27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
r RİYET/10 HABERLERİN DEVAMI / HAZİRAN 1987' Sovyetler'i karıştıran uçak (Baştarafı 1. Sayfada) Politbüro ayrıca, "birtiklerin yö•Mtimi ve disiplin konulannda da ciddi yetersizlikler bulunduğunu" belirtti. a.a.'nın Mcskova kaynakh haberine göre, Batılı diplomatik kaynaklar Mathias Rust'un Sovyetler'ce kutsal gözle bakılan Lenin'in mozolesi uzerinden geçerek Kıal Meydan'a Kremlin'in hemen yanı başırta inmesinın Sovyetler'e "bakaret" niteliğinde olduğunu ve komutanlar arasında yapılan değişikliklenn surpriz olmadığını söylediler. SAPTANMIŞ Moskova televizyonu, uçağın Sovyet sınırlarına yaklaşırken, hava savunma sisıemi tarafından • saptandığını * bildirdi. Televizyon, "Sov>et a>cı jetleri. iki kez uçagın çevresinde uçtu. ama görülebildigi gibi tıiçbir şey yapmaddar." dedi. 700 KİLOMETRE Amatör pilot Mathias Rus'un Pentagon'un (ABD Savunma Bakanlıgı), "dunyanın en kapsamlı hava savunma sislemi" olarak nitelediği Sovyet hava savunma sistemini yarması, diğer ülkelerde de geniş yankılar yaram. 19 yaşındaki Mathias Rust, perşembe gunu Finlandiya'nın başkenti Helsinki'den kalktıktan sonra, Sovyet toprakları uzerinde 700 kilometre uçarak, Kızıl Meydan'a indi. İMZA VERDt a.a.'nın haberine göre, Rust, derhal polis larafından sorgulamaya götüriılmeden önoe çevresinde toplanan kalabalığa birkaç imza vermeyı başardı. Batılı televizyon ekipleri ise önceki sabah erken saallerde Kızıl Meydan'ın sol alt yanında ünlu St. Basil Katedrali'nin yakımndaki uçağın filmini çekmek isterlerken, polis tarafından engellendiler. Gözlerine inanamadığıru söyleyen bir kameraman, "Polise ueler olduğunu sorduk, 'Hiçbir şej' yanıtını verdi" dedi. Finlandiya makamlan bir "Cessna" uçağının perşembe günu Helsinki Ha\aalanı'ndan kalktıktan sonra kaybolduğunu bildirdiler. Helsinki Havaalanı yelkilileri de pilotun Isveç'in başkenti Stockholm'e gideceğini söylediğini belirttiler. Bir anda günün kahramanı haline gelen Mathias Rust'un uçakta yanında bir de kız arkadaşı olduğuna ilişkın iddialar ortaya atıldı. Bu iddialar üzerine Rust'un Federal Almanya'daki annesi bir açıklama yaparak. "Iddialann dognı olduğunu sanmıyorum. Rust için dunyada en önemli hobi, uçmaktır. Böyle bir seriivende kızlan düşünmez" dedi. Federal Almanya Dışişleri Bakanı HaosDiHricb Genscher, Mathias Rust'un kötü bir niyeti olmadığına ınandığını söyledi. Genscher, genç pilotun bu yaptığına benzer bir hareketi bundan sonra kimsenin yapmaraası konusunda uyanda bulunurken, Alman diplomatlann Rust'a yardıma olacaklannı belirtti. Genscher, olayın "askeri yonden en mükemnıel olmanın, mutlak gu^enmt agtamadnını göaerdtgtar de sözlerine ekledi. Sovyetler Birliği, Federal Alman yetkililerin pilotla göruşmelerine izin verdi. Moskova'daki Federal Almanya Büyukelçiliği'nin sözcusü, Sovyet yetkililerinin izin verdiği 19 yasındaki Mathias Rust'la görüşmelerinin ne zaman gerçekleşebileceği konusunda bir açıklama yapılmadığını bildirdi. SERBEST BIRAKILACAK Genç pilotun yargılanabileceği, ancak yakında s«rbest bırakılacağı bildiriliyor. Hamburger Morgenpost gazetesine bir demeç veren Sovyet Novosti Haber Ajansı'nın Genel Direktöru Valentin Falin, pilotun yargılansa bile kısa sure içinde ulkesine geri verileceğini söyledi. Falin, pilota tesekkür borçlu olduklannı kaydederek, 19 yasındaki Almanyalı pilotun Sovyet hava savunmasındaki delikleri kendilerine gosterdiğini belirtti. Batılı gozlemciler, Sovyet Ceza Vasası'nın 84'uncü maddesine göre, Rust'un 10 yıl kadar hapis ve 1600 dolar kadar para cezasına çarptınIabileceğini belirtiyorlar. Bu arada, ucağa el konulmasırun da soz konusu olabileceği kaydediliyor. Sovyetler Birliği tş Sendikası tarafından yayımlanan "Trad" gazetesi, hava savunma sistemlerinde alarma geçilmeyişinin nedeninin soruşturulduğunu bildirdi. Rust'un Moskova'ya kadar herhangj bir radara yakalanmadan galebilmesinin halk arasında endişeye yol açtığı bildiriliyor. Komunist Parti yayın organı Pravda, 1985 yılında Sovyetler Birliği hava savunma sistemlerinin her irtifada, herhangi hızda uçan bir hedefı, ha\a koşullan ne otursa olsun günün her saatinde vurabileceğini bildirmişti. SERGEt SOKOLEV Kızıl Meydan'a inen uçak tarafından başı yenen Sovyet Savunma Bakanı Maresal Sergei Sokolev, eski Savunma Bakanı Maresal Dimitri Ustinov'un 1984'te ölmesi üzerine bu göreve atanmıştı. Sergei Sokolev, Politbüro'da oy hakkı olmayan uye (yedek üye) statiisUne sahip. Gozlemciler, kendisinden önceki savunma bakanlarının Politburo'ya üye olduğuna dikkat çekerek, Sokolev'in yedek üye olarak kalmasını anlamlı bulmuşlardı. YENİ BAKAN YAZOV Sokolev'in yerine askeri hiyerarşi altüst edilerek Savunma Bakanlığı'na atanan 63 yasındaki Orgeneral Dimitri Yazov, personel işleriyle görevli Savunma Bakan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. tkinci Dünya Sava$ına katıtan General Yazos, Savunma Bakan Yardımcılığı'na atanmasından önce de 7 yıl Orta Asya'daki Kızılordu birliklerini, daha sonra da Uzakdoğu'daki birlıkleri yönetmişti. | TürkIş'te (Baştarafı 1. Sayfada) buİDoacakUr. Bu değişikliklerin ILO topfauıdsı sonucuoda olacagını s u yoruz." Turklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ILO'ya gonderdiği mektupta, Sendikalar ile Toplu Iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Viasası'na da anayasaya baglı birçok madde bulunduğuna ilişkin göruş bildirdığıni anımsatarak şoyle dedi: "Anayasada, çalışma ha>3lının sorunlan ile ilgiü çtkmazlanmız vardır. Buna rağmen. soz konusu yasalarda anayasa ile ilgili olmayan ve Türk çalışma hayatım, hur sendikacılığı kısmenrayaolurtabilecek imkâalmrvardır. 'Anayasada böyledır, bu yasaları ben yapmadım' diyerek, hatalan görmezlikten gelmek. calışanlann sıkınlısını bilmelerine rağmen, onlarla ilgilenmeycnlerin davranıslannın ne olacagını kamuoyunun takdirine bırakıyorum." ILO toplantısına katılmak üzere bugun Cenevre'ye hareket edecek olan Şevket Yılmaz, "ILO toplantısı Turkiyc'de çalışma yaşamına dönuk somut adımların aülmasına yol açacak mı?" yolundaki bir soruyu yanıtlarken, şunları soyledi: "En i>i yasa, latbikatçısı kötuyse kötu duruma duşer. Bir hukumel. bir kuruluşa üye olmuşlur. l yelik vecibesini, a kunıluşun almış olduğu karartan, eger o müesseseye saygılıysa, kendi ulkesinde hayata geçirmek mecbdriyelindedir. • Hukumet, 'TBMM'de gucum yetmiyor' diyemez. 400 kişiden 250'si uyesi ve istediği kanunu. isiediği saattt geçiriyor. Gece calışması yaparak geciriyor. ILO'ya uye bulunan de>leller nasıl ILO kararlannı kendi ulkelerinde hayata geciriyoriarsa, Türkiye C'umhuriyeti hukumetinin de ILO kararlannı, ILO uyeliğini hakikaten devam ettirmek istiyona ki ettirmeye metburdur. Alaturk'un imzasıyla Türkiye ILO'ya u\e olmuştur o kararlan hayata gecirmek zonındadır. ILO genel kurulundaki tutum ve davranışlann da Türk huknmetine tesir edecegi kanaatindeyim. Ortak Pazar'a uye ülke temsilcUeri de ILO genel kuruluna geteceklerdir. Onlar, 'Hem Ortak Pazar'a uyelık başvurusu yapıyorsunuz hem de o ülkelerdekı çalışma barışım, çoğulcu özgurlükçü demokrasiyi, hur sendikacıhğı, Turkiye'de ortaya koymayacaksınız' diyebileceklerdir." Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın çalışma yasamma ilişkin yasalarda ILO ilkeleri doğrultusunda değişiklik yapmaya niyeti olmadığını vurgulayan Şevket Yılmaz, TürkIş'in ILO genel kurulunda savunacakları konulan da şoyle sıraladı: "Evvela, ILO kararlan, hursendikacılığın, toplusözleşmelerin mudahalesiz yapılması. işçilere sendikalannın genel kurullannda serbestçe seçme ve seçilme hakkı >erilmesi, ILO'nun 87 ve 98 sayılı sözleşmelerinin Turkiye'de hayata geçirilmesi. Yani Turkiye'de lum çalışanlara sendika hakkı verilmesi, toplu iş sözleşmesi yapma hakkı verilmesinin saglanması." Şevket Yılmaz, Türkiye'nin ILOnun hem genel kunılunda hem de sozleşmelerin uygulanması ile ilgili aplikasyon komitesınde gündeme •gelmesi olasıhğının yuksek olduğunu da sözlerine ekledi. MEHMED KEMAL POLJT1KA VE OTESI Her Şeyin Türkçesi Oku diyor yüce kitap, okuyan var mı? Kutsal kitaplardan Tevrat Yahudice (İbranice), Zebur Âramca, İncil Süryarvcadır Bugün İbranca yazılıp konuşuluyorsa da, Aramca ve Süryanca ölü dillerdendir, konuşulmuyor. Zebur ve İncil Latince okunuyordu. Daha sonra her ulus anlaşılır oisun diye kendi diline çevirdi. Bugün İncil, her Hıristiyan ülkede ulusal dille okunuyor. Herkes de Tanrı'nın ne istediğini, ne dediğini kendi dilinden öğreniyor. Arapçanın kutsal dil oluşuna gelince, Prof. Neşet Çağatay'a göre, peygamber Arap olduğu, sadece Arapça bildiği için Kuran zorunlu olarak Arapça olmuştur. Her Türkçeleştirilmek istendiğinde, son zamanlarda, karşısına birçok engeller çıkarılmıştır. Oysa Kuran Selçuklular döneminden beri Türkçeye çevrilmiştir, çevirilerinin sayısı yüz elliyi, belki daha çoğu bulur. Bugün çeviriye karşı çıkıyoriar. Hiç olmazsa namaz sureleri Türkçe okunsa, nelerin buyurulduğu, nelerin yasakiandığı, hangı şeylerin öğütlendiği anlaşılır.. Atatürk döneminde, bundan otuz yıl önce ezan Türkçe okunmaya başlanmıstı. Pekâlâ da herkes besteyle okunan ezana alışmıştı. Kuran ın da Türkçeleştirilmesine çalışılıyordu. Hatta bu konuda şair Mehmet Akif'e görev de verilmişti. Olçülü. uyaklı olarak çevirisi yapılacaktı. Ancak, nedense Akif böyle bir çevıriyi yapmaktan caydı. Daha sonra da Atatürk ötdü. Çok partili siyasal döneme geçtiğimizde siyasetçiler Türkçe ezanı bir politika sorunu haline getırdiler, ille de eski haline döndürrnek istediler. Başta Atatürk'ün partisi Arapça ezanı geri getirdi. Türkçe Kuran ise bundan sonra hiç olmaz! Tanrı bir dille mi konuşur ki Arapçadan başka dil tanımıyorlar? Geçende Erhan Çayhan arkadaşım, "Oku" adı altında Kuran'ın ölçülü ve uyaklı olarak bir çevirisini bana verdi. Şair Rıza Çiloğlu ölçülü uyaklı çeviriyi yapmıştı. Gerçekten, eskilerin müsecca dedikleri türden çeviri çok ilgincti Okumaya başladım ve beni sardı. Hem anlamı vardı hem de ahenkli bir metin okuyordunuz. Şair kitabın başına bir açıklama koymuş, Türkçenin, çeviri için yeterli olduğunu kanıtlıyordu. Kuran adıntn Türkçe tam karşılığı (Oku) otuyordu. Buna göre kitap, Türkçe okunursa çok açık kanıtlardan oluşuyor, anlaşılması kolaylaşıyordu. Çevirinin özelliklerini de anlatıyor Dil, sonu uyakla biten bir düzyazı (eski deyimle müsecca nesir) idi. Arapçası böyleydi de Türkçesi neden olmasındı! Arap dilinde makamla okunuyordu. Böyle olunca da makamla okunabilirdi. Şimdıye değin yapılan çevirilerde makamla okunuşa gereken önem verilmemiş, burada veriliyordu. Nasıl ezan Türkçe okunabiliyorsa, elbette bu kitap da makamla okunabilirdi Sözcüklere gelince, sözlüklere girmiş bütün Türkçe sözcükler kullanılıyordu. Ağırlık, öteki kitaplardaki Arapça yerine Türkçedeydi. Sözlüklere giren sözcüklerin kimi konuşma ve yazı dilinde kullanılmıyordu. Çeviriyi yapan buna da özen göstermişti. Böyle sözcükleri, bir sözlüğü kitabın başına konmuştu. Örnek vermek gerekirse: AllahTanrı; peygamberyalvaç, elçi; ayetkanıt; melekgökçe... Kullanılan yeni Türkçe sözcükler için herhangi bir sözlüğe bakmak yeterli. Çeviri Arapça sözcüklerle karman çorman edilmemiş, ne söylenmek isteniyorsa, açık olarak anlatılmıştır. Kitapta geçen olaylara gelince, bir anlatılan, bir de ima edilenler var. İma edilen olaylar din bakımından önemli olsa bile tarihe geçmeyecek kadar küçük, islamiyetın ilk yıllannda oluşan olgulardır. Ötekiler ise zaten tarih kitaplarının yazdığı savaşlardır. Çeyirmen şair şöyle bir açıklama da getiriyor: ".. ima edilen bütün olayların sebepleri, oluş biçimleri ve sonuçları çok değişik bir iklim kuşağında yaşamakta o/an, kültür ve gelenekleri çok başka bir toplumun vermek istediği sosyal şekil ve geleneklerine uygun olarak koyduğu kaideler bugün için kitabın okuma amacının dışında kalmaktadır." Anlamı herkesçe bilinmeden okunan bir kitap yerine, anlamı herkesçe açıkça anlaşılan bir kitap öneriliyor. Böyle bir şeyin gerçekleşmesi için kimbilir kaç yıl beklenecektir. Hele bu anlayışta iktidarlar başta olursa... Bu sırada elime Cemalettın Şenocak'ın 'islam Aynasında Türkiye' kitabı geçti. Yazar durumu iki dizede anlatıyor: Oku, diyor yüce kitap okuyan var mı? / Söyle, Müslüman sıfatı bize uyar mı? Ne desinler, nasıl anlatsınlar!.. BtfiktaşDenizlispor karşılaşması 11 sonuçlanınca, SiyahBeyazk taraftarlar isym etti. Denizlispor futbolcularım taşıyan otobüs saldınya uğrarken, olaya karışan bir taraftar polis tarafından etkisiz halegetinldi. (Fotoğraf: VEDATDANACI) Beşiktaşlı ve Galatasaraylı taraftarlar şehri altüst etti Sevinç ve hiizün çatıştt Spor Servisi Şampiyonluk yanşında Beşiktaş'ın puan yitirmesi, Galatasaray'ın daha avantajlı duruma geçmesi sonucu her iki takımın taraftarlan dün İstanbul'da olaylara yol açtılar. Sevinç ve üzüntıiden kaynaklanan olayları engellemek isteyen güvenliİc kuvvetleri, toplulukları dağıtmak için zaman zaman zor kullandılar. Bir grup taraftar da Galatasaray Kulübü'nü taşlamak istedi. Ancak güvenlik kuvvetleri olaylara müdahale ederek taraftarları etkisiz hale getirdi. Beşiktaşlı taraftarlar maç sonrası gece yarılarına kadar kentin çeşitli yerlerinde gösteriler yaparak olaylara neden oldular. Bazı semtlerde Galatasaray %e Beşiktaşlı taraftarlar birbirlerine girdiler. Beşiktaşlı taraftarlann taşkınlıklan sırasında olayları gorüntulemek isteyen basın mensupları da polis tarafından coplandı. Galatasaray'ın dün Antalyaspor deplasmanında galip gelmesi ve liderliğe oturması sarıkırmızıh taraftarlan coşturdu. Sankırmızılı taraftarlar oluşturdukları kortejlerle şehirde gösteriler yaparken yer yer trafiğin tıkanmasına yol açtılar. İstiklal Caddesi'nde toplanan bin kadar taraftar, bayrak ve tlamalarla "şampiyon Galatasaray" sloganı atarak Taksim'e doğru yurüyüşe geçtiler. Taksim Alanı girişini tutan güvenlik kuvvetleri kalabalıktan, önce dağılmalarını istedi. Ancak taraftarlann yurüyuşe devam etmeleri üzerine polis cop kollanarak topluluğu dağıttı. GALATASARAY İSTANBUL'DA Antalyaspor'u yenerek 14 yıl sonra mutlu sona yaklaşan Galatasaray, dün saat 23.00'te uçakla Atatürk Havalimanı'na geldi. Galatasaraylıları havaalanında yaklaşık 20 bin taraftan coşkuyla karşıladı. Ali Sami Yen Stadı'nda dün oynanan Beşik^aşDenizlispor karşılaşmasından sonra bir grup siyahbeyazlı taraftar Denizlisporlu futbolculan taşıyan otobüse taşh saldırı düzenlediler. Otobusün camları kınlırken, futbolcular polis kordonu altında kaldıklan Dedeman Oteli'ne gelebildiler. Kaplumbağalar rapor kurbanı (Baştarafı 1. Sayfada) memesi yolunda kendisine bir mektup yazan Doğal Hayatı Koruma Derneği'ne gonderdiği yazıda, yatırım bolgesi Iztuzu'nda kaplumbaga olmadığınm bir raporla belgelendiğini bildirirken, 20 yıldır Dalyan'da yasayan Isviçreli bır gazetecının "Burada 10 yıldır kaplumbaga gormedim" şeklindeki beyanma da dikkat çekti. Schroeder, mektubunda DEGin çevre korumasına olağanustu önem verdiğini, gelişmekte olan ülkelerde katıldığı yatırımlarda bu konuya özen gösterildiğini de iddia et' Schroeder ayrıca, kaplumbağalann Dalyan kumsalmda değil, Dalyan deltasmda yaşadıgını öne sürdü ve bu iddialarına kaynak olarak Turk hukümetinin Dalyan'da inceleme yapmakla görevlendirdıği "komisyon"un hazırtadığı "rapor"u gösterdi. Yatırımcı şırketin yönetim kurulu uyesi Osman Kavala da, Çevre Genel Müduru Muzaffer Evirgen'in geçen ay Dalyan'a yaptığı gezi sonrası hazırladığı ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz'a verdiği raporda, "Dalyan kumsalının kum japısının kaplumbağalann >uva açmasına uygun olraadıgı"na ilişkin bır görüş bulunduğunu öğrendiğini söyledi. Ancak Kavala, "Raponı görraedim" dedi. Düzenlediği basın toplamısında. turistik yatırım bölgesinde kaplumbaga bulunmadığını söyleyen Kultur ve Turizm.Bakanı Mesut Yılmaz da Çevre Genel Mudürü'nun hazırladığı raporu kamuoyuna açıklamamıştı. Çevre Genel Mudürü Evirgen ise, "burokral" olduğu gerekçesi ile raporunu basına vermemişti. Bu arada ODTU Sualtı Topluluğu'nun Dalyan'da yaptığı gözlem çalışmaları sonucu geçen hafta içinde denizkaplumbağalannın kumsa'.a çıktığı ve turistik yatınm bolgesi içinde yuva yaptığı belirlenmişti. Bir yuva da otel inşaatına 150 metre mesafede saptanmıştı. DEG Yönetim Kurulu üyesi Horst Schoeder'in mektubu üzerine Doğal Hayatı Koruma Uerneğı Başkanı Nergis Yazgan da DEG'e bir yanıı gonderdi. Nergis Yazgan, Schoeder'e gonderdiği ikinci mektubunda, "Meklubunu/daki tezallan ve yanlış malumatlan duzeitmek için yazıyonız" dedi. Yazgan, yatırım bölgesinde kaplumbağalann yuva açııklannın ve bu yıl da yuva açmaya başladıklannın Turk bilim adamlannca gozlendiğini hatırlatırken, Dalyan'da yaşayan tsvıçreli gazetecinin beyanını, bir "tkari beklenti" olarak yorumladı. Nergis Yazgan, DEG Yönetim Kurulu üyesini dikkatleri deltadaki tatlı sukaplumbağalarına çekerek soyları tukenen denizkaplumbağalarını goz ardı etmekle eleştirdi. Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı, cevabi mektubunda, "Türk hükümetinjn oluşturduğu komisyonun araşUrmalanna dernek olarak biz de kalıldık re bu araşlırma daha zi>ade turistik bir geziydi. Kum yapısının >umurtlamaya uygun olmadığına dair rapor yazılabileceğini umuyoruz. Böyle bir rapor \arsst lütfen bize de gonderin" dedi. Alt düzey (Baştarafı 1. Sayfada) re sürecinin tıkanması ve sorunun yeniden ABD Kongresi'nde gündeme gelmesi nedeniyle bu aşamada özel bir önem kazanan raporun, ana hatlarıyla daha çok Türk tarafını eleştiren ve alt düzey görüşmelere zorlayan bir doğrultuda olduğu oğrenildi. Çarşamba günü açıklanması beklenen raporda, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın ağırlığı bir süre önce taraflara önerdiği artık 'Tıilen" ölmüş gözüyle bakılan 29 Mart Belgesi'ne paraiel olarak müzakere sürecini canlandırma amacına yönelik alt duzey gönişmelere verdiği belirtildi. Raporda, genel sekreter tarafından önerilen altdüzey görüşmeleri Rum tarafının kabul ettiği, Türk tarafının ise yanıtsız bıraktığı ifade edildi. Türk tarafının Maraş bolgesi ile ilgili tulumunun eleştiriti bir dille ele alındığı raporda, adadaki göçmen sorununa da değinildiği bildirildi. Raporun, ozellikle Türkiye'den Kıbrıs'ın kuzey kesimine yerleştirilen göçmenler konusunu altını çizerek vurguladığı öne sürüldü. Yine raporda', Kıbrıs'ın kuzey kesiminde bulunan Türk birliklerinin sayı ve ateş gücü olarak artışlar gösterdıği yolundaki ifadelerin de Türk tarafına yönelik eleştiri kapsamında yer aldığı belirtüdî. Maraş, göçmenler, Türk birliklerindeki artış sorunlarının sıralanmasından sonra Türk tarafının alt düzey görüşmeleri yanıtsız bırakarak müzakere sürecini işletmez pozisyonda gösterilmesine dikkati çeken diplomatik kaynaklar, raporun, Kıbrts konusunda şu aşamada baskı yapılması gereken taraf olarak Tiirkleri hedef gosterdiği yolunda değerlendiriyorlar. İLAN İSTANBÜL VAKIFLAR BÖLGE MÜDÜRLÜCÜ'NE AİT EMtNÖNÜ ŞEYHMEHMET GEYLANİ MAHALLESİ HAMİDİYE CADDESt'NDE BULUNAN 408 ADA, 6 PARSEL SAYILI 4. VAKIF İŞHANINDA KİRALIK BUROLAR Muhammen Aylık Bcdel Geçici Teminat Dosya No: KatNıt: Kam No: M' 193.000. TL. KA7/4194 33.00 150.000. TL. 2. 1 KA7/4202 . 9 58.000. TL. 8.56 45.000. TL. 207.000. TL. KA7/4218 10 160.000. TL. 36.48 180.500. TL. KA7/4204 140.000. TL. 11 29.70 116.000. TL. KA7/4205 12 19.95 90.000. TL. 180.500. TL. KA7/4206 140.000. TL. 13 29.70 122.500. TL. KA7/4207 *• 14 21.07 95.000. TL. 180.000. TL. KA7/4217 24 140.000. TL. 29.70 257.500. TL. 200.000. TL. 47.01 KA7/4219 2526 27 KA7/4220 14.75 60.000. TL. 77.500. TL. KA7/4224 90.000. TL. 116.000. TL. 32 19.60 116.000. TL. KA7/423I 33 20.18 90.000. TL. 116.000. TL. KA7/4225 90.000. 35 19.18 116.000. TL. KA7/4226 90.000. 36 19.31 122.500. TL. KA7/4222 38 20.49 95.000. TL KA7/4229 58.000. TL. 40/1 8.28 45.000. TL. KA7/4237 116.000. TL. 19.12 90.000. TL. 42 103.000. TL. KA7/4238 16.15 80.000. TL. 43 116.000. TL. KA7/4232 44 18.46 90.000. TL. 225.500. TL. KA7/4145 3. 1 175.000. TL. 39.26 116.000. TL. KA7/4151 İ 90.000. TL. 20.60 180.500. TL. KA7/4150 140.000. TL. 29.70 3 TL. 103.000. TL. KA7/4146 4 18.87 80.000. 180.500. TL. KA7/4148 5 29.70 140.000. TL. TL. 116.000. TL. KA7/4147 6 19.76 90.000. TL. KA7/4239 6/1 40.000. TL. 56.000. TL. KA7/4149 140.000. TL. 180.500. TL. 7 29.90 KA7/4142 170.000. TL. 220.000. TL. 8 36.48 KA7/4143 140.000. TL. 180.500. TL. 9 29.90 116.000. TL. KA7/4141 10 19.95 90.000. TL. 180.500. TL. KA7/4144 11 29.70 140.000. TL. 122.500. TL. KA7/4140 12 21.24 95.000. TL. TL. 180.500. TL. KA7/4152 13 29.70 140.000. TL. 122.500. TL. KA7/4153 14 21.24 95.000. TL. 180.500. TL. KA7/4154 15 29.70 140.000. TL. KA7/4240 38/1 56.000. 40.000. 1 Yukarıda mevkileri ve sahaları belirlenmiş vakıf taşınmaz mallar hizalannda gösterilen muhammen bedel uzerinden 10/6/1987 tarihinden 31.12.1989 tarihine kadar süre ile kiraya verilecektir. thale açık teklif usulü ile 10/6/1987 Çarşamba günü saat 14.00'de Bölge Müdürlüğümuz thale salonunda yapılacaktır. 2 Taliplilerin yukarıda belirtilen gün ve saatte dosyasındaki müddetlerine göre geçici teminatı, nüfus cüzdanı, sureti ve ikâmetgâh belgeleriyle birlikte ihale bürosuna müracaatları gerekmektedir. 3 Dilekçe ile muracaaı ederek ihale gunünun bildirilmesini isteyenlere bu ilanla tebliğ yapılmış sayılacağından ayrıca bildirimde bulunulmayacaktır. 4 İhale 2886 sayılı yasanın ilgili hükümleri gereğınce yapılmaktadır. ldaremiz ihaleyi yapıp yapmamakta ve en uygun bedeli tespitte serbesttir. 5 Genel ve özel sartlaı mesai saati içinde Bölge Müdürlüğümüzde görülebilir. 61.1.198831.12.1988 ve 1.1.198931.12.1989 tarihleri arası aylık kira bedellerine °?« 30 penyodik artış yapılacaktır. 7 Geçici teminatları en geç ihale günü saat 12.00'ye kadar yaptınlacaktır. İLAN OLUNUR. Basın: 20668 Guvenın, danışın, GARANTI kazahın. Yüksek geliri güven içinde kazanın ERMAYE £I\AS\SINDA Paranıza sunabileceğimiz çok seçenekli, verimli ve güvenli imkanlan biliyor musunuz? Bugün. Yapı Kredi Menkul Değerler Merkezine uğrayın veya telefon edin... özel Sektör Tah\ili Hazine Bonosu ' Devlet Tahvili Hisse Senedi alım satımlan ve portföy danışmanlığı konusunda Garanti Menkul Kıymetler Merkezi \e Garanti Bankasf nın 288 şubesi hizmetinizdedir. YAPI KREDİ MENKUL DEĞERLER MERKEZİ u IGARANTÎ 7 IST\\BIL rit^cs ANKARA Secilmiş Degerier'sunar! IstartM Bumeiı Cad No 85/2 OsmanCey Istanbui Tst 133 00 90/141 23 S5/1<« 90 01 Aı*ara Vatınm uararn SuCutay Eıran Tel 131 98 16 Mete TaıUn Tel 133 89 16 Izmr Yatrnm urmant Fent Dagılı Tel 14 50 00/25 47 79 Papandreu (Baştarafı 1. Sayfada) de yaptığ] konuşmada, Ege kıta sahanlığı konusunun çözümu için Atina ile Ankara arasındaki mesaj teatisine değinirken, "mesajlann içeriginin, Ankara ile Atina'da değişik şekillerde yorumlandığını" belirtti. Papandreu, konuşmasına şöyle devam etti: "Bizim için esas olan, Ege kıta sahanlığı sınırlannın belirlenmesi için Lahey Adalet Divanına gidilebilmesi amacıyla bir tahkimnamenin hazırlanmasıdır. Ankara ise, durumu değişik şekilde yorumluyor. Ancak şimdiye kadar, çok ölçülü de olsa, iyimser olabilecegimiz bazı nedenler var." Yunanistan'ın, Türkiye tarafından "tehdit edildigi ve tehdil altındaki tek Avrupa ülkesi olduğu" yolundaki görüşünü tekrarlayan Papandreu, muhalefet lideri Konstantin MiLsotakis'in "Türkiye ile olan görüş aynlıklarının, siyasi bir diyalog yoluyla çöziilmesi" yolundaki gorüşünü de eleştirdi. Papandreu, "Türkiye'nin, Ege'nin yasal statükosunu kabul etmesi mıimkün değildir. O halde neyi konuşacağız? Ne vereceğimizi mi? Mitsotakis, kiminle alay ediyor" diye konuştu. ALTAY/ MENKUL DECERLER A.Ş. /A'//ı • Hisse Senedi, • Hazine Bonosu, • Devlet Tahvili Ahmsatım ışlemlerı ile portfoy yonetımı ve danışmanlığı konulannda uzmanlık. guvenh ve kârlı hızmet Ntşantaşı Valı Konağt Cad Ana Apt No30'2 istanbul Tel 130 77 545556 Ankara Tel 168 40 15 168 35 16 Yüksek kazaıtc yine İktisat'ta İktisat Bankası Menkul Değerier Merkezi ve şubelerınde satışa sunulan özel sektör tahvilleri yüksek kazanç sağlamaya devam ediyor. Ayrıca, Hazine Bonosu, Devlet Tahvili, Hisse Senedi veya Gelir Ortaklığı Senedi almak ıçın Menkul Değerier Merkezi nı ve İktisat şubelerını arayabilırsiniz. GÖRÜLMÜŞTÜR tlhan Selçuk 3. bası 880 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlart Türkocağt Cad 3941 Cağaloğlulstanbul T.C. İLAN ANKARA ASLİYE 6. HUKUK MAHKEMESİ 1986/566 DAVALI: Mustafa Gelener, Olgunlar Sokak 16/2 Kavaklıdere, ANKARA DAVACI: Mehalat Gelener tarafından aleyhinize BOŞANMA davası açılmış olup, mahkememizce yapılan 6.5.1987 günlü ilammda BOŞANMAMIZA KARAR verilmiş olup, karar dairesinde adresinizde bulunamadığınızdan karar özetinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, işbu karann ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde kanuni yollara başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşmesine karar verileceği ilanen duyrulur İLAN MENGEN TAPULAMA HÂKİMLİĞİ'NDEN 1982 21 Davacı Orman Idaresinin, davalılarA'asfiye Goksu ve müşterekleri aleyhine açtığı Tapulama Tespitinin tptali, tescil davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğınce: Açık adresı tespit edilemeyip adına tebligat yapılamayan Bolu ile, Mengen ilçesi Çukurca köyıinden Durmuş kızı, 1336 D.'lu Hediye Göksu'nun bu defa duruşma tarihi olan 10.6.1987 günü saat 09.05'te Mengen Tapulama Mahkemesinde yapılacak olan duruşmada hazır bulunması, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunacağı ve karar verilebileceği ilanen tebliğ ojunur. Basın: 20887 BARIŞA ÖZLEM Prof. Dr. Hüsnü Göksel 880 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlulstanbul MENKUL DEĞERLER MERKEZİ Eseniepe Buvu»3efe Cadaesı 165 Esentepe IstarOui Telefon 172 7000 166 2731 O«nanbey Ha asKargazı Caddesı 180 Osmarbev TeJefon 146 0410 İKTİSAT İktıuri Mcnkul De^mer Mefken
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle