Katalog

CUMHURtYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 14 MAYIS 1987 TELEVİZYON 08.00 Açüış Günaydın Türkiye 10.00 Eğitim ÖnUsans Progranu Sosyal Bılgıler dersınde Deviet, tngtlizce dersınde Please, Sıop ve Çağın Teknolojik Özetlıklert dersınde Biyoteknolojı konulan işlenıyor 11.30 Kapanış 16.15 AçdışEgitim Önlisans Progranu Sabah yaymmdakı progmmın tekrarı yapıhyor. Zevk bağnazhğının duvarları düştinee bağnazlığından kalın Aydın Gün, 15 yıl içinde Uluslararası htanbul Festivali'ne yaklaşık 4550 ülkeden 20 bin yerli ve yabana sanatçı katıldığım belirtiyor. Bu yıla dek festîvali İTİeyenlerin sayısınm ise yaklaşık 2 milyon 250 bin civarmda olduğunu söyluyor. Gün, "Bu süre içinde festival, 10 milyona da hatta 20 milyona da seslenebilirdi; tabii sudan, düz ayak programlarla. FtLtZ ALt Bu yıl 15'.si gerçekleştirilecek olan Uluslararası îstanbul Festivali'ne ilişkjn sorulannuzı yanıtlayan îstanbul Kültttr ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Aydın Gün, programlann oluşturulmasmda karşdaştıklan sorurüarı sıralarken, "Birincisi bflrokrasi, ilüncisi ise önyargı ve bagnazlıktı" diyor. İS yüdır arahksız sürdürüJen Ulustararası Îstanbul FestivaK'nin toplumumuza ne gibi yaran oldu? Ozetler misiniz bu konudaki görüşlerinizi? GÜN Bu 15 yıl içinde Uluslararas» Îstanbul Fesiivali'ne yaklaşık olarak 4550 ülkeden 20 bin yerli ve yabancı sanatçı katıldı (Her sanatçı yaptıklan ile yıktıklarının toplamıdır.) Sözünü ettiğimiz bu 20 bin sanatçı yaşarrumızdaki yıkılrnası gereken ile yapılması gerekenleri göstercrek bizi kendi sezgi ve bilinç düzeylerine yükseltip aydınlattüar... Bu kadannı söyledikten sonra sorunuza şu sonıyu sorarak cevap vereceğim: Ya bu 20 bin sanatçı İstanbul Kultür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Aydın Gün: Hat yarışması ödülleri " ültür Servisi Islam Konferansı Teşkilatı'na bağlı Milletlerarası Islam Kültür Mirasım Koruma Komisyonu 'nca düzenlenen Milleilerarası I. Hamid Aytaç Hat Yarışması'nın ödülleri 16 mayıs cumartesi günü saat 10.30'da yapılacak bir torenle sahiplenne verilecek. Hattat Hamid Aytaç'ın 5. ölüm yıldönümüne rastlayan 16 mayıs günü tslam Kültür Mirasım Koruma Komisyonu'nun sekreterliğini üstlenen tslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi IRCICA 'nm Yıldız Sarayı Çit Kasrı'ndaki binasında duzenlenecek ödtil törenine 7 kişilık uluslararası jüri de katılacak. 17.45 Açıköğretim tkmci sınıjlar için tsratisttk dersınde En Ktlçuk Kareler Yöntemı ve Tıcaret Hukuku dersınde Gemı ve tfletümesı konulan ışiemyor. 18.40 Haberier 18.55 Antilop'a Dönüş Antılop gemisimn kahramanlan, Skyrush ve arkadaşiannm güney sahıline gelmeiermdekı teJc amaan, lopmklanm genisletmek oldugunu anlalınca çocuklar çok şaşırırlar. Hızmelçı Müly zaman zaman evde hayaietlerın dolaşıığına inanmakıadır Skyrush çocukiara banyoda oluşturutan fırtına ıle gerçek fırtmanm farklıhğmı anlatmaya çalışır. 19.27 tftara Doğru 20.00 20.30 21.15 22.10 Klasik Türk Müziği Haberier ve Hava Durumu Perihan Abla: Sevgili Oğretmenim Tiirbelerimiz 3 22.50 TV'de Sinema: Hazreti Şeyma YOneımenliğmi Abdülselam Musa'nın yaptığı filmde Sameym Ahmet, Ahmet Mashar ve Teyfık Edbtkan rol alıyor Filmde, Hazrett Muhammed'm stlt kardeşı Şeyma'nm çevrtsmde tslamm dogufu ve yaytlısı anlauhyor, 00.30 Haberier Kapanış İKİNCİ KANAL 1930 Açılış • Ramazan Sohbeti Programda. Prof. Dr. Tahsın Banguoğul ramazfm aruianm anlatıyor durduk. Artık iyice ögrendik ki bağnaz dokuz canlıdır; tam "artık bu bir daha dirilmez" dediğimiz zamanda bakıyorsunuz saman altından suyu yürütüyor. Bagnazlık uyanmamak üzere uykuya dalamıyor, kısaeası ölemiyor. Teknolojik gelişme ve hız birçok kavramın bile içeriğini değiştirmede ve değer yargılarımızı delip geçmektedir. Buna rağmen Nasrettin Hoca'nın kansı gibi, leyleğin uçtuğunu gördüŞü halde, "Ah, vaUahi o uçsa da keçidir" diye inatlaşamar var. Son yülarda "bir ioat kültürü" oluşmaya başladı ülkemizde. Siz istediğiniz kadar bilimsel çerçeve içinde konuşun, mantıklı ve tutarlı olun; o yine de "dediğim dediktir" diye dayatıyor. özellikle muzik söz konusu olunca tutuculuk bagnazlığa dönüşüyor bir anda. (Sözlerimin yanhş anlaşümasmt önlemek için şu açıklamayı yapmam gerekiyor. Ben kendi hesabıma Beethoven'ı, Mozart'ı dinlerken nasıl tat alıyorsam; Itri'yi, Dede Efendi'yi, Âşık Veysel'i, Ali Izzct'i, caz ve pop müziğini dinlerken de tat alıyorum. Önemli olan müzigin türu değil, kalitesi ve yaratıcı etkinliğidir. "Milli eser" olması bir yana, adı. na müzik bile diyemeyeceğimiz birtakım "nmbırtüan" ve "ses kirlenmelerini" sevemiyorum.) Ne diyorduk? Evet, bilen bilmeyen birçok kimse "gelenege bağlılık" soz konusu olunca hemen Japonya'yi ornek gösteriyor. Oysa müzik alanındaki durum şöyledir Japonya'da: Japonya'nın Batıya açılması 1869 devriminden sonra başlamıştır. Nabokov'un mektupları GENE ATLAR VAR Avni Arbas, Artisan Sanat Galtrisi'nde açılan sergisi için "Bitiyorsun ben bu at temasmdan vazgeçemiyorum" diyor. "Gene atlar var sergide." TJTülıur Servisi 1977 M\ yüında ölen ünlü yaz/ar Vladimir Nabokov'un, kimi mektuplannda, Pasternak ve Soljenitzin gibi Rus yazarlanndan hiç de olumlu bir dille söz etmediği öğrenildi. Rus kökenli Nabokov, tngiltere'deki öğrencilik günlerinden yakın dostu olan eleştirmen Gleb Struve'ye yazdığı mektuplarda, Pasternak'ın şiirlerinden övgüyle söz etmesine karşın, "Dr. Jivago" adlı romanı "sıkıcu albenisiz ve tümden antiliberal" olarak niteliyor. Nabokov, "Gulag Takımadalan", "llk Çember" gibi romanlann yazan Aleksandr Soljenitzin'i ise düzyazısı açtsmdan Pastemak'tan da zaytf bir yazar olarak tammlıyor. Japon mttrikçiler Önce bizdeki gibi askeri bandolar kurulmuş, sonra ilkokullardaki müzik eğitimi tamamiyle Batı müziği bügilerine ve metotlarma göre yapılmış. Osmanh saraymda 1831 yüında Muzikai Humayun'un kurulması gibi, yakın tarihlere rastlayan Japon Batıhlaşma hareketi kesintisiz bugune kadar geliştirilerek gelmiş bulunmaktadır; bugün Japonya'da kırkın üzerinde piyano imalatı yapan fabrika, yüzlerce plak şirketi ve konser salonları var; dunyanın en kaliteli orkestra enstrumanları Japonya'da üretiliyor. Ispanya neresi, Japonya neresi! Bugün dunyanın en kaliteli gitarı Japonya'da yapıhyor. Tokyo'daki senfonik orkestralar Batı orkestralarının en önde gelenleri ile boy ölçuşecek düzeydedir. Günümüz Batı orkestralan içindeki Japon müzikçilerin sayısı her gün biraz daha kabanyor... Bu ülkelerin geleneksel muzikleri yok mu? Var hiç kuşkusuz. Ancak "geçmişin değerleri" geleceğin ufkunu ükayamıyor bu ulkelerde; geleceğin zenginleşmesine, güzelleşmesine neden oluyor; dondurulmuş, dokunulmazlık kazanmış bir tabu değildir "geçmiş" bu ulkelerde, yenileyen ve yenilenendir. Çağdaş müzik haftası Estetiksel yargının temel dayanağı sanatın (ya da sanat eserinin) özünde banndırdığı devingenliktir. Kültür ve sanatın özündeki bu devinimin kesintisiz akışını reddetmek, onu dumura uğratmak ve hadım etmek demektir. Tarihsel olarak aşılmış bir kültür değerini sonsuza kadar aynen devam ettirmeye çalışmak, 25 yaşına gelmiş bir adama bebekliğinde giydiği patiklerini giydirip yürütmeye zorlamak gibi komik, komiklikten de öte patolojik bir davranıştır. Ülkemizin insanı, gecikerek de olsa, sahip okluğu birçok kültür değerini aşıyor ve yeni değerler ediniyor kendine; uygarlık payıru ve hakkını elde etmeye çalışıyor. Batı ile aramıza hayali uçurumlar koyarak kendimizi uluslararası sanatkültür değerleri ile beslenme ve yenileme olanaklanndan mahrum eünemeliyiz. Bir köstebek gibi kendi karanlığımıza ve sessizliğimize sıgınarak yaraua olmamız ve böylece çağdaşlaşmamu mümkün mü? Leonardo da Vinci asırlar önce "Geçmişin yapıtlanndan başka esin kaynaklan kalmadığı an, ressamlann sanadannın gerflemeyc başladıgı andır" demişti. 1 5 Eylül 198Tde gerçekleştirikcek olan Uroslararası Plastik Sanatlar Şenligi'nden sonra önümiızdeki yülarda yapılması düşüniüen yenilikler var mı? GÜN Evet, ön hazırlıklanıu sürdürdüğümüz bir "Çağdaş Müzik Haftası" var sırada. Kaynağı Debussy'ye ve 2. Viyana Okulu'na uzanan (Schoenberg, Alban Berg, VVebern) daha sonra doğaçlama, elektronik müzik, kompütur müziğine dayanan "çağdaş müzik" hakkında çok az şey yapıhyor ülkemizde. Oysa Stookhausen'den Berio'ya, Messian'dan Xenakis'e, vs. kadar büyük bir listenin repertuan var ki Batıda; beğeneüm veya beğenmeyelim, bunları tanımadan nasıl kıyaslama yapacağız? Çağın neresinde olduğumuzu nasıl bileceğiz? Programlanrruzm büyük çoğunluğunu 18. ve 19. yüzyıl müziği oluşturuyor. Bu iki yüz yılm daha öncesi ve sonrası hakkında hiç denecek kadar az iş yapıyoruz. Bu boşluğun doldurulması lazım. 19.46 Fasü Feridun Darbaz yöneıimindekı hıanbul Radyosu Korosu ekrana geliyor. Ev kiramı 9 Picasso vernüşti Avni Arbaş deyince aklıma Galatasaray Lisesi, Fransa ve doiudizgin atlar gelir. Hepsi uzun bir serüvendir. Geçen gün yazdığı yaz'da Uğur Mumcu, Nâzım'dan aktarıyor; "Bu atlar Avni'nin atlarıJKuvvayı Milliye atları,/Kara yamçı altında ak sağrı dolgun/Titrer burun kanatları/Bu atlar Avni'nin atları. EMtN ÇETİN GtRGİN Nâam'la olduğu kadar Arbaş'ın Tzara ve Prevert'le de dostluğunu bılirim. Fransa'daki yılları ve arkadaşlıkları gene bu sutunlarda yer alan uzun bir dizide Cumhuriyel okuruna aktarmıştık. Bı kez Arbaş'la konuşmamızda resmin daha iç sorunlannı gündeme getirelim dedik. "Yahu Emin" dedi, "Inan ki ben yaptığım rcsimden fazla bahsetmekten hoşlanmıyorum. Sana başka hikâyeler arüatayım, ilginç gelirse yayımlarsınu. Ama yaptıklanm işte ortada, bana aynı şeyteri bir kere daha anlaturma!' Avni hoca anlatacak, ama biz daha önce burada gazetecilik görevi yaptığımızı hatulayıp, Arbaş'ın kısa biyografismi verelim. 1919'da Istanbul'da dogdu. 1937'de Galatasaray l.isesi'nden aynlarak Güzel Sanatlar Akademisi'pe girdi. Hocast Leopold Levy'ydi. 1946'ya kadar akademıye devam etti. Aynı yıl Fransu bursuyla Paris'e gitti. Gidış o gidiş. Ardından 30 yıl Fransa. Türkiye'ye dönemedi. Vatandaşlıkıan çıkartıMı; Hasan Es»t lşık ve ÇağlayangU'm çabasıvla tekrar tebaya dondu. 1976'da Türkiye'ye yerlejti. taşırlar, karın genç; daha ıç tarafta bir ev bulabihrsiniz dedı. Valons'e git dedi. Onlar oraya hiç çıkmazlar. Picasso'nun bir arkadaşı var, Portis diye. Biz onunla başladık ev aramaya Ama fiyatlar son derece pahalı. Bunu Picasso duymuş. Ertesi gun elinde bir kâğıtla geldi. Bakın dedi benim atölyenin hemen orada, işte madam bilmem kimin evi var. Gidın görün, uygunsa tutarsınız. Ucuz ucuz, pahah değil dedi. Peki Picasso'nun ucuz dediği şey bizim için pahalı değil miydi. Neyse, girtik baktık. Gerçekten çok ucuz ve harika bir ev. Önü koskocaman açık, yeşillik. Orada bir resminı yapmıştım evin. Bugun Resim Heykel Müzesi'nde. Neyse biz evi tuttuk. Birkaç gün sonra, ben yol üstunde otobus bekliyorum. Aşagıya ıneceğim. Baktım, Picasso'nun Limuzin'ı gelıyor. Bana buyTun gelin dedi. Arabayı kullanan da oğlu. Dâhinin oğlu, Allah'ın delisi. Okumamış filan, tutkusu araba kullanmak. Babasuun şoförluğunü yapıyor. "Nasıl, mutlu musunuz" dedi bana Picasso. Çok teşekkür ettım. "Ben şimdi atölyeye gidiyorum, Gelmek ister misiniz" dedi. Ben de aslında çok istiyorum, ama cesaret edemiyorum. Neyse gıttik. Her taraf resim, atölyede. Ben resimlere bakıyorum. O da kollanru göğsunde kavuşturmuş dikkatle beni izliyor. Ne diyeceğim bakalım diye. Bu çok tuhaf bir duygu. Beldiyor. Gerçekten çok guzeldı hepsi. Ve ötesi yok, adam Picasso'ydu. Ben ne diyebilirdim. Çok guzel ustat dedim. Sonra 'Harp ve Sulh' diye bir duvar resmi yaprruştı, onun desenlerini gösterdi. Yüzlerce etüt, Gayet klasik başlanuş. Defişmiş, değişmiş. İşte böyle, sonra çıknk. Daha sonra ev için gene Portis'le konuşuyorduk. Yahu dedim, bu nasıl oldu anlamadım. Bunda anlamayacak ne var dedı. Picasso senin dunımunu anlamış. Gıımiş, ev sahibi kadınla konuşmuş. Parasmı vermiş. Sana da sembolik bir fiyat söylemesini tembih etmiş. Yani evi bana Picasso tutmuş. Ama ben bunu çok sonra duydum. Hiçbir zaman bana hissettirmedi. Avni Arbaş'la o gün epeyce konuştuk. Anlattıklannın hepsini burada yazmanın imkâru yok. Artisan Sanat Galerisi'nde acuan sergisi için. "Biliyorsun. ben bu at temasından vazgecemijorurrj'1 diyor, "Gene allar var sergide." Şajrın dediği gibi, 'Bu atlar Avni'nin atları / Kuvvayı MiJliye atlan! Arbaş'm resimleri Artisan Sanat Galerisi'nde 6 20.16 Haftamn Dizisi: İnsanın İyi Tarafı • 2 Anne Osborne başka bır yere taşınıp çahşmak tsıer. John bir oktıla verilir. Fakat uyum sağlayamaz. Annesı her hareketmi stnırlar. 21.01 Sanat Olaylan Programda Vaktjlar Başmudurluğu'ndekı Hat Sanaılan Muzest, Geleneksel lsmati Dumbultu Odal Chğıtımı, htanbul Opera ve Baksı Ozel Temstli, Parmakkapı İş Bankası Sanei Galensı'nde Naıle Akıncı resim sergısı, AKM'de açılan Turk Resmınde Modernleşme Süreci Sergısı ve Bınm Bozok resim sergısı lanmhyor. 21.30 Haberier 22.00 Gündem TRT Haber Merkezı larafından hazırianan programda, son günierin Ontmh olayianna yer venliyor. Sanat ve Spor " ültur Servisi Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin 92. birleşimi onuruna düzenlenen "Sanat ve Spor" konulu resim ve heykel yarışması sonuçlandı. Resim dalında Uğur M'tne Tamay 1., Mehmet özer 2., Çiğdem Erbil Sağın 3. olurken heykel dalında da Koray Ariş birinciliğe, Yonca Saraçoğlu ikinciliğe, tnayet Türkoğlu UçüncUlüğe değer bulundu. Aynca her iki dalda da üçer mansiyon verildi. Sanatçıların yapulan 17 mayıs tarihine dek Mimar Sinan Ûniversitesi Resim Heykel Müzesi'nde olimpiyat pulları ile birlikte sergilenecek. 22.45 Modern Çağa Giriş • 5 Bu bulum, Arap halıfesı El Mansur'un gökbilım sayesınde hasıalıktan kurtutmasmdan yola çıkarak, Araplann gökbıhme ve up %tbi bılim dallarına ügi duymalan ıle bâşhyor. Kılıselerde kullamlan alarm saatlenmn yayılank msanlann çaltşma hayallannı etkıtemesı, ama bu saattenn gemılerde kullanılabtlme unkânı olmayışı yuzunden zembereklt saatlere geçtf, bunun da daha hassas aleılerin yapımsna önayak olması ele alımyor. Ciderek makine yapan makineler yapılmaya bastanması anlatılıyor. 2330 Kapanış İZLEYİCİ GÖZÜYLE Perihan Abla 2. Kanal'da iken izleme olaıuığı bulamadtğımtz "Perihan Abla" adlı diziyı nihayet 1. Kanal'da izleyebildik. Başlangıcmdan sonuna dek, gerçek bir komedi dizisiyle karşılaştığımız için son derece muüuyuz. BOylesi sıcak, kaliteli ve özgün bır komediyi bize sunduğu için genelde sevmediğimiz TRT'ye içten teşekkürler. BANU ZAHtTLER htanbul AYDIN GÜN tstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Genel Müdürü Aydm Gün, vakfm önümüzdeki yıüarda bir "Çağdaş Muzik Haftası" düzenlemek için çahşmalara başladığtnı söyluyor. yurdumuza gelmeseydi ve biz onlan tanımasaydık zararımız ne olurdu?.. Diiz ayak programlar Bu yıla kadar kaç kişiye sesleoildigini yaklaşık olarak açıklmyabilir misiniz? GÜN Sanınm 2 milyon 250 bin civanndadır bu sayı. Ancak sanatın sorunu ve konusu, sayısal olan değil, niteliksel olandır. Bu süre içinde 10 milyona, hatta 20 milyona da seslenıkbilirdi; tabii sudan "düı «yak" programlarla. O zaman izleyici hiçbir değişikliğe uğramadan geldigı gibi dönerdi evine. Sanatın ve sanatçmın var oluş nedeni yaratıcı etkinliğidir. tnsana pembe rüyalar içinde hoşça vakit geçirtmek değil, onu geliiştirmek ve böyİece değiştirmektir. RADYO T R T 105.00 Açılış, program ve kısa haberier. 05.05 Ezgi kervanı. 05J0 Şarkılar ve oyun ha\alan 06.00 Köye haberier. 06.10 Günaydın. 0730 Haberier 07.40 Günün içınden. «9.40 Arkası yarın 10.00 Kısa haberier 10.05 Reklamlar 11.00 Kısa İMbcrter. 11Ü5 Okul radyosu. 12.00 Kısa haberier 12.05 Reklamlar. 12.10 öğle uzeri. 1Z35 Rcklamlar ve radyo programları 13.00 Haberier 13.15 Muzik. 13 JO Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Türküler. 15.00 Kısa haberier. 15.05 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberier. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümta köyltimılz. 17.25 Saz eserlerı. 17J0 Dın %e ahlak. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haflanın çocuk şartası. 1120 BOlgesel yayın, ıftar programı ve reklamlar. 21.00 Haberler. 21 JO Hafif müzık. 21.40 Açıkögretim. 22.00 Küçuk konser. 22J0 Beraber ve solo şarkuar. Z3.00 Haberler 23.15 Gecenin ıçinden. 0055 Günün haberlennden özetlet 01.00 Program vt kapanış. 01.0505J0 Gece yayuu. T R T I I »7.00 Açıhş ve program. 07.02 Solıstlerden seçmeler. 07JO Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havalan. 08.00 tkı solistten şarkılar. 08J0 Sabah konsen. 09.00 Tilrku\a 09.15 Çocuk bahçesı. 09J0 Lıonel Rıchie söyluyor. 10.00 Musıkı dunyamızdan seçmeler. 10.20 Türküler 10.40 Turkıye'den çizgiler. 11.00 Beraber ve solo şarkılar. 11J0 Çeşitli müzık. IIM Türküler geçidı". 12J0 Açıklamah klâsik koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13J0 Caz müziğı. 14.00 Amator topluluklar. 14J0 Yabana dil dersi. 15.15 Bir album 16.00 Şarkılar 16.20 Arkası yarın. 16.40 Türküler geçıdi. 17.00 TSM kadınlar topluluğu 17J0 Çeşıılı muzik. 18.00 Türküler. 18.15 Tiyatro dünyası. 18.45 Hafif müzık. 19.00 Haberler. 19.10 Şarkılar. 19J0 Yabana dil dersi. 28.15 Türkület 20J0 Solistlerdcn birer şarkı. 21.00 Haberler. 21 JO Hafif rnüzik. 21.45 Eğıum ÖnUsans programı. 22.15 Hafıf muzik. 22J0 Bir roman ' bır yazardan hıkâyeler 22.45 Türküler 23.00 Haberler. 23.15 SoUstleı gcçidi. Z3.40 Hafif muzik. 2 3 . » Persembe konseri. 0155 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açüış ve program. 07.02 Hafif muzik. 07 JO Sabah konseri. M.00 Sabah için müzık. 09.00 Haberler. 09.15 Muzıkli dakikalar 10.00 Müzık müzık muzik. llJOÖJIeye dogru. 12.00 Haberler. 12.12 GUnun konsen 13.00 tki solistten şarkılar. 13JO Türküler geçidı. 14.00 Konser saaıi. 15.25 Solıstler geçidı. 15.55 Iki solistten lürküler. 16.25 Haftamn çocuk şarkısı. 16J0 Caz dunyası. 174» Haberler. 17.15 Geçmisten günümuze. 18.00 Plak albumlennden 19.00 Haberler 19.15 Ayın besıecisi. 20.00 Hafıf muzik. 2OJ0 Bır konser. 22.00 Haberier. 22.15 Gecenin geürdikleri. 23.00 Opera sanatı. 244)0 Gece ve muzik. 01.00 Program ve kapanıs. Demirtağ Ceyhun yerine UlküAyvaz ültur Servisi Akademi Kitabevi ödülleri Seçici Kurulu'ndan aynlan Demirtaş Ceyhun 'un yerine Ülkü Ayvaz getirildı. Bu yıl şiir, öykü, roman, çocuk yazını, eleştiri, gezi, deneme, anı dallannda verilecek olan ve son basvuru tarihi 31 mayıs olarak belirlenen Akademi Kitabevi ödülleri Seçici Kurulu Okay Gönensin, Sami Karaören, Onat Kutlar, Adnan özyalçıner, Kemal özer, Aziz Çalıslar, Alpay Kabacalı ve Refık Durbaş'tan oluşuyor. Avni hoca anlatıyor Fransa'da uzun yıllar geçtı. Bilirsin. Fikret Mualla, Abidin (Dıno), Selitn (Turan) Mubin Orhon, ben, aynı yülarda Paris'te bulunduk. Bır defasında Abidin'le bir sergi açmıştık. Aragon da gelmişti. Evet Elsa'yı da tanıdım. Picasso'yla, Pignon' un atölyesinde tanışmıştık. Evet, bu bizim Resim Heykel Muzesi'nde resmi bulunan bıldiğimiz Pignon. Haklısın, f>ek prim yapamadı Avrupa'da. Hâİâ çalışıyor. Bildiğin resimleri yapıyor. Buffel'mi? Zamanı oldukça geçtı; çocuğu lirnon kabuğu gibi sıktılar. Pans'te îlk sergımi açmışıım. Sonra güneye indim. Orada bir otelde kalıyorurn. Picasso'yla tanışum. Daha sonra Paris'ten kanm geldi. Bir gun orada, caddeden geçerken Picasso'yu görduk. Arabasından inmişti. Yanımıza geldi. Karıma dönerek, "Bak" dedim. "HaynUmda iki kişiyle Unışmak,raerhabademek isterdim: Cbariie Chaplin \e Picasso" dedim. Picasso bana baktı gülerek, "Ya Nfta m Hikmet" dedi. Dondum kaldım... İşte daha sonra bir otelde kalıyoruz kanmla. Otelci yakında Amerikan bahnyelileri gelecek, bunlar sa Bürokrasi ve bafcnazhk Programlann oluşturulmasmda, gerçekleştirilmesinde kısaeası genel yönetimde siri en çok sıkan yeya üzen nelerdi? GÜN Birincisi bürokrasi idi. Kâğıt! Insamn hayalgücünü kısıtlayan hatta engelleyen mütbJş bir icat! Hakkı var Kafka'nın, kendini önemsetmek için insaru bir evrak ya da dosyaya dönüştürüyor bürokrasi. Bir üstteki kişi kendi alundakilere "para ile tutulmuş duşmanlar" gibi bakıyor... tkinrisi önyargı ve bağnazlıktı. Ulusal, uluslararası, çağdaş, halk, geleneksel vs. gibi kavramlann ideolojik, duygusal saplantılarla yorumlanmasuun zaman zaman bizi, eski deyimiyle, "bizar" edecek boyutlara ulaştığı çok oldu. "Zevk bağnazhğının duvarlan" düşünce bağnazlığından çok daha kalın ve yüksek oluyor; aşmaya, içine girmeye imkân bulunmuyor. Yalnız festival döneminde değil, hemen hemen 50 yıldan beri bağnazlıkla boğuşup Pekinel kardeşlere fahri doktorluk " ültür Servisi Boğaziçi Ûniversitesi Rektörlüğü, bugün Güher ve Süher Pekinel kardeşlerle, Türkiye'de Sualtı Arkeolojisinin kuruculanndan George Bass'a fahri doktorluk unvanı verecek. Saat 10.30'dâ Boğaziçi Ûniversitesi Büyük Toplantı Salonu'nda duzenlenecek törende Güher ve Seher Pekinel kardeşlerle George Bass, unvanlarını Boğaziçi Ûniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ergün Toğrol'dan alacaklar. BULMACA SOLDAN S A G A . 1/ Usta, raaharetli. 2/ Elma, arraut, ayva gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü... llaç. 3/ Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş... Ünlu bir Divan şairi. 4/ llave... Metalden yapılmış kabartma levha. 5/ Soylu... Lantarun simgesi. 6/ Soyaçekim... Terfik Fikret'in ünlu bir şiiri. II Bel ya da sabanın kaldıtdığı iri toprak parçası. 8/ Aşamasız asker... Bir tür ttalyan p«yniri. 9/ Tepki. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Deve yetiştiricisi goçebe aşiretlerin oluşturduğu bir Arap topluluğu. 2/ Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak... Bir nota. 3/ Üıüü bir Türk karikatürcüsü... Kimi manlarlarda ureme organı. 4/ Geometrik bir şekil... Bir işi yaptırabilme gücü. S/ RenyTim Eİementinin simgesi... Yüzgeçlerindeki dikenİ T zehirli olan, eti makbul bir balık. 6/ Baht C açıkhğı... Bir tembih sözu. 7/ Bir renk... Dekorasyonda ve modacüıkta kullarulan, deri taklidi sentetikraalzerae.8/ Şaibeli... Japon lirik draıru. 9/ Taklit, aahte, kalp. Ödül töreni VANCOCIN CP Afflstamım S Mktı A A A Y Bvtjı Y Smn Y Omm Y A Y 12* dirençli stafilokok enfeksiyonlannın tedavisinde J£ ültür Servisi 1986 JY yıh Sait Faik Hikâye Armağam'mn ödül töreni bugün saat 18.00'de Pera Palas Oteli'nde gerçekleştirilecek. Sabahattin Kudret Aksal, Rauf Mutluay, Hilmi Yavuz, Oktay Akbal, Fethi Naci, Tahsin Yücel ve tnciser Akpınar'dan olusan Sait Faik Hikâye armağanı Seçici Kurulu bu yıl ödülü "Yaza Yolculuk" kitabıyla Tomris Uyar'a vermişti. Vancomycin HCl (Lilly) Yavuz Tanyeli sergisi ültür Servisi Yavuz Tanyeli'nin Urart Sanat Galerisi'ndeki resim sergisi bugün açılıyor. 1950 yüında Trabzon'da doğan Tanyeli, 1978'de Deviet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endustriyel Sanatlar Yüksek Okulu'nu bitirdi. 1982'de Vakko Ödütü'nü kazanan Yavuz Tanyeli, ilk kişisel sergisini Dort Boyut Sanat Galerisi'nde 1982 yüında açtı. 1983 yüında İzmir Vakko Sanat Galerisi'nde, 1984 Ankara Beymen Bedesten Sanat Galerisi'nde ve geçen aylarda Ankara Arlizan Sanat Galerisi'nde sergiler açan sanatçmın Urarı Sanat Galerisi'ndeki sergisi 9 haziranda sona erecek. HAVA DURUMU ar' V «*E*n 21* •*6*ıa» A A 25*11° Kıttrai 20* S* Kwn 24° 10* 20» S* î l * 7* V 17* *" 25* •* S GHrttrJt **tmt 1* S Urtı «•T.Ur^ i r 12* Kartennı A 29*19*Kıya«l A 23* 5* TrfboA A 20° 7*Yomt ıV 27* V K r j * * l 22° I ° I « M U l 17*1 »*to* 27* 11* GffÂMp A S * 10* Q*jnQf)»jw A , 21* 9* lm*JU A a* P U S M * A 27* 10* M|dl 24* 1* S v W »•iJSS* S°i«>tS M° 8* 22*10* ı M rın A A ar rsht sss Sn Kltl 22* 27* 19^ g* 12* 14* LoMn Mtttt MDHM A A V w 15° A t»° 19° ' n*n* a» 2T13* ( 24*10° 21* »• NmVM Y OHo Y °*k Y Mra Şun 500 mg. liyofilize enjektabl flakon piyasaya sunulmuştur, Mıatafa Hzvıat İİâç Sanayii A 5. 2g» 10* 10* 21* > A n*io° B 20* A îl* Y 9* 23* 33* 12* zm Y •«* IMk Ufn* Han Vsd T*0nuk 0SWLBW M * « (fttı••>! M » 1021 fctt K» M i Mak. MUt M t » açk « » M t*J» UK*. OBB SUVU sCAnjajm FfKrt 2i tapjndmrs Mnyı i» Cam Mvmiı Rrta. Maitv'tı i> «myı« O M 17. bnk U. CaaMok 15 Fttyı 1: Sanan ıi.Tntem amn 10 t m van Uu >ok. WWk Mgaa aaca. nm no« HrM j w . mn Miaiv ıc* gKactt. HAVA SCMdjö I «•»IIIDIUMI DotaM«ı>|iMnmrirat H 2 A G t a r w M « f t * M t n U n ı n n ı 0BR