19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 1987 CUMHURİYET/U Aldıkaçtı'ya 3 ay hapis tsUuttaİ ( M . ) İstanbul ÜnJvcmtea Hukuk Fakühesi eski Dekan» ve 1982 Anayasaa Komisyon Baskanı Prof. Orhan AidıkaçO, damadı Kâmü Kehale'yc hakaret suçondan 3 ay hapis cezasına mahîkum oldu. Ajdıkaço, dama&mn gazettlerdc yer alan sözleri üzerine gondcrdigi tekâp metninde hakaret ettiği iddiasıyla yargslafliyordu. tstanbul 2. AsliycCeza Mahkemesi, tekzip metninde eevap hakkı hududıınu aşarak, adi hakaret niteliğinde sözler sarf «tiji gcrekçesiyie Orhan Aldıkaçtı'ya 3 ay hapis, IS bin lira para cezası verdi. Kâmil Kehale'nin daha önce gazetderde yer aian beyanlanm, karşı hakaret nitelijönde degerlendıren mahkeme, AldıkaçU'run cezasnın bütünuyle kaldınlmasına karar vcrdi. 2. Inönü Zaferi kutlandı tNÖNÜ (Canjrarfjti) tkinci tnöaü Zaferi'nin 66. yıldönümü lnönü bucağmda düzcnknen törenlerle kutlancu. Törenlcre SHP Genel başkanı Erdai lnönü de katıldı. Cumhuriyet Alanı'nda düzenlenen törende bir koauşma yapan Eskişehir Valisi Hanefî Demirkol, Ikind tnönü Zaferi'nin Kurtuluş Savaşı için bir dönum noktası olduguau haürîattı. Milli Eğitim Bakanı Metin Emiroğlu da konu$masmâa, "tnönü SmşianBda ktutaadaa zaferie yıloız « ^ n u n d e p t Atmttok'ta beUrttigi gibi topnldan ijgal w MfldaM gasbetteB sziz mffletfa&bdıı nakns UUki yealhniştfr" dedi. . kuruluşlannm, 20. kuruluş ICTIIC yıldönümü nedeniyle düzenlenecek olan defileler zinciri için Avrupa'nm çeşitli ülkelerinden gelen mankenler dün hazıruklanna başladı. Hilton Exhibition and Convention Centre'da yapüacak defüelerde 2O'si kız 8'i erkek 28 ttalyan, Alman ve HoÜandalı manken 950 giysi sunacak. Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilecek olan müzikal defile türündeki "Bir Yaz Partisi" için gelen mankenlerin her birinin yılda 10 kez defîleye çıktıklan ve her defile için de yaklaşık 4 milyon 300 bin liraya yakın ücret aldıklan beürtildl (Magaz'm Servisi) 1 T Balığın havada işi ne? JUNEAU, ALASKA (ANKA) Alaska Havayotlan'na ait bir uçâğtn havadayken bir balıkla çarpışması sonucu bir saat rötar yapüfcı büdirildi. Olayın, Boing 737 tipi bir yolcu uçağuurı rotasma giren bîr kartalın, yakaiadığı bshğı düîürmesiyle, balığın pilot kabininin canuna çarpması sonucu meydana gddiği belirtüdi. Havaalanı sözcüsü, uçağın tehirinden başka önemli bir hasar olmadığını kaydetti. İzlandalı Jon Pull Sigmarsson geçenlertte Londra'da yapılan bir yanşmada 'içki kaldırma şampiyonu" seçiidL Ama öyle anladığınız anlamda içki kaldırma değiL Jon Pall Sigmarsson, tam 220 kilo ağırlığındaki bir içki şişesini kaldırarak rekor ktrdı. Grant's marka Iskoç viskisi ureten şirketin 100. kuruluş yıldönümü kutlamalan için düzenlenen yanşmada, Sigmarsson'un kaJdırdığı dev şise yaklaşık iki metre boyunda ve 185 litre viski alıyor. Değeri 2000 stertin (2 milyon 200 bin lira) olan fişeyi kaldırma becerisi gösteren Sigmarsson, şimdi Guiness Rekorlar Kitabı'na adını yazdıracak. (Foioğraf: REUTER) Bu rekor başka rekor HABERLERİN DEVAMI ve Ekonomı Ikılemı. min edilenin üzerinde bir iyileşme sağlanagörülmediği söyleniyor mazsa, özellikle gelecek üç yıl içinde dış borç Başta Sayın Ozal olmak üzere ANAP kurödemeleri Turkiye için ağır bir yük olacaktır." maylan hiç kuşkusuz bu durumun farkındaSayın Ûzal, bu durumun farkında olduğu lar. Yüzde 35'lik oy oranıyla seçim için dış politikada VVashington'la ipi germekkazanılabileceğinin de bilincinde olduklarınten uzak durmaktadır. Ekonomik alana gedan her bir oya partinin nasıl ihtiyaç duydulince, bu yıl dışsatımları arttırabilmek için ğunu gayet iyi biliyorlar. cumhuriyet tarihinin belki de en büyük teş1988 genel seçimlerinin sonucu ne olur, vik programını uygulamaya sokmuştur. bugünden kestirilemezse de, bütün hesaptaAma yalnızca bunların 1988'de kendisini rın sandığa göre yapıldığı açıktır. seçim sandığmdan çıkaramayacağını tabii ki Bu yüzden geçici dördüncü maddenin kalbilmektedir Sayın Özal. Bu yüzden kırsal kedırılmasını ANAP yönetimi istemiyor. simde ANAP'ın inişini tersine çevirebilmek "Vbsa/ts/z" ve "kendine oy isteyen" bir Demiamacıylayeni bir paket hazırlatmıştır. "Tarım rel'in DYP'ye daha çok oy kazandıracağı kareformu" adı altında üreticiye parasal destek nışı çok yaygın. sağlanmasını öngörmektedir. İç politikada ANAP yönelişlerinin bir başBunun çapı ne otacaktır? Ayrıca değirmeka bölümüyse, bugün gazetemizin manşetinnin suyu nereden gelecektir? Bu soru boşdeki Canan Gedik'in haberi ile Yalçın lukta kalmaktadır; çünkü uzmanlar enflasyon Doğan'ın degerlendirmesinde yer alıyor. Esaçısından son derece kaygılıdırlar. Ankara ki AP ve MHP'lilere yönelik ilgi çekici mabüromuzun ekonomi muhabiri Enis Berbenevralar gündemde. roğlu'nun deyişiyle, ekonomide geçen yıl yaDış politikada ANAP liderinin, Amerika'yla şanan "petrol balayı" sona ermiştir; enftasyon ilişkilerin "sorönsuz" kalmasını amaçladığı cephesindeyse patlama belirtileri, gazetemison derece açık. SEİA'nın imzalanmasında zin bugünkü manşetinden de görülecegi gibu faktörün payı küçük olmamıştır. Sayın bi çoğalmaktadır. Seçim öncesinde ANAP Özal'ın Ege konusunda Lahey Adalet Divaiktidarı, yerel ve kamu yatırımlarını da kısma nı'nı telaffuz edebilmesinde, 24 saatlik kriyoluna g'rtmezse, uzmanlar, yılın ikinci yarızin ertesinde hayli esnek bir tutum sından sonra enflasyon denetiminin tümüytakınmasında da 1988'le ilgili düşünceler rol le elden kaçabilecegini belirtiyorlar. Kamu oynamış mıdır, bilemiyoruz... yatırımları ve enflasyonun da doğal olarak it1988 genel seçimlerine gidilirken Başbahalatı yeniden uyaracağı ve dış ödemeler kan Özal'm dış politikada gerilimsiz bir ordengesini daha da bozacagından haklı olatam aramasınm temelinde, Türkiye'nin bir rak kaygı duyuyorlar. bakıma dış kaynak ihtiyacı yatmaktadır. GeSayın Özal'ın işi kolay değil. çen pazartesi günü ekonomi sayfamızda ya1988 genel seçimleri kendısi ve partisi açtyımlanan OECD'nin Türkiye raporunda şu sından yaşamsaldır; onun için de "seçim satırtar yer alıyordu: ekonomisi"r\e yönelmesi kaçınılmaz gibi. An"Türkiye'nin 31.4 milyar dolan aşan dış borç cak o zaman da enflasyonda ipin ucu iyice lan ekonomiye ağır bir yuk getirmektedir. 1986 kaçacak, dış ödemeler dengesi daha da boyılında 4.6 milyar dolar olan anapara ve faiz zulacak... ödemeleri toplamı, 198Tde daha da ağtrlaşaDYP'nin tepelerinde esen seçim sandığırak 5.5 milyar dolara, 1988'de 6 milyar dolana dönük umutlu havanın temelinde galiba ra yükselecek, 1995'e kadar da 5.5 milyar dolar civannda seyredecektir. Bu açıdan eğer ANAP liderinin bu ikilemi yatıyor. ödemeler dengesinde, öngörulenin veya tahSiz ne dersiniz? (Başlaraft 1. Sayfada) Yunanistan'a (Baştarafı 1. Sayfada) belirtiyor. Yazı şoyle devam ediyor. "Papandrcu'nun politikalan zaten zayıf olan Yunan ekonomisine ciddi zarar verdi. Ama Yunan Başbakanı, De Gaulle modeli bir milliyetçiliğe da.vanarak duygusal Yunan halkını elkileme>e çalışıvor. ' Vunanistan'ın NATO ile dertlerini Papandreu baslalmadı. Bu dertlçr Türkiye'nin Kıbns'ı işgal etmesi ile başladı. Ama Papandreu, düzenli olarak bu sorunlan ağırlaştırdı ve Yunanistan'a asıl tehlikenin Sovyet blokundan değil. NATO mültefiki Türkiye'den geldiğini ileri surdu; Türkiye ile Yunanistan'a yapılan silah yardımına ilişkin dengede ABD'den daha fazla ta>iz kopartabilmek için Yunanistan'daki ABD iislerini kapatma tehdidinde bulundu. Geçen hafla. Yunan adalan ile Türk kıyılan arasındaki sulara Türk gemisinin girmeje hazırlanması uzerine savaş tehdidinde bulundu. Türk gemisi ihtilafh sulara girmedi ve bunalım hafiflemiş gonınüyor. Ama Papandreu, bilinçli olarak könıklediği kamuoyunu kontrol edebileceğini sanıyor. Bu çok tehlikeli bir oyundur. Bizans zaferi ve toprak ihtirası ruyalan Yunanistan'a 1. Diinya Savaşı' ndan sonra fdaket getirdi. 10 milyonluk Yunanistan'a karşı. Türkiye'nin 50 milyon nüfuslu buyiik bir ülke olması, hiçbir şeyi değiştirmedi. Üstelik, iyi donatılmış ve iyi egitilmiş Türk ordusu, Yunan ordusundan üç kat daha büyuk. Bunlan Papandreu da bilir. Yunan Başbakanı kuşkusuz savaş istemez. Sadece savaş tehdidini kullanarak ABD'nin Türkiye'ye baskı yapraasını saglamak ve kendisini duş kınklığına uğramış Yunan halkının kahramanı yapmak ister. Papandreu son bunaJımda, dramatik kampanyasımn bir bölnmü olarak. Dışişleri Bakanını Bulgaristan'a gönderdi. Yunan Başbakanı şoyle dedi: 'Bir savaş çıkarsa, Balkanlar \e Balı itlifakında çok koklu değişiklikıler olur'." Bu sözltrin altında yatan tehdit şöyle: Savaş çıkarsa Yunanistan, Bulgaristan'dan yani Sovyetler Birliği'nden yardını isteyecek ve belki de katnp degiştirecekti. Boyle bir şey gerci Batı ve İsraii için bir felaket olurdu. Ama Yunanistan için daha buyük bir felakel olurdu. Papandreu politik hesaplan sırasında, ABD'nin isteksiz bir Yunanistan'ı savunmaya değmeyccegi sonucuna ulaşabileceğini ve Atinayı yarattığı sorunlarla baş başa bırakmayı kararlaştırabileceğini düşunemedi. Sonımlu Yunanlılar Başbakanlannı frenlemelidirler. Y'a da daha iyisi kendi çıkarlan için, onun yerine geçccfk bir devlet adamı bulmalıdırlar." Özal'ın (Baştarafı I. Sayfada) yaptı. Toplantıdan sonra Akıman, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, "Hükumetimizin gönişlerini Yunanistan Başbakanına bildirdim. Kendisi buntı üıcdeyeceğini ve en kısa zamanda cevabını bildireceğiai söyledi" dedi. Akıman, göruşmenin "iyi bir hava içinde geçtigim" de ekledi. "Diplomatik dilde en kısa surc ne anlama geliyor?" sorusuna "Birkaç gün, en fazla bir hafta" yanıtım verdi. Ikincı PapandreuAkıman görüşmesimn bu aşamasında, Papandreu'nun cevabını vermesinden önce Akıman'ın tekrar Türkiye'ye dönmesi söz konusu değil. PapandreuAkıman görüşmesinin hemen ardından Yunan Televizyonu ERT1 ve2, saat 21.00 ve 21.30'daki haber bültenlerinde, hükümet sözcüsü Yannis Rubaüs'e dayanarak, Akıman'ın Papandreu'ya yazılı bir metin sunduğunu ve bu metin üzerinde aynntılı açıklamada bulunduğunu bildirdiler. Rubatis, Nazmi Akıman'ın açıklamasıyla uyum halinde Papandreu'nun Türk görüşlerini inceledikten sonra cevap vereceğini belirtti. Bununla birlikte her iki TV kanalı ve Yunan basın mensuplan da, Akıman'ın yazılı bir metin verdiğini vurguladılar. Turkiye'nin Atina Büyukelçiliği, bu açıklamaya rağmen, Akıman'ın Papandreu'ya sadece sözlü bir mesaj ilettiğinde ısrar ettiler. Bu arada Yunanistan bası nında son bunalıma ilişkin haberler giderek altlara inmeye ve hükümetkilise çatışması ön plana çıkmaya başladı. Dün Ortodoks kilisesine bağlı papazlar ve yandaşlan, Atina'nın Sintagma (Anayasa) Alanı'nda büyük bir gösteri düzenlediler. Ancak bu arada, muhalif "Vradini" gazetesi önemli bir haber yayımlayarak, son bunahmın çıkısından Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kapsts'i sorumlu tuttu. Habere göre, Kapsis 27 şubatta Nazmi Akıman'a Kuzey Ege Petrolleri şirketinin hisselerinin raülileştirilmesinden sonra, Yunanistan'ın Taşoz'un 10 mil doğusunda petrol sondajına ginşeceğini söyledi. Akıman, bunun üzerine Türkiye'yi harekete geçirdi ve bunalım bilinen boyutlanna ulaştı. Kapsis'in bu açıklaması, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyelerine dağıttığı belgede de yer almıştı. Atina'daki diplomatik kaynaklar, Vradini'nin haberinden sonra, Kapsis'in hükümetteki durumunun zorlaşabileceğine dikkati çekiyorlar. NORVEÇ GEZtSt ERTELENDİ Bu arada Yunanistan Hukumeı Sozcüsu, Başbakan Papandreu'nun Norveç'e yapacağı resmi ziyaretin ertelendiğini açıkladı. (Baştarafı 1. Sayfada) Enflasyon (Baştarafı 1. Sayfada) nınca, DtE yine kollan sıvadı. Amacı hükumetin imdadma yetişmekti elbette. İstanbul tüketici endeksterinin geçen ay sadece yüzde 47'lik bir hızla arttığını açıklayan enstitü, bir "enflasyon teseUisJ" sağladı, ama kafaları da karıştırdı. Fiyat endekslerindeki artışı "tam bagunsuhk" Ukesine göre hesaplayan tstanbui Ticaret Odası ile hükümete bağlı kuruluşlar arasındaki "erken enflasyon açıklama )nnşı"nda boylece ip aym anda göğuslendi. Geçraiş yıllarda İTO'nun ücretliler geçinme endeksini her ayın 5. günune kadar açıklaması, DtE ve Hazine'nin ise endekslerini ancak ay ortasına doğru kamuoyuna duyurabilmeleri hükümetler açısından sorun yaratıyordu. Çünkü her ayın başmda gazetelerde boy gösteren enflasyon tartışmaları hükümete göre "enflasyonla mucadeleye psikolojik olarak zarar veriyordu". Ayrıca 1985 yılı sonbaharına kadar hükumetin DİE rakamlarına tam olarak güvendiği de söylenemezdi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, ensütünün düşük kalkınma hızı rakammı basın mensupları için yonımlarken, "Kellemi keserim ki, daha düsıik çıkacak, bu hesaplar yanlıştır" diyebiliyordu. Soruna çozüm, kabine içi bir operasyon geçiren ve Devlet Bakanlığına getirilen Vehbi Dinçerler'in enstitüye sahip çıkması ile çözüme kavuşturuldu. Dinçerler, önce enstitüyü Amerika'dan getirtilen bazı uzmanlarla yola getireceğini söylerken, endekslerindeki artış hızının yavaşlaması ile sorun bir bakıma kendiliğinden rafa kaldınlmış oldu. DlE, yeni yönetimi ile tTO"nun ve hatta Hazine'nin enflasyon hızlarının altında rakamlan kamuoyuna duyurmaya başladı. Enflasyon patlanıası (Baştarafı 1. Sayfada) bdirlediği yüzde 20'lik enflasyon hedefı geçilirken, lTO'ya göre, 12 ayhk fıyat anışlan yüzde 39.4'e tırmanarak, yeniden yüzde 40'a dayandı. İstanbul Ticaret Odası Ücretliler Geçinme Endeksi'nin mart ayma ilişkin verileri dün açıklandı. İTO'nun belirlemelerine göre, Istanbul'da perakende fiyatlar geçen ay yüzde 5.4 arttı. Bu rakam Ekim 1985'te kaydedilen yüzde 7.4'lük fiyat artışından sonra en yüksek a>'bk artış oiarak belirlendi. Geçen yılın aynı dönemindeki artış ise yüzde 1.6 olmuştu. İstanbul Ticaret Odası Ücretliler Geçinme Endeksi, bu yılın ocak ayında yüzde 3.6, şubatta da yüzde l.S yükselmiştı. istanbul Ticaret Odası Ücretliler Geçinme Endeksi'nin verilerine göre yapılan hesaplamada, yıllık perakende fiyat artışlarının yeniden yüzde 40*a day'andığı görtilüyor. Buna göre, mart ayı sonu itibanyla, 12 aylık fıyat anışlan yüzde 39.4 oldu. Bu rakam, geçen yılın aynı doneminde yüzde 34.6 olarak belirlenmişti. İTO Ücretliler Geçinme Endeksi'nin mart ayında yülık ortalama artışı da yüzde 35.7 oldu. ÎTÖ Endeksi'nde en son yüzde 40'U rakam, >üzde 45.0 ile 1985 yılırun aralık ayında kaydedilmişti. Bilindiği gibi, henüz mart ayı verilerini açıklamayan Hazine ve Dış Ticaret Müstesarhğı'nın İstanbul Geçinme Endeksi'ne göre ocak ve şubat aylanmn ber ikisinde de fıyat artışlan yüzde 3.1 olmuştu. Hazine'nin tstanbui Geçinme endeksi, şubat sonu itibarıyla 12 aylık hesapla yuzde 38.8 artış göstermişti. De\let İstatistik Enstitusu'nun Türkiye Tüketici Eadeksi'nde ocak ayında yuzde 2.9, şubat ayında da yiızde 2.7'lik artışlar kaydedilmişti. DlE'nin aym endeksinde şubat aylanmn karşılaştırmasında 12 aylık fiyat artışlan yuzde 31.8, yıllık ortalama fiyat artışlan da yüzde 33.2 olarak belirlenmişti. tTO'nun belirlemelerine göre, geçen ay Istanbul'da en yüksek perakende fiyat artışı yüzde 7.5 ile gıda maddelerinde oldu. Gıda maddeleri grubunda "zonınlu gıda maddelerTnde kaydedilen fiyat artışı ise yüzde 8.1 oldu. Aynı grup içinde incelenen "keyif maddeleri" fiyatlannın artışı ise yüzde 1.8 duzeyinde kaldı. Gıda maddeleri grubunda fiyatlannın arttığı belirlenen mallar ise şöyle sıralandı: "Ekmek, bugday, un. et, İMİık, tavuk, sebze, yağlar, patates, pirinç, bulgur, kuru fasulye, soğan, leytin, yogurt, beyazpeynir, yumurl« ve meyve." İTO Endeksi'ne göre, geçen ay ısıtma, aydınlatma giderlerinde değişme olmadı. Giyim ve ev eşyası grubunda yüzde 4.7 kira ve ev bakım grubunda yüzde 3, sağlık giderlerinde yüzde 5.4, kültur eğlence grubunda da yüzde 2.1'lik fiyat artışlan oldu. Devlet İstatistik Enstitüsü, toptan DİE Türkiye, Tüketici Fiyatları Aylık artışlar 7.3 Papandreu (Baştarafı 1. Sayfada) mek ve yurttaşlannın dikkatlerini ekonomik ve politik başansızlıklanndan başka yöne çekmek için Amerikan iislerini kapatma lehdidinde bulundu. Berkeley Cniversitesi'nin eski 6ğretim üyesi, Y'unanistan dışındaki etkin Yunan lobileri ve sol kesim arasında Türk aleyhtan duygulan kabartıyor. Partisinin yerel seçintlerde uğradığı büyuk kayıplardan sonra. Papandreu'nun halkın dikkatini, inişe gecmiş olan ekonomik durumdan ve Yunan Oıiodoks Kilisesinin 1 milyar 200 milyon dolar değerindeki toprağına el koyma konusundaki son fevri çıkısından başka yonlere kaydıracak bir şeye ihtiyacı var. ABD Türkiye'ye sağlayacağı guvenlik yardımının miktarını tartışırken ve Türkiye AET'ye tam üyelik için resmi girişimlerine başlarken, Türk 'tehdidini' işlemek de son derece elverişli. Bu aynı zamanda, Turgut Özal'ın yukandan düzenlenen ve içe dönuk bir ekonomiy i serbest piyasaya serbest ticaret anlayışına dayalı ve taahhütlerini yerine getirmeye çalışan bir ülkeye dönüşturduğü Türkiye'ye ABD'nin saygısının arttığı bir sıraya raslladı." Elnflasyonu (Baştarafı 1. Sayfada) tTO Başkanı Nuh Kuşçulu, İstanbul'a kış nedeniyle nakliyenin durması ve Sümerbank zamlanyla endeksin yüksek çıktığını hatırlatarak "Gecen yıl sonundaki bütçe açığı ve emisyon artışımn da buna etkisi olabilir. Yılın ilk aylannda yukselme olur. yaz aylanndaki düşüşten sonra sonbaharda fıyallar yeniden yükselir. Hükumetin hedeflediği enflasyon oranını yakalamasl dunımunda piyasada işlerin durmasından dolayı ve işsizüğin artmasından dolayı şikâyetler artabilir. Ama halkımızı asü rahalsız eden enfiasvondur. Enflasyon iş alemini, sanayiciyi, her kesimi huzursuz ediyor. Bu konuda ne derece başan gosterirlerse seçim şanslannı da o oranda aritınriar. Seçim nedeniyle para politikası gevşetilirse hukumcl binmiş olduğu dalı keser" dedi. Prof. Feridun Ergin, herkesin parasını enflasyondan kunarmak için bir şeyler almaya veya bir yere yatırmaya çahştığım, paradan kaçışın başladığı bir ortamda fıyatların yükselmesinin normal olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Seçim orlamına girilince iktidarlar oy hesabı ile menfaat dağıtmaktadırlar. Dağılılan her menfaat enflasyonu arttıncı bir etki jaratmaktadır. İktidar, seçimi kazanmak için kemerieri gevşetmeye, başka bir de>işle enflasyona yeşil ışık yakmaya saparsa fiyatların daha da hızlı bir yükselişe geçmesi beklenebilir. Model 1980 öncesini andırmakladır. ancak olçekler değişik(ir. 1987 enflasyon oranmın geçen >ıldan daha yüksek olacağ) artık kesinleşmis bulunmakladır." İki ülke (Baştarafı 1. Sayfada) SutsMan Nıs May Kaj TemAJu Ey! Ekım KâS Ara Ocr Sub Man ve tüketici fiyatlannda mart ayında me>'dana gelen artış oranlannı açıkladı. Ankara Büromuzun haberine göre, DlE, martta toptan fiyatlann yuzde 3.5, tüketici fiyatlannın da yuzde 3.7'lik artış gösterdiğini belirİedi. Ilk uç aylık dönemler itibarıyla 1986'da yuzde 6.4 olan tüketici fiyatlan artış hızı, bu yıl yüzde 9.7'ye yükseldi. DİE'nin açıklamasına göre, 1986 yılı mart ayında yüzde 1.3 düzeyinde gerçekleşen toptan fiyat artış oranı, bu yıl yüzde 3.5'e yükseldi. tlk üç ayhk toptan fıyat artış oraru da 1986'da yüzde 8 duzeyinde gerçekleşmişken, bu yıl yüzde 9.6'ya çıktı. 12 aylık toptan fıyat artışı ise, 1986 yıh mart sonuna göre bir miktar daha düşük gerçekleşti. 1986 yılı mart ayında 29.1 olan 12 aylık toptan fıyat artış oranı, bu yıl 26.4 duzeyinde oldu. Ancak, mart sonu itibarıyla yıllık ortalama enflasyon oranmın ise yüzde 27.3 duzeyinde olduğu hesaplandı. İlk uç ayhk dönemde toptan eşya fiyatları genel indeksi yuzde 9.6'hk artış gösterirken, aynı dönemde madencilik sektörü toptan fiyatlannın yuzde 17.4, tarım sektörü toptan fiyatlannın yuzde 12.7, imalat sanayi toptan fiyatlannın da yüzde 7.7'lik % artışlar gösterdiği belirlendi. İlk uç aylık dönemde toptan fiyatlar devletçe uretüen mal \e hizmetlerde yüzde 5.4 artarken, özel sektörün urettiği mal ve hizmet fıyatlarındaki artış oranmın yüzde l l ' i bulduğu görüldu. TÜKETİCİ FİYATL.\RI Mart ayında DİE tüketici fiyatlannın toptan fiyatlara gore daha yuksek arttığı gozlendi. Toptan fiyaı artışı yüzde 3.5 duzeyinde olurken, perakende fıyat anışı yuzde 3.7'ye yükseldi. Tüketici fiyatlan geçen yılın mart ayında ise yüzde 1.3'luk bir artış göstermişti. tlk üç aylık luketici fiyatlan artışı 1986'nın ilk üç ayında yüzde 6.4 olmuşken, bu yıl yüzde 9.7'ye yükseldi. Mart sonu itibarıyla tüketici fiyatlannda 12 ayhk artış oranı geçen yıla göre daha yüksek duzeyde gerçekleşti. 1986 yılı mart sonunda tüketici fıyatlarındaki 12 ayhk artış oranı yüzde 34.2 olmuşken, bu yıl yüzde 34.7'ye yükseldi. Mart ayında belli başh iller itibanyla tüketici fiyatlannda en yüksek arüş yüzde 4.9'la Samsun'da gerçekleşirken, en duşuk artış da binde 9 ile Diyarbakır'da gerçekleşti. Ankara'da 1986 yılı mart ayında yüzde 2.2 olan tüketici fiyatlan artış oranı bu yıl yüzde 3.7'ye çıkarken, bu oran Istanbul'da yüzde 2'den yuzde 4.2'ye, İzmir'de yüzde 1.5'ten yüzde 3.5'e çıktı. DİE'nin hesaplamalarına gore, mart ayında tüketici fiyatları indeksine giren gıda fiyatlan yuzde 4.8, konutla ilgili harcamalar yüzde 1.4, ev eşyası ile ilgili harcamalar yüzde 2.7,gîyim eşya&ı ile ilgili harcamalar yüzde 4.1, sağlık ve kişisel bakımla ilgili harcamalar yüzde 2, ulaştırma harcamalan yüzde 1.3, kültur ve eğlence harcamalan da yüzde 7.1'lik artışlar gösterdi. aldı: "1453e kadar tstanbui, Bizans'ın elindeydi. 1453 yılının 29 mayısında tarihi şehir el değiştirdi. Üstelik 20 yaşındaki bir Osmanlı padişahının fettaiyle Türklere geçti. Aradan geçen 500 yılı aşkın bir zamana rağmen, Yunanistan. İstanbul üzerinde hak iddia etmekten vazgeçmedi. Bugün de gecmiyor. Ege'de j'aşanan son kriz. iki ülke arasındaki anlaşmazhğın ne denli tehlikeli bo> utlara ulaşabileceğini gösterdi. Her iki ülkenin de bugünkü politikacıları arasında bir yakınlaşmanın sağlanacağını düşunmek. şu an için çok zor. Bozulan ilişkilerin ışığında, iki ülke arasında belki de hiçbir zaman yakınlaşma saglanamayacak." EVET/HAYIR (Baştarafı 2. Sayfada) Acaba Sayın Evren, Yargıç Yüksel'in dosyasını okuduktan sonra bu kararnameyi imzalayacak mı? Bilmiyoruz. Kararnamenin imzalanıp imzalanmayacağını merakla bekleyenler arasında bypass'lı bir arkadaşımız daha var: Başbakan Özal. Yargıç Yüksel, Sayın Özal'ın Antalya'daki yazlığmdaki kapı komşusudur. Hani ne derler: Ev a/ma, komşu a/... "Ev a/ma, komşu a/ ve komşunu müsteşar yaff'... Tabii yapabilirsen! Daha önce yazmıştık, Yargıç Yüksel'in, Manavgat Asliye Hukuk yargıcı iken henüz kesinleşmemiş bir karara "kesinleşme şerhi" verip "gayri menkulün davacı adına tapuya tasdikine neden olmak suretiyle" suç işlediği ileri sürülerek hakkında ceza davası açılmıştı. Sanıkyargıç Yüksel, Antalya Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararla aklanmış, ancak dosyası, Adalet Bakanlığı' nın "yazılı emirle bozma" yoluyla Yargıtay'a basvurması üzerine 4. Ceza Dairesi'nce ele alınmış ve "17303" sicii sayılı sanıkyargıç hakkındaki aklanma kararı yerinde görülmemişti. Peki sonra ne olmuştu? Ceza yargılaması hukukunda "yazılı emirle bozma" sanık zararına sonuç vermeyeceği için ister istemez dosya böylece kapanmıştı . Yargıç Yüksel, bu olaydan sonra, önce Yalova'ya, daha sonra da İstanbul'a atanmıştı. "Dosyalı müsteşar" adını taktığımız sayın Yargıç Yüksel hakkındaki dosya Adalet Bakanlığf nda bugün emrinde çalışan bakanlık bürokratlarınca tutulmuştu. Bu dosyada, Yargıç Yüksel'in malvarlığının dökümü yapılmakta ve bu malların "geliri ile mütenasip olmadığı" kaydedilmekteydi. Bugün, sayın "müsteşar vekili" ile ilgiii bir başka dava dosyasının kapağını açıyoruz. Dosya, İstanbul Kadıköy Kozyatağı'nda "kat karşılığı" inşaat yapan "müteahhit" Vehbi Unal ile "toprak sahibi" Nezahat Özbek arasındadır. Arif Yüksel, bu davanın yargıcıdır... Nezahat Özbek, müteahhit Vehbi Ünal'ın yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesi ile aralarındaki sözleşmeyi feshetmiş; bunun üzerine, müteahhit Ünal Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Nezahat özbek hakkında dava açmıştı. Müteahhit Vehbi Ünal, bu arada, Ticaret Mahkemesi'nden katların satışını engellemek için "ihtiyatı tedbir" kararı da çıkarmıştı. Hukuk yargılamaları usulü hukukuna göre, "ihtiyati tedbir" istemlerinde "teminat" yatırılır. Ve bu "teminat" dava konusu taşınmaz malın değeri göz önüne alınarak belirlenir. Dava harcı da yine aynı değere göre saptanır. Nezahat Özbek'in avukatı, teminat ve harcın dava konusu taşınmaz malın değerine göre alınmadığını; bu yüzden müteahhit Ünal'ın Yargıç Yüksel tarafından korunduğunu ileri sürer. Özbek, Yargıç Yüksel hakkında tazminat davası açar. Yargıç Yüksel de Nezahat Özbek hakkında! Nezahat Özbek, bu davaları da dayanak göstererek, yargıç Yüksel'in "reddini" ister. Ret istemi reddedilir. Ancak, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 24.2.1987 gün ve 19877999 esas ve 1165 sayılı kararı ile ret istemini reddeden Kadıköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararı bozulur. Yargıtay, Arif Yüksel'in bu davada yansız davranmayacağı sonucuna ulaşmıştır Gelelim Arif Yüksel'in avukatının kim olduğuna... Arif Yüksel'in, Nezahat Özbek hakkında açtığı tazminat davasındaki avukatı Çetin Yıldırımakın'dır. Bu ünlü avukatın adını nereden anımsıyoruz? Kastelli Ali İpar davasından! Hemen, arşivimizdeki "Cevher ÖzdenAIİ ipar davas/"nın dosyalarını çıkarıp bakıyoruz: Evet, Çetin Yıldırımakın, "Kastel İnşaatTaahhüt ve Ticaret A.Ş." ile Ali İpar arasındaki Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada Kastel inşaatın da avukatıdır! "İparKöşkü davası" olarak bilinen bu davanın yargıcı da Arif Yüksel'dir. Arif Yüksel, bu davada, Kastelli tehine karar vermiştir. Yargıç Yüksel'in, Kastel İnşaat Şirketi'nin avukatı Yıldırımakın'ı avukat tutması da herhalde bir rastlantıdır. Arif Yüksel'in Başbakanın komşusu olması da boyle bir raslantıdır. Neyse, bu konudaki yazımızı, arşivimizdeki bir başka dosyadan bilgi aktararak noktalayalım: Yukarıda sözü edilen müteahhit Vehbi Ünal, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 24.12.1971 gün ve 1970/58 esas, 1971/405 karar sayılı gerekçeli hükmüne göre "resmievrakta sahtecilik" suçundan iki yıl hapse mahkum olmuş ve karar kesinleşmiştir. Sayın "müsteşar vekili" adli sicildeki "C22110875" sayılı dosyasını getirterek Vehbi Ünal'ın başka "sabıkası" olup oimadığını da öğrenebilir. Yaa... İşte bu işler boyle... Ne yaparsınız? Geçen yıl yüzde 8 büyüdük ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanhğı 1986 yıh büyüme hızını yüzde 8 olarak hesapladı. DİE tarafından yapılan açıklamada, kişi başına milli gelirin 1116.6 dolara yükseldiği bildirildi. Enstitü, 1986 yılı milli gelirini 39 trilyon 190 milyar lira olarak ölçtü. DİE hesaplarına göre, sektörler arasında en yüksek büyüme hıana sanayi kesiminde rastlandı. Yüzde 11.1 oranında büyüyen bu sektörü, yüzde 8.7'lik bir hızla toptan ve perakende ticaret izledi. Serbest meslek ve hizmetler sektörü vüzde 8.8, tarım yüzde 7.4'lük bir hızla büyüdü. Dış âlem net faktör gelirlerinde yüzde 9O'ı aşan gerileme, büyüme hızını yüzde 8'e indirdi. DİE, kamu kesimi gelişme hızını yüzde 7, özel kesim gelişme hızını da yüzde 13 olarak ölçtü. da yurtdışındaymış, bu yüzden Türkiye'ye dönememiş. Böylece yurttaşlıktan çıkarılmış. Buraya kadar durum açıktır. Ama gerisi var. Aydın yurda dönmüş. ifade vermiş, Malatya Askeri Savcılığı'nca hakkındaki tutuklama kararı kaldırılmış ve serbest bırakılmış. İlgili, 9. Nısan 1984'te İstanbul Valiliğine bir dilekçe vererek yurttaşlığa alınmasını istemiş, ama Bakanlık yeni bir soruşturma yaptırmış ve "gereken şartları taşımadığı" görüşüne varmış, yurttaşlığa alınma dileğini geri çevirmiş. Aydın, yeniden bir başvuru yapmış, ama şimdiye kadar bir yanıt alamamış... Beni düşündüren, yurduna dönmüş, hakkındaki tutuklama kararı kaldırılıp serbest bırakılmış bir kişi hakkında, yirmi beş yıllık bir edebiyat ögretmeni hakkında, İçişleri Bakanlığı'nca "gereken şartları taşımadığı" kanısına nasıl varıldığıdır. Nedir bu "gereken şartlar?" Aydın'ın yasal bir suç durumu yok, hakkında herhangi bir soruşturma yok. Yeniden yurttaşlığa alınmak istiyor, ama İçişleri Bakanlığı, onu "gereken şârtlar'dan yoksun bularak isteğini geri çeviriyor. Görüneri, bir yurttaşa karşı büyük bir haksızlığın yapıldığıdır. Hasan Basri Aydın'ın başına gelen, her yurttaşın da karşılaşabileceği bir durumdur. Bu yüzden bu konuya önem veriyor.um. İçişleri Bakanlığı'ndan, bu 'gereken şartlar'ın neler olduğunu bir kez daha soruyorum. Özal, ANAP'a transfer (Baştarafı 1. Sayfada) li parlamemer ve ANAP'a girmek isteyen bağımsız milletvekilleri ile ılişkiye geçilmesi görevini verdi. ANAP Genel Sekterei Mustafa Taşar ile Genel Eaşkan Yardımcısı Mehmet Kececöer'in de ANAP'a girmek isıeyenler konusunda Özalp'e yardımcı olmalannı istedi. ANAP Grup Yönetım Kurulu, Başbakan Özal'ın başkanlığında önceki gün grup toplantısından sonra bir araya geldi. Toplantıda, grup yönetim kurulundan Meclis çalışmaları ile ilgili bilgi alan Özal'ın, "AP'den eski mBletvekilleri vardı. Sanıvorum, bağımsız bazı millcttckili arkadaşlar da partimize girmek istejeceklerdir. Bu konuda gerekeni yapınız" dedığı oğrenildi Özalp'in ise Özal'a. AP'nin 20 kadar milleıveVilinin ANAP'a girmek istediğini, bu arada Meclisten de SHP'den ayrılarak bağımsız olan bazı milletvekillerinin ANAP'a girmek için kendilerine basvurduSunu anlattıSı bildirildı. KtM GELEBİLtR? Bağımsız millecvekillerinden Nnri Uzel (HP kokenli. SHP'den ayri!dı), Reşit Ülker (HP kokenli), Şükrii Yiizbaşıoğlu (HP kokenli), Besinı Göçer (SHP'den avrıldı") ile Ümil Haluk Bavülken ve Sebahaltin Özbek'in ANAP'a girmeleri bekleniyor. Öte yandan Esenboğa'ya giderek Başbakan Özafı karşılavan Selahaltin Tafltoğlu (HP kokenli, HDP'den avrıldı) ile önceki gün ANAP grup salonuna çıkarak "geçmis olsun" zı\aretinde bulunan Yusuf Ziya kazancıoğlu (HP kokenli, halen DSP'lı), Hilmi Nalbantoglu (halen SHP'lı) \e Veyad Varol'un (HP kokenli, halen SHP'li) da A N A P ' a geçebilecekleri ifade ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle