19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
umhuriyet TİSK, süper emekliliğe karşı çıktı T İ S K Genel Sekreteri Kubilay Atasayar "Süper Emeklilik Kanunu'nun getirdiği yükün, işverenler için yeni bir vergi yükü olduğu ortaya çıkmıştır" dedi. ANKARA (a.a.) Türkiye tşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), süper eraekliliğe karşı çıktı. TİSK Genel Sekreteri Kubilay Atasayar, "Süper Emeklilik Kanunu'nun getirdiği >iikiin işverenler için yeni bir vergi olduf u ortaya çıkmıştır" dedi. Atasayar, "süper emeklilik" kanun tasanst ile ilgili olarak TfSK'in görüşlerini açıkladı. Atasayar, "Bu tasan ile amaç, çahşan bdli bir kesime yüksek maaş bağlamanın ötesinde, Sosyal Sigortalar Kurumunun açıklarını kapatmak ve SSK'ye gelir sağlamak gerçeği olduğu ortaya çıkmıştır" diye konuştu. Tasanrun kanunlaşması halinde işverenlerin odeyeceği yıllık prim miktarının üç kat artacağını kaydeden Atasayar, bunların karşılığının işçilerin eline ancak 5 yıl sonra geçeceğini söyledi. Atasayar, şöyle konuştu: "Bugünkü uygulama ile yüzde 60 ölçüsünde maaş bağlanmakta iken, tasarıda bu oran. jüzde 50'ye indirilmek suretiyle yüzde 10'luk bir diişiiş getirmiştir. Yani bu ne işverene, ne de işciye iyilik yapmak amacını taşıyor. Bu sadece sigortaya gelir elde etmek amacına yönelik. Bu ek bir vergidir. Başka hiçbir anlam taşımaz." tşçi ve işverenler olarak ödedikleri primlerin yerine sarf edilip edilmediği konusunda ciddi endişeler taşıdıklannı kaydeden Atasayar, SSK'nin iyi yönetilmeyen kurum ve kuruluşlann başında geldiğini ileri sürdü. Atasayar şunları söyledi: "Eğer bugün SSK mali bakımdan acz içine diişmüş ise bunun sorumluluğu yönetimden gelmektedir. Bugün bazı düzeltmeler vardır. Düzeltme gayreti içindedirler. Ama geçmişteki bozukluk o kadar aşındır ki, mevcul yonetimin bunu düzeltme şansının çok fazla olduğu kaatinde değiliz." Sahıbı: Cumh««1>*l Malbaacılık \e Ua^ctecıhk Turk Anonım Şirketi adına Nadir Nıdi • Gcnel Ya>m Muduru H«s«n Ctmıl, Muessese Muduru: EmiiM Lşaklıgil. Yazı Işlerı Muduru Ok»> Gonensin. • Haber Merke7> Muduru: \*k;m Bı>er. Sa\fa Duıem \.onetmenı Aii Ac»f. • Temsıluter ANKARA DoftM. I?MIR Hikmcı Çeıınka». ADANA Ccial Ba$l>ngıç. Islanbul Haberlerı: Rrha O/. D15 Haberlcr: Eifun Bakı. Ekonotnı: Cfeman l l*ga>. Kulıur Ccfad L'sler, Spor Danişmanı Abdulfcadir Yuctiınaıt, Du/dlmc Rrfîk Durbaş. BılımEğıtım Şahin Aln>. IşSendıka. Şııkrın kelcnci, HaberAraşıırma: l'fuk GuMcınir, Yurt Habcrleri Necdft Dogan • KoordınaıOr Ahmcl KoruUan. • Malı Işler Krol Krkul, • Reklam A»e Tonın tk Yavınlaı Hulya Aktol • ldjrc Husoın (lorer. lslc\mc Ondn (,riik. Bılgı Hltm \ail tnal. Suwn ı<> K7>an Cumhııriycl Malbaacılık ve GaKlecılık T.A Ş. Turk Ocagı Cad. .W41. Cağaloglu, 34334 Isl PK 246 tstanbu] Tel 512 05 05 (20 haı) Tdex. 22246 • Bnrolar Ankan: Zı>a Ookaip Bulvarı, Inkılap Sokak. No: 19/4 Tel: 133 1 4147 1 Tele\ 42344 • Umir H Zıya Bulvarı. 1352 Sok 2/3 Tel 13 12 30 Telex: 52359 • Adaıta: Inonu Cad 119 Sok No 1, Kaı I Tel 145501973! Telex. 62155. TAKVİM 1 HAZlRAN 1987 Imsatc: 3.32 Güneş: 5.27 ögle: 13.06 lkindi: 17.05 Akşam: 20.35 Yatsı: 22.22 Yavuztürk'ün Fransa ziyareti P aris (a.a.) Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk'ün Fransa'ya yapacağı 3 günlük resmi ziyaret bugun başlıyor. Yavuztürk, bu ziyaret sırasmda Fransa Savunma Bakanı Andre Giraud ve imkân olduğu takdirde Basbakan Jacques Chirac ile görüşmelerde buiunacak ve askeri tesisler ile savunma sanayii kuruluşlarını gezecek. Katil anneye af Thıkya bölgesbün tek nehri olan Ergene'nin ve onun kolu olan Çorlu deresinin çevresinde yoğunlasan fabrikalann atık sulan, suda canh bırakmadu Ergene'nin ünlii yayın; sazan, kefal ve tumabalıklan artık geçmifte kaldu Tekirdağin Muratlı ilçtsi sınırlanndaki köylüler, "Bu nehir suyundan tarlamızı, bahçemizi sulardık ve yüzerdik. Ama artık her şey bittL Fabrikalardan kara su akıyor" diyorlar. n oma (a.a.) ttalya J\. Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga, üç yıl önce uyuşturucu muptelası olan oğlunu öldürmek suçundan yargılanarak 8 yıl hapse mahkum edilen 61 yaşındaki bir kadınm cezasını affetti. Franca Corti admdaki kadın, Cumhurbaşkanı Cossiga'nın kendisini affetmesinin, biraz daha huzurlu olmasını sağlayabiteceğini, ama yine de "vicdanmda bir ölüm cezast ağırlığını duyacağını" söyledi. Franca Corti, 1984 yılında 27 yaşındaki oğlunu bir tedavi programına girmeyi reddettiği için öldürmüştu. Cinayetten birkaç ay sonra da, baba Corti üzüntüsunden ölmüştü. Çevresindekifabrikalann atık sular% nehirdekibalıklan, kurbağalan, yılanları zehirliyor Ergene ölclü, yaşasın sanayi YAVUZ ŞtMŞEK MURATLI/TEKtRDAĞ Bugday, arpa boy atmış... Olgunlasmaya başlamış başaklannm ağırhğı ile nazlı nazlı salınıyorlar hafifçe esen ruzgârda... Ayçiçeği yeni çıkarmış topraktan başını.. Öylece bakıyor guneşe.. Bulutsuz, mavi gökyüzünde iyice belliyor güneşi.. Çare yok, bir süre sonra guneşe benzeyen çiçeğini açacak. Trakya'nın en verimli topraklarının bulunduğu Ergene havzasını yer yer beyaz papatyalar, sarı, pembc mor kır çiçekleri ile sınırlayıp, ara sıra da kırmızı gelinciklerle benekleyerek. bir yeşilden bir başka yeşile dönüştüre dönüşture kaplamış ekinler tarlaları. Hanl harıl çalışıyor Trakyalı çiftçiler. Kimi traktörün üzerinde, kimi bir başka tanm makinesinin başında. Çoğu ayçiçeği, pancar tarlalannda. Ellerinde kazmalar, kadınlı erkekli yabanıl otlan temizliyor, tarlalanm duzenliyorlar. Tekirdağ ili, Muratlı ilçesi Ballıhoca Köyü çiftçileri ile tarlalarının arasından geçen Ergene Nehri'nin kıyısında soyleşiyoruz. Ballıhoca 200 haneli, 950 nüfuslu bir köy. Yöredeki yuzlerce köyden biri. Yine diğerleri gibi bugday, arpa, ayçiçeği, pancar ekimi ve hayvancıhk yapılıyor köyde. Ergene, Ballıhoca'nın çevresinde bir U çizdikten sonra devam ediyor yoluna. Köytln 20 yıllık muhtarı Hasan Meriç ile konuşuyoruz. 63 yaşında muhtar. Göçmen olarak 50 yıl önce gelip yerleşmiş köye.. Eliyle varlaları işaret ediyor. Yörenin deyimleriyle konuşuyor. "Bugday, arpa başakta" diyor. "Ayçiçeği, pancar kaznnda" diyor. Yabanıl otların kazma ile ayıklandığını anlatmış oluyor böylece. Ergene Nehri'ni göstererek soruyorum muhtara, "Ya yürek!" diye. Başını iki yana sallıyor. Acı acı gülerek, "Yürekler lasada" diyor. Evet, Ballıhoca köylülerinin yürekleri tasada. Hem de yıllardır tasada. Yalnızca onlarm mı? Çorlu Deresi'nin, Ergene Nehri'nin etrafında kümelenmiş tüm Trakyalı çiftçilerin yürekleri tasada. Çerkezkoy'den Çorlu'ya, Çorlu'dan Lüleburgaz'a degin, tekstil fabrikalanndan deri fabrikalarına, yağ fabrikalarından kâğıt fabrikalarına, cam fabrikalanndan boya fabrikalarına.. Arıtma tesisi kiminde bu Sulan, atık öncesini bilenlerin deyimiyle billur gibi değil. Aksine koyu siyah, katran gibi. Ergene nin eskiden ışıltılı sularının yüzeyindeki beyaz nilüferler yok artık. Kıyısmdaki uzun boylu yeşil saz kümeleri de kuruyup sararmışlar. 56 yıl öncesine dek yolcuların mola yeri olarak seçip, kıyısında piknik yaptıkları Ergene'ye, şimdiki pis kokusu yüzünden yaklaşmak ya da yakınında uzun süre kalmak dehşete düşürüyor insanı... lunan, çoğunda bulunmayan, bazısında bulunup da yetersiz olan, bir kısmında da bulunan ama çalışmayan.. Kimi adı çok duyulan işadamlanmıza, kimi adı hiç duyulmayanlara, bazılan devlete, buyük bir kısmı özel sektöre ait. lrili ufaklı yuzlerce sanayi işletmesi, atık sulan ile önce Çorlu Deresi'ni öldurdüler, llkin balıklar, ardından kurbağalar, derken diğer su canhları.. Yüanlar bile zehirlendi Çorlu Deresi'nden. Kenarındaki bitkiler de elbette.. Şikâyetler kâr etmedi.. llgililere, daha az ilgililere, en yetkilisine, yetkisi kısıth olanına yazılı anlatıldı, sözlu anlatıldı, para etmedi. Şimdi öyle bir noktaya gelindi kı, bir zamanlar, çok değil, 1015 yıl once suyu içilebilen, yazın sularında serinlenen, kıyısında çamaşır yıkanan Çorlu Deresi, şimdi el ayak sokulamaz oldu. Sokulursa yaralar açar oldu. Kokudan kıyısına yanaşılamaz oldu. Şimdi Çorlu Deresi, zaman zaman koyu siyah, ya da laciveri, bazen de mor akar oldu. Kısacası bir ölüm suyu oldu Çorlu Deresi. ölumü yalnızca kendi yatağında egemen kılmadı üstelik. Yazgısım Muratlı ilçesine bağlı tnanlı Köyü yakınlannda birleştiği Ergene Nehri'ne de taşıyor artık. Trakyalı çiftçilerin "Mısır için Nil neyse, îrakya için Ergene odur" diyerek, önemini oldukça bilinçli biçimde ortaya koydukları nehir, başlıca kolu Çorlu Deresi'nin durmaksızm akıtttğı zehrini yıllarca bağrına basıp, sularında seyreltti. Ama içinden geçtiği Trakya'nın en verimli topraklarının üzerinde, kıyılannda ya da kendisini besleyen küçük dereler kenannda art arda sıralanan yeni yeni sanayi tesislerinin atık sulan da Çorlu Deresi'nin getirdiklerine eklenince, pes etti. Şimdi son nefesini vermek uzere. lşte şimdiki Ergene: Suları, artık öncesini bilenlerin deyimiyle billur gibi değil. Aksine, koyu siyah, katran gibi Ergene'nin, eskıden ışıltılı sularının yüzeyinde, yeşil yaprakları arasından gülümseyerek bakan beyaz nilüferler yok artık. Ama ölmüş ve beyaz karınları yukarıya gelecek şekilde su yüzüne çıkmış binlerce balığın urperticı görüntüsü var. Artık kıyısında uzun boylu yeşil saz kümelerini boşuna aramayın. Onlar kuruyup sararmışlar. Ve sanki üzerlerinden büyük bir ağırlık geçmiş gibi, bir o yana, bir bu yana yatmış, öylece duruyorlar. Ergene, asırlardır bir kesiminin urünlerine ürün kattığı, topraklanna bereket saçtığı insanofelunun, bir başka kesiminin kendisine reva gördüğü yaklaşımın hüznuyle, ağır ağır ve kara kara akarken, en küçük çağlayanların dibinde kirli beyaz köpuk dağları oluşturuyor şimdi. Sanki fabrikalan terk eden atık sulara eşlik eden köpükleri kusuyor. Ve 56 yıl öncesine değin, yolcuların mola yeri olarak seçip, kıyısında saatlerce piknik yaptıklan Ergene'ye, şimdiki pis kokusu yüzünden yaklaşmak, ya da yakınında uzun bir süre kalmak, dehşete sürüklüyor insanı. Ergene ve Çorlu Deresi.. Anlamlan, yalnızca yıllar öncesinin çocukluk ve delikanlılık anılarımn gömülu olduğu sulan mı Trakya çiftçilerinin? Aksine. Bu, fazla önem taşımıyor belki de onlar için. önemli olan mı? Muratlılı yıllann çiftçisi Halil Göksal, altını çiziyor: "Kirlenme yüzünden tanm için arbk Çorlu Deresi ve Ergene'nin sulanndan yararlanamıyoruz. Bu nedenle, bahçe tanmı oldu. Hay>anlanmız su içecek yer bulamı>or. Bu sulardan içen hayvan olüyor. Bu yüzden hayvancıhk da bayli olumsuz etkikndi. Çok daha önemli bir konu da tarla sulaması. Artık bu sulardan tarla sulayamıyoruz. Eskiden gerektiğinde motorlan kıyılanna kurar, saatlerce bugday, arpa, ayçiçeği, pancar tarialannuza yağmuriama yapardık. Şimdi böyle bir şey denesek, tum ekinin üzeri önce bembeyaz oluyor. Ardından da ekin kuruyor. Bahçelerimizi ilaçlamak için kuliandıgımız ilacı seyreltmek için bile bu suyu kullanamıyoruz. Şimdi artık artezyen kuyulan açmaktan başka çare kalmadı. " Ergene Nehri ve Çorlu Deresi kara kara akarken, Trakya çiftçileri de kara kara düşünüp arada bir Karaevli'ye hayıflanıyorlar. Devlet Bakanı Ahmet Karaevli'nin kendi aralanndan çıktığını,Tekirdağ Bölgesi'nden milletvekili seçildiğini arumsatıyorlar. "Karaevli, bu sular kara kara akarken yanıraıza gelmesin" diyorlar. Ya biz ne diyelim? Haliç, tzmit Körfezı, baska yeni körfezler, dereler, nehirler, göller birbiri ardma ölduler ya da ölüyorlar. Sanayimize kan vermek için. Aralarına yeni katıhmlar var. Çorlu Deresi öldü. Ergene Nehri can çekişmede. Yaşasın sanayi.. Kayıp virüs aranıyor tlanta (a.a.) ABD'nin Atlanta kentinden Maryland Eyaleti'ndeki bir askeri üssun laboratuvarma gönderilen son derece (' öldürücü bir virüs ortadan kayboldu. ABD'de görulmeyen ve insandan insana bulaşmayan bu virüsün, nakledildiği sıkıştınlmış buz dolu paketin içinden kaybolduğunu belirten yetkililer, söz konusu virüsün kısa sürede öleceğine kesin gözüyle baktıkları için telaşlanmpya gerek bulunmadığını bildirdiler. E Almanya*da AIDS için önlem F Biyonik göz ve kulak projesi Ankara Amttepe Lisesi, 5 fen B sımfı öğrencisi Uröz Ketenci, "Biyonik göz, geliştirilirse kalp pili gibi bir göz pili ile çalışır ve çok az enerji tüketir" diyor. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA TÜBlTAK'ın (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) bu yılki liselerarası proje yanşmasına 74 öğrenci katıldı. Bunlardan biri de biyonik göz yapan Uröı Ketenci. Babası elektronik mühendisi olduğu için ilkokuldan beri elektroniğe büyük ilgi duyduğunu belirten Anıttepe Lisesi 5 Fen B sınıfı öğrencisi Uröz Ketenci, babasından ve çeşitli dergilerden edindiği bilgilerle biyonik kulak ve göz projesi geliştirdi. Temel bilgileri babasından öğrendiğini belirtiyor. TÜBİTAK'ın liselerarası proje yanşmasına biyonik göz ve kulak projesiyle katılan Ketenci, gözü görmeyen bir insanın göz yuvasına yerleştirilecek biyonik bir göz ile gorebileceğini düşünüyor. Ketenci, Amerika'da "biyonik kulak" denenmesi üzerine, "Biyonik kulak oluyor da, göz neden olmasın?" diye bu projesini geliştirmiş. Ketenci, projesindeki biyonik göz her ne kadar, "bir mankenin göz yuvasına yeıieştirilmiş küp biçiminde siyah bir kartondan oluşmuşsa da bunun yalnızca bir fizik tnodel olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini" söylüyor. Ketenci, biyonik göz projesi konusunda şu bilgileri veriyor: "Işığa duyartı dirençlerle elektriksel sinyaller kuvvetlendirildikten sonra bir monitöre geliyor. Merceğin normal vücuda takılabilmesi için 1400 x 1400'lük bir matris yapılması gerek. Bu fıksel yapüdığı zaman çıkışları, 2 milyon girişli minyatür bir entegre kuvvetlendiriciye bağlanacak. Bunun çıkışlan ise invers entegresine gelecek ve vücuda kalibre edildikten sonra görme sinirlerine bağlanacak. Sinirtere bağlanması işi, bugün lazer tekniği ile mümkün." Ketenci, buyuk kamera üreticilerinin belirli bir uzaklıktan sonrasını hep net gösteren mercekleri üretebildiğine dikkat çekiyor. Biyonik gözün hiç bozulmayacağını, bozulması durumunda gözlük takmak yerine, yeni bir gözün takılacağıru, ancak normal gözden daha yetenekli olmayacağını, çünku biyonik gözün görrne kapasitesinin beynin kapasitesi ile sınırlı olduğunu anlatıyor. Ketenci, biyonik gözün kalp pili gibi yapılacak göz pili ile çalışabileceğini belirterek, biyonik gözun fazla enerji tüketmeyeceğini de sözlerine ekliyor. ELEKTRONİK KİLİT TÜBİTAK'ın liselerarası proje yanşmasına elektronik kilit sistemi ile katılan İzmir Maltepe Askeri Lisesi son sınıf öğrencisi Hakan Sönmezışık ise projesinin hırsızhğı sona erdireceği kanısında. Sönmezışık çüingirlerin açabildiği normal kapı kilitlerinin hırsızlar tarafından da açılabileceğine işaret ediyor. Kendi geliştirdiği kartla çalışan kilit sistemini anlatıyor. Sönmezışık, Türkiye'de elektronik kilit sistemi olmadığını ve yakın zamanda Amerika'dan ithal edilen elektronik kilitlerin fiyatlannın ise 1.5 milyon lira olduğunu vurgulayarak, kendi yaptığı kilidin maliyetinin 35 bin lira olduğunu kaydediyor. Çalışan ilk elektronik İciüt olduğunu ileri sürerek kilidin yanlış kodlanmış bir kart ile açdmak istenmesi durumunda alarm verdiğini anlatıyor. Aynca Amerika'dan ithal edilen elektronik kilitlerin elektrik kesilmesi durumunda tüm ' programlannın siündiğini belirtiyor. Proje sergisini gerenlere kilidinin nasıl çahştığım bıkmadan gösteren ve anlatan Sönmezışık, yaptığı kilidin elektriğin kesilmesi durumunda pille ve aküyle de çalışabüdiğini belirtiyor. Sönmezışık'ın yaptığı kilidin dışarda kalan bölumünde herhangi bir anahtar deliği bulunmuyor. Kapının yamndaki duvara monte edilen bilgisayann dışardaki tek belirtisi, kartın girebileceği bir açıklık. Bir yüzü bakır kapb ve kodlanmış kart, bu deliğe sokulduğunda kilit açılıyor. TÜBİTAK'ın liselerarası yanşmasına 74 öğrenci katıldı rankfurt (a.a.) Federal Almanya'mn Bavyera Eyaleti hükümetinin kabul ettiği "AIDS'e karşı önlemler paketi" Almanya'da büyük tepkilere yol açtı. Önlemler paketinde, Bavyera Eyaleti sınır kapılartndan Federal Almanya'ya girecek yabancılann da AIDS testine tabi tutulması yolunda bir karar bulunuyor. Standart vücut ölçüleri A nkara (aM.) Türk j \ Standartlan Enstitüsü (TSE), Türk insanı için standart vücut ölçülerini belirleyecek. TSE'nin bu yılki iş programında insan boyutları tarif standardı ile Türkler için 5 ayrı vücut ölçüsü standardı ve bir de mekân standardı bulunuyor. . Mühendislik hazırlık grubu tarafından okul çağı (614 yaşlannda) çocukları, gençler, erişkin erkek ve kadınlar için ayrı ayrı statik ve antropometrik boyutları içeren standartlar hazırlanacak. Yine aynı hazırlık grubunun çahşma kapsamı içinde Türklerin vücut olçülerinin dinamik ye antropometrik boyutlarım içeren konu bulunuyor. £/V TEHLİKELÎ YAŞLAR 35 ile 45yaflan, spor için en tehUkeU zaman kabul ediüyor. Buyaşlardaki kişiterin daha önceleri spor yapmıs ve bırakmif bile olsalar, spora tekrar baslamadan önce kalp elektrosu çektirmeleri tavsiye ediliyor. Hastalığı sporla tedavî korkmalarına gerek yok. Bu gerçekleri göz önunde bulundurarak yaşa ve Ifişiliğe uygun sporları yapmak gerekiyor. Fizik egzersizler başlıca 4 grupta toplanıyor. 1 Uzun nefesli sporlar, bisiklet, yurüyüş, jogging, yuzme. 2 Guç gerektiren sporlar: Halter, judo, karate, dans. 3 Karışık sporlar: Aniden başla\an ve hızlı hareket gerektirer. bölumler yüzün Magazin Servisi Ozellikle gelişmiş ülkelerde yaşayan insanlarm ortak sorunu olan fazla kıloiar.n giderilmesi konusunda yeni öneriler getiriliyor. Uzmanlar, önemli olanın incelmek değil formda kalmak olduğunu, bunun için de nasıl hareket etmek, ne yemek ve nasıl dinlenmek gerektiğinın bilinmesi gerektiğini belirtiyorlar. Ozellikle Avrupa ülkelerinde ve Amerika'da nüfusun buyuk bir çoğunluğunun yaşamlarının herhangi bir anında zayıflamak için çaba gösterdikleri biliniyor. Yeni akımın uygulayıcılan hızla çoğalıyor. Le Nouvel Observateur dergisinin haberine göre, sadece Fransa'da jogging yapanlann sayısı son 10 yılda yuzdc 45 bin artarak 4 milyona, tenis oynayanlarm sayısı 1.4 milyona, bisiklete binenlerin sayısı 17 milyona ulaşıı. Spor yapanlann sayısındaki artışın sadece modaya bağlanamayacağı, insanlann sağlıkları konusunda bilinçlenmesinin bir urünü olan spor faaliyetlerinin artmasıyla orlalama yaşam süresinin uzadığı, yaşlılığın geciktirildiği belirtiliyor. Ancak uzmanlar, spor salonlarında ve jogging parkurlanndaki ölumleri hatırlatarak spor yapanları bilinçlenmeye çağınyorlar. Bunun için kişinin ilk önce hangi tipe girdiğini bilmesi gerekiyor. Sinirli, ince eleyip sık dokuyan ve hırslı A tipi insanın ozellikle dikkatli olup, spor yaparken hırslanmamayı öğrenmesi gerekiyor. 100 enfarktüs vakasının 70*ı bu tip insanlardan olusuyor. Daha sakin yaratılışlı ve rekabet hissi bulunmayan B lipi insanlann ise spordan Şeker hastalığı ise yuzyıllardan beri bilinen hareket yontemiyle tedavi edilebiliyor. Günümuzde uzmanlar iyi bir rejim programı ve doktor kontrolünde yurütulecek spor hareketleri ile gunluk ensülin den en tehlikeli sporlar sayılan, ko dozunun azaltılabileceğini ileri süşu, futbol, rugby, tenis, dalma. 4 ruyorlar. Öte yandan koşu ve yuTeknik sporlar (golf) ve stresli spor rüyüş gibi sporlar, kemiklerdeki lar (otomobil, paraşut.) kalsiyumu antırarak, ileri yaşlar30 yaşından önce tüm sporların daki kınklara engel oluyorlar. Spor yapılabilmesine karşın 35 ile 45 yaş yapan kişilerin kasları daha güçlü, ları en tehlikeli zaman olarak ka refleksleri daha kuvvetli oluyor, egbul ediliyor. Bu yaşlardaki kişile zersiz sırasında beynin salgıladığı rin daha önceleri spor yapmış ve bı betaendorrın ise sinirler üzerinde ralynış bile olsalar spora tekrar doğal bir sakinleştirici görevi yapıbaşlamak için kalp elektrosu çek yor. Raftada sadece 2 bin kalori yakılmasım sağlayan bir sporla kalp krizi tehlikesinin üçte bir oramnda azaldığı, 8 hafta boyunca haftada 45 dakika jogging yaparak kolesterol düzeninin ayarlanabildiği bildiriliyor. tirmeleri ve 3. gruptan bir spor yapmaları halinde, bunu 1. gruptan bir sporla beraber götürmeleri gerekiyor. 50 yasından sonra ise yavaş bir jogging, hızlı yurüyüş ve bisiklet sporlan yapılabiliyor. Uzmanlar spora hiçbir zaman çok uzun sure ara verilmemesi gerekliğini \e surekli spor yapıp, dengelı bir şekilde beslenen kişilerin bazı önemli hasıalıklardan korunduklarını belirtiyorlar. Yüruyuş ve bisiklete binme gibi hafıf bir sporu haftada 2 ile 3 saat yapan bir kişinin şeker hastalsğı, kalp hastalıklan, yuksek tansıyon, kemiklerdeki kalsiyum kaybı anlamına gelen osteoporoz, depresyon, solunum ve dolaşım bozuklukları, akciğer kanseri ve şışmanhğa karşı en etkili silahlarla savaştıkları belirtiliyor. Hafıada sadece 2 bin kalori yakılmasım sağlayan bir sporla kalp krizı tehlıkesinin uçte bir oramnda azaldığı, 8 hafta boyunca haftada 45 dakika jogging yaparak kolestrol seviyesinin ayarlanabildiği bildiriliyor. İşverenin ^Lojmandan çık' dediği işçi, kalp krizinden öldü EMET (Cumhuriyet) İşverenin "Lojmandan çık" dediği işçi, kalp krizinden öldü. Değirmisaz'daki Gürok Kömür İşletmesi'nde çalışan Türkiye Maden İşçileri Sendikası Emet Şubesi üyesi iki çocuk babası Metımet Durmuş (35) adlı işçi, işverenin, sendika üyesi olduğu gerekçesiyle işçi lojmanlarından çıkarmak için posta ile tebligat göndermesinden sonra, onceki gün sabah kalp krizi geçirerek evinin önünde öldü. Türkiye Maden İşçileri Sendikası Emet Şube Başkanı Ramazan Altınsoy, yaptığı açıklamada şunları söyledi: (ArkasıU. Sayfada) Side'deki SİT alanları A ntalya (a.a.) IM. Antalya'nın unlü tatil beldesi Side'de, SÎT alanları içindeki gayri menkuller, hem vatandaşlar hem de resmi makamlar için sorun haline geldi. Side'de belediye tarafından mühürlenen kaçak inşaatlann devam ettiği, Müze Müdürlüğü'nün "Tadilat yapılmaz" dediği binaların ise yıkılarak pansiyona dönüştürüldüğü belirlendi. Side Müzesi yetkilileri, "Side'de bundan 5 yıl kadar önce StT alanlannda bir kamulaştırma olmuştu. Ancak vatandaşların hepsi kamulaştırmaya karşı çıktılar. O zamanlar kamulaştırma çalışmaları geçici olarak durduruldu. Sonraki yıllarda ise, SİT alanların korunması yolunda gözle görülür hiçbir kalıcı çahşma olmadı. Vatandaşlar da bu serbestlikten cesaret alarak eski evlerini yıktılar ya da onardılar. Biz, kanunun emrettiği şekilde kaçak yapı ve tadilatlar hakkmda 400 vatandaş için dosya tuttuk. Bu dosyalar Antalya Valiliği'ne gönderildi. Şimdi mahkeme aşamasında " dediler. Cepte taşınabilen hazır yemek TOKYO (a.a.) Her an cebinizde taşıyabileceğiniz bir yemek ister misiniz? O halde "yaprak" adı verilen ve gerçek bir yemekle ayru kaloriyi taşıyan kartlardan alacaksınız. Japonya'da bir Tırma, kredi kartı büyüklüğünde ve doğal ürünlerle hazırladığı yemek kartlannı piyasaya sürdü. Şirket yetkilileri, "Taşınması ve yenmesi kolay ve çok besleyici bir yiyecek imal ettik" diyorlar. Çabuk hazırlanan kurutulmuş yiyeceklerin büyük ilgi görmesinden yola çıkan Caugasha şirketi başkanı Miyazaki, nerede ve ne zaman olursa olsun yenebilecek ve beş ay saklanabilecek bu kartları piyasaya sürdüğünde herkes kapıştı. Herkes, sombalığından biftek, patates, kahve ve çikolataya kadar çeşitleri bulunan kartlardan satın almaya başladı. Uzmanların, 16 gramlık bir tabletin 8 franka (yaklaşık 1000 lira) satılması ve yendikten sonra hâlâ açlık hissi duyulabileceği gerekçesiyle pek fazla rağbet görmeyeceğini sandıklan ">^ıprak"lar öyle tutuldu ki, stoklar eridi. Miyazaki,bu "mini öğün"lerden günde 30 bin adet satmayı planlıyor. Şirket, ozellikle dağcılarla şoförlerin "işbaşında" yemek yemelerine olanak sağladığı için rağbet ettikleri kartları çeşitlendirmeyi ve diyet uygulayanlarla tuzsuz rejim yapanlara da hizmet etmeyi tasarlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle