29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 NİSAN 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Ali Koç'un 3 yıl hapsi isteniyor A nkara (anka) * \ Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇPJ eski Genel Başkanı Ali Koç'un yargılanmasına bugün devam edilecek. "Seçimlere hile karıştırdığı" ve "partiye ait defterleri alıkoyarak tahrif ettiği" iddiasıyla Ankara 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ali Koç'un 3 yıla kadar hapsi isteniyor. MÇP Genel Başkanı Ali Koç hakkmda Ankara 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava, karar aşamasına gelmiş bulunuyor. Revîzyon kongreden sonra Başbakan Turgut özal MKYK toplantısından çıkarken, bir soru uzerine partide ve hükümetteki değişikliklerin ANAP 2. Büyük Kongresi'nden sonra yapılacağını söyledi. özal, "88 seçimlerinde 320 milletvekili * çıkaracaklarım" öne sürdü. tlye kayıtlarında sorun olan Tefenni, Vezirköprü ve Fatih ilçelerindeki yönetim kurulları feshedildi. Ankara Milletvekili Halil Şıvgın'ın Kınkkale'de yaptırdığı 5 bin kayıt iptal edildi. Parti müfettişlerine denetim yetkisi verildi, müfettişler yönetim kurulları için fesih kararı verebilecek. ANKARA (Cumhuriyet Börosu) Başbakan Turgut Özal, ANAP Başkanlık Divanı ve kabinedeki değişikliklerin ANAP 2. Büyük Kongresi sonrası yapılacağını açıkladı. Öte yandan ANAP'ın TBMM'deki milletvekili sayısı, bağımsız Reşil Ülker'in katılmasıyla 253'e yükseldi. Başbakan Turgul Öaü TRT'nin partisinin kongre ilanını kabul etmemesinden yakındı. Başbakan Özal, ANAP Genel Merkezi'ne girerken bankerzedeler protesto gösterisinde bulundular. Başbakan Turgut özal partisinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısma katılmak üzere ANAP Genel Merkezi'ne geürken, "Tanteliz" kreşinden küçük çocuklan görünce arabasından sokağın başında indi. Özal çocuklann yanaklannı okşadı ve çocuklar kendisirü tdevizyondan tamdıklannı söyleyince memnuniyetini belli etti. Bu sırada sokakta bekleyen bankerzedelerden bir grup Özal'ın yanına gelmek istediler, ancak koruma polislerinin Başbakana yaklaştırmamaları uzerine bankerzedelerden Turan Öz, "Soyulduk, parklarda yatıyorısz" diye bağırdı. Özal bu sozleri duymazlıktan gelirken başka bir bankerzedenin, "Alatürk bu memleketi eşkıyaya emanet etmedi", "Soyulduk, binuda soyulanlan sevin" sesleri duyuldu. Bu arada ANAP Genel Başkan Yardımcısı Büient Akarcalı da, "Paranızı kaptırmasaydınız" diye yanıt verdi. ABD'den döndükten sonra ANAP Genel Merkezi'ne ilk kez gelişi nedeniyle özal'a bir koç kurban edildi ve kurban kanı Başbakanın alnına sürüldü. özaJ toplantı salonunda ANAP'a katılan bağımsız milletvekili Reşit Ülker'i öperek, parti rozeti taktı ve giriş bildirgesini imzaladı. Bu arada Genel Sekreter Mustafa Taşar da Ülker'e parti amblemli kravat iğnesi taktı. Başbakan Özal toplantı oncesinde yaptığı konuşmada Ülker'e tesekkür etti ve başarılar diledi. Özal büyük kongre ilanını TRT'nin kabul etmediğini belirterek. "Bunu paralı ilanla dınurmak isledik. Yönetmelik ujgun olmadığı için kabul elmediler. Ben rica edeyim değiştirsinler, partilerin kongre ilanlannı verme imkânı çıksın" biçiminde konuştu. Özal, gazetelerdeki ilanlarla geniş bir kitleye ulaşamadıklarını, ancak televizyon ilanları ile genış katılımın sağlanabıleceğini behrtti. Özal'ın rahatsızlığı nedeniyle MKYK toplantısı sırasında salonda sigara içilmedi. Sigara içmek isteyen uyeler dışarıya çıkarak koridorda sigara içtiler. Başbakan Ozal, yaklaşık 2 saat süren MKYK toplantısından sonra TRT kameramamnı çağırarak, "bir konuyu tashih edecegini" söyledi. Özal, ANAP'ın delege seçimlerı tarihinin 15 nisandan 17 nisana alındığını, Uçe kongrelerinin mayıs ayında, il kongrelerinin de temmuz ayında yapılacağını söyledi. özal, toplantıya girerken yaptığı açıklamada, delege seçimleri için 15 nisan tarihinı verrnişti. Özal, üye kayıtlarında sorun olan Burdur'un Tefenni, Samsıın'un Vezirköpru ve İstanbul'un Fatih ilçelerindeki parti yönetim kurullannın feshedildiğini açıkladı. Özal, partide ve hükümette yapacağı değişikliklere ilişkin bir soruyu yanıtlarken, değişikliklerin ANAP 2. Büyük Kongresi'nden sonra yapılacağını söyledi. Özal, kongrede yeni bir MKYK seçileceğini ve yeni gelen kişilerle birlikte parti Başkanlık Divanı, kabine ve ANAP Meclis grup yönetiminde değişiklik yapılacağını ifade etti. "DeğişikJikleri buzdolabına mı koydunuz?" sorusuna Özal, "evet" yanıtım verdi. Siyasi Partiler Yasası'nda değişiklik yaparak, MKYK uyeleri ve Başkanlık Divanı sayılarının serbest bırakılmasına çalıştıklarını kaydeden Özal, MKYK üyeleri sayısının artabileceğini belirtti. Özal bir soruyu yanıtlarken, milletvekili adaylannın belirlenmesinde önseçim yöntemi ya da merkezden belirleme yöntemi üzerinde inceleme yaptıklannı, henüz bu konuda bir karar vermediklerini dile getirdi. Özal, "Bir Mecfoin yüzde 6O'ı scçimde değişirse, bu iyi değil. Yetişmiş olan arkadaşlan da bir parça desteklemek lazım, inceliyonız" şeklinde Vonuşıu. Edinilen bilgiye göre, Başbakan Özal toplantıda yaptığı konuşmada, kongreler sırasında birlik beraberlik içinde olmanın önemine değinerek, 88 seçimlerinde 320 milletvekili çıkaracaklannı savundu. Özal, aynca bir süre yurt gezilerine çıkmayacağını da ifade etti. Bu arada, Erzunım'un Pasinler ilçesi yönetim kurulunun feshedilmesi konusu da uzun süre tartışıldı, ancak sonunda feshedilmeme sine karar verildi. Ankara Milletvekili Halil Şıvgın'ın Kınkkale ilçesine yaptırdığı S bin kişinin üye kaydı, özal'ın talimatıyla iptal edildi. Genel Sekreter Yardımcısı Alpaslan Pehlivanlı'nın isteği uzerine gerçekleştirilen iptal olayı, ABD'de bulunan Şıvgın'a telgrafla bildirildi. Parti müfettişlerine, denetimleri sırasında yönetim kurullannın fesih yetkisi de verildi. Cuma günü yola çıkacak olan müfettişlerin listesini bizzat Özal düzenledi. Başbakan Turgut Özal yaklaşık 2.S ay aradan sonra dün Bakanlar Kurulu'na başkanlık etti. ÖzaJ dün saat 19 sıralarında Başbakanlığa gelişinde "Şimdi bir nevi vazifeye başlamış o4duk" dedi. Özal, Bakanlar Kurulu toplantısma 1,5 saat başkanlık ettikten sonra çıkışında rejimi sürdürdüğünü, 7 haziran seçimleri öncesinde geziye çıkmayacağını kaydetti. Ameliyattan sonra ilk kez Bakanlar Kurulu ve MKYK'ye başkanlık eden Özal açıkladı: niYDUK/GORDlK YALÇIH PEKŞE1V Karada yürüyen 'Satellite" "SateJlite" (Setılayt okunur) dendiğinde bütün dünyanın aklına bir uzay aracı gelir. Bizim uzayla, fezayla pek alâkamız olmadığı, şimdilik yaşamımızı karada ve denizde sürdürdüğümüz halde, bizim de aklımıza nedense bir uzay aracı gelmektedir.. Oysa artık bizim de bir "satellite"ımız var. Elin oğlu satellitlere atlayıp uzayın fethine gider de, biz neden gitmeyelim. Biz de gideriz tabii Ama nereye?.. Nereyeolursa.. Örneğin Anadolu'nun kuş uçmaz, kervan geçmez ve de ışık girmez (daha doğrusu henüz elektrik ışığı girmemiş) yörelerine gidemez miyiz? Neden gidemeyelim. Gideriz ve gidiyoruz da.. Anadolu yollarında hizmet verecek.. Büyük bir olasılıkla Turgut Özal'ın danışmanı Erkal Zenger kanalıyla yine Turgut Özal'ın çanına ot tıkamaya çalışacak.. Ne diyelim, "Allah böyük.." Bu arada Zenger ne yapacak? Zenger, Başbakan Turgut Özal'ın özel danışmanı olarak onunla kalacak. Demirel ile geziye çıkmayacak. Çünkü devir "serDest ekonomi" devri.. Duyguların ticarete asla karıştırılmaması gerekiyor.. Erkal Zenger, başbakanın emrinde ama firması herkese açık. Parayı bastıran (günde 850.000 TL) Satellite'ı kiralayabiliyor. Zenger bu konuda şunları söylüyor: "Ben Sayın Demirel'e sadece aracımı kiraladım. Kendimı değıi. ben şahsen başbakanla dolaşacağırn. Onun kazanması için mücadele edeceğim.." Satellite'ta hile hurda olmadığı gibi Zenger'de de hile hurda yok.. Kendisiyle yaptığımız ve bu köşede ocak ayında yayımlanan konuşmada şöyle dememış miydi: Yalanı hilesi hurdası yok.. Türk teknolojisinin son harikası olan "Satellite" bu hafta içinde yola çıkıyor. Amacı "Türkün sesini, dağlara, taşlara, ovalara ve vadilere duyurmak.." Peki satellite nedir? Bir uzay aracı olmadığını daha önce belirttik. Öyleyse ne? Satellite, "ChevroletSilverado" marka bir kamyonetten başka bir şey değil. Ancak üzerinde bulunan "Nady 49" marka yine Amerikan yapısı bir ses cihazı ve de başbakanın özel danısmanlanndan Erkal Zenger'in "akıl ve hayal durdurucu" taktikleri ile donatılmış birtanıtım aracı.. Bu eski püskü Chevrolet, uzerine yerleştirilen çeşitlı ses duyurma ve aydınlatma araçlarıyla uzay çağına yaraşır, portatif bir tanıtım aracı olup çıkmış.. 28.5 milyon liraya mal olmuş bu sistem "Bypass yürekli" Başbakanımızın Houston kentinden ülkemıze avdeti sırasında denendi ve hiç bir eksiği çıkmadı. Hatta fazlası bile çıktı denebihr. Çünkü Başbakanın, eşi Semra Özal ile yaptığı gizli konuşmaları bile açığa çıkarıp herkese duyurdu.. Fakat ne yazık ki, Satellite, bu kez Başbakanın emrinde değil. Onun yerine rakibi Süleyman Demirel'in emrinde "Benim partiyle ılgim yok. Mesela ben Büient Ecevit'le de çalıştım. Demirel'le de çalıştım. Erbakan'la da çalıştım. Hiç kimseyle bir parti ilişkım olmadı. Yalnız ilk defa Turgut Özal'ın otobüsünün üstünden anons yaptık. Değişiklik bu." Görüldüğü gibi Zenger, başbakanına kelimenin tam anlamıyla lâyık bir danışman.. Hemen hemen bütün görüşleri (yani dört görüşü) kendi şahsında birleştirmiş, çalışıyor, çabalıyor ve köşeyi dönmeye uğraşıyor.. Köşeyi dönmesine de fazla bir şey kalmamış gibi.. Sloganı şu: "Zenger sesinizi yükseltir, isminizi yüceltir." Devlet adamlanna sunduğu hizmetler ise hazırladığı broşüre göre şunlar: Eski sıstemde yüzlerce metre kablo etrafa dağılmış durumda bulunan hoparlörlere çekiliyordu. Dolayısıyla zaman zaman arıza yapıyor ya da kötü niyetli bazı kişilerce kolaylıkla bozulabiliyordu.. Satellite için böyie tehlikeler söz konusu değil. Avrupa Bıyık Şampiyonu onya (a.a.) Karaman ilçesinde oturan 19841985 Avrupa Bıyık Şampiyonu Eyyup Topçu, bıyıklanm 5 milyon liraya sigorta ettirdi. Avrupa'da işçi olarak çalışırken emekli olup kesin dönüş yapan ve Karaman ilçesine yerleşen Eyyüp Topçu, Avrupa'da çalıştığı sırada yanşmaya katılmış, 75 santimetre gelen bıyığıyla Avrupa bıyık şampiyonluğunu kazanmıştı. Eyyüp Topçu, şimdi bıyıklarınm 82 santimetreye ulastığını, 1987 yılı Türkiye şampiyonasımn en güçlü adayı olduğunu ve A vrupa bıyık şampiyonasma tekrar katıiacağını söyledi. ÖzaVın bir günü Sabahlan 9.3010.00'da kalkıyor. Hemen spor yapmaya başhyor. Kahvaltıyla birlikte gazeteleri okuyor. En erken randevusu saat 11.00'de. Bir iki saat çalışıp, öğien yemeğini yiyor ve siestaya başhyor. Uyandıktan sonra bir iki saat daha çalışıp Başbakanlık Konutu 'na dönüyor. Akşamlarmı dünya TV'lerini izleyerek ya da halk bandındaki telsiz konuşmalannı dinleyerek geçiriyor. FARUK BİLDÎRİCİ ANKARA Başbakan Turgut Özal'ın ameliyat sonrası rutin yaşamının ana hatlan belli oldu. Akşam saatlerinde ziyaretçi kabul etmemek, uydu anten aracılığı ile akşamları dünyanın çeŞİtli ülkelerinden TV yayınlarını izlemek ya da telsizden halk bandındaki konuşmaları dinlemek, Başbakanın akşam meraklan. Başbakana çok yakın çevrelerden derlenen bilgilere göre, Başbakanlık Konutu'nun bahçesindeki uydu anteninin daha da büyüğü ile değiştirilmesinden sonra Özal, dünyanın hemen her tarafını izleme olanağına kavuştu. Günde dört saatten fazla çahşmaması gerektiğinden akşamları ziyaretçi kabul etmeyen Özal, Semra Özal ile birlikte konutun geniş salonunda TV seyrediyor. Özal'ın en sevdiği uğraşlardan biri de " C B " diye adlandırılan halk bandındaki telsiz konuşmalannı dinlemek. Zorunlu olmadıkça telefon konuşması da yapmayan Özal, mümkün olduğunca erken yatmaya gayret ediyor. Semra Özal da eşinin erken yatmasına özen gösteriyor. Özalİar, yatak odasına çekilirken koridor kapısını kapatıyorlar ve böylece hizmetkârlardan tamamen arınmış "özgür alanlarına" kavuşuyorlar. Bu bölümde yatak odası, banyo ve spor odası yer alıyor. Ve her üç odadan birbirine geçilebiliyor. Başbakan Özal sabahlan 9.3010.00 sırasında uyanıyor. İlk günlerde ABD ile zaman farkı nedeniyle bir türlü rahat uyuyamayan Özal, Türkiye saatine alıştı ve bugünlerde 89 saatlik uyku ile yetiniyor. Ama ilk günlerde en az 10 saat uyuyordu. Konuttaki görevliler Özal'ın kalktığını koridor kapısından gelen ytirüyüş ve bisiklet sesinden anhyorlar. Çünkü Özal yatağından çıkar çıkmaz doğruca eşofmanını giyip spor odasına gidiyor ve orada bir saat kadar yürüyüş bandı ve zayıflama bisikletinde ter döküyor. Özal, banyosunu aldıktan sonra eşiyle birlikte kahvaltıya oturuyor. Özal, bu arada akşamdan taşra baskılarına şöyle bir göz attığı gazeteleri de okumaya başhyor. Kahvaltıda da açık çay içen Özal, hafıf yiyecekleri yeğliyor. Şeker yerine kalorisiz tatlandıncı kullanıyor. Özal, çok sevdiği nescafeyi de kahvaltı sonrasında gazete okumayı sürdurürken içiyor. Sabahlan Özal'ın randevulannın en erken saat 11.00'de olmasına özen gösteriliyor. Bir iki saatlik çalışmadan sonra Özal, öğle yemeğini yiyerek zaman bulabilirse bir iki saatlik öğle uykusuna yatıyor. REJİM SÜRÜYOR öğle yemeklerinde de kalori hesabı yaparak dikkatli yemek yiyen Özal, balık ve tavuk eti gibi beyaz etlere ağırhk veriyor. Yoğurt ve salatayı çok seven Özal'a yine Semra Özal eşlik ediyor. Bu arada Semra Özal da aynı yemekleri yiyor ve eşinin yanında "iştahını kabartacak" başka yiyecek yememeye özen gösteriyor. Böylece Semra Özal da rejim yapıyor, ancak birlikte yenilen yemekler dışında rejimi sürdürmediğinden zayıflayamıyor. Zaten Semra Özal'ın yakındığı konuların başında da zayıflayamaması geliyor. Özal'ın uyguladığı kalori rejimine ilişkin listeler Başbakanlık Konutu'nun mutfağını suslüyor. Aynca Semra Özal ve özel sekreterinde de listeler bulunuyor. Bu listelere göre günlük alması gereken kalori miktarını gözeterek yemek yiyen Özal'ın zayıflaması sürüyor. ABD'den döndüğü günlerde 91 kilo olan Özal, 89.5 kiloya düştü. Zayıflaması nedeniyle Özal, 1983 seçimleri öncesinde ABD'den döndüğünde giydiği elbiseleri yeniden giymeye başladı. Belediye bağışlanna soruşturma / ' stanbul (a.a.J Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan, "belediyenin zorla bağış topladığı" yolundaki iddiaları reddederek "Çiğ yumurta yemedim ki, midem ağrısın'dedi. Hızlan, Kadıköy Cumhuriyet Savalığı'nın, belediyenin topladığı bağışlar konusunda soruşturma açması konusundaki soruları yanıtlarken savalıktan herhangi bir resmi bildirim almadığını söyledi. Osman Hızlan, "Rüşvet yemediğim için savcılığa veriliyorum" diye konuştu. Cindoruk: IhtilaUer çağdışı ANKARA (Cumhuriyel Burosu) DYP Genel Başkanı Husameltin Cindoruk, Turkiye'de ihtilallerin ve darbeler döneminin sona ermesi gerektığıni, ihtilallerin çağdışı olduğunu ve millete karşı yapıldığını söyledi. DYP'Ii bayanlann katıldığı "GonüUüler Toplantısrnda konuşan Cindoruk, "Eger siz TBMM'yi ikide bir dükkâmn kepengi gibi kepenklerini kapatma)? kalkarsanu, orada demokrasi yoktur. Herkes kendi gorevini yapmalıdır. İhtilaller çağdışıdır. 'Mecbur kaldım parlamentoyu kapattım' diyemezsiniz" dedi. Cindoruk, Başbakan Özal'ın bir gün önce grupta yaptığı konuşmayı da >"anıtlayarak, Özal'ın söz ettiği demokrasinin Filipin demokrasisi olduğunu, Turkiye"nin buna layık olmadığını bildirerek şöyle devam etti: "Bugün devlet yönetiminde ehliyetliler kenarda, ehliyctsizler ise devletin başında. Demirel yasaklıdır. Suçlu ise >argılansın. Yargılamıyorsanız ve yasak getiriyorsanız demokrasi yok demektir. Dunyada başbakan asmış iki ulkeden biri Tıirkiye, diğeri Pakistan'dır. Bu, Turkiye'>e itibar mı getirir, yoksa PakisUn'ın durumuna mı ineriz. Sayın başbakan 'Geçici 4. madde Türkiye'nin meselesi değildir' diyor. Tersine, bu geçici 4. madde Türkiye'nin temel meselesidir. Bu yasak surerse demokrasi yoktur. 4. madde aslında Özal'ın temel meselesidir. Çunkü Demirel olursa kendisi boşlukla kalacaktır, gidecektir." Özal'ın 3.5 yıldır aynı lafları söylediğini bildiren Cindoruk, "Ikidc bir guguk kuşu gibi televizyona çıkıp boş laflar soylemek işe yaramamaktadır. 'Icraatın içinden' programının adım "Uykudan Önce'koymak lazınıdır. Tonton Amca artık çocuklan bile uyutamaz. Millet uyanmıştır" dedi. Yemek boykotu / ' stanbul Haber Servisi Atatürk öğrenci Sitesi'nde dün öğrenciler, yemekleri. kötü çıktığı gerekçesiyle boykot ettiler. Yemekleri alan, ancak yemeyen öğrencilerden 4'ünün kimliklerinin alındığı bildirildi. Bunun uzerine öğrencilerin oturma eylemi yaptığı ve kimliklerinin geri verildiği kaydedildi. "Satellite stadyum ve tören alanlarında sabit ses yayın aracı olarak kullanılabilir. Eskiden 23 gün önceden kurulmaya başlanan bir miting tesisatını bu araba ile 2025 dakika arasında hazırlamak mümkündür.. Satellite aynı zamanda hareket halınde iken de kullanılabiliyor. İstenirse bir devlet büyüğü bir şehri ziyarete geldıği zaman üstü açık başka bir spor arabaya binebilır. Portatif yayın aracının mikrofonu ise spor arabadaki konuşmacıya verilir. Misafir (devlet büyüğü) telsiz mıkrofonundan halkı selamlarken, "merhaba, nasılsınız?" gibi kısa hitaplarda bulunabtlir. Sistemın aynca bir aydınlatma aracı vardır. Tepedeki 4 adet 500 vvattlık ışığı ile kış aylarında, havanın erken ' 'rarmasından doğan mahsurlar veya gidilen yere henüz elektrik getirılmemişse, bundan doğan sakıncalar ortadan kaldırılabilır." Zenger'in aracının bunun gibi bir sürü kolaylığı ve üstünlüğü daha var. Bunlardan biri de başta Suudi Arabistan olmak üzere (lafın burasında Zenger: "Aman.. sakın Rabıta ile ilgısi vardır diye yazma" dedi.. Ben de yazmıyorum) ABD ve Almanya'dan telemesajlar, radyo ve TV yayınlan alabiliyor. Yansıtıcı olarak kullanılabiliyor. Uydulardan aldığı görüntüyü başka bir yayına yansıtabiliyor. Hatta Satellite aracı üzerinden TRT bile yayın yapabiliyor. Zaten aracın uzayla çağrışım yapan adı da buradan kaynaklanıyor.. Başka özellikleri de var ama hepsini bu köşeye sığdırmanın olanağı yok. Sadece ilginç bir notu belirtmekle yetinelim: "Satellite'ın ses düzeninde kullanılan aynı marka, Ajda Pekkan ve Sezen Aksu gibi müzik dünyamızın dev sanatçıları tarafından da kullanılmaktadır.." Anlaşılan bu yıldan itibaren ülkemizdeki seçim faajiyetleri epey neşeli olacak. Üstelik artık bizim de bir ''Satellite"ımız var. Geriye ne kaldı? Galiba sadece uzaya açılmak... Hollanda Dışişleri Bakanı Von Den Broek: Batu Türkiyeîden demokratikleşıne yolunda yeni adımlar bekliyor Hollanda Dışişleri Bakanı dünkü görüşmelerde,Türkiye'nin tam üyelik başvurusunun zamanlanması konusunda "tereddüt"belirtti.. HaleJoğlu ise "Bir noktadan işi başlatmakta yarar var" dedi ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Hollanda Dışişleri Bakanı Van Den Broek, dun Ankara'da yaptığı temaslarda Türkiye'nin AET'ye tam üyelik başvurusunun zamanlaması konusunda "tereddüt" belirtirken, demokratikleşme süreci konusunda da Avrupa'daki beklentilerin altını çizdi. Resmi bir ziyaret için Turkiye'de bulunan Van Den Broek, dün Dışişleri Bakanı Vabit Halefoglu ile görüşmelerini tamamladıktan sonra AET işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Prof. Ali Bozer ve Başbakan Turgut Özal'ı ayrı ayrı ziyaret etti, daha sonra da Çankaya Konutu'nda Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edildi. Dışişleri Bakanlığı çevreleri gorüşmelerin olumlu bir hava içinde geçtiğini belirttiler. Bu çevrelerden ahnan bilgilere göre, dünku görüşmelerin ilk bölümünde Türkiye'deki siyasal geüşmeler ele alındı ve Van Den Broek, "Türkiye'deki demokratikleşme sürecinde kaydedilen gelişmelerin öneminin gözardı edilemeyecegini" belirtti. Hollanda Dışişleri Bakanı, bu alandaki övgulerin yaru sıra demokratikleşme surecinin tam anlamıyla tamamlanabilmesi için yeni adımlar atılması beklentisini de iletti. "Batılı dostlannız bazı konularda beklenti içindedirler" diyen Van Den Broek, bu konuları yasaklar, insan haklan ve sendikal özgurlükler şeklinde sıraladı. Halefoglu ise konuk bakanın ifade ettiği beklentiler karşısında, "Turkiye'de canlı bir siyasi hayalın bulunduğuna ve her şeyin konuşulduğuna" dikkat çekerek, "Siyaset mumkun olanı yapma sanatıdır. Yaptıklanmızla iftihar ediyoruz. Tabii, bu alandaki çabalanmızı sürdüımeje devam edecegiz" diye konuştu. Hollanda Dışişleri Bakanı, goruşmeler sırasında Türkiye'nin AET'ye tam üyelik başvurusunu bu yıl yapması konusunda "cesaretlendirici" bir tutum takınmadı. Turk hukümetinin bu konudaki kararlılığım "takdirle" karşıladıklarını belirten Van Den Broek, bununla birlikte "1987, AET için zor bir yıldır. Hollanda, tabiatıyla ortaklık anlaşmasının canlandınlmasına bu>uk önem vermektedir. Baştunınun zamanlamasıru takdir etmek hukumetinize ait olmakla birlikte, biz oncelikle ortaklık anlaşmasına ku>~vetle işlerlik kazandınlmasını arzu edijonız" dedi. Halefoglu ise Van Den Broek'in bu sözleri karşısında "Ortak Pazar için 1987'nin zor bir yıl olduğunu biliyoruz. Ancak 198889'un kolay olmayacağı konusunda da herkes bemfikir. Bu zorluklar hep surecektir. Dolayısı>la bir noktadan işi başlatmak gerekiyor" yanıtım \ererek, başvuru konusunda geri adım atmaya niyetli olmadığını duyurdu. Halefoglu, aynca tam üyelik başvurusunun yapılması konusunda Turkiye'de hükümet, muhalefet, basın, sendikalar ve iş çevrelerinde tam bir görüş birhği bulunduğunu kaydederek, "Demokratik toplumlarda böyle bir goruş birliğini gözardı etmek mumkun değildir" diye ekledi. Eroin davası / stanbul Haber Servisi tstanbul DGM'de 51 kilo eroini yurtdışına kaçırmak savıyla 6 kişinin ölüm cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. Haydarpaşa Limam'nda RoRo gemisinde 51 kilogram eroin bulunması uzerine sanıklar Kemal Altınsoy, Dursun Sarıalioğlu, Sadrettin Karakuş, Hüseyin Sevgi, Hasbi Güleryüz, Maksut Korkmaz hakkmda uyuşturucu madde kaçakçılığı yapmak savıyla ölüm cezası istemiyle dava açılmıştı. Davanın dünkü oturumunda tanık olarak dinlenen emniyet görevlileri ihbarın değerlendirilmesi uzerine sanıklardan Sadrettin Karataş'ın yakalandığını, Karataş'ın eroinin yerini gösterdiğini ve diğer samklann adlannı verdiğini belirttiler. Duruşma 7 mayıs tarihine ertelendi. Cumluırbaşkanı Kenan Evy Mahkemer m d ü n A n a y a s a si ve Yargttay'ı ziyaret etti. Evren, dün saat 10.00'da beraberinde eski Anayasa Mahkemesi başkanlanndan, yeni Cumhurbaşkanlığı danısmanlanndan Semih Öunert ile birlikte Anayasa Mahkemesi'ne geldi. Evren, Anayasa Mahkemesi Başkanı Orhan Onar ve üyeleri ile yaklaşık yanm saat kadar görüstü. Görüşmeden önce Evren, "Anayasa Mahkemesi Başkanı'na iadei ziyarette bulunuyorum" dedi. Evren daha sonra da Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar'ı ziyaret etti. Evren bu ziyaretinin de iadei ziyaret olduğunu belirtti. Yargıtay'daki görüşme sırasında Yargıtay Genel Sekreteri Selim Sım Binici, başkan vekiüeri tsmet Ocakçıoğlu ve Mehmet Uygun ile Başsavcı Firuz Çilingiroğlu hazır bulundular. Cumhurbaşkanı Evren V Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar karşuadı. (Fotoğraf: RIZA EZERJ Araçların fenni muayenesi / ' stanbul (OM.) tstanbul Otomobilciler ve Esnaf Derneği Başkanı Kâzım Özeke, araçların yalntz Merdivenköy muayene istasyonunda yapılan fenni muayenelerinin, öteki istasyonlarda da gerçekleştirilmesini istedi. Kâzım Özeke, Bayındırlık ve Iskân Bakanhğı'na gönderdiği yazıda, ticari taksi ve ağır vasıtalann büyük bir bölümünün şehrin Trakya tarafında bulunduğunu belirtti. Şoförlerin Asya yakastndaki Merdivenköy muayene istasyonuna giderek araçlarının fenni muayenelerini yaptırmalarınm zaman ve kazanç kaybına neden olduğunu kaydetti. TÜRKİYE NİN BUZDOLABI U1ARCEÜK IÇELJK BU BUZDOLABI YABANCILIK ÇEKMEZ. ... markası Arcelik! Türkiye'nin, Türkiye koşullarının buzdolabıdır Arçelik. Türk evine, Türk oilesinin ihtiyaçlanna göre üretilmiştir. Düşük voltajda beklemez..., Yü'ksek voltajda teklemez! Kavurucu yaz günlerinde bile yüksek verimle çalışır. Buzdolabı alacaksanız, Türkiye'nin markasını alın: Arcelik alın. R. Ecevit: ABD Kıbrıs'ta çözümü tıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Gerfel Başkanı Rahşan Ecevit, Amerikan Kongresi'nin Kıbrıs konusundaki tutumunu eleştirerek, "Amerikan Kongresi'nin Kıbrıs sonınuna, sanki ilgili laraflann biri>miş gibi müdahcle etmesi, hiç kuşkusuz Sovyetler Birliğini de sorunun içine daha çok çekecektir >e çozum yolu lumüyle tıkanacaktır" dedi. Ecevit, "Bu durumda, artık Kuzey Kıbns'ın Maraş semlini boş tutmanın anlamı kalmamıştır" goruşunu savundu. Basına dün yazılı bir açıklama yaparak, Kıbrıs Turklerinin isteğini, "On iki )ilı aşkın suredir kökleşmiş olan fiili duruma dayalı hakça bir federal çözümdur" diye niteleyen Ecevit, Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yuna; nistan'ın, Federal çözümü engelleme gücünu. Kıbns sorunuyla doğrudan ilgili bulunmayan bazı de\letlerin soruna karışmalanndan aldıklanıu öne sürdü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle