27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 HAZİRAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Pinochet yerine sivil başkan Çiantiago (a.a.) Şili'de * 3 Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Jose Toribio Merino ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Fernando Natthei, görev süresi 1988"de dolan Devlet Başkanı Augusto Pinochet'nin yerine sivil bir başkanm geçmesi çağrısında bulundular. Merino, bir tngiliz radyosuna verdiği demeçte, Pinochet'nin bir 7 yıl daha başkanltk yapmayı isteyeceğini sanmadığını söyleyerek, 1988'de başkan olacak kişinin "50 yaşlarında ve hükümetin ekonomik politikalarını sürdürecek kadar güçlü bir sivil olması" gerektiğini bıldirdi. tngiltere'deki seçimleri, 3 76 sandalye alan Muhafazakâr Parti üçüncü kez kazandı •• Seçimlerin kesin sonuçları belli oldu. Buna göre Muhafazakâr Parti oylann yüzde 42.4'ünü alarak 376, tşçi Partisi ise oylann yüzde 27.6'sıyla 229 sandalye kazandı. EDÎP E. ÖYMEN LONDRA İngiltere'de önceki gün yapılah erken genel seçimleri az oranda oy kaybeden Başbakan Margaret Thatcher'ın Muhafazakâr Partisi kazandı. İngiltere tarihinde 116 yıldan bu yana üç kez üst üste seçimi kazanan ilk parti olan Thatcher'ın Muhafazakâr Partisi, resmi olmayan sonuçlara göre 650 sandalyeli Avam Kamarası'nda 376 sandalye kazanarak çoğunluğunu korudu. Thatcher ise 150 yıl dan beri üst üste seçim kazanarak, bu yüzyılda en uzun süre görev yapan ilk başbakan niteliğini kazandı. Uçüncü Thatcher dönemi tngütere'de pazar günü yapılan genel secimlerde partilerin aldıklan oylar ve kazandıklan sandalyeler dün kesin olarak belli oldu. Buna göre, Muhafazakârlar, oylann yüzde 42.4'ünü alarak parlamentoda 376 sandalyeye sahip oldular. Işçi Partisi ise, yüzde 27.6 oy ve 229 sandalye kazandı. 1983 seçimlerinde, Muhafazakârlar yüzde 42.6 oranında oy alarak 397 sandalye kazanırken, tşçi Partisi 209 sandalyeye sahip olmuştu. Onceki günku seçimlere katılma oranı ise yüzde 75.3 oldu. Geçen secimlerde bu oran yüzde 72.7 idi. Sosyal DemokratLiberal Parti ise umduğu atıhmı gerçekleştiremedi. İşçi Partisi'nden aynlarak Sosyal Demokrat Parti'yi kuran dört kişiden yalnızca Genel Başkan David Owen yeniden seçilebildi. 1988'de yapılması gerektiği halde 13 ay erkene alınan seçime katılma oranı, soğuk ve yağmurlu havaya rağmen yüzde 76'yı buldu. 43 milyonu aşkın seçmen, Sosyal DemokratLiberal Parti ittifakının koalisyon beklentisinin aksine yine iki büyük partiye yöneldi. İngiltere'de 43.5 milyon seçmenin oy kullandığı secimlerde oy verme işlemi sabah 7'de başladı ve gece 22'ye kadar devam etti. Televizyon istasyonları ve radyolar sonuçları sabaha kadar yaptıklan aralıksız yayınlarla halka duyurdular. Başbakan Margaret Thatcher, BBC'e verdiği ilk demeçte "Seçimin sootıcunu tahmin ederaiyor DUN^ADABUGUN ALtStRMEN Arkadaşımız Alı Sirmen yıllık izninin bir bölümünü kullanmakta olduğundan yazılarına bir süre ara vermiştir. Thatcher ve «ilk"ler İlk kadın parti lideri ve başbakan. 11B yıldan bu yana üç kez üst üste seçim kazanan ilk partinin lideri. 150 yıldan bu yana üç kez art arda iktidara gelen ilk başbakan. LONDRA (a.a.) İngiltere'de dun yapılan genel seçimleri kazanan Muhafazakâr Hder 61 yaşındaki Margaret Milda Thatcher, politik zaferinin yanı sıra Başbakanhk konutu 10 Dovvning Street'in anahtarını, üst uste uç kez ele geçiren ilk başbakan olmanın gururunu da yaşıyor. Partisi ise 116 yıldır ust uste uç seçim kazanan ilk parti olma basansını gösterdi. Dindar bir Methodisı ailenin çocuğu olarak doğan Thatcher, baba ve annesinden, çok çalışma, tutumlu olma ve milletinden gurur duymayı oğrendi. Bu ilkeler, Margaret Milda Thatcher'ı 1978'de ilk kez başbakan olma başarısına taşıdı. Aynı inançlar, Bayan Thatcher'ı 1983'teki ve nihayet dünku seçim başanlarına ulaştırdı. 1947'de, Oxford Universitesi'nin kimya bölumunden mezun olan Thatcher, beş yıl sureyle kimyevi madde üreten bir fîrmanın araştırma servisinde çalıştı. Daha sonra hukuk okuyan Thatcher, 1951'de kendisinden 10 yaş büyük olan başanlı işadamı Denis Thatcher ile evlendi. İki >ıl sonra Carol ve Mark adındaki ikiz çocuklan dünyaya geldi. Thatcher'ın siyasi kariyeri, 1959"da Avam Kamarası'na Muhafazakâr Pani'den Londra Milletvekili olarak girmesıyle başladı. Buadan sonra Thatcher tek bir yöne doğru ilerledi: Hep yukarı... 1975 yılında Muhafazakâr Parti liderliğini eski Başbakan EdwartJ HealbA in elinden alan Thatcher, aynı zamanda partinin ilk kadın lideri oluyordu. 1978 seçimlerinde Muhafazakârları, James Callsghan'ın Işçi Partisi karşısmda zafere göturen Thatcher'ın 10 Downing Street'teki ilk yılları, artan işsizlik ve ekonomik durgunluk nedeniyle fazla parlak geçmedi. Ancak 1982'de Arjantın'le İngiltere arasmda, Falkland Adalan yüzunden çıkan savaş, Ingilizlerde milliyetçilik duygulannı yeniden uyandınrken, 1983'te erken seçime giden Thatcher, daha da büyuk bir çoğunlukla yeniden işbaşına geldi. Thatcher, ikinci başbakanlık doneminde ekonominin önemli sektörlerini canlandırdı.' Seçimin maliyeti Walesa Papa görüşmesi V Polonya'daki Dayanışma Sendikası lideri Lech tValesa ile Polonya doğumlu Papa İkinci Jean Paul arasmda 1983'ten beri ilk karşılaşma geçen gün gerçekleşti. Görüşmeden önce Gydnia 'da halka yaptığı konusmada Papa, Polonya hükümetine karşı meydan okuma olarak nitelenen bir davranışla, yasadışı ilan edilen Dayanışma Sendikasını övdu. Tfarşova (a.a.) ABD, S. Arabistan'a füze satmıyor Jjrzashington (ajı.) W Amerikan yönetimi, Suudi Arabistan'a Maverick tipi/üze satma projesinden vazgeçti. Adtnı açıklamayan bir hükümet yetkiiısi, "Beyaz Saray, Kongre'nin Suudi Arabistan'a fuze satışına muhalefeti karşısında, projesinden vazgeçti" dedi. LONDRA (OM.) İngiltere'de yapılan genel seçimlerde siyasi partiler, yaklaşık 30 milyon pound harcadılar. Siyasi partilerin seçim kampanyası sırasında kitle iletişım araçları aracıltğıyla çeşitli reklam, tanıtım vepropaganda faaliyetleri için yapılan harcamalarda başı Muhafazakâr Parti çekiyordu. Muhafazakâr Parti, kampanyada 12 milyon poundu gözden çıkanrken, Işçi Partisi de yaklaşık 8 milyon pound harcadı. Liberal Parti'nin giderlerinin 6 milyon pound olduğu bildirildi. tngiliz siyaset sahnesinin en yeni partisi Sosyal Demokrat Parti defakir parti olarak 3 milyon pound tutarında bir harcama yaptı. Thatcher, zaferini coşkuyla kuttayan Muhafazakâr Parti seçmenlerini, Londra'daki parti merkezinin penceresinden selamladL Thatcher'ın öncekigece kendi seçim bölgesinde seçildiğinin belirlenmesinden sonra yaptığı konuşma ise, Işçi Partisi taraftarlannca "Faşist pisük" üoganlanyla sık sık kesümisti. duk. Muhalefetin nasıl bölüıtecegini bilmiyorduk" dedi. Thatcher, "Bir dörduncu dönem için başbakanhğı düşünür musunüz? 2000 yılında 75 yaşında olacaksınız" şeklindeki bir soruyu ise, "Önce üçüncü dönemi başarıyla tamamlayalım. kira bilir, beiki de o tarihte cennette olurum" şeklinde yanıtladı. Işçi Partisi Genel Başkanı Neil Kinnock, ise seçim sonuçları konusunda "Sonuca hayıflanacak vaktimiz yok. Tek endişemiz, bundan sonrasıdır" diyerek ülkenin kuzeyguney olarak iki bölgeye bölundüğü görüşünü tekrarladı. Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı David Owen ise, "Seçmen sağı seçti ve iktidarı işçüere terk etmedi" dedi. Bu arada Muhafazakâr Partinin önde gelen isimlerinden, örgüt başkanı Norman Tebbit ise bu görevinden ayrıldı. Tebbit'in, önümüzdeki günlerde Bakanlar Kurulu'nda yapılacak değişiklik çerçevesinde Avam Kamarası başkanlığına ya da önemli bir bakanhğa getirilebileceği tahmin ediliyor. TEPKtLER Başta ABD olmak üzere, Güney Afrika ve Yeni Zelanda, Başbakan Thatcher'ı ilk kutlayan ülkeler oldular. Güney Afrika Dışişleri Bakanı Botha, "tşçi Partisi'nin kazanması çok çok kötü olurdu" dedi. Sovyetler Birliği sözcüsü ise, "Bayan Thatcher, Churchill'den bu yana İngiliz aslanını en iyi temsil etmiş bir kişidir" dedi. Ancak Thatcher'ın Başkan Reagan'ın izinden giderek silahlanma yanşını hızlandırdığını savundu. KORFEZ BUNALIMI Güney Kore'de 5000 tııtııkhı Devlet başkammn halkoyuyla seçilmesini isteyen göstericiler ile polis arasındaki sokak çatısmalan sürüyor. SEUL (AP) Güney Korede önümüzdeki yıl yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinin halkoyuyla yapılmasını isteyen ve bu amaçla yönetimi protesto gösterileri düzenleyen protestocular ile polis arasındaki çatışmalar, dün de devam etti. Güney Kore'de 1980 yılından bu yana görülen en buyük olaylar niteliğindeki çatışmalann üçüncü gününde, özellikle başkent Seul'de olayların yoğun bir biçimde sürdüğu belirtiliyor. Göstericiler ile polis arasındaki çatışmalar, önceki gün özellikle başkent Seul'ün merkezindeki Myondong Katedrali çevresinde yoğunlaşmıştı. Kilisenin de desteklediğl göstericiler, katedrali ele geçirerek bu alanı "kurtanlmış bölge" ilan etmişlerdi. Devlet Başkanı Chun Doo Hwan'ın iktidarının ABD tarafından desteklendiğini söyleyen protestocular, gün boyunca "Vankie Go Home" sloganları attılar. "Askeri diktatörlük yıkılsın" çığlıklanyla polisle çatışan, çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu protestocular, polisin kullandığı göz yaşartıcı bomba ve yangın bombalarına rağmen eylemlerini sürdürüyorlar. Polise karşı kaldırım taşlannın, sopa ve şişelerin kullanıldığı eylemlerde, zaman zaman polise yangın bombası da atılıyor. Göstericiler ile polis arasındaki çatışmalann güneydeki liman kenti Pusan'da da sür ü yor. Güney Kore'de önümüzdeki yıl yapılacak devlet başkanlığı seçimlerinde "seçici kurul" sistemi yerine, halkoyu sisteminin kullanılmasını ve bu nedenle anayasa değişikliğine gidilmesini isteyen muhalefet, pazartesi günü ülke çapında protesto gösterileri çağrısında bulunmuştu. Bu çağrı üzerine yönetim, 120.000 kişilik polis gücünü kırmızı alarma geçirerek ülkedeki üniversitelerde ve muhalefete ait ofislerde arama yapmıştı. Salı gününden bu yana süren sokak çatışmalarında ise 5000'den fazla kişi tutuklanmış, çoğunluğu sivil olmak üzere birçok kişi de yaralanmıştı. ABD'ye intihar saldırısı tehdidi İran yanlısı Iraklı örgüt, Körfez'de maceracı saldınlara girişmesi durumunda Amerikalılara karşı intihar operasyonlarına girişeceği tehdidinde bulundu. .Dış Haberler Servisi Iraktaki Saddam rejiminin muhalifi olan Iraklı "Irak tslam Devrimi Yiiksek Meclisi Askeri Birirai" adlı örgüt, önceki gün bir açıklama yaparak "Basra Körfezi'nde maceracı saldınlara girişmesi durumunda Amerikalılara karşı intihar operasyonlan" tehdidinde bulundu. Tahran radyosunun haberine göre kısa adı "SAİRt" olan orgüt, "İran îslam Cumhuriyeti yetkOüeri emir \erdikleri an, bölgeyi Amerikan askeri ve ajanlan için mezara dönüştüreceğiz" dedi. İran resmi haber ajansı "tRNA"ya göre orgut ayrıca, "Körfez'de gövenligin sadece bölgedeki ülkelerin sorumluluğunda olduğunu, ABD'nin bunu kabul etmemesi durumunda Vietnam ve Lübnan'daki acı deneyimlerini bir kez daha yaşayacağını ve hiçbir şey vapama^cağını göreceğini" bildirdi. AP ajansının haberine göre orgut, bildirisinde Kuveyt'i de tehdit etti. 16 üyesi Kuveyt'te hapiste bulunan Iraklı muhalif orgut, 1983 yılında Kuveyt'teki ABD ve Fransız büyükelçiliklerine karşı girişilen intihar saldınlarının sorumluluğunu üstlenmişti. İtalya: Seçimlere Mafya etkisi vy oma (AP) Roma'da I V pazar ve pazartesi gunleri erken parlamento seçimleri yapüacak. 1947 yılından beri hükümette bulunamayan İtalyan 'm ikinci biiyuk partisi olan Komünist Parti, Sicilyaiı Mafyayı ve onun Napoli'deki şubesini güçlü taktiklerle seçimleri etkilemekle suçladı. Komünist liderleri Mafyanın şiddet ve tehditle Hıristiyan demokrat ve sosyalist adaylarm desteğini almaya çalıştığını beJirttiler. Iran, 4 tngiliz diplonıatı daha sınır dışı ediyor Dış Haberler Servisi İran, önceki gün dört lngıl iz diplomatın daha 72 saat içinde ulkeyi terk etmelerini istedi. Tahran Radyosu bu kararı, lngiltere'nin çarşamba günkü 18 kişilik İran diplomat grubunu lökişiyeindirmesi kararına karşı misilleme olarak nitelendirirken, iki ülke arasındaki gerginlik de giderek artıyor. Tahran Radyosu'nun verdiği yorumda lngiltere'nin dış politikasının bağımsız olmaktan çok uzak, muhafazakâr Thatcher hukümetinin kör eylemleri doğrultusunda, bütünuyle saldırgan Amerikan politikasına boyun eğen bir şekle dönüştüğü savunuldu. Ayrıca lngiltere'nin düşmanca ve kurnaz politikasına karşı Iran'ın sessiz kalma>racağı belirtildi. İran hukumeti, diplomatlar konusundaki bu anlaşmazlığın yalnızca siyaset alanında kalmayıp, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere de yansıyabileceği yolunda uyarıda bulundu. Son rakamlaragore lngiltere'nin, Iran'a yaptığı ihracat 735 milyon dolar değerinde. İran'ın Ingiltere'ye ihracatı ise yalnızca 88 milyon dolarla sınırlı. Ingiltere ve İran arasındaki bu diplomatik ihtilaf, 28 mayısta Tahran'daki İngiliz diplomatı Edward Chaplin'in İran polisi tarafından tutuklanması ile başlamıştı. Bu olay, mayıs başında İngiltere'deki Iranlı bir diplomatın hırsızlık suçundan gözaltına alınmasını takiben meydana geldi. Chaplin'in mayıs sonunda tutuklanmasıyla İngiltere, Manchesıer'daki İran konsolosluğunu kapatarak beş İranlı diplomatı sınır dışı etti. İran da buna ülkeden beş ingiliz diplomatım kovarak karşılık vermişti. Sovyet bakan Tahran'da L ondra (a.a.) Sovyetler Birliği Dısisleri Bakan Yardıması Yuri Vorontsov dün tran'a gitti. tran resmi haber ajansı IRNA 'nın bildirdiğine göre, Vorontsov, gezisinin Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin geliştirUmesini hedeflediğini söyledi. Ajans, tran Dısisleri Bakan Vekili Ali Muhammed Beşareti'nin, Vorontsov ile bölgesel sonuüar, Körfez savaşı ve iki Olke arasındaki ekonomik işbirliği konulannda görüş alışverişinde bulunacaklannı söykdiğini de belirtti. Sovyetler Birliği, bir suredir Tahran ile ilişkilerini düzeltmeye çalışıyor. Panama gergin tllkede önceki gün ilan edilen olağanüstü hal uyarınca başkent sokaklarına ordu birlikleri gönderildi. PANAMA CtTY (AP) Orta Amerika ülkelerinden Pana» ma'da ordu yanlısı sivil yönetimi protesto eden göstericilerle polis arasmda meydana gelen çatışmalardan sonra, önceki gun ilan edilen olağanüstü durumun ardından başkent Panama City sokaklarına ordu birlikleri gönderildi. Olağanüstü hal uygulaması üe birlikte ülkede anayasanın 8 maddesinin askıya alındı, askıya alınan haklar arasmda ifade ve toplanma özgurlüğü de bulunuyor. Olağanüstü hal, guvenlik guçlerine neden göstermeksizin arama yapma ve tutuklama yetkisi de veriyor. Panama'da protesto gösterileri geçen 2 haziranda görevden istifa eden Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Robert Diaz Herrera'mn Genelkurmay Başkanı General Manuel Antonio Nortega'nın 1984 seçimlerinde yolsuzluk yaptığını açıklaması üzerine başlamıştı. Herrera, ordu yanhsı "De G. Kore'de sokak çatısmalan durmuyor. Potis ile göstericiler arasındaki çatışma, önceki gün Seul'ün Myungdong Katedrali çevresinde yoğunlaştı. Gö'z yaşartıcı bombalar protestoculan yıldırmadı. Yunanistan'da "Kıbns Dosyası" araştırmasındayeni aşama Karamanlis ve Averof ifade verdi STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'da, 1974 Kıbrıs olaylarındaki Yunan sorumluluğunu gün ışığına çıkarmayı öngören "Kıbns Dosvas" ile ilgili araştırmalar sürüyor. Parlarnentonun partiler arasmda oluşan soruşturma heyeti, dün de 1974 krizinde cuntanın yıkılışıyla kurulan hükümette Savunma Bakanı olan Evangclos Averof un ifadesini aldı. Aynı toplantıda, bundan bir süre önce dönemin Başbakanı ve eski Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis'in "rica" üzerine istenen yazılı ifadesi de okundu. 1974 yılında Turkiye'nin Kıbns'a harekâtı ile birlikte yedi yıllık cunta yönetimi yıkılmış, Karamanlis, bulunduğu Paris'ten Atina'ya gelerek Ulusal Birlik hükümetini kurmuştu. Bu hükümette Sa•'unma Bakanhğı'na Evangelos Averof, Dışişlen Jakanlığı'na da Yeorgîos Mavros atanmışlardı. Karamanlis'ın "Kıbns Dosyası"nı araştıran soruşturma heyetine, o dönemdeki gelişmelere açıklık getiren yazılı ifadesinde, Turkiy^nin Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği ikinci harekâttan sonra, Yunanistan'ın da Kıbns'a bir tümen gönderilmesine karar verdiği belirtiliyor. Bırınci Kıbns harekâtından sonra, Yunanistan'daki yeni hukumet ile Türk hükümeti arasmda Cenevre müzakereleri surerken Turk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs'taki ikinci harekâtına karşı, Karamanlis, 1314 ağustos günü Yunan Silahlı Kuvvetleri'nin komutanlarıyla, Savunma Bakanı Evangelos^verofun da yer aldığı olağanüstü bir toplantı düzenledi. Karamanlıs'in soruşturma heyetine ilettiği yazılı ifadesine gore, Kıbns'a gönderılecek tUmenin başında Başbakan olarak kendisi ve Savunma Bakanı Averof olacaktı. Ancak Karamanlıs'in bu kararına karşı çıkan kuvvet komutanlan "Türklerin Kıbns'a iki ordu gonderdiğine ve her an iki ordu daba gonderebilecekJerine" dikkati çekince, Karamanlis'in sert bir dil kullanarak komutanlan toplantıdan kovmak zorunda kaldığı belirtiliyor. Karamanlis. bu yazılı ifadesine göre, komutanlara dönerek "Siz askerler ulkeyi altiist ettiniz, peki orduyu da mı dağılünız?" şeklinde konuştu. Aynı ifadeye göre Karamanlis, kuvvet komutanlarını toplantıdan çıkardıktan sonra Averof ve Yeorgios Rallis ile göruşmev'e başladı. Rallis de Karamanlis gıbi, Yunan tumeninin Kıbrıs'a gönderilmesinden yanaydı. Ancak Averof a>nı goruşte değildi. Averof, önceki gun soruşturma heyetinin konu ile ilgili sorulannı yarutlarken şunları söyledi: "O dönemde Kıbns'U kaos hükiim suriiyordu. Bir yandan İngilizlerin Londra daveti varken, diğer >andan Guvenlik Konsevi'nin ateskes için uyanlanyla karşı karşıyaydık. Durum Atina'da da pek parlak değildi. Cuntaya karşı her an hazinklı olmalıydık. 14 ağustos gunu kuv\et komutanlan toplantıdan çıktıktan sonra, Karamanlis'e Vunan tumeninin niçin Kıbns'a gonderilmemesi gerektiğini söyledim." Averof bunun gerekçelerini sıralarken Yunan tumeninin ne denli hazırlıklı bir şekilde Kıbrıs'a varabileceğinden şuphe duyduğunu, Yunan tumeninin Guney Kıbrıs'a indirilmesindeki zorluklar çerçevesinde, Turk Hava Kuvvetleri'nin bu bolge üzerindeki denetimi ve son olarak o dönemde Kıbrıs'ta 4 Turk ordusuna karşı, bir Yunan tumeninin onurlu bir savaş vermesinin olanak dışı olduğunu söyledi. Ancak Karamanlis, AveroPun da bu uyanlarına karşın, aynı toplantıdan sonra Yunan tumeninin Kıbrıs'a gönderilmesine ısrar ettiğini belirten Averof, Dısisleri Bakanı Mavros aracılığıyla Yunan tumeninin Kıbns'a varabilmesi için Ingilızlerden hava desteği istediğini, ancak İngilizlerin nazik bir şekilde bunu kabul etmediklerini söyledi. Averof, tüm bunlardan sonra Karamanlis'in başlangıçtaki karanndan vazgeçmedığini, kendisme "Ne dersin Evangelos. tümenle birlik (e ikimiz Kıbns'a gidersek bizi nombalartar mı?" sorusunu >onelttiğini. bunun üzerine Karamanlis'i bir kez daha şu şekilde uyardığını söyledi: "Oraya gitmemizde hicbir yarar yok. Bizkr (siyasetçiler) TurkYunan ilişkilerini i> ileşlirmek için jıllardır uğraştık (KaramanlisMenderes gönişmeleri vs.). Zurih Anlaşması'm imzaladık. Kıbrıs'a gidersek sizin Atina'ya geri donmeniz gerekecek. Bense orada kalmayı isteyeceğim. Salt korkumuz olmadığını gostermek için. Ancak Yunan lümeninin de kaderi o>le olacak. Unutntayın ki. bu tümenin karşısında iki, halta dort Türk ordusu olacak. Onur savaşı. belki de utanç savaşına dönusecek. A>nca Turki' >c ile de resmen savaşa girmiş olacağız. Ege'deki Yunan adalan da savunmadan yoksun. Her an işgal ediiebilirler. Bu nedenlerle bu karannıza kesinliklc karşı getiyonıın." Averof, bu konuşmadan sonra Karamanlis'in Kıbrıs'a tümen göndermekten vazgeçtiğini, ancak tam teçhizatlı ve her an hazırlıkl: bir tumenin kurulması için talimat verdiğıni söyledi Karamanlis'in soruşturma heyetine gönderdiği 15 sayfalık yazıiı metin tam olarak açıklanmadı. Ancak bu yazılı metne çok sayıda resmi ve gizli belgenin eşlik ettıği öğrenildi. mokratik Devrimci Parti" lideri Nicolos Ardito'nun bu yolsuzluklar sonucu devlet başkanı seçildiğini öne sürmüştü. Secimlerde Ardito 300 bin 748, antikomünist " O t a n t i k P a n a m a Partisi" lideri Arnulfo Arias ise 299 bin 35 oy almıştı. Herrera, ayrıca Noriega'yı 1982 yılında bulunduğu uçağın düşmesi üzerine ölen Panama lideri General Omer Torrijos'a karşı düzenlenen suikastta yer almakla ve 1985'te muhalefet lideri Nugo Spadafora'mn öldürülmesi emrini vermekle suçlamıştı. 72.00 Î8.5 16.6 56.9 9.8 27.9 12.4 10.0 ler tüdü çağdaş hizmeti veren bankanız, hizmet maliyetlerini asgari düzeyde yansıtabilecek kadar güçlü bir yapıya sahip mi?.. 62.38 4.06 51.63 85.25 ...şimdi sağlam bir altenurtiff var!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle