27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSM4İL Gl'LGEÇ CUMHURİYET/5 198687 etkinlikleri yine îstanbul ve Ankara'da odaklaştı Plastik sanatlarda bir mevsimi daha geride bırakırken, asıl olarak 'tin çizgisini sürdüren oanat hareketlerinin ileri çabasına tanık olduğumuzu söylemek oldukça güç. Türkiye'deki galerilerin îstanbul ve Ankara ağırlıklı olarak devreye girdiğinî düşünürsek, önemli sergi ve etkinliklerin yine bu iki kentte gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz, EMİN ÇETİN GİRGİN Plastik sanatlarda bir mevsimi daha geride bırakırken, asıl olarak rutin çizgisini surduren sanaı hareketlerinin ileri çabasına tanık olduğumuzu söylemek oldukça güç. Turkıye'deki galerilerin İstanbul \e Ankara ağırlıklı olarak devreye girdiğini duşunursek, onemli sergi ve etkınlikierın gene bu iki kentte gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. Sezon içinde önceki kuşak ressamlarından sayabileceğımiz Turan Erol. Nedim Gunsur. Cihal Burak'ın Kile. Nuri Uem'in Tuyap, Avni Arbaş'ın Ankara Artisan, AN Çelebi ve Hakkı Anlı'nın Tem, Zeki Faik İzer'in Yeşilkoy, Selim Turan'ın Edpa'daki sergileri ile yitirdiğimız Eşref Üren'in Ankara, Hamit Gorelenin Mimar Sinan Üniversitesi, Mahmut Cuda'nın Lebriz ve Bedri Rahmi'nin Kayaalp Sanat Galerisi'ndeki sergileri, bu adı geçen ressamların çalışmalarından derlenen ve genel olarak pi,a kuralları içerisinde alıcı kovcksiyoncuya hitap eden, bilinen doğruların tekrarlandığı duzenlemeler olarak izlendi. Yalnız bunların içinde Hamit Gorelenin MSÜ tarafından gerçekleştırilen sergisi, resmımizin bu nitelikli ustasına bir saygı ıfadesi olarak ayrı bir oneme sahipti. Gene bu yıl başında Istanbuidaki Devlet Resim ve Hevkel Muzesi'nin kuruluşunun 50. yıh nedeniyle duzenlenen Osman Hamdi sergisi de sınırlı olanaklarla, sanatçımn çalışmalarından oldukça az omeklerle gerçekleştirilen bir başka "sa>gı" sergisiydi. Bu arada akademinın Osman Hamdi'ye bakışı ise bir başka eleştiri konusu olarak kaldı. Plastik sanatlarda bir mevsim KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK 4f± BİR MEVStMDES KALANLAR Geri kalan sezonda, seramik sanatçısı Füreya Koral (1), Sedat Simavi Plastik Sanatlar Odiilü 'nü Nese Erdok Ta paylasn. Handan Börüteçene (2), önce Urart 'ta açtığı heykel sergisini daha sonra Vakko Galerüeri'nde sürdurdü. Orhan Taylan (3), Ankara'da yapıtlarım atölyt çalısması ortamında sergiledi. Nuri tyemin (4) yapıtlan, TüYAP tarafından duzenlenen dev bir retrospektif sergiyle sunuldu. Mehmet Güleryüz (5), Komet ve Alaettin Aksoy'la ortak bir sergi düzenledi. Genç kuşaktan Kemal Önsoy'un (6) sergisi, mevsimin ilgi çeken sergileri arasmdaydı. vi Plastik Sanatlar Odulu'nu seramık sanatçısı Fure>>a Koral ile paylaştı. Genç kuşak Genç kuşağın ilgı çeken adlanndan biri de Handan Börüteçene'ydi. Kavramsal urunlerı ve heykelleriyle tanınan ve çalışmalarını uzun bir sureden berı Paris'te sürdüren Boruteçene, Urart'taki sergisinden sonra yapıtlarını Vakko'da da sergiledi. Bu sezon içersinde Bedri Ba>kam'ın Atatürk Kultur Merkezı'ndekı sergisini, Huseyin Ertunç'un Baraz'dakı, Esat Tekand'ın Sanfa'daki, Kemal Önsoy'un Urart ve geçen ay İsmel Doğan'ın yine Urart Sanat Galerisi'ndeki sergileri izledi. Gene adı geçen galeride bugunlerde devam eden genç kuşak ressamlanndan Yavuz Tanveli sergısi, sanatçımn Gunumuz İstanbul Sanatçıları yarışmalı sergisinden aldığı lllik odulünun açıklandığı gunlere rastladı. Tanyeli'nin koyu zeminlenn getırdiği rahatlıktan arındığı, fıgur turunün yol açtığı zorlamaları dışladığı olçude adından soz ettıreceğim umuvoruz. Değişik tarihlerde açtıkları sergılerle genç kuşağın, değerlendırilmesı gereken bu adlarının yanı sıra Isvıçre'de açtığı sergiyle Şenol Yorozlu'nun adını da burada anabiliriz. Atölye sergi Geçen aylarda Ankara'da atölye mekânı çerçevesinde son donem çalışmalarını sergileyen Orhan Taylan, sanat çevrelerı tarafından yeterince değerlendirilemeyen bir addır. Bundan once Barış Derneği davası surerken tutukluluk günlerinde gerçekleştirdiği "Maltepe" dizisinin ardından ızlediğimiz Hasret Resimleri ve Galerı Lebriz'deki sergisi sanatçımn tutukluluk gunlerinden esintileri izleyicinin onune getirmişti. Son sergisinde çalışma mekânından, ortamı ile birlikte sunulan resımler, Taylan'ın venı açılımlar içinde olduğunu duşündürtuyor. Sergi albümleri 198687 döneminin oteki etkinliklerıne geçmeden, bulunduğumuz gunlerde devam eden Erol Akyavaş'ın Ankara Galeri Nev'deki sergisini de burada belırtelım. Avnı galeride bundan once resimlerini sergileyen Mehmet Güleryüz'un desenlerinden oluşan bir albumün yayımianraası da, adı geçen galerinin yayın etkinlikleri arasında sıralanabilir. Sergiyle birlikte sanatçılar hakkında belge niteliğinde kitap yayımlamak gunumuzde ozellikle finans yetersizliğı nedeniyle bugün için yerine getirılmeyen bir sorumluluk olarak kalıyor. Geçen dönemlerde Adnan Çokcr, Devrim Erbil, Özdemir Al(an gibi öğretim üyelerinin çabalarıyla Turk resmine emek vermiş ustaların sergileri eşliğinde kitap yayımlamak, araştırmalar derlemek geleneğinin bugun surdürulmediğıni göruyoruz. Mımar Sinan Üniversitesi içinde sanırım genç oğretim uyeleri, bu konuda çeşıtlı kereler kendilerine hatırlattığımız etkinlikleri bir görev bilinci içinde artık gerçekleştirirler. Akademi oğretim uyelerinin asıl gorevlerınin eğitim ve araştırıcılık ruhunu ayakta tutmak olduğunu, bu konuda genç elemanların seferber edilmesi gerekliliğını bilıyor olmaları gerekir. Akademi dışındakı sanat ortamında sınırlı olanaklarla bu >ıl bir dizi kitap yavımlandığını burada soyleyebiliriz. Bu kitaplar arasında Galeri Nev'deki sergisi sırasında Mehmet Guleryuz ve Selçuk Demirel'in albumlerı dışında Bedri Baykam'ın ve Italyada basılan Burhan Doğançay'ın kitapları, ayrıca Orhan Taylan ve Şiikriye Dikmen'in çdhşmalarını yarisıtan yayınları bırbiri ardına sıralayabıliriz. HIZLI GAZETECİ \ECDET ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI öiYoR,yK K'\ Sanat dergileri Ayrıca yayın etkinlıklerinin içine dahıl edebıleceğimız Ankara'da çıkan "Artist" dergisiyle lstanbul'da yayın etkinliğinı surduren "Kalın" sanat seçkisinden soz edebiliriz. "'Artist"in plastik sanatları tanıtıcı \egunluk gelişmelere yonelik tutumunun yanı sıra "Kalın"ın kendi doğrularını ve mucadele platformunu belirlemiş bir alternatif yayın olduğunu göruyoruz. Nisan ayında Ataturk Kultur Merkezi'nde Galeri Baraz tarafından açılan Turk Resminde Modernleşme Sureci Sergisi, donemin değinilmesi gereken son etkinliklerindendi. Sergi hakkında eleştirilerimizi daha once belirtmiştik. Ama gene de bu tur bir serginin Yahşi Baraz gibi ozel bir galerıci tarafından açılması. ozellikle sınırlı finansman olanaklarıyla bura>a kadar getirilmesi, Onemsenecek bir başarıdır. Genç kuşaklara doğru Türkiye'deki sanat hareketlerinde, doğum tarihleri bakımından 194O'lı sanatçılar diyebileceğimiz bir grup ressamın bugun olgunluk donemlerini yaşadıklarını soyleyebılıriz. Bunlar içinden Ömer Kaleşi'nin kişisel, Mehmet Guleryuz, Komet. Alaettin Aksoy'un birlikte düzenlediklerı karma sergi Tem Sanat Galerisi 1 nde izlendi. Gene aynı kuşaktan sayabileceğımiz, Fransa'da yaşayan Utku Varlık'ın sergisi Urart Sanat Galerısı'ndeydı. Yaklaşık aynı kuşak içinde değerlendırebileceğimiz Neşe Erdok, bu sezon içinde Sedat Sima ALtAhSız ALLHHSİ2 PolW'W F*UN f ^3Y AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS 0 dınienen 'Rabıtal devlet içindeki gericüiğin suçüstü tutanağı İ E A LSM Uğur Mumcu'ya göre, Rabıta olayında her şey apaçık ortadaydı: "Bunları birleştirip bir sistem halinde anlatmak gerekiyordu. Gericilik devletin dışında değil, içindedir. 'Rabıta', bu ilişkilerin suçüstü tutanağıdır, o kadar!" Kultur Servisi Gazetemiz yazarlarından Uğur Mumcu'nun daha önce gazetimizde yayımlanan "Avrupa'da İslamcı Örgütler ve Para" başlıklı dizisi, ozgun belgeler ve olayın yansımalarıyla birlikte kısa bir sure once kitap olarak yayımlandı. Mumcu, "Rabıta" adlı kitabıyla ilgili sorulanmızı yanıtterken, kitabının "devlet içindeki gericiliğin suçüstü tutanağı" olduğunu vurguladı. Araştırmalannızı nasıl bir vöniem izieyerek hazırlıyorsunuz? MUMCU Gazeteci, "gerçek" ile "varsayım" arasında bocalayan kişidir. Somut bir olayda "gerçek" nedir? Gazeteci bunu araştırır. "Varsayım" romancının işidir. Son zamanlarda ozellikle Papa suikastı konusunda yazılan kitaplarda "gerçek" yerine "varsayımlar" on plana •ti. Paul Henze, Claire Sterling Sovyet yazarı Andronov, bu konudaki varsayım yazarlarının omekleridir. Ben, elden geldiğince araştırmalarımda "somut gerçek"ten yola çıkarım. Araştırma sonucu ulaşılan gerçeklerin bir kısmı da varsayım sonucu olamaz mı? MUMCU Araştırma kuşku ile başlar. Bu anlamda varsayı nların gerçeği bulmada yararları vardır. Ancak varsayım, kanıt ile doğrulanmadıkça yeni varsayımlara kapıları açar. "Rabıta" olayında herhan gi bir varsayımdan hareket ettiniz mi? MUMCU Hayır.. Çunku, her şey apaçık ortadaydı. Bunları birleştirip bir sistem halinde anlatmak gerekiyordu. Yapılan budur. Gericilik devletin dışında değil, içindedir. "Rabıta" bu ilişkilerin suçüstü tutanağıdır, o kadar! Bu konuda Savın Cumhurbaşkanı ile goruştuğunüz mü? MUMCU Hayır. Ancak yazı dizisi ya>ımlanırken Cumhurbaşkankğı Basın ve Halkla llişkiler Muşaviri Sa>ın Baransel ile konuştnm ve Cumhurbaşkanının bu konuda açıklama yapmadan once araştırma yaptırtmasmın daha doğru olacağını so>ledim. Ancak, bu uyarının bir yararı olmadı. Sizce Rabıta Örgütu'nun amacı nedir? MUMCU Suudilerin siyasal önderliğindeki Arap milliyeıçiliği ve İslam enternasyonalizmidir. Bu yolda hiç de kuçumsenmeyecek adımlar atıldı. ANAP, bu adımların atılmasını kolaylaştırdı. Uğur Mumcu, yeni kitabıyla ilgili sorularımızı yanıtladı: GAZETECİ VE GERÇEK "Gazeteci gerçek'ile Varsayım'arasında bocalayan kişidir. Somut bir olayda gerçek' nedir? Gazeteci bunu arastınr." Kultur Servisi Turkıye Uım \e Edebiyat Eseri Sahıpleri Meslek Birliği, İLESAM Yonetım Kurulu. Türkiye'deki eser sahıplerine, birliği tanıtıcı nitelikte bir broşur gondererek uye alınması çağrısında bulundu. Bilindığı gibi, İLESAM, 5046 sayılı Fikır ve Sanat Eserlerı Kanunu'nun 2936 sayıh kanunla değıştırılen yeni bıçımine gore, Bakanlar Kurulu'nca çıkarılan tuzuk hukumleri uyarınca kurulmuştu. Merkezı Ankara'da bulunan ILESAVI'ın geçıcı yönetim kurulu, Bakanlar Kurulu'nca atanmıştı. Tuzuk gereğince. ILESAM'ın 13 bolgedeşub« açması gerekiyor Yasa>a gore, ILESAM'ın amacı, "Bilim >e edebi>al eserieri sahiplerinin ortak çıkarlannı konımak, mali haklannı lakip elmek; lelif ucretlerini, tazminallannı lahsil ederek. hak sahıplerine dağıtmak." İLESAM Genel Merkezi'nden verılen bilgı>e gore, bırliğın hizmetleri arasında şunlar yer alıyor. Yurticinde ve dışında kamu, kurum ve kuruluşları, gerçek ve tuze! kişılerle ıdarı, meslekı ilışkıler kurmak; mesleki vayınlar vapmak; sosyal tesısler kurmak; uyeler ıçin yardım sandığı kurmak ve diğer sosyal hizmetleri gerçekleştirmek; uyelenn işaretlenmış fıkir ve sanat eserlerı nushalarının tican aınaçla kullanılmasını kontrol etmek, ızınsiz kullananlar içın onlem almak; eser sahiplerine uluslararası ılişkılerde destek olmak. İLESAM, onumuzdeki gunlerde eser sahıpleri ve yayınevlennın yetkilileriyle yasanın uygulanması ve ısteklerın belirlenmesi konusunda Îstanbul, Ankara ve lzmir'de loplantılar du/enlevecek. tiyelik çağrısında bulundu TARİHTE BUGÜTN MÜMTAZ ARIKA* 6 Haziran , OO&USUMOA BÖC ALAK1 ALSACE (ÂLS/IS) VE LOfS GESt, ALMAH iMpAgATDeiMĞu'NUN Ş UĞRAD1. 1870 FBAMSA ALMAUYA SAl/AŞf SONUNDAKI OLAY, UZUM SÜ&E F&4A/£t2l/)G/ /©•»HATSI2 £D£CSH, AUCAtC, 1919'A DEĞ'M S7Xü ALMANYA, t/ee/Mü i/B UZÜM 8A6L4e.iyL4 (JUUI SU BÖLSEYE OZEL Bl/2 ÖNEM VEgECEK, HALKI DA ALMAULAşneMAYA ÇAUŞACA£Tf&. I.CÜU. YA SAUAŞi'NOAM SO/veA FGANSA SfA//£LAgf İÇİNE DÖMECEK OLAH ALSACeLOSeA/NEfE.OuN YA SAvAfl SfRASMDA YENiDEM ALMAN İŞ6A' LIUE UGIZIYACAK. I/E gU DUS.UM SSf YIL Su&ECEKTt/S. ALSACELORRAINE SORUNU.. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyeı Milli kahnımanm goslerdı ' Turk Hatayın ısıiklalını teıııın etmek sureııle Turk mi/letme kazandtrdığı zafer ve inkılabtara bir yenısını ı e şantı bir yenısını daha ılave eden dahı Reisimize Istanbulun dun yaptığı ıstikbal Jevkalade parlak oldıı. Bunıınla nnıvazı olarak. 6 Haziran 1937 hukunıetce hazırlanan resııu prograın da mukemmelen tatbık ediierek Bııyuk Şefıınız halk, donanma. kara ve lıava ordııları tarafından ınuhtesem şekılde karşılunmıstıı. L'lu Onder Ataturk şehrııııızde salı gunııne kadar kalacak ve salı stıbahı şark vıkıveılenınızde bir tetkik 19371987 seyahatı yapmak uzere Devlet Denız yollarının Iznıır \apuııle doğrııca Trabzona hareket edecektır. Cunılnırreısmıız, Trabzondan oıomobıllere Erzurumu şerefleıtdıreı ek lerdıı: Mııteakıben, bilhassa endustri tesısatının tazla oldıığıı ınmııkalan gezmesı muhteıneldır. islilihdlı L'lu Onder Ataturk dun Îstanbul halkının bııyuk sevıııç ve tahassur tezahurlerı arasında şehrimızi şefeflendirdi. Ve halk Bııyuk Şefine karşı ınuhabbei ve mınnetini bir kere daha
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle