Katalog

GUMHURÎYET/12 16 NİSAN 1987 Dersane ilanlanna sınır ANKARA (s.a.> özel dersaneler, kendilerini taMutmak amacıyla vçrecekleri ilan ve reklanüarda öğrenci ve ögretmen isimlerini kuUanamayacalclar. Insan başlı ibuzağı SIYAS (UBA) Sıvas 'Jbdediye mezbahasmda ke"silen bir ineğin kanundan ,insan başlı buzağı çıktı. * "İnefin kanundan çıkan • bazagııun tam gelişmemiş olmasına rağmen başı, insan başına benıiyor" dedi1er. Yaşıtlan üniversiteye yeni başlarken, Sinoplu "süper kız" Tiirkân Kurubaş, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümü'nden 18 yaşında mezun oldu, tlkokula kayıtsız olarak 5 yaşında başladığım, ilk, orta ve liseyi "iftihar" ve 'Hakdirname" ue bitirdiğini söyleyen Türkân Kurubaş, 15 yaşında Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Kütüphanecilik Bölümu'ne girdiğini bildirdi. Geçen yıl mezun olduktan sonra, memleketi Sinop'a dönen Türkân Kurubaş, "Okulu bitirdikten sonra, hemen iş bulurum sanıyordum. Ancak diplomayı alınca, acı gerçekle karşılaştım. Hiçbir yerde iş bulamadım. Şimdi Sinop Yetiştirme Yurdu'nda ucretsiı olarak kütüphanede çalışıyorum. Kendime faydam yok. Onlara bir faydam olsun istiyorum. Demek ki süper olmak yetmiyormuş" dedl Süper kız işsiz Turizm Festivati RİZECUBA) Rize 8. "Çay veTurtem Festivatfnin 2628 haziran tarihleri arasında yapnlacağı açıklandı. Rize Belediye ve Festival Düzenkme Konütesi Başkanı BütentKoç, "FesthnHranBsaadaherydıleaemi*yflaı*göftdalıab*ş*niıolmaaiçinç*hşmrianmm oten başJatük. HoaâkaâıTS Idşidaı ohışayor " dedi. y y ç ş g TUrizm Haftası MERSİN (a.a.) TUrizm Haftası dün Mersin'de de törenlerle kutlanmaya başladı. îçel Valisi Sabahattin Çakmakoğlu bir konuşma yaparak, Içel'de tanm, sanayi ve ticaret sektörüne ağtrttk verildiğini, buna rağmen yılda ortalama 50 bin yabancı, 200 bin de yerti turistin ili ziyaret ettiğîni söyledi Vali Çakmakoğlu, tçel'de 358 kiiometrelik sahil şeridinde halen 2 bin olan yatak sayısımn, yıl sonuna kadar yaptnu tamamlanacak turistik tesislerle 5 bine yükseltümesinin planlandığmı bildirdi. farkh ohıyor. Genellikle karlt dağlar denilince akla kayak yapmak geliyor. Oysa çok ender de olsa, kanlı canlı tazeler arasmda bikinilerini giyip karda güneş banyosu yapmaya meraklı olanlar da var. Bu Norveçli kızlar da Paskalya tatili için gittikleri bir kayak bötgesinde işte böyle sere serpe bikinileriyle kendilerini karların içine atıp bronzlaşmaya çahştılar. (Fotoğraf: REUTER) Kardagüneş banyosu ANKARA (ub»> YÖK Disipîın Kurulu kararı ile Oniversiteden atılan Öğreürr. t!yeleri Derneğı Başkanı Prof. Dr. Enfcm Aksoy ile Prof. Dr, Öz" gönül Aksoy'u Danıştay akladı. Üniversiteden atılma kararları Danıştay'ca bozulan Karadeniz Teknik Üniversitesi cski rektörü Prof. Dr. Erdem Aksoy ile aynı üniversiteye bağü tnşaat Mimariık Fakültesi eskı Dekanı Prof. Dr. özgönul Aksoy, bu kararla YÖK'ün haksızhğmın ortaya çıktığmı beliruiler. Damştay'm kararı ve YÖK'ün cezalandırması konusunda bilgi veren Erdeıa Aksoy, 12 EylüTden sonra beili bir siyası gnıba bajh kışilerce sıkıyönetim görevlilerine şikâyet edildiklerini öne sürdfl. YÖK attı, Danıştay akladı Samsun'da, günde iki paket sigara içen bir çiftçinin ameliyatla bacağı kesildu Dertli çiftçi Nail Coşkun, "Canımdan olmadan sigarayı bırakmaya çalışıyorum" dedl 53 yaşındaki Nail Coşkun, sağ ayağtnın başparmağında başlayan kangrenin yayılması sonucu Samsun Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Sigara kurbanı HABERLERİN DEVAMI Süper emektilik OzaTda •• • • Kaplumbağa fı 1. Sayfada) nım yatınm mallan ithalatını da küçulteceği için dış ticaret açığı ve cari işlemler açığını programda da öngordiığumuz gibi bir milyar doların altına indirmemiz mümkun olacaktır. Şundan kimsenin endişesi olmasın ki, Türkiye bugune kadar olduğu gibi bundan sonra da dış borçlannı aksatmadan ödeyebilecek güçtedir." Yusuf Özal'ın Paris'teki OECD toplantısında yaptığı konuşmanın üye ulke temsilcilerinin endişelerini büyük ölçüde giderdiği ve OECD'nin olumsuz Türkiye raporuna rağmen olumlu bir hava doğmasına yol açtığı bildirildi. Bu arada, V/ashington'da yapılan IMF ve Dunya Bankası'nın yıllık ara toplantılarından sonra yapılan ikili göruşmelerde de Türkiye ekonomisindeki son gelişmeler ele almdı. Edinilen bilgilere göre, Yusuf Özal, Yavuz Canevi, Zekeriya Yıldınm, Rıiştü Saracoğlu, Yener Dinçmen \e Gazi Erçel'in yaptığı bu göruşmelerde özellikle Dünya Bankası'nın Türkiye ekonomisiyle ilgili ciddi endişeler taşıdığı saptandı. Dünya Bankası'nın yüksek oranlı büyiıme, kamu yatırımlarındaki rıızlı artış ve cari döviz açığının büyümesinden rahatsu olduğu belirtildi. Bu arada, enerji sektörüyle ilgili olarak bu yıl için sağlanan Dünya Bankası kredisi üzerinden cofınansman yapma imkânının da tehlikeye düştüğü öğrenildi. Dünya Bankası'nın 1986 yüında Türkiye'ye sağladığı cofmansman imkânını bu yıl kullandırmaya istekli olmadığı anlaşıldı. Bu konuda Yavuz Canevi başkanlığmdaki heyetin icra direktörleri seviyesinde yaptığı girişimlerin olumlu geçtiği ve henüz kesin bir sonuç çıkmamakla birlikte Türkiye'nin bu yıl da Dünya Bankası kredileri üzerinden cofinansman yapabileceği belirtildi. VVashington'da yapılan göruşmelerde de Dünya Bankası ve IMF'ye büyüme hızının yuzde 5'e çekileceği, kamu yatırımlarımn kısılacağı, cari işlemler açığının duşüruleceği konusunda söz verildiği öğrenildi. (Baştarafi 1. Sayfada) Grubu, F. Alman IFA Hotel Touristik AG ve Alman Kalkınma Bankası DEG ile ortak yatınm şirketi IZTUR Turizm Yatırım ve İşletmecilik A.Ş!yi kurarak iki hafta önce denizkaplumbağalannın üreme bölgesi Dalyan'ın İztuzu sahilinde dört yıldızlı " K a u n o s " otelinin temelini atmıştı. Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz'ın da katıldığı temel atma töreni uluslararası çevre örgütlerinin protestolanna neden olmuştu. İngiltere Kraliçesi'nin eşi Edinbourg Düku Prens Philip'in Başkanı ve Sadrettin Ağa Han'ın da ikinci başkanı olduğu Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (World VVildlife FoundWWF) ile Avrupa Konseyi Doğayı Koruma Komitesi, Başbakan Turgut Özal'a birer mesaj göndererek Dalyan'daki doğal dengenin korunmasını istemişlerdi. Kaplumbağalar için Greenpeace Örgutü de Ankara'ya başvururken Hayvan Nesillerini Koruma Birliği'ne bağh Kamlumbağaları Koruma Derneği'nin de Ankara'ya bir mesaj gönderdiği öğrenildi. GreenpeaceÖrgütü'nün F. Almanya sorumlusu Dr. Fischer, Dalyan'da yumurtlay'an "chelomia mydas" ve "caretta caretta" türü dev kaplumbağaların neslinin giderek tukendiğini beürterek, üreme bölgelerinin korunması için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı. Dr. Wolfgang Fischer, Cumhuriyet'in sorularıtu yanıtlarken Akdeniz bölgesinde yavrulayan kaplumbağaların Dalyan'dan sonra ikinci ureme yatağı olan Yunanistan'ın Zakynthos adasının turizm uğruna betonlaşması ile elden çıktığını söyledi ve Alman finansmanı ile Dalyan'ın da elden çıkmasma engel olmaya çahşacaklarını bildirdi. Çülışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Taşçıoğlu, süper erheklilik getiren SSK Yasası değişikliğinin âçşbakanlığa sunulduğunu açıkladı. ANKARA (a.a.) Sosyal Sigörtalar Kanununda değişiklik öıtgören kanun tasla|ı Başbakanhğa sunuldu. Taslağa göre tavandan emekli olacaklann eline sosyal yardım zarnlarıyla birlijtfe net 316 bin lira aylık geçecck. Taslak, daha önce tavandan ernekli olanlara da borçlanabilrB^imkânı getiriyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu, a.a. muhabirinin taslakla ilgili sorularını cevaplandırdı. Taşçıoğlu, yeniden düzenlenen gösterge (abloları konusunda, "Şimdi yaptığımız iş, bir haksıdığın önlenmesi konusudur. Yeni ücret sistemi, iftiharla sö\leyebiiecegimw, hatta devrim divebileceğimfz bir hususlur" dedi. «Sigorta emeklilerinin tavan ücretinin 116 bin 400 lira olduğunu hatırlatan Bakan Taşçıoğlu, bugünkü uygulamada, bu rakamın üzerindeki ucretlerin dikkate ahnmadığını ve 116 bin 400 liranın yüzde 70'i hesaplanarak, emeklinin eline azami 88 bin lira geçtiğini bildirdi. Taşçıoğlu, şöyle konuştu: "Halbuki çok sayıda sigortalı, bu iıcretin üzerinde para alır. Biz bu haksızlığı biraz olsun giderebilmek için gosterge tablosuna 116 bini, 426 bin lira briıt iicrele kadar yiıksellen yeni skalalar getirdik. Sosyal yardım ramlanyla beraber net olarak en iist kademeden emekli olacaklann eline 316 bin lira geçecek." EMEKLİLER NE OLACAK ? Taşçıoğlu, yeni diizenleme ile tavandan emekli olanlara da borçlanma imkânı tamnacağmı, onlann da en yüksek emekli aylığı 316 bin liraya ulaşmalarının sağlanacağını söyledi. Taşçıoğlu, "12. dereceden emekli olanlar için S >ıllık taksitle borçlanabilme imkânı getiriyoruz" dedi. Bu duzenlemelerle eski ve yeni emekliler arasındaki farkın kalkacağını kaydeden Taşçıoğlu, halen çalışmakta olup da 12. kademeden emekli olacaklar konusunda da şunları kaydetti: "Son kademede olup da heniiz emekli olmamış kimseler var. Biz bunlara en az 5 yıl yeni tarifeden prim odemeleri onşartını koyduk. ama emekli olabilme vasına bir >ıl kalmış, başka şartları (amamilamış işçi de, bir yıl bu yüksek primi oderse, S'te bir nisbetinde o farktan istifade edebilecek. İki yıl çalışıp da oderse 5'de 2, ama 5 yıl oderse yıizde 100 istifade etme imkânı olacak." Bakan Taşçıoğlu, getirilen bir başka değişiklikle de sanatçılara kıdem kazandırabilmek için bir kez daha borçlanma fırsatı verilerek, 10 yıl borçlanabilme imkânı sağlanacağını bildirdi. UGURMUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) GOZLEM Ancak bir koşulla... Bu savaşımı yasal çerçevelerde vermek koşulu ile... Demokratik özgürlükler elbette kendiliklerinden verilmezler. Her hak o hakkı elde etmek için yapılan bir savaşım sonunda elde edilir. Hiç şüphe yok, böyledir. Madalyonun bir yüzünde bunlar yazılı... Yaöbür yüzünde? Madalyonun öteki yüzünde ise kanlı eyiemler, kışkırtıcı ajanlar görünüyor. Ve bu ajanlarla beraber, şimdi alaturka kapitalizmin musluklarından kovalarım dolduran dönek Marksistler! "Deney" nedir? Deney, "bir yanlışı iki kez yapmamak" demektir. Doğru olan, demokratik hak ve özgürlükler kavgasını vermektir. Yanlış olan, bu kavgayı "küçük burjuva anarşizmi"n\n yöntemleri ile yürütmektir. Bıliyorum, yasalar öğrencilerin en doğal ve en demokratik eylemlerine bile izin vermiyor. öğrencilerin, kendi sorunlan ile ilgili konulan üniversite içinde topluca görüşme ve tartışma olanaklan bile yok. Böyle bir yasak düzeninde, öğrenci ne yapsın? Görüşlerini nasıl açıklasın? Yok, yok. Bu kadar da karamsar olmayın.. Bu durumda da çare vardır. Aranırsa, bu kısıtlı yasalara karşın yine de bir yol bulunur. Bulunması gereken yol, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'ndadır. Yasal çerçevelerde düzenlenecek gösterilerdedir. Görüşleri basına ve parlamentodaki iki sosyal demokrat partiye yansıtmaktadır. Ve en son çare Anayasa Mahkemesi'ndedir. Yasal yollar varken yasadışı yollara başvurulmaz. Vurulursa, işte o zaman "oyuna gelinmiş" olunur. Eylemler, bir kez yasadışına çıkarıldı mı, artık bundan sonra bu eylemlerin hangi çıkmazlarda son bulacağını kimse kestiremez. Hele heie silahlı eylemlerle "demokratik iktidar" kurulmaz, tersine bu eylemler sonunda, iktidara gelenler eldeki hak ve özgürlükleri de büsbütün silıp götürürler. Aslına bakarsanız üniversıtelerde "tek tip demek" kurulması düşüncesi yeni de değildir. 7 Ekim 1983 gün ve 2908 sayılı Dernekler Yasası'nın 5'inci maddesi "Yukseköğretim kurumlannda birden fazla öğrenci demeği kurulmaz" yasağı getirmiştir. Bu yasağı getiren 12 Eylül düzeninin silahlı eylemler sonunda geldiği de hiç unutulmamalıdır Aman çocuklar, sakın yasal yollardan ayrılmayın... İşte partiler. ; rte basın.. Dileklerinizi partilere ve basına yansıt:n.. Görüşlerinizi basın dile getirsin, yasal savaşım için de milletvekillerı kollarını sıvasınlar... Oyuna gelmeym, bu yollar nice kurtkapanları ve nice tuzaklarla doludur. "Deney" nedir? "Bir yanlışı iki kez yapmamak" değil midir? kırk Yd (âaştarafi 2. Sayfada) eğitim nasıl olabilir? Nedir bu irBanı sıkan, hiçbir işe yaramaz kuru bilgiler yığını? " Oysa okul bir yaşam alıştırmas^fjır. Bir yaşam biçimidir. Insan öğrenirken, biı beceri edinirken mutlu olmahdır. lnsanı boğan, ycteneklerini kıran eğitim norraal eğitim değildir. ••Bizîer köy enstitülerinde okurk*n, o zor koşullar içinde mutlriyduk. Uzak ktrlarda, doğanın kUtağında, yolsuz susuz ışıksız vatan topraklannda kendi okullajcımıa kendirniz yaptık, topraklanmızı ekip biçtik, ağaçlanmızıdikip yetiştirdik. Onlar bizim emeğimizin, alınterimizin ekinleri idi. Bir yandan kafalanmızı ışıtıHcen, bir yandan bozkın yeşerttHc; kuru vatan topraklannı yaşanır hale getirdik. Bunun coşlctfSunu ve mutluluğunu yaşadık. Öfi; yandan okuduk, tartıştık, efestirdik, geri kalmışlığımızın nçaenlerini araştırdık. Sömürun,un karşısında, ezilenin yanında yer aldık. Bundan doğal ne olabilir? Egemen güçlerle bunun için çatıştık. Demokrat Parti'nin Milli Eğitim Bakanı Tevfik lleri'nin "Bütiin solcu öğretmenlerive köy enstitüsü çıkışhları teşkSfcıttan temizleyeceğim" sözü, kendinden sonra gelen bakanlar^î ve yöneticilerin aynı doğrultydaki tutumları bunu kanıtlar. Geyçekten bizlere yasadışı yapılro»dık baskı kalmamıştır. Ama dayandık, canımızı dişimize taktp çalıştık. Bizim inancımız ve çalışma gucümuz, yurtseverliğimiz, onlann inançsızlığı karşısında çok kez üstün gelmiştir. Yara atmadık mı? Çok yaralar aldık. Bazen canımızı burnumuzdan getirdiler. Olmadık haksızlıklar yaptılar. Kimi arkadaşlarımızı yüdırdılar. Hatta kendi saflarma çekmeyi başardılar. Biz onlara kayıplarımız olarak bakıyoruz. Aıha yadsınamaz bir gerçektir ki gerçek köy enstitülü tipi öğretnaen, her zaman ve her koşulda hfaikının yanında yer almıştır. Bunu dost düşman herkese kabul ettirdik. Çunkü aldığımız Atatürkçu ve laik eğitim bunu gerektiriyordu. ATATÜRKÇU ÖGRETMENLERE GÖRÜLMEDİK BASKI 1946'lardan bu yana Atatürkçü öğretmenlere, gerici iktidarlann yaptığı baskı, hiçbir ulusun eğitim tarihinde görulmuş şey d^ğildir. Ama ne oldu, bugün bizler yine ayaktayız. Kırk yıldır söylediğimiz doğruları yine söyli^yoruz: Milli Eğitimimizin saplandığı çukur ise ortada. Kendilerinin bile savunamayacağı bir çıkmaz içinde. Halkımızın büyflk çoğunluğu yoksul, yaşam biçhni çağın gerisinde, kültur düze^i ise hiç eğitimden geçmemiş bir göruntüde. Köy enstitüleri eğjjtimi ile bu acı gerçek değiştirijmek isteniyordu. Bırakmadıl^r, yarım kaldı. Biz eski eğitimciler bunun acısını yaşıyoruz. Yeni.kuşaklar ise tam bir bunahm içinde aranıyorlar, nasıl düzelecek bu işler? Köy enstitulerine dıtyulan sürekli ilgi buradan geliyor. Çünku hâlâ o eğitim biçiminden alınacak dersler var. Veter ki o sorumluluk duyulabilsin. darfilm TİCARET VE SANAYİ A.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN (2499 SAYILI KANUN HÜKÜMLERİNCE \\PILAN DU\URU) 31.111986 TARİHLİ BİLANÇO (1000 TL) \KTIF 1DONEN VA.RL1KLAR 123.013 702.261 PASİF 1 KISA VAD. YABANCI A l)7un Vad B Banka Kredıkn C Dığer Kısa Vad Yab.Kayn H O R T A VE UZUN (Net) KAYNAKLAR Borç Taksıllen A H a a r Değerler B Mcnkul Kıymetlcı C Kısa Vad. Alacaklar (Net) DStoklar 1 İlk Madde ve Malzeme 2 Yan Mamul .V MannuUer veya Emtea 178.993 133.027 202.578 335.605 365.456 178.993 VAD.YAB.KAYN. 100.000 100.000 A Tedavuldekj Tahvıller B Diğer Orta \e Uzun Vadelı Yabancı Kaynaklar (Net) 34.799 138 768 III Ö Z KAYNAKLAR 4Dıger E Dığer Donen Varlıklar 11 DUR.AN VARLIKLAR A Uzun Vad. Alacak ve Fonlar BBağh Menkul ^ y m e t l e r C Iştırakler (Net) D Yapümakla Oian Yaunmlar E Sabıt Degerler () Bırk Amortısmanlar 405.424 300.000 20.752 AÇıkanimış \*ya Odenmış Sermaye B Yedek Akçeler C KarşUıklar 1Yatınm İndınmı 2 Yenıleme Fonu 3 Dığer KarşüıkUr D Yeniden Deferkme D e | e r Artış Fonu E İştırakler Değer Artış Fonu F Dağıtılmarmş Kârlar G Donem K â n H Zararlar 1Geçmış Yıl Zararian 2 Donem Z a r a n IV D İ Ğ E R KAYNAKLAR 128.545 86.612 (76.389) Tukenme ve İtfa Paylan F Dıjer Duran Varlıklâr 111 D İ Ğ E R VARLIKLAR 84.672 <\KTİF T O P L A M I NAZ1M H E S A P L A R AKTİF GENEL TOPLAMI 841.029 304.549 1 145.578 PASİF T O P L A M I NAZIM HESAPLAR PASİF O E N E L TOPLAMI 841.029 304.549 1.145 578 BİL\NC,O DİP l!>ırkctımı/ K.ıutlı Scrm.ı\c sıstcmınc uıbtı değildir 2SioUar nn.ıl,ım.ı nuhv.ii usulunc gore. Invarncr Me\cutlar Alav.aklar. Botvlar •visnuk. ı>lı,TTu:k. tjrtmak \e değerlemek suret'vle yapılmı^ıır Amoriısmjnlar Nvırm.ıl .«mımvman UMilunc gnrc j \ n l n u k u d ı ı V Akııl değerlenn u/cnndc ıpotek t u u n Yoktur 4 Akııl dcğerlenn loplam Sıgoru ıutan. 300000 5 AlacakUr K,ın jlınmt* olan ıpotek ve dığer tetnınallar Ycıkıur 6 Pasılte ver jlmjvan t.uhhulltr toplamı Yoktur. GELİR TABLOSU 1.1.1» 31.121W> lH)StMI ıMMn.l DENETÇİ KUBLLU RAPORL DARFİLM TİC\RCT VE SANAYİ A.Ş. GENEL KURULUNA t'maııs Mcrkc/ı tXırtllrn 1 laırvl \». s.ın.ı\ı A • > I.tanhul IBRUT SATIŞ HASII ATI 1Yurt l(,ı Mamul Sjtı>l.rrı 2 Ihracat ^Dığer Salıjlar 4 \ergı İadc \1ıdc harkı \e Bcn/ CK*1 11HASlLATIAN IND1RIML1 R I1INITSAT1Ş H A S I L M 1 IV/ASATILAN MAl VI H 1 Z M H İ N MALIVITİ (Sınaı İ>h \e Mı/ Stktıırlcrı U ) , 1\/BSATILAS MAl I \ MAl h l l İ i Tii ın T^L'fmpl^r lı"irt \ 1 1 ICıll 1 I^ICLI inTltTl IV" • > l.f.17 955 ı+ l (+) (+) (+) () (*| (1 () (i () (> (+) () (»1 (*l (»1 11 754 (1 1Ü4K2 1 i 576 "'KT Scrm. VINC VKIfKRKHMJl 1 K.mı sıı Btlumum SıncmaUvgTarı. TeVckıımunıka!>>o*ı w Smyalı/asytm ı »1 1 Stf) K'''^ 1 ) +) I +) 1 IT 1% 24 W 4(11 924 Iftl « a 24(1 265 44 2V> ' cıhaAınnın ımalı. ıthahnı vapmak. sınema fîlmlcn ıma] vc ılhal efmek. hu amavü labruıuvar vr studyııür kurmak. dektnmlk aletlerm ıtrıalat v^ tnırıMını vapmak B DeiMçı ve Iknrtvierai A4 Sovjık. ( K « V »«relcn «t Ortak olup otauUüan.( n a l Akı;,»ıul (" 2 \<*ıf\ 19 1 l*l^ı Onak ıfcpl ( kaKtaao \uncln Kurda ~\ofkmiUtr. 1MH6 vıhnU.ı n kı./ V<nniım Kurvılu lıtptannuş (Uı topLınlıkınn lanı.ımın.ı mur.ıkıpl.ınrnı/ davu njılmii vt gtiru^mv' konulannıLui lop4anlKİan oncı. taralıniL/a hılgı VLnlmı^lır So/u ı.Uılcn loptantıkınn bir kısmıntja murakkıplığımı/ hj/ır hulunmu>lur Vluf.ıkıpİiömL/ >ırkui!iı MÎI^ KJrlılık wl<^m<ıl:ınnı kap\dvan \v ^ t>nctttn Kurulu ık !îKHvikıphfanu/*ı ji«»a .tvlık l.ulı>d rapttrlannı ı/icmck vc muSemek ^(inctım Kurulu tı>pt.ıntıl.ınıu ijiırak cimck sureüvlt >ırkci t.uılı>dk.*n M. muh.iM:hc k.mtUnnın /.unanını.t;ı munu/jm luiulduğıı vjnucun.1 tıUvtmı^ıır \\ czm> kantralkn *ı sonuçbn: 1 1 K nun ^'•^LU maJJcMnın * Vtlubcndi uv.ınnc.ı v.ıpjün kn>ntrt4lcrılcixdMngı Htr haLı noksjntık yorulmcmışiır I İncvkinr ve Sa>tm Sonuçhvi: 1 1 K nun ^ ^ o ı rruKİtW<amn4St»iuhcnüı u\anncafl Ntsan V9M\ 2Mave,l**W»s h I Wıran WV> 2 lcmmu/ 19N6 X Ağusms 19H6 41 vlul !9WS Kİ 1 krnı l««6.4 Kjvını lxn/cn ık"ğı.rrcnn ıklur k..ı^ıtUınnu u>gun t^duğu lc»hıt oJılmı^lır (> ^>9m% et vç V okuzhık. Murdkıp|ıcımı/.i 1QWS \dmdı h«; hır >ık.ıvct ıntıkal cimnJıp p*M hcrtunçı h » \ı4su/hılı ^ usuKu^uk duvulm.iirm vc tcsNi ctJılrTKmı>iır VSATIŞGİDI RLI Rİ \1 MRCılI.IRI VI Bl Rl T SATIŞ KÂR VI ZARARI \ H G 1 \ 1 L t O M T İ M CıİlM R H Rİ VIIIİŞUTMI KÂR VI YA ZARARI 1VİŞL1TMI UIŞI KÂR VI YA ZARAR \ lyırakler den Kâr Pa\ları Kur Farkbn V İ^letme Dı^ı Dığcr Kâr uvj Zarjr ı X I İ N A N S M A S CİİDIRL1 Rİ () tOrt \c V Ain \ a d Krcviı I aı/ ^c Cıul (1 2 Tcdavuldckı lah\ıllcnn I aı/lcn () ? D ı ğ e ı rınanMTijn Cmicrlcn XI V I R G İ D 1 N ONCIKI KÂR ZARAR XII ODtNfcCI K VI RÜİI YIKLMLULLKLI R VİVA lr) (1 IWKN 41 W 15K 14K •I I M672 DI^JI R Y ASA1 <) (+) 15(1(11) MU D O M M KXR VI Y A ZARARI DağıulaLak l Temetıu Tutarı DağnıWak Toplam Tcmciıunun Odenmı> Serma\e\e Oranı 4X 1~<4 Durlılm licurct %cSjn,ıvi A !> ntn 1 1 1 •»> " 1 12 l%6tiont:fnıK'vıp vc rçkmkrnnı *« * 1 Tıuırcl kınunuttriafclıkcsjssivlomcs] w tbğLr nxi./uat ık gcnd kabul ıy>mıu> muh.tN.Nr vx. sitinüdrtlanmi/a gt>rt ıncckmm^ hutunnuk.LiM/ («triı>umu/(. gofe kapsjmını hcrnnr><xlıpmı/ck!ı H 12 Ittib unhı mUınvk (JuAnİcnmı> bıbn^'>>>rwktı^ın anvUn\anhtckı gcr^k nvılt dunımunun 1 1 1W6' 1 1 2 )9K6 (Joncmınc a" KJr/^ırar tahl«nuanılan dmrKmın gcrı,ci la.ılı\ot v>nut,laruiı vanMttnakta \t. kâr m üjgılımı oncnsi \a\dJanı v». ortaklık cs.i\ \o/k">musinL uvpın hulıınmaktaJır 19J*f»\ilınaaıl BfUnvn K«ır/Z.»rar hcsapLınnın tmavUnması vı Vı>nciım Kurulunun ıiklanTTLLsinı ı>vljnnı/.ı aı/ t.i}cn/ •< n.9 (Bastarafı 1. Sayfada) yasa önerisi ile güvenlik gözetimi altında bulundurulma cezası ve tedbirleri yürürlükten kaldınldı. Mecliste benimsenen diğer yasa önerisi ile yurtdışında uyuşturucu kaçakçıhğı yapan Turk vatandaşlannın Türkiye'de yargılanabilmesi öngörüluyor, Alpaslan Pehlivanlı'nın önerisine gore yurtdışında uyuşturucu ticareti yapanlar, orada yargılanmadan Türkiye'ye kaçtıklan takdirde, burada yargılanabilecekler. Meclisten geçen diğer yasa, cezaların infazı hakkındaki yasada değişiklik öngorüyor. Gumüşhane milletvekili Akif Kocatnan ve İbrahim Turan'ın onerisine göre kısa süreli hürriyeti bağlayrcı cezaların yerine para cezası ya da aynen iade veya tazmine donüşturulmesi hükme bağlandı, kısa sureli hürriyeti bağlayıcı ceza alanlara 6 ayı geçmemek üzere bir eğitim ya da ıslah kurumuna devam etme, bir yıl geçmeme koşuluyla bir yere gitmekten, bazı faaliyetleri meslek ve sanatı yapnıaktan ahkonmanın yanı sıra her nevi ehliyet ve ruhsatlannın bir aydan bir yıla kadar geçici olarak geri ahnması tedbirleri uygulanabilecek. Mecliste kabul edilen diğer yasa önerisi ile cıraklık okullarını başarı ile bitırenlerin bu okullarda 5 Haziran 1977'den once geçen başanlı oğrenim sürelerini bir yıl içinde yazılı istemde bulunmaları halinde borçlanabilecekler. Mecliste aynca tarımda kendi nam ve hesabına çahsan 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkeklerin sigortahlığı ihtiyari hale getirildi. ANAP'h Mustafa Balcılar ve arkadaşlarınm Mecliste benimsenen yasa onerisine göre ihtiyari sigortahlık yasanın yürurluğünden once sigorta kapsamına alınanlara da uygulanacak. Genel kurulda Emekli Sandığı Yasası'nda değişiklik vapan tasarı da kabul edildi. Yasa, askerli çağı yaş sınırının düşurülmesine paralel olarak düzenlemeleri öngoruyor. Buna göre, sefer durumunda gerekli gorülduğu takdirde yedeksubaylardan 41 yaşına kadar olanlar orduya alınabilecek. Aynca, as subaylardan sağlık durumlan eKerişli olanlar en gençlerinden başlayarak orduya alınacak Güvenlik (Baştarafi 2. Sayfada) ne de "istikrar"& kavuşabilmıştı. Toplumda bu yüzden fokurdayan anarşi ve terorün üstune 1979 petrol şoku da eklenince, kökü dışarda sermaye düzenim kurtarmak için 12 Eylül tezgâhlandı. Ancak bir askerı sıkıdüzen altında halkı zaptırapt altına alarak dış sermaye odaklarının istediklen model uygulanabilirdi. 12 Eylül'ü yapanlar arasında ekonomik işlere aklı eren vardı, ermeyen vardı; ama sonuçta Türkiye'nin bugün vardığı yere bakınca ayakları suya eriyor ve gözleri açılıyor mu, bilemem. • Peki, bundan sonra ne olacak? Ülkemizde aklı eren kişiler, ünlü gazeteciler, doruktaki politikacılar, yüksek bürokratlar bu soruya yanıt vermek için gerçekçi davranırlar. Gerçekçı davranmak ne demek? Artık Türkiye'de gerçekçi davranmak, kimin iktidara geçebileceğini anlamak için yabancı kapitalizmin doruk noktalarında ne karar verildiğini araştırmaktır. Bu ayıba hepimizi alıştırdılar, kulağı kesik olan herkes bilir ki Vaşington kimi tutarsa bizim seçimlerde sandıktan o çıkıyor. Zaten "vesayef demokras;s/"nin adı üstündedir; bağımlı ekonomik düzenin üstüne 12 Eylül döneminde bir düğüm daha atılmıştır; Latin Amerika ülkelerine benzer bir ekonomik ve toplumsal yapı oluşturmak için yedi yıldan beri seferberlik sürüyor. Halkın karşısına adam suretinde çıkıp büyük sözler söyleyen ve televizyonda gosteri yapan çoğu yönetici, politikacı ve bürokrat, kapalı kapılar ardında suratından maskeyi indirir, kulağını Vaşington'a verır, ellerini önünde kavuşturur • İnsanoğlu her şeye alışıyor... Alıştırılıyor. Eskiden bir yabancı devlete karşı onurlu davranmak göreneği iliklerimize işlemişti... lliklerımizi boşalttılar. Diyorlar ki: Bağımsızlık mı? Haydi canım sen de!.. Çoktan modası geçti. Özgürlük mü? Bu kadarıyla idare ediver. Çağa yetişmek mı? Biz ancak dış kapitalizmin buyruğuna girersek adam olabiliriz. Amerikan canavarını uyandırmayalım; yeni bir 12 Eylül tezgâhlanırsa olacaklan sen düşün!.. En iyisi dışardan güdümlü çok partili rejimdir. Şu 1988 seçimlerini bir görelim... Gorelim bakalım. "Patron" hangi partiyi destekleyecek? 12 Eylül güdümüyle koltuğa yerleşen ANAP. siyasal yasaklann üstüne oturup bir beş yıl daha soygunu sürdürebıiecek mi? Meraka değer... PENCERE H I Z I R İMDADINIZA YETİŞTİ, ARTIK ATARİ'Yİ Q £ Q 3 3 3 KULLANABİÜRSINIZ. INGIÜZCE ANUMAK / KURSA GİTMEK GEREKMEZ. Bavıler ve buyuk kıtapçılafda, ödemelı gönctenlır ZıncırlıkuYU <ore Şeh.tlen Cad 52/4 LEVENTİST