Katalog

18 HAZİRAN 1987 CUMHURİYET/7 AP DİSK yöneticilerinin beraatine ÖNCESİ ve SONRASI hükümetinin 'ihtilal provası' yaptıklannı ileri sürdüğü sendikaların davası tam 14 yıl sürdü ve mahkeme kararını açıkladv \ Ankara'da yayımlanan Ulus gazetesi CHP organıydı. Matbaa, sanınm iki ayn ticari firma tarafından yönetiliyordu. Bazı Istanbul gazetelerinin Anadolu'nun değişik bölgeleri için hazırladıklan gazeteler bu matbaalarda basılıyordu. Ulus'ta çalışanlar, milletvekillerinden CHP'li olanlannın Mecliste izledıkleri tutumu, sendikalar yasasınj değiştirmek ısteyenlere tepki göstermedikleri için, kınaraayı kararlaştırmışlardı. Bunun için de 16 haziran 1970 günü gazetede "fnli durum" yaratıldı. Bu eylemin sona ermesi için basın mesleğinde çalışanlann tek koşulu, gazetede hazırlayacaklan büdirinin yayımlanmasıydı. DlSK'in Ankaıa temsilcisi Ugur Cankoçak'ın eyleme geçenlerle yakın dostuğu vardı ve o da durumu izliyordu. Olay, 17 haziran günü Ulus'ta yer alan 3.5 sutunluk bır başlıkla yer aldı. "DtSK'e bagh 118 Ulus ve Ulusal Bastmevi Işçisi, Füli Dunım Ytrattı" 1516 Dosyası Ulus'ta 16 haziran direnişi Tasannın, sendikal özgurlükleri yok ettiği Basın1; Sendikası'nın özel bildirisiyle Ulus'taki işçilere duyuruldu. tşçiler, zaten basını izliyor, matbaada Istanbul'un önemli gazetelerinin Anadolu baskılanıu da hazırlıyorlardı. Gidişattan haberliydiler. Sendikanın uyansını da öğrenince işyerindç fiüi dunım yaratülar, bir bakıma "işyerini işgal ettiler", "çabşmadan" oturdular. Eylern 2.5 ya da 3 saat sürdü. DlSK'in Ankara Bölge Temsilcisi Uğur Cankoçak'ın da işçileri etkiledigi kesindi. Bu, tasannın içyüzünü, kavrayamayan CHP milletvekillerinin de protestosu olacak, CHP kendine gelecek ve tasannın anayasaya aykınh|ını er geç kavrayacaktı. tşgali CHP Genel Sekreteri Ecevit öğrenince olayla ilgilendi ve ona karşı sevgi besleyen pek çok işçi ile kclayca bir anlaşmaya varıldı: tşçiler, Ulus'ta tasarı ya da yasanın içeriğiyle ilgili bir bildiri hazırlayacaklardı, bu metin Ulus'ta yayınlanırsa (Ecevit, buna söz verirse) fiili durum sona erecek, işler tıkır tıkır işleyecekti. Ulusal Gazetecilik Basımevi ile CHP Ulusal Basımevi işçilerinden oluşan 118 bilinçli basın ışçisi bildirilerini hazırladılar. Ulus'ta da yer aldı. Böylece bir yandan DİSK uyan heyetinin CHP Genel Sekreteri Ecevit'i ziyaret ederek anlattığı anayasaya aykın tasan konusuda tavır alınmasını isteyen konuşmalar, öte yandan DİSK uyesi Basınts üyelerinin girişimi ve bu girişimin organizasyonunda etkili olan DtSK Ankara Bölge Temsilcisi Uğur Cankoçak'ın çabalan ve de CHP'li sendikaalann önemli bir bölümünün olaylar üzerine CHP Genel Başkanı tnönu ve Genel Sekreter Ecevit'e yapuklan uyanlar CHP'nin Senatodaki olumlu tutumunda, sonra da Anayasa Mahkemesi'ne başvunısunda önemli etkenler oldu. KEMAL SÜLKER 1516 haziran olaylarıyla ilgili oiarak DİSK yöneticileri hakkında Sıkıyönetim Mahkemesi'nde daya açıldı. Askeri savcı, iddianamesinde DİSK yöneticilerini 'halkı hükümet aleyhine isyana teşvik etmek üzere ittifak etmek le suçluyordu. Yargılama, askeri ve sivil mahkemelerde olmak üzere tam 14 yıl sürdü. 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Aralık 1984'te, 140 klasör tutan dosyayı sonuçlandırdı ve sanıkların oybirliğiyle beraatine karar verdi. Duruşmalarda hâkim Mnzaffer Başkaynak, bazı olaylan ve savunmalan tutanağa gereken titizlikle ve sadakatle geçirmiyordu. Mudafllerimizin bildirdıklerine gore 353 sayılı yasanın 178. maddesine göre "tutanak, dunışma sırasında geçen bütiin vakalan kapsar"dı. Müdafiler Eylul 19?0'e kadar duruşmada geçen önemli olayları yargıç tutanağa geçirmemişti. 3 Eylul 1970 gunü bir araya gelen avukatlar Halit Çdenk, Faik Muzaffer Amaç, Remzi Kardeş, Raif Ertem, Ali Turgan, Alp Selek, Turgan Anaır, Oktay Türe, Nermin Aksın ve Necati Ertiirk bir metin yazdılar ve mahkemeye verdiler. Dilekçede hâkim Başkaynak'ın yetkisini aştığı, tutanakları keyfi oiarak duzenlediğı beliniliyordu. Ve bir örnek veriliyordu: Avukat Halit Çelenk, bir önceki duruşmada diğer savunma avukatlannca da imzalanan 4 sayfalık dilekçeyi mahkemeye vermişti. Dilekçenin son paragrafım okurken hâkim albay Muzaffer Başkaynak sinirlenmişti. Halit Çelenk'e bakarak: "Davayı rayından çıkartmak tstiyoruz. Müdafaa hakkını suüstimal «diyorsunuz. Ben bu kanaattayım" demişti. Sonra yargıç bölümılndekı arkadaşlanna baktıktan sonra: "Herhalde arkadaşlanm da bu kanaattadır" demişti. Ama bu konuşma veya olayı tutanağa geçirmemişti. Duruşmayı başka güne bırakacakken, yine avukatlara döndü: "Özel bir istirhamım var, dedi. Hepinizin elinden duşurmedigi bir anayasa var. Bu anayasayı silahlı kuvvellerin getirdigini ifade ediyorsunuz. Şu halde, silahlı kuvvellerin mahkemesi karşısında oldugunuzu göz onunde tutarak en az sivil mahkemedeki gibi. sözlerinizi secerek kullanmanız gerekmektedir." Işte tutanağa geçirilmeyen bu olayı avukatlanmız dilekçelerinde ifade ettikten sonra durumlarını şöyle açıkladüar: "Biz müdafiler kelimeleri çok iyi ölçttp biçer tartanz. Bir kelimenin, ancak tam yerinde oldugunu tayin ve lespit ettikten sonra onu bileırk ve kasıtlı oiarak kullanınz. Duruşma hâkimi, kelimeleri secmekte bizim hataya duştüğumuz kamsında idivse, bu kanısını tutanağa geçirtmeli ve hakkımızda işlemin yapümasını saglamalı idi. Oysa, müdafîlerden Mehmet Ali Aybar; olayın tutanağa geçirtflmesini istedigi halde dunışma hâkimi bundan kaçınmıştır." Duruşma tutanağına geçirilmeyen olayı avukatlar zamanında tespit ettiler ve bir tutanak halinde hazırlayıp imzaladılar. Verdikleri yazıya o tu ILK DtSK DA VAS1 DtSK yöneticileri (soldan sağa): Madentş Genel Başkanvekili Cavit Şarman, uı^K Genel Sekreteri Kemal Sülker ve Genel Baskan Kemal Türkler. 16 haziran olayları duruşmalarmdan birinde. Alb. Muzaffer Başkaynak: "Beni ret mi ediyorsunuz?" dedi. Av. Muzaffer Amaç: "Hayır, reddetmiyoruz. Talebimiz dilekçe okununca anlaşılacaktır. Okumak istiyorum. Eğer okutmak istemiyorsanız ya '•almıyorum" diye zapta geçiriniz, değilse ya ben okuyayım ya da "siz okutun" dedi. Hâkim, okutmamak için direndi: "Ben okutmuyorum" deyince, avukat Muzaffer Amaç: "O halde, Askeri Yargılama Usul Kanunu'nun 144. son bendi gereğince bu konuda karar alınmak uzere mahkeme başkanına hitab ediyorum" dedi. Duruşma hâkimi, bunun üzerine mahkeme heyetinin üyelerinin ayn ayn oyunu aldıktan sonra; Başkaynak: "Okuyun! Ben istinkâf ediyorum. Her insanın bir haysiyeti vardır. Benim de bir haysiyetim vardır. Ben bu davadan çekiliyorum" dedi. "Gereği düşünüldü: Duruşma hâkimi Muzaffer Başkaynak'ın rahatsızhğı sebebiyle duruşmayı terk etmiş olraasından dolayı, yeniden mahkeme teşkili için duruşmamn 3.9.1970 günu saat 14.00'e tehirine tesip kılındı. 3.9.1970" diyerek karan bildirdi ve bu esnada hâkim yarbay Naci Turanay dilekçeyi "öğleden sonra verirsiniz" diyerek Av. F. Muzaffer Amaç'a iade etti. Bu durum tarafımudan tespit edilmişlir. 3.9.1970" Elbette dokuz yıldan beri ileriye gidişi dondurmaya çalışan ve anayasanın öngördügü reformlann bir lekini bile gercekleştirmeyen siyasal iktidardır sornmlu... Ve elbette bu iktidann politikacısıdır suçlu... "1Ş.6.1970) tanağı da eklediler ve bu tutanaklarının dunışma tutanaklanna da aktanlmasına karar verilmesini kuruldan dilediler. Duruşma yargıcı çekiliyor Bu dilekçe ve tutanağın okunarak mahkemeye verileceği söylendi. Hâkim Muzaffer Başkaynak, duruşmada bunların okunmasını eleştirdi, mahkemeye verilerek dosyaya konulmasına karşı olduğunu bildirdi. Müdafiler ise okunmasımn gerekliliğini söylediler ve okumaya devam etmek istediler. Heyet, bu konuda karar vermek üzere kendı aralannda konuşmaya başladılar. Mahkeme Başkanı ile bir üye, okunması ve dosyaya konulması lehinde olduklanru açıklayuıca Muzaffer Başkaynak, son derece hiddetlendi. Hâkimlik cubbesini hızlıca çıkarıp bıraktı ve mahkemeden aynldı. Bu ılginç olayı, davada hazır bulunan müdafiler bir tutanakla şöyle tespit ettiler: Anayasa Mahkemesi oyunu bozdu Bilim adamlan, gerçekleri gören yazarlar, dergiler, kitap yayımlayanlar, düriist politikacılar, iktidarişveren üst örgütü Türklş uçlusunun savunduğu 274 sayılı yasanın degiştirilmesinde izlenen anayasa ve gelenekler dışı tutumu eleştirdiler. Sonunda da Anayasa Mahkemesi Esas 1970/48, karar 1972/3 sayılı karan ile anayasa açısınduı en kesin ve son sözu söyledi: "274 sayılı yasayı değiştiren 1317 sayılı yasa ile (MD5/1) konulan bir kimsenin sendikaya uye olmasının sendikanın yetkili organının kabulu koşuluna baglanmasım ongoren kural ve yonetimi kunıllanna tanınan sınırsız yetki. anayasanın değişik 46. maddesinin işçilere tanıdığı, diledigi sendikaya uye olma ozgurliiğunü ozu bakıtnından zedelemektedir. Yasada sendikaya girme isteminin reddedilmesi nedenlerine ilişkin herhangi bir kural bulunmadığı gibi haklı nedene da><anma\<an reddetmeiere karşı uye adayının dava acabilecegini öngören bir kural dahi yoktur. Bu nedenlerle iptal istemi yerindedir. Boylece: "Anayasanın degişik 46. maddesine aykın bulunan (ve mesleki teşekkülün yetkili organının kabulü) deyiminin iptali gerekmektedir... 1317 savılı yasanın sendika, federasyon ve konfederasyonlann kuruluş şartlanna ilişkin maddelerinde (Md. 9 '1, a, b, c ) yer alan kuralın yazılısı bakımından yorumu yapılacak olursa, sendikalann kumluşunu degil, yalnızca cahşma alanlannı suurlandırmakta oldugu görulmektedir. Ancak ner kuruluşun geregi, o kuruluşun gelişmesi ve çalışması oldugundan işci sendikasının çalışma alanı DİSk'e karşı ağız birliği 15/16 haziran olaylan, o dönemin Başbakanı Süleyman Demirel için "kanlı bir ihtilal provaa"ydı. Içişleri Bakanı Haldun Menteşoglu'na göre; "Bu kanunsuz olay, demokratik rejimi yıkmak beveslisi olan ideolojik bir felsefenin provası" ıdi. Güven Partisi liderı Turhan Keyzioglu "DİSK, Markscı, Leninci, komünist bir örgüttür" ve "DİSK yöneticileri milletlerarası bir emperyalizmin emrindedirter" diyordu. Ve sendikal yaşamda diktasını kurmayı amaçlayan tasarılann sorumlusu Türklş Genel Başkanı Seyfi Demirsoy, DtSK'e ve Türklş'e üye işçilerin yanyana yurüdükleri gösteriler için şöyle diyordu, kaBadayıca: "Demokrâsiyi yıkmak için işçiyi teşvik edenlerin yakasına kanunlar yapışmazsa Türktş'e bagh işçiler tapışacaktır." (16 hazıran gecesi sıkı\onetim ilan edildığı, 17 haziran şafağında DİSK'liler tutuklanmaya başlandığı için Demirsoy'un o gun yayımlanan demecini gözaltına alınan Türklş üyesi işçiler okuyamadı, ne yazık... 1970 Türkiyesi'nde büyük değişimlerin gerekliliğini kanıtlayan girişim ve eylemler birbirini izliyordu. Ama tutucu çevreler Türklş'le işbirliğinden yararlanıyorlardı. Türklş de içteki ve dıştaki ilişkilerden yeterince yararlandığmdan bu düzeni sürdürmek ve DÎSK gibi yeni bir işçi konfederasyonunun etkinleşmesine set çekmek için didiniyordu. Öhan Selçuk, Cumhuriyet'te 1970'te görülen değişikliğe değinen önemli fıkrasında işçi hareketlerinden söz ederken şunları yazıyordu: "... Köylerden şehir varoşlanna taşınan kitleler fabrikalarda iş \e 27 Mayıs Anayasası sayesinde iş kanunlan buluyorlardı. Dışanya bagımlı sermayecilik bunalıma girdikçe tutucu çevreler, işçi hareketlerini kontrolde zoriuğa ugradılar. Sağda solda fabrika işgalleri, gösteri yürüyuşleri patlak vermeye basiadı." 1970'in fikir, gençlik, köylü, işçi ve memur hareketlerini inceleyen yazar soruyordu: "Bütün bu gidişattan kim sonımludur? Ve kim suçludur? Sıkıyönetim ilan ediliyor Bu olaylar sürerken Bakanlar Kurulu, Süleyman DemireTin başkanlığında 16 haziran saat 14.45'te olağanüstü bir toplantı yapıyordu. lçişleri Bakanı Ankara dışında olduftu için, aynı nedenle Orman Bakanı Haydar Özal ve Sanayı Bakanı Selahattin Kılıç. Bayındırlık Bakanı Turgut Gülez, Sağlık Bakanı Vedat AIi Özkan ve Devlet Bakanı Turhan Bilgin de toplantıya katılmamışlardı. Selahattin Kılıç, otomobille Ankara'ya gitmek için yola çıktığı halde işçilerin trafıği aksatmalan nedeniyle bir süre yolda çevrili kalmıştı. Bakanlar Kurulu'nun bu toplanüsı saat 16.00'da bitmiş, ancak saat 19.30'da yeniden olağanüstü toplantıya devam edilmişti. Saat 21.20'de sona eren toplantı sırasında yayımlanacak Bakanlar Kurulu Tebliği kalerne alınmış, Istanbul ve Kocaeli'nde 16 haziranın ilginç bir direnişi de Ankara'da Ulus Gazetesi'nde yaşandı. Gazetenin çalışanları 'fiili durum' yarattılar: Hükümetin yürüttüğü yasa değişikliği hazarhğını konu alan ve bu girişimi eleştiren bir bildiri hazırlamalarına, yayımlamalarına izin verilmezse, 'fiili durumu', başka bir deyişle 'işgal'i kaldırmayacaklardı. "3.9.1970 gnnü saat 10.00'daki duruşmada sanıklann duruşmasına devam edüeceği esnada, sanık vekillerinden Av. Faik Muzaffer Amaç: "Bir maruzatımız var" diyerek, "Duruşma Hâkimi Albay Muzaffer Başkaynak'ın tutum ve davranışlan hakkında "ki 3 Eylul 1970 tarihli ve 2 sahife ve 1 ekten ibarel dilekçesini okumaya başladı. Duruşma hâkimi Alb. Muzaffer Başkaynak okumasım keserek: "Konusu nedir?" diye sordu. Av. Muzaffer Amaç, dilekçenin (konu) başlıklı kısmını tekrar okuyarak: "Duruşma hâkimi albay Muzaffer Başkaynak'ın tutum ve davranışları hakkında!' diye devam ederken, duruşma hâkimi: "Bu konuyu dün kapattık" dedi. Av. Muzaffer Amaç: "Konunun ne olduğunun bilinmesi için dilekçenin okunması gerekir" dedi. Duruşma Hâkimi Bu esnada mahkeme başkanı Tümgeneral Mehmet Harput, dilekçeyi avukat Faik Muzaffer Amaç'tan aldıktan sonra, ayaga kallup kürsüden aynlmak isleyen dunışma hâkimi Albay Muzaffer Başkaynak'ı kolundan tutarak (sonradan "kolundan tutarak" ibaresi tutanaktan çıkanldı) oturtmak istedi ve: "Duruşmaya beş dakika ara veriyorum" dedi. Bunun üzerine Albay Muzaffer Başkaynak dunışma kâtibine hitaben: "Yaz! Ben duruşmadan çekiliyorum" dedi ve cüppesini çıkanp sandalyenin üzerine atarak: "Ben böyle mahkeme, böyle sanık, böyle avukat görmedim!' diyerek kürsüden indi. Bu arada Başkan "duruşmaya 10 daika ara verdim" dedi. 10 dakika sonra, başkan Tümgeneral Mehmel Harput otunımu açtı. Hâkim Yarbay Naci Turanay duruşma kâtibine tutanaktaki bir satın sildikten sonra: CHP'nin, 274 ve 275 sayılı yasaları değiştiren yeni yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurusunda, CHP'li sendikacılann önemli etkisi oldu. sıkıyönetim ilanına karar verildiğı daha önce ilgili valiliklere ve komutanlıklara duyunılmuştu. Hukttmet sözcüsu adına açıklamayı yapan Devlet Bakanı Refet Sezgin şunları bildirmişti: "İstanbuldadunkü (15 haziran) ve bugiinkü (16 haziran) olaylar gözden geçirilmiştir. Çeşitli tabriklerin sebep oldugu mal ve can emnivetine >6neimis. çalışm* hayatını feice uğratmış ve kaırtu düzenini bozan bu tür hareketler karşısında devletin butun kuvvetleri vazife başındadır. Kamu düzeninin eksiksiz *e tesirsiz devamı için gerekli tedbirier alınmıştır. Hadiselerin seyri dikkatle, itina ile takip edilmektedir. Durum gerektirirse yeni tedbirler aünacaktır." Bakanlar Kurulu gece yaptığı toplantıda Istanbul ve Kocaeli'nde bir ay süreyle sıkıyönetim ilan cdilmesine karar verdi. Hükümetin karanna göre sıkıyönetim uygulamasına 16 haziran günü saat 21.00*de başlandı. Saat 22.00"de 1. Ordu Komutanı Org. Kemal Atalay'ın sıkıyönetim komutanlıguıa atandıgı haber bülteninde yeı aldı. TİYATROGÖSTERİ 520 19 06 ÖZEN FtLMIn büyük gayreUertyte , tlLU\M MLKT MAKLht \UTU\ dunya tau fitaa konuştıyor MODA SINEMA GUNLfRI "87TJEN T.C. ŞİŞLİ 1. ASÜYE HUKUK HÂKİMLİĞİ Sa\ı: 986 920 Da\acı Ersan Vatan \ekili tarafırrdan da\alı Fusun Vaıan aleyhine açılan boşanma davasınm yapılan duruşması sırasında: Eksercioglu Sk. Halas Apt. No. 10 D.~ Şişli adresine çıkan lebligaıta kaydına rasılanmadığından iade edilmiş keza 1434 sk. 14 9 A Blok Alsancaklzmır adresine çıkan tebligat da bıla ikmal iade edilmiş >aptınlan savcılık tahkikatında gosterilen adresi lerk ettiği bıldırilmış olmakla 4.6.1987 tarihli celsede da\a arzuhalinin ilanen tebliğine karar \erilmi5tir. Bu hıbarla, 17.7.1987 gunu saat 12'de da\alının mahkemede hazır bulunması \e\a kendisini bır \ekil ile temsıl eınrmesı aksı lakdirde duruşmamn gıyabında devam edeceği \e karar verileceği dava arzuhali verine kaım olmak uzere ilan olunur. 4 6.198" Bilim adamlan, yazarlar, dürüst politikacılardan sonra, Anayasa Mahkemesi son sözünü söyledi: 1317 sayılı yasanın sendika özgürlüğü aleyhindeki (9/2, a,b,c) maddeleri anayasaya aykırıdır. için konulan bu sınırlandırma, ister istemez. onun kuraluşunu da etkilemektedir... Bir temel hakkın kullanılması olanağını kaldıran veya bu hakkın kullanümasını olağanustıi guçleştiren sınırlandınnalar, anayasanm degişik ll'inci maddesi uyannca o hakkın öziine dokunuyor demektir. bundan ötuni buradaki kural, sendikanın serbestçe kunılması özgürlüğünü tanıyan anayasanın 46'ncı maddesine aykındır ve bu bakımdan iptali gerekir... Türkiye çapında sendika kurma olanaksızlığı, bugun kunılmuş olan Turkiye çapındaki sendikaiar yaranna bir tekel yaratma sonucunu doğunır ki. bu da anayasamızın temel kurallannda bulunan Batı uygarlıgma dayanan demokrasiye bağiı devlet Ukesine. başka deyişle anayasanın başlangıç kurallan ile 2'nci ve 153'nncü maddeleri kuraiına aykındır." Boylece Anayasa Mahkemesi, 274 sayılı yasaya 1317 yasa ile getirilen değişikliklerin bir çok maddesini iptal ederek, sendikacılığın tekrar demokratik işleyişe kavuşmasını sağladı. Bu somıcun alınraası için işçilerin protesto yapmaları ve haklannı savunmalan önemliydi. Senatoda yasaya karşı CHP parlamenterleri ve TİP senatörü ile Milli Birlik Grubu sayın senatörleri ciddi bir karşı çıkmayı hukuka ve demokrasiye inanarak başardılar. ROBERT ALTMAN VALNIZ MODA Aşk GULUN MISSION GÖREV DİSK'e dava açdıyor 15 ve 16 haziran olayları nedeniyle DlSK'in sorumlu tutulacağı daha baştan belli olmuştu. Ve öyle de gerçekleşti. Ilkin 25 kişi suçlandık, sonra eklemeler yapılarak saruk sayısı arttı. Kemal Törkler, Kemal Sülker, Yaşar Önsen, Cavit Şarman, Şinasi Kaya, Hilmi Güner yöneticilerdi. Fakat resim işleriyle uğraşan Orfaan Miistecaplıoglu ile. avukat Hüsnü Öıdemir'le hiçbir ilişkimiz yoktu. öteki sanıklar sendikacı, işçi temsilcisi ya da baştemsilcilerdi. 1970/107 esas, 1970/67 karar ve 1970/7 sayüı savcılık iddianamesine göre suç Qç bölümdu: 1 Hükümet aleyhine halkı isyana teşvik etmek üzere ittifak eünek, 2 Kanunlara karşı gelmeye halkı teşvik iie memleketin emniyerine tehlike iras edecek surette neşriyatta bulunmak, 3 171 sayüı kanuna muhalefet etmek. Savcı, hava hâkim Yarbay Hakkı Erkan ikinci maddede suçladığı "yayın"ın konusunu iddianamesinde şöyle beh'rtmişti: "15 Haziran 1970 pazartesi günu yapılacak işçi hareketine gerekli tansiyonu vermek için 13 Haziran 1970 günü hazırlandıği tespit edilen Madenİş Sendikası'nın yayın organı olan, sendika adına Başkan Kemal Turkler'in sahibi bulundoğu, Kemal Sülker'in sorumlulugunda çıkanlan MadenIş gazetesinin direniş ozel sayısı oiarak bastınlmış Sulunan ve bujuk manşetlerie "İşçi sınıfı hazır ol, üyük savaşımız başüyor" şeklinde baslayan ve birçok basılmış resimlerle takviye edilen İS Haziran 1970 tarihli gazete sabahm erken saatlerinde fabrikalara gelen işçilere dagıtılarak işçilerde arzu edilen tansiyonun dogması sağlanmıştır." Oysa, gazetedekiler toplusözleşme ile ilgili resimlerdi, konu, 15 haziran veya 16 haziran eylemiyle ilgisi olmayan sarı sendikacılıktı. 14 haziran günu Mener'de gazetecilerin katıldıÇ; açık toplantıda yapılan konuşmalaıda DtSK i ve üye sendikalan görevlerini ve hizmetle'ini yapamaz duruma getırecek yeni tasarıyı (Mecliste kabul edilmiş bulunan) açıklamak ve vosalaşmasuu önlemek, temel konuydu. Konuşr.acılar mucadele sÖLCüğü yerine çok kez "savaşım" demişlerdi. ILMİRY l)]L\K ST. KİM BASINCİIÎR S.\M SIIEP.VKI DÖNÜLMEMIŞ SEVDA YOLLASINDAN GEIİYORUM RED EDERKEN SENİ, RED EDERKEN İHANETİ... SEAN CONNERY F. MURRAY ABRAHAM Eser: Umberto Eco rön: Jean Jacaues Annaud Şişli KENT Kadıköy SÜREYYA Bakırköy RENK Osmanbey SITE Sevofllu SINEPOf ÇELİK GÜLERSOY TURLARI En c»ı lilm 1386 Cannes 1987 En lyı Sınemalosraf' udulu "BİR KOLYENİN İNCİLERİ" PROGRAM: ÇAMLICA TEPESİ HİDİV KASRI KAARİYE MÜZESİ SOĞUKÇEŞME SOKAĞI YEŞİLEV 21 Haziran Pazar turke turizm Halaskârgazı Cad. 183/13 Pangaltılsl Tel 141 78 72 141 13 18 İSTANBUL TEKNtK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 177/11493 sayılı diploması kaybolan İnşaat Fakültesi 19721973 ekim donemi mezunlarından Mehmet Ali Ezik'e duplicat diploma verileceği bu husustaki yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca ilan olunur. ISTANBUL BELEDIYESİ ŞEHİR TİYATROLARI İZMİR TURMESİ I. ULUSURARASI İZMM KULTİM »e SAIAT FESTİVAIİ KAKAMIIttA W. AZİZ GÜNER İMÇ 6. Blok 6412 527 55 93 526 10 49 SHAKESPEARE DİSk'lilerin beraatine... DİSK yöneticilerinin 'ihtilal provası' yapmak suçundan yargılanmasına gelince. 197O'te baslayan 140 klasörlük dosyanın macerası 12 Aralık 1984'te, Istanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde noktalandı. O gıin, başkan Muhittin Bayraktar, Uye Necmettin Sadık Türkkalp ve üye Bilge Yücelir'den oluşan mahkeme kurulu, kâtibe karan şöyle yazdırdı: "Savcının talebine uygun oiarak, "Yargıtay yolu açık olmak üzere, samklann tümiinün beraatine, oy birligiyle..." Olaylar, tepkiler, sıkıyönetimler, gözaltına almalar, tutuklamalar, dayaklar. tehditler, ihbarlar, buna karşı gönüllü tanıklıklar ve askeri mahkemelerde hukukun üstünlüğu için avukatlann hiçbir baskıya boyun eğmeden verdikleri mucadele DİSK ve sendikalarda sorumlu görev alanların sonunda "kınl ihtilal" suçlamasından annması ve aklanması, yüzbinlerce işçinin (DtSK'li, TurkIş'li olarak 15/16 haziran yurüyuşlerine katılanların) zaferiydi... ANTONIUS ve KLEOPATRA TurKcesı Sabahaltm E Y U B O G L U İSTANBUL BİRİNCİ tFLAS MEMURLUĞUNDAN İFLASIN AÇILDIĞINI BİLDİREN İLAN Dosya N o : 1987/43 Istanbul Ticaret Sicil Memurlugunun 11875/58467 Sayısında kayıtlı ve Gümuşsuyu Cad. No: 38/42 Taksim Istanbul adresinde mukim, Otel Opera unvanlı firma sahibi Metin Berkalp'in iflasma ve iflasın 5.6.1987 gunü saat 15.30'dan itibaren açılmasına Istanbul Asliye 6. Ticaret Mahkemesi'nce aynı tarih ve 986/71 esas sayı ile karar verilmiş ve iflasının açılmış olduğu ttK.'nun 166. maddesi uyannca ilan olunur. 11.6.1987 TUM PLAK VE KASETCİLERDE Yonelen Engın ULUDAG Oekor Ersın SATGAN Koslum Nlgun GUHKAN Oen Askesuat Ko»ay ARIS Koıeograiı Selcuk BORAK 17 HAZIBAN 198T fUAR «IKHAUA TIVAIRUSU'Vli TiyatroGösteri ilanları hergün bu köşede BtTTt