19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 NÎSAN 1987 CUMHURtYET/Ui "Yılm en başarılı gazetecileri" ANKARA (Cumhnriyct Biirosu) Türkiye Ziraatçılar Derneği tarafından geleneksel olarak her yıl seçilen "yılın gazetecileri" belirlendi. "Törk çiftçisinin ve tarım uzmanlannın içinde bulunduklan dunımu en iyi biçimde yansıtan" gazeteciler arasında yapılan seçme sonucu bu yıl gazetemiz muhabiri Hasan Uysal da "Tunceli orman köylüsü göçe zorlanıyor" adh haberiyle yıhn gazetecisi seçildi. Ödüle layık görülen diğer basın mensuplan şunlar: Yavuz Tarakçıoğl.u, N'evzat Üçyıldız, Aydın Özdalga, Esra Arsan, Muharrem Sankaya. Yıhn gazetecilerine ödülleri 23 mayısta derneğin 38. kuruluş gecesinde verilecek. ffCIŞCrnUCgUnlerinden "kutsalperşembe" kutlamalan nedeniyle duzenlenen dini törenlerde Papa II. Jean Paul, St. John Kilisesi'nde 12 rahibin ayaklanm yıkadı ve öptü. Dünyanın önde gelen gazetecilik ödüllerinden Pulitzer ödülü'nü bu yıl San Fransisco Examiner gazetesinden foto muhabiri Kim Komenich kazandı. Genç muhabire bu ödulü kazandıran fotoğraf, Marcos'un devrilişi sırasında çektiği karelerden biriydi. Arkadaşları, Komenich'i kutlarken haber merkezini de patlayan şampanyalarla suladılar. Şampanyalı kutlama Pulitzer ödülleri dağıtıldı NEW YORK (a*.) ABD*nin en büyük basın ve yazuı ödüİieriolanPulitzerödellenninbuyılkisahipleriaçıkiandj. Uluslahaberieriyie"Ix)gAngdesTnnes'mmuhabinMkiıaaPtoks layık görüldü. San Francisco Exammer ga2rtesinin foto muhabiri Kta Koaeakh, Marcos'un devribşiyie ilgili fotoğraflanyla Spot Habcr Rrtoğraf Odülünü aldı. Nevv York Times muhabiri David Shipter ise, "Arap ve Yahudi: Vaat EdBeo Topraklar'âs Yaıah Rnhlar" adh kitabsyla belgesel kitap ödülünü aldı. Phfladetpkia tnqukef gazetesi, Puîitzer ödülleri tarihinde, aynı yü araşürma habercüiği dahııda iki ödüte birden layık görükn ilk gazete olma unvanıtu kazandı. Gazetenin üç muhabiri, Philadeiphia kenti mahkemderindeki yokazluklarla flgili araştırmayla, bir diğer muhabiri de hapishane!edek) dumm araşürmasıyla ödül aldı. Bir başka muhabir ise, bir uçak gemisindeki yaşamı anlatan haberiyle Pulitzer özel Haber ödülüne layık görüldü. Nevv York Times üe Miami Herald, Ulusal Haber ödülünü pay laştılar. New York Times, uzay meki$i ChalJenger'm düşmesinden sonraki gelişmeler; Miami Herald ise Irangate skandah haberleriyle bu ödüle layık görüldüler. Biyograft Pulitzeri'ne ise siyah hakian savunucusu Martin Luther King'le Lgiü kitabıyla David Garro* layık görülürken, tarih ödülünü ABD'nin kuruluş yıllarmda kıtanın batısına göçenlep. hikâye eden kitabıyla Bernard Bailyn aldı. Tiyatro ödülü, siyah oyun yazan August VV'ilson'a "Parmaküklar" adlı oyunu için verildi. Roman ödülünü ise, güneyli bir ailenin hayatını konu edinen "Menphis'e Davet" adlı yapmyla Peter Taylor aldı. Etna j, püskürdü:2 ölü^ CATAMASİCİLYA (a.a.)| İtalya'nın Sicilya adasındaku Etna yanardağınm, beklenmedikj bir biçimde faaliyete geçmesiylej püskuren lav ve kayaların altın» da kalan bir Fransız kadınla 9ı yaşındaki oğlu öldü. Avrupa'nınl en faal \e en yüksek yanardağı; olan Etna'nın, güneydoğu yamacındaki bir kraterden fışkıran lav ve kayalann, hayatını kaybe1den Fransız kadının kocası îte öteki iki oğlunun da yaralanmasına yol açtığı belirtildi. Etna yanardağının faaliyetlerini izleyen volkanolojistlerden Renato Cristofoloni, bir süredir, eriyen karların yanardağın kraterlerine akması sonucu, Etna'nın güneydeğu yamacında patlamalar olduğunu ve turistlere o bolgeye yaklaşmamalan için uyanlarda btw lunulduğunu söyledi. 1979 yılında da, benzer bir olayda 9 turist ölmüştü. HABERLERtN DEVAMI Açlık grevleri yaygınlaşıyor (Baştarafı 1. Sayfada) arkadaşlannın pazartesiye kadar sadece sigara ve su içeceklerini belirterek şunları söyledi: "Üniversilelerde tek tip öğrenci derneği kurulmasını öneren yasa lasansının tamamen kaldınlması ve prolesto eylemleri sırasında gozaluna alınan tum arkadaşlanmızın salıverilmesi için 3 günlük açlık grevine başladık. Şu anda gidecek kesin bir yerimiz yok, bu nedenle şimdUik geceyi burada geçireceğiz. Demokratik kesimlerin btze yardımcı olmalannı isli>oruz." lmdat Gursel Durmuş'un annesi ve kardeşı dışında diğer fakültelerden açlık grevine katılan öğrencilerin sayıları şöyle: Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 8, Edebiyat Fakültesi 8, tktisat Fakültesi 2, Basın Yaym Yüksekokulu 1, Ataturk Eğitim Fakültesi 10, İstanbul Üniversitesi Basın Yayın 1, tktisat Fakültesi 5, Edebiyat Fakültesi 3, Hukuk Fakültesi 20, Siyasal Bilgiler Fakültesi 7, İTÜ Makine 1, Elektrik 2, Mimarlık Fakültesi 3, Yıldız Üniversitesi 3, Mimar Sinan Üniversitesi 8 ve Boğaziçi Üniversitesinden 1. Açlık grevine katılanlann sayisi akşam üzeri 109'a ulaştı. Polisin öğrencilere müdahale etmediği görülürken, Oıgur Güven Musaoğlu adlı bir doktor ise grev suresince oğrencilere yardımcı olacağını belirtti. Öğrenciler daha sonra Haznedar'daki Güven Kliniği'ne giderek geceyi orada geçirdiler. Uluslararası Af örgütu Türkiye Temsilcisi Helmut Oberdiek, Turkiye'de "işkence. adjl yargılanma, idam ve demokrasi" konularında araştır ma yaptığını belirterek, Nail Çavuştan son gelişmeler hakkmda bilgi aldı. Isıanbul Siyasi Şube Müdürluğüne bağlı sivil polisler de öğrencileri sürekli kamera ve fotoğıaf makineleriyle filme aldıtar. Ayrıca edinilen bilgiye göre, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Fuat Yagız'ın dünku olaylardan önce okul kantininden sivıl polisler tarafından gözaltına alındığı öğrenildi. lstanbul'daki çeşitli fakültelerin dernek tenısilcileri dün BİLSAK ve İstanbul Reklam Sitesi'nde bir araya gelerek, eylemler konusunda tartıştılar. BlLSAK'taki toplantıda. öğrencilerin iddia edilenlerin aksine hiçbir tahrike kapılmadığı, özgurlük taleplerine "aba altmdan sopa gösterildigj**, yeni hazırlanacak soz konusu tasarıda göruslerinin alınması gerektiği belirtildi. Öğrenciler, oğrenci derneklerinin bağımsu olmasını istediler ve "sorgu sırasında işkence gören, coplu saldınya uğrayan arkadaşlannın olduğunu" savundular. Ankara'da YÖK'ü ve üniversitelerde "tek tip ögrenci derneği" öngören yasa önerisini protesto gosterileri sırasında gözaltına alınan öğrencilerin sorgulanmalarına Ankara DGM'de dün başlandı. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykırı davrandıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 221 öğrenciden 90'ının sorgusu dün tamamlandı. Sorgulamalara yann da devam edilecek. Gözaltına alınan öğrenciler arasında, "yanltslıkla" alınmış olabilecekler de dün ayıklanmaya çalışıldı. Polis tarafından hazırlanan izlenim raporu yine polis tarafından çekilen video bantlar ile öğrencilerin eraniyetteki sorgulanmalan bu amaçla bizzat emniyete gıden DGM savcıları tarafından da incelendi. Ankara'da bulunan fakültelerde girişilen yemek boykotu, oturma eylemi ve çeşitli protesto yürüyüşleri yaptıklan gerekçesiyle siyasi polis tarafından gözaltına alınan öğrenciler gruplar halinde dün sabah 09.40'tan itibaren Ankara DGM'ye getirildiler. Bir polis otobusuyle DGM'ye getirilen öğrencilerin ilk gnıbu 50 kişiden oluştu. Çevik kuvvete bağlı ekiplerce çevrede geniş güvenlik önlemleri almırken, öğrenciler kvzlar önde erkekler arkada ikişerli sıralar halinde DGM'ye alındılar. Öğrencilerin sorgulamalanna saat 10.00'dan itibaren başlandı. Gözaltına alınan 167 öğrencinin sorgulamalarına gruplar halinde devam edildi. İlk grup olarak DGM'ye getirilen 19'u kız, 50 öğrencinin sorgusu 14.30 sıralannda sona erdi. Bu öğrenciler bir polis otosuyla yeniden emniyete göturüldüler. Bu öğrenciler giderken bir polis minibüsü ile 10 erkek öğrencinin daha getirildiği görüldü. Oğrencilenn parmak izlerinin alındığı da ellerindeki siyah boyalardan anlaşıldı. öğrenci yakınları sabah saaı 10.00'dan itibaren DGM önünde yakınlarını görebilmek umuduyla beklemeye başladılar. öğrencilerin sorgulamalannı DGM Savcı Yardımcıları Ülku Coşknn, Abrael Tercumanoglu, İhsan Alpman ve Tevfik Hancıhır yaptı. naklan, gözaltına alınan 221 öğrenciden 46'sının gerceklestirilen eylemin yanı sıra bazı örgutsel çalışmalar nedeniyle de soruşturuMuklannı belirttilet. BAŞBAKAN'A ÇAĞR1 Ankara'da 10 öğrenci derneği adına yapılan açıklamada. YÖK Yasası'nın 59. maddesinin "özüne karşı" eylemlerin süreceği ifade edildi. Başbakan, İçişleri Bakanı, Balıkesir Milleıvekili lsmail Dayı ve thsan Doğramacı TV aracılığıyla kamuoyu önünde öğrenci temsilcileri ile açık otumma çağnldı. Açıklamada, Başbakan özal'ın konuşmasında dile getirdiği diyalog isteğinde samimi davrandığının kabul edildiği ifade edilerek, "Kendisini pazartesi gunü makamında oğrenci temsilcilerini kabul elmeye davet ediyoruz. Sayın Başbakanımızın bu davete yanıtını basından ve TV'den merakla bekleyecegu" denildi. Eylemleriyle dış mihraklann hiçbir ilgisinin bulunmadıgı, "CMayrın yapılacak üniversite sınavlarını hatırlatarak gözaltındaki arkadaşlannın bazılannın bu sınava gireceklerini ve bir an önce salıverilmeleri için yardımcı olunmasını isıediler. İZMtR: 170 ÖĞRENCİ DGM'DE Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörluğü önünde önceki gün gözaltına alınan 170 öğrenci, Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevk edildi. öğrencilerin sorgulaması ile 4 savcı yardimcısı görevlendirildi. Rektörlük önünde açlık grevi yapan 20 kadar hukuk fakültesi öğrencisini ziyarete gelen Ege ve Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağlı fakültelerde okuyan yaklaşık 350 öğrenci, önceki gün oğleden sonra dağılmak üzereyken polis tarafından gözaltına alınmıştı. önceki geceyi siyasi şubede geçiren öğrenciler, dün sabahtan itibaren gruplar halinde Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne sevk edildi. Konu ile ilgili bir açıklama yapan DGM Savcısı Enver Güner Tuncellifa', "Sonışturmayı en kısa sarede sonuçlandırmak isti>oru?. Bu amaçla dört savcı yardımcısı görevlendirildi" dedi. Gözaltındaki öğrencilerden 56'sınm kız, 114'ünün erkek olduğu öğrenildi. 172 sanığın sorgulaması dün gece geç saatlere dek sürdü. Mahkeme heyeti zamanın gecikmesi üzerine duruşmaya bir gün ara verdi. ANAP'LILAR KAÇTI Beş öğrenci derneği temsilcisi, arkadaşlannın gözaltına alınmasım ve ANAP'ın tavnnı protesto etmek amacıyla dün ANAP örgütünü ziyaret ettiler. Ancak panide bulunan ANAP Izmir milletvekili Süha Tanık ile diğer yöneticiler apar topar partiyi terkedince, sorunlannı panide telefonlara bakan idare görevlisine anlatmak zorunda kaldılar. ADANA'DA AÇLIK GREVİ SONA ERDİ Adana'da, açlık grevi yapan biri kız 14 öğrenci, Pozantı'da tutuklanan arkadaşlannın dün akşam salıverilmesi üzerine eylemlerine son verdiler. Adana'da akşam saatlerine kadar, yemek boykotu ile desteklenen açlık grevine katılan öğrencilerin bulunduğu Cemalpaşa mahallesindeki ev siyasi polis tarafından sürekli kontrol altında tutuldu. SHP ll Başkanı Timorçin Savaş aclık grevi yapan öğrencileri ziyaret ederek eylemlerine son vermelerini istedi. öğrenciler ise bazı çevrelerin eylemlerini yasadışı göstermeye çalıştıklarını, Pozantı'da tutuklu bulunan arkadaşları salıverilinceye kadar eylemlerini sürdüreceklerini bildirdiler. Bu arada avukalların Pozantı'da tutuklanan 8 öğrencinin sahverilmeleri yolundaki Tarsus Ağır Ceza Mahkemesine yaptıklan başvuru dün akşam saatlerinde sonuçlandı. Tutuklu 8 öğrencinin Pozantı'dan Adana'ya getirilmesinden sonra gençler açlık grevine son verdiler. CÖNEYT ARCAYÜREK yaziyor (Baftarafı 1. Sayfada) geçiyordu. Laik cumhuriyetin simgesî TBMM'nin bahçesine, önümüzdeki pazargunü bircamimn temeli atılacak. Fikri ve vicdani eğilimlerinin daha çok ANAP'a yakm olduğu anlaşılan eski HP milletvekillennden biri, trenlerde haremlik selamhk ayrımı yapılmastm öneriyor. Şehirlerarası otobüslerde kadınlar için özel bir bolum aynlması isteniyor. Cumhurbafkam, geri kalmışltktan kurtulmak için cumartesı latiline karşı çtkarken, bir başka milletvekili namaz saatlerine uyabilmek için cuma gunleri öğle tatilinin uzaulmasını öneriyor. Alkolsuz bira savaşımmı kazanan iktidar grubundan, doğrusu bu tur yenı zaferler beklıyoruz. Gidiş o gidif. Atatürk'un gerçekleştirdiği Kıyafet Devrimini, hemen her gün reformlara benzettıği yeni bir atıhmta Ozal iktidan neden değistirmesin? Cumhurbaşkanımız da halkm devlet daireleriyle okullar dışında giysilerine, başörtülerine karışmadığını Manisa'da açıklamadı mi? Başörtüsünden sonra sıra geldi yüzlen örtmeye. Ufak bir adım daha atalım, kadınlarımıv çarsafa sokaltm. Hiç değitse çarşaf, fukaralığı göstermez. tkttdar için gerekçe de hazır. Edepli çıplaklığı poşete soktuktan sonra, kimi düşlerı kışkırttığı söylenen kadın, tam A T'ye girmeye uğraşır, Batı uygarlığı ile özdeşlesmeye çalışırken çarsafa girecekmiş, girsin... Reform bu, reform.'.. Tabii, TR7 den yayımlanmadı, A T'ye basvurumuzu irdeleyen bazı gazetelerin çoğunda, "Türkiye'nin sosyal bünyesindeki gerilemelerin bugün değil. ancak on yıl sonra meyvelerini vereceği" yazılıyordu. Biitün bunlar, özal mantığına göre, A T'ye girmemizi engellemeye çalışan Batı çevrelerinın uydurmaları. Oysa, başkentteki diplomatik çevreler, birkaç yıldır Türk toplumunun Ataturk ilkelerinden hızla uzaklaşfığını, bu gidişin onumuzdekı donemlerde dinsel yapılı bir yonetime dönuşebileceğini söyltiyor. Kuşku yok, bu kanılarını son günlerde daha da hzlanan "geriyedönüs" örnekleriyle birleştirerek başkentlerine bildiriyorlar. Ankara'da,gözlenen başka gelişmeler bu kaygılann üzerine tuz 6ıber ekiyor. Sorunlara çözüm bulmakta büyük marifet sahibi olduğunu söyleyen ANAP iktidan, Çankaya Konutu'nda Özal'ın liderlerle yaptığı toplantıda, giderek artan siyasal geriiime olumlu gözle bakmadığmı gösteriyor. ANAP GenelSekreteri'nin muhalefetk altı buçuk saat süren yemekli toplantısında havanda su dövuldüğü anlaşılıyor. kadar basit değil. ÇeşıtU sorunlar hirike birıke dernek olayıyla patlama noktasına geldi. Şimdı ıkııdar, olaym altında buzağı aramaya çıktı. Bırakalım bılımsel, ılımse! gereksınmeIeri, öğrencilerin yaşam koşullarını gidip incelesin bu iktidar. Pek çoğunun giderek nasıl yoksullaştıklannı yurılarda, pansıyonlarda gozlerıyle görsun bir kez. Bu yönıem bıle, ANAP iktidan için bir "reform." Bunu yapmayı isterrtiyorsa, buyruğundakı TR T'den bu pazar, yayımlanan Gençlik saatindekı programı istesin veızlesin. TRTkoşullannda bıle gençtenn neler soyledikleri saptanabilir, belki vıcdanlar tıtreyebilir. Son günlerde uzerinde daha çok durulan bir baska gelişme; Cumhurbaşkanı, mayıs ayında ABD 'ye gıdip gıtmemekte duraksamcuar geçiriyor. Başkenti ziyaret eden ABD'li Kongre adamlarına göre, "6u ziyaretin iptal edilmesi ü'zücü" olurmuş. 1947'den beri sürekli uzulen Türkiye, Kongre adamlarına gore, "Bu ziyaret, Türkiye ile ABD arasmdaki üişküerin gelismesinde çok büyük roi oynayacak." Bir de Cumhurbaşkanımn ABD ziyaretiyle ilgili hazırlanan program toslagına bakalım. Cumhurbaşkanı, ABD'de üç gun kalacak. Cidiş geliş gezi, beş gun sürecek. (ki gun Washington 'da, Başkan Reagan 'la kısa bir göruşme, daha sonra Ankara'yı komşu kapısı yapan Shultz ve Weinberger'le görüşmeler, bir gün New York. Tasarlanan bu gezıde, Reagan 'm başkanlığmda A BD Kongresi 'ndekı grup başkanlanyla bir toplantı duzenlense, ıkı gun ağırhklı bir programla Türk ABD sorunlan ele alınıp tartışılacak olsa, hadi bir derece. İnsanlarımız yurtıçmdeki son geiışmelerden, yurtdışmda giderek artan bağımlılıktan bunaSmışken, varsın ABD de Cumhurbaşkanı ziyaretini iptal ederse biraz üzülüversin. Tabiiüzulurse, tabiı "ağaya"karşı çıkıldığı için daha ağv baskılara gırişmezse... Ziyaret için ABD yonetımmin protokol kıtaplarında goriHen, neredeyse (d) tıpi bir program ongoruluyor. Büyükelçımiz Elekdağ da Dışışlerı Bakan Yardımcısı Armacost'a gitmiş, ABD Kongresi'nde alınan kararlann, "1970'lerdeki buhranh dönemianımsattığmı"soylemış. Reagan 'm giderek azalan siyasal ıradesinı Kongre artık dinlemeye niyetlı görünmüyor. Kongre adamları da, "ziyaretin iptal edilmrtinin üzucu" olacağından dem vuruyorlar. EVET/HAYIR OKT*Y AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) dır üstünde. Yanına gedersin, 'Geçmiş olsun arkadaş. Hoşgeldin.; Şöyle gel de bir çay iç' dersin. Yüzü ıştr, toparlanır, 'sağ oV der, gelir terbiyelice oturur, çayı alır. Insan insanı ısıtmıştır, anlarsın." • Erdal Atabek'in 'Insan Stcağı' kitabı işte böyle bir yapıt. Acı bir. dönemde an an yaşanmış nice izlenimler yumağı... Bir açtın mı o yumağı neler neler uzar gider. Atabek, usta bir yazar, görmesi • ni bildiği gibi göstermesini de bilıyor. Hiçbir zaman sözü gerek' siz yere uzatmıyor. Sanki bir film çekme aracı var elinde, tutuyor; o yaşama sürecine, bir kesit alıyor, o kadar... Ama hapıshane ya • şamının, hapishane insanının anlamını veriyor o kısacık görüntü ler... ' ŞÖyle anlatıyor hapishaneyi Erdal Atabek: "Korkunç, utanç, aşağılanma, yalnızlık." insanoğlunu insan olmaktan çıkaran, onu bir sürünün, horlanan, itilen kakılan bir sürünün parçası yapan duygulardır bunlar. Erdal'ın dediğı gibi 'İnsan hayatı boyunca bunlardan kaçar. Hapishane yıllardır böyle anlatılır. Hapishane korkusu böylece buyür gözlerde." Atabek ise, bütün bunları altederek gerçek insan olmanın gerekliliğine inananlardandır. "Ben hapishane imgesiyle iç içe duran korkuyu, utancı, aşağılanmayı, yalmzlığı hapishanede yendim. Bütün bunları hapishanede yaşayarak yendim. Başka yolu yoktur da. Hapishane, insanın insana yaptığı en büyük kötulüktür." Hele suçsuzsan, üstelik yaşam boyu davranışlarınla, düşüncenle, çalışmanla çevrene, ülkene, ulusuna, insanlıga yarariı işier yapmıssan, yaptığına inanmışsan... ABD üsler konusunda (Baştarafı 1. Sayfada) Ama eski anlaşma bir sıl otomatikman uzuyor. Üsler, bu eski slaluye göre çalışıyor." ABD yönetiminın de yanıtı: "Türkler anlasmayı askıya aldı, ama uslerimize bir şey olmadı" şeklinde. Gerek Ankara'da ABD Buyukelçisi StnıuszHupe, gerek burada Elekdağ tarafından aktaruari Özal hukumetinin SEİA ile ilgili kararı, Washington'da etkili bir mesaj niıeliği kazanmadı. Çünkü yukanda özetlediğimiz biçimde "Türkiye ile ABD arasında üsler anlaşması yüzünden sorun çıkmış, nedir bu?" sorusuna Özal hükumeıiyle Reagan yönetiminin vanıtı iki farklı >orumdan geçerek a>nı sonuçta birleşiyor: "Cslere bir şey jok." ABD yönetiminin değerlendirmesi Halefoğlu ile Shultz arasında ek mektubun geçen ay imzalanması ile SEİA'ran jıirurlüğe girmiş olduğu, ancak Türk hükümetinin bir "onaj erteleme" yoluna giderek bu anlaşmamn uvgulamasını askıya aldığı şeklinde. ÂBD'ye gore ek mektuptaki "Bu mektup \e Halefoglu'nun olumlu yanıtı, Turk »e ABD hükümetleri arasında bir aniaşma oluşturur \e bu anlaşma Türk hiikumetinin >anılı tarihinden, (yani Halefoğlu'nun mutabakaı bildiren iki cümlelik yanıtı) itibaren yürürluğe girer'* paragrafı açık olarak anlaşmamn 17 Man 1987'de yurürluğe girdiğini gösteriyor. ABD'ye göre. ortada anık 1980'in SElAsı yok. Turk hükümetinin son karanyla uygulanması durdurulmuş yeni SEİA var. Askıya alınmış bir anlaşmada doğal olarak ilk akla gelen uslerin hukuki durumu oluyor. Onun için Amenkalılar, "Peki, üsler nc oldu?" diye scruyorlar. ABD yonetiminden "üslere bir şe>' >ok", Özal hukumetinden de "Lsler eski anlaşmaja gore calışıjor** yanıtını alınca biraz akıllan karışmakla birlikıe. "İyi, o zaman mesele yok" deyip işin üzerine varmıvorlar. Bir durum değerlendirmesi yapılacak olursa ortada iki seçenek görünuyor: 1 Özal hukumetinin şu aşamada benimsediği "ABD Kongresi, 1988 biitçesi çıkana kadar anlaşmaya aykın görduğum girisimlerini düzeltsin, yoksa anlaşmamn onayını gerçekleştirmetn" polıtikası ile ne sonuç alabileceği. Pratikte bir etkisi olmayan, hukuksal yanı da oldukça karıştırılmış bu mesajla, hele üstelik Reagan gibi zayıflamış bir yonetim avacılığıyla Kongre uzerinde baskı oluşturmak ve sonuç almak son derece zayıf bir olasılık. Bir kez. kesilen yardım miktannın artması. eğer bir butçe mucizesi olmazsa. olanaksız. Askeri yardım taş çatlasa 490 milyon dolann üzerine çıkmaz. Ancak bu yıl Senato'da istenen FMS kredilerinin bir >illık affı gerçekleşırse, Türkiye her ulke gibi tum yardımı hibe alır. İkincisi, Senato'da yasalaşan 10'a 7 oranı eskisi gibi yalnız pratikte uygulanmaya de\am edilmek üzere bir yasa olarak çıkmavabilir. Cçuncusu, yine en iyi olasılık olarak Kıbrıs'ta ABD silahlarının kullanımına konan yasak, Temsilciler Meclisi versiyonu gibi Yunanistan'ı da kapsayarak yasalaşır. Geiecekle ilgili en iyimser tablo bu. 2 Özal hukümeti politika değiştirır, normal yasal prosedürü işletir ABD'>e "Geçen a> im/aladıj)im anlaşmada sen laahhütlerini >erine getirmiyorsun, bu durumda yedinct maddenin once ikinci fıkrasına gore acil göriişmelere başlayalım" der. Bu olursa Amerikalıların da kafası karışmaz, her şey açık \e hukuka u>gun bir biçimde çozum yoluna girer. Hepsinden önemlisi, Amerikan kamuoyu da "Türkteı bizim üslerie ilgili bir şeyler isliyoriarmış" diyerek olayı ciddiye ahr. Ama bırincı seçenek devam ederj ı se, Kongre'de başka "olumsuz ] gelişmeler" daha çıkması ve işlerin > daha da kanşması hiç de şaşırtıcı oP ', mayacaktır. v' Koç: ATde (Baştarafı 1. Sayfada) nn ise eleneceğini belirttikten sözlerini şöyle sürdurdu: "Türkiye'nin ekonomik ve kalkınması için en elverisli orta Batı âlemi ve onun teşkilallanmıs b bölumu olan Avrupa Topluluğu'du Turki>e kendi milli savunması için biıyuk riskler ustlenmiş durumdadır. | Ajrıca NATO içinde Batımn sa>unâ> masında büyük sonımluluklar almış^' tır. Türkiye. NATO'ja ila»e olurak OECD, Avrupa Konseyi gibi kuruluşlann da uyesidir. Bu uyelikler gösteri? or ki AMupa bizi \vrupa sa>maktadır. Durum bo>le olduğuna gorc,' Avnıpa Toplulugu'nda da >erimui al : malı>ız." AT'ye uyelik baş\urusundan son ; ra gerek hukumette gerekse özel sektörde bu işlerden sorumlu oiacak ku^etli organizasyonların oluşturulmasının gereğine işaret eden Koç, "Topluluğa girişte müşkuller! karşılaşacağız. Mucadeleyi bırakma nıamız gerekecektir" diyerek sozle rinı noktaladı. Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ersin Farahnlı ise "Türkije AT>e kambur değil. ekonomik süç olacaklır" dedı AÇLIK GREVt Tek tip öğrenci derneği yasasmı protesto için 105 öğrenci dün açhk grevine başladı. Açlık grevine 4 tutuklu yakını da katıhyor. (Foroğraf: VEDATDANACI) Edinilen bilgüere göre öğrencüenn sorgulamalan sona erdikten sonra savcılık bu öğrencilerin durumlannı bir değerlendirmeye tabi tuucak ve gerekli gördukleri için tutuklama isteminde bulunacak. Öğrencilerin sorgulamalan sürerken, polise ait minibüslerle 10'ar kişilik 4 öğrenci grubu daha DGM'ye getirildi. Bu arada DGM'ye bir sivil polis otosuyla getirilen bir kız öğrencinin guçlukle yürüyebildiği gözlendi. Buna ılişkin sorulara polisler, "Kadın hastalıgı. kanaması vmr da ondan" dediler. Bu öğrencilerin dışında, daha önceki protesto eylemleriyle ilgili olarak polis tarafından bir süreden bu yana izlendikleri öğrenilen 10 öğrenci de DGM'ye getirilerek sorgulamalan yapıldı. Öğrencilerin sorgulamalan saat 17.30'da sona erdi ve bu öğrenciler yeniden emniyete gönderildiler. SORGLLAMALAR BUGÜN DE SÜRECEK DGM Savcılığı'ndan edinilen bilgilere göre, gözaltına alınan öğrencilerle ilgili soruşturma Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nın 6, 22 ve 28. maddelerine aykın davranmak yönünden sürdurulüyor. Savcılık kavlarda bir kışkırtma unsnnı varsa, bu, tasannın kendtsi ve polisin takındigı tavırdır" denildi. MtTtNG YAPACAKLAR Yürüyuşçü 58 öğrenci adına dün akşam yapılan açıklamada da, lzmir'de gdecek hafta icerisinde micing için başvunılacağı bildirildi. önceki gün çeşitli illerden TBMM'ye gelen öğrencilerin açıklamasında, miting başvurularına verilecek yanıtın "iktidann demokratik oğrenci hareketine nasıl baktıgının bir göstergesi olacagı" öne süruldu. özerk demokratik üniversite kurultayı için çalışmalara başlandığı belirtilen açıklamada, "Yünıyüşcüler gözaltındsy ken onlann Doğu bölgelerimize gitseler PKK ile birlik olup kurşun sıkacaklannı soyleyenler yasal oluyortar da, biz mi yasadışı oluyoruı?" denildi. SBF Öğrenci Derneği (SBFÖD) tarafından yapılan açıklamada, yasa önerisinin yapılan tüm eylemler sonucu geri çekilmesiyle öğrencilerin amaçlarına ulaştıklan, iktidara geri adım attınldığı görüşüne yer verildi. Öğrenci temsilcileri dün de TBMM'yi ziyaret ederek SHP Grup Başkan Vekilleri Cahit Tutum ve Seyfi Oktayia görüştüler. öğrenciler, ya tktidann kamuoyuna, siyasal sorunlara yumusak bakttğını göstermeye yönelik bu çabalar, bir aldatmaTrabzon Karadeniz Üniversitesinca siyasetinin parçaıarı. tktidar salt de okuyan 10, Sıvas Cumhuriyet çoğunlukla Meclisten geçirebileceği Üniversitesinde okuyan 5 öğrenci, kimi yasalar uzerinde partilerarası Ankara ve tzmir'de gözaltına alınan "mutabakat" ararken, ancak iktidar arkadaşlannın serbest bırakılması muhalefet birleşmesiyle çözülebileiçin açlık grevine başladılar. Diyarcek Onemli sorunları biçimlendirbakır Dicle Üniversitesi öğrencileri mekten sürekli kaçımyor. de, tutuklama ve gözaltına alınmaEğitim alamnda kanayan bir yalann sürdürülmesı halinde açlık grera var. llim, bilim adamlanyla, öğvine gideceklerini bildirdiler. rencıleriyle sürekli büyuyen bir yaEskisehir Anadolu Üniversitesi'n ra. Yıllardır kamuoyunun eleştirisiyleyıpranmış YÖK Yasastnı akılcıyoden gözaltına alınan 16 öğrenciden ta getirmenin yöntemini bu iktidar 7'si dün çıkanldıklan Nöbetçi 1. Sulh aramıyor. Yıllardır gazetelerde üniHukuk Mahkemesi tarafından tutukversite öğrencisinin yaşadığı zor kolandı Mehmel Adıgözcl'in başkanlığındaki mahkeme heyeti, yaklaşık şulları dile getiren anketler, yazı di4 saat süren duruşmadan sonra öğ zileri, raporlaryokmuş gibi, Başbarencilerden Saffet Saür, AIi Emre Çe kan Özal, yatıştıncı bir demeç vertiner, Tansel Okkan. Ahmet Tepeli, diğı kanısıyla, "Gençlerimizi dinleOmer Müjdat Özguler, Yılmaz Bağ meye, anlamaya çaiısacağız" gibi ve Ali Akın Öner'in tutuklanmasına cumlelerle tontonculuk oynuyor. karar verdi. Tutuklanan öğrenciler, Dernek sorunuyla ortaya çıkan, öğKonya Devlet Güvenlik Mahkemerencilerin yollarv döküİmesine neden si'nde yargılanacaklar. olan eylemin altındaki gerçekler bu Otobüs (Baştarafı 1. Sayfada) nu durdurarak yolcuların üzerine ateş açanlann Tamil Gerillalan olduğunu söyledi. Ülkenin kuzey ve doğu kesimlerinde bağımsız bir devlet kurmak için mücadele veren Tamillerin saldırısında. ayrıca çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtildi. Bazı kaynaklar. gerillaların otobüsten indirdikleri yolcular arasında Tamillen ayırdıktan sonra, yalnızca Şinhallerin üzerine ateş açtıklannı belirttiler. Saldınyı düzenleyen gerillaların, en güçlü örgüt sayılan "Tamil Eelam Kurtuluş Kaplanlan" adlı gruba bağlı oldukları bildirildi. 107 kişinin ölümüne yol açan saldırı, 1985 yılında 145 kişinin öldürülmesinden sanra girişilen en büyük terör eylemi. Irak'ta bir (Baştarafı 1. Sayfada) lanan 15 kişiden biri olduğu da ' kaydedildi. ı Ali Sendali, Irak'ta kaçırılan J uçuncü Türk oluyor. Daha önc*'de Taşluca Çimento fabrikasın ' da çalışan mühendis Atilla Çelî i kel ile teknisyen Ali Selvi bolü; ', culer tarafından kaçınlmıştı. Çelikel, bir aydan fada rehin tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı. Ali Sehi ise hâlâ "ehin bulunuvor. 1 1 1 1 1 Jlirrrr1 ı^BPr r r r ıj Ü L U S L * R » « A S I İSTANBUL SİNEMAGONLERI Bugünkü Söyleşiler Çocuğunuz sütü severek içsin! saat 10.00 yer AKMOda Tiyatrosu Avrupa'da Yedinci Adam Katuanlar. John Berger Helma SandersBrahms Jo Schaefer Erik Clausen Aras Ören Ayten Erten Yönetem Yavuzer Çetinkaya AYAKBANYOTOZU Tersalgısına karşı Dinlendirici AIAKKREMİ Kaşıntı ve piştklere NASIRYAKISI Nasır söken bant TUBA TUBA TUBA GİRİŞ ÜCRETSİZDİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle