kısatası gunumuze v« anayasamıza egemen olan duşunce budur ve askeri şeflerin anayasal konumu da boyledır Başbakanlar, kendı yetkı ve so rumlulukları ıle bırlıkte asken şeflenn bu durumlarını da goz onunde bulundurarak karşıhklı statulerının gerektırdığı nazık uslup ıçınde olurlarsa bu hareketlerı herhalde çok daha doğru ve hayırlı olur (y> Bu konuda daha genış bılgı ıçın rahmetlı hakım Korg Rı fat Taşkının ' MİLL1 MLD\FAA HUKUKL ve DEVLETLER HARP HLKUKL ^ 11 2< 1943 ^nkara adlı vapııı ıle 1961 Anavasasını da goz onunde bulundurarak vazılmı^ 13 ll Şubaı 1969 tarıhlı CUMHURİYET tekı ıkı yazımıza başvurulabılır 18 TEMMUZ 1987 Askeri Şeflerin Anayasal Konumu Itaat terimi, daha çok, asker kişiler arasındakı hizmet ilişkilerinde kullanılan bir terimdir. Başbakanla Genelkurmay Başkanı arasında ne nitelikleri ne de işlevleri bakımından böyle bir hizmet ilışkisı vardır. Bu bakımdan kullamlması yersiz olmuştur. PENCERE Milli Eâitinfüe Boz Tantası Uzun yıllardan ben Mıllı Eğıtım'ın yazboz tahtasına dönuşmesı öğretım duzenınde tam bır keşmekeşe yol açmıştır Sınav yöntemlen, ders programları, okul kıtaplan, öğretmen yetıştırme sıstemlerı alanında öylesıne bır anarşı geçerlıdır kı öğrencı velılerı, öğrencıler, öğretmenler behrsızlıkler ıçınde yaşarlar Çoğu Mıllı Eğıtım Bakanı'nın bu yazboz tahtasmda ımzasına rastlanmaktadır * Dunku gazeteler Mıllı Eğrtım'de alınan yenı karariarı "Öğrencıye Müıde" başlığıyla verdıler Gerçekten lıse ve ortaokullarda ders saatten azartılıyor, butünlemeye kalmtş ögrencılenn çoğu sınıflarını geçmış sayılıyorlardı Ama ülkemızın geieceğı ve eğıtım duzenı ıçın bu kararlar bır "mujtie" ıçenğı taşıyor muydu? Bu soruya yanıt vermek ıçın önce bır gerçeğı vurgulamakta yarar var Yıllardan ben eğıtımde yapılan ışler ılk bakışta "yazboz tahtast" gıbı görünur, ancak bu keşmekeşın özunde değışmeyen bır temel polıtıka var Sağcı ıktıdarlar Mıllı Eğıtım'de bılımsel ve laık öğretımı adım adım yok etmışlerdır, bugun Bakan Metın Emıroğlu'nun aldığı kararlarda gencı ıcteo/o/ın/f? polıtıkası bır aşama daha yapmıştır * Turkıye'den bır başka ülkede bıldığım kadanyia eğıtım bakanlıklannın adının önünde "mtllı" srfatı yoktur Bızde ıse "Mıttı Eğibm Bakanlığı"mn neden boyle kurukJuğu bellıdır Çunku Atatürk devrımlenyie ve Cumhurıyet'le bırlıkte "ümmef eğrtımınden "mılir eğrtıme geçtık Bu dönuşümün ıçenğınde dunya uygarlık tarıhınde yazılı bılınç yatıyor Medrese kafası yıkılmış, yerıne akıl geçmıştır, artık "gerçeğe gıden yol şenat yoludur" ılkesı eğıtımde geçerlı değıldır, 1924'te çıkarılan "öğretım Bırtığı Yasasi" bır uygariık devrımını gerçekleştırmıştır Amaç, yenı kuşaklann çağdaş katayta yetışmelen, örümcek ağlarını yırtarak aklın özgurluğune kavuşmalarıdır Lıse öğretımı Mıllı Eğıtım'ın çekırdeğıdır Çünkü ılkokuldan ortaokula ve lıse son sınıfa kadar, öğrencı, ınsanlığın bılım ve uygarlık yolunda sağladığı bırıkımın çok kısa bır özetını veren ders programlanyla yetışır, donanır, matematık, fızık, kımya, bıyolojı, jeolojı, tarıh, coğrafyada temel bılgılen oğrenır Ancak lıse son sınıfta, oğrencı bu temel bılgılerden daha temel bır gerçekle mantık ve felsefe derslerınde karşı karşıya gelır Nedır o gerçek? Insan, aklıyta düşünur, ama düşünmenın yasalan vardır, gerçeğe gıden yol, bıtım yontemlenyie bulunur Yıne de ınsan, gerçeğı sureklı araştırmak z^rundadır Lıse son sınıfa kadar öğretılen bılımsel gerçekler yıne b)lım yöntemlerıyte denetlenmeltdır, bılımsel kuşkuyu ınsanoğlu bır an bıle göz ardı etmemelıdır Oğrencı, kendısıne şımdıye dek öğretı(Arkası 11. Sayfada) Sılahlı kuvvetlerin yeri Eleştınyı burada keserek sılahlı kuvvetlenn devlet yapısı ıçındekı verı (\) konusune kısaca değınelım Mıllı Egemenlık ve kuvvetler avrılığı Fıknnın yer leşmedığı donemlerde her şe>e kral ya da sultan egemendır Başkumandanlık bır egemenlık oğesı ve sımgesıdır Başkumandan monarkın kendısıdır Ordu ıster mıllı ıster ucretlı olsun monarkın ordusudur Devlet gucudur ve devletın emrındedır Kuvvetler avrılığı kuramından sonra sılahlı ku. vetlerın (Ordunun) devlet yapısı îçindekı yen 19 yuzvılda Alman hukukçulan arasında tartışma konusu vapılmış \e bu tartışmalardan uç goruş doğmuştur 1 Devletın uv temel gucu ve organı vardır Ordu, bunların dışında avrı bır gut, ve organ kabul edılemez Zıra o. sıyasetın vurutme aracıdır Sıyasetın vurutulmesınden hukumetler sorumlu ol duğuna gore ordunun doğal verı iı.ranın îçidır ve ordu u.ranın bır uzvudur, onun emrındedır 2 Ordu, egemenlığın maddı guvencesıdır Dev letı de hukumetı de koruvan odur Temel görevı savaşmaktır ve onun için var edılmıştır Bır ulusu ve ordusunu savaşa sokacak ıradenın sahıbı ıt.ra organı değıl parlamentodur Bu nedenle ordu ıcranın bır kuvvetı olmaktan çok devlet kuvvetı nı telığındedır Avııca orduvu ı>.ranın ıçınde ve em nnde gormenın buvuk sakın».aları vardır Becerıksız, sık sık değışebılen, koalıs\onlu koalısyonsuz, değışık eğılımdekı kışılerın oluşturduğu kabınelerın elınde ve emrındekı bır ordu kolayca dejenere edılerek varlık nedenıne vanıt veremez hale getırılebılır lç polıtıkada, partı polıtıkalarında kullanılabılır Hatta çoğunluk panılennın. egemen guçlerın ıç baskı aracı halınde bır kolluk gucu duru muna ındırılebıhr Işte bu nedenle ordu ı^ranın bır uzvu değıl dev letın bır gucu kabul edılmelı ve ıcranın emrıne değıl devletın emrıne venlmelıdır 3 "Ordunun ıkı gorunuşu nazarıvesf de denılen üçılncü bır düşunceye göre ordunun (ulusal savunma gucunun) bırı bunye ve orgaruzasyon, oburu hukuk ve sıyaset bakımından olmak uzere ıkı avn gorunuşu vardır Sılahlı kuvvetlerle ılgılı bır yasa yapılırken bu ıkılı gonınuş gozonunde bulundurulmalıdır Bunve ve organızasvon bakımından ordu, bır bolumu fıılen savaşacak obur bolumu de bu gucun bır vandan parlamentoda sozculuğunu >apacak, ote vandan da tedarık, ıkmal sağlık, ulaştırma v s gıbı gereksınmelerını karşılayacak ıkı parçadan oluşur Bu parçalar, nitelikleri bırbırınden farklı hızmetlerın de kendılenne ozgu vasaları ıle >onetılırler Bu parçaların sa\aşa>.ak kesımı emır, ozel hıyerarşı, dısıplın \e otorıteve tabı olduğun NAHİT SAÇLIOĞLU Anayasa Mahkemesi Emekli Üyesi Sayın Başbakan'ın Genelkurmav Başkanmm atanması sırasında sovledığı bazı sozler ' Devlet va pısı ıçınde sılahlı kuvvetlerın yen' konusuna değınmemızı gerektırmıştır Konuya gırmeden once, Sn Ozal'ın tasarrufu nun ısabetıne değıl, doğru bulmadığım kımı be yanlarına ılışeceğım Sn Ozal kavramları tam anlamlannda kullanmadığı gıbı, ıncelemeye dayanmayan, hukuka \e gerçeğe a>kırı beyanlarda bu lunmuş, yersız ve gereksız sozler de soylemıştır Bunlara bırer örnek verelım Memurlar ıçın yaptığı. anzalara ve soruna çare olmadığı kjsa zamanda anlaşılan sıradan bir kadro duzenlemesını kamuovuna "1dan Reform" olarak takdım etmıştır Ovsa en basıt lanımı ıle ıdarı reform ıdarenın çağdaş yonetım ılke ve teknıklerıne göre kurulması, hukumet değışıklıklerınden etkılenmeden çalışabüen teknık bir mekanızma durumuna getınlmesıdır Turkıye, kırk yıldır bunu yapacak bir devlet adamı görmemıştır Vergı yasalannda bırkaç değışıklık vapmıştır Bunu da kamuoyuna "Vergı reformu" olarak takdım etmıştır Oysa en azından, vergı alınmayan kımı alanlar vergılendırılmeden, gereksız bağışık lıklar kaldırılmadan, etkılı bir denetım kurulmadan, savurganhk durdurulmadan, ozellıkle Anayasanın 73 maddesındekı "Kamu gıderlerını karşılamak ıçın herkesın malı gucune gore vergılendırıleceğıne" ılışkın hukmun gereğı verıne getırdmeden, ustelık bır de anayasanın amaç ve hukumlerıne uvmayan bır fon yönetımı kurulduktan sonra yaptıklarına vergı reformu denılebılır mıI> Yassıada karar ve hukumlulerı hakkında cıddı bır ınceleme yapmadan ve örneğın Fatın Ruştu Zorlu hakkında aldığı soylenen korrusyonların bır sımgesı olmak uzere dıle getırılen "mıster ^olO" konusunda \uksek Adalet Dıvanında bır dava\a bakılmadığı halde sankı bakılmış da aklanmış ız lenımını verebıiecek bıçımde konuşmuştur Sn Ozal'ın sözlenndekı ıtınasızlığını maalesef Genelkurmay Başkanı atanmasındakı beyan lannda da üzüntü ıle görmekteyız Buna da bırkaç ornek verelım Sn Org Necdet Oztorun'un Genelkurmav Baskanlığına getırılmemesı konusunda yakışık almavan bevanına değınecek değıhm Çunku bunu basının ağırlıklı bırçok yazarı yeterınce eleştırmıştır Ben otekı ıkı beyanına değıneceğım 1 temmuz 1987 gunlu Mıllıyet Gazetesınde Sn Ozal'ın gazetecının sorusunu "Oraya (vanı Genelkurmay Başkanlığına) kımın lâyık oİduğuna hu kümet karar verır Başkası degıl " bıçımınde ce vapladığı \azilidir Bu vanıt vanlı^ ve sınırı aşan bır vetkı anlavışının urunudur Çunku anavasanın 117 maddesıne gore "Genelkurmav Başkanı, Ba kanlar Kurulu'nun teklıfı uzerıne Cumhurbaşkanınca atanır" Bu hukme gore Bakanlar Kurulu nı haı karar, yanı atama mercıı değıl sadece bır one n yerıdır Bakanlar Kurulu bu onerısını vapmadan once kendıne gore bır değerlendırme >apar Fakat onerısı Cumhurbaşkanınca reddedılırse vaptığı değerlendırme hıçbır değer taşımaz, boşlukta kalır Anayasal durum boyleyken Sn Ozal'ın "kımın layık olduğuna hukumet karar verır Başkası değil " bıçımındekı vetkısını aşan ve abartan sozlerını anlamak kolav. değıldır Sn Ozal'ın vıne aynı gazeteuye Org Uruğ ıçın soyledığı "'Sıvası otorıteye devamh olarak ıtaat îçinde olmuştur" tumcesınde ıtaat sozcuğunu kullanması da bıze çok versız \e gereksız gozuk muştur Çunku ıtaat sozcuğunun anlamları ıçınde "boyun eğme" de vardır Sıyası otorıte yasa dışı bır emır vermış de Sn N Uruğ buna mı bovun eğmıştır Böyte bır şev olmamış, Uruğ sadece vasal ısteklerı yerıne getırmış ıse bunun ıtaat edıp etmemekle ne ilışkisı vardır İtaat terimini kullanmada yanlışhk 12 Eylul oncesı bunalım donemınde hukumetler sıkıyönetım komutanlıklarından etkılı sert davranışlar beklemışler, ancak bu komutanlar o donemde bıle ıktıdardan yetkı yasaları ıstemışler ve yetkı dışı ış vapmaya vanaşmamışlardır Itaat terımı, daha çok asker kışıler arasındakı hizmet ıhşkılerınde kullanılan btr tenmdır Başba kanla Genelkurmav Başkanı arasında ne nıtelıklerı ne de ışlevlerı bakımından bovle bır hıznıet ilışkisı vardır Bu bakımdan kullamlması versız olmuştur \nayasanın 117 maddesıne gore Genelkurmav Başkanının gorev ve vetkılerı yasavla duzenlenır Genelkurmay Başkanı bu gorev ve yetkılerınden dolavı tanımı vapılmamış bır "sıvası otorıte" ve değıl, Başbakana karşı sorumludur Buradakı sorumluluk sözcuğunun uzerınde de bıraz durmak gerekır Ana\asada 'Başbakana karşı" denılmıştır Ilk bakışta bu ıfade ıle sankı şahsa karşı sorumluluk esası getırıldığı sanılabıİır Ancak amaççı vorumda ve hukuk devletınde kışıve karşı sorumluluk olamaz Sorumluluk yalnız hukuka karşı olur Kışıler ve makamlar sorumluluğun saptanmasında bır araç durumundadırlar Bu saptamavı da hukuk kuralları ıçınde tarafla EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL Dünden Bugüne... "Bu memlekette bugun yapılmakta olan ışlerı şımdıye kadar yapacaklar değıl, tasavvur edecekler dahı gelmemıştır" O gunlerın başbakanı boyle demıs Istanbul'da Yıl 1958 aylardan şubatmış Istanbul Beledıye Meclısı Başbakan Menderes'e 'Fahrı Başkanlık' vermıs, o da torende boyle konusmus Daha sonrakı yıllarda da bu tur konuşmaları ılerı savları ne çok duyduk daha da duymaktayız Demıreller Ozallar kendılerimn ne büyuk ışler başardıklannı soyleyıp durdular "Bır Turkıye'ye ıktncı Turkıye kattık" gıbı uzal'ın durmadan kendını öven konuşmalmarı gıbı! 28 yıl geçıp gıtmış1 Ankarada Cemıl Saıt Barlas ın cıkardığı "Pazar Postası' ndan bırkaç yaprağı Gergedan' dergısı ek ola rak yayımlamış Cevat Dursunoğlu bır yazısında Menderes ın bır konuşmasını yerıyor, "Yargıyı tanhe bırakmak daha doğru olur" dıyor, Mustafa Kemal'ın bıle böyle bır söz soylemedığını belırtıyor Menderes ın 'Iktoarımız vatanın tapusunu kendı uzenne çıkarmakta şehıherıne, koylenne dağlarına ovalanna eser lenyle ımzalarını hak ettırmektedır' sozlerıne karşı Dursunoğlu şunları yazmış 'Bu çeşıt sozler son yırmı otuz yıl ıçınde totalıter şeflenn ağzında çok ıtıbar gormuş ve tekrarlanmıştır' Zaman sankı hıç geçıp gıtmemış, bugun de Sayın Ozal bu tür bır gurur, bır ovunç ıçınde Hep kendı yaptıklar, yapacakları 'dağa taşa adlarını yazdırdıkları tanhe gaceceklerı' Evet geçıyorlar, geçecekler ama nasıl geçecekler'' "Pazar Postası' daha çok bır sanat dergısıydı Fethı Gıray'ın bır şıın var "En Buyuk Mıllı Mucadelecı" "Alkış, merasım nutuk ıstemez O'nu bır bayrağa sarın Anıtkabrın uzerınde muhteşem bır akşam Alkış merasım ıstemez O kara kalpaklı adam" Bellı kı Gıray uzulmuş Ataturk un anısına karsı gırısılen çırkın saldırılara yadsımalara Turgut Uyar Yahya Kemal e hayranlığını şoyle belırtıyor bır yazısında ' Variya Kemal hıçbır etkıye yer vermeyecek kadar buyuk, tek bır ozandı Yaptığı yarattığı her guzellığı değıştırılemez bır şeyler katılamaz bır kesınhkle yaratıyordu" dıyor Sanınm bu beğenısı son yıllara kadar surdu Bır sanatçıyı en lyı anlayan başka bır sanatçıdır Eş değerdekı ınsanlardır karşıiıklı ıletısım kurabılenler llhan Berk ıse benım sevdığım donemınt yaşıyordu o gunlerde,' Sonnef'ler yazdığı gunlerde "Bu cağda Troıada guzel bır sızdınız Sızınle korlardı yan yana denızı Bır daha sız sabah gıbı guzeldıntz Bır gun gelır alır aydınlığım sızı Geçtmız o kadar karanfıl soluğum Baksanız kımbılır ne guzel olurdum" Fethı Nacı ' Duşunmek Ustune de dıyor kı 'Bılımsel duşunüyoruz dıyen aydınlara bakıyorum çoğu unutmuş duşunmeyı, düşünme çabalan yok, düşünme kaygıları yok öğmnılmesı oldukça kolay bırtakım bılgılen ustunkoru bellemışler bu bılgılerte her sorunun çözülebitoceğıne ınanır bır hallen var" Bılmem, Fethı Nacı dostum 29 yıl sonra bu kanısını değıştırdı mı? Yoksa "Ne kadar doğru yazmışım Bunca zaman geçtı, bırtakım kışiler hiç değlşmeden kaldı" mı der, kımbılır Cemal Süreya az yazdı, ama her yazdığı şıır oldu doğrusu işte 1958'de şöyle yazmış "Bır güvercın ben öldüğüm zaman Nıce huzunlerden yaprak yaprak Bır güvercın ben olduğum zaman Geldım, senı sevdım ve gıdıyorum' "Pazar Postası" sanat dergısıydı ama guncel polıtıkanın da dışında değıldı Cemıl Saıt Barlas başyazılarında ıçınde yaşanılan donemın yanlışlarını kotu gıdışlerını vurgulamaktan gerı kalmazdı "Aydınlar Hâlâ Susacak mu" yazısında Menderesın Londra donuşunden sonra başgosteren gencılık eylemlerıne değınıyor Otuz yıl onceden hem o gune hem dene yazık kı bugune şoyle seslenıyor "Laıkbğın memlekette yerleşme mucadelesı hâlâ devam etmektedır Sokaklarda kurban kesmeyı âdet halıne getırmeyı, radyodakı neşrıyatı bır nevı tekke musıkısı halıne sokmayı, teokratık Osmanlı Imparatorluğu zamanındakı tarzda ıftar zıyafetı vermeyı vıcdanlara yapılan manevı baskı telakkı edıyoruz ve laıklığe aykın buluyoruz Bız ıbadetın ve dını ayınlerın ıbadethanelerde yapılmasının laıklığın ve anayasanın ıcabı olduğunu sanmaktayız Bu ölçu kaçınldığı takdırde manevı baskı altında şenat kanunlannın hâkım olmayacağını kımse temın edemez Bır kere ırtıca hortladığı zaman da bunu destekleyenlerın de yobazların elınde kurban olmayacaklarını kımse söyleyemez Bu bakımdan hangı partıden olursa olsun memleketseverlerın oy avcılığını bır yana bırakarak ırtıca ıle mucadele etmelennı ve Atatürk'un en guzel eserını korumalarını ıstıyoruz " 1 Bugun de oyle Yüksek geliri güven içinde kazanın Garanti'li AylıkKazanc LlARANTİ Bankası sağlıklı, güvenilir, buyuk banka olmarun sorumluluğu ile tasarruf sahipleri için yeni bir uygulama başlaüyor. Her ay garantili kazanca ihtiyaa olanlar, tasarruflanna yüksek geliri güven içinde kazanmak isteyenler! Bir yıl vadeli mevduatjnıza % 40'tan, Garanti'li aylıkgelir sunuyoruz. Yılda % 4 8 verim sagayan bir sistem içinde... Garanti Bankası'nın tum yurda yayılmış 288 şubesı hizmetinizdedir. Paranızı, işinizi, geleceğinizi Garanti'ye alın. BIR Y11UK MEVDUÂTINIZA GARANTÎ B ANKACILIKT A