22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 1987 HABERLFR CUMHURTYET/7 Muhalefet, hükümetin tasarısına, eşitsizlik yaratacağı gerekçesiyle karşı çıktı. Bedelli değil, kısa askerlik Milli Savunma Bakanı Yavuztürk, bedelli askerlik uygulamasının Savunma Sanayii Fonu'na büyük yarar sağladığmı söyledi, 1984'ten bu yana 844 yükümlünün askerliğini bedelli olarak yaptığını açıkladı. DYP'li Musa öğün, askerlik süresinin, öğrenim durumuna göre 1012 aydan başlayarak, kademeli olarak kısaltılmasını, ayrıca sözleşmeli olarak kilit personel bulundurulmasını önerdi. Tasarının görüşülmesine bugün devam edilecek. ANKARA (Cumburiyer Bürosu) İhtiyaç fazlası yükumlülerin askerlik görevlerini bedel ödeyerek yerine getiımelerini öngören tasarı, dün TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda göriişüldü. Muhalefet milletvekilleri bedelli askerliğjn eşitsizlik yaratacağmı dile getirerek, bedelli askerlik yerine askerlik süresinin kısaltılmasını istediler. Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk ise, savunma sanayiinin desteklenmesi için bedelli askerlik getirdiklerini açıkladı. SHP'de 'ilke ve birlik çıkışı Aralannda İsmail Cem, Yakup Kepenek ve Tevfık Çavdar'ın da bulunduğu bir grup MKYK üyesi, MKYK'de tartışılmakta olan uygulama programı için "giriş" bölümü önerdi. öneride SHP'de hizipçilik ve isimciliğe karşı çıkılması istendi. ANKARA (Curahuriye! Bürosu) SHP MKYK'sinde program üzerindeki tartışmalann tamamlanması aşamasında "ilkeli birlik" için bir çıkış yapıldı. "Sol gruba" mensup MKYK üyeleri tarafından uygulama programının giriş bölümüne konulması için bir öneri derneti ortaya atıldı. MKYK'nin dünkü toplantısına 11 milletvekilinin imzasıyla sunulan "demokratik, üretken yeni bir Türkiye için temei ilkeler" başlıkh öneri Tevfık çavdar, Yakup Kepenek ve tsmail Cem tarafından kaleme alındı. önerinin hazırlanmasında MKYK üyesi Mustafa Gündeşlioglu da yoğun çaba harcadı. Örgüte gönderilecek uygulama programı taslağının girişinde yer alması ve aynı biçimde örgütün tartışmasına açılması istenen öneride, hizipçilik ve isimciliğe karşı çıkılması istenerek, "parti içi görev yanşıyla partinin dışa dönük müeadelesinin ilişkilendirilerek, dışa dönük miicadeleye katkının hizmet yarışında öncelik getirmesinin özendirilmesi" görüşüne yer verildi. Sosyal demokrasinin tanımları yapılan ve ülkenin bugünku gidişine dur demenin temel koşulu olarak ekonomik ve sosyal dönüşümleri içeren bir strateji ve programın gündeme getirilmesi kaydedilen öneride, SHP'lilerin daha farklı, daha etkili, daha kararlı bir siyaset yapması ve sosyal demokratların tek vücut olarak sermaye yanlısı politikalann ekonomideki "maceralanndan" sakınması gereğine dikkat çekilerek, 1980 öncesinden kalma "ayagı yere basmayan siyaset maceracılarT'ndan ülkenin sakınılması savunuldu. MKYK üyelerinden özellikie "sol gruba" mensup Ahmet Güryüz Ketenci, Tevfik Çavdar, Cahit Angın, Muzaffer Saraç, Yakup Kepenek, İsmail Cem, Mustafa Gündeşlioglu, Hızır Ekşi, Uğur Batmaz, Mehmet Mogoltay ile Erzan Erzunımluoğlu'nun imzalarıyla MKYK toplantısında Genel Başkan Erdal tnönü'ye sunulan beş sayfalık metinde çeşitli görüşler şu başlıklar altında toplandı: lumsal ekonomik politikalar dogrultusunda kilit seklörlere haJk kitlelerinin siyasal denetiminin ve yönlendirmesinin takipçisiyiz. "Emegin kitle partisiyiz: Sosyal demokrasi öncelikle emegin ve işçinin siyasal bareketidir. Parti üyeliğinde ve vönetim kadrolannda emek agırtığının planlı ve düzenli bir biçimde geliştirilmesi partimizin temel tercihidir. Düzene uyumun degil, degişinrin partisiyiz: Sosyal demokrasinin temel mantıgı sadece demokrat degil, aynı zamanda sol bir mantıktır. Liberal degil, topOzgürlügiın bütününe sahip çıkıyoruz: Özgürlüklerin sının Türkiye'nin bağımsızlıgı ve bütünlügüdür. Cumhuriyetin temel mantıgı ve onun laik özüdür. Banştır ve başkalannın hakkına saygıdır. Çogulcu toplumun savunucusuyuz: Merkeziyetçi ve bürokratik bir devlet solculuguna ya da tepeden inmeci militarist akımlara özgü, halka tepeden bakan, •deolojiden kaçınan, seçkince olan, kendini halkın yerine koyup karar verme ozlemleri taşıyan anlayışlara kesinlikle karşıyız." Milli Savunma Komisyonu'nda bedelli askerlik yasa tasarısımn tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, maddelerine geçilmesi kabul edildi. Ancak Irak operasyonu nedeniyle tasannın görüşülmesine bugün devam edilmesi kararlaştınldı. Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, bedelli askerlik yasa tasansı ile ihtiyaç fazlası yükümlülerin de eritileceğini bildirdi. Yavuztürk, 1984 yılından bu yana 844 kişinin bedelli askerlikten yararlandığını açıklayarak savunma sanayiine de bu yolla büyük maddi destek sağlandığını kaydetti. Komisyonun muhaiefete mensup üyeleriyle ANAP'Iı Hüseyin Şen, tasarıya karşı çıktılar. Hüseyin Şen, bedelli askerliğin yükümlüler arasında eşitsizlik yaratacağını, bunun Türk ordusundaki geleneği bozaçağinı savundu. DYP'li Musa Öğün, askerlik süresinin kısaltılmasını isteyerek, askerlik süresinin tahsil durumuna göre 1012 aydan başlayarak, kadameli olarak azaltıl masını istedi. Ögün, sözleşmeli kilit personel bulundurulmasını, geri kalan yükümlülerin ise, kısa süre askerik yapmalarını önerdi. Eleştirilere rağmen muhalefeı, tasarının maddelerine geçilmesi yolunda oy kullandı. Ancak Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, Irak operasyonu nedeniyle Genelkurmay'da düzenlenecek bir toplantıya katılacağı gerekçesiyle komisyondan aynldı. Tasarının görüşülmesine bugün devam edilecek. Ayuğının tozuyla tS), Türk Deniz Kuvvetlerini Güçlendirme Vak/ı'na 150 milyon liralık bağış çekini, dün, aynigün vakıf başkanhğı görevine başlayan işadamı Sakıp Sabancı 'ya iletti fcqgı? S 9 Türkİş, hükümeti şikâyetediyor BAŞVURU KONULARI Sözleşmeli personel uygulaması, işkollarınm azalnlması yasa önerisi, hazırlanan sendika denetimi tüzüğü, özel koruma görevtileri ile ilgili yasa, tLO'nun 98 sayılı sözleşmesine aykırı. Türkiye, bu sözleşmeyi de onaylamıştı. Asgari ücretin katsayıya bağlanarak, bu ücretin işçi ve işveren temsilcilerinin eşit sayıda katıldığı bir komisyonca belirlenmesi, İLO normuna uymuyor. Oysa tLO'nun bu konudaki sözleşmesine Türkiye de imza koydu. IŞIK KANSU ANKARA Türklş, hükümetin, geçtiğimiz yıl çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerde iyileştirilmelere gidileceği yolundaki taahhudünü yerine getirmediği gerekçesiyle Uluslararası Çalışma Örgütu'ne (ILO) başvuracak. TürkIş'in başvurusunda, hükümetin, Türkiye'nin kendisinin de onayladığı İLO sözleşmelerine aykırı düzenlemeler getirmeye devam ettiğini vurgulayacak. Dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli geçtiğimiz haziran ayında ILO'ya başvurarak, Türkiye'nin ILO'nun gündeminden çıkarılması için çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerde iyileştirmelere gidilmesi yolunda "taahbüderde" bulunmuştu. Ancak geçen bir yıl süre içinde bu taahhütlere karşın, çalışma yaşamına ilişkin düzenlemelerde iyileştirmeye değil, kötüleşmeye gidildiği kanısına varan TürkTş, hükümetin bu tutumunu 1LOL ya bildirme kararına vardı. Türklş tarafından önümuzdeki aylar içerisinde hazırlanarak, ILO'ya yapılacak başvuruda asgari ücretin belirlenmesi konusunda şu noktalara dikkat çekilecek: "ILO'nun asgari ücretin saptanması ile ilgili 26 sa> ılı sözleşmesi, 25 Haziran 1973'te 1769 sayılı yasayla onayianmıştır. Bu sozleşme, asgari ücretin, işveren ve işçilerin eşit sayıda ve eşit koşullarda temsil edilecekleri ya da katılacaklan bir komisyonca belirlenecegini hükum allına aJmıştır. Oysa, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu'nun açıklamalarına göre, asgari ücret dogrudan katsayı ya da göstergeye bağlanacaktır. Böylece Türkiye, kendisinin de onayladığı sozlesmede yer alan, asgari ücretin belirlenmesinde temsil edilmesi gereken işçi ve işveren tarafları devre dışı bırakılacaktır." Türklş ILO'ya başvurusunda, Türkiye'nin de 1951 yılında onayladığı 98 sayılı, "sendika hakkı ve toplu pazarlık ilkelerinin uygulanmasına" ilişkin sözleşme>e aykırı bulduğu hükümetin yeni düzenlemeleri ile ilgili olarak da şu görüşleri savunacak: " ANAP milletvekili Burhan Kara'nın Meclise getirdigi işkollan sayısının azalülmasına ilişkin yasa önerisi. işkollarınm birleşlirilmesi sonucu bazı sendikalann, yüzde 10 yetki barajını aşamaması sonucu serbest toplu pazariık hakkını kullanmamalarını getirecektir. Sendikalar Yasası'nda hükumetçe yapılan değişiklikler yeterli değildir. Hükümetin, bu konuda Türklş'in isteklerine bağlı kalınarak değişiklik yapıldığını savunmasına karşın, bu değişiklikler Türklş'in isteklerinin çok azını icermektedir. Sözleşmeli personel uygulaması ile birlikte sendikalaşmanın yaygınlaşması, dolayısıyla serbest toplu pazarlık hakkının yerine getirilmesi tehdit edilmektedir. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı'nca üzerinde çalışılan sendika denetim tuzuğu, sendikacılara geçici süreyle işten el çektirme gibi maddelerde sendika hakkını zedelemektedir. Özel koruma görevlileri ile ilgili yasa da, sendikaiaşmayı önlemektedir. Çıraklık ve Mesleki Eğitim Yasası'na göre, işçi sendika ve konfederasyonlannca gelirlerinden eğitim maksadıyla ayrılan paylannın yüzde 25'i, Çıraklık, Mesleki ve İeknik Eğitimi Geliştirme ve Yaygınlaştırma Fonu'na yatırılacaktır. Yasanın bu maddesi de ILO'nun normlarına uymamaktadır" Taahhütlerini yerine getirmediği gerekçesiyle ILO'ya başvuracak <Ö harekât timinin eğitim sonu tatbikatı Gölbaşı Polis Eğitim Merkezi'ndeyapıldıTOzel harekât timi elemanlannın Güneydoğu Anadolu'ya gönderilecekleri bildirildi. Tatbikatı Bafbakan Veküi Kaya Erdem, Emniyet Genel Müdürii Saffet Arıkan Bedük ile 67ilin emniyet müdürieri izltdi. Tatbikatta özel tim elemanlan, rehint kurtarma ve baskın operasyonlannı "rehine"lere zarar vermeden gerçekleştirdiler. Altı aylık eğitimlerinde her türlü silahı kuüanmayı öğrenen özel harekât timi elemanlannın Kürtçe bildikleri ve her tür arazi ve doğa koşullannda operasyon yapabilecek şekUde eğitüdikUri bildirUdi. (Fotoğraf: a.a.J Eylemi bınıkın, görüşeUm Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu, yayımladığı bildiride 'Geçmiş tecrübelerimiz, eylemlerin uygulamaya konduktan sonra kontrolden çıkarak yasadışı hüviyete kavuştuğunu göstermiştir' denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TİSK, Türklş'i eylem yerine, anlaşmazlık konulannda görüşmeye çağırdı. TİSK tarafından dün yayımlanan bildiride, toplu iş sözleşmelerindeki tıkanma ve çözümsüzlükler için muhatabın hükümet değil, TÎSK olduğu belirtilerek, "Geçmiş tecrübelerimiz, eylemlerin uygulamaya konduktan sonra kontrolden çıkarak, yasadışı hüviyete kavuştuğunu göstermiştir'' dedi. TİSK Başkanı Haİit Narin, önceki gün İstanbul'da yapılan yönetim kurulu toplantısı ile ilgili olarak dün yaptığı açıklamada, Türktş Başkanlar Kurulu'nun eylem kararlarını değerlendirdiklerini belirtti. TİSK Yönetim Kurulu'nun çalışma barışının eylem yapılarak sağlanmayacağı görüşünde birleştiğini, Türklş'i anlaşmazlık konulannda göruşmelere çağırdıklarını ifade eden Narin, şu görüşlere yer verdi: "Konfederasyonumuz, çalışma hayatmın her konusunun görüşmeler yolu ile olumlu sonuçlara baglanabilecegine inanmaktadır. Şekli ve mahiyeti ne olursa olsun, eylem fikri ve uygulamasının çözümleri güçleştireceği göriişünu taşımaktadır. Bu nedenle. işçi ve işveren kesimini ilgilendiren her konunun taraflar arasında veya konfederasyonlar arasında yapılacak görüşmelerle halUnin en isabetli yo) olduğunu belirtmek isteriz. Geçmiş tecrübelerimiz bu gibi uyan ve eylemlerin uygulamaya konduktan sonra kontrolden çıkarak yasadışı hüviyete kavuştuğunu göstermiştir. Bu gibi hallerde işveren kesiminin de yasal haklannı sonuna kadar kullanacağı tabiidir. Türklş her şeyden önce Kamu İşveren Sendikaları "nı reddetmekten vazgeçmelidir. Aksi takdirde aynı mevzuata dayalı kendi (eşkilatlarına gölge düşürecektir. Llkemiz ekonomisindeki birbirini tamamlayan kamu ve özel sektörün sendikal alanda da bir bütün olarak hareket etmesi en tabii sonuçtur. tşveren sendikalannın reddedilmesi yerine bunlarla anlaşma yollarının aranması daha dogru olacaktır." Narin, işçi kesiminin siyasi nitelikteki basblardan vazgeçmeye alışması gerektiğini ifade ederek, şunlan söyledi: •Saglıklı bir tsçiişveren ilişkisinin yüriitülebilmesi ve banş içinde bir ortamın yaratüabilmesi, işçi ve işveren sendikaları arasındaki ilişkinin normal şekilde yürütülmesi ile mümkündür. Böyle bir ihtilafla Turkİş'in muhatabı hükümet degil. TİSK'tir. İhtilaflı konuların goruşmeler yolu ile çözumlenmesine herhangi bir engel görmüyoruz. Ancak işçi kesimi de her istedigini alma ahşkanlığından ve bunu almak için siyasi nitelikteki baskılardan vazgeçmeye artık alışmahdır." TİSK, Türkİş'i anlaşmazlık konularmı ele almaya çağırdı: Oksay, Aktaş'a karşı Devlet Bakanı Kâzım Oksay, Eminönü Belediye Başkanı Tahir Aktaş'm Cankurtaran'daki Barbaros Evlerini yıktırmasını eleştirdi ve Aktaş'ı mahkemeye vermeye kararlı olduğunu söyledi. Habcr Merkezi Devlet Bakanı K&zun Oksay, Eminönü Belediye Başkanı Tahir Aktaş hakkında dava açtırmaya kararlı olduğunu belirterek, "Kimsenin eski escrlere bu şekilde davranmaması lazım" dedi. Tahir Aktaş ise bu davranışı olumlu bulduğunu belirterek, mahkemeye verilmesi halinde doğru hareket ettiğinuı kanıtlanacağmı ileri sürdü. Aktaş, savcılık isterse ellerindeki tüm belgeleri teslim edebileceklerini ve binalan kendilerine mal etmediklerini, devletin malının yine devletin malı olarak kaldığını söyledi. Cankurtaran'daki Barbaros Hayrettin Pasa Evleri'ni keyfi bir kararla yıktıran Eminönü Belediye Başkanı Tahir Aktaş'ın yargılanması gerektiğine inandığını söyleyen Oksay, Cumhuriyet muhabirinin sorusunu yanıtlarken, "Eski eserlere karşı bu şekilde davraoılmasiDi önlemek zonındayız. Mahkemeye gidilir, dognısu neyse ortaya çıkar" biçiminde konuştu. Oksay, "ANAP'Iı Belediye Başkanı olan Aktaş ile konuşarak sorunu çözmeyi neden yeglemediniz" sorusuna da "Neden konuşayım? Mahkeme dognısuna karar verir" yanıtını verdi. Oksay, "Hakkımız neyse sonuna kadar kullanacağız" dedi. Kâzım Oksay, dava açılması için Vakıflar Genel Müdürlüğünttn gereken hazırlıklan yaptığını belirtti. UBA'nın haberine göre mahkemeye verileceği yolundaki bilgilerin Devlet Bakanı Oksay'dan geldiğini hatırlatan Tahir Aktaş, "Bakan bizim bakanımız. En dogru şeyi yapıyor kendileri. Dosyalar önüne gittiği zaman kendileri de bizim söylediklerimizin doğru olduğunu göreceklerdir" dedi. Aktaş, Cağaloğlu'nda merkezi bulunan bazı gazetelerin binalarının da tarihi binalar üzerine oluşturulduğuna dikkat çekerek, Barbaros Evleri'nin yıkımı haberini ilk kez duyuran Milliyet gazetesiyle ilgili olarak şunlan söyledi: "ÖzeHikle MUIİyet gazetesi binası, tarihi Sübyan Mektebi'nin üzerine kunılmuştur. Hep yanlış olaylan göriiyorlar ve bazı çevrelerle işbiHigi yapıyorlar. Ancak işbirligi yapüklan çevrelerin oyununa gelmesinler." Yeminü bürolar için 7 eylüle kadar ek süre ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Bayındırlık Ulaştırma Turizm Komisyonu, Imar Affı Yasası'nda değişiklik yapan yasa önerisini görüşürken, verilen bir önerge ile yeminli bürolann görev süresi 7 Eylül 1987'ye kadar uzatılmasını kararlaştırdı. Komisyonda dün ANAP Istanbul Milletvekili Hayrettio Elmas ve arkadaşlannın Imar Affı Yasası'nda değişiklik önerileri görüşülerek kabul edildi. Görüşmeler sırasında veriler. bir önergenin kabulü ile, süreleri 7 Mart 1987 tarihinde dolaıi yeminli bürolann 7 Eylül 1987'ye kadar görev yapmaları hükme bağlandı. Kabul edilen yasa önerisiyle ayrıca vakıf arazileri üzerine kaçak olarak yapılan gecekondu ve binalar için af getirildi. Buna göre vakıf arazisi üzerine kurulan kaçak binlardan vakıflara kira kontratı bulunanlar imar affından yararlanabilecekler. Bu türdeki binaları tapu tahsis belgesi verilecek. Ayrıca imar ıslah planları yapılan yerlerde sahipsiz ve belediyeye ait arsalar üzerinde hak sahibi durumunda olan gecekondu sahipleri bedelini ödeyerek, arsanın sahibi olabilecek. İmar affı kapsamında olmayan kaçak yapılar, belediyeler tarafından enkaz parası ödenme koşuluyla yıkılabilecek ve bunlara bina yapmaları için yer gösterilecek. Fransız silah sanayicilerine destek Savunma sanayiine f aızsız kredi Alptemoçinr Gelir v^ergisi oranı için çalışma yok ANKARA (a.a.) Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemocin, gelir vergisi oranının düşurülmesi için herhangi bir çalışmanın yapılmadığını bildirdi. Alptemocin, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, şunlan kaydetti: " 3 milyonluk dilime girenlerin gelir vergisi oranının, yüzde 25'ten yüzde 20'ye diışüriılmesi yönünde herhangi bir çalışmamız yok. Bilindigi gibi Bakanlar Kurulu'nun yüzde 2.5 oranında vergi indirroe yetkisi bulunuyor. Bu yetkiyi kullanmaya yönelik bir hazırlık içinde de degiliz." ANKARA (Cumburiyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri'nin öncelikli gereksinimlerini karşılayacak biçimde ortak yatırıma gidecek yerli ve yabancı şirketlere üretim öncesinde avans ödemesinde bulunulacak. Böylece savunma sanayii kuruluşlannın "sıfır faizli kredi" ile desteklenmesi amaçlanıyor. Savunma sanayiinin yerli ve yabancı sermayeye açılmasından sonra düzenlenen bir dizi tanıtıcı toplantıdan sonuncusu, Fransız savunma sanayicileri ile önceki gün düzenlendi. Toplantıya katüan Fransız şirketleri arasında, hava meydanları, radar ihalesinde yanşan Thomson ile Aerospatiale ve Matra gibi firmalar göze çarptı. Fransız sanayicilerine Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme Idaresi ve Fonu'na ilişkin bilgi veren Başkan Vahit Erdem, ortak yatınm tesislerine, üretimlerine mahsup edilmek suretiyle avans ödemesinde bulunabileceğini belirtti. Erdem, "Bu bir anlamda sıfır faizli kredi (eşviki demektir. Tesisin üriinleri satın alındığında bu avans mahsup edilecektir" diye konuştu. KORDSA'da anlaşma tZMlT (Cumhuriyet) Izmit'in Koseköy bölgesinde kuru • lu bulunan 700 işçinin çalıştığı • KORDSA kord bezi fabrikasmda 3 Aralık 1986 tarihinden be ' ri sürdürülen toplu iş sozleşme . si görüşmeleri anlaşmayla sonuç ! landı. Bu konuda Teksif Sendikası Izmit Şubesi Başkanı Emin Adalı, yaptığı açıklamada Kocaeli bölgesinde en iyi hakları alarak sözleşmeyi imzaladıklarını söyledi. Yapılan anlaşmaya göre işçi ^ lerin ücretlerine birinci yıl yüzde 40 artı 15 bin lira, ikinci yıl yüzde 30 artı 16 bin lira artış sağlandı. ; Yakacak yardımı birinci ve • ikinci yıl 95'er bin lira, izin pa ; rası birinci yıl 39 bin, ikinci yıl Vı/ırı as\fsiri§nd> siriihl™')* Trafîk Kazalannı ÖnlemeDemeği'nce "Yıünşoförü" gece vardiya zammı 40 bin lira, M.UIII ŞVJUI UIIV LTUİU s e ç i U n veü Vmit Koçal'a, Otomarsan'm hibe ettiği 75 milbirinci yıl 90 üra/saat, ikinci yıl yon değerindeki otobüsün anahtan, dün htanbul Valisi Nevzat Ayaz tarafından verildi. Türkiye Tra 100 lira/saat, giyim yardımı her ftk Kazalannı Önleme Derneği'nin, şoförlerin trafık kurallanna uymasını sağlamak ve teşvik etmek iki yıl 15'er bin lira, ramazan amacıyla düzenlediği yanşmaya 6 bin kaptan şoför katılmışn. Bunların 27'si ile yapılan mülakattan bayramı parası iki yıl için de . sonra, Otomarsan tarafından bu yarışma için derneğe hibe edilen Mercedes marka otobüsü, Veli Ümit 35'er bin lira. Kurban bayramı Koçal kazanmijtı. Vali Ayaz, ödiil töreninde yılda 6 bin kişinin trafık kazasmda öldüğünü, birçok parası birinci yıl 40 bin lira, ikinkişinin yaralandığını ve mal kaybınm olduğunu söyleyerek, böyle bir yarışmamn özendirici olabilececi yıl 45 bin lira, ayakkabı para ,' ğini belirtti. Yılın kaptan şoförü seçilen Veli Ümit Koçal, kazandığı otobusle daha önce de olduğu sı birinci yıl 20, ikinci yıl 22 bin gibi Varan şirketinde çıuşacağım söyledi. Törende Demek Başkanı Suphi Altan ayrıca Vali Ayaz'a lira, aile yardımı ayda 3 bin lira ; ve Traflk Şube Müdürii Şevket Ayaz 'a birer plaket verdi. olarak saptandı. ^ I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle