Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 DEMİREL, REFERANDUM GEZİSİNE ERZURUM'DAN BAŞLADI | HABERLER 14 HAZİRAN 1987 Evet: Referandumda evet derseniz bunlar 7 eylül sabahı yoktur. Fırsat elinizdedir. Demezseniz millet ezümeye, sıkıntılar içinde kıvranmaya devam edecektir. 12 Eylül: 12 Eylül idaresi bizi suçlasa idi, Sayın Özal'ın 7 sene sonra suçlamasına mahal bırakmaz, mahkeme huzuruna çıkartır ve bjzimle hesaplaşırdı. İJlkeyi bölecekler: Görünen odur ki bugünkü yöneticiler, ülkeyi "evetçiler" veya "hayırcılar" diye ikiye böleceklerdir. Münaftkltk: Bu benim meselem değil, 11 ve 12 Eylül yönetimlerinin meselesidir, demek devlete yakışmayan basit bir kurnazlık ve münafıklıktır. HASAN UYSAL MEHMET GÜLTEKtN ERZURUM Üç gün sürecek Doğu Anadolu gezisine çıkan eslci başbakanlardan Sâleyman Demirel, Erzurum'da buyük ve canlı bir kalabalık tarafından karşılandı. 8 kilometrelik bir konvoyla havaalanından Erzunırn'a gelen Demirel, valiliğin kent dışında verdıği et kombinası alanında yaptığı konuşmada özal'ı "basit karnazlık ve münafıklık'la suçlayarak, "Referanduma evet deıseniz buolar 7 eylul sabahı yoktur" dedı. 12 Eylül idaresinin kendilerini suçlamadığıru söyieyen Demirel. "Şayet bizi suçtasalardı, Özal'ın 7 sene sonra bizi suflamasına mahal bırakmaz, mahkeme huzuruna çıkanr ve bizimle besaplaşırdı. Biz suçlu olsak mahkum olurduk. Gorunen odur ki, bugiinku yonetictter ülkeyi evetçiler veya hayırcüar diye ikiye böleceklerdir. Millet bunlan kazdıklan kuyuya duşurecek ve 7 eylül sababı bak ettikleri dersi verecekdr" dedi. Dün sabah saat 10.00'da kiralanmış özel bir uçakla Ankara'dan Erzunım'a gelen Süleyraan Demirel, Esenboğa Havaalanı'nda büyük ilgi gördu, bazı yurttaşların Demirel'in elini öptükleri gözlendi. Beraberinde, kapatılan AP'nin ağır toplan tbgan Sabri Çaglayangü, Ismet Sezgin, Sadetuo Bügiç, Ali .Naili Erdem, Nahit Menteşe ıle DYP'nin eski Genel Başkanı Yıldınm Avcı ve DYP Milletvekili Musa Ögiin gibi isimlerin yer aldığı Demirel ve ekibi, Erzunım Havaalanı'nda buyuk bir kaJabalık tarafından karşılandı. Demirel, uçak(a basın mensuplanyla sohbet ederken, eski sözunü yineleyerek, "Kendün için bir şey Lstiyorsam namerdim. Biz demokrasi ve bürriyet kavgası veriyoruz" dedi ve şoyle devam etti: "19ö5'te çok iyi hatırlıyorum, Erzunım'a uçakla dört saatte geliyorduk. Aradan 22 yıl geçmiş, 22 yıldır demokrasi >e hürriyet için koşturuyoruz. Daha çok koşlunıriar." 8 KİLOMETRELİK KONVOY Erzurum'da bü>ük gösterilerle karşılanan ve 8 kilometrelik bir konvoyca izlenen Süleyman Demirel için, caddderin DYP bayraklanyla donatıldığı da gözlendi. Demirel'in konuşacağı alan için kentin dışında et kombinası önündeki aianın verilmesi DY'P'liler tarafından tepkiyle karşılandı ve bu karar, valinin politika ve partizanlık yapması olarak nitelendirildi. Canlı ve büyük bir kalabalığa hitap eden Demirel, "Size hasretimizi gidenneye, ulke meseleleri uzerinde konuşmaya geküm" dıyerek sözJenne başladı. Erzurum'un sorunlanyla ilgili bilgi de veren Demirel, aradan geçen 7 yıllık surede devletın Erzurum'a bir şey kazandırmadığını söyledi. Türkiye'de rejimin kesintilere uğradığı için istedikleri hedefe ulaşamadığını, bunun LStırabıru da milletin çektiğini kaydeden Demirel, "Hürriyet için refah, vazgeçemeyeceğiıniz hedef olmaudır. Hürriyet butun iyiliklerin anasıdır. Şayet bir iilkede son söz millete ait degilse o ulkenin bıir olduğu iddia ednemez. Humyet \e serbestiyet, birtakım kötuluklerin kaynağı satulmasm. Anarşi ve kargaşa ne demokrasinin ne de hür rejimin urunleridir" biçiminde konuştu. Ulkenin yedi yıl içinde kötüye gittiğini, işsizliğin büyüdüğünu, gıda maddesi ithal etmeyen yedi ölke arasındaki Türkiye'nin •Bugün Avrupa'da en çok hayvancılığı olan bir memleket olmasına kar•şın en az et yiyen, en az süt içen bir TOplum haline getırüdiğini, büyuk baş hayvan sayısında ise azalma oldujhınu vurguladı. Son yedi yılda ücretler 13 kat artarken, fiyatların 21 kat arttıgına ışaret eden Demirel, kişi başına duşen ulusal gelirin de 1500 dolardan 1000 dolara indığini söyledi. Evet' sonları olacak Konuşmasında referanduma geniş yer ayıran Süleyman Demirel, kendilerine yasak getiren anayasanm geçıci 4. maddesinin lnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne, insan haklarma ve anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Demirel, suçluluğu mahkeme kararıyla saptaruncaya kadar kimsenın suçlu sayılamayacağını ifade eden anayasanın 15. maddesine karşın, anayasamn geçici 4. maddesiyle, "nahkenıesiz suç ve ceza ihdas" edildiğini kaydetti. MÜNAFIKLIK Demirel, 12 Eylül mudahalesiru yapanlann bugunku yöneticiler olmadığını, müdahale yapanlann Türkiye'nin tekrar 12 Eylül öncesine dönmeyeceğini defalarca ifade ettiklerini vurgulayarak şöyle devam etti: "Hem Turkiye yeniden 12 Eylül öncesine dönecekse o zaman 12 EyErzurum 'da karşılayanlar arasında bulunan bir yurttaş, kendini Demirel'i taşıyan otonun altına attı. (Fotoğraflar: a.a.) \ül ve icrıatı niçin yapılmıştır? Veya 12 Eylul öncesine dönmeyecek bir kraat niye vapılmamıstır. diye sornlar akla geliyor. tddia sahipleri, kendilerine rakip saydıklan kimseleri saf dışı tutmak için hileye ve demagojiye basvurmaktadırlar. Bu benim mesdem degildir. 11 ve 12 Eylül yönetimlerinin meselesidir demek, deviete yakışmaymn basit bir kumazlık ve mnnafıklıktır." 7 EYLÜLDE YOKLAR Kendisini dinleyen kalabalığa, 'TJu kötü idareden kurtuunak istiyor musunuz? Milleti inim inim iıüeten, hak hnkuk tanımayan bu devri kapatmak istiyor musunuz" diye soran Demirel, olumlu yanıt alınca, fırsatın ellerinde olduğunu, evet demeleri halinde bu idarenin 7 eylül sabahı olmayacağıru ve dlerine istediklerini işbaşına getinne fırsatı geçeceğinı kaydetti ve "Yasaklan kaldırmazsanız millet ezilmeye, sıkıntılar içinde kıvranmaya devam edecektir" diye konuştu. Türkiye'nin çok kötü yönetildiği için halkın feryatları olduğunu, buna dur demenin milletin elinde olduğunu vurgulayan Demirel, sozlerini şöyle tamamladı: "Böyle bir yonetimi Türkiye sırtında laşıyamaz, taşımamalıdır da. Butün vatandaşlanma sesleniyonım. Hakka, hukuka, adalete, reyinize, seçtilderinize sahip çıkımz. Vicdanınız üzerine konacak baslalan reddediniz. Bu karanlık devri kapatıp, yeni bir aydınlık devir açınız ki millet ıstıraplardan kortalsun, devleti soyanlarla hesaplassın, rejimin rayına oturduğunu görsün, hem rejim hem devlel işlesin. Pahalılık, i|sizlik, çaresizlik, yoksuUuk bilsin, herkesi kucaklıyonım ve nerkesi demokrasi için işbirtigine cagınyoram." ATLILAR SOKULMADI Erzurum Havaalaru'ndan kente doğru gelmek uzere ayrılan Süleyman Demirel'in konvoyunun önü, Havuzbası'nda kesilerek Cumhuriyet Caddesi'ne doğru bırakümadı. Demirel'i karsılayan atlı grup da "Trafigi engelliyorsunuz" gerekçesiyle geri çevrildi. Demirel, miting alanında yaptığı konuşmada, kendisinin 25 yıl politika ile ilgilendığını, 10 yılı aşkın başbakanük yaptığını, kanunlan bugünkü yoneıicüerden çok daha iyi bildiğini belirterek. "Erzurum'da NATO tatbikatı varmıs. Bizim arkadaşlanmızın araç konvoylanm havaalanına sokmamışlar. Bunlar dognı ama Erzurum caddesinden olomobillerin geçmesini. otomobillerie beraber atlılann engellenmesinin mana9 ne? Bizde kışkırtraa, devlet kuvvetleri ile vatandaşlan çatıstırma yok. Bu demek değil ki kanunsuzluğun önünde boyun egelim. Bizi karşüavan atlılara ian verilmedi. Atlar geçseydi Erzurum'un sokaklan mı eskirdi? BD emirteri veren yonetidlere söylüyorum. Kişüer degişir. Biz Turkiye"nin idaresinde 25 senedir vanz. 7 hükömet kurdum. yuzlerce vali, kaymakam, emnivet müdurü tayin ertim." dedi. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Kimlerin Koynuna Girdin?.. CUNEYT ARCAYUREK »aııyot DemireVin Stratejisi ERZURUM Demirel'i seven sevmeyen, DYP"ye yan tutan tutmayan bütün gözler, kalabalığı olçmeye çalışıyordu. Ben, çevrede kır at anyordum. Ancak kente girişte 3040 atlı görebildim. 19731974'deki kır atlar, herhalde kocamış olacaklar, daha çok al atlar parlak nallanyla asfaltt dövüyordu. Havaalam kente 9 km. En azından 6 km'si art arda sıralanmış otomobiller, otobüsler, minibüslerle dolu. Miting alanındaki hoparlöre inanılacak olursa, Demirel'i 7500 araç kurşılamıştı. Ve Demirel, Çelik Kuvvet manevralarına katılmak için Erzurum'a gelerek askeri havaalanmın çevresindekı geniş ovada konaklayan tngiliz subay ve askerlerinin hayret dolu bakışlan arasında, kente doğru ilerliyordu. tngiliz. "eski bir bafbakamn bu denliaroç ve insania karşılanmasma" şaşırmış, "Bu kadar sevüiyona niye eski basbakan" diye sormus. Elbet tngiliz hakk Ama biz de haklıyız, Burası Türkiye. Ingilterenin tersine, nabız yoklamalan, darsınırlı anketler ve araştırmalar, yannın neier getireceğinı kesinlikle göstermez. Sandığm açılmasından bir hafta, bir gün öncesi hava birden değifir, bir de bakarsınız Özal basbakan yatmtf, ertesi sabah *te*ı bafbakan" sıfatıyla uyamvermiş. tngiliz askerine sandığa uzanmadan Türkiye'de kaç kez başbakanlann bir sabaha karşı bir saat içinde "esküesrigim" nasıl anlatabiiiriz? Halkoylamasında olumlu oy çıkacağına DYP ve eski AP'lilerde görülen kesin inancı, SHP tabanmm karşı çıkışı, ANAP yönetiminin surekli baskıs nasıl oluyor da sarsmıyor, anlaşılır gıbi değiL Bir bakıma terör şokunu sade vatandaşın atlatıp atlatmadtğım halkoylamasıyla göreceğiz. "Eskiye rağbet" ancak terör şokunun partisiz kesımlerde etkisini yitirmesiyle yeniden değer kazanabilir. Yüzde 30 varsayılan DYP oy gücünün, yan destekier almadan yüzde SO'nin üzerine çıkması, başka varsayımlarm güçlenmevrx yol açacak. Kuşkusuz iktidar, yüzde 51 olumlu oyu, yüzde 49'un ANAPyanında olduğunu savunarak küçültmeye çalışacak. GÜVENOYU Basbakan özal, halkoylamasıyla bir genel seçimi dilediği kadar birbirinden ayn tutmaya çalıssın, Demirel, bu ince noktayı yakalamış görünüyor. Birbirinin peşine takılması olası iki sandık olayını birleştinp özal'ı bu zayıf noktadan vuruvor. Halkoylamasını bu ıktidardan kurtulmanm anahtan gösteriyor "Bu kötü idareden kurtulmak istiyor musunuz? Milleti inim inim inleten, hak hukuk tanımayan bu devri kapatmak istiyor musunuz? Fırsat elinizdedir. Evet derseniz. bunlar 7 eylül sabahı yoktur. Elinize istediğinizi isbaşına getirmek fırsatı geçecektir. Demezseniz, millet ezümeye, sıkıntılar içinde kıvranmaya devam edecektir." Demirei, böylece bu vurgulamaları ile halkoylamasını ANAP'a, özal'a bir güven sorununa dönüştürüyor. Erzurum'da kentin dışında, mezbahayayakın biryerde, halkoylamasında kampanya boyunca kullanacağı silahlann namlusuna mermileri sürüyor. Erzurum'dan sonra Kars ve Ağn'da, yol boyunca durmadan, yorulmadan 6 eylülde "iktidara güven oyu verümemesnV isteyecek. Uçakta bir ara yanıma geldi, "Erzurum konuşmasmdan sonra daha bak neler söyleyeceğim" dedı, HESAP SORMAK Halkoylamasımn ısııraplam, pahalılığa, işsizliğe, yoksultuğa son vereceğini söylerken, istenen sonuç elde edilirse "mittetin, devleti soyanutrla hesaplasacağını" bir cumle içine sıkıştınyordu. Bu ırdeleme, bir çeşit devri sabık yaratmanın ilk isareti miydi, bugünden kestirilemezdi Ama çevresinden gelen baskılara Demirel de uymuş gOrünüyor, ilk kez "hesap sormaktan" söz ediyordu. Dolaylı yoldan sağsol her çevreye seslemyor, 6 eylülde "demokrasi İçin isbirliği" istiyordu. Demirel, halkoylamasında asıl handikapm 12 Eylül öncesine dönüleceğinden kaynaklandığım biliyor, bu kampanyadan da ürkmüş görünüyor. Bu yüzden halkoylamasını 11 Eylül ile 12 Eylül yönetimlerinin sorunu diye niteleyen özal'a "münafık" diye saldınyordu. tnce hesaplaria düzenlenmiş, gelecek gunlerde söyleyeceklerinin ilk işarellerini veren bir konusma yapıyordu Demirel Açıktan söylemese bile, hayır olasılığmt göz ardı edemiyor, "iktidar uğruna yıüarca yeni bir yara açuacağından" söz ediyor. Demirel'in çevresinde oluşan kulis ise, genel seçim sonuçlannın hesabı içindeydi thsan Sabri Çağlayangil'le konuşuyorduk. "Eğer DYP tek başına iktidara gelmezse, ne olursa olsun ANAPTa asla, ama asla koalisyon yapmaytz" dedi. Demirei 1965'te Erzurum'a 4 saatte gelindiğini, şimdi ise sürenin bir saate indiğini söyleyerek, alınan yolun önemini vurgulamıştt uçakta. Oysa biz 1965'ten bu yana siyasal yaşamda ne olmazlann olura dönüştüğünü görmüştük. thsan Sabri Çağlayangil'i diniedim ve güldüm: 'Asla, ama asla böyle konusmayınız" dedim. "Gün gelir, Özaliakoaüsyon da yaparsmız, partileri de birleştirirsiniz." Ses etmedi. O da, ince bıyıklannın altından hafıfçe gülümsedi. HAFTALıK HABER DERGİSİ İlhan Tekeli: ' 'Solun da lider modeli aslında Demirel" Dalokay: ' 'Genel başkan kongreye başlangıçtan birkaç saat sonra gelir" Algan Hacaloğlu: "Ecevit de eskiden iyi bir hatip değildi'' İsmail Cem: "Kurultay'da ideolojik tartışma açacağız" Aydın Güven Gürkan: "Sol kadrolar, kendi kendilerini tahrip ediyorlar" SHP il başkanları, meclis grubu, SHP'ye destek vermiş aydınlar, partinin son durumunu ve genel başkanı değerlendirdi. INONU KRIZI SHP'de baskan var, lider yok "Ankara Notlan"nın kesikleri arasında, 4 Ocak 1984 günlü "TDK listesine giranler..." başlıklı yazı elime geçiverdı. Yazı şöyle bitiyordu: "...Dün sabah erken saatte yine otobüsle TDtCnin önünden geçtim Neden bilmem, içim bir tuhaf oldu. Yasayla birlikte, attı yüzü aşkm uye arasında benim üyeliğım de sona erdi. TDK yapısını otobüs uzaklaşıncaya dek seyrettim. Gözlerim doldu. Sabahattin Alfritn dizesıni mırıldanıyordum: Kimlenn koynuna girdin, öpmeye kıyamadığım!.." Sonra, yazının başından okudum. Şöyle demiştim: "Atatürk Kültür, Dıl ve Tarih Yuksek Kurumu Başkanı Suat İlhan (Fer Melen'ın yegeni) ömer Asım Aksoy'u telefonla aradı, şöyte dedi: Hocam, ben evinize gelmek, sizı rahatsız etmek ısterdım. Ernrederseniz bir araba göndereyim. Buraya teşrif edin, konuşalım bir parça . Sizi Bilim Kurulu'nun başında görmek ıstiyoruz... ömer Asım Aksoy, bu ince davranışa teşekkür etti, şuyle karşılık ver Ben yaşım itibarıyla aktif hızrnet yapacak durumda değilim. Benı af buyurun... Yok efendım, yaş söz konusu değil, biz sızden her vakit yararlanırız. Sizin bızım aramızda bulunmanız bızim ıçın en büyük kuvvettir. Beni bağışlamanızı rica ediyorum.. Hayır, hayır. Ben sizi listeye alıyorum... Telefon kapandı. ömer Asım Aksoy (TDK eski Genel Yazmanı) döşündü, bir olup bittıyle karsılaşmaktan korktuğundan, oturdu, Baskan Suat İlhan'a bir mektup yazdı. Taahhütlü olarak postaya verdi. 'Sıze telefonda kısaca arzettiğim gibı, böyle etkin bir görevi yapacak durumda değiltm' dedı. Ömer Asım Aksoy. mektubunda bir şey daha söyledi; 'görev kabul edemeyeceğinı' belirten bir tümce. Bu tumce bıraz ağırca mıydı? Sonunda, 'Benı bağışlaym, belirttiğim gıbi, bu kurulda görev alacak durumda değilim Sizin önerinız benim için bir gurur kaynagıdır, fakat. ' diye göruşünü bir daha yineledi. Mektup yenne varmıştı. ömer Asım Aksoy, listeye ahnmadı.. önenyi kabul etmeyenlerden bir ikincısi de Hikmet ilaydırfdı O da görev kabul edemeyeceğinı bildırdi. TDK Yönetim Kurulu listesinı hazırlamak güç olmadı. Bunlar kırk kişiydi. Liste hazırtanarak, 'Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu' kitapçığına kondu. TDK eski yönetıminden yalnız Prof. Dr. Sadettin Buluç alındı. Tercüman GazetesiTKfe "Vaşayan Türkçe' kampanyasına katlan bazı kışiler lıstedeydi Bunlar arasında Ahmet Bıcan Ercılasun da vardı. Naz llıcak'la birlikte, 'yaşamak', 'ozveri" gibı sözcüMerde, 'müstehcenlik' koktuğunu ılerı süren bıri. Ercılasun'u, TDK"nin açık toplantılarında görü düm. Orada notlar alır. sonra bunlan bir gazetede ya da bir dergide ete alıp, eleştih konusu yapardı. Yine 'SISAV toplantılannm 'Yaşayan Türkçe'cilerinden Zeynep Korkmaz lıstedeydi. Mehmet Kaplan'ın asıstanlığını yapmış ıkı bayan, Doç. Dr. İnci Engünün'le, Zeynep Kerman da listeye girmişlerdi Mehmet Kaplan, Zeynep Kerman'ı daha mı çok tutardı? Kerman'a arkadaşlan arasında 'Azerı Kızı' derterdi Listenin, ünıversitelerden seçımıne önem verılmiştı. Ancak listeye gırenler arasında, dilbılımci yoktu. TDK Başkanı, dilbilimciliğin bizım için lüks olduğunu söylememış mıydı? Hasan Er TDK sözlüğune 'devrim' sözcüğü karşısına inkılap' sözcuğunü koyan komisyonun başkanlığını yaptı. Kurumdan ayrıldıktan sonra ne mi yap tı? Sözlüğünde 'devrim' sözcüğu geçtı diye, TDK'yi sert biçimde e/aşT tmü. 'TDK, devrim' kelımesını 'ıhtilal' yenne kutlanmıştır'' demeye getrrdı satır arasında..." Yazıda, daha sonra uzun listeyi vermiştim. Yinelemek gereksiz. O gün, bugündür yeni Dil Kurumu'nun yaptıklannı kamuoyu ilgiyle, tıtızlikle ızledı. Omer Aâım Aksoy'un belirttiği gibı, tek sözcük türetmediğinı gördü. Çünkü, gelenlerin çoğu, Atatürk'ün ıstediği özleştirmeyı, Türkdilinı guzelleştirmeyi ısteyen kışiler, kımseler değillerdı. "Türklslam sentBZİ" saçmasını tutturmuş, tutucu takımındandı. Belkı torkulanndan, bir Kabaklı'yı, bir Göze'yi içen sokmadılar, ama olanlarla yapacaklarını yaptılar. Türk Dil Kurumu, Atatürk'ün özlemını çektiği bir "demek" olmaktan çıktı da gehcilerin, tutucuların at oynattıkları bir "arpalık" oldu çıktı mı? Bu ortamda, "Dıl Demeği" kuruldu Uzun süreden beri gereksınimi duyulmaktaydı Ama, telaşlandılar. Ankara Valilıği, Bakanlıktan aldığı buyrukla, "Dil Derneği"n\n çalışmalarını durdurdu, mahkemeye verilıp kapatılması ıçın de savcılığa başvurdu. Davranışlar, baştan sona çelışkılerle doluydu "Atatürk Kültür, Dıl ve Tarih Yüksek Kurumu" Başkanı emeklı general Suat İlhan, 26 Aralık 1983 günü kurumda yaptığı konuşmada, tüzüğü, yönetmelıği açıklarken, "Diğer kamu kuruluşlan, dernekler ve kişilerie ilışkı ve isbirliği esas/an"ndan söz ediyor. "Dernekler" sözü, konuşmasının çok yerınde geçıyor Suat Paşa'nın. "Yurtiçi kamu kuruluşlan, dernekler ve kısılerle ılışkıler" başlığı altında şöyle diyor Suat ilhan: "Amaca ulaşılması için kurum dışı imkânlann bilînmesı ve isbirliği kurulması gerekecektir. Dığer bakanhklar, yüksek öğretım kurumlan, di ğer kamu kurumlan, aynı amaçla çalışan dernekler ve kışiler kaynak olarak da uygulayıcılar olarak da mcelenip değertendırilmelidir. ... Kanunumuzun verdığı imkânlar ölçüsünde konulanmızla ilgili olarak faaliyet gösteren demek ve kışilerin maddi ve bilımsel olarak desteklenmesi yollannı aramamız, tüzük ve yönetmeliklenmizde çözüme kavuşturmamız önemli sorunlardan bir dığeridir. Bakanlıkiann, diğer kamu kurumlarının ve derneklerin basın yayın organlarının, kişılenn konulanmızla ilgili çahşmaianm yakından izlememiz gerekmektedir..." Kurum Başkanı Suat İlhan'ın, konuşmasında geçen "demek" ya da "dernekler" nasıl bir dernek acaba? Kapatılması istenen "Dil Demeği" gibı dernekler mi, yoksa, "Aydınlar Ocağı" gıbi, "SİSAV" gıbi dernekler, vakıflar mı? istanbul Boğazı nda 5 bin yenı yapı yükseliyor Beton ağacı yendi CALJŞANLAREV SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL ANAPIı belediye başkanı, 500 başkana mektup yazıp para istedi Seyyar işkenceciler Ankara da bir garıp işkence olayı için suç duyurusunda bulunuldu İtalyan Sirki İstanbul'da Aslanlar, fıller, cambazlar, her numara var "Bana 10 bin lira yollayın" "Ev kadını olarak da borçlanamadun" SORU: 1935 dogumlu bayanım. 19541958 yılları arasında bir kurumda sigortasız olarak çalıştım. Zorunlu olmadığı için sigorta da yapılmıyordu. 19581964 yılları arasında da bir tarım işyerinde gene sigortasız olarak çalıştım. 1974 yılından bu yana da 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası'na ve Emekli Sandığı'na baglı olarak çaiışıyorum. Hiç sigortalı hizmetim olmadığı için, zaman zaman çıkan borçlanma yasalarından yararlanarak eski hizmetlerimi borçlanmam mumkun olmadı. BağKur Yasası çıktığında çalışıyor durumda olduğumdan ev kadını olarak da borçlanamadım. Sağlık durumum (yüksek tansiyon) normal emekli süresini doldurmamı zorluyor. Sosyal güvenlik kurumlannın düzenlenmesi yapılırken, bu kunımlar arasındaki kopukluğun, şu anda benim yaşımda ve benim kadar, belki de benden az gerçek çalışması olanların emekli oldukları ortamda bizlerin durumları da göz önüne alınamaz mı? Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aytuğ İzat: "Tiyatroda sağ ağırlıklı oyun çok az." Korkut ve Yusuf Özal'ın yöneticilik yaptığı İslâm Kalkınma Bankası'nda Türkiye'nin payı arttı BUCÜIN ÇIKTI KALE KİLİT FABRİKALARI NDAN DUYURU Kuruluşumuzda 12.5.1987 tarihinden itibaren uygulanan grevr işçilerimizle anlaşmaya varılması sonucunda 11.6.1987 tarihinde kaldırılmıştır. Tam kapasiteyle yurt içi ve dışmdaki miişterilerimizin hizmetine devam ettiğimizi saygı ile duyururuz. KALE VİDA FABRİKALARI'NDAN DUYURU Kuruluşumuzda 12.5.1987 tarihinden itibaren uygulanan grev, işçilerimizle anlaşmaya varılması sonucunda 11.6.1987 tarihinde kaldırılmıştır Tam kapasiteyle yurt içi ve dışmdaki miişterilerimizin hizmetine devam ettiğimizi saygı ile duyururuz. KALE KİLİT ve KALIP SANAYİİ A.Ş. KALE VİDA SANAYİ A.Ş. ANKARA YANIT: Sosyal güvenlik yasalarında emekli ayhğı bağlanmasına ilişkin koşullar değişik ve çelişkilidir. T.C. Emekli Yasası'na göre bir kadın iştirakçinin emekli olabilmesi için en az 20 tam yıl kesenek ödeyerek çalışması gerekmektedir. Ya da 10 tam yıl kesenek ödeyerek çalışmış bir başka Emekli Sandığı kadın iştirakçisi ise emekli ayhğından yararlanabilmek için 60 yaşını doldurması gerekmektedir. Sosyal Sigortalar Yasası uyarınca da 20 yıllık sigortahlık süresi içinde 5.000 gün (13 yıl 10 ay 20 gün) prim ödeyen kadın sigortalılara yaşhlık ayhğı bağlanmaktadır. Aynca, 15 yıllık sigortahlık süresi içinde 3.600 gün (10 tam yıl) prim ödemiş bulunan kadın sigortahlar da 50 yaşını doldurduklannda yaşhlık aybğına hak kazanmaktadır. BağKur Yasası, sosyal güvenlik kurumuna bağlı obnası gereken herhangi bir işte çalışmayan "ev kadınları ve Türkiye'de ikâmet eden Türk asdlı yabancı uyruklular"a BağKur'un isteğe bağlı sigortasından yararlanabilmelerine olanak tanımıştır. Ayrıca da 4 Mayıs 1939 ve daha önce doğum tarihi olanlar ise 10 yıllık bir süreyi borçlanabilme hakkına da sahiptir. Bugünku uygulamada geriye dönük 10 yıllık süreyi borçlanıp 66 katsayıya gore ve 12. basamaktan borçlanan ev kadınları 380.160 TL. tutan borcu ve 5 yıllık da isteğe bağlı sigortalı olarak prim odediklerinde emekli olabilmekte ve kendilerine yaşhlık ayhğı bağlanabilmektedir. Zaman zaman çıkarılan borçlanma yasalarından kimileri yararlanabilmiş, bunun yanı sıra gerçekten yararlanması gereken pek çok kişi bu haktan yararlanamamıştır. Yararlanamayanların buyük bölümü eski işyerleri kapanmış olanlarla, borçlanma yasaları çıktığında çahşıyor durumda olmayanlardır. Bunlardan çahşıyor durumda olanlar eski işyerlerinin kapanması nedeniyle çalıştıklannı kanıtlayamamış, diğerleri ise çalıştıklannı kanıtlamış, ancak herhangi bir işte çahşmamaları nedeniyle bu kanıtları geçersiz sayılmıştır. Dileğinizi ilgililere iletivoruz. •