19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ret hukuku Avrupa'dan alındı. Cevdet Paşa başkanhğında kuruIan heyet 1869'da Mecelle denilen bir şer'i kod yapmışsa da, bunda, medeni hukukun önemli konuları olan evlenme, boşanma, nafaka ve nesep gibi aile hukukuna; kişi haklanndan miras, vasiyet ve vakfa dair hükümler yer almamıştır. Bu kod, dini esasları sınırlı ölçüde çağdaşlaştırmaya çalışan büyuk bir çabanın ürünü idi. Böylece hukuku fetvalarla düzenleme yerine, fıkhı kanunlaştırma yoluna gidilmesi büyuk bir yeniliktir. 1860'ta dini mahkemeler dışında gorev yapmak uzere ilk ticaret mahkemeleri kuruldu. tslam hukukunda savçı müessesesi olmadığından, kijilere karşı işlenen suçlarda kamu davası açılarruyordu. Öte yandan, savcı kamu düzeninin sağlanması için bazı davalarda taraflar mahkemeye başvurmasa bile kamu adına dava açar, ceza davalan sonucunda verilen mahkumiyet kararlannı infaz ve takip eder. Cezaevleri, icra daireleri, noterler gibi Adalet Bakanlığı'na bağlı ve ilgili kuruluşlan denetler. AKLA ÖNEM VERİR Yine bu sıralarda şer'iye mahkemeleri şeyhülislamlık dairesinden alınarak Adliye Bakanlığı'na bağlandı. 1917 yılmda aile hukukunu duzenleyen bir yasa gucunde kararname çıkarıldı. Bununla, çok evlilik kaldınlmıyor idi ise de kocasının ikinci bir kadınla evienmesine razı olmayan kadına, boşanma isteğinde bulunma, hatta evlenme sırasında tek evliliği şart koşma hakkı tanınıyordu. Bu uygulamalarda amaç, fıkıh biliminin, çağın gereklerine ve ortaya çıkan günliık gereksinmelere cevap verebilecek duruma getirilmesi idi. İslam dini aslında, iman ve inanç esasları dışında dogmalara değil, akla çok önem veren bir dindir. Bu dinin yeniliğe ve akılcılığa açık hukümleri Mecelle'de de yer almıştır. Örneğin "zamanın değişimi ile hukümlerin değişmesi inkâr olunamaz", "gelenekle sabit olan şey Kuran hukmü ile sabit olan şey gibidir" kurallan dikkat çekicidir. Öte yandan, İslam hukukunun kaynakları arasında "kıyası fukaha", yani hukukçulann ornekseme ile verecekleri yargılar ve "icmaı ummet", yani halkın bir yeni kural üzerinde birleşmesi gibi şeyler de vardır. Aynca Hz. Peygamber, arkadaşlarını yeni olaylar karşısında kendi kişisel göruşleri doğrultusunda, işin gereğine gore huküm vermeye, ıçtihad yapmaya teşvik ediyordu. Örneğin, bir gün arkadaşlanndan As oğlu Amr'a kendisine gelen davah ve davacıyı göstererek "Şunların işine bir hüküm ver bakalım" demiş. Amr, "Sizin yanınızda bu nasıl olur? Ben nasıl hükum verebilirim" diye çekinti gosterince Peygamber "Evet, kendi görüşün doğrultusunda hüküm vereceksin. Doğru karar verirsen on iyilik, yanıhrsan bir iyilik kazanmış olursun" demiş. Bu, Hz. Peyganıberin ve İslam dininin akla, zamanın gereklerine ne denli değer verdiğini gösterir. SONUÇ Din işleri ile dünya işlerini birbirine kanştırmamak, Tann'nın, devletin ve kulun haklannı ayrı ayn gözetmek gerekir; laiklik de budur. Her şey dinin içine sokulursa işin içinden çıkılamaz. Nitekim bir zamanlar, sakal bıyık kesme, pantolon, şapka veya fes giyme, kravat takma, yemekte çatal, kaşık kullanma, masada ve ayn kaplarda yemek pişirme denmek suretiyle yiyip içmeye, giyime ve sağlık işlerine karışılmıştı. Bu gibi şeyler dini konular değil, kişinin sağlığı ve rahatlığı için gerekli şeylerdir. Zaten bugün, sadece Kuran hukümleriyle yonetilen hiçbir İslam ülkesi yoktur ve bu mümkün değildir. mez. Sırf hukuksal kurallar ise elli kadardır. Sadece bunlarla, yuzyıllar boyu gelişen toplumlar yonetilemediği için "fakih" denen İslam hukukçulan, fetva denen kişisel hükum ve kararlanyla yeni kurallar duzenlemişlerdir. Abbasilerde ne Selçuklularda ne Osmanlılarda bugünkü kadar şekilcilik ve hurafelere inanç vardı. Süsleyip püsleyerek avrat pazarlarında IX. yiizyıl başlarında Abbasi suhanhalifelerinden Harunerresatılan cariyelerin, yani Müslüman kadın kölelerin başları bohçalansın, şit ve oğulları, Doğu ülkelerinsaçının bir ieli biîe gösterilmesin denmiyordu. Bugün ise bizi de den ve eski Yunancadan çevirilaiklikten, çağdaşlıktan uzaklaştırarak, gerileterek gayri Müslimlere el açar ler yaptırarak Müslümanlan, bilimin ve tekniğin verileriyle doduruma düşürmek için bir başörtüsü kampanyası açıldı. natıp akılcı bir düşünce ortamı Prof. Dr. NEŞET ÇAĞATAY yaratmak istemişler, bu işi hızlandırnıak, etkinleştirip yaygınlelerin başları bohçalansın, saçı kili milletvekillerince hazırlanan 4O'ı aşkın İslam devleti arasınlaştırmak için "Beyt ülhikme" nın bir teli bile gosıerilmesin yasalarla yönetmektir. Böylece da tek laik ülke Turkıve'dir. Öte denen bir bilim kurumu oluşturyandan Türkiye. 1517 yıhndan denmiyordu. Bugün ise bizi de dini inancı ve ibadeti. yurttaşın laiklikten, çağdaşlıktan uzaklaş ozgür vicdaruna bırakmış ol muşlardır. Din kurallarının top1924'te kaldınhşına dek geçen lum yönetimine yetmemesi yütırarak, gerileterek gayri Müslim maktır. 407 yıl kesintisiz Islam âlemınin zünden Selçuklu devleti de yeni lere el açar duruma düşürmek dinsel liderliğini, halifelik göreyöntemler bulmaya uğraşmvşsa için bir başörtüsü kampanyası ÇAĞA UYMAK GEREK vini yapmıştır. da üç ulkede turlü din, dil, geleaçıldı. İran, petrol zengini bazı Din, inanç ve ahlak işidir. nek ve görenekteki birçok halkı Türkler Anadolu'ya yerleştikArap devletlerinin paraları ile İnanç, âmentüde formiılleşen yonetme durumunda olan Osleri 1071 yıhndan, halifeliği ele son günlerde piyasaya çıkan beş imanın altı, İslamın beş temelimanlılar, gelenek ve göreneklegeçirdikleri 1517 yılına dek 436 altı malum gazete her gun bu ko ne inanmaktır. Ahlak ise başkare dayalı laik içerikli ciltlerce yayıllık süre içinde de en güçlu İsnuyu ışliyor. larının canına, malına, onuruna, salar yayımlamışlardır. Fatih Sullam devleti idiler. 1%8'e kadar hiçbir üniversiteli özgürlüğüne saygı duymak, her tan Mehmet din işlerini, İstanbul kızın başı bohçah değildi. Müs türlü köuiluklerden sakmmaktır. Turkler uyruklarına aldıklan Kadısı Hızır Bey Çelebi'ye bıralumanlık ondan sonra mı çıktı? Ortadogu, Arabıstan, Afrika, Laik düzende kimse kimsenin karak laiklik yolunda bir adım Sokakta ve evde kadının nasıl gi inancına kanşamaz. Kimse kimBalkanlar, Avrupa ve Rusya güatmıştır. yineceği, hiçbir resmi kararda yer seyi herhangi bir inanç doğrulneyindeki halkları adaletle yoalmamıştır. Ama üniversitedeki tusunda zorlayamaz. Hangi din, neımede (şer'ı kurallar denen, asMatbaanın icadıyla bilimin, kızlarımızın çağdaş giyimle do ırk, cins ve renkten olursa olsunlında çoğu >an cahil din adamtekniğin hızla yayılması, Rönelaşmalan karan haklı ve yerinde lar herkes dini duygu, inanç ve lannın kendi goruş \e anlayışlasans, reformasyon, bunlarla gedir. rı doğrulıusunda verdikleri fetibadet yonlerinden eşit hak ve len yeni buluşlar, buhar gücünun valardan oluşan) hukumler yeKişisel çıkarlar uğruna bu işle özgürlüğe sahiptirler. Herkes ismekaniğe uygulanması ile ortatersiz kahyordu. Bu nedenle uğraşanlar, onların başını bohça tediği gibi inanır ve ibadet eder ya çıkan ağır sanayi, bunun dodaha o zamanlardan başlayarak latttrmakla bir yere varamaz. ama kimse kimseyi, 'benim gibi ğurduğu fabrikalar için hamTurkler çok geniş bir geleneksel ama bunlann gelecek için plan inanacaksın, Jbenim gibi ibadet madde, işlenen mallar için pazar hukuk sistemi (kavanini orfiye) lan var; önce universitede başla edeceksin' diye zorlayamaz, herbulma yarışlan, Batıda sosyal ve geliştirdiler. Bu sayede gayrimüs rını ontürmek, sonra bunu lise hangi bir dinin lehinde ya da ekonomik alanda akıllara durlim uyrukların, domuz, şarap \e lerde uyguiamak, daha sonra da aleyhinde propaganda yapamaz. gunluk veren yenilikler getirdi. berueri gibi Islama göre alınması devlet dairelerinde baş örttürBu durum karşısında, dunya Bu, ^erçekte dine aykırıhk ve satılması haram olan gelirlerinmek, en sonunda da kadınlan dinsizlik değil, tersine, dine kişiulusları arasında iyi bir yer, almaden \ergi aldslar. Şeriaun haram okutmamak, dört duvar arasına lik, müminin vicdanına ozgurluk nın ve bu hıziı gelişmeye ayak uysaydığı bu gelirlerden. Yeniçerikapatarak seks aracı olarak kul vermek, onun inandığı dini özdurmanın zorunluluğunu anlalerin aylıklarını, ordunun silah lanmak... yan büyuk devlet adamı Sultan gürçe ve içtenlikle benimsemesigiderlerini karşıladılar. O zamanII. Mahmut bir sürü yeniliklere Böylece, konunun kökenine ni, ibadetini özgürce yapmasını lar ne Abbasüerde ne Selçuklugirişti. Oğulları Mecit ve Aziz de kısaca değindikten sonra laikli sağlamaktır. larda ne Osmanlılarda bugünku babalannın yolunu izlediler, yeğin tanımına geçelim. Laiklik, Aslında din kurallanyla yönekadar şekilcilik ve hurafelere genel bir tanımlama ile din ve ni yasalar çıkardılar. tilen topluluklarda da bu işleri inanç \ardı. Süsleyıp püsleyerek dünya işlerini birbirinden ayır yine kişiler yapar; çunkü Kuran1 Böylece 185O'de ceza ve ticaavrat pazarlarında satılan eanye mak, toplumu din kurallan ile ret yasası, 1862'de ticaret mahkelerin, yanı Musluman kadın ko değil, millet meclislerindeki yet da haramhelal gibi konulardaki hukumler bile iki yuzu geçmeleri usulu, 1864'te deniz tica Laiklik, Çağdaş Uygarlık Yoludur... PENCERE 14 MAYIS 198 0 Biçim Referandum?,. Bir ülke düşünün!.. Ulusal parasının değeri 7 yılda Ameri kan Dolanna göre 16'da Ve düşürülmüş. Kişi başına ulusal ge liri 1300 dolardan 1000 dolara sarkmış. Dış borçlan 20 milya dolar artmış. işçi ücreti, yabancı sermayeye ucuza gelsin diyı 100 doların altına indirilmiş, Enflasyon oranı yedi yıldan beı ortalama yüzde 40 düzeyinde süregeimiş ve yedinci yılda du rulacağına patlamış. Gelir dağılımı bozulmuş; daha açık de yişle zenginfakir ya da servetsefalet çelişkisi derinleşmiş.. Ve bu ulkede halk mutludur; iktidan tutuyor, destekliyor. İk tidar partisine dua ediyor. Bitmedi... Yedi yılın 3 yılı askeri yönetim aitında geçmiş, dört yılı aske ri yönetimden iktidan devralan; ama siyasal koşullarda hiçbi iyileştirrne yapmayan, militarizmin yasaklannı olduğu gibi sür düren bir siyasal partinin güdümünde yaşanmış. Bu siyasal par ti, geçiş süresinde yapılan seçimlerde 400 sandalyeli Meclis te çoğunluğu kazanmakla kalmamış; daha sonra çeşitli yön temlerie transfer ettiği milletvekilleriyle 255 üyeliğe sahip ol muş; istediği gibi at oynatıyor; siyasal alanda tek başına buy ruk veriyor; yolsuzluk, rüşvet, hırsıziık iddialarına gırtiağına ka dar batmış... Ve bu ulkede halk mutludur, iktidan tutuyor, destekliyor; ik tidar partisine dua ediyor. Neresi bu ülke?.. Türkiye... Honduras'tan Patagonya'ya kadar azgeltşmiş kapitalizmin ba tağına gömülmüş ülkeler vardır; ekonomileri dışardan güdül düğü ve halk uyanıştan askeri darbelerle engellendiği için çı kış yoliarı kapatılmıştır. Türkiye o duruma mı düşürüldü? Sorunun yanrtını hayat verecek. Şimdilik devletin bütün parasal olanaklan, milyarlık fonlan televizyonu, radyosu, betediyeleri, Amerika'dan destekli ANAP ın emrindedir. Toplusözleşme, grev, gösteri yurüyöşü, mrting sendikacılık kısrtlanmıştır. Üniversite, üniversite olmaktan çı karılarak Cumhurbaşkanına bağlı bir profesörün sultasına ve rilmiştir. 12 Eylul koşullannda askeri konseyin hazırlayıp halki onaylattığı 82 Anayasası'nın bütun yasaklan sürmektedir. 1Î Eylül yönetimi, sola karşı balyoz harekatına dönüstüğünden sol muhalefetin toparianması için zaman gereklidir. Sağdan ge lebilecek muhalefetin liderleri de yasaklı olduklanndan eller kolları bağlanmtstır. işte bu ortamda, dışardan ve içerden sıkıştınlan ve sıkişar ANAP iktidan diyor ki: 12 Eytül'ün kimi politikacılara koyduğu siyasal yasaklar kaldırmak için referanduma gidelim, halka başvuralım. Soru 1: Siyasal yasaklann kakjınlması için yapılacak referandum gerçekten referandum olacak mı? Soru 2: Televizyon, yasaklı politikacılara iktkJar partisiyle eşit ko şullarda açılacak mı? Soru 3: Siyaset yasağıyta cezalandınlmış polıtikacılar (yalnız li derler değil, siyaset yasağına giren ve insanlık haklan ellerin den alınmış olanlann tümü), tetevizyonda konuşarak kendile rine bu yasaklan koyan 12 Eylüt yönetimine karşı savunmala rını yapabilecekler mi? Soru 4: Bu koşulları gerçekleştirmek yolunda 12 Eylül'ün koyduğu kanunlar (en başta 2969 sayılı kanun) kaldınlacak mı? Eğer bunlar yapılmayacaksa, yapılacak olan işin adına nterandum ya da halkoylaması denemez. ANAP iktidan halktan korkmuyorsa, Özal'ın Süleyman Bey'den ödü kopmuyorsa, referandumu demokratik koşullara uygun biçimde yapmayı göze alır. Adım Başında Bir Menemen Üniversiteli gençler bir 'basm bülteni' yayımlamışlar. Bu bültende şöyle deniliyor: "Bir kez daha sağsol çatışma manşetlerini atmak, iddianameler haztriamak için saJdınlarla karşı karşıya kalan öğrencilerin öz savunmaya geçmelerini mi bektiyorsunuz? Varfda meydana geten saldınyı bildiren haberde Wte eski alışkanlıklar, eski söylem dikkati çekmektedir: Sağ görüşlü öğrenciler karşrt görüşlü öğrencilere saldırdıl Hayır. Söz konusu otan karşıt görüşlülerin çaüşması değil, kandileri gibi duşünmeyen herkesi sindirmeyi, beceremezlerse yok etmeyi amaçlayan faşistierin karşıt göruşHJIere değü, oruç tutmayan öğrencüere saP dınsıdırf' Van'da öldürülen Şirin Tekin kantinde çay mı içiyordu, sigara mı tüttürüyordu? Şirin Tekin'in üstüne saldıranlar onu 'solcu' ya da bılmem hangi görüşlü olduğu için seçmediler. Ramazarv da oruç tutmadığı için üstüne yürüdüler, btçakla, sopayia... TıpKı yıllar önce Menemen'de öğretmensubay Kubilay'ı şehit ettikleri gibi, Şirin Tekin'i de aynı gerici anlayışla kurban ettiler. Bir de tuttururlar, 'din bir vicdan işidir, laiklik kimsenin dinsel görüşlerine karışmamaktır1 diye!.. Ama gericiler böyle bir kuraldan uzaktırlar. Onları kışkırtanlar da... Içişleri Bakanı kalkarda "Mazereti olan oruç tutmayabiiir" diye konuşursa gerici çevreler tarafından kışkırtılan insanlar sopayla, bıçakla kendilerini din mücahitleri sayarl Günlerdir bekliyorum, Van'daki kıyım konusunda Sayın Evren ve Sayın özal bir şeyler söylesinler, diye... Hatta Van'a gidip olay yerinde incelemeler yapıp, bu kanlı gericilik olayını kınasınlar diye!.. Böyle bir şey yok! Olayın üstü kapatılmak isteniyor Sağcı nice katilin korunduğu gibi Van'daki katiller de korunacak mı? Suç, oruç tutmayan öğrencilere mi yükletilecek? Bir gazetede okudum, biri demiş ki: "Oruç tutmayan gençler sigara dumanmı oruç tutanlann yüzüne üflemişier, kavga ondan çıkmış." Üniversiteli gençler bildiriterinde gerçek suçlulann o geri kafalı gençler olrnadığını, asıl suçlulann 'Türkislam sentezi' görüşünu savunanlann, 'fikri iktidarda, kendimiz hapisteyiz' diyenlerin, üniversiteien Aydınlar Ocagı'na teslim edenlerin, ülkücü kadrotan yüksekögretim görevterine yerteştirenlerin; Atatürk devriminden sürekli ödünler verenlerin olduğunu söyluyorlar... Bu gençlere göre Anadolu'nun birçok yerinde üniversitelerin açılmasının gerçek amacı, "oraya hizmet göturmek" değildir, "Amaç, öncelikle taşradaki öğrencilerin büyük kentlere ahştnı smırlamak, büyük kentterde ne idüğu ortaya çıkmış ülkücumilliyetçi öğrebm görevlilerinin gözlerden uzak biçimde kumelenmesini sağlamak, Anadolu gençliğini 'ulkucü' kadrolaria yetişVrmektir" Bu tür yıJkseköğrenim yerlerinde camiler, mescitler yaptırılıyof, öğrencilere dinsel ibadet zorunluluğu getiriliyor, buna uymayanlar mimleniyor!.. istanbul Üniversrtesi'nin Kemalist gençleri yayımladıkları bildiride şöyle diyorlar: "VarfdakJ saJdırganlann yakalanması, cezalandmlması sorunlan çözmeyeoktir. Sorun, saldınların önlenmesidir. Onlara zemin sağlayan kaynakların kurutulması gerekmektedir" Gençler şu uyanyı yapıyor. "Bu sa/d/n/ara hedef olan öğrencilerin tek başlânna bırakılınaian; onlan seçeneksiziik içinde özsavunmaya Itecektir, bundar, doğacak sorunları önlemede sorumluluk, tek başma öğrencilere düşmez. Demokratik kuruluşlara, siyasi partilere daha buyük sorumluluk düşerf' Van olayı tek bir olay değildir. Yurdun çeşitli yerlerinde oruç tutmayan öğrencilere saldırılar, baskılar sürüp gitmektedir. En son oiay Cebeci Kız Meslek Lisesi'nde, kantinde kaynayan çaydanlığa zehirii toz atılmasıdır. Bunu ikı genç kız öğrenci yapmış; amaç, oruç tutmayan kız arkadaşlarını öldürmek!.. Evet, iş bu denli tehlikeli, hatta korkunç bir duruma getirilmiştir. Ama yöneticilerimiz anayasa konusunda anlamsız tartışmalann batağında çırpınıyorlar. Türkiye'de irtica almış başını koşuyor ilertere... Yöneticilerimiz ise uykuda!.. Menemen olayında Atatürk1 ün gösterdiği tepkiyi anımsayanlar, Sayın Evren'i, Sayın Ûzal'ı gericilik karşısında duyartı olmaya, Kemalist devrimi savunmaya çağırmanın bir görev olduğunu düşünüyorlar... OKXQ AKBAL EVET/HAYIR KAYIP Yanda resmi görülen 5.6.1967 doğumlu oğlum Örnek eğitimci ABDULLAH AFŞAR 25/9/1986 tarihinden itibarea kayıpur. Görenlerin şu adrese büdinneleri rica olunur. Btrbaros Hayrettiıı P«ş» Mah. 1047 Sok. No: 9 KöçtkköylsUnbul DOĞAJN ERDOĞAN'ı saygıyla anıyoruz. AİLESİ VE ARKADAŞLARI ESMA AFŞAR (Annesi) GENEL KURUL DUYURUSU tnsan Haklan Demeti'nin 1. Olagan Genel Kurulu 6.6.1987 günü saat 10.30'da TÜRKİŞ toplantı salonunda aşağıcUki gündemle toplanacakoı. Çogunluk sa£lanamazsa toplanu ayru ycrde, aynı gundetnle 20.6.1987 giinü saat 10.3(yda yapılacaktu. Üyelere duyurulur. * * GÜNDEM 1Açıhş, 2 Başkanlık divanının ohışturulması, 3 Genel Başkanın açış konujması, 4 Konukların konuşmalan, , 5 Yönetim Kurulu ve Denetletne Kurulu çalışma raporlanıun okunması, 6 Çalışma raporu üzerinde görüşmeler, 7 Yönetim Kurulunun aklarunası, 8 Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ve Onur Kurulu üyderinin scçimi, 9 Dilek ve öneriler, 10 Kapanış. İNSAN HAKLARI DERNEĞt YÖNETtM KURULU ASSISTANTPROJECTMANAGER Kapa aCor,st'uctror\MaıenalsMatkebnganaConsttuctıonConpany nasa .acancyioranAssıslantProıectManagef \ An confKlaies shouic • ha»e 3 nırMnum ol 5 /ears ot e«per*nce p' Elearıcaı Construct.on Engmeefıng • fta« a flŞorÖS öçgıee ot fiScr^/ Engın^eıvTB l'om BU. WETU ıTUOTequa*en! tnstıtutıons abroad • 0e tluert m EnglısP • Möıe comp(e(W mt/afa'y servtce • 0e wılltng tc travel mhın ırte country CaTd'öa/es are kırxjı<t reguested !o apoiy ın person affer havrng an app&ntment tti phone 145832014361661436868 Meclısı Mebusan Cad. Molla Bayın Dena Han 7/3. Fındıklı Istanbul Spiker AjansımızaTürkçeyi iyi kullanan tecrübeli METİN 1AZARI ARIYORUZ 14780731302365 NEVAL TUNCER ile gazeteci SADETTİN ATEŞ evlendiler. 12.S.1987 Beşiktaş BANYONUZA BAYMAKTAKIN HAYATINIZA RENK KATIN Renk renk Baymak termosifonlarla banyonuzun, evinizin havasını değiştirin... Bol sıcak su alın, ucuz sıcak su alın, güvenceli sıcak su alın. Korkmadan yıkanın; çamaşınnızı, bulaştğınızı özenerek yıkayın... Tüpgaz sorunu olmayan, baca istemeyen, küçük ve kapalı hacimlere ue kolayca monte edilen Baymak'larla hayatınıza renk katın... • 5 ayrı kontrol slsteml İle tam bünYesindeki ısıtıcı eleman, ayar termostadı, ısı sınırlayıcı güvence termostat ve sıcak su çift emave kapiı çeilk gövde termometresl, B. Almanya'nın Kireçienmevi de ortadan bu alandakl en ünlü kaldıran katodlk koruma flrmalarınca Baymak İçin sistemi özel imal edilmiştir.) Su sıcakltğını 24 saat • 80 litreye kadar değişen muhafaza eden yalıtımlı gövde kapasitelerde 4 ayrı model • 5 çeklci renk. • Takılabilen programiama cihazı Kallteti matzeme (Baymak termoslfonun TEŞEKKÜR hastaüjı sırasında her türlu özeni gösteren, kendisiyle candan ilgilenen, başta BELKIS YETİK> Sevgili teyzemiz, halamız Dr. GÜTVGÖR SAVGÜÇ olmak üzere Fransız PASTEUR Hastanesi'nin bütün Ugüilerine, cenaze törenine katüan, çelcnk gönderen, vakıflara bagışta bulunan, evimize gelerek bizi yalnız bırakmayan, telgraf ve telefonla aanun paylaşas bütün dostlanrai2a içıen teşekkürlerimizi gazeteniz aracüığıyla iletiriz. AİLESİ ADINA BEDtA AKARSL baymak Necatlbey cad. No: 44 / 80030 Karaköy İSTANBUL Telefon: 145 40 38 145 40 39 145 38 05 145 63 32 Telgraf: F0RWARD İstanbul; Teleks: 25 700 bayr tr. Servls: 144 07 0B 144 82 68 Maklne Sanayi ve Ticaret A.ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle