Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9ŞUBAT 1987 HABERLER CUMHURtYET/7 Eskişehir'de AIDS kuşkusu Tfskişehir (a.a.) Hı Halsizlik, yüksek ateş ve aşırı iştahsızlık yüzünden, Anadolu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde AIDS şüphesiyle bir süre tedavi gördiikten sonra, taburcu edilen Veli Açıkgöz, bugün tekrar hastaneye yatırılacak. Veli Açıkgöz'e yapılan kan tahlilleri sonucunda, kanında HTL V 3 virüs antikoru pozitif bulundu. Bugün hastaneye yatırılacak Veli Açıkgöz 'ün eşi ve çocuklarımn da kan tahlilleri yapılacak. Hazîranda erken seçim ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) DYP Genel Başkanı Hüşametlin Cindonık, hükümetin istifa etmesini ve haziran ayı içerisinde erken seçiıne gidilmesini önerdi. Cindoruk, Başbakan özal'ın ülkenin dertlerini bir kenara bıraktığını da öne sürerek, "Başbakan kendi milletinin dertlerini bir kenara bırakmış, baska ülkelerin meseleleri ile ugraşmaya başlamıştır" dedi. Cindoruk, dün DYP Genel Merkezi'nde düzentediği basın toplantısında, asıl rakiplerinin sol partiler olduğunu, ANAP'ı rakip olarak görmediklerini de belirterek, "Başbakan da bunu farketmiş olmalı ki ABD'de seçim şansı arıyor" şeklinde konuştu. özal'ın ABD gezisini "bayram riyareü" olarak niteleyen Cindoruk Başbakanın 10 günlük gezisi sırasında sadece 25 dakika Başkan Reagan ile görüştüğünü kaydetti. özjaVın istifasını isteyen Cindonık'un önerisi ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN CİNDORUK'TAN ÖZAL'A SUÇLAMALAR Başbakan kendi milletinin dertlerini bir kenara bıraktı, başka ülkelerin meseleleriyle uğraşıyor. ABD'de Reagan'a "bayram ziyaretV'ne giderek seçim şansı arıyor. Ancak 25 dakika görüşebiliyor. Ortadirek, ekmeği yağlı suyla haşlayıp çocuğuna yedirmek zorunda bırakıldı. Devlet her şeye zam yapıyor. Millet bu iktidarın umurunda değil. Cindoruk, zamları ve hayat pahalılığını da eleştirerek, üç yılda mutfak masrafının 5.5 kat arttığını, mutfak enflasyonunun ortadiregin nefcsini kestiğini söyledi. Cindoruk, şöyle konuştu: "25 yıllık memurun eline ortalama 69 bin lira geçiyor. Et 2.700, ekmek 100 liradır. Ortadirek, ekmeği yağlı sıcak suyla haşlayıp çocuğuna yedirmek zorunda bırakılnuştır. Esnafa, nakliyeciye, çiftçiye ve işçiye yüklenen vergiler çekilmez haldedir. Suni damar yaşam kurtardı A ntalya (a.a.) Damar z \ tıkanıklığı yüzünden ayaklan kesilme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan bir hastaya, A ntalya Tıp Fakültesi Hastanesi'nde "suni damar" takıldı. Hüseyin Gedikli (58) adlı hastaya ameliyatla "teflon"dan yapılan suni damarı Yar. Doç. Dr. Abid Demircan laktı. Doç. Demircan, bacaklara giden ana damar tıkalı olduğu için suni damar taktıklarını ve hastamn sağlığına kavuşturulduğunu belîrtti. Damar hastalıklarının artık 20. yüzyıl hastalığı olarak bilindiğini kaydeden Dr. Demircan, bu hastalığın alkol, sigara ve uyuşturucu alışkanlığı bulunanlarda daha fazla görüldüğünü söyledi. Devlet ürettiği her şeye zam yapıyor, millet bu iktidarın umurunda degildir. Hükümet ortadiregin Uzerine husumetle gitmektedir." Cindoruk, özal'ın milletin Uç yılını israf ettiğini belirterek, "Buna karşı Başbakan ve ailesi Amerika yollarında keyif sürmektedir" dedi. Cindoruk, 1987 bütçesinde 1 trilyon 200 milyar lira açıkbulunduğunu da hatırlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı: "Millet hükümetten güvenoyunu geri almıştır. Ara sedmlerdeki oy oranları açıktır. Iktidar üç yılda sadece oy oranlarına zam yapamamıştır. Azınlık iktidarı giderek guçsuzleşmiştir. Güçsüzleşen iktidar başansızlıgını örtemez durumdadır." Cindoruk, hükümette değişikliğin de sorunu çözmeycceğini ifade ederek, "Bu hükümet yama tutmaz, lümüyle gitmelidir" şeklinde konuştu. Muhalefetin Reçetesi Yok... Mecliste "en küçük" diye nitelenen parti ortalığı birbirine katıyor. Herkesin dikkati bu parti üzerinde. Onun söyledikleri tartışılıyor, onun söyledikleri üzerine tezler geliştiriliyor, onun söylediği sözler hem diğer muhalefet partilerini hem de iktidar partisini hizaya getiriyor. Meclisteki "en küçük partlnln" oy oranı yüzde 89 dolayında. Buna rağmen, "en küçük parti muhalefetin nasıl yürütüleceğine" ilişkın çarpıcı örnekler sergiliyor. "En küçük parti" ülkedeki gündemi değiştiriyor. Hep onun söyledikleri tartışılıyor. Almanya'daki "Yeşlller" son seçim Nedlr de oylarını yüzde 9'a yükselterek herkese ör muhalefet? Çok nek olması gereken bir baslt, önce grafik çiziyor. Öylesine resmi gündemi bir muhalefet yürütüyor yanl slyasal ki, "kendi düşünceleri" İktidar diğer partilerin tümünü tarafından etkiliyor. İktidar ya da di ortaya atılan ğer muhalefet partilerıni konulan alanına" çekiyor. Almanya'da son seçimlerde tartışma odağı "on konuda" billurlaşıyor. Bu "on konudan" ilk ikisini "Yeşlller" tarafından ortaya atılan tezler oluşturuyor. "Çevre klrllliği ile atom enerjisl kullanımına son verllmesl." Tıpkı Almanya'daki "Yeşiller" gibi. Türkiye'deki muhalefet partileri ve özellikle sosyal demokratlar neden başarısız? Üç nedenle. İki sosyal demokrat parti, hem SHP hem DSP, önce "resmi gündemi" çok kötü izliyor. Yani Özal'ın yapmak iştediklerine uzaklardan yaklaşmaya çalışıyor. Özal'ın tezlerinin peşine düşüyor, ama pek yakalayamıyor. ikincisi, ülke gündemine "yeni tartışma konulan" getiremiyor. Yani ülkedeki resmi gündemi degiştiremiyor. Üçüncüsü de, ağızlarını iktidara açacaklarına, bırbirlerine karşı açıyorlar. özellikle DSP, iktidara karşı muhalefet yürüteceğine, diğer sosyal demokrat partiyi hedef alarak asıl muhalefeti SHP'ye karşı yürütüyor. iki sosyal demokrat parti içindeki hır gür, ikisine de güveni sarsıyor. Türkiye önümüzdeki günlerde yeni bir "seçim dalgasına" kapılıyor. 7 haziranda Türkiye'nin yaklaşık 100 yerleşim biriminde, köyünde, kasabasında yerel seçim var. "Belediye seçlml, muhtar seçimi, köyde seçim, kasabada seçim" de deseniz, açık ki, 7 haziran, 1988 öncesinde "genel seçim havası" yaratıyor kaçınılmaz olarak. Bir tür "genel seçim provasım" oluşturuyor 7 hazirandaki genel seçimler. Muhalefet ve de özellikle SHP 7 hazirana nasıl yaklaşıyor? Ülkedeki "resml gündem", yani Özal'ın ülkede tartışılmasını istediği konular hakkında SHP'nin bilgisi var mı? "Resml gündemln" dışına çıkarak, hazirana kadar SHP ülkeye ne önermeyi düşünüyor? Edindiğimiz izlenimlere göre şu anda pek bir şey önermeyi düşünmüyor. Çünkü SHP'yi bugünlerde "seçim havası yerlne başka hava " daha çok etkiliyor. Program kurultayı ve bununla birlikte yapılacak "ara yönetlm kadrolarına" ilişkin seçimler SHP'yi daha çok etkiliyor. SHP, programını tartışacak. Yani nerede bu program? İki buçuküç ay sonra tartışılacak program nerede? Kasaıarda mı saklı, sandıklarda mı gizli? Nasıl bir tartışma yöntemi bu? Bakın Batıdaki diğer sosyal demokrat partilere, adamlar bir kurultayda benimsedikleri programı tam iki yıl süreyle partinin tüm kademelerinde ve kamuoyunda tartışıyor. Türkiye'de.. Sanki adamlar ihtilal yapacak. "Parti programı" öylesine köşe bucak saklanıyor. Program, kilit üstüne kilit vurularak saklanırken, ülke, SHP'yi derinden sarsması gereken değişimlere tanık oluyor. Çok uzun, ama çok, pek çok uzun yıllardır sosyal demokratlara oy vermeye alışmış bazı toplum kesimleri şimdi yavaş yavaş DYP'ye kayıyor. Tek tük yapılan köy ve belediye seçimlerinde bu kaymalar da gözle görülüyor. Dünyada "solun yaşamakta olduğu derin bunalım " Türkiye'deki sosyal demokrasiyi yakından etkiliyor. Buna çarpık ve kişisel çekişmeler ile bir de beceriksizlik ve de amansız kişisel ihtiraslar eklenince Türkiye'deki sosyal demokrat muhalefet sınıfta kalıyor. Onların kötü karnesi demokrasiyi etkiliyor. "kendi Meclis Başkanı kuşkuları yanıtladı Karadutnan: Meciiste cami din istismanna yol açmaz seçimlerinin erken yapılması için zorunlu bir neden yok. Türkiye 1988 seçimlerini başarıyla yapmalı, sonraki programlannı, seçimden başarıyla çıkmış bir ülke olarak gerçekleştirmeli. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, "TBMM'de inşa edilmekte bulunan cami ile din istismarına kapı aralanacagına katiyen ihtimal vermedigini" söyledi. Karaduman, "1988 seçimlerinin erken yapılmasını gerekli kılan zorunlu bir neden olmadıgım" belirterek, "Türkiye 1988 seçimlerini başarıyla yapan bir ülke olacakıır" dedi. TBMM Başkanı Necmettin Karaduman, Cumhuriyet'in sorusunu yanıtlarken, 1988 seçimlerinin normal zamanında yapılması gerektiğini söyledi."Tiirkiye genel seçimleri büyük bir başarıyla yapmalı, 1988'den sonraki programlannı başarıyla secimlerden çıkmış bir ülke olarak diizenleyecek duruma gelmelidir" diyen Karaduman, bu konuda şöyle konuştu: "1988 seçimlerinden daha kuvvetli bir Türkiye ortaya çıkacaktır. Meselelerine yeni ufuklar açan bir Türkiye dogacaktır. 1988 seçimleriyle ülkemiz büyük bir kuvvet kazanacaktır. Ekonomik ve sosyal içerikli meseleler en önemli meselelerimizdir. Bunlar üzerinde çalışmalar yapılması şayanı (emennidir. Basınımızın, Meclisimizin bunlara yönelik çalışmalarını hızlandırması, yoğunlaştırması TUrkiye'nin gündeminde bunların agırlıklı yer alması daha uygundur düşüncesindeyiz." TBMM Başkanı Karaduman TBMM'de inşası sürmekte olan camide, "milletvekillerinin seçmenleriyle birlikte toplu namazlar kılmaları suretiyle dini istis Erken seçime gereU yok: 1988 Meclis, yarın gensoru önergesiyle açılacak ANKARA (ANKA) Çalışmalarına, ilk ve orta dereceli okulların yarı yıl tatiline girmesiyle birlikte 30 ocakta ara veren TBMM, yoğun bir gündcmle yarın açılıyor. Meclis gündeminin ağırlığını hükümet hakkında verilen ilk gensoru önergesi ile Uç ayrı konuda verilen Meclis araştırması önergeleri oluşturuyor. SHP Grup Başkanvekili Seyfi Oktay ile arkadaşları tarafından yabancılara mülk satışı konusunda hükümet hakkında verilen ilk gensoru önergesi bugün üyelere dağıtılacak. Gensoru önergesi genel kurulun yarınki birleşiminde de okunacak. Gensoru önergesinin görüşmelerinin yapılacağı tarih ise Necmettin Karaduman'ın başkanlığında toplanacak Meclis Danışma Kurulu'nda saptanacak. SHP Diyarbakır tlçe Başkanı istifa etti T\ iyarbakır (Cumhuriyet) U SHP Merkez îlçe Başkanı Sebgatullah Sedaoğlu görevinden istifa etti. tlçe Başkanı Talat tnanç istifa haberini doğruladı, ancak konuyla ilgili açıklama yapamayacağını söyledi. Sedaoğlu, daha önce de tlçe Başkanlığı'ndan istifa etmiş ve istifa mektubunda genel merkezi eleştirmîşti. Bir süre sonra da istifasını geri almıştı. BüyükyılmaZy Havasan koordinatörü oldu Tstanbul Haber Servisi • / htanbul'da faaliyet gösteren Komsan Kompresör Sanayii ve Ticaret A.Ş. ile Havasan Makine Sanayii ve Ticaret şirketlerinin genel koordinatörlüğüne iktisatçıişletmeci Naim Büyükyılmaz getirildi. Daha önce Çapamarka, Sedef Tekstil ve Çayır Şirketler Grubu genel koordinatörlüğü görevlerinde bulunan Büyükyılmaz, Iran, Irak ve Hollanda 'dan sonra Amerika'dan da ithal teklifleri geldiğini belirterek, ihracat çalışmalarımn devam ettiğini söyledi. Büyükyılmaz, Para ve Kredi Kurulu'nun thracatı Destekleme ve Fiyat fstikrar Fonu'nu olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiklerini söyledi. mar edebilecekleri" yolundaki görtişlere karşılık da şunları söyledi: "Meclisteki mescit ihtiyaca cevap vermedigi için, koridoriarda, hatta Meclisin giriş kapısı onünde namaı kılınmaktadır. Bu durum hem sağlık şartlarıyla hem de Meclisin manevi hüviyetiyle asla bağdaşmamaktadır. llygıın olmayan bir manzara göriınümü vardır. Meclisin yakınında bir cami yoktur. Bu nedenle bu ihtiyacın cevaplanması için, bu ilkel tablonun bertaraf edilmesi için eski tarihlerden beri Mecliste bir cami yapılması fikri üzerinde hep durulmuş, nihayet bu dönemde kangren haline gelmiş bu konunun kesin bir karara baglanması uygun görülmüştur. Dinin istismarı gibi bir kapı aralanabilir mi? Ben buna katiyen ihtimal vermiyorum. Böyle bir düşünce olsa bunun tezahürlerini bugün de görmek miimkündür. Mecliste mescit vardır. Bugüne kadar böyle bir şey miişahade etmedik. Siyasi gösteriye vesile olmasına hiç ihtimal vermiyorum ben." Bayülken: ANAPa girmem için istekler geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül döneminin Milli Savunma Bakanı ve Antalya Milletvekili Haluk Bayülken'in bugünkü konumunu değiştirerek bir partiye girmesi için ısrarlı istekler aldığı öğrenildi. BayUlken dün Cumhuriyet muhabirine " D a h a önce DYP'den de bildiginiz gibi bazı ısrarlı istekler gdmişti, ancak son aylarda daAnavatana katılmam için bazı arkadaşlann yogun çabalan oldu" dedi. Ancak Bayülken, "herhangi bir partiye bu arada ANAP'a girmek için bir karar vermiş degilim" diye konuştu. Soru üzerine Bayülken, Başbakan özal'la hiçbir görüşme yapmadığını, ancak parti üst düzeyinde ve bakanlar arasında ANAP'a girmesi için bazı konuşmalann yapıldığını işittiğini, hatta bu isteklerin bu kademelerden kendisine de iletildiğini sözlerine ekledi. Ne zaman karar verebileceği konusundaki soruları yanıtlamak istemeyen Haluk Bayülken, "şimdilik yorum yok" diye sözlerini sürdürdü. ter istemez, en çok tar ~ " ~ ~ ~ ~ " ~ ~ ^ tışılan parti Yeşiller oluyor. "Yeşlller" tartışılınca, onlara ilgi artıyor. ilginin artışıyla oy oranındaki artış birbirine bağlanıyor. işte, "muhalefet" bu. Nedir muhalefet? Çok basit, önce "resml gündemi" çok yakından izlemek. "Resmi gündemi", yani siyasal iktidar tarafından ortaya atılan ve tartışılması istenen konuları çok yakından izlemek. "Resml gündemi", yani siyasal iktidarın ülkeyi oturtmak istedigi yörüngeyi çok iyi kavramak. ikinci olarak da ülkeyi "resml gündemin" dışına çıkaracak yeni öneriler sunmak. Ülkeye bir başka gündem sunmak. Muhalefetin getirdiği önerileri tartışmak. Hatta siyasal iktidarın direnmesine rağmen, iktidarı "Istemedlğl alanda tartışmaya çekmek". Kısaca, toplumda iktidarın isteklerini değil, kendi düşüncelerini tartıştırmak. tartışma yakından ızlemek ve ülkeye, resml gündemln dışına çıkaracak yeni önerller şunmak. İktidarın dlrenmesine rağmen iktidan "Yeşlller" küçük bir Istemedlğl parti. Oy oranı yüzde alanda 89 dolayında. Ama yü tartışmaya rüttüğü muhalefet öyle çekmek. Kısaca etkin ki, tartışılan ilk toplumda "on konudan" ilk ikisi İktidarın "Yeslllerln" tezleri. Isteklerlnl "Yeşlller"in tezleri öy değil, kendi lesine hararetli bir tartış düşüncelerlnl ma ortamı bulunca, is tartıştırmak ANKARA TAŞI GİFT BOX'IN ARAPÇASI Adnan Hoca'nın müritlerı Akademi'de işi, hediye paketi "gift box" deyımıni Arapçalaştıracak kadar ilerlettiler. Trafik kazasında 2 kişi öldü / stanbul (a.a) tstanbul'da dün meydana gelen trafik kazalarında iki kişi öldü, 13 kişi de yaralandı. Kartal Küçükyalı 'daki kazada, Haluk öztarlık yönetimindeki kamyon, yoldan karşıya geçmeye çalışan Sevgi Yalçın (34) adlı kadına çarparak ölümüne neden oldu. Esenler Çevreyolu üzerinde meydana gelen kazada ise, Sinan Çakıcı'nın kullandığı otomobil, karşı yönden gelen Kenan Azgun yönetimindeki plakasız motosikletle çarpıştı. Motosiklet sürücüsü Kenan Azgun hastaneye kaldırılırken yolda can verdi. Adnan Hoca ve Akademi Uzun bir geçmişe sahip olan Sanayii Nefise mektebi, dünün Güzel Sanatlar Akademisi ve YÖK'ten sonraki adıyla Mimar Sinan Üniversitesi'nde ilginç olaylar yaşanıyor. Pek çok sanatçının yetıştiği. soyut sanatın uygulandığı, çıplak modellerin boy gösterdiği "akademi"de, şımdilerde saçları ortadan ayrık, hâkim yaka gömlek giyen, "bir model" gençliğin sayısı giderek artıyor. Geçenlerde bu akademide bir olay oldu. İzleyenler şaşırdılar öğretim üyesinden öğrencisine kadar. Prof. Önder Küçükerman başkanlığındakı kurul, üniversitenin Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümü son sınıf öğrencilerinin çalışmalarını değerlendiriyordu. Üçü doçent iki öğretim görevlisi ve asistanlardan oluşan kurul, bir çalışmanın sunulduğu paftada Arapça harflerin kullanıldığını gördü. Nedenini, çalışmayı hazırlayan Metin Kımıldar'a, "Bu nedir?" diye sordular. Saçları ortadan ayrık, hâkim yakalı gömleğiyle Kımıldar'dan "Ortadoğu'ya pazarlanacak da ondan" yanıtını aldılar. Kurul üyelerı itiraz ettıler; "Olmaz böyle şey, burası pazarlama şirketi değil, üniversite. Sil bunları" diye... Öğrenci, Arapça sözcüğün İngilizce "Gift box" deyiminin karşılığı olduğunu söylüyordu. Ama öğretim üyeleri ikna olmuyorlardı: "Biz laik bir ülkeyiz, Latın harfleri kullanıyoruz. Bu Arapça yazıları silin, eğer silmezsenız projeniz değerlendirmeye alınmayacak. Nerede yaşıyorsunuz, burası Arabistan değil, Ortadoğu değil" diyorlardı. Daha sonra tartışma uzamadan öğrenci, çalışmasındaki Arapça sözcuğü güya sildi. Kendilerini "Adnan Hoca'nın müritleri" olarak tanıtan gruptan olan Metın Kımıldar'ın ilginç bir gerekçesi var: "Bunlar İslami harfler. Beni üzen, hocaların yaptığım işe değil de tahrikler sonucu İslami harflere takılmaları oldu. İngilizce yazı önerilirken, islami yazıya karşı çıkılmasını anlamıyorum." Mimar Sinan Üniversitesi'nde sayıları 7080'i bulan "Adnan Hoca'nın müritleri", Allah adına çalıştıklarını belirtiyorlar, "bilim araştırma" grubu adlı bir ekıple kitap çalışmaları yapıyorlar, türban konusunda kız arkadaşlarına yandaş çıkıyorlar. Yüzlerce ressam, heykeltıraş, grafiker, fotoğrâf sanatçısı, tekstilci ve tasanmcı yetiştiren ünlü "akademi" için, "Bu hale mi gelecektı?" diyenler çoğunlukta. YÖK Başkanı Doğramacı, hiç bu gençlerle karşılaştı mı? Doğramacı, istanbul'a geldiğinde bu gençlerle sohbet etse ne kadar renkli geçer. üzere "yüksekler" bütün d o l u b ö ı g e m i l oımak şiddetiyle kısıyasıyor. Kar, Doğu Anadolu Bölgemiz için belkialısılmıs btr manzara, Batı için ise düş... Ancak, kış mevsimi içlnde zaman zaman da olsa kar yağısma sahne olan Batı Toroslar'ın eteğindeki köylüler, bundan en iyi şekilde yararlanmamn yolunu bulmuşlar. Toroslu için kar demek "av" demek. Ama bu sadece büyüklere özgü bir anlayış değil... Küçükler için de karda avın tadı bir başka... Elmalı Dağı eteklerindeki Küçüklü köyü sakinleri sırtlannda tüfek ava çıkarken küçükler de ellerinde sapan "sığırcık"peşindeler. (Fotoğrâf: MÜSTAFA BALBAY) s P s & Sağlar: Banka kurtarma operasyonları başlayacak Şirket Kurtarma Tasarısı 'nın geri çekilmesini isteyen SHP'li Sağlar, "Batakçı şirketlerin kurtanlması Franko Ispanyası'nda uygulanan bir yöntemdi" dedi. mese bile, şirketlerin en çok borçlu olduğu bankanın kabul etmesi halinde, diğer alacaklı bankaların zorunlu olarak bu karara uymak zorunda kalacaklarına da dikkat çekerek, "I)olayısıyla da tasarı bankalar açısından islege bağlı degil, zorlayıcı olacaktır" dedi. Sağlar, şöyle devam etti: "Bunun sonucu ise önümüzdeki günlerde bu kez de banka kurtarma operasyonları ile karşılaşmamızın kaçınılmaz olacagı açıktır. Kaldı ki başbakan çeşitli kereler şirketlerin iyi yönetilmediginden olürii bu duruma düştiigünü belirtmiş iken bu tasarıda yönetimlerin degişmesine yönelik hiçbir degişiklik önerisi yoktur. Ayrıca bu tasarı ile şirketlerin borçlu oldukları bankalara, borcu beş yıl ertelenmekte ve mevcut vergi borçlannın gecikme faizleri de yarı yarıya indirilmektedir. Bu halkın cebinden lekelci sermayeye yeniden para aktarma operasyonııdur. Bundan önce banker kurtarma operasyonu şampiyonları olan ARA T araştırması: 4 Fransız gazeteci M\ Fransa 'da serbesi yazar olarak çalışan dört gazeteci Konya'da "Mevlfvilik" ile ilgili olarak incelemelerde bulunuyor. Dünyamn çeşitli yerlerini gezip görmek amacıyla ülkelerinden ayrılan gazeteciler grubu, Türkiye 'de bir ay kalacak. Christine Bohcsard, Dominique Bauguil, Alesandre Guery ve Brune Hotart adlı Fransız gazeteciler, Germencik 'le deve güreşleri konusunda bir süre araştırma yaptıklarını belirttiler. Gazeteciler, "Konya'da da, dünyaca ' büyük ilgi duyulan Mevlana ve Mevlevilik konularım izleyeceğiz'' dediler. tETT pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. ALİA YHAN ÖZTALA Y Jfonya (a.a.) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, Meclisin açılmasından sonra ele alınması beklenen "şirket kurtarma operasyonu" olarak da adlandırılan yasa tasarısının geri çekilmesini istcdi. Sağlar, Başbakan özal ve Devlct Bakanı Kaya Erdem'i "banker kurtarma operasyonu şampiyonlan" şeklinde nitelendirerek, "Halktan loplanan paralann batakçı, vurguncu, soyguncu ve başarısı/ şirketlerin kurtarılma.sında kııllanılması l'aşist Franko tspanyasında uygulanan bir yöntemdi" dıye konuştu. Fikri Sağlar dün düzenlediği basın toplantısında "şirket kurtarma operasyonu" olarak da adlandırılan yasa tasarısı ile birtakım şirketlerin Devlet Yatırım Bankası ve bu şirketlerin borçlu olduğu bankalar tarafından devir alınacağını, ya da bu şirketlerin en az yüzde 51 hisselerinc sahip duruma getirileceklerini belirtti. Sağlar, bu şirketlerin bankalarca devir alınmak isten Başbakan Özal, ve Devlet Bakanı Kaya Krdem bu kez de halkın parası ile kendi yandaşlan olan birtakım şirketlere para aktarmakta ve yeni bir liberal ekonomi örnegl sergilenmekte, halktan mı, sermayeden mi yana oldugunu bir kere daha açıkça göstermektedirler." Sağlar, 1992 yılına kadar devam edilmesi istenen bu kurtarma operasyonunun halen kendilerini idare edebilen birtakım şirketlere özcndirici olacağını ve yeni yeni hayali iflaslara yol açacağını da söyledi. Tasarıda önerilen sistemin açık bir şekilde iklidar soygunculuğu olduğunu öne süren Sağlar, "Halktan toplanan paralann batakçı, vurguncu, soyguncu ve başarısız şirketlerin kurtanlmasında kulanılması fasişt Franko İspanyasında uygulanan bir yönlemdi. Özal da bu uygulaması ile bir yandan halkı soyarken diger yandan da demokrasiyi nasıl dinamillediğini göslermekledir. Biz SHP olarak trilyonlara varan halk birikimini iki bakanın siyasi çıkannı içeren kararı iie birkaç sözde batakçıya aktarılmasına kesinlikle karşıyız. Bu konunun her adımını yakından izleyeceğiz. Vurguncuları ve dcstekçisi olan iktidan kamuoyunda bıkmadan açıklayacağız" diye de konuştu. Ocak ayında en çok irtica vetürban konuşuldu Haber MerkeziOcak ayının en çok konuşulan ve tartışılan konuları arasında "irtica ve türban" olayı birinci sırada yer aldı. ARAT Araştırma ve Tanıtım Ltd. Şirketi tarafından heray yapılan araştırma sonuçlarına göre, seçimlerden bu yana "hayat pahalılıgı" konusu ilk kez ikinci derecede konuşulan konu haline geldi. Araştırmada "radyasyon" üçüncü, "İranlrak savaşı" da dördüncu sırayıalırken.işsizlik yüzde 1.2 ile dokuzuncu, inlihar olayları ise 10'uncu derecede en çok konuşulan konu oldu. ARAT'ın araştırmasında, görüşüne başvurulan kitlenin yüzde 43.4'ünun oyunu alan Başbakan Türgut Özal, ayınen çok konuşulan, tartışılan kişisi unvanını aldı. özal'ın ardından yalmzca yüzde 8.1 ile Naim Siileymanoğlu ikinci, Bedrettin Dalan ise yüzde 4.4 iie üçüncü oldular. Ayın en çok konuşulan, tartışılan kişisi sıralamasında Ronald Reagan dördüncu, Semra Özal beşinci olurken, dokuzuncu ve onuncu sıralarda Vahit Halefoglu ve Süley man Demirel yer aldılar. Araştırma sonuçları arasında rastlanan sürpriz bir isim olan Necmettin Krbakan, ayın en çok konuşulan 7'nci kişisi olarak, ilk kezlisteyegirdi. Nasıl haber olunur? Şu Ali Sandıkçı ilginç adam... Sarıyer'in, gecekondudan çıkma, mühendislikten mezun Belediye Başkanı Alı Sandıkçı... Yaptığı işlerle ve düzenlediği festivallerle adı bir dönem gazete başlıklarından inmeyen Sandıkçı, "haber" olabifmek için yeni yeni yöntemler geliştirmeye başladı. Sarıyer'in tepelerindekı sokak ve caddeleri asfaltlatan daha sonra da basın mensuplarını davet ederek davullu zurnalı törenlerle kurdele kesen Başkan Sandıkçı, bu kez çalışmalarını Belediye Basın Bürosu aracılığıyla ve fotoğraflarıyla birlikte gazetelere göndermeye başladı. Sandıkçı'nın son haber bültenı ise hem gazetecılerı, hem de olayı duyan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ı uzun süre güldürdü... Geçen hafta gazetelere gelen ve üzerinde Sarıyer Belediyesi Basın Bürosu yazan bir yazıda aynen şu haber yer alıyordu: "Belediye Başkanı Alı Sandıkçı bu güne kadar hiç evlenmemiş 60 yaşındaki balıkçının nikâhını kıydı." Yazıda, Sandıkçı'nın 60'lık damada "şahıdin de 60 yaşında. Sen bu işi 66'ya bağlamışsın" dediği ve damadın da yanıt olarak, "Lafı fazla uzatma başkan. Acelemiz var eve gideceğiz" dediği sözlerı yer alıyordu. Geçenlerde gazetemiz muhabirlerınden Sina Koloğlu1 nun Maçka Spor Yazarları tesislerindekı nikâhını kıyan Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, çevresındekilerle sohbet ederken, kendisine Sandıkçı'nın bu haberi anlatılınca ilk anda şaşırdı. Israrla birkaç kez, '"Dogru mu, ciddi misiniz?" diye soran Dalan, daha sonra gülmeye başladı. Kendisine, yazıya bir de damatla, Sandıkçı'nın tokalaşırken çekilmiş fotoğraflarının eklendiğı de söylenince, mavi gözlü Belediye Başkanı, kafasını iki yana sallayarak, "Sahi mi söylüyorsunuz?" diye sordu ve ekledi "Herhalde Sandıkçı'nın ilginç bir basın danışmanı var." J