19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet "Gençlik ve YOK" panelinde konuşan Kongar: Sahıbr Cumhuriytl Matbaacıhk ve Gaietecilık TUrk Anonim Şirkcıı adına Nadir INadl, • Cıcnel Yayın MUdUrti Hnın Om.l, MUcsscsc MüdUrU Emlnr Ufaklıgil, Ya/ı lşlcrı MUdUrU Okaj Gönensln, • Habeı Mcrkc/ı MUdürU Ytlçın Baycr, Sayfa DUzenı Yonctmenı AII Acar, # Temsılcıler. ANKARA Ytlfin OoJ.n, İZMİR Hlkmtl Çtllnkaya, ADANA Olal Baflangi(. tstanbul Haberlerı: Rtha ö ı , Dı; Habcrler. Ergun Balcı. Ekonomı. Oıman Ulagay, KUItUr. Cclal Ütter, Magazın Mrhmrl Yaşln, Spor Danıjmanr Abdttlkadir Yıkdmu, DUzcltmr Reflk DtırtK», BıhmEJılım Şthln Alpay, \; Sendıka. Şdkran Krtcnd, Habn Amştırma Ufuk (.ukJrmlr, Yurl Habcrlen Nccdtl Dojan • KoordınalOr. Ahmel Korulun, # Malı l»ler. Lrol Lrkul. • Rcklam Ay«* lonın Lk Yayınlar Hülyı Akyol • Idarc: HUxyln Gttırr, Ijletme: öndcr Çtllk, Bilgılslcm Nall laal. Basan ve Yayan. ('umhurfycl Matbaacıhk vc Gazelecilık T.A Ş TUrk Oca|ı Cad. 39/41 Cagaioftlu. 34334 IsL, PK. 246lstanbul, Tel 512 03 0S (20 hal), Tfclex. 2224« # Bürolar Ankara: Zıya Gökal|j Bulvarı tnkılap Sokak, No: 19/4, Tfcl: 33 II 4147, Telcx 42344 # lımln H Zıya Bulvarı, 1352. Sok. 2/3, Tcl. 25 47 0913 12 30, Tclrıc: 52359 % Adana: Çakmak Cad No 134 Kaı 3. Tel. 1435019731, Tclex. 62155. TAKVİM 9 ŞUBAT 1987 • Imsak: 5.33 ı GUneş: 6.59 • r tkindi: 15.10 Akjam: 17.37 Yatsı: 18.57 Trakya Üniversitesi'nin öğrencileri hem okuyor hem de okul binalannı onarıyor Universitelerin bilim yupması mümkün değil tstanbul Haber Servisi SHP Fatih İlçesi'nin düzenlediği "Gençlik ve YÖK" konulu panelde YÖK'ün bir kurum olarak ortadan kaldırıhnası gerektiği vurgulanarak, "çöziim siyasal iktidar ve parlamentoda oluşturulacaklır" denildi. Prof. Emre Kongar ve Prof. Tolga Yarman'ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, içinde bulunduğumıız ortamda universitelerin bilim yapmasının mümkün olmadığı öne sUrülerek, asıl sorunun Türkiye'deki universitelerin kendi fonksiyonları hakkında karar verememesi olduğu vurgulandı. SHP Fatih ilçe binasında düzenlenen toplantıda ilk sözü alan Prof. Emre Kongar, Türk üniversitelerinde şu anda öğrenci düzeyinde ders öğrenilmediğini, öğretmen düzeyinde de bilim yapılmadığını öne sürerek, "bu orlamda üniversitelerin bilim yapması mümkün değildir" dedi. Universitelerin kendi fonksiyonları hakkında karar veremememe durumunda olduğunu kaydeden Prof. Kongar, bütün dünyayı iki, Türkiye'yi ise üç büyük tehlikenin tehdit ettiğini öne sürdü. "Tehlikelerden biri AIDS, ikincisi niikleer çevre kirlenmesi, Türkiye'deki üçüncüsü de üniversite sorunudur" şeklinde konuştu. YÖK Başkanı lhsan Doğramacı'nın iki kimliği olduğunu öne süren. Prof. Kongar, "Dogramacı, YÖK Başkanı olarak Meclislen aldığı paranın bir bölümünü BİLKENT Vakıf Şlrketine veriyor. Türkiye'de oynanan en ayıp ve dehşelli bir oyundur bu.. Milli Egitün Bakam'nın özel kolej açması gibi aralarında hiçbir fark yoktur" dedi. Konuşmasında bilim ve demokrasiyi karıştırmamak gerektiğini de vurgulayan Prof. Kongar, "biri istekleri yerine getirir öleki kuralları arar" şeklinde konuştu. İlk adım olarak YÖK'ün kaldırılması gerektiğini söyleyen Prof. Kongar, "sorunun çözümü siyasaldır" dedi. Prof. Tolga Yarman ise konuşmasında üniversite ve gençIiğin tenıel sorumınun, "düsüncede ozgür olamamak" sorunu olduğunu belirterek, "özgürolmayan insan yaratıcı olamaz. Bugün universitelerde tek tip insan yetistirilmek isteniyor" dedi. Universitelerin, Türkiye'nin genel sorunlarından bağımsu düşünülemeyeceğini kaydeden Prof. Yarman, "YÖK Yasası'nı yapanlar ne kadar iyi niyetli davranmış olurlarsa olsunlar onları da bugün mahcubiyetlere sevkedecek dıırumlar ortaya çıkmıştır. Rııgün ben artık üniversite yönelimini merkeziyetçi olarak degerlendiremem. İpler YÖK'ün elinden kaçmıştır. Birtakım insanlar kişisel menfaatlerini öne alarak YÖK'e ihtiyarlar heyeti muamelesi yapmaktadırlar" şeklinde konuştu. Universitelerin toplum ıçin düşünen kurumlar olduğunu söyleyen Prof. Yarman, "bugün üniversiteler toplumun gizlice kendilerine yönelttigi düşunce işlevini yerine getirememektedirler. Yann üniversitelerden, şatafatlı unvanların önünde cımbızla çıkarılacak insanlar olacaktır" dedi. Üniversitenin gönüüü îşçîleri Trakya Üniversitesi 1982 yüında kurulduğunda öğrenci sayısı 2 bin 400'ü ancak buluyordu. Bugünse universitenin 9 bine yakın öğrencisi var. öğrenciler kendilerine okul olarak gösterilen binaların onarımını, her türlü işçiliğini yapa yapa öğrenim görüyorlar. AStYE UYSAL Trakya Üniversitesi'nin gelişimi, Union Pacific ile Central Pacific adlı iki Amerikan demiryolu şirketinin ünlü yolculuklarına benzetilebilir. Bu iki şirketin trenleri 1863 yılında biri doğu kıyısından, öteki batı kıyısından olmak üzere hareket etti. Yolculuğun tarihe geçmesine yol açan özelliği, yolcuların önemli bir bölümünü oluşturan işçilerin önden ray döşemesi, ardından trenlerin ilerlemesiydi. Trenler beş yıl sonra Utah eyaletinde buluştuklarında toplam 3 bin kilometrelik demiryolunun yapımı da gerçekleşmişti. Trakya Üniversitesi'nde önce öğrenci sayısı hızla artırılıyor. Ardından Rektör Prof. Dr. Ahmet Karadeniz, öğrencilere yer bulabilmek için Trakya'nın herhangi bir köşesindeki bir binayı gözüne kestiriyor. Binanın restorasyonu ya da bir bölümüne "ilişivermek" için sahipleriyle anlaşma yapıyor. Daha sonra bir grup öğrenciyi binaya yerleştiriyor. Başlangıçta binanın öğrenim için uygun koşullara sahip olup olmadığı pek fark etmiyor. öğrenciler, kendilerine okul olarak gösterilen binaların onarımını, her türlü işçiliğini yapa yapa "öğrenim" görmeye başlıyorlar. Bir süre sonra kenarından "ilişilen" bina ya da arazi, universitenin eğitim ünitelerinden biri oluveriyor. Böylece öğrenci sayısı kurulduğu 1982 yılında 2 bin 400 iken bugün 9 bine ulaşan Trakya Üniversitesi "hızla" büyüyerek gelişmekte. "ÇtFTE TEDRİSAT" Elbetteki böylesine hızlı bir gelişmede "ufak tefek" aksaklıkların olmaması düşünülemez. Nitekim Edirne'deki merkez kampüstc yapımı süren Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi binası buna bir örnek. Rektör Prof. Karadeniz, söz konusu bina için bunları söylüyor: "Bakanlık bu hinada öğrenim yapılmasına karşı çıktı, projesi yok diye. Benim proje yapacak vaktinı mi var çocuklar tezegin içinde ders yaparken..." TÜ'nün bin öğrencinin öğrenim gördüğü Edirne Eğitim YUksekokulu, Rektör Karadeniz'in "telaşım" neredeyse haklı çıkaracak durumda. llkokul öğretmeni yetiştirilen bu okulda, tıpkı ilk veorta öğrenimde olduğu gibi "çifte tedrisat" yapılıyor. Yine de öğrenciler binaya sığmıyor. Koridorlarda ilerlemek, kantin diye ayrılan bölümde nefes almak, sınıflarda uğultudan ders dinlemek olanaksız. öğrenciler nasıl olsa srrt sırta ısınırlar diye olacak, okulda kalorifer tesisatı da yok... BANA VERSELER OKUL YAPARIM TÜ'nün 4 dershaneden oluşan Ziraat Fakültesi Tekirdağ'da bulunuyor. Rektör Karadeniz, "Her yıl prefabrike bir sınıf yaptık. Fakülte bugün dort sınıfu sahip oldu. Geçen yıl da 70 mezun GELECEĞtN ÖĞRETMENLERİ Ticaret Lisesi'nin bir bölümünü işgal eden Eğitim Yüksekokulu'nda 1000 öğrenci öğrenim görüyor. Gtleceğin ilkokul öğretmenleri 3'er kisilik sıralarda, sobayla ısıtılan sınıflarda oturuyorlar. Bu okulda yer ytttrll olmadığı tçin çifte tedrisat yapılıyor. Radyasyona 13 standart A nkara (a.a.) Türk sm Slandarllar Enstıtıisü, radyasyon ile ılgilı 13 standart hazırlıyor. TSE üenel Sekreteri Hilmi Ismailnglu 'ndan alınan bilgiye göre, radyasyon standartları için hazırlıklar başladı ve konu, birimlerin iş programlarına alındı. Hilmi tsmailoğlu, siandartlann uluslararası çerçevede hazırlanacaftmı kaydederek, ' 'Bizde standart hazırlamak için önce bir tarif standardı, arkasından deney standardı, numune standardı, madde standardı ve matnul sıandardı yapılır. Rizim radyasyonla ilgılı daha önce hazırladığımız bazı stundartlar var. Yanı tarif diye bir sorunumuz yok " dedi lek ve eğitim yüksekokullan bulunuyor. Tekirdağ'da Ziraat Fakültesi ile Meslek Yuksekokulu, Çanakkale'de Meslek ve Eğitim Yüksekokulları, Kırkiareli'de ise Meslek Yuksekokulu bulunuyor. Ahmet Karadeniz'in ilginç taktikleri sayesinde Trakya Üniversitesi hem öğrenci sayısı hem de bina bakımından giderek büyüyor. Binaların öğretim için uygun koşullara sahip olup olmadığı başlangıçta pek önemsenmiyor. önemli olan, binaya kıyısından köşesinden girebilmek. Ondan sonra gerekli onarım ve büyüme gerçekleştiriliyor. Bir süre sonra X kenarından ilişilen TRAKYA ÜNİVERSÎTESÎ Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve Ça bina, universitenin nakkale'de üniversiteye bağlı fakülte ve yüksekokullar yer alıyor. eğitim ünitelerinden Edirne'de np, fenedebiyat, mühendisUkmimarhk fakülteleri ile mes biri oluveriyor. Rektör Prof. Dr. maden bölümleri öğrencileri oğrenim göruyor. Soğuktan elleri, burunları kıpkırmızı kesmiş öğrencilerin sorumluluklan sadece öğrenimlc sınırlı değil. Okullarının su tesisatı gibi bazı eksikliklerini de gidermek durumundalar. Karadeniz, geçici olarak girdikleri bu binalar için, "Bize verseler, restore eder lisan okulu yaparız" diyor. Meslek yüksekokulunun bölümlerinin çoğunluğu 1888 yılında yapılan vc Osmanlı tmparatorluğu'ndaki ilk tren istasyonlarmdan biri olan Karaağaç Istasyonu'na ycrlcşmiş durumda. Yunanistan sınırı ile Meriç nehri arasında kalan bu tarihi istasyon ve çevresindeki 200 dönümlük arazinin yeni adı, TÜ'ye bağlı "Karaağaç Eğitim Tesisleri." Restore edilen çift kuleli istasyon binasının içinde 50 kişinin ağırlanabileceği dayalı döşeli 28 konuk odası, 250 kişilik konferans salonu ve 200 kişilik yemek salonu bulunuyor. İstasyonun yanındaki alt katları atölye, ust katları derslik olarak kullanılan barakalarda öğrenim gören öğrenciler burada da tesislerın her türlü onarım ve restorasyonu işlerine yardımcı oluyorlar. CAMtLERE ÇİNt SATACAKLAR 14841488 yılları arasında Mimar Hayrettin Ağa tarafından yapılan Edirne'deki II. Beyazıt Külliyesi, şimdi TÜ'nün eğitim ünitelerinden biri. Yıllardır el sürülmemiş, her birınin içi toprakla dolmuş, örümcek ağları bağlaınış Külliye'de 50 dolayında oda ve salon bulunuyor. Restorasyon ve duvar süsleme bölümü öğrencilerinin yerleştiği bu tarihi mckânda, ceketlerıne sarılmış halde ya da sobaların çevresinde ısınmaya çalışırken görülen öğrenciler öğrenimi sürdürürken, bir yandan da binanın elektrik tesisatı gibi temel bazı eksiklikleri gideriliyor. Restore edilen bölümlerin arasında akıl hastalarının su ve müzikle tedavi edildiği havuzlu bölüm de bulunuyor. Rektör Karadeniz, çinicilık bölümü öğrencilerinı de Külliye'ye taşıyacaklarını; buraya iki fırın yerleştirerek çini üretimi yapıp tunı camilere çini satmayı planladıklarını söylüyor. Trakya Üniversitesi kurulmadan önce, İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi bünyesinde öğretim yapan Edirne Tıp Fakültesi, Edirne'deki 110 yataklı devlet hastanesini geçici süreyle eğitim ha;,tanesi olarak kullanıyor. Bu arada Edirne'ye 8 kilometre uzaklıktaki bir alanda yapılan 700 yatakh TÜ Tıp Fakültesi Hastanesi inşaatımn 250 yataklık bölümü geçen günlerde tamamlandı. Onümüzdeki bir ay içinde hizmete giımesi bekleniyor. KÜLTÜR MERKEZİ Tıp fakültesinin bulunduğu alanda seminer, toplantı, sergi ve konferans salonları ile kütüphaneyi kapsayacak bir "kültür sitesi" yaptırılması planlanıyor. Rektör Karadeniz, sitenin bir havırsever yurttaş tarafından finanse edileceğinı, ancak bu hayırsever yurttaşın adını "şinıdilik" açıklamayacaklarını belirtiyor. Söz konusu hayırseverin kimlığıni bir öğretim elemanı şöyle açıklıyor: "lstanbul, Ankara ve oteki bazı illerde ozellikle yoğun merkezlerde ve anayolların kenarlarında okul, kreş, yurl vb. yaptınp üzerine ailesinin adını taşıyan büyük tabelalar aslıran ünlü işadamı." Hasta memurlar A nkara (a.a.) ~ •/*. Sayıştay, tedavi amacıyla başka yerlere gönderilen devlet memurlarına eslik edecek memur ve hizmetlilere de harcırah ödenmesını kararlaştırdı. Sayıştay Genel Kurulu'nun Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, tedavi amacıyla başka yere gönderılenlerden ayakta tedavi gören devlet •memurlarına 624 sayılı Harcırah Kanunu uyarınca verılen gündelikler, hastalara eşlik etmek üzere görevlendirilecek memur ve hizmetlilere de ödenecek. Çıraklık eğitimi A nkara (a.a.) Çıraklık Jm. ve Mesleki Eğitim Kurulu, Erzincan, Hatay, Kırklareli, Nevşehir, Rize ve Van'ı "çıraklık eğitimi" uygulama kapsamma aldı. Kurul'un Resmı Gazete'de yayımlanan kararına göre, "çıraklık eğıtimi"nin uygulandtğı 38 ildeki meslek dallarına, RadyoTV tamırcilığı, oto elektrikçiliği, dogramacılık, soğuk demircilik, bayan ve erkek terziliği, frezectlık ve mobılyacıhk da eklendi. an Remo (a. a) ttalya 'da düzenlenen San Remo Şarkı Yarışması'nı, aralannda Gianni Morandi'nın de bulunduğu bir üçlu kazandı. Gıanm Morandi, Umberto Tozzı ve Enrico Ruggen'nın "Daha Fazla Verebılırsin" adlı şarkısını seslendiriyordu. ' 'Daha fazla verebılırsin' 'in ardından Toto Cotugno'nun seslendırdiği "Oğullar" ıkıncı oldu. Romina Power ve Al Bano ikilisı ise uçuncüluğu kazandı. Balığı en az bölge, Akdeniz Türkiye'nin deniz ürünleri açısından en fakir bölgesi olan Akdeniz'de kişi başına düşen yıllık balık miktarı sadece 2 kilo. ADANA (Cumhuriyet Güney llleri BUrosu) Türkiye'nin deniz ürünleri açısından en fakir bölgesini Akdeniz oluşturuyor. DİE'nin 1985 yılı nüfus sayımı geçici sonuçlarına göre kişi başına düşen yıllık balık miktarı Akdeniz Bölgesi'nde sadece 2.02 kilogram. Aynı oran Karadeniz Bölgesi'nde 53.80'i, Marmara Bölgesi'nde 3.50'yi ve Ege Bölgesi'nde 3.38'i buluyor. Temel biyolojik üretkenlik bakımından dünya denizleri içinde de en son sıralarda yer alan Akdeniz'e uluslararası bir ifade olarak "mavi çöl" de deniyor. Akdeniz Bölgesi'rıdeki bu fakirlik akarsu gelirlerinin diğerlerine oranla az oluşuna bağlanıyor. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ercan Sarıhan, "Akdeniz Bölgesi Deniı Balıkçılığının Bugunku Durumu ve Sorunlan" konulu çalışmasında da Akdeniz'in temel biyolojik üretkenlik açısından, diğer kıyı bölgelerine orania son sırada yer aldığını belirtiyor. Doç. Ercan Sarıhan, Akdeniz bölgesi balıkçıhğının sorunlannı ve diğer denizlere oranla geri kalmasının nedenlerini şu şekilde sıralıyor: • Akdeniz Bölgesi'nin balıkçılık amacıyla kııllanılan lekne bakımından diğer kıyı bölgelerine oranla daha yelersiz oldugu görülüyor. • Marmara Denizi'nin Ege ve Karadenu arasındaki mevsimlik balık göçlerinin en önemli istasyonu konıımunda olması, bölgedeki balıkçılık sektörünun gelişmesini saglarken, Akdeni/'de, denizin insanlara sundugu besin kaynagı olanaklanmn azlığı nedeniyle, balıkçılık seklorü gelişmiyor. • Balıkçılıgın gelişmesinde barınak yeri, çekek yeri ve bunun gibi altyapı hizmetleri önemli rol oynuyor. • Bölgede, henüz buyük boyutlarda olmamakla birlikte, balıkçılıga olumsuz yonde etki yapması beklenen belirtilerden biri de kirlenme olgusu. Bu kirliligv, basta lskendırun Korfezi olmak üzere, bolgedeki irili ut'aklı köy ve körfezler ile nehir ve drenaj kanallannın denize döküldügü yerlerde rasllanıyor vc bunun sonucunda da bazı balık turlerinin öldükleri görülüyor. San Remo Bakanlıklarda atamalar nkara (anka) Bayındırlık Bakanlığı Yapı tşleri Genel Mudür Yardımalığı 'na, aynı bakanlığın şube mudürlerınden tlhan Müfit Demir atandı. Bayındırlık Bakanlığı Teftış Kurulu Baş Müfettişliği'ne de Ali Bülent lpekgil getirildi. Bu arada Irfan Saruhan Dışışlerı Bakanlığı Müşavirlığıne, 1. Erul Gönderten de PetkimPetrokımya A.Ş. Yönetim Kurulu uyeliğine atandılar. Resmi Gazete"de yer alan atama kararlanna göre, ayrıca SSK Eskişehir Bölge Mudürlüğu'ne, Antalya Bolge Müdür Yardımcısı Oğuz Gedik getirildi. TARİHİ tSTASYON Osmanlı tmparatorluğu'nun ilk tren istasyonlarmdan olan Karaağaç tstasyonu 'nda meslek yuksekokulu öğrencileri öğrenim göruyor. Yunanistan sımrı ile Meriç nehri arasında kalan bu tarihi istasyonun yeni adı, Trakya Üniversitesi Karaağaç Eğitim Jesislert. verdik" diyor. Ziraat Fakültesinin geleceğe yönelik projeleri oldukça zengin. Karadeniz'in verdiği bilgiye göre, Tekirdağ kıyısında bin dönümlük arazı kamulaştınldı. Buraya, bugünkü fiyatlarla 5.3 milyar liraya mal olacak Ziraat Fakültesi binaları yaptırılacak. Prof. Karadeniz şimdi de Tekirdağ Edirne yolu Uzerindeki 14 dönümlük İnanlı Çiftligine bakarak, "Acaba burayı da alıp uygulama çiftliği yapahilir miyim?" düşünceleri içinde. Yanan tarihi Edirne Lisesi'nin yerinde şimdi iki üç baraka ile eski bir levha olan bu derme çatma bınada elektrik, moıor ve Bazı sürücülerin mekanik takometrelerle oynayarak çalışmalarım engelledikleri öğrenildi. ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) Bazı 'uyanık' sürücülerin, araçların hız limitleri ile surııculerin çalışma surelerini kontrol amacıyla getirilen takometrelerle oynayarak, çalışmalarım engelledikleri öğrenildi. Takometrelerin üretiminin yapıldığı Testaş'ın üenel Müdürü Hkri Çağlar, bu tur olaylarla karşılaşıldığını belirterek, tüm araçIarda elektronik takometre uygulanmasına geçilmesi halinde bunun sona ereceğini söylcdi. Genel Müdür Fikri Çağlar, bazı şoförler tarafından yapılan 'uyamklıkları' anlatırken, elektro mekanik takometrelerin ya7im yapan iğnelerinin lastik ile bağlanarak yazım aianının kısıldığını, iğnenın ucunun mumla sıvanarak yazım yapmasının engellendiğini, iğnenin yazım yaptığa kağıda jelatin kağıt tutturularak 80 kilometrenin üzerinde hı/ yazımının engellendiğini söyledi. Genel Mudur Çağlar, elektronik takometrelerin yaygınlaşiırılmasıyla bu tür olayların önleneceğini bildirdi. ğuna işaret ederek, elektronik takometlerin üretiminin yaygınlaştırılmasıyla birlikte bu araçlarda değişiklik yapılacağını belirtti. tlk olarak Ankara'da baslayan uygulama çerçevesinde bugunc kadar 100 kadar otobüse elektronik takometre takılabildiğini bildiren Fikri Çağlar, halen modül biçiminde kullanılan kımliklerin yerine kart biçimi kimliklerin kullammına geçilmesi için çalışıldığını soyledi. Çağlar, su Takometre hîlesi PTT'de bakım nkara (a.a.) PTT Genel Müdürü Emin Başer, 1987 yılmı PTT hizmetlerınde işletme ve bakım yılı olarak ilan etti. Genel Müdür Başer, telekomünikasyon hizmetlerınde son yıllarda gerçekleştirılen sayısal anışa paralel, bir işletmecilik ve bakım hizmetleri sunabılmek için, kolların sıvanarak reorganızasyona gıdildiğıni açıkladı. Başer, personeie yayımladığı mesajda, PTT'cilerin bu yıl üzerinde durmaları gereken en önemli konunun işletme ve bakım hizmetlerınde olacağına dıkkat çektı. rücüyle ilgılı bilgileri takometre cihazına aktaran kimliklerde kart sistemine geçilmesiyle birlikte elektronik takometrelerin seri uretiminegeçileeeğini anlaıtı. Genel Mudur Çağlar, yılbaşından bu yana araçlarda takometre kontrollerinin yapıldığına da işaret etti. Takometre uygıılamasına ilk olarak Ankara'da başlanmış ve otobüsler başta olmak üzere kamyon ve çekicileıe takometre takılmasına başlanmıştı. y Dlyanet Vakfı J E m t n o n u ş u b e s i cağaloğlu 'nda cami yaptınyor. lstanbul Reklam binasının karşısmda Milli Eğitim Müdürluğü'nün yanındaki köşede vakfa ait arsa üzerinde gerçekleştirilecek camiye "Cezri Kasımpasa Camii" adı verildi. Insaat yetkilileri, 1956 yılında aynı yerde aynı islmle yer alan başka Türki f bir caminin Menderes hükümeti döneminde yol genisletmek amacıyla yıktmldtğım kaydederek, Diyanet Vakfı 'nın 31 yıl sonra yine aynı isimle yeni bir cami yaptırdığını belirttiler. Eminönü Belediyesi'nin 16 eylül 1986 tarihinde verdlği ruhsatla inşaatına baslanan cami Gcncl Müdur Çağlar, otobüsalanı içinde daha önce yer alan ' 'Hikmet Bufe'' ve olurma grupları lerin yaklaşık yüzde 80'inde kaldırılarak çevresi de tahta perdelerle çevrildl. elektronik takometre bulundu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle