Katalog

5 HAZİRAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 jreenpeace, ıskeri lilgisayarları ıozdu O an Francisco (uba) 3 Dünya Yeşıl Barış örgütü iyesi bir grup, Amerika'mn >an Francisco eyaletindeki f'denberg Hava Üssu'nun sayar sistemini bozup levre dışı bıraktılar. Yetkililerden alınan bilgıye >öre, gece geç saatlerde üssü *eviren dikenli telleri aşmayı taşararak içeri giren 6 yeşil Tarışçı, koruma görevlilerine mkalanmadan ana kumanda binasına ulaştılar. Burada bılgisayar sisteminin ana 'ermınaline yanlarında %etirdıkleri bir başka bılgısayarla girmeyi başaran ?ylemciler, üsse ait tüm bilgıleri bilgisayarlardan rildiler. Askerı yetkililer usse lit bilgıleri almantn casusluk îayılacağını, sorumlularm vakalanması durumunda ıskeri mahkemede vargılanacaklannı kaydettiler. Amerikalı senatör, tran'ın Hürmüz'deki füze üslerinin imhası için plan yapıldığını doğruladı ABD Körfez'e saldırabilir WASHINGTON («.».) ABD'nin Basra Körfezi'ndeki Stark Fırkateynine düzenlenen saldından sonra bölgede yaptığı incelemeleri tamamlayan Senatör John Glenn, ABD'nin, İran'ın Hünnüz Boğazı yakınlannda konuşlandırmaya hazırlandığı Silkwonn füzelerini tahrip etmek amacıyla saldın planlan yaptığuu doğruladı. Konuya ilişkin haberin Washington Post gazetesinde yayımlanmasından sonra bir televizyon programında konusan John Glenn, İran'ın Çin'den satm alarak kullanmaya hazırlandığı Silkworm füzelerine karşı ABD'nin aldığı önlemler arasında, "önleyici bir saldın"nın da buhınduğunu belirtti. John Glenn ve kendisine Körfez gezisinde eşlik eden Senatör John Warner, televizyon programında, ABD'nin Iran'a tek başma saldın duzenleme riskini getirmesi pahasına, Hünnüz Boğan'nın kapatılmasına izin vermemesi gerektiğini belirttiler. İki senatör de, açıklamalannda "eğer saldınlması gerekirse, tek başımıza gideriz" diyerek bu konuda müttefiklerden yardım beklentisi içinde olmadıklarım vurguladılar. Reagan'la birlikte Venedik'te bulunan Beyaz Saray sözcüsü Dan Howard ise, Washington Post gazetesinin haberi üzerine yöneltüen saldın olasıhğma iüşkin sorulan yanıtlamaktan kaçındı. Howard, "Askeri seçenekJeri urdşmayacağız" dedi. Öte yandan ABD'nin, Iran'a bu ülkeyi işgal etmesi halinde Sovyetler'le savaşacaklan konusunda güvence verdiği belirtiliyor. Irangate skandalıyla ilgili olarak Kongre'de sorgulanan işadamı Albert Hakim, bir tranlı yetkiliyle yapılan görüşmede hazırlanan belgede, "tran'ı işgal ederlerse Sovyetler'le savaşacagu". "Irak Devlet Başkanı Saddam Httseyin'in devrilroesi için tran'la işbirügi yapacagu" ibarelerinin bulunduğunu söyledi. Hakim, geçen ekim ayında Frankfurt'ta yapılan görüşmeye kendisiyle birlikte ABD Hava Kuvvetleri'ndçn emekli General Richard Secord ile eski ulusal güvenlik danışmanlanndan Yarbay CMiver North'un da katıldığmı bildirdi. Hakim, Secord'un Iran'a bu şekilde güvence vermesini nasıl karşıladığı yolundakı bir soru üzerine, "Benim en başmdan beri edindiğim izlenim, ABD Başkanı'nın bu konuyu desteklediği şeklindeydi, Başkan'ın istegi dışında bir şey yapmadım" dedi. Bu arada İran Meclis Başkanı Haşimi Rafsancani, ülkesinin ABD ile savaşmaya hazır olduğunu söyledi. Rafsancani, dün Tahran'da cuma namazı sırasında yaptığı konuşmada, ABD'nin Körfez'deki herhangi bir askeri üsse kuvvet göndermesi halinde, bu kuvvetleri bölgeden çıkarması gerekeceğini kaydetti. Tahran radyosunun haberine göre Rafsancani, "Körfez'in göneyindeki berhangi bir ülke, üslerini, limanİannı ve alanlannı ABD'nin hizmetine verirse, bu iisleri ve limanlan da işgale hazınz" dedi. Bu arada, Sovyetler Birliği'nin, Körfez'e üç mayın tarama gemisi ve Sovyet ticari gemilerini korumak için güdümlü füze taşıyan bir kruvazör göndermeyi planladığı bildiriliyor. Amerikalı yetkililer, mayın tarama gemilerinde uçaksavar füze sistemleri bulunduğunu söylediler. Yetkililer, "kara" sınıfı bir kruvazörün, Körfez'e doğru yol aldığını bildirdiler. Kruvazörün, Körfez'de halen seyreden bir Sovyet destroyerinin yerini almasının beklendiğini kaydeden yetkililer, destroyerin, Körfez'de dolaşan Sovyet ticari gemilerine refakat etmekte olduğunu söylediler. DUNTLADABUGUN AIİ SİRMEN Ermeni anıtı Çituttgart (a. a.) •3 Stuttgart Belediyesi, Alman topraklanndaki ilk Ermeni anıtına, "24 Nisan 1915" tarihinin yazılmasına <arşı çıktı. Stuttgarter Zeitung gazetesine bir demeç >eren Belediye Başkanı Roif Thieringer, Stuıtgart'ın tanlıyosü Bad tVanstatt'taki cüçük bir mahalle nezarlığma dikilen anıta, 24 tisan tarihinin yazılması lalinde, Ermenilerin bu anıtı :endi satm alacaklan başka rir alana taşımaları erektiğinı söyledi. ABD'li senatör Glenn ve Warner, "Eğer sgldırılması. gerekirse tek başımıza gideriz" diyerek bu konuda müttefiklerden yardım beklentisi içinde olmadıklarım belirttiler. SSCB'nin, Körfez'e üç mayın tarama gemisi ve güdümlü füze taşıyan bir kruvazör göndermeyi planladığı bildirildi. Rafsancani, Tahran'da cumu namazı sırasında yaptığı konuşmada, ülkesinin ABD ile savaşmaya hazır olduğunu söyledi. Çevre Günü izmir'in dayanılmaz yaz öğleden sonralarında insani ferahlatan, rahat nefes aldıran ünlü imbatı, kordona sur gibi çekilmiş yüksek beton binalar dikileli beri artık kentin içlerine doğru esmiyor. İzmir büromuzdan Ferhan ile birlikte, uçağa yetişmek için çabalryoruz. Ferhan, gaza basıyor Kordonboyu'na iner inmez, irnbat açık camlardan içeri süzülüyor, bağrımızda patıiyordu. İkimiz de derin bir oh çektik. Sonra gözüm birden, çocukluğumun Porsuk deresinin çamurunu bile gölgede bırakan, bir kahverengiye dönüşmüş olan körfezin sulanna takıldı. Gökova'nın mavısinden sonra, insanın birden içi burkuluyordu. İşte böyle denizimız abi, dedi Ferhan, düşüncelerimi okumuşcasına. Zarar yok dedim, belki böyiesi daha iyi. Hiç değilsejnsanı kandırmıyor. Oysa Istanbul'da Marmara'nın bazen hâlâ lacivertleşen sularına baktıkça, ınsan sanki deniz ölmemiş sanıyor, kötü aldanıyor. Bunları soylerken yüreğim bir kez daha sızladı. Gökova'yı, Marmaris'i, Fethiye'yi ve henüz el değmemiş o canırn koyları düşündüm. Onları da hızla önce Marmara'ya, sonra İzmir koyuna çevirecektik. Dün, çevre gününü kutlarken diyemeyeceğim, anarken yine o anı anımsadım. Yeşilimizi hızla bozlaştırıyor, denizimizi, doğamızı akıl almaz bir çabuklukla yozlaştırıyoruz. Kıyılannda binlerce yıldır insanların, kırletrneden yaşadıkları, milyon yılı aşkın süreden beri var olan denizı, 30 yıl gibi bir sürede akıl almaz bir çabuklukla öldürüyoruz. Akarsular, canım göllere asit taşıyor. İleri düzeyde sanayileşmiş ülkelerde bile görülmeyen bir boyuta erişiyor ülkemizdeki çevre kirliliği, üstelik de o sanayi düzeyine bile varmadan. Ve bu ortamda çevre günü, avutmayan, ısıtmayan nafile bir avuntu gibi kalıyor Kimsenin çevre kirlenmesine, doğaya falan aldırdığı yok. Kandırmayalım kendimizi. Demokrasinin sürekli devingen, her gün genişleyen sınırlarının, artık devletın, insanlardan sonra doğaya karşı yükümlülükler yüklendiğinin de farkına varacak düzeye de erişmiş değiliz. Daha insanımızı deviete karşı komyamıyoruz, nerde ki doğasını koruyacağız? Ve büyük bir fütursuzlukla, yurdumuzu çoraklastırıyor, bir anlamda çevremizı yaşanmaz hale sokuyoruz büyük bir fütursuzlukla. Bu noktada bir soru gelip takılıyor akla: Neden insanımız, bizim doğayla haşır neşir olan insanımız, çağın gelişmiş toplumlarımn insanları kadar doğaya değer vermiyor, çevrenin önemini kavramıyor? Galiba sorunun yanıtı, iki değişik toplumun insanının, doğayla savaşımında, savaşımda vardığı aşamada yatıyor. Gelişmiş sanayi toplumunun insani, doğayla savaşımım, savaşını büyük ölçüde kazanmış, doğanın baskısından geçmişe oranla büyük ölçüde kurtulmuş. Eline doğayı büyük boyutlarda, zedeleyecek, bozacak olanaklar geçtiğinde, sanayi ile onu kirlettiğinde, birden artık onunla uzlaşması gerektiğini, kendisinin de onun bir parçası olduğunu kavrayabilecek bir özgüriüğe.kavuşmuş onun karşısında. Şimdı gelişmiş toplumların insanları, kirlettikleri, dengesini bozduklan doğanın korunması, insanın kendi doğal çevresi içinde yaşayabilrnesi için kollan sıvamışlar. Bizim hâlâ doğadan kopmamış insanımız ise, onunla savaşımında, savaşında henüz o düzeye varmamış ki, onunla uzlaşmak gerektiğini, onun korunması gerektiğini düşünsün. Bozkırlığı giderilememiş, sularının çoğu denetim altına alınıp kullanılamamış Anadolu'nun insani, daha doğayı yenmemiş, hâlâ onun baskısını üzerinde duyuyor. Ve o insan bazen aynı kuşak içinde, bazen de bir kuşak sonra sınıf ye çevre değiştirdiğinde, eline doğayı bozacak, kirletecek, îçi'nde yaşanmaz hale getirecek olanaklar geçtiğinde, kendını ezen güce karşı hoyrat bir umursamazlıkla davranıyor. Anadolu insanının doğa ile ilişkisindeki çelişki, onu zaman içinde yenemediği, onun karşısında değerini bütün boyutlanyla kavrayabilecek bir özgürlüğe henüz kavuşmadığı halde, doğa dengesini bozacak olanakları da geçirmiş olmasında yatıyor. Bu çelişkiyi görmek ve Anadolu insanının davranışı ardındaki nedene anlayışla yaklaşmak gerek. Ama bu yaklaşım hiç kuşkusuz ve "Ne yapalım biz henüz bu evredeyiz" diyen edilgen bir boyun eğiş olmamalıdır. Çünkü eğer böyle davranırsak, doğa ile uzlaşıp içinde yaşadığımız çevreyı koruyacak bilince vardığımızda korkarım ortada koruyacak hiçbir şey kalmaz. Kendi evimizi çoktan kendi başımıza yıkmış oluruz. ABD, İrarfdan rehineler için yardım istedi WASHINGTON (a.a.) Amerikan hukümeti, Iran'a, Lubnan'daki Amerikalı rehinelerin kurtarılması için etkisini kullanması yolundaki çağrısını yineledi. Dışişleri Bakanlığı sözcusü Charles Redman, ABD'nin, rehinelerin kurtarılması için, onlan kaçıranlara hiçbir ödun vermeyeceğini, İran ya da başka bir ulkeyle Amerikalıların salıverilmesi için pazarhk yapmayacağını söyledi. Bu arada, İran'ın dini lideri Ayetullah Humeyni'nin, Lubnan'daki yabancılann kurtarılması için girişimlerde bulunmak üzere, ust duzeyde bir komisyon kurduğu bildiriliyor. ABD'nin lran'a gizlice silah sattığı haberini dünyaya ilk kez duyuran Lübnan'da yayımlanan "AşŞiraa" dergisi, İcomisyonun, Devlet Başkanı Ali Hamaney, Meclis Başkanı Huccetulislam Haşimi Rafsancani, Humeyni'nin oğlu Ahmed, Devrim Muhafızlan Komutanı Muhsin Reda ve Devrim Muhafızlan Bakanı Refik Dost'tan oluştuğunu vejıynca, bundan sonra lran'la rehineler hakkında yapılacak tum tenıaslann, bu komisyon tarafından yürutüleceğini kaydetti. HindistanSri Lanka gerginliği Şri Lanka, hava savunması kuruyor I Barbie zorla iuruşmada Sri Lanka hukümeti, Hindistan ile diplomatik ilişkilerini gözden geçiriyor, Hindistan'ın önderliğindeki Güney Asya Bölgesel Işbirliği Teşkilah'ndan çekilmeyi düşünüyor. Dış Haberler Servisi Hindistan'ın, Sri Lanka'nın kuzeyindeki Jaffna yanmadasında yaşayan Tamil halkına, yonetimin izni olmaksızın havadan ilaç ve gıda maddesi atmasından sonra, iki ulke arasındaki gerginlik diplomatik boyutlarda suruyor. Sri Lanka Başbakanı Ronasinghe Premadasa, "Bu tiir eylemlere karşı nefret duyuyoruz" derken, hükumetin, Hindistan ile diplomatik ilişkileri gözden geçireceği kaydediliyor. Adının açıklanmasını istemeyen bir Sri Lankalı yetkili, Hindistan'ın izinsiz olarak hava sahasını ihlal etmesinden sonra, Devlet Başkanı Junius R. Jaye»•ardene'nin "dost" bir Güney Asya ülkesinden, hava savunma sistemrkurulması için yardım isteğinde bulunduğunu söyledi. AP Ajansı'nın haberine göre, II. Dünya Savaşı'ndan kalma Vintage tipi uçaksavar silahlan olan Sri Lanka Ordusu, Hindistan'ın L yon (OXL) Nazi döneminde Lyon entinin gestapo şefi iken ir'<!tiği katliamların hesabını ıek üzere Fransa'mn yon kentinde yargılanmakta lan Klaus Barbıe, uruşmaya ikinci kez zorla etirildi. Barbie, eski ülumser havasım yitirmiş alde geldiği duruşmada, ilk ez işkence yaptığı kişilerden ırinin ifadesıni lam olarak inledi. 78 yaşındaki Julie ranceschint, 43 yıl önce von gestapo karargahında endisine işkence yapıltrken rada bulunan Barbie'yi ınıdı ve "Evet işte o, aynı özler, o gözleri unutamam. > anda kendimden geçtiğim alde gözlerini görüyordum" lye bağırdı. Bunun üzerine arbie donuk bir sesle, Söyleyecek bir şeyim yok" edi ve koltuğuna biraz aha gömüldü. Hindistan'ın 19 bahkçı teknesi, Sri Lanka'nın Jaffna bolgesindeki Tamil halkına yardım götürmek üzere Sri Lanka'nın onayı ahnmadan yola çıkanlmış, ancak ülke kara sulanna girdiklerinde, Sri Lanka hücumbotlan tarafmdan geri çevrilmişti. bundan sonra kalkışabileceği benzer gırişimleri önlemek için hava savunma sistemi kurmayı planlıyor. Yetkili, Devlet Başkanı Jayevvardene'nin hangi dost ulkeden yardım istediğini belırtnıekten de kaçındı. Sri Lanka hukümetinin, Hindistan i!e arasındaki gerginlik nedeniyle, Güney Asya Bölgesel Işbirliği Teşkilatı "SAARC'ı olağanustu toplantıya çağırdığı bildiriliyor. Bir hiıkümet* yetkilisi ise, Hindistan'ın liderliğindekı SAARC'dan çekiimenin soz konusu olabileceğini, Sri Lanka hukümetinin bu konuyu tartıştığını söyledi. Bu arada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar, Sri Lanka ile Hindistan'ı, Jaffna bolgesindeki Tamil halkına vardım konusunda goruşme yapmaya çağırdı. De Cuellar ile goruşen Sri Lanka'nın BM Daimi Temsilcisi Nissanka VVizervvardane, Genel Sekreter'e bir mektup vererek Hindistan uçaklarının gerçekleştirdikleri operasyonu kınadı. BM Genel Sekreteri daha sonra Hindistan"ın BM Daimi Temsilcisi Rajaninath Gharekhan ile goruştü ve iki ulkenin soruna diplomatik bir çozum bulacakları umudunda olduğunu behrtti. HındıstanSri Lanka gerginliği bolge ulkelerini de endişelendiriyor. Pakistan Dışişleri Bakanlığı sozcusufonceki gun düzenlediğı bir basın toplantısında, Guney Asya Bölgesel İşbirliği Teşkilatı uyesi olan Sri Lanka ve Hindistan'ın aralarmdaki anlaşmazhğı dostça bir çozume ulaştırma umidi taşıdıklarını belirtti ve geRşmelerden kaygı duyduklarını açıkladı. Bangladeş Resmi Haber Ajansı BSS tarafından yayımlanan bir haberde ise sorun karşısında soğukkanlı olunması istendi ve gerilimin azaltılabilmesi için Bangladeş'in arabulucu rolu o> nayabileceği kaydedildi. iki ulke arasındaki gerginlik, Hindistan'ın, Sri Lanka'nın kuzeyindeki Jaffna bolgesinde yaşayan Tamil gerillalanna karsı Sri Lanka Ordusu'nun bir süredır yüruttuğu operasyonları protesto etmesi ve bölgeye "insani yardım" malzemesi gönderileceğini açıklamasıyla başlamıştı. Sri Lanka, bölgedeki Tamil halkının yardıma ihtiyacı olmadığını belirterek, ordusunu alarma geçirmiş ve karan uluslararası hukukun ihlali olarak yorumlamıştı. Sri Lanka aynca, Hindistan'ı BM nezdinde protesto etti, Sri Lanka Dışişleri Bakanı, Perez de Cuellar'a gönderdiği notada Hindistan'ı, ülkesinin hava sahasını ihlal etmekle suçladı ve durumdan Güvenlik Konseyi'nin haberdar edilmesini istedi, Sri Lanka'nın olayı kınanması amacıyla çeşitli ulkelerin başkentlerinde diplomatik temaslar yaptığı bildirildi. srail askerleri nr Filistinliyi Mdürdü Derwinsky,Kipriyanu ve Papandreu ile görüştü ATİNA (Cumhuri)et) Atmada bulunan Rum yonetimi lideri Spiros Kipriyanu dun ABD'nın Guvenlik Işlerinden Sonımlu Bilim ve Teknolojı Devlet Bakan Yardımcısı Edward Denvinsky ile göruştu. Grand Brelagne Oteli'nJn 516 nolu odasında yapılan goruşmeden sonra Cumhuriyet'ın sorulannı yanıtlayan Dervvinsky, "Kipri>Tinu ile 20 vıldır lamşıyornz. Dola>ısıvla Atina zi>aret tarihlerimizin de çakışmış olmasını fırsat bilerek keadisini Jiişisel olarak ziyarel eltjm" dedi. Kipriyanu ile "doğal olarak" Kıbrıs sorunundakı son gelişmelerı goruştuğu nu belirten Denvınsky, Kıbns Rum hükumetinin bilınen goruşlennı dinlemek fırsatını elde ettığıni belirtti. Kıbrıs Rum lideri Kipriyanu ise, Derwinsky otelden aynldıktan sonra, Atina'nın Kolonakı semtındekı "Kıbns'ın Evi" adlı Kıbrıs Kultur Merkezi'nın açılış »renlerine katılmak uzere otelden çıkarken, Cumhurıvel'in kendisine >önettığı sorulan yanıtladı. Kipriyanu, Denvinsky vle Kıbrıs sorununu ılgılendıren "genel" bir goruşme vaptığını ve Kıbrıs Rum goruşlerındekı temel noktalan kendisine belirttiğini söyledi. Bu arada Yunanistan Başbakanı ile dun sabah goruşen Denvinsk>, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken, Papandreu ile NATO çerçevesinde kalan konulan goruştuğunu soyledı, bu göruşmeyi "çok yapıcı" olarak niteledı. Papandreu ise ABD ile ılışkılerinin gözden geçirildiğini, goruşmenın dostluk ve olumlu bir hava içinde geli^tığini söyledi. Daha sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Papandreu, Yunanistan'daki ABD uslennin geleceğı için, hukumetin almış olduğu kararlarda hiçbir değışıklik olmadığını ve bunları aynen Derwinsky'ye aktardığını belintı. Papandreu bu konuda: "BU, var plan ve 1988'de suresi bilen ABD, Üsler Anlaşması'ndan raemnunuz. Eğer ABD hukumeti memnun değilse L'sler Anlaşması'nın venilenmesi için resmen baş>uruda bulunabilir. Bugune kadar bunu >apmadılar" şeklınde kohuştu Papandreu bılındıği gibi, goruşmelerden çıkacak sonuçlara gore, uslenn uzaklaştınlıp uzaklaştırılmayacağına Yunan halkının karar vereceğını soylemıştı. Papandreu aynca "Derwinsky*den ABD daveti alıp almadığı" volundakı soruyu "Havır almadım. Benim zaten boyle bir istemim >ok. " dedi. Öte yandan dun akşam Papandreu ile Kipriyanu başkanlığındaki Yunan ve Kıbrıs Rum heyetlerı arasında bir goruşme yapıldı. Goruşme başlamadan once Papandreu ile Kıprnanu bırer açıklama yaparak, Kıbrıs sorununda bazı onemli gelışmelerın varlığından söz ettiler. Papandreu bu gelışmelerın en onemlısinın Kıbrıs'ın AT ile gumruk bağlantısını öngören anlaşmar a olduğunu söyledi. Kiprivanu, Kıbrıs'ın AT ile gumruk bağlantısının "Kıbrıs'ın bağımsızlığından sonra en onemli tarihi ola>" olarak algılandığvnı söyledi Bu bağlantımn ilk aşamada ekononıık ve ticari içerikli olarak gdrulmesine karşın ılerısı ıçın buyuk bir sıyasi önemi olacağını sozlerine ekledi f~V ış Haberler Servisi J İsrail işgali altındaki atı Şeria'da 1967 Araprail savaşının 20. Idönümü nedeniyle yapılan 'Otesto gösterileri sırasmda > yaşında bir Filistmli tsrail ;kerleri tarafmdan 'duruldü. Batı Şeria'nın 'ablus kentinde toplanan ilistinli gençlerin, tsrail ıkerlerinin üzerine taş •ması sonucu israil •kikleri ateş açtı, olayda 10 'Hndaki bir Filistinli jteanin de yaralandığt ılinildi. Bu arada fdönümu nedeniyle İsrail gali altındaki Arap ıpraklarmda başlatılan ivler ise surüyor. SA SL N A t HZ A M L l • ! r ranİngiltere mnalımı DÜNYA KULİSÎ ABD Kahvecüer, Donna Rice'a sırt çevirdi ABD'nin Demokrat Başkan adayı Cary Hart'ın "başını yakan" Amerikalı manken Donna Rice, şimdi de kahve şirketi Procter and Gamble'de yeni bir skandala yol açtı. Şirket 1975 yılında paketlerinin üzerinde bir anne resminin bulunduğu îvory Snow marka kahveleri piyasaya çıkarmış, ancak anne olarak seçilen manken Marilyn Chambers'm bir "porno kraliçesi" olduğu ortaya çıkmıştı. Procter and Gamble şirketi, son olarak Folger marka kahvelerinin reklamlarmda da Donna Rice'ı manken olarak kullanmış, Gary Hart skandalmın menşetlere çıkmasından kısa süre önce bu reklamm yayınına ara verilmişti. FRANSA Nbcon, Fransa Sanat AkademisVne üye seçildi Fransa Guzel Sanatlar Akademisi, eski ABD başkanlarmdan Richard Nixon'ı "yabancı uye" olarak seçti. Ölen p'ryanist Arthur Rubinstein'ın yerine "ortak üye"liğe seçilen Nıxon, Fransız sanatına ABD'nin katkılarından dolayı uyeliğe layık gorüldu. Watergate skandalı, Nixon 'ın Fransa'dakı itıbarını zedelememışti. Akademı Başkanı Arnaud d'Hautenves, Nıxon ve yeni seçilen diğer 14 yabancı uye için düzenlenen törende eski ABD Başkanı'na ovgu dolu sozter soylerken Nixon, eski Fransız devlet başkanlan ile ilgili anılannı anlalarak "Fransız başkanlarımn hayat ve gerçek dünya hakkında derin bilgi sahibi olduklarım" sovledı. Kohl, orta ve kısa menzilli füzelerin Avrupa'dan kaldırılmasını kabul etmenin, Alman hukümeti açısından çok güç olduğunu belirtti. BONN (a.a.) Federal Almanya Başbakanı Helmul Kohl, super guçlerın, Almanya'ya yerleştirılmiş bulunan 72 adet Pershingla tipi fuzeler dışındaki tum kısa ve orta menzilli füzelerin Avrupa'dan sokulmesı konusunda, bu yıl bir anlasma ımzalayacaklarını umduğunu söyledi. Başbakan Kohl, dun parlamemoda yaptığı konuşmada. sadece NATO ittifakı ıçindeki bırliğın korunmasını sağlayabılmek amacıyta orıa \e kısa menzilli füzelerin Avrupa topraklarmdan kaldırılmasım kabu! etliklerinı, ancak boyle bir karan \ermenin Alman hukumeti açısından çok guç olduğunu bildirdi. Alman topraklanndaki Pershıngla tipi füzelerin hiçbir zaman silahsızlanma goruşmelerının bir parçası olmadığını da kaydeden Kohl, bu durumun goruşmelerı zora sokacağını sanmadığını da belirtti. Kohl, iki super guç arasında orta menzilli fuzeler ile ilgili olarak bir antaşmamn bu yıl imzalanacağını ve bunun ardından da Gorbaço\ ve Heagan arasında yeni bir zinenın yapılacağını tahmın ettiklerini soyledı. Başbakan Kohl, ABD'den, orta menzilli füzelerin tumuyle kaldınlması için çalışmasını \e Sovyetler'in, iki ulkenin kendi ioprakları uzennde 100'er adet orta menzilli fuzeyı muhafaza etmelerı ydlundakı onerısinı kabul etmemesini de istedi. Avrupa'da bulunan tum nukleer silahların sokuîmeM fıkrine de karşı çıktığını behrteı. Başbakan Kohl. NATO'nun, Varşova guçlerınin muhtemel bir saldınsına karşı aşamalı olarak önce konvansıyonel, en son olarak da nukleer silahlarla karşıhk vermeyi öngoren "esnek karşılık" stratejisinden \azgeçmcıne^ını de ısledi Ânlaşma bu yıl imzalanabilir Kohl. A\rupa'mn tum nukleer silahlardan arınması çabalarına katılmayacaklarını \e nukleer bir güç olmayan ülkesinin. NATO mıfakından koparılamayacağını da dile getirdi. Kohl, Sosyeüer Bırlığı'mn hem komansiyonel silahlarda hem de 500 km'den kısa menzilli nukleer silahlarda sayısal ustunluğe sahip olduğunu hatırlattı. Federal Almanya Başbakanı, "500 ve 1000 km. arasında menzili bulunan sistemlerin ortadan kaldınlması, 500 km.'den kısa menzilli sistemler konusundaki endişelerimizin buyumesine neden olmakladır" dedi. E Almanya Başbakanı Kohl: ahran (ÜM.) Ingiltere'nin 'anchester'dekı İran onsolosluğu'nu ıpatmasmdan sonra, İran'ın isilleme yapabileceği ıdişesine kapılan Tahran'da irevlı uç diplomat, beş ıdın ve iki çocuktan oluşan rj>rup tngiltere'ye döndü. giltere, geçen hafta, ıhran'da Ingiliz diplomat fivard Chaplin'in ıÇırılmasını protesto nacıyla, tran'ın Manchester •msolosluğu'nu kapatmıştı. iÇrinde biri 13 yaşında, ğeri bir aylık iki çocuğun ıhnduğu ıngiliz grubu, fy Zurih üzerinden ındra'ya geldi. lao Ziyang \)lonya'da VTarşova (aja.) Çin ^ Başbakanı Zao Ziyang, £ ülkeyi kapsayan Doğu v%upa turunun ilk durağı npnya'ya gitti. Potonya Ajanst PAP, Zao'nun, ya'daki Okecie alanı'nda, Polonya klet Başkanı Woijiech mzelski ve Başbakan ifşnıev Messner tarafmdan • ıÇılandığını bildirdi. Çin >tnünist Partisi'nin Genel treterliğıne vekillik de eden tQ, yıllardır Doğu Avrupa'yı varet eden en ust duzeydeki S yetkilisi oluyor. Çin ifbakanı, daha sonra ıtookratik Almanya, Jtoslovakya, Macaristan ve ıtgaristan'ı da zıyaret ecek. Parlamento sözcüsü Hüseyni istifa etti Yıldız Savaşları BEYRUT (AP) Lübnan Parlamento Sozcusu Huseyin Huseyni, dun sabah istifa etti. Ulkenin Sünni Başbakanı Raşid Anne ve kızj aynı fîbnde kerami'nin hafta başında bir suikast sonucu oldürülmesinden 19 yaşındaki Chynna Phillips Chynna, 19 yaşında ilk kez sonra meydana gelen bu gelişme, ile 42 yaşındaki annesi onemli bir rol oynamanın ulkenin içinde bulunduğu iç saMichelle, Galifornia Hayalleri heyecanını yaşıyor. \aş bunalımına bir halka daha adlı fılmde yine bir anne ve ekledi. kızını canlandınyorlar. Bugün ABD'de bile birçok ailede Şii parlamento sözcusunün issorun olan nesil farkını hiç tıfasını, dun ulkedeki tüm radyo DK Stevie Hbnder tanımamış olan Chynna, ıstasyonları normal yayınlarını Geçen hafta ABD'nin Brown Üniversitesi annesi Michelle ile babası keserek \erdiler. Huseyni, dün tarihinin en renkli mezuniyet töreni yapıldu John Phillips aynldığmdan bu duzenlediği basın toplantısında Ünlü Amerikalı şarkıcı, 37yaşındaki Stevie yana annesiyle birlikte yaşıyor. Başbakan Raşid Kerami'nin ölWonder'm rr.uzik dalındafahri doktorluk durulmesinden Lubnan ordu•Aralarmdaki ıek sonınun, unvanı aldığı törende, diplomalann sundakı Hııistıyanları sorumlu dağıtılmasının ardından, bahçeye Chynna'nın saçtnı uzatması tuttu. Aralarında Şii EMEL Oryerleştüilmiş birpiyanonun başına oturan konusunda Michelle'nin ısrarlı gutu lideri Lubnan Adalet BakaWonder, nefıs bir mtizik ziyafeti sundu. davranması olduğunu söyleyen nı Nebih Berrî'nin de bulunduÜniversitenin 2000 mezunu, 8000 veli ve ana kız, bu yeni fılmde, ğu birçok Lubnanlı Musluman diğer davetlilerin ızlediği mini konserde, gerçek yaşamlarına uygun bir lider, Raşid Kerami'nin oldürülStevie Wonder, My Love ve I Just Called ilişki sergiliyorlar. Fılmde mesinden Lübnan ordusunu so*!•"' / l/~>^e You adlı şarkılarım soyledu rumlu uıtmuslardı. şprlr,lr,r>\' '> • ' ' " ' n ABD ABD J W\SH11SGTON (AP) ABD Başkanı Ronald Reagan'ın savunduğu "Yıldız Savaşları" sisteminin, iyi çalışmayacağı ve Sovyetler Biriiği tarafmdan kolaylıkla aşılabıleceği öne suruldu. Yıldız Savaşları projesi üzerinde daha once çalışmış olan flzikçi Dr. Richard Ruquisl. bir konferansta yaptığı konuşmada, "Bu sistem, aynı leknoloji kullamlarak, uslelik yerleştirmek için lıarcanan paradan çok daha duşuk bir malijelle etkisiz hale getirilebilir" dedi. Ruquıst, sıstemın maliyetine değmeyecek kadar zayıt olduğunu ve bir Sovyet saldırısı karşısmda yaşayamayacağını belintı. Sıstemı etkisiz hale getirmek için Sovyetler'in yapmaları gereken harcamanın, yerleştirmek için ABD'nin harcayacağı mıktardan çok daha az olacağını belirten Ruquist, yerleştirmenin, etkisiz hale getirmek ten 1536 kat fazla para gerektırdtğını kaydetti. Soıyetler'in Yüdız Savaşkırı sistemini asabüeceği öne sürüldü