29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 NİSAN 1987 CUMHURÎYET/13 BtZE (Cttffltartyet) Yümu. lUatsr'ın 9 nisanda emek11 okoasyia boşalan ÇayKur Gend Müdfirlüğü'ne gend müdur yardınıcıianndan Ncjmt Urel vekâletfn aıandı. Geneî Mudtlr yardımalanndan Tknk Arash da çıktığı yıihk ızin dönöşü ÇayKur'dan aynlıp eski görtv yeri oian Mafiye vç Gumrök Bakaniıgı'ndakı hesap uzmaahğına dönecek. Tarık Arasb'dan boşalacak göreve KarÇay'dan İsmail Halüu Fırtın»'mn sözteşmeü oiarak g«irilmesi befcleniyor. ANAP Rize tl B&şkatu İsntet Sevimli, Nejat UfmTm ÇayKura atanmasının yapıimasmı destekiediklerini ve tro konuda parti oiarak fikır birliği içinde oiduklannı söyledi. ÇayKur'a vekâleten atama Kütahya'ya güzel yollar : KÜTAHYA (CumhurijeO Kütahya Vaiiliği karayolu düzenleme ve güzelleştirme kurulu oluşnırdu. Ege bölgesinin en bakımsız ve bozulc yollan ik tanınan Kuıahya'nırı yollannın bakımı içın Kutahya Vaiisi Kenuü Esensoy kendj başkanlı&nda bir kurul oluşturdu. Kuru! tlyeliklerine Vali Vârdımcısı Sînan Acar, Belediye Bajkan Yardımcısı Ahmct Bayssıt, Bayındırtık tskân Mudııru Özdemir Bab*r. t! Tanm Mudiırü By» Bartak, Karayollan Şube Ş*fi ve Bölge Trafik Müdtlru, Sosyal Yardım Mfldüru, Kültür Turızm Müdura ıle Sağîık Mudürluğü'nden bir uzman katılacak. Oluşturulan yenı karayolları düzenleme ve güzeDeştirme kunılu, Kıitahya'nuı karayolu bakımı ile bırtikte karayolu üzerindeki çayhane, resıo ran. benan ıstasyonu ve dinlenme yerlerini denetievecek. » Disiplinin böylesi ~3MMf lerin genel sekreterleri ve eşleri, ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar'ın daveti üıerine dün akşam Ankara RV Restoran'da biraraya geldiler. "GenelSekreterler Zirvesi"nde Taşar, SiyasiPartiler Yasası'nda, belde temsilcileri kurulması ve yönetim organlannın serbest kalması yönündeki önerisini dile getirdi. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, yemekte demokrasi anlayışvun ve seçim yasalan ve demokraside katılun özgürlüğünün konuşulacağmı; DYP'li Gökberk Ergenekon siyasi yasaklann kalkması konusunu; DSP'li Haluk özdalga da siyasi partiler ve seçim yasalannda aksayan yönlerin ele alınacağını söylediler. TRT'nin izlediğiyemekli toplantı, daha sonra basma kapalı oiarak gerçekleştirildi. Fotoğraf: RIZA EZERJ Genel Sekreterler Zi T^^k Kraliyet Askeri Koleji tören kıtası, geçen günlerde katıldığı bir karşüama töreninde, o diüere destan disiplinini bir kez daha kamtladı. Tayland Veliaht Prensi Vajiralongkorn'un Avustralya'yı ziyareti sırastnda tören kıtasından bir asker fazla sıcaktan olsa gerek, fenalaşarak bayıldı. Ancak diğer askerler disiplini bozmamak için, yere düsen arkadaşlanm görmemezlikten geldiler ve tören bitinceye kadar başlannı bile çevirmeden görevlerini tamamladılar. 4*^* ^tf Avustrai ya lkizce*de seçim ANKARA (a.a.) Ordu'nun Ünye ilçesine bağlı İkizce kasabasında bu pazar belediye başkanlığı yenileme seçimi yapılacak. tkizce Belediye Başkanlığı, ANAP'lı Belediye Başkanı Yaknp Kaygu'nun ölümüyle boşalmıştı. 19 nisan pazar günü yapılacak seçime, ANAP'tan Yusuf Altun, SHP'den Mehmet Kalyoncu, DYP'den de Asım Ovalı, aday oiarak katılacaklar. 4 sandıkta 725 seçmen oy kullanacak. Efes Festivali raa Efes Festivali, 19 nisanda kültür ve Turiznı Bakanı Ment Yılaua'ın açıs konuşması ile başlayacak. SEIJÇUK (aa.) Uluslara Sinop dertli StNOP ( u . ) Sinop Belediye Başkanı Aydın Atakın, yörede turistik yatınmlara ağırlık verilmesini isteyerek "Cezaevimizie dejil, tnrizmle Unuunak bştiyonu" dedi. Belediye Başkanı Atakan, düzenlediği basın toplantısında tunzrr, konusunda şunları söyledi: "Sinop'ta tatil ve doga turizminin yanı sır», tatil koylerinin yapılmasınj istiyonız. Bu tur çalt$m*lan her törlü destegi belediye oiarak vemıeyc hazmz. SİDop'u hapishanesiyle değil, turizmiyle hafızalara yeıieştirecegiz. Sinop'a yolcu vapurunun ugramaması, turizmin gdismea«e büyiık darbe vunıyor." Seiçuk Kaymakamı Entojaa Kaya sanat agırhklı olarak haarlanan festrval süresince çeşitli sergıierin açılacajını, konferanslann verikcegini bciinerek, "FcaMUs^e < K ( ctfea MaNon«ç, lemi bBdinffler. E|e yâccabün talkoyarianeklpleritttTBrk saaaı trc bafif BMı wü^ M aslçılanmız da gcnlc astUt Uratroda, gerekse Uçt içhıdeki kooserieri ile festlraB renkkaMİrecek" dedi. Belediye Bajkanı Eftal Dogru da nirn hazırlıklan tam&mLdıklanm söyle HABERLERİN DEVAMI ANKARA'dan YALÇIN geri adım atmasına"gelince, bu da doğru değil. Zaten Başbakan nitelenebilir. özal da dün yaptığı yazılı açık"Tek tip dernek" önerisinin, lamasında "onerinin geri "gerçek babası"Prof. Dr. thsan çekildiğine" ilişkin tek söz söyDoğramacL Bundan yaklaşık bir lemiyor. Öğrencilerin konuyu yıl önce, bu konuda "ilk oneriyV anlayarak, demokratik yö'ntemgetiren Doğramacu "Her üniverler içinde ve "yasalara saygılı sitede tek demek olmah" düşünoiarak" haklannı aramalanm iscesini ortaya atan YÖK Başkanı tiyor. Kendilerini bu çerçeve içinDoğramacı. Hatta, iş bununla da de dinleyeceklerini vurguluyor. kalmıyor. Konu Milli Güyenlik Yoksa, "oneriningeriaJmdığını" Kurulu'nda ele alımyor. "Öğrensöylemiyor. özal'da "bir ci derneklerinin gözetim altında buhındurulmast" ilkesi Milli Gü yumuşama" var, ama henüz "geri adım" değil olay?.. venlik Kurulu'nda kabul Şöyle: görüyor. Aslında, öneri doğrudan Milli Güvenlik Kurulu'nda beTBMM'nin Milli Eğitim Komisnimsendiğine gore, "hükümetin yonu'nda göruşülmeye başlanıde bu işin arkasmda buhınduğu" yor. Oysa, "dernekkrle ilgüi" bir açık. Zaten, özal da dünkii yaöneri olduğu için yasal açıdan zılı açıklamasında, "öneriyi hüönce Içişleri Komisyonu'nda ele kümetin desteklediğini" söylüalınması gerekiyor. Içişleri Koyor. misyonu'nda gönişüldükten sonAncak, ortada bir "tezgâh" ra Milli Eğtim Komisyonu'na var. ANAP'm kurmayları kendi gönderilmesi gerekiyor. ANAP'lı aralannda anlaşıyor. "Böyle bir iki milletvekili öneriyi doğrudan yasa tasarısının doğrudan YÖK Milli Eğitim Komisyonu 'na gönya da Milli Eğitim Bakanlığı kadermekle, "teknikhukuksal bir nalıyla hazırlanmasının yaratahata" isiiyorlar. Yani, eğer önecağı tepki hesaplamyor" ve ri Milli Eğitim Komisyonu'ndan özal'm zaman zaman başvurdugeçip Meclisin genel kuruluna ğu yöntem akla geliyor: "Tasan gelseydi ve Mecliste kabul ediloiarak Meclise verUmesin, biriki seydi, mutlaka Anayasa Mahkemilietveküi öneri biçiminde Mecmesi'nden dönecekti Aksi halde lise getirsin" karanna varılıyor. "maddi hukuk hatasına Yani, öneriyi hazırlayan iki düşülmüş" olacaktı. milietveküi îsmail Dayı ıle FevV Yaman, "kendiliklerinden ve Şimdi, öneri tçişleri Komisyokimseye haber vermeden" harenu'nda. Önümüzdeki günlerin ne kete geçmiyorlar. Yok boyle bir gibı gelısmeler getıreceği belli deşey. Onerinin Meclise verileceği ğil. "Özal'daki yumuşama" deANAP hükümetinin ve Başbavam edebilir ve öneri gerçekten kan özal'ın bilgisi dahilinde geraskıya alınabilir. Ancak, şu nokçekleşiyor. Aksi mümkün mü?.. tada onerinin İçişleri KomisyoMilli Güvenlik Kurulu'nda benu'na gönderilmesi, "tek tip nimsenen ve Doğramacı tarafındemek''' düşuncesinin henüz ordan dile getirilen bir konudan tadan kalktığı anlamını taşımıhükümetin ve Özal'ın bilgisi ol yor. Bunun içindir ki, Başbakan maması ve "ftir sabah ansızın" özal da dünkü açıklamasında böyle bir öneriyle karsılaşmış ol"bu is bitti" demiyor. "Milli Eğimalan mümkün mü?» Değil. Ko tim Komisyonu'nda meselenin nu, "öneriyi çaktırmadan Mecbir daha gözden geçirilmesini lise getirmek" ve belirebilecek istedim" diyor. tepkileri kaydırmak esnekliğini ANAP kulislerinden tasan yoelinde tutabilmek. rumu ise hiç de görmezlikten ge"Hükümetin yumuşaması ve lemeyiz (Baştarafı 1. Sayfada) "Eğer, öğrencilerin tepkisi yine de devam ederse, dernek meselesinde hükümet ve parti oiarak biz, geri adım atmayız. Ama, öğrenciler de oturup düşünsünler ve son günlerde gördüğümüz tepkilerinden vazgeçerlerse, biz de işin maddi hukuki tarafım bir yana bırakıp, öneriyi bu sefer cidden geri aimak için, yeniden düşünürüz." ANAP tepelerinden esen rüzgârlar kulisin bu noktasında biraz daha sertleşerek noktalanıyor "Öğrenci tepkileri artarsa, kimsenin kuşkusu olmasın, biz de öneriyi daha sertleştirmek için çabamızı sürdürürüz". Bir yumuşama var. Ama, geri adım ya da onerinin geri çekilmesi henüz yok. Şu anda geri çekilmemiş olması, hele de dün özal'ın açıklamasında, "çekümeyecek anlamına'''gelmiyor. Tekrar tekrar altım çizmekte yarar var. "Günün milletvekili" ANAP! h Îsmail Dayı ile ilgili son iki nokta daha: Geçen yıl öğrencilere sımf geçmekte esneklık getiren ve kamuoyunda "öğrenci affı" oiarak bilinen yasanın sahibi yine Îsmail Dayı. Yani, geçen yıl "öğrenciler lehine" çıkan yasanın altında Îsmail Dayı'nın imzası var. Aynı Îsmail Dayı'nın bir başka öneride daha imzası var: "Cuma günleri öğle saatlerinde iki saatlik resmi tatil" isteyen öneri de "Dayı Bey'e" ait. Kendisi "Milliyetçi mi, Selametçi mi?" ilk anda pek belli değil. "öğrenci lehindemi, aleyhinde mi?", o dapek belli değil. Zaten, her onerinin arkasmda hükümetin ta kendisi olduğuna göre, tek bir milletvekiline "işlerin tümünü ihale etmek" biraz kolaycılık olmaz mı?.. OzaTdan gençlere (Baştarafı 1. Sayfada) "Komisyonda kabul edilen ve hükümetin de olumlu görüşünün eklendiği kanun tekliflerinde, öğrenci dernekleri üe ilgili oiarak bazı kriterler getirilmiş, derneklerin gerçekten amaçları doğrultusunda rahatça çalışmalannın sağlanması öngörülmüştür. Her kuruluşu belirleyen bazı ölçü ve kriterlerin konulması dogaldır. Ancak bunlann yeterli şekilde tartışılmaması ve bedeflerinin iyi anladlmaması tepkflere sebebiyet verebilir. Bu noktadan bareketle, TBMM Milli Eğitim Komisyonn'nun meseleyi bir kere daha gözden gecirmesini istedim. Biz, gençliğimizin çeşitli menfaal grupları \e karanlık amaçlı odaklar tarafından istismar edilmesini istentiyonız. Gençlerimizin perde arkasından yönlendirilip kendilerine, ailelerine, istikballerine zarar verecek faaliyetlerine engel olacak tedbirleri almak da yönelimlerin vazifesidir. Biz demokrasiye inanıyoruz, bu inancımızı AET gibi bir demokrasi topluluğuna adaylığımızı koyarak samimiyetle ifade ettik. YÖK'TEKt AKSAKLIKLAR Ben gençlerin düşüncelerini, problemlerini açıklamalarının engellenmesini arzu etmiyorum. Onların söz hakkı olduğuna ve problemlerinin dikkate alınması gerektiğine inanıyorum. Ama bunu yaparken kanunlara karşı gelinirse. bundan hem biz üzüntü duyanz hem de üniversiteli kardeşlerimiz zarar görür. amaçlarına ulaşamaziar. Biz iktidara geldiğimiz günden beri ülkede uzlaşma, anlayış ve hoşgorü havası yaratmaya, problemlerin üzerine katı on yargılarla değil, karşüıkh uzlaşma niyetiyle gilme\e çalıştık. Kavga, sertlik. aşırı uçlara kayma şimdiye kadar kimsenin amacına hizmet etmemiş, aksine ters tepmiş, topluma sanlması mümkün olmayan yaralar açmıştır. Biz, bunlann tekrarlanmaması icin elimizden geleni yapıyoruz. Bugün Türkiye'de kimse kanunlan zorlayarak maksadına erişemez. Kanunlan eskisi gibi zoriama devri kapanmıştır. Yükseköğretim sisteminde bazı aksaklıklar ve duzeltilmesi gereken hususlar olduğunun biz de farkındayız. Gençlerimizi dinlemeye, anlamaya çalışacağız. Aksaklıklan duzelteceğiz." Ttirk EVET/HAYIR OKTAY AKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) Tam yeniden bir atılım dönemi başiayacakken yaşamdan ayrılması çok acıydı, çok acı... Yine bir 17 nisan geldi. Yarın Türkiye'nin birçok yerinde "17 Nisan" anılacak. Nedir bu tarih? Köy Enstrtüleri'nin kuruluş günü... Sabahattin Eyüboğlu'nun dediği gibi "Milli eğitim kurumlannda taklitçilikten kurtulup çağdaş dünya görüşüyle kendi koşullanmıza uygun, varlığımızın köklerine giden yolu" bulduğumuz gün... "Tuketici okuldan üretici okula geçmek, ezberciliğin yerine yaşayan bilgiyi koymak, insanoğlunun seve seve sevine sevine çalışacağını, işe koşacağını kanıtladığımız, yeşermez bozkırlan yeşertmeye" başladığımız gün... "Sonra sen geldin, nisanlar geldi Durdu o içimize akıttığımız kan Vfenı/end/ gücümüz bembeyaz Köyler babası halk babası Bize çalışmaya başladı tarlalar" Köy Enstitüleri konusunda degişik düşünceler ileri sürenler de var. Hem bunlar tutucu, gerici kesimin insanları da değil.. Köy Enstitüleri'nin aşılmış, çağın gerisinde kalmış bir uygulama, bir kuram olduğunu yineleyenlerle karşılaşıyorum. Onlara göre kentleşme süreci başladıktan sonra köylere öğretmen, eğitmen, ebe, sağlık görevlisi yetiştiren, köyden alıp köye veren bir eğitim ve oğretim yöntemine gerek kalmamıştır. Yeni bir yol, bir yöntem gerekmektedir artık!.. Dogrusu ya, ben bu tür görüşlerden yana olamıyorum. Evet aradan tam kırk yıl geçti. Tonguç'un düşünceleri aşıldı mı acaba? Daha ileri, daha çağdaş, halkımıza daha yararlı bir eğitim yöntemi bulundu mu? Tonguç "Canlandınlacak Köy" adlı kuramsal yapıtını niye yazdığını şöyle açıklıyordu: "Köyü plansız, şuursuz ve mihaniki bir mesai sarf ederek kalkmdırmaya uğrasanlann enerjiterinin çoğu boş yere harcanıyordu. Onun için köyü kalkındırmaya değil, kendi unsurları ile içinden canlandırmaya çalışmak ve şuurlandırmak lazım geliyordu. Işte bu ana sebeplerden dolayı 'Canlandınlacak Köy'ü yazdım." Köy gerçeğinin bugün de gereği gibi anlaşıldığı kanısında mısınız? Bugün de halkımızın büyük bölümü köylerde yaşamıyor mu? Köylerden kentlere göç akım varsa bunun başlıca nedeni köyde yaşamak, gelişmek, yetişmek, aydtnlanmak; dahası, geçinebilmek olanağının günden güne azalması değil mi? "Kanımızı ve iliklerimizi isteyerek köyün içine akıtmadıkça, kırk bin köyün kenanna münevver insanın mezar taşı dikilmedikçe bu kuyün sırlannı anlayamayız. Köyü anlayabilmek, köyluyü duyabilmek için onunla kucak kucağa, nefes nefese gelmek lazımdır... Onu öylesine canlandırmalı ve şuuıiandırmalı ki onu hiçbir kuvvet, yalnız kendi hesabına ve insafsızca istismar etmesin. Ona esir ve uşak muamelesi yapamasın. Koylüler şuursuz ve bedava çalısan birer iş hayvanı haline gelmesinler" Köy Enstitüleri kapatıldı, köyler gericiliğe, çağdışı akımların eline teslim edildi. Vardığımız sonuç ortada: Tarikatçılığın, yobazhğın, türlü türlü çağdışı akımların cirit attığı yerler oldu köylerimiz, insanlarımız... Başaran şöyle yazıyordu o güzel şiirinde: "Ha desen horona kalkar mityonlar / Sen Anadolusun halksın köylersin"... Köy Enstitülü bir başka şair de, Nebi Dadaloğlu da yeni bir şiirinde "Hazır yiyici değildik I Gımıldadı Anadolu" diyor, şunları da ekliyor: "Dokundu bilimin ağı I Sular değişti yatağı /Adınız destan şafağı / Hasan Ali Tonguç Baba." (Baştarafı 1. Sayfada) vam etmektedir. Bu çerçevede KRY Kuzey Kıbns'taki limanlan 'yasak liman' ilan ederek, bunlan biıtiin iilkelerin gemilerine kapatmıştır. Bu durum göz önüne alınarak Kıbns Rum bayrağı laşıyan gemUerin Turk limanlanna girmesi ve bu limanlan kullanmasının yasaklanması kararlaştınlmıştır. Türkiye'nin iç sulart ve limanlan üzerindeki egemenlik haklannı kullanarak aldıgı bu yasaklama karan 14 Mayıs 1987 tarihinden itibaren uygulamaya konulacakür." Gorbaçov (Baştarafı 1. Sayfada) tepki gelmediği halde yönetim organlannın reformları yavaşlatma çabası içinde olduklarını açıklayan Gorbaçcv, konuşmasının sonunda şu çağrıda bulundu: "Sizler ve bea iki üç yıl daha giiçluklere gogüs gcrmek zorunda kalacağız. Aynı anda pek çok alanda sonınlan çozerek siyasal, ekonomik, orgütsel, hukuksal, psikolojik, manevi ve ahlaksal alanlarda yaratıcı çözümler, jenilikler getirmeliyiz. Yeniden yapılanma yolunda aynı anda bıitun yonlerde ileriemeliyiz." (Baştarafı 1. Sayfada) hakkı elde edenlerin bedelli askerlikten yararlandırılmayacakları hukmu getirilen yasa ile, yoklama kaçağı, saklı ve bakaya durumda bulunanlara da af getirildi. Bu arada yedek subaylık hakkı bulunan yoklama kaçağı durumunda olanlar da 2 >ıl içinde başvurmaları durumunda, direkt bedelli asker olabilecekler. Yasaya göre, 4 eşit taksitte 625'er bin lıradan 2.5 miVyon lira ödçyecek yukümlüler, 3 ay temei eğitimden sonra askerlik görevlerini yerine getirmiş sayılacaklar. Yedek subayhk hakkı elde edip >oklama kaçağı, saklı ve bakaya durumda olanlar bedelli askerlikten yararlanabilecekler. Bunlara da askerliklenni er oiarak yapacak yükümiuler gibi af getiriliyor. 2 yıl içinde ilgili askerlik şubelerine başvuracak yoklama kaçağı, saklı ve bakayalar hem affedilecekler hem de bedelli askerlikten yararlanacaklar. Yasa ile çağ dışı kalma yaşı 46'dan 41'e ındirildi. 41 yaşım geçen ve bugüne kadar askerlik vukümlülUğünü yerine getirmeyenler, 2.5 milyon liranın iki katı para ödeyerek hiç askerlik yapmadan bu görevlerini yerine getirmış sayılacaklar. Yoklama kaçağı, bakaya ve saklı durumda olmayan yuksekokul mezunlan ıse yasaya göre, ya 8 ay askerlik yapacaklar ya da 18 ay yedek subayhk yapacaklar Bunlara temel eğitimden sonra öğretmen oiarak vatani hizmetlerini tamamlama olanağı da yasa ile verildi. Yasaya göre öğretmerder de askerliklerini öğretmen oiarak yapabilecekler. Yasaya göre bedel miktan 4 eşit taksitle alınacak. 625 bin liralık ilk bölüm, 3 aylık temel eğitim sonrası ödenecek. Geri kalan 625'er bin liralık 3 taksit ise 5'er ay ara ile odenecek. Bedel ödemeye istekli olup da ödeyemeyenler, kamu kurum ve kuruluşlannda çalıstınlacaklar. Yasa, Cumhurbaşkanı'mn onayından sonra Resmi Gazete'de yayımlanarak yımirluğe girecek. Kimliğimi kaybettim, hükümsüzdür. BAYRAM DEMİRCİ Bedelli (Baştarafı 1. Sayfada) kandan talimat aldık, Turizm Bakanlığı'na da turistik yatınmın kaplumbağalara zarar vermemesini ilettik'" dedi. Bu arada Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılrnaz tarafından iki hafta önce temeli atılan turistik otel inşaatının da projeye göre sürduğii ogrenildi. Sürüngen hayvanlarla ilgilenen Avrupa Hertetoloji Cemiyeti'nin, temel atılıp inşaata başlanması üzerine Başbakan Turgut Ozal'a uzuntülerini bildiren bir mesaj gönderdiğj öğrenildi. Mesajda, Özal'ın projeyi durdurma konusundaki sözlerini tutmadığı için cemiyetin bundan büyük üzüntü duyduğu belirtildi ve Avrupa düzeyinde Türkiye1 nin en ağır şekilde kınanması yoluna gidileceği bildirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yakın çevrelerden edinilen bilgiye göre, Dalyan kıyısında toplam 4 bin yatak kapasiteli otel ve tatil köyü yapılmasını ongören proje çevre faktörleri dikkate alınmadan onaylandı. Bir Alman şirketi ile Dalyan 1 da yatırım yapan Kavala Şirketler Grubu'ndan Erkut Murat da ODTÜ uzmanlannın çevre faktörü konusunda bir araştırma yaptığını, ancak hazırlanan raporda kaplumbağalara değinilmediğini söyledi. Murat, turistik yatırımın kaplumbağalara zarar vermeyeceğini savunurken, arazinin devlete ait olduğunu, şirketin 49 yıllığma kiraladığım büdirdi ve "Devlet yatmmdan vazgeçin derse, biz bir şey söyleyemeyiz. Ancak konunun ekonomik yönünu de düşünmek lazım. Bizim amacımız, kaplumbağalara rağmen değil, kaplumbağalarla beraber tesisi yapmak. Kaplumbaga yavrulannın da dolaştığı bir tesis, turistler için de ilgi çekici olacaktır" dedi. Kaplumbaga UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) titülerini kuranların ve bu okullardan yetişenlerin kendileri için verecekleri bir kavgalan da yok... Kavgalar, çekişmeler, suçlamalar hep geiide kalmış... Köy enstitülerini kuranların ve bu enstitülerden yetişenlerin tarıhe karşı, topluma karşı sorumlulukları var. Yoksul köy çocuklarını alıp bu enstitülerde yetıştirmenin, yetiştirirken de onlara üretıme dönük beceri kazandırmanın amacını ve felsefesini anlatmak, topluma ve tarihe karşı bir borçtur. Türkiye gibi yoksul bir ülkede, kırsal kesimin yüzyıllarca kendi yazgılan ile baş başa bırakılmış insanlannı devlet okullarında yetiştirmek, bu yoksul kır emekçilerinin çocuklarına, "çağdaş" insan olmanın yollarını ve yöntemlerini göstermekti köy enstitülerinin bütün amacı. Atatürk'ün ölümünden sonra Türkiye bir yol ağzındaydı. Ya cumhuriyetin ilkelerine sahip çıkacak bir "eğitim ordusu" yetiştirilecek ya "Tevhidi Tedhsat Kanunu" ile bağdaşmayan bir eğitim düzeni yoluyla din sömürüsüne dayalı çağdışı bir eğitim düzeni oluşturulacaktı... Türkiye, köy enstitüleri deneyi ile Atatürkçü, laik ve üretime dönük bir eğitim sistemine yönelmek ıstedi ve bu yolda adımjar attı. ismail Hakkı Tonguç'un bilinci, öncülüğü ve Hasan Ali Yücel'in desteği ile köy enstitüleri kuruldu ve gelişti. Atatürkçü eğitim, kır emekçilerini örgütlüyor, enstitülerde, çağdaş toptumun çağdaş insanı yetiştiriliyordu. Bu aydınlık girişim, bu devrimci atılım, hemen toplumun gerici, tutucu çevrelerince karalanmaya ve aşağılanmaya başlandı. O devrin McCarthy rüzgân" CHP'y' de etkisi altına alınca, köy enstitüleri yıkıtdı. Enstitülerin kuruculan, "haksız ve insafsız" suçlamalarla damgalandılar. Köy enstitüsü çıkışlı öğretmenlerin sicil dosyalarına "sakıncalıdır" kayıtları düşüldü. Bu öğretmenler, yıllarca çile çemberierinden geçirildiler, horlandılar, aşağılandılar, sürüldüler, dövüldüler ve hapsedildiler. Atatürk ve devrim düşmanı, hilafet özlemcisi, Abdülhamitçi, şeriatçı ve faşist çevrelerin yıllarca boy hedefleri oldular. Sürer, eker, biçeriz I Güvenip ötesine Milletin öz kazancı I Milletin kesesine... İnançlan ve amaçlan, işte şu "Zıraat Marşr"ndaki dizelerde saklıydı. Atatürk'ün "milletin efendisi" diye selamladığı köylü ailelerinin çocukları, bu düzenden, hanlar, hamamlar, apartmanlar istemiyorlardı. Amaçları çağdaş insan oiarak yetişmek ve toplumdan aldıklannı yine topluma vermekti. Köy enstitüleri, cumhuriyet tarihimizde bir dramın adıdır. Bu dramda, Atatürkçü eğitim ordusunun, zamanla nasıl kuşatıldığının, nasıl tuzaklara düşürüldüğünün ve nasıl yalnız bırakıldığının acı öykülerini okuruz. Köy enstitüsü kuruculan, bir yenik ordunun yiğrt komutanlarıdır, öğrenciler ise yine bu yenik ordunun adsız askerleridir. Köy enstitülerinin kurulduğu yerlere, bugün birer "meçhul öğretmen anıtı" diksek ve her 17 nisanda bu anıtlarda saygı duruşlarında bulunsak, acaba devlet ve toplum oiarak, bu oğretmenlere çektirdiğimiz acıları, bir gün için bile olsa unutturabilir miyiz? GOZLEM Başbakanlık, KoyceğizDalyan bölgesinde yaşayan deniz kaplumbağalanıun korunmasıyla ilgili oiarak açıklama yaptı. Açıklamada, "Türk hükümeti, bu degerii su kaplumbağalannın çarpık yapılaşmanın kurbanı olmasına izin vermeyecektir" denildi. Türkiye'nin, taraf olduğu Bern Sözleşmesi uyannca sahip olduğu doğayı, turizm ve sınai gelişmelerle dengeli koruma bilinci içinde olduğu kaydedilen açıklamada, bölgedeki deniz kaplumbağalarmın zarar görmeden hayatlarını sürdürebilmeleri için devlet oiarak gerekli tedbirlerin alındığı bildirildi. "Türkiye'de ilk defa, DDB'siz, LAB'sız, dertsiz formül" Uzmanlarca deterjanda "kurtarıcı madde" oiarak yorumlanan ETOKSİLAT'la üretilen SELENA Likid Bulaşık Temizleyicisi^ yuvanıza sağlıklı, mükemmel temizliği getiriyor. OZELLIKLERI: • TEMİZLİK GÜCÜ: SELENA, özel aktiî gücüyle en sert sularda bile, arzuladığınız temizliği sağlıyor. • İNSAN SAĞLIĞINI KORUMA: SELENA'nın sağlıklı formülü, cildi koruyan, allerjisiz, eldiven gerektirmeyen temizliği gerçekleştiriyor. Migros'larda, süpermarketlerde, bakkallarda... Merkez: 4. Levent Yeşilce Mah. Dostluk Sk. 8/2 İstanbul Tel 164 71 37 149 66 16 522 27 29 526 59 70 160 66 81 Teteks: 27976 Telefaks:130 96 33 ANKARA: Karınca Itriyat Deposu İzmir Cad. Sümer Sk. 14/B Kızılay/Ankara Tel: 230 20 73 230 35 68 • ÇEVREYİ KORUMA: SELENA, suların oksijen dengesini bozmadan, çok kısa sürede % 100 çözünebilme özelliği sayesinde doğamızı koruyor. • AZ SUYLA DURULAMA: SELENA'nın köpüğü azaltılmıştır. Bulaşıklarınız az suyla kolayca durulanabilir. • MEYVE ve SEBZELERİNİZİ, SELENA ile yıkayıp, durulayıp güvenle yiyebilirsiniz. (SELENA'nın bü özeilığı. T C Sağlık ve Sosyal Y Bakanlığı'mn 2511982 tarıh. 744 sayılı belgesıyle onaylanmıştır \ r ^^ SELENA, insanımıza. doğamıza, temizliğimize, saygı ile... s ® Likid Buiaşık Temizleyicisi Üretici Firma: ZİRMAŞ Kımya ve Makine Sanayii ve Ticaret A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle