19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 NİSAN 1987 KÜLTÜRYAŞAM, CUMHURİYET/51 ÎSMAIL GÜLGEÇ YOTN DÜN\ASINDA SANATEDEBİYAT HAYVANLAR Ders noüarıyla göstergebilim Göstergebilime Giriş / Fatma Erkman / Alan Yayıncılık / 139 sayfa. MEHMET RİFAT Sanat, yazın, felsefe, bilim kuramlannın uzraanlar çevresinde, belli kavram ve terimlerle geliştirilmesi ile bu kuramların öğretici bir anlatım ve yalınlaştınlmış bir dille uzman olmayan kişilere aktarılmaya çalışılması iki değişik söylem türiinün doğmasına yol açar: "Kuramsal söylem" ve "ögretici söylem". Kuramsal söylem üretenlerin, ögretici söylem üretimine geçişte, işin doğası gereği, zorlandıklan bilinen bir gerçektir. Belli uzmanlar çevresinde bildirişim kurmaya alışmış bir araştırmacırun, kavram ve terimlerini hiç mi hiç anlamayan bir topluluğa seslenmesi kadar sıkıcı, anlamsız ve hatta yararsız bir şey olamaz. Işte ögretici söylem bu asaleme kapsamına alan bir bilim dalını, bu bilim dalıyla "uğraşmaya başlayan herkesin işine yarayabilecek biçimde düzenlemeye" (s.7) girişiyor. Daha açıkçası, kitap, "19841986 yıllannda, Mimar Sinan Üni>ersitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Endüstri Üriin Tasarınn Yiiksek lisansı öğrencileriyle" (S. 7) yaptvğı "göstergebilim" dersinin notlarından oluşuyor. Göstergebilim, özellikle dilbilim, simgesel mantık, metin çözümlemesi, yazın kuramı, insanbilim gibi çeşitli etkinlik alanlarının üstünde yükseldiği için, bu alanların yaklaşım biçimlerinden, terim ve kavramlanndan tutarlı bir biçimde yararlanır. Öte yandan, günümuzde bir tek göstergebilimden değil, göstergebilimlerden söz etmek gerekir. Kanımızca, F.Erkman, daha önce dilbilim öğrenimi görmemiş öğrencilere, göstergebilim öğretimi yapmaya giriştiği için böyle bir yolu seçmiş bulunuyor. Biz, göstergebilimin, ilkece dilbilim, temel simgesel mantık, yazınsal eleştiri kuramlan eğitiminden geçmiş öğrencilere öğretilmesinin daha yerinde olacağı kanısındayız ama F.Erkman'ın da, göstergebilimi öğretmek için bu koşulların yerine gelmesini beklemesi sözkonusu olamazdı kuşkusuz. Kitapta, belli bir ders yılı içinde gerekecek temel bilgilerin, kavTamlarm, terimlerin çoğunun dizgeleştirilerek verildiği.ama bu arada, yine öğretme kaygısıyla olsa gerek, kimi kez yalınlaştırma sınırının aşın derecede zorlandığı (bkz.s.9;s.2627) görülüyor. Anlam çözümlemesi Yapıtın 44. sayfasında (2. böbölümün 1. yazısım F.Erkman'ın U.Eco'dan çevirdiği "İşlev ve Gösterge. Göstergebilim Açısından Mimari" başlıklı inceleme oluşturuyor. Uygulama çalışmalannm 2. yazısı F.Erkman'ın bir betimlemesi: "Toplumsal İliski Dizgesi Olarak 'Öpme' " . Uygulama çahşmalarının, ögretici söylemin başan derecesini göstermesi açısından en ilgi çekici bölümüyse, 3. ve 4. yazılar; çünkü bunlar F.Erkman'ın öğrencileri tarafından gerçekleştirilmiş: "Kullanım Nesnesi Olarak Spor Araba. Göstergebilimsel Bir Çözümleme Girişimi"; " 'Toshiba' Reklam Bildirisinin Çözümlenmesi". İletişim olgusu Biz burada, F.Erkman'ın yapıtında seçtiğj kuramsal doğrultuyla ilgili birkaç gözJemimizi de belirtmek istiyoruz. Yazar, göstergebilimi iletişim amaçlı gösterge dizgelerini inceleyen bir bilim dalı olarak değerlendiriyor ve bunun doğal sonucunda da Peirce, Morris, Eco, Prieto gibi, iletişim olgusuna dayalı dizgeleri betimleyen göstergebilimcilerin yapıtlannı ömek ahyor. Ama, kitabında göstergebilimin bazı çevrelerde bir bilim kuramına dönüştüğünü, iletişim amacı taşısın taşımasın her çeşit anlamlı bütünüri üretiliş sürecini yeniden yapılandıran bir iistdil durumuna geldiğini vurgulamıyor. Belki de yapıtının ögretici bağlamı içinde böyle bir şeye gerek duymuyor. Diger kaynaklar Yanmızı, Türkçede göstergebilim kuramlarıyla doğrudan bağlantısı bulunan, F.Erkman'ın da bir bölümüne kaynakçasında yer verdiği birkaç yapıt adını, okurlara yararlı olur düşüncesiyle vurgulayarak bütünleyelim: R.Barthes, Göstergebilim İlkeleri (M.RifatS.Rifat çevirisi, 1986); H.Batuhan ve T.Grünberg, Modern Mantık ("Semiotik" başlıklı bölüm, 2. baskı 1977); S.Büker, Sinemada Anlam Yaratmak (1985); M.Rifat, Dilbilim ve Göstergebilim Kuramlan (1983); Genel Göstergebilim Sorunlan (2. baskı, 1986); T.Yücel, Yapısalcılık (1982). KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Atrm Tcınnml &vnehiH?\ kll j I GÖSTERGEBİLİME GİRJŞ Fatma Erkman, kitabında insanın bilinçli bilinçsiz yarattığı her olguyu, insan ile insan, insan ile doğa arasındaki tüm ilişkiler ağını inceleme kapsamına alan bir bilim dalını, göstergebilimi, bu bilim dalıyla uğraşmaya başlayan herkesin işine yarayabilecek biçimde düzenlemeye girişiyor. Göstergebilim, özellikle dilbilim, simgesel mantık, metin çözümlemesi, yazın kuramı, insanbilim gibi çeşitli etkinlik alanlarının üstünde yükselen ve bu alanların yaklaşım biçimlerinden, terim ve kavramlanndan yararlanan bir bilim dalı. lümün ortalan), gösterge türleri nin incelenmeye başlamasıyla birlikte göstergebilimin gerçek sınırlan içine giriliyor. 3. bölümde düzanlam/yananlam sonınlan aynntılı bir biçimde ele alınırken, çeşitli gösterge dizgelerine ilişkin örneklemeler, betimlemeler yapılıyor. Bu arada, Y.K.Beyatlı'nın "Sessiz Gemi"siyle ilgiii bir anlam çözümlemesi örneği veriliyor. Kitabın 4. bölümünde göstergebilimin varmak istediği noktanın belki de insanoğlunun ortak bilinçaltım çözmek olduğu vurgulandıktan sonra, yapıtın 5. bölümüne ("Uygulama Çalışmalan") geçiliyor. Bu P t K N t K PİY4LE MADRA / ÖHUrZ/Vf 2AMAM ^^ / mada devreye girer ve kuramsal söylemin içeriğini yeniden yapılandırmaya, yalınlaştırarak, açıklayarak, tanıtarak yeniden biçimlendirmeye çalışır. Soyutlugun uç sınırlan F.Erkman (Akerson), "Göstergebilime Giriş" adlı kitabında, gerçek kimliğine son yirmi yıl içinde kavuşan, soyutlugun belki de en uç sınırlanna dek uzanan, birçok kuramsal yaklaşımı içeren, insanın bilinçli/bilinçsiz yarattığı her olguyu, insan ile insan, insan ile doğa arasındaki tüm ilişkiler ağını ince Örneklerle kavramlar F.Erkman işte böylesine karmaşık özellikler tasıyan bir bilim dalını öğretmeyi amaclayınca, son derece güç bir işi üstlenmiş oluyor. Bunu gerçekleştirebilmek için de, sözkonusu bilim dalının yararlandığı kavramları (özellikle de dilbilim kavramlarını) yalınlaştırarak yeni bir söylem kurmaya yöneliyor. Kitabının ilk kırk sayfasında (önsöz, giriş ve "Göstergebilimin Işlemleri" başlıklı 2. bölümün bir kesimi), kısa bir göstergebilim tarihçesi dışında, bu kavramları örneklendirerek açıkhyor. ır fflZU GAZETECİ ^ECD£T şfiv P£KAiA, ACİCl" P£M£LM 9B 'SEMPKTİK" QE COK ŞEKERS/N UEPMLPE EPEYCE KIZ JlÇKAPASIN VÛRPIR KUOCUIYO MUYUM Tahar Ben Jelloun'a göre, halk ozanlanmızın şiirleri: Erken bir gerçeküstüeülük Güzin Dino, Anadolu halk ozanlarımn şiirlerini "La Montagne d'enface" adlı kitapta derledi. Fransa'mn seçkin yayınevlerinden Fata Morgana'nın bastığı kitapta Abidin Dino'nun desenleri de yer ahyor. Ünlü yazar Tahar Ben Jelloun, Le Monde'daki yazısında, Güzin Dino'nun derlediği şiirleri "erken bir gerçeküstüeülük" diye niteledi. Kültür Servisi Güzin Dino1 nun Anadolu dervişlerinin şiirlerinden yaptığı derleme, "La montagne d'en face" (Şu Karşıki Dağ) adıyla Fransa'da, "Fata Morgana" Yayınevi'nce yayımlandı. Abidin Dino'nun biri kapakta, 22 deseniyle bezeli olan kitaptaki şiirler, Güzin Dino, Michele Aquien ve Pierre Cbuvin tarafından Fransızcaya çevrildi. Kitapta, Yunus Emre, Âşık Paşa, Kaygusuz Abdal, Hacı. Bayram Veli. Pir Sultan Abdal, Kul Himmet gibi halk ozanlarımn şiirlerinin yam sıra ozanlann kısa tanıtımlarına da yer veriliyor. Güzin Dino, derlediği kitaba yazdığı önsözde, Anadolu'daki sözlü şiir geleneğini anlatıyor ve halk ozanlarımn genellikle işledikleri temalan, bunlan nasıl bir biçemle yansıttıklannı, tarihsel çerçevesi içinde örnekler sunarak dile getiriyor. Bu temalar arasında Allah sevgisinin öne çıktığını vurgulayan Güzin Dino, bunun yam sıra insanlık dunımu, umutsuz ve ebedi aşk, başkaldın, tevekkül, ölümün kaçınılmazlığı gibi konuların da işlendiğini belirtiyor. Halk ozanlannın okuma yazma bilmediği ve dil kurallarmdan haberdar olmadığı yolundaki görüşlerin geçerli olamayacaDino, metinlerde kullanılan kimi sözcüklerin sözlük karşıbklanndan farklı anlamlara gelebileceğini, yine çeşitli örneklerle anlatıyor. Metinlerde geçen çeşitli kalıplann gündelik yaşam içinde nelere denk düştüğünü açıklayan Güzin Dino, ozanlann kullandıklan dil tekniklerini ve dönemlerinde uyandırdıklan etkileri de önsözde ele alıyor. ÇİZGİLİK Xİ VÖL MASARACl La montagne d'en face poemes Jes derviches anato/iens Les immemoriatnc Fata Morgana ğını söyleyen Güzin Dino, bu ozanlann yeri geldiğinde tek bir sözcükle birçok şeyi dile getirebildiklerini vurguluyor. Güzin öte yandan, Güzin Dino'nun "Fata Morgana" Yayınevi'nce sımrh sayıda basılan "La montagne d'en face" adlı kitabıyla ilgili olarak Fransız "Le Monde" gazetesinde Tahar Ben Jelloun'un bir yazısı yayımlandı. Tahar Ben Jalloun yazısında, Güzin Dino1nun derlediği kitapta şiirleri bulunan halk ozanlannın biçem yalınlığından, gündelik dili kullanarak sorunların özünü yakalayabilmelerinden söz ederken, bu ozanlann aynı zamanda "erken bir gerçeküstücülügü" yansıttıklannı öne sürdü. AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL CÖKHAN YÂYEV RAPORU ATEŞ VE KJLIÇ Yazarv Henryk Sienkievticz / Çeviren: Okay Gönensin / Cem Yaymevi / 331 sayfa. Geneüikle ülkesinin tarihiıü ve toplumsal sorunlanm konu aldığı yapıtlarıyla ünlenen, 19. yüzyıl Polonya edebiyatının büyük adlarından Henryk Sienkievricz (18461916), Ulkemizde "Quo vadis" (Kovadis) romanıyla tanımr. 19O5'te Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan yazar, "Aleş ve Kılıç"ta 17. yüzyüın ortalannda Polonya'da merlcezi deıebeylik güçlerine karşı girişilen bir halk ayaklanmasını, klasik roman tekniğiyle öykülerken, kahramanlannın iç çatışmalannı, bireysel seriıvenlerini de akıcı bir dille sergiliyor. Canlı betimlemeler ve diyaloglarla önllmü; bu epık romanı Turkçeye Okay Gönensin çevirdi. DİVAN ŞİİRÎ Türk Dil Kurumu yaymı / 720 sayfa. Turk Dili dergisinın özel sayısı olarak çıkarılan Eski TUrk Şüri'nden (sayı 409, Ocak 1986) sonra ikinci özel sayı "Divan Şiiri"ne aynlmış (sayı 415416417). "Dfran Şüri" özel sayısı Prof. Dr. Mehmed Çavuşoğlunun "Dtan Şiiri \t Kaskle", Dr. Cem DUçin'in "Gazel", Prof. Dr. Ali Alpaslan'la Doç. Dr. Halnk tpekleni in "Gazel Şerhi Örnekleri IH", Halil Erdogan Cengiz'in "Divan Şiirinde Musammatlaf", Doç. Dr. Ismail Ünwr'in "Mesnevi", Prof. Dr. Kemal Eradan'ın "Çagatay Şdri" başlıklı incelemelerini kapstyor. Divan sürinin Oİuşumunu ve tarihsel gelişimini, toplumsal ve kulturel yapıyla ilişkisini irdeleyen bir ıncelemeye ise gerek gönılmemiş. TemmuzAğustosEylül 1986 tarihini taşıyan. ama ancak 1987'nin ilk aylannda yayımlanan bu özet sayı, yine de Divan şüri tutkunlannın ilgisini çekebilir. YtNE DE GÜLÜMSEYEREK Nihat Behram'm şiirleri / Yarın Yaymları / 217 sayfa. Yarın Yayınlan, Nihat Behram'm 1967 yüından bu yana süregelen şiir seriıvenini, Behram'ın yirmi yühk şiir uğraşını, yuz seçme şiirle kitaplaştırmış. Bugune kadar "Hayatımız Üstüne Şiirler" (1972), "Fırtınayla Borayla Denenmiş Arkadaşlıklar" (1974), "Doviişe Dövüşe Yurunecek" (1976), "Hayatı Tutuşturan Acüar" (1978), "Irmak Boylannda Turaç Seslerinde" (1980), "Savrulmuş Bir Ömriin GünlerİDden" (1982), "Militan Şiirler" (19841 ve "Ayışıgı Yana Yana" (1986) adh şiir kitaplan yayımlanan Nihat Behram, şiirinin yirminci yılında. "Son Gecenin Şüri", Behram'ın 1982'de Bombay'da yazdığı bir şiir: "Bakışın Mara, bakışın yavrum / yüzümde ufku olur en hiizünIti uykunun / öperken Mara, ağlamakh öperken / taşırsın ışıltısını bir yndum suyun // Nasıl korudun Mara, nasıl bu sıcaklıgı / kararmış karartılmış yüzülmuş şu dünya / özlemin, özverinin o çocuksu tadını / alnında nasıl buluşturdun // Yazık ki Mara, yazık ki kuşum / ayn diyarlarda uğulduyor bağnmız / acı kaçınılmaz bizim için bu akşam / aynlığı kaçınılmaz iki yolcuyuz." ÖZGÜRLÜĞE SOYUNURKEN Yazarv Nezihi Gülcüoğlu / Desenler: Tan Oral / Çağın Yaymları / 94 sayfa. Nezihi Gülcüoğlu, dört buçuk yıl sureyle gazetemizde "Ciddiyet" sayfasında, kimi zaman "İzleyici Gözüyle" ve bir ara da "Duyduk Gördük" sütunlannda yayımlanan dörtluklerini "Özgürliiğe Soyunurken" adıyla bir kitapta topladı. Tan Oral'ın kapaktaki ve içerideki desenleriyle de bezeli olan dörtlüklerde Nezihi Gülcüoğlu, "ölçüln, uyaklı, kendine özgii neoklasik bir tarzda, ekonomik ve politik sorunlan n aksayan yonierini hicvediyor." Yalçın Pekşen, kitaba yazdığı "Latife Latif Gerek" başlıklı önsözde söyle diyor: "Giılcüoglu'nun dörtliiklerinin küçüklüğüne ve içindeki sözcüklerin sayısına bakmaym. Hele bu kitabın inceligine hiç kanma\ın. Gülcüoğlu, koca bir makaleyi kafiyeli birkaç sözcüğe indirebilen bir mizah nstasıdır..." BİR GECE YOLCULUĞU Gülderen Bilgili'nın öyküleri / Can Yaymları / 139 sayfa. Gülderen Bigili'nin bu ilk öykü kitabı, Akademi Kitabevi'nin 1986 Öykü Başan Ödülü'ne değer gönilmüştü. Bılgili'nin kitapta yer alan "Hacı Manav Sokağı", "Sevgi Hiç Bitmesin", "İcra Kanın", "Uzaklıklar", "Bir Gece Yolculuğu" ve "UzakUki Sevgili" adlı öyküleri, yalın ve ustalıklı bir anlatımı yakalamayı başarıyor. Bilgili, arka planda çalkantılı bir dönemi işlediği öykülerinde, ön plana iç çatışmalan, hüzünleri, sevinçleri ve kaygılanyla bir bütün olara': düşünulmuş insanı yerleştiriyor. tSTANBUL KÜTÜPHANELERİ ARAP HARFLERt SÜRELİ YA YIS'LAR KA TALOĞU Haztrlayan: Hasan Duman / Islam Tarihi Sanat ve Kültur Araştırma Merkezi Islam Konferansı Teşkilalı Yaymları. Istanbul kütuphanelerinde bulunan süreli yayınlann bibliyografik künyelerinin verildiği toplu katalog, Arap harfli yayınlan kapsadığı için, 18281928 yıllanyla sınırlandırılmış. Ayrıca, kitapta süreli yayınlann Arap harflerine göre indeksiyle, çıkanlmasına >.tneği geçenlerin, yayın yeri ve basımevlerinın yanı sıra konu indeksi de yer alıyor. ^^^KL^c, TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 1950 'O£ BUGÜU,0TVM08İLİH UMUTULMüÇ ÖNCÜLER.İ, YILLAIS. SONRA VIYAUA (AVUÇTU&YA) SOKAKlARlNDA 6Ö&UNDÜ !. VirAfJA TEItNlK AAU2££t YETKtULE/Ü, Me/SA/CLtLAe/H p CeM£yE AUfT7Ğl gU YAŞLI , B/'/Ç KS2. DAHA SÜN /pĞW4 ÇtKA r d/P ÇALlŞ77GM/fn. YAPfLAN 6ÖS7Ç &Le/S£>e, 1SO4 MOPSLİ T/flJ U2Z/E" FOKD T 'AjifJ g'R. ÖKA/EĞİAJPeA/j, OrOMoerLbEH ÇOK BISİKLETİ ANDIBAN tees ff£KfZ'£(SAĞPA) VB 18?S YAPIÜ4M M4£CUS'£ (SOU3A) PEĞİN BA2I T7HŞITLAR Y£g ALIYC££>U. BAY MAg.QjS'ÜU BİR. KBZ8İMİP SOUIZA B/£ AHISOA UUUTTVGU BU FAYTOMA 8etJZ£YEAl OTDAAOBİL, 192O'iEBD£ <£ŞFEPİLİP VÎYANA Ü 'AJS AL(A/Mf?T7.. 16 Nisan İLK 0T0M0BİLL9R YINE SOKAKTAL CUMHURİYET KİTAP KULÜBİTNDEN HABERIER AYEV EN ÇOK SATAN KİTAPLARI ROMAN 16.3.198713.4.1987 Sıra: 1 3 4 5 6 7 8 9 10 Kod: KHabm MJYaun: 022.229 Ve Zalim ve inanmış ve Kerbeia/Bekir Yıtda 124.246 Halkalı Köte/Beklr YıMız 124.247 AJIe Sava^ian/Bekir YıMn 021273 İnsan Bir Ormandır/Oktay Akbal 102.004 Martı/Rlchanl Bach 022.178 Bir GAn TekbaşiM/Vedai Tirkali 022.081 Du$ Ekmeil/Oktay Akbal 021.272 Unusam/F.Kafka 021.236 Beyaz Kale/Orhan Pamuk 218.023 Senl Halk Adına ÖHme Mahkum Edlyonım/Mttka Gribçeva Hyat 1050735735.90050031508408001200 2100 50 YIL ONCE Taksi otomobillerinde yaptlacak ladilal Taksi otomobillerinde yapılan tadilata göre otomobillerin ortasında şöförle müşterilerin oturduğu kısmın birbirinden aynlması için Belediye alakadarlara bir cam bölme yaptırmaları için emir 16 Msan 1937 vermişti. Surgülü olacak olan bu bölmelerin bir müsademe vukuunda hem şöfor ve hem de müşteri için ikinci bir kaza müsebbibi olabileceği duşüncesile şöförler bu emre itiraz etmişlerdir. Ayrıca bütün taksi otomobilleri camgöbeği renginde ve orta kısımlan da gene eskisi gibi sarı ve siyah küçük karelerden mürekkeb o, al Taksi saatlen de ^labanm sol tarafında ve muşterinin taksimetre faaliyette iken saati kolayca görebileceği bir yükseklikte bulunacaktır. Belediyenin taksi otomobilleri için tesbit eıtiği bu yeni şekil ve hukümler bir hazırandan itıbaren nıt.iyeie geçecekur. 19371987 2 Sıııai mülkiyet kanıınu Ankara 15 (Telefonla) İktisat Vekaleti milli ve beynelınılel sınai mülkiyet haklannın Imnayesine dair olan kanur. projesinin hazıılığıııı biıirınıştır. Proje birkaç guıif kadar Başvekaleıe verilecekıir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle