19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 NİSAN 1987 • • * • CUMHURİYET/15 Yine kuduz ve karantina BİNGOL (Cumhuriytt) Bmgöl'de merkeze bağh Karağıl köyünde kuduz olayı gOruimesi üzerine, 6 ay süreyle köye gıri$ çjkışlar yasaktandı. ü ç gün önce Vett Çagatay (14) adb çocuğa, köpek tarafından ısınlmasından sonra göturüidılgu hasıanede kuduz teşhisi konuidu. Çocuğu ısıran köpegin de yapılan muayenesmde kuduz olduğu sapıandı. Kuduz olayının kesuıleşmesı uzerıne Bıngöl Valisı Güner Orbay*m talımatıyla ıanlan y& Çagatay Ue yakin ilışkisi olan 14 kıji oncelikli oiarak karantinaya abmrken, köyden uç gün içerısınde 5 kışinjn de en yakın saghk kuruİuşuna başvurmalan tstendi. Merkeze 15 küotneue uzaklıkta olmasına karşın yoîu kardan kapah olduğu tçın ulaşılamayan Kırağı! köylıne kuduz nedcniyle gıriş çıkışlar yasaktandı 'Ekmeğe muhtaçtım' Kucağında 2 yaşındaki kız çocuğu Ue Ankara 6. Astiye Ceza Mahkemesi'nde hırsızlık suçundan yargılanan Saflye Kılıç adındaki kadın "Fakiriz, ne yapalım, ekmeğe muhtaçtık çaldtm" dedi. Okuryazar olmadığı için çaldığı eşyanın müzik seti olduğunu bilmediğini belirten Safiye Kılıç, imam nikâhlı kocasının kendisini terk etmesinden sonra çocuklanna bakabilmek için bu yola duştüğunu, çocuklanna bundan böyle namusu Ue çalışarak bakacağım belirterek, hâkimden tahliyesini istedi. Mahkeme, sanığın nüfus kaydımn bulunamadığından "tedbiren" tutukluluk halinin devamına ve nufus kaydımn araştırılmosma karar verdi. Soyguncu kadınlar ORDU (>4i.) Ordu'da fW&ın, bir kuyumcuyu lafa tutarak 3 aitın bilezik çaldı. Betdr Iftk'a ait kuyumcu dükkânına giren Yaşar AkdoguL, Sölan Özdemir ve Golizar Yılmaz, biiezık alacaklannı söyîeyerek kuyumcuyu !afa tuttular. Bu arada, üç bilezik çalan kadmlar dukkândan ayrıidılar Kadınlar gitnkten sonra. 3 altuı bilezigin çahndı|ım fark eden kuyumcu Bekir Işık. durumu poiise bildirdi. Polism sıkı takıbi sonucu, kadmİardan Yaşar Akdogao çahntı 3 büezıkle yakaiandı. Diğer iki kadın ise kaçtı. Kaçak eşyalar in Virginia eyaletini etkisi altına alan şiddetU yağışlarda kaybolan 7yaşındaki Michael Crowder'ın aranması sırasmda, ilginç tablolar ortaya çıktı. Yağmuntn doldurduğu kanalın içine duşen Michael, çamur nedeniyle bulanık olan bu suyun içinde, adeta santim santim arandı. Çamura uzanarak eliyle kanalı araştıran bir kurtarma ekibi gorevUsi, suya düsmemesi için bir başka görevli tarafından ayaklanndan ve belinden tutuluyordu. Michael uzun süren aramalar sonunda kanaldan çıkanldı ve Roonoka Hastanesinde tedaviye alındı. Ü7l7ll2l ^ REVHANLI (».a.) Hatay'm Reyhanlı ılçesı Çilvegözü sınır kapısmda, bu yılın ilk uç ayhk doneminde toplam 150 milyon lıralık çeşıtli kaçak esvp ele geçirildığini bildıriidi. Ohegozu sımr kapısından giriş yapan yerh ve yabanct turıstlerin uzerlennde \e araçlartrtda sapılan kontrollerde, 264 adet koi saati, "70 bın amput, 190 adet >uzük taşı, 3 bin 600 adet çeşıtli kolve ve lö kilo incı ele gecirildı Yeıkıhler. eie geçîrilen eşyalanıı toplam değerınm yaklaşık 150 mîlvon hra oiduğunu M)>!edtler. tspanyol modacı Elio Berhanyer, tspanyol "Muhafız Alayt" askerlerinin taktıkları şapkayı biraz değiştirerek 1987 yazmodası koleksiyonuna aldı. Yine uniforma benzeri ve mavi pamuklu kumaştan elbise, kırmızı renk şapkayla tamamlamyor. (Fotoğraf: REUTER) Modada tspanyol esintisi HABERLERİN DEVAMI Gençlik ve Iktidar Odakları... (Bajtafaft 1. Sayfada) sinden çıkmaması temennı edilmektedir. Yerındedir bu dilekler. Ünıversite gençliği, kendi demokratik haklarını ararken, olayın bu boyutunu da kesinlikle gözden uzak tutmamalıdır. Öte yandan, YÖK'le bırtıkte üniversitelerimize, üniversite kavramına tümüyte aykırı bir kışla düzeninin egemen kılınmak istendiğini bilıyoruz. Sorunlar sürekli oiarak birikırken, onların çözümüne öğrencılerin katılımını sağlamak yolunda hiçbir çaba gözükmüyor. Genç insanlara güvenılmıyor, yonetimden uzak tutuluyorlar ve seslerine genellıkle kulak verilmiyor. Bu konuda BilımEğitim Servisimizden Asiye Uysal'ın bugün gazetemızde yer alan haberini okursanız, durumun nasıl olduğuna ilişkin bir fikir edınebilirsiniz. Örneğin bir sayın rektör, kendisinin çözemeyip "bir öğrsnci demeğınin çözebileceğı bir sorunu tahayyül edemediği"n\ belirterek, "Hani derneğe ne gerek kalır diye üüşünürüm" diyebilmtştir. Ne yazık ki öyie. Aileden başlayarak bütün eğitim ve öğretim hayatımız boyunca "büyükferimiz bilir" anlayışı, her şeye damgasını vurmaktadır. Tartışmayı, sorgulamayı bilen, kuşku duyabilen, ınisıyalif sahibı insanlar yetiştıremedığimiz sürece de demokrasiye bir hayat tarzı oiarak tabiidir ki sahıp olamayız. Kör topal yürütmeye çalıştığımız çok partili sıstem de bu yüzden ikide bir kesintiye uğrar. İktıdar odaklannın olayın bu boyutu üstünde özenle durmalan gerekir. * Dört beş ay önce Fransa'da ne olduğunu kısaca anımsayalım. Jacques Chırac hükümetinın Yüksek Öğrenim ve Araştırma Bakanı Alain Devaquet tarafından hazırlanıp 1985 Kasımında parlamentoya sunulan yenı üniversite yasa tasarısı, Amerikan sistemini temel alıyordu. Buna göre üniversitelere bitirdikleri liseye göre öğrenciler arasmda seçım yapma hakkı veriliyor; kayıt ücretlerınde yine üniversite yönetimine büyük söz hakkı tanınıyordu. Bu tasanya, lıse ve üniversite öğrencileri çok buyük tepkı gösterdıler. Geçen aralık ayinın ılk hattasında, Fransa'nın her yerınde yüz binlerce öğrenci buyük protesto gösterıleri düzenlediler. Polisle çıkan çatışmalarda bir Cezayirli öğrenci cop darbeleri altında öldü. Bir öğrenci gözünü, bir başkası elini kaybetti. işçi sendikaları, öğrencılerin yanında yer aldı. 7 Aralık 1986'da Başbakan Chirac tasarıyı geri çekerken şöyle diyordu: "Taraflann genış kaîktsı o/madan ve sükuneî sağlanmadan bugunkü koşullarda yeni bir üniversite reformu mümkün gözükmüyor. Mevcut yasa tasarısını gen çekmeye ve yeni bir reform tasarısı hazırlanması için tartışmalann yeniden başlatılmasına karar verdim." Başbakan Chırac, bu açıklamayı yaparken, Fransa Milli Eğitim Bakanı da istifasını veriyordu... * Öğrenciler, kışkırtıcılara karşı dikkatli olmalı, eylemlerınin çığırından çıkarak yasal yörungenin dışına kaymamasına özen göstermelidırler. Son derece gereklıdir bu tutum. İktidar odakları ise, öğrencilere şiddetle değil anlayışla yaklaşmalı, onları sorunlannın çözümüne orlak etmeye bakmalıdır Yükseköğretim kurumlarındaki cendereden kurtulmak ve üniversite kavramına yaraşır bir demokratik ortam yaratmak başlıca hedef olmalıdır. Huzur ve barış İçin tek çare, demokrasidir. Dövizli senet çıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Büro*u) Butçe kaynaklannın yetersizliğinden sonra fonlann da dibi göruniınce, hukümet, iç borçlanma için yeni kaynak arayışı içine girdi. "Gelir ortaklıgı" uygulamasından sonra "döviz senedi" çıkanlarak iç borçlanmaya gidilecek. Buna göre, tasarrufunu dövize yatırmak isteyen vatandaş, Tahtakale'de dövız arama zahmetine girmeyecek, devletin çıkaracağı resmi senetleri alarak, dovizden elde edebileceğinden daha yüksek gelir sağlayabilecek. Edinilen bilgiye göre, önceki gun yapılan Toplu Konut ve Kamu Ortaklıgı Kurulu toplantısında önemli altyapı projelerinin 1987 yılı odenek ihtiyaçlan üzerinde duruldu. Söz konusu projeler için butçe kaynakları ve fonlardan aktarılan kaynakların yetersizliği karşısında dövize endeksli gelir ortaklıgı senedi çıkanlması öngoruldiı. Toplantıda, öncelıkle yeni gelir ortaklıgı senedi çıkanlıp çıkarılamayacağı uzerinde duruldu. Ancak, kamu ortaklığmın elinde geliri satılabilecek tesis kalmadığı için, tasarnıfunu mevduat oiarak bankaya, tahvile veya gelir ortaklıgı senedine yaıırmayıp dövize yönelen vatandaşlann bu tasarruflannın Hazine'ye kaydırılması gorüşü benimsendi. Bu konuda DPT Müsteşarı Yusuf Özal'ın geliştirdiğl formul, tasarruf sahiplerine dovizden elde edebilecekleri gelirin uzerinde net gelir verilmesini öngöruyor. DPT Müsteşarı Yusuf Özal'ın onerdiği formülun ana hatlan şöyle: Kamu Ortaklıgı Fonu'nca dövize endeksli gelir ortaklıgı senedi çıkanlacak. Dovız veya Türk lirası karşılığında sauiacak olan bu senetlere yatırılan anaparanın geri odemesi vade bitimindeki döviz kuru üzerinden yapılacak. Uygulamanın ilk aşamasında senetlerin nominal degeri yüzde §0 mark, yuzde 50 dolar esasına göre saptanacak. Örneğin vade başlangıcında mark 450 lira, dolar 800 lira olursa, vade bitiminde de (3 yıl sonra) mark bin lira, dolar 2 bin lira olursa, 100 bin lira nominal degerdeki senedin ana parası 248 bin lira oiarak odenecek. Ayrıca bu senetler, belirli bir tesisın geliri karşılığında çıkarılacağı için, altı ayda veya yılda bir kez gelir payı ödemesi yapılacak. Ancak, gelir payı ödemelen dığer senetlerdeki gibi yüksek oranL olmayacak. Cari döviz faizinin bir iki puan uzerinde, yıllık yüzde 1012 civannda bir gelir payı odemesi yapılacak. Dövize endeksli gelir ortaklıgı senetlerinin kurulda benimsendiği, ancak uygulama esaslannın önümuzdeki günlerde kesinleşeceği belirtildi. Yetkililer, ilk aşamada, 100 milyar liralık dövize endeksli senet çıkanlmasının düşünulduğunü ve senetlerin yüzde 50 marka yüzde 50 dolara bağh tutulabelirttiler. Yetkililerin verdiği bilgiye gore, uygulamanın başan kazanması halinde dolara bağlı veya marka bağh oiarak ayn ayn senet çıkanlabilecek. Kamu Ortaklıgı Kurulu'nda aynca, baraj ve otoyol projelerine acil kaynak sağlanması için Karakaya Barajı'nın 100 milyar liralık ikinci tertip gelir ortaklıgı senetlerinin de satışa çıkarılması kararlaştırıldı. tkinci tertip Karakaya senetlerinın de Keban gelirine orantıh olacağı bıldirildi. Taksi plakaları (Boştarafı 16. Sayfada) mobilin (Renault9 ya da Şahin) taksi plakasıyla peşin fiyatı 24 milyon üraya yaklaşıyor... Eğer aynı taksi plakab fiyatı 10 ay vade ile satın almaya kalkarsanız, fiyatı 32 milyon liraya, 12 ay vadeyle alırsanız da 35 milyon liraya çıkıyor... ama adamını bulanlar, parayı bastıranlar 5 tane birden plaka aldüar. Araba ağabe>imin, gunliik kazancımız 2030 bin lira arasında değişiyor" diyor... Yine dizel bir Opel Ascona'sı bulunan Mustafa Doğru da, "Arabasım 1984 yılı sonunda plakasıyla birlikte 10.5 milyon liraya aldığını, bugıinku fivalının ise 2526 milyon lira olduğunu,günlük kazancının da 20 bin lira dolayında olduğunu" belirti, yor... ' 1984 model bir Şahin'i olan Mustafa Yılmaz ise, "Arabasını 1984 sonunda plakasıyla birlikte 6 milyon liraya aldığını, bugiınku fiyatının ise 20 milyon lira dolayında olduğunu, gunde 15 bin lira kazandıgını" söylüyor... Şoförlerin, taksi plakalı araç, sahiplerinin soyledikleri bunlar... Boylesine büyuk paralar ödenen taksiler, taksiciler, gerçekten bu kadar mı kazanıyor, lar? Boylesine bir kazanç için, bu kadar yatırıma değer mi diye düşunuyor insan. Ve bu duşunceİerimizi, dizel yabancı otomobillerin ithalatçılığıru yapan Bozdemir Oto'nun sahiplerinden Zeki Bozdemir'e yoneltiyoruz. Şöyle yanıthyor bizi: "Bir taksi çift şoförle gece günduz çalışırsa, gunde 50 bin lira kazanır. Bunun 10 bin lirası benzine gider, geri kalan 40 bin lira da cebe girer. Gunde 40 bin. lira da ayda 1 milyon 200 bin lira eder. Hangimizin ayda bu kadar kazancı var." Bozer, AETturunu sürdürecek Eğer aracınızı, "Opel Ascona" ya da " A u d i " gibi yabancı markalı dizel otomobillerden seçerseniz (Genellıkle bu markalar tercih ediliyor) ödeyeceğiniz para daha da tırmanıyor... Söz konusu iki otomobilin " 0 kilometredeki" 87 modellerinin peşin satış fiyatı 20 milyon lira dolayında... Böyle bir otomobile peşin fiyatıyla taksi plakası takmak istiyorsanız, 37 ANKARA (a.a.) Devlet milyon lira (otomobil fiyatıyla Bakanı Ali Bozer, başvurudan birlikte), vadeli oiarak takmak sonra, Türkiye'nin AET'ye tam istiyorsaruz da yaklaşık 47 milüye olma isteğinin gerekçelerini yon lira ödemeniz gerekiyor... anlatmak amacıyla hafta başınPlaka fiyatlannın bu denli tırda 4 ulkeyi kapsayan yeni bir gemanışa geçmesinden, taksi saziye başlayacak. hipleri genellıkle memnun... Yatınmlarının, araçlannın değer a.a. muhabirinin edindiği bilkazanmasından hoşnutlar... Tek giye göre, Bozer, 20 nisan pazarkorkuları ise, dondurulmuş dutesi günü İspanya'ya gidecek. rumda olan ticarı araç sayısının Daha sonra 21 nisanda trianda'serbest bırakılması... ya geçecek. 1986 model dizel bir Renault 2223 nisan tarihlerinde Lük9'u bulunaıı "Muzaffer Cumsemburg'da temaslarda bulunahur, geçen aylar içinde yapılan cak olan Bozer, bu arada, Yuplaka satışı ihalesinden araç alananistan yetkilileri ile de Luk madığım belirterek, "Son ihalesemburg'da bir araya gelecek. de 8,5 milyon lira verdim, ama Bozer, daha sonra Hollanda'yı satın alamadım. Çunku o gunziyaret ederek bu turunu tamamlerde Laleli piyasasında plaka 11 lamış olacak. mil>on liraydı. Ben alamadım, "... Bir elbiseyi çekici kılan değişik unsurlar var... Mesela, günün modasını yansıtması, işçiliği, ne bileyim, hazır giyimevinin ünü vs... Ancak benim için önce kumaş gelir. Alacağım elbisenin kuması iyi, çok iyi olsun isterim." Jî£tınifi(!dtx Seçkin giyimevlerinde seçkin giysiler, bu etiketle sunulur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle