24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/10 HABERLERİN DEVAMI T 1987 Ekonomide Göstergeler. (Baştara/ı 1. Sayfada) tir kaybı olacak. Tasarrufçuların yaklaşık üçte birlik bölümü ise zaten 5 bin lirayı aşmayan birikimleri için faiz peşinde koşmuyorlar. Bu yüzden, mevduat faizlerindeki 5 puanlık düşüşün Ozal açısından herhangi blr politik faturası olduğunu öne sürebilmek kolay değildir. Ancak mevduat faizleri ile birlikte düşürülmesi gereken kredi maliyetleri bakımından özal'm, işadamı ve sanayicilere verilmiş bir sözü var. Sayın özal, son üç aydır ekonomiye ilişkin hemen her konuşmasında faizlerin düşürüleceği vaadinin altını özenle çizmiştir. Ticari bankaların, mevduat faizlerindeki düşüşü kredi faizlerine nasıl ve ne ölçüde yansıtacaklarını zaman gösterecek. Fakat bazı gözlemcller, böyle bir gelişmeye pek ihtimal vermiyorlar. Bu çevrelere göre, son faiz operasyonları enflasyonun düşmekte olduğu beklentisini kamuoyunda yaratmaya dönüktür; kimine göre de "dengeleri tutturabilmek İçin yapılan cambazlıkların bir bölümü" sayılabilir. Geçen yıl Türkiye 196O'lı yıllardan bu yana rastlanmayan bir şansı kullandı veya kullanmaya çalıştı. Petrol faturasındaki 1.5 milyar dolarlık indirimin yarattığı kaynaklar, rekor bir büyiime hızı için seferber edildi. Sonuç, hiç umulmayan ölçüde artan bir dış ticaret açığı ve bütçe açığı oldu. Geçici verilere göre, 1986'nın 11 aylık dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 10.1 arttı, 3 milyar 423 milyon dolara ulaştı. 11 aylık ihracat bir önceki yıla göre yüzde 8'lik bir azalmayla 6 milyar 577 milyon dolara takıldı. ithalat ise yüzde 2.3'lük bir düşüşle, 10 milyar 257 milyon doları buldu. Bütçe açığı yine geçici verilere göre 1 trilyon 200 milyar liraya dayandı. Tüm bu verilerin anlamı açıktır: Türk ekonomisi geçen yıl dış kaynak ve dış taleple değil, iç talep artışı ile büyüdü. Nitekim DİE hesaplamalarına göre, geçen yılki iç talep artışının yüzde 9'u aşması, bu tezi destekledi. Rakamlardan çok gördüklerine inananlar ise otomobll üreticilerinin kapılarında biriken kuyrukları kanıt olarak kullanabilirler. 1987 yılı, 1986'ya göre daha zor dengeler sergiliyor. Petrol fiyatlan, yükselme egllimiekleyecek. "Süper teşvik"\ere karşın, ihracat temposu yapısal bazı nedenlerle artmazsa, dış ticaret açığının büyümesi kaçınılmaz olacak. Peşinen 920 milyarlık bir açığın kabullenildiği bütçe ve yıl sonunda 2.7 trilyonluk bir birikimin sağlanacağı fonlardan yapılan harcamalar kontrolden çıkarsa, yüzde 20'lı.k enflasyon hedefi fazla iyimser kalacak. Üstelik bu gelişmeler, 4 milyar dolara yakın dış borç sağlanması gereken 1987'de ve tüm Batılı kredi kuruluşlarının gözü önünde yaşanacak. Şans yılı 1986'da Türkiye'ye ilişkin kanaat notlarında temkinli bir tutum izleyen Dünya Bankası ve Para Fonu 1987'de zorlanan Türkiye için uluslararası mali kuruluşlara ne gibi telkinlerde bulunacaklar? Bildiğimiz kadarıyla Başbakan Özal'ın zihnine çengellerini takmış olan önemlı soru işaretlerinden bazıları bunlardır. Herhalde Washington'da ve New York'ta bu sorulara karşılıklar bulmaya çalışan özal'ın, 1988 seçimlerini de ANAP'ın kazanacağını sürekli yinelemesinin nedenlerini de bu alanda bulmak mümkündür. Hükümet çevrelerine qöre "sorunlar önceden teşhis edilmiş, önlemler daha geçen yıldan alınmış durumda." Ankara Büromuzun ekonomi muhabiri Enis Berberoğlu, ekonomiyle ilgili üst düzeyde bir hükümet yetkilisinin, kendisine, "Geçen yıl fazla ısınan ekonomiyi soğutmak için temmuz ayında önlem aldık. Nitekim ikinci yarıyılda gerekli düzenlemelerle kamu kesimi yatırım ve ithalatı kısıldı. Ancak, bu önlemlerin netice vermesi 6 ay alır" dediğini naklediyor. Enis'e göre, özellikle yatırımlar ile dış ticaret açığı konularında "dışarıdan" uyarılar gelebilir; bu çevreler "iç talebe dayalı büyüme"nir\ sakıncalarına dikkat çekebilirler. Ekonomi Servısi Şefimiz Osman Ulagay da, "büyümeenflasyon" ikileminin gündemdeki yerini koruyabileceğine işaret etmekte. 1988'de kendisf ve partisi açısından yaşamsal bir seçime gidecek olan Sayın özalın frene basıp enflasyonla mücadele edeceğine inanmak kolay değil. Diyeceksiniz ki, enflasyon ve hayat pahalılığıyla iç içe yaşamaya çoktan alışmadık mı? Bu bizim artık hayat tarzımız olmadı mı? Bunu söylemek kolay, ama ya onu yaşamak... CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafı I. Sayfada) rünsün. Seçirn öncesi düzenlenen bu gösteriyi aynntılarıyla yayımlayan TKT ile Türk basını Özal'a yeter. Başbakammız, sadece uluslararası konularda değil, binlerce kilometre uzaktan siyasal sorunlarımızm çözümüne ısık tutacak açıklamalar da yaptı: Üç bes gün öncesine kadar özal, 175. madde ile ilgili açıkFederal Almanya Parlamentosu Çalışma ve SosyalDüzen Komisyonu Başkanı Eugen Glombig, beralamalarmda sanki Cumhurbaşberindeki heyet üyeleriyle bir bastn toplantıst düzenledi. Toplanlıda kendisine söz verilmeyen Yeşılkanı da bu değisikliğe yanlıymıs ler'e mensup üye Eberhard Bueb'le diğer üyeler arasmda sert tarnşmalar oldu. (Fotoğraf: a.a.) gibi fikir üretip duruyordu. Ama, basın sağlam kaynaklara dayanarak Evren'in 175. maddenin değiştirilmesine karşı olduğunu, en azından soğuk baktığh nı yazmca dünyanın öbür ucundan Çankaya'ya, partilere, kamuoyuna hemen bir mesaj gönderdi. bulunduklarını ve Türk çocukYeşil ilye Bueb, FeYurda dönüşünde Sayın EvHaber Merkeri Türkiye'delarının uyum sorunlarını araştırren'i bu madde üzerinde 'Hkna ki incelemelerini tamamlayan deral Almanya'da çalıştıktan dıklarını anlatırken, Türkiye'nin sonra Türkiye'ye kcsin dönüş edebileceğini" söyledi. Bugüne Federal Almanya Parlamentosu AET'ye tam üyelik başvurusu dek bu konuda Evren'den hiç söz Çalışma ve Sosyal Düzen Komis yapan işçilerin çocuklarının konusuna dadeğinerek, "AET'etmeyen, hatta Çankaya'nın 175. yonu üyeleri, diin ülkelerine uyum sorunlarını da araştırdığıye başvurunuzu destckleriz. An maddeye kendisi eibi baktığını nı söyledi ve "Gerekirse, bu çodöndüler.Heyet Başkanı Ku^cn cak AET iilkelerinde serbest dodokunduragelen Özal, böylece, Glombig'in müdahalesi üzerine, cuklann Almanya'ya geri gönlaşım hakkının dogal bir hak olüst kattaki yöneticinin olaya ters basın toplantısında kendisine söz derilmeleri yerinde olur" dedi. duguna inanmıyoruz. AnlaşmaBaşta heyet Başkanı Glombig baktığını kabul etmis oluyordu. verilmeyen Yeşiller'e mensup lara göre bunun dogal bir hak Demek ki, bu gerçeği bile bile yaolmak üzere, diğer Alman parüye Kberhard Bueb'le, diğcr olarak Canınması diye bir ıncclamenterler de TürkAlman ilişsaklarla ilgili maddeye karştlık üyeler arasında sert tartışmalar buriyet yoklur" dediler. kilerine ilişkin geniş temaslarda 175. madde pazarlığını sürdüreoldu. bilmişti. Şimdi, özal'ın yurda dönüşü bekleniyor. 175. madde üzerinde (iirlü imkânla bu süreyi, o devaçıtan tartışmanm artık somut (Baştarafı I. Sayfada) Daha başka bir örnek vereyim. let dairesinde ya da kamft kurusonuçlar vermesi olasılığından rın niteliklerine bakacagız. <)rBiz, 28 yaşına kadar askerligini lıısunda görev yaparak geçirecek, söz ediliyor. Yine sağlam kaydunun gereksiıtdiği kişilerin alınyapanlardan leknik olarak yararböylece askcrlik sürelerini la lanabileıeklerimizi, mesela telnaklara dayanarak söyleyelim: masına, hazırlanan bu lisleler mamlamış olacaklar. Bunlara cl sizci gibi, tank şoförü gibi kimÇankaya'nın 175. madde ve yaiçindcn karar vereceğiz. Ama bisclerini vereccgiz, yatıp kalkasakların kaldırılmasıyla ilgili göbunların dışında kalan, yani beseleri 5 yıl orduda astsubay olacakları yerleri gene biz göslererüşlerinde hiçbir değişiklik yok. lirli bir mesleğe ve nitelige sahip rak çalıştırmayı öngören bir yacegiz, yiyeceklerini saglayacagız" Tersine bu tartışmaları Çankaolmayan kişilere, 2.5 milyon versayı kabul ettik. Hatta bu kimya'nın "dalgalandırmaya" bırakmeleri şartıyla 3 aylık tenıel egiselere 5 yıl sonunda bir de (oplu Milli Savunma Bakanı, partitığı, ama günü gelince yapacağı timi gördiikten sonra lerhis ola(azminat ödiiyorduk. Ne çare, bu Icrin olayı "kulagı terslen gösledoğrudan açıklamalarla eğ'limibilme usuliinü uygulayacagız. yönlemi kabul eden çok az sayırerek saplırdıklarını" söyledi. ni ortaya koyacağı bildiriliyor. Şimdi siyasal parlilerin bazılanda kişi çıktı. Çogu askerliktc ögYavuztürk, son zamanlarda gfinnın yaptıgı polemige geliyorum. cellik kazanan"profesyonel as ' rendikleri bu meslekleri sivil haÇünkü özal gibi bir politikaBedel veremeyen, ama üç aylık kerlik" sorununu şöyle yanıtladı: yatta kullanmak üzere çekip gita, Çankaya'dan özellikle 175. temel egitimden sonra lerhis olatiler. Özel deyisi, ile tezkere bı madde üzerinde resmi bir açık"Ülkemizde askerlik bir vatan mayanlara, askcrlik sürelerini, rakmadılar. Bu örnekler de göslama gelmedikçe konuyu sakız hizmeti kabul ediliyor. Geçen göslereccğimiz kamu kuruın ve leriyor ki, Türkiye'dc profesyogibi çiğneyip duracak. giin bir ana baba geldi. Çocukkuruluşlarında doldurmalarına nel, maaşa baglı askerlik sisfemiları askere alınamıyormuş, mulBu olası gelişmeyi anımsattıolanak (anıyacagız. Bu kişiler, ni uygulama olanagı yok, bize laka bu görevi yapmasını, yoksa ğımızda aynı kaynaklar, biraz gene bizim saglayacagımız her ters düşüyor" evlendiremeyeceklerini söyledi. daha beklemek gerektiğini, Çankaya'nın özal"layapacağı ilk göruşmeden sonra davranışını daha belirgin biçimde açıklayacağını yinelediler. Yasaklarla ilgili 4. madde üzerinde siyasal gelişmeler kargaşaya dönüşürse hakemlik görevi üstleneceğini söyleyen Cumhurbaşkanının, bu konuda da bir girişim yapabileceğinden söz ediliyor. Yasaklar sorunu, özal'ın 175. madde önerisiyle bir çıkmazm içinde. Eğer Çumhurbaşkanı 175. maddeye bu aşamada dokunulmamasını isteyecek olursa, hemen herkesin kalkmasmı istediği yasakların önündeki ana engel ortadan kalkacak. Siyasal kulislerde söylendiği gibi, tabii Çankaya bu yasakların kalkmasmı içtenlikle istiyorsa, bugün terse işleyen gelişmeler konusunda Özal'la herhangi bir fikir birliğine varmadıysa... Bu beklentiler gerçekleşecek! Bugünlerde gerek yasaklar gerekse 175. madde sorunlarında tünelin ucunda bir ışık göründü. özal döndükten sonra bu iki konuda ya yeni oyunlar sergilenecek ya da tartışmaları düz yola çıkaracak davranışlar görülecek. Doğrusu, ikinci olasılığın gerçekleşmesi Çankaya'nın elinde. Tutumunu, düşüncelerini içeren bir açıklama siyasal yaşamımıza egemen olan bu kargaşayı giderebilecek. Yeşü üyenin konuşma istemi Alman heyetini hartştırdı Bedelli askerlîk adaleti sarsmıyor Düşünce (Baştarafı 1. Sayfada) geçirilemediği, demokralk baskı gruplarının işlevlerini yerine getiremediği bir onamda hazırlanan bu temel yasanın, tüm bu olumsuzluklardan kaynaklanan sakıncaları da içinde tajıyacağı görüşüne yer vcrildi. Bildiride, "Dcvletln insan haklanna saygılı, demokralik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu anayasaya >u/mak yetmcz, bu ilkclerin hayata geçirilmesi, Ceza Yasası gibi lemel yasalann hazıriamşlarında dikkate alınmalanyla mümkündür" denildi. Ankara Barosu Başkanlık Bildirisi'nde, çağdaş ceza yasalarının hiçbirinde bulunmayan düşünce suçunun, tasarıda hem de kapsamı gcnişletilerek korunduğıına dikkat çekildi. Çoğulcu demokrasinin vazgeçilmcz unsuru, "birev ve lopluluklann irade özgiirlüklerini engelleyen, politik eleşllrl hakkını büyük boyutlarda kısıtlayan, devletin politik diizenine karşı propaganda ve örgüt kurma gibi eylemler" suc olmaktan çıkanlnıadıkça demokrasiden sözedilemeyeceği anlatıldı. Bildiride, Ankara Barosu Yönetim Kurulu'nun bu konuyla ilgili olarak komisyonlar kurduğu vc çalışmaların sürdUriIldiJğil, düzenlenecek toplantıda tasarınm daha ayrıntılı biçimde lartışılacağı da duyuruldu. ön tasan ve gerekçesinin incelenmesinden, ötcki "devlel aleyhlne suçlann da" kapsamlaıııun genı>lctilerek korunduğunun görüldüğü kaydedilen bildiride, "bunun tek Istisnası, açıkça (araf lulularak sag eylemcilere uygulanan ceza maddelerindc Indirimkr yapılması. diger yandan da bu yolla bu i'>lemcllcre blr örlülü af öngöriilmesidir" denildi. Ankara Barosu Başkanlık Bildirisi'nde, "anayasayı ihlal" başlığıyla duzenlenen 316. maddede "şiddel unsıırıınun", "anayasanın müsaade ctmedigi usııllere" indirgendiği, ayrıca bu suça fer'an katılanların cezalarının genel hükümlere bağlanarak çok ağırlaştırıldığı öne sürüldü. Bu bölUmde suçun tipiklik kııralına aykırı, "milli yararlara aykırı", "milli duygulan zayıflatma" gibi kaypak, her yana cekilebilir yeni suç tipleri yaıalıldığına işaret edilen bildiride daha sonra şöyle denildi: "Anayasada korunan dinler kavramı getirilcrck laiklik ilkesi zedelenmislir. thbarcılığa büyük Indlrlmler getirilerek 'kıskırtıcı ajanlık' müessesesiyle suça lesvik olanagı yaratılniıslır. Özelle, demokratik Işleylş içinde kurulması gereken loplumsal dengeler, agır ceza yaptırımlan ile düzenlenme yoluna niriilmiş. demokralik hukuk devleli ilkesi dogrullusunda lek bir adını alılnıaınıslır." Ankara Barosu Başkanlık Bildirisi'nde önemli bir konunun da, tasarıda, ölum cezasının kaldınlmaması olduğu, bu cczanın özellikle politik suçlarda geniş biçimde yeraldığı vurgulandı. Olüm cezasının ilkel ve çağdışı bir ceza olarak nitelendiği bildiride, "Türkiye Difişleri Bakanı, Avrupa Konseyi Donem Başkanı olarak ölüm cezasının kaldınlması için çaba gösleren ülkelere odül vcrirken, olıım cezasınının lasarıda yer alması garip bir çelişkinln ifadesidir" denildi. Ankara Barosu Başkanlık Bildirisi'ndc, ön tasarının gerekçesindeki suç ve ceza siyaseıi anlayışına da değinildi. Bu sıvasctin, "insan hak ve hürriyellerini güvence altında bulundurmakla birlikte, loplum savunmasını da hiçbir zaman ihmal etmemek, kişi hak ve hürriyelleriyle loplum savunmasını dengeli olarak korumak" biçimindc belirlendiği vurgulanarak, şöyle denildi: "Bu cumlenin ifade larzı ve tasannın içerigi: suç ve ceza siyaseıi olarak, kişi hak ve hürriyetlerinin ikinci plana alıldıgını, demokralik ve sosyal hukuk devleli anlayısı yerine, otoriter ve baskıcı bir devlet anlayısının benimsendigini göslermektedir." (Baştarafı I. Sayfada) kesin tuhafına gitse de, buna beş saatlik yol cefası eklense de herkes bu işiıı sürmesindcn hoşnut görünüyor. lzmir'den Demirci'ye sabah servisini yapan Demirci otobüsü "yiikünii" almış, beş saatlik seferine başlıyordu. "Amme hizmeti" yapan kaptan şoforümüz yolda Allah ne verdiyse alıyor, yilkünü arttırdıkça arttırıyordu. Arka sıralardan bir yolcu, "Kardeşim bu kadar adam almanın ne alemi var?" diye bağırarak sorunca, yanıt vermek kaptan şoförümüze düşüyordu: "Rekabet oldu böyle oldu. Beş saatlik yol 400 lira olunca herkes Demirci Izmir arasını komşu kapısı yaptı. Biletler normal fiyat, yani iki bin lira olsa, bu yolcunun üçte ikisi toz olur. Millel zevkiııe yolculıık yapıyor, zevkine.." Gerçekten küçük çocuklar yolculuğun zevkini çıkarıyor. Ayakta dııran teyzelerinin, amcalarının bacakları arasında saklambaç oynuyorlardı. Muavin Sabahattin ise uykulu gözlerle ctrafını süzüyor ve su isteyen bir yolcuya " S u servisimiz bitmiştir" yanıtını veriyordu. Yolculuğun iki saatlik bölümü sonunda Salahli'ye vanlıyor, buradan da otobüsümüzün yüküne yük katılıyor, şoförün yanına konan küçük sandıklara hanım yolcular ilişiyordu. Demirköprü'ye doğru yol alınırken, yanıbaşımızdaki bir bey, "Ayakta hasla bayan var" diye hiddetleniyor, bize de, bayana yer vermek düşünce "zevkli" yolculuğumuzun geri kalan bölümünü ayaktaki yolcularla sürdürmek zorunda kalıyorduk. İki numarada oturan "ismimin geregi yok" diyen din dersi öğretmeni, araya konan sandıklara sıkışan ayağını kurtarmaya çabalıyor, başaramayınca, sandıkta oturan hanımdan izin istiyor ve "Ayagımı alabilir miyim?" diye soruyordu. Mehmet Ekin çifti çocuklarını Almanya'ya yolcu etmişler ve geriye dönüyorlardı. Hanımı kaygılı gözlerle, "Kimbilir ne zaman varırlar" diye sorunca Mehmet Bey kcyifleniyor: "Onlar vardılar bile sen kendine bak iki adımlık yer için beş saat yol tepeceksin" diye takılıyordu. Dört numarada oturan yaşlı nine torunlarıyla cebelleşiyor, bir ara dayanamıyor, "yeterin len" diye bağırıyordu. Gürbüz bir bebeğin feryat edercesine yaygarayı bastığı sırada çay molasının verildiği Borlu'ya varılıyordu. Kalabalıktan görünmez olan muavin Sabahattin bir kez daha görevini yerine getiriyor ve çay molası anonsunu yaptıktan sonra ekliyordu: Çaylarımız maalesef şirkelten değildir. Yolcular, "Ol'ir mıı öyle şey" deyince de muavin kızgınlıkla, "Hem 400 liraya beş saatlik yol getirelim, üsıüne de çay ısmar. layalım, amma iş" diye azarlıyordu. Çay molasında kaptan şoförümüz Nail Yıldırım bize bir çay ısmarlıyor ve "Siz de keyif için gidiyorsunuz degil mi?" diye sorunca, bize de "Ona benzer bir şey" demek düşüyordu. Borlu'dan sonra Demirci otobüsü kısa araLklarla yükünü boşaltmaya başlıyordu. Rekabetin GALERILER bilmerk 148 52 25130 48 49 r ] MACKA SANAT GALERISI SERHAT KIRAZ Kâinat Barkan Pajonk 27 ocak 18 4ubaı tytam Cad 16 Açıkhava Apl D 7 Nışanlaşı Tel 140 22 82 141 09 84 GALEfll LEBRIZ VEFAT VE TEŞEKKÜR Değerli bUyUgümüz HÜREYDE ERGİN 7 Şubat 1987 Cumartesi gecesi vefat etmiş ve dün Yedikule Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Kozlu Mezarhğı'nda toprağa verilmiştir. Acımızı paylaşan akraba ve dostlarımıza teşekkür ederiz. OLMAK Uygarlıgın anavatanı Anadolu ile Avrupa'yı birbifine boğlayan ve 3000 yıldan fazla geçmişi olan Türkiye'de ilk moda«tlll«tllk okulu kuruldu Dünya standartlarında bir eğitim ve uygulama okulu olarak kurulan MOST, Ekim 1986'da geleceğini profesyonel stllitt olarak değerlendirmek isteyen genç insanlara kapılarını açacaktır. "Installation" 10 Şubaı 7 Mari 1987 r VI^ILM). s \\ vı \II;KM;/,İ EMİN ÇİZENEL Resım Scrgısı ^ SubâC 5 M«rl Vesılköy Islasyon Cafl Veşilyalc Sok 4/5 Tel 574 14 41 \ ı n ; ı ! ' ı.'ilıTi^ı FÜSUN SAÖLAM TANJU SAĞLAM Resim Srrgisi 12 Şuhal \ Marı 1987 Abdı Ipekçı Cad 21 Nısamaşı URART SANAT GALERISI Tel 148 03 26 ERGtN AİLESİ Arkadaşımız SİNA KOLOĞLU ile /anra Dlah Söyleşl SANAT GALER1SI /anra NEDRET SEKBAN DEft?$HÜW GROUP SANFA IHLAMUR CAO VE$IL ÇtMrN SOK <H\ BTŞKTAŞ K l I6O?!>I6 ZERRİN KOLOĞLU (CEYLAN) evlendilcr. Mutluluklar dileriz. CUMHURİVET ÇALIŞANLARI Konu istasyon sanat evi İSTANBUL TEŞVİKİYE Moçko Cod. Moçko Palos 41/6 Tel: 140 56 50 ANKARAÇANKAYA Güneş Sokok N o 17/2 Tel: 28 35 08 11 Ş u b a l 1987 Saat: 19 00 DERISHOW GROUP SANFA IHLAMUR CAD YEŞİL ÇİMEN SOK 91 BEŞIKTAŞ 160 25 46 Nezlh Başgelen DoOudahı Oemı Van Gftlu Siz Başanlı Bir İnsansınızL Why Where i İ B M SANATfiALfRtSI AEDP* GALERİ İİM B N R A ^aiıkonaOı Cad 98/1 P.ıkı/e \»m Klınıfl. S Nısanıajı 146 93 21 Çünkü Bir Yabancı Dil ve özellikle Ingilizce Konuşmanın önemini Biliyorsunuz ve öğrenmek Istiyorsunuz Çünkü Uluslararası Ekonomik. Ticari ve Sosyal llişkilerde Ingilizce Ortak Dil Olarak Kabul edilmiş ve Kullanılmaktadır Ingiltere'de. Çünkü Ingiluce En lyı Ingiltere'de Oğretılır ve öğrenilir Tursem 'in Temsil Ettıği Tanınmış ve Uzman Okullarda Ya/, Kış veya Bütün Yıl EDtS TEZEL Rcsim Scrgisi 23 Ocak II Şuhat Hüsrev Gerede Cad 1?6 Teşvihıye Meyrisnı IST Tel 141 ?7 11 GENÇ SANATÇILAR III (Soyul) 915 fubat BAYKAM DAMLACI KÂĞITÇI OZTOPCU S TURAN M YILDIRIM S YUCEL DÖRT BOYUT SANAT GALERİSİ TİMURÇELİK Resıın Serpısı 7 !jubai I Mart Baidjt Cdd ?94 2I Gjlerımı; uiliilm Caödebostan nısınfla i f qı»n 356 99 78 13 19 aıası açı«Iır SANAT MERKEZI Nermin Pura Resün Sergisi 112 Şubaı Alıye Sok Vuva Apl 8/2 Tesvıkıye 141 77 09 IHLAMUR SERGI SARAYI BEŞİKTAŞ Tel: 166 99 45 O t İ m sanat galerisi 1 İBRAHİM ÇİFTÇİOĞLL R c s i m Scrgisi ? l O c a k 1 2 Şubal I9K7 IsdMal Caddesı. Pasabahçt ysm Terkos Çıhmuı Yapıkuı Han Kal 1 No 21 34 Beyofllu Isianbul Teleton 144 96 33 "Ingiltere'de lisan eğitimi İle ilgili her lürlü bilgi için" • Ingıltere'ye en uygun uçak ucrellen ve rezervasyonu. (Londra Uçak gıdışdonuş 199 000 TL ) (Kurslarımu Brıtısh Councıl taralından onanmıştır ArelsFelco PTA uyesıdır ) • Ingıllere'nın onde gelen lısan okullan ve eğıtım sıstemlerı. (Bir haftası okul. konaklama. yemgkler dahıl 86 £ dan ıtıbaren liatlanmaktadır) " B | Z E QANIŞIN İngiliz Lisan Okullan Danışma Merkezl Cumhutıyel i:ad 173/1 Elmadağ 80230Islanbul Hılton Olelı Karşısı Tpl 14H 39 77 148 79 43 Tl« 27498 tusm Ir T E M SANAT GALERisi Rasiıtı Sergisi 240cak18$ubatl987 AudioVisual tanıtim programı hergün saat 17.30'dadır. Galeri, Pazar dışında hergün 11.0019.00 arası açıktır. KuyulubatanSolı 44/2N«natApt Nı|Dntajı, İSTANBUI Tel 147 00 99 147 97 56 ALTAN ADALI RESİM SERGİSİ 928 ŞUBAT Galeri ilanları her gün bu köşede 32 yıldan beri, DAKTİLO ve MUHASEBE kuriarımızı bitlren Orta ve İlkokul mezunlarına bile İ Ş ÇOK \ cLEIVlAN YOK . LİSE MEZUNLARI! Aylar, yıllar geçiyor; Siz hâlâ BOŞ MU BEKLİYORSUNUZ ? Sergi Salonumuz Açıldı. | CumhuriyelEJtap K(ılübü Ülkemk. ievlit tünffkituplannı inc^tyçrek edinebiTmbsŞl şgğlıvor. Hiç olmazsa BİLGİSAYAR ÖĞRENİN. BİLGİSAYARLI M U H A S E B E ÖĞRENİN. ELEKTRONtK DAKIİIJ()(;RAFİ ÖĞRENİN. İŞSİZ KALMAYIN Ilhan Selçuk AMPİYON ÖZEL DAKTİLO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI Merkezi : Beya/ıt , Mıthat Paşa Cad , 14/1 Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Beyoğlu Şubesl : İstıklal Cad . Yonca Han, 87/7 Tel 149 79 93 149 81 0 6 144 90 11 Kadıköy Şubesl : Allıyol, Kuşdılı Caddesı. 6/3 Tel: 338 08 42 336 11 50 DİKKAT: Bu üç şubemızden başka, ŞAMPIYON adıyla çalışan hıçbır Daktılo, Sekreter ve Bılgısayar Kursu şubemız değildir Tüm beKlıyöruz, Cumh Z bası. 660 lira (KDV içinde) Çcıfda^ Yavııılurı lîirkucıığı Cad. 3941 Cağulogltılsıanbııl ATATÜRKÇÜLÜĞÜN ALFABESI Oktay Akbal ATATÜRK YAŞADI MI? 660 lira (KO\' içinde) Çtıgtlaş Yayııılurı lilrkoeağı Cad. 39/41 Cıığulıığlııistunhul Yer: Cumhuriyet Ga^etesi, Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlu İstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle