19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaaabk ve Gazctecilik Türk Anonim Şırketi adına N«Hr N«dl • Genel Yayin MUdürü: H a s u Ccnuü, Mttessese Müdürü. Emint LjmVhjtil, Yaa Işlerı Mudünı: Okay Göneıısiıı, • Habeı Merkezi Mfldünl: Yalçm B«!«r, Sayfa Duzeni Yönetmenı. AB Acar, • Temsilcüer ANKARA. Yalqn Dog«n, lZMlR: Hikmel Ç*tink«ym, ADANA: OU1 Isıanbul Haberleri: Eıtto Akyüdız, Dış Haberler: Ergun Bala, Ekonomi: Osnaa Ubgay, Kültür: Cdml Üsttr, Spor Danışmaıu. AbduDudir \ u c d m u , DUzettme: Rtflk DvrtMç, BüimEgitüıı: Şthin AJpgy, tşSendıka: Şökna Kctend, Yun Haberlerı. Necdet Dogan, Dizı Yazılar: Kcıcm Çabskaa, Erzurum Mehtnet Gulufcin, Bursa: Lnenl GeoçtUİ, 0 Koordınatflr: Anınet Korulsan, 0 Mali IşJer: Erol Erkuı, 0 Reklam Ayş* TonınEk Yayuüar: HSlyı Akyol • Idare. Huseria Ciım, Işletme: Onder ÇeHk, BUgıtşlem Nail Inal. Saaın ve )&>««.• Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazeıecıük T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 3941 Cagaloglu, 34334 t s , PK: 246Istanhul, Tel: 51205 05 (20hat), T d o 22246 • Burofor Aıkarı: Zıya Gökalp Bulvan lnkılap Sokak No: 19/4, Td: 133 11 4147,. Telex 42344 • lzmir H. Ziya Bulvan, 1352. Sok. 2/3, Tel: 13 12 30, Tetec 52359» • Adam: InönU Cad. 119 Sok No: 1 Kat 1, Tel: 1455O1973I, Teta: 62155. TAKVİM 25 HAZİRAN 1987 îmsak: 3.25 Güneş: 5.26 öğle: 13.11 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38 Türk kadınının sorunu Verona'da İtalyan sinema yazarları, 18. Verona Sinema Haftası dolayısıyla, sinemamızı daha yakından tanıma olanağı buldular. îzledikleri filmlerdeki melodram dozu, ltalyanlann ilgisini çekiyor. MEHMET BASUTÇU VERONA Verona, tarihi yoğun, imgeleri bol bir kent. Shakespeare yalnız Romeo ve Juliet'i ölümsüzleştirmekle kalmamış, "Veronali tki Asil" (The Two Gentlemen of Verona) adh yapıtıyla da yetenekli bestecilerin esin kaynağı olmuş. Berlioz, Çaykovski, Prokofiev kentin adıru Shakespeare'le birlikte yoğurarak müzik tarihine de kazandırmışlar... özellikle yaz aylarında sanatla iç içe yaşayan Verona'da sinema da unutulmuyor. 1969 yılından bu yana düzenlenen "Uluslararası Sinema Haftası", tanınmış sanatçılann konserleriyle ya da opera repertuannın büyük yapıtlanyla boy olçüşmeye kalkmayan, kendi halinde ama önemli bir şenlik. Ve bu şenlik sayesinde Türk sineması tarihinde Verona önemli bir yer alacak. Çünkü, yabancı bir ülkede, yirmi Türk füminden oluşan bir toplu gösteri ilk kez düzenleniyor. Kaldı ki, "1980li Yülann Türk Sineması" başhğı altında sunulan filmler bu şenliğin tek etkinliğini oluşturmakta. "Türk sineması Verona'yı fethetti" diyebiliriz. Bu umulmadık ama beklenen Verona çıkartmasından herkes çok hoşnut... Açılış günü Roma Büyükelçimiz Saym Necdet Tezer'in yaptığı konuşma ve Kültür ve Turizm Bakanhğı Sinema Dairesi Başkanı sayın Nejat Gökçe'nin tüm hafta boyunca Verona'da kalan Türk sineması grubuna eşlik etmesi, resmi çevrelerin bu toplu gösteriye verdikleri önemi vurguluyor. Sinema dünyasının belli başb şenliklerinde son yıllarda Turk filmlerini izlemeye alışmış Italyan sinema yazarlan, 18. Verona Sinema Haftası'nın, sinemamızı çok daha yakından ve geniş bir biçimde tanıma olanağını önlerine getirmiş olmasından çok memnunlar. halyanlara özgü o konuşkanlıklanyla değişik sorular yöneltiyor, bilgi topluyor.tutkulu tartışmalara girişiyorlar. Özellikie gece gösterilerinden sonra salonda bulunan Türk oyuncu ve yönetmenlerine yöneltilen sorular çeşitli konulara doğru dallanıp budaklanıyor. Îzledikleri fılmlerdeki melodram dozu ltalyanlann ilgisini çekiyor. Sinemamızı daha yakından taruyan gazeteciler neden bu kadar hızlı film çekildiğini, neden hep benzer temalann işlendiğini merak ediyorlar. Bir filmin ortalama bütçesinin duşüklüğü yanında, oyuncuların ya da yönetmenlerin bir yılda çevirdikleri film sayısının kabanklığı karşısında da şaşkınlıklannı gizleyemiyorlar... Şerif Gören'in yonettiği " D e n n a n " ı n gösteriminden sonra kendisine yöneltilen sorulan yanıtlayan Hülya Koçyigit, hem bir yıldız oyuncu hem de bir yapımcı olarak bazı saptamalarda bulunuyor. özellikle parasal koşulların bugün bir yönetmeni, yapımcıyı ya da oyuncuyu bir yıl boyunca bir filmden kazanabileceği parayla geçindiremediğini ve bu nedenlerle birçok sanatçının daha çok ve daha hızlı film çekmeye zorlandığını belirtiyor. " D e n n a n " d a işlenen konulann, Türk toplumunda kadının yeri sorusunun ve kırsal bölge gerçeklerinin önemini vurguluyor... Aynı gün, Yavuz Tuğrul'un "Fahriye Abla", Atıf Yümaz'ın "Setvi Boylum Al Yazmabm", Halit Refığ'in "Teyzem" adh yapıtlarını izledikten sonra " D e r m a n " ı gören meraklı sinemaseverler, kaçınılmaz bir konuyu, Türk sinemasında "kadın fflmleri" konusunu gündeme getiriyorlar... Son yıllarda gerçekleştirdiği filmlerde değişik kadın tipleri çizen, çeşitli kadın sorunlanndan söz eden Atıf Yılmaz, bu konunun güncelliğinden ve Türk toplumunda bir kadın hareketinin varhğından söz ettikten sonra, konuşmasını, dudaklarında şakacı bir gülümsemeyle noktalıyor. " Ü ç dört yıldan bu yana hep kadın kahramanlan işlemenin nedenlerinden biri de, eşimin feminist olmasıdır." Oyuncu, yönetmen, eleştirmen, yapımcı ve yöneticilerden oluşan Türk çağrıhlar arasında uyumlu bir hava esiyor. Film gösterilerinden geriye kalan zaman Verona'yı ve çevresini gezerek değerlendiriliyor, yemekler sırasında değişik konular tartışılıyor. Bilgi alışverişi hızlanıyor. Pazar günü, yakınlardaki "Garda Gölü" ne gezmeye gidiyoruz. O gün Müjde Ar'ın doğum günü. Odasınm banyosunda ayağının kaymasıyla nasıl duştüğünü içtenlikle, kendine özgü renkli sözcüklerle anlatırken hepimizi tatlı tatlı güldüren Müjde, dönüşte, Türk sinemasının sorunlarını, yanlışlarını, eksiklerini doğal bir ciddiyetle dile getirerek, ilginç gözlemlerde, yerinde saptamalarda bulunuyor... Yıl sonunda, Nantes Üç Kıta Şenliği'nin programında öngörülen yirmi altı filmlik toplu gösterinin de, Verona'da edinilen deneyimden yararlanılarak, tüm zorluklara karşın eksiksiz gerçekleştirilebilmesini diliyoruz. Uluslararası Sinema Haftası'ndayer alan Türkfılmlerinin çoğu "kadın"ı konu alıyor Deniz kaplumbağaları WASH1NGTON (a.a.) ABD Ulusal Balıkçılık Kurumu, deniz kaplumbağalarının korunması için balıkçılara yeni kuratlar getirdi. Yeni kurallara göre, Meksika Körfezi'nde ve Atlas Okyanusu 'nda avlanan baiıkçılar, ağlarma kaplumbağa takdmaması için özel aygıtlar İcuHanacaklar, aynca ağları deniz içinde sürükleme sürelerini de kısıtlayacaklar. KKTC'de kitap fua rı TÜRKÎYE'DE KADININ YERİ Yönetmenüğini Şerif Gören'in yaptığı, bafrotterini Hülya Koçyiğit ve Jank Akan'ın paylaftığı "Derman" kadının yeri ve kırsal bölge gerçeklertni işliyor. Turizm 87 9 Ccmkurtaranda hastayu ilk müdahale olanağı GÜNSELİ ÖNAL ANKARA Turkiye'de geneUikle hasta nakli için kullanılan cankurtaranlar modernleştirilecek. "Transport" adı verılen bu cankurtaranların dışında acil durumlarda kullanılan ve "reanimobil" (canlandırıcı) adı verilen cankurtaranlar da yaygınlaştırılacak. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bir şartname hazırlayarak, cankurtaranları bir standarda bağlayacak. öte yandan sağlık amacıyla kullanılmak uzere, tüm Türkıye'yı kapsayacak bir telsiz ağı kurulacak. Tüm cankurtaranlarda telsiz bulundurulacak. Konuyla ılgili Cumhuriyet'e bilgı veren SSYB'dan bir yetkili, Ankara, Istanbul ve lzmir'de telsiz sisteminin kurulduğunu, yakında Eskişehir ve Bursa'da kurulacağını bıldirdi. Yetkili SSYB ile ASELSAN ve Telsizler Genel Mudurluğu arasında çalışmalar olduğunu belirterek, "Telsizler Genel Müdüriüğü tüm illerde telsiz kullanabilmemiz için izin verecek. Hangi iide hangi frekansın kullanılacağını betirieyecek. ASELSAN ise teknik etüdlerini vaparak projeyi hazıriayacak" dedi. Bakanlık yetkilisi, sağlık için aynlacak frekansın özel olacağını ve yalnızca acil durumlar için kullanılacağını belirterek, şunları söyledi: "Hakkâri'den Ankara'ya gelecek olan bir cankurtaran gerekirse yol üzerindeki tüm sağlık kunıluşlan ile irtibal sağlayabilecek. Polis a|ı gibi kurulacak bu sistemle. polisle ve itfaiye ile devamlı irtibal saglanabilecek. Telsiz sisteminin merkezi her vilayetin kendisi olacak." Bakanlık yetkilisi cankurtaranlann modernleştirileceğini kaydederek, taşıyıcı ve canlandıncı tiplerin bir standarda bağlanacağını bildirdi. Turkiye'de canlanduıcı cankurtaranların sayısının çok az olduğunu ve olanların da modern olmadığını bildiren yetkili, "Bizdeki cankurtaranlar sadece transport (taşıyıcı) cankurtaranlar. tçinde bir tek sedye üe oksijen verme cihazı var." diye konuştu. Gelişmiş ulkelerde de taşıyıcı cankurtaranların kullanıldığını belirten Sağlık Bakanlığı yetkilisi, bunların dışında kullanılan reanimobil tiplerin hastayı canlandırmaya yönelik her turlü müdahaleyi yapabilecek biçimde donatıldığını kaydetti. Ankara'daki Hızır Acil Servisi'nin cankurtaranlarımn bu biçimde donaülmaya çalışırtığını kaydeden bakanlık yetkilisi, şöyle konuştu: "Bu lip cankurtaran Turkiye'de maalesef yoktu. Bu eksikliği gidermek için gumnıkten alınan, modelleri 1%2I97g arasında degişen Volksw»gen araçlar bakanlıgın kendi birimlerinde donatıldı. Dışardan aldıfımız cihaılan bu araçlara monte ettik. Boylece reanimobil cankurtaranlara benzetmeye çalıştık. Ama aradaki fark, Mercedes ile yerli araba arasındaki fark gibi. Gelişmiş ulkelerde kullanılan reanimobil cankurtaranlar fabrikadan donatılarak çıkıyor. Her luriu dizaynı en ince tefemıatına kadar yapılıyor." Bir tanesı yaklaşık 45 milyon lıraya mal olan akı orijinal reanimobil cankurtaranın halya'dan satın alındığını belirten yetkili, bunlardan birinin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i. bir tanesinin de Başbakan Turgut Özal'ı sürekli izlemek uzere aynldığını söyledi. Haber Merkezi KKTC'nin Lefkoşa kentinde Işık Kitabevi tarafından düzenlenen kitap fuarı dün açıldı. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün de katıldığı ve 11 Temmuz 1987 gününe kadar sürecek olan kitap fuan çerçevesinde çeşitli kültürel ve sanatsal etkinlikler de yer alıyor. Şiir geceleri, şair ve yazarlarla sohbet toplantılartna da yer verilecek olan fuar boyunca imza günleri de düzenlenecek. Lefkoşa Kitap Fuarı münasebetiyle şair Kemal özer de KKTC'de bulunuyor. Ateşli romatizmal hastalıklar Istanbul Haber Servîsi Ateşli romatizmal hastalıklann tıp literatüründe, ilerleyen ve çocuğu ölume götüren bir hastalık olarak gösterildiği ileri surüldü. Sheraton Oteli Salonu'nda düzenlenen "XXVI Pediatrik Kardioloji Kongresi"nde ateşli romatizmal hastalıklann ağır komplikasyonlarından olan "kalp kapakçığı bozuklukları" konusunda bir konuşma yapan Marmara Üniversitesi Pediatri BölümU Başkanı Prof. Ali Ertuğrul, "1960 yıllarında ateşli romatizmal hastalıklann tam ve tedavisinde ülkemiz, 1910 yılının Amerika'sından daha geriydi" dedi. ' Kuşadası'na gelen 215 başörtülü genç kızın kimi denizi seyretmeyi, Mmi de banklarda oturup dondurmalanmyemeyi tercih ettu Türbanlılaruı yaz sefası HANDAN ŞENKÖKEN KUŞADASI Kervansaray'ın kafeteryasmda oturup yorgunluklannı, "capucino" ya da "rapresso" içerek atmaya çahşan turistler, birdenbire gün batımına yakın Kuşadası'nın alışılagelen manzarasına aykırı bir olayla karşıİaşıverdiler. Birbiri ardına geçen Manisa plakalı otobıislerden tam 215 başı örtülü, ince pardösülu genç kız indi. Çoğunluğu el ele tutuşarak, sankisınıf gezisine çıkmış onaokul ögrencileri gibi uç, dört erkeğin denetiminde sokakta yürümeye başladılar. "Alışveriş fur>«sı"ndan silkinip çevresine bakan turistler de bu gorunüme ilgisiz kalmadılar. Yaşlıca bir turist kadın, Ingilizce olarak kızlara sorular yöneltmeye çalışıyordu. El ele tutuşmuş kızlann kimi garip garip bakarak kimi de gulümseyerek kadına yanıt verdiler. Yaşlı turist kadın, bu kez el kol hareketleriyle "neden örtundüklerini, sıcak gelip gelmediğini" sormaya çalıştı, ama derdini anlatamadı. Arkalarından uzun uzun baktı. Ne birbirinden alımlı derici dukkânları, ne de ışıltılı kuyumcular ılgilerini çektı türbanlı genç kızlann. Serinlemek istiyorlardı. Başlanndaki erkeklerin izniyle deniz kıyısındaki banklara oturmaya başladılar. Bir kısmı kayalıkları tercih etti. Uzun uzun denizi seyrettiler meşrubatlarını içerek. Bir kısmı da banklarda oturup dondurmalanm yemeye koyuldular. Yanlanna gidip konuşmaya başladık. Içlerinden birı Manisa'dan geldiklerini söyledi. Sonradan Manisa Halk Eğitim Merkezi'nde bir aylık Kuran kursu öğretmenligi ıçin eğitım gördüklenni öğrendik. Imam hatip lisesini bitirdikten sonra sına\a girmişler, bu bir aylık kurstan yararlanmaya hak kazanmışlardı Hemcins olduğumuzdan çekinmeden sohbet edebiliyorduk. Bir ara bu denli sıcakta, üzerindeki giysilerle bunalıp bunalmadıklannı sorduk. "Bu bir ahşkanlık meselesi" dedı. Yanındaki arkadaşı, "Bir de öbiır laraf var unulmayıa" dıye destekledi. Sonra da açıklamasından hoşnut kalmayarak ekledi: "Yani bu işin tıpkı n ı dalyonun öbür yüzu gibi ba^ka bir yiızü var. ÖkJuğünde besap >ermek zonındasın. Nasıl vereceksİD? Bunu duşünmeın gerek." Müzayededen alınan bavul FRANKFVRT (a.a.) Frankfurtlu bir ev kadınının kullanılmış eşya müzayedesinden aldığı bavuldan 1 kilo eroin çıktı. 30 marka aldığı bavulu ile tatile çıkan ev kadım, bavulunun kopan sapını tamir ederken eroini buldu. 1 kilo tutanndaki eroin küçük plastik torbalar içersine sarılarak sapa yerleştirilmiş haldeydi. Daha sonra bavulu teslim alan Alman polisi, bavulun gerçek sahibini araştırmaya başladı. Çeşme Şentiği'nde üniüler geçidi NÜVİT TOKDEMİR ÇEŞME5. Çeşme Şenliği. dün Ihca'dan başlayan sanaıçıların da katıldığı yuruyuş ile açıldı.. 18 ulkeden 190 ünlü konuğun katıldığı, 150'si de Türk olmak uzere Çeşme Müzik Şenliği'nde konuk, yarışmacı ve jüriyi oluşturacak sanatçılarla, Çeşme'de yaşam bırden hareketlendi. Modern Talking, Kim VVUde, Nick Karmen, son Eurovision Yanşması birincısi lrlandalı Jotany Logan, Adamo, Her>e Vibırd Catberine, Charden Desire Less'i görmek, izlemek isteyen pek çok kişi Çeşme'ye geldi. Özellikle yansmamn sunuculuğunu yapacak olan Antbony Delon'a Ugi çok fazla. Şenlik, yerlilerin olduğu kadar, yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Şenliğin açılış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz, tunzmin getişme noktasında olduğuna degindi. Bakan Yılmaz, şöyle dedi: "\rüş olmuş olmamış o kadar önemli değil. Türkiye'ye bu sene gelen turistlerin sayısındaki arüş ancak kısmen bizim Unıtma faaliyetlerimizin sonucudur. Avnıpa'da turistler artık bir arayış içindeler. tspanya, ltalya ve Yunanistan çeşitli nedenlerle onlar için cazip olmuyor. Onun için bize yönelijorlar. Muhim olan, bizim bu talebi en iyi biçimde kanalize elmemizdir. En öoemlisi olan altyapı ve persond eksikiiği sorununu çöznmlememiz gerekiyor. Özellikle geçen sene çıkardığımız aıesleki eğitim çıraklık kanununo en geniş biçimde turizm için uyguluyoruz. Milli Efitim Bakanlığı ile ortak bir program başlattık. Hiç olmazsa iki senede açıgımızın yansını kapatmaya uğraşıyonız." Başbakan Turgut özal ise Çeşme Şenliği'ne gönderdiği mesajda, şöyle dedi: "Turtuye, her koşesinde bozulmamış tarihi ve tabii giızelliklerin keşfedüeceği bir uikedir. Hemen hemen ber koşesini gezmiş olmama rağmen, ben dabi zaman zaman yeşilin maviyle kaynaştıgı kıyılara bakarken, yeni bir arkeolojik buluntunun haberini aldıgımda heyecan duyanm. Bu şenliğin, en buyük emeklerle gerçekleşen Uluslararaa Muzik Yanşması'nın, yabancı misafirierimize kültürel ve tarihi güzelliklerimizi ve misafîrperveriiğimizi göstermemiz için iyi bir fırsat yaratacağını ümit ediyorum. Bu diışunceler içinde 5. Çeşme Deniz Şenligi ve Uluslararası Muzik Yanşmasf na başanlar diliyonıtn." Şenliğin açılış konuşmasını yapan Çeşme Vakfı Başkanı ANAP lzmir Miltetvekili Süha Tanık, "Çeşme'den düny a ulkelerine kardeşlik ve huzuria dolu mutlu bir beraberlik diliyorum" dedi. Nükleer kış SAN DIMAS, KALlFORNtYA (a.a.) Bir nükleer savaşın başlaması durumunda patlayacak bombalann, atmosfer üzerinde oluşturacağı kalın bulut tabakası nedeniyle dünyanın "nükleer kış"yaşayacağı yolundaki teorinin geçerliliğini denemek üzere buyük bir yangm çıkanldı. Los Angeles Itfaiye Müdüriüğü'nün helikopterleri tarafından ormanlık bir alana püskürtülen kalın bir yakıtın ateşe verilmesiyle başlatılan yangının söndurülmesine kadar, 500 bin deney ve ölçüm yapıldığı bildirildi. Çalışmalara, 250 itfaiyeci, 50 bilim adamı ve ABD Uzay Ajansı ile Nükleer Savunma Ajansı'nın sağladığı altı uçak katıldı. YABANCI TURİST TALEBİ 5. Çeşme Şenliği'nin açılış konuşmasını yapan Mesut Yılmaz, yabancı turistlerden gelen talebi en iyi biçimde kanalize etmenin önemini anlattı. KuştepeVLeki son kuşlar MUZAFFER İZGÜ KUŞADASI Kuş Tur'u hemen geçtikten sonra bir yol kıvnhrdı sağa. Kargan. kekik kokulan arasında öyle bir koya vanrdınız, iyot genzinize denizi akıtırdı. Ta dipteki su, kendine mavilerin en guzelini seçmiş ve göz göz oyulmuş kayalar ki, yaz kış dalgalar öpe öpe ak köpüklerden gerdanlık takmış kendine. Bu yoldan, döne kıvnla girilirdi Kuşadası'na. Sonra birden Kısmet Oteli'nin olduğu yanmadacığı görürdunuz. Ve yanındaki zeytin ormanını... lşte, oracakta yol çöküvermiş, tzmirKuşadası yolu, hem de tumden çöküvermiş, Kuşadası'na geçit vermemecesine. Neden çökmüş yol, yağmurdan mı, kazıdan mı, kaymadan mı? Bence hiçbiri değil... O yol durduğu yerde öyle birdenbire göçüvermez. Eski ycl, yeni yola kusmüş, yeni Kuşadası'na küsmuş. Ve bir gece, haaş diye ortasından gidi\«rmiş akmış denize... Eski yoldan, eski Kuşadası'm gormeye gelenlere, tepeden tırnak "Dnr arkadaş, buradan bu tarafa giıme.. Şimdi orada yeni bir Kuşadası var, yok artık eski Kuşadası. Dön git. Duşlerinde kalsın o eski Kuşadası. o şirin belde. Ama ille gidecegim diyorsan, görecegim diyorsan. geri don yeni >ol bcnim sıriımda, ak git oradan yeni Kuşadası'na..." diyordur. Gcrçekten bu Kuşadası o Kuşadası mı? Çok değil, 5,6 yıl öncesinin Kuşadası mı? Bu kıyı boyunca uzanan 5 katlı yapılar da ne, evet, çatısıyla 6 katlı yapılar da ne? Ouvar gibi sahili kaplayan bu apartmanlann arasında ilaç için birkaç tane iki katlı yapı kalnuş. Kimbilir onlar için de şu anda ne pazarlıklar dönuyordur, "Altına acente vapanz, üç kat veririz, asma katı sizin olsun..." Kıyı böyle de sanki kıyının ardı iyi mi? Girivenn çamtepenın oradan futbol sahasımn olduğu yere, kapatın gözünüzü, açın gözunuzu, beton yığınlannın arasında yıtmiş gitmışsıniz, sankı koskocaman bir kentte, 15 bincik nufuslu Kuşadası içinde... Tum apartmanlar üstunüze geliyor gibi. Futbol sahası bile korkmuş, kalesine çekilmiş. Ya tek katlı evierden oluşan Turkmen mahallesi? Daha çok kenetlenmiş birbirine, kırmızı oluklu kiremitleriyle, daracık pencereleri, daraak yollanyla, "ya bir gün bizim başımıza da böyle bir iş gelirse" dercesine. Turkmen"e komşu Kuştepe'nin kuşları gitmiş, tepesi kalmış. Tepesine de üçer katlı apartmanlar konmuş. Kuşlar da kusup gitmişler bu üç katlı yapılara kızarak... Yo, birkaç kuş var. Onlar da ne zaman mı gidecekler? Kuşadası Belediyesi, 6 Haziran 1987 tarihinde bir karar almış, oy çokluğuyla mı, oy azlığıyla mı, almış işte. Ve de karara yazmışlar, demışler kı: "Ey ahali. duyduk duvmadık dcmeyin, bundan bovie betediyemiz ber yapıya bir kat daha çıkmak izni vermiştir, uçler dört. dörtler beş, beşler altı, altılar yedi kat olabilir." lşte bu izinden sonra Kuşadası'ndaki yapılar birer kat daha yükselecek... Ve Kuştepe"deki son kuşlar da gidecek... O bir gecenin içinde göçüp gidiveren yolun acısı hiç bıtmeyecek. Ve oradan izleyecek Kuşadası'm. sahıl kentı görünümunü değil, beton yığını oluşunu. Öyle bir beton yığmı ki, limandan şoyle bir kafayı kaldırıp bakıldığında. üst üste yığılı apartmanlar yanşa kalkmışlar gibi. Nasıl yarış hem. ta tepedekiler sanki ötekilerınin ustunden hoplayıp da, bir solukta denize atlayacaklarmış gıbı, ust uste, ust üste... 6 haziran kararı Kuşadası'na hayırlı ve uğurlu olsun... O, çöken yolun acısı hıç bitmeyecek!... MAVİ MEKTUP n 1/Jl ]fi T t*tmbıd Üniversitesi Florence NighungaU HemUlUllUI Okulu 1987yıh mezunlan törenle $ i r e ü k Yüksek diplomalannı aldılar. Okul müdürü Doç. Perihan Vetioğlu yaptığı konuşmada sağlık personeli sıkıntıstnın Türkiye 'de sürekli olacağını vurgulayarak, hemsirelik eğitimine önem verihnesini istedi. Üniversite rektörü adına konuşan Prof. Ahmet Sevim Büyükdevrim'den sonra mezunlar ve öğrencüer adına birer konuşma yapüdı ve diplomalar dağıtıldı. tlk üç dereceye giren Hale Üstkan, Emine Coşkun ve Sakine Poyraz'a aynca ödüller verüdi. (Fotoğraf: StNA KOLOĞLU) Diyurbakır Kültür Samyı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Yapımına 1982 yılında başlanan ve 1 milyar 116 milyon liraya mal olan Kültür Sarayı dün Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz tarafından törenle hizmete açıldı. Törende konuşan Diyarbakır Valisi Hayri Kozakçıoğlu, "Diyarbakır, Güneydoğu'nun kültür merkezidir. Bu nedenle Diyarbakır deyince insanın aklına Güneydoğu, Güneydoğu deyince de Diyarbakır gelir" dedi. Sakatlığı anne karnında teşhis VURAL AHI Doğum öncesi, bebeğe ait hücrelerin anne karnından biopsi yöntemiyle alınması sonucu, çocuğun bedensel ya da zihinsel özürlülüğü kesin olarak saptanabiliyor. "Geneük hastalıklann doğum öncesi tamsı" konulu panelde, son üç yıldır Batı ülkelerinde başarı ile uygulanan "Koryon Villus Biopsisi"' denilen bu yöntemin, ultrasonografiye göre ustün olduğu ileri surulerek, gebeliğin daha ikinci ayında tanının konabildiği ve böylece bebek düşürülecekse bu işin en az travma ile sağlanabileceği belinildi. Ingiltere'nin Münster Üniversitesi Genetik Kürsusü öğretim üyelerinden Doç. NVolfgang Holzgreve ile Dr. Peter Miny. Turkiye'de henüz uygulanmayan bu yontem hakkında bilgi verdiler. "Anne karnındaki bebeklen çeşitli yöntemlerle elde edilen hucreler üzerinde uygulanan kromozon çalışmaları ile 'riskli olan ailelerde' doğum öncesi çocuğun anormallikleri artık kesinlikle anlaşılabiliyor" dediler. Daha sonra panelde konuşan tstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Genetik BiUm Dalı Baskaru Prof. Memnune Yüksel, "Turkiye'de doğum öncesi t a m " çahşmalannın daha henüz başlangıç aşamasında olduğunu ve bazı üniversitelerimizde belirli hastalıklar için araştırmaların yapıldığına değinerek şunları söyledi: "Genetik hastalıklar için doğum öncesi tamnın gelişmiş Ulkelerde olduğu gibi üniversiteierdeki belirli merkezlerde aminosentez ve ultrasonografide deneyimli kadın doğum uzmanı, genetik danışma uzmanı, kromozon ve enzim çalışmaları yapabilen biyolog ve doktoriardan oluşan sitogenetik uzmanları topluluğu tarafından yapılmalıdır. Aksi halde tek bir uzman, bu konulann hepsinde yeterli olamaz, bu nedenle çoğu kez yanlış tam konularak bunun sonucunda normal bir bebeğin boş yere düşürülmesi ya da sağlam sanılarak hasta bir bebeğin dogması gibi sonuçlar ortaya çıkabilir." Boeing 737'nin satış rekoru Haber Merkezi Istanbul Havayolları 'nın, Boeing firmasına bugüne kadar dünyada en çok satılan yolcu uçağı olan Boeing 737 tipi üç uçak siparişi verdiği açıklandı. Boeing firması, bu siparişle 737 satışlanmn 1845'e ulaştığını ve daha önce Boeing 727'e ait olan 1831 uçaklık satış rekorunu kırdığını açtkladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle