Katalog

Cumhuriyet Sahibi: CumİMriyrl Maıbaacılık vc Gaznecilik Türk Anoniın Şirketi adına N»dir N«U, • Onel Yayın MudürU: H ı s u Ctunl, Müessrae MüdürU: EaJae Uşakhgil, Yau UICTİ MüdiirU: Okty Goaensia, # Haber Merkezi Müduril: Yalcın B*ycr, Sayfa Düzeni YOnetmeni: AU Acmt, % Temsilcıler ANKARAYalcın Do*ın. İZMİR: Hiluncl Çttinkaym, ADANA: Cdal Bajlugıc Jstanbul Haberleri: Rrbı Öz, Dış Haberln: Erju» B*kı, Ekonomi: Osmu L1»gıy, Külıttr: Cclıl Üsttr, Magazuc Mduntt Y*şia, Spor Danışmam: Abdiükadir Yocdmu, Düzelune: Reflk Durteş, BilimEğitim: Şakta Mpts, lşSendika: Şİknn Kettod, HaberAraşurma: Ufak Giıldemjr, Yun Habcrleri: Nccdel Dotan • Koordiıuıor Ahmtl Konılsaa, 0 Maiı Ijler: Erol Erkııt, • Reklam: A J V T>rua Ek Yayınlar Huijı AkjFol • Idare: Hüscyin Girer, IşlniDt. öadcr ÇtUk, Bilgıtjlem. >til taaL Bojan ve Yayan: CumhurijTt tfaıbaacüık ve Gazetecilik 1.A4. TBrk Ocaj 39/41 Cagaloglu, 34334 lst., PK 246lsunbui, Tel 512 05 05 (20 h«f), TWex: 22 Bümlar Ankan: Ziya GOkaİD Bulvan lnkılap Sokak, No: l 9/4, TM: 33 11 Telec 42344 • tzmin H Ziy» Bulvan. 1352. Sok. 2/3, Tet 25 47 0913 12 30, 52359 • Adana; Çakmai Cıd. No: 134 KM 3, Tel: 145501973!, TOex: TAKVİM 27 ŞUBAT 1987 Imsak:5.11 Güneş: 6.35 öğle: 12.21 İkindi: 15.26 Akşam: 17.59 Yatsı: 19.18 Londra'da gazeteler sava, ondra (Cumhuriyet} Salı günü Robert Maxwell'in 'Daily News gazetesinin çıkmasmdan sonra Londra günlük ak kent gazeteleri alanında beklenmedik bir gelişme meydana geldi ve 1980 ytlından bu yana yayıml 'Evening News' gazetesi piyasaya yeniden çıktı. 'Evening News' salı gün, kadar Londra'nın tek ak gazetesi olan 'Standard' 1980 yılmda birleşmişti. Ancak 'Standard' gazetesinin Yönetim Kur Başkam Lord Rothermeı 'Evening News'in sadece gazeteci ile acilen piyasa, yeniden çıkmak zorunda olmasma rağmen, sadece 'Daily Nevvs'in çıkışını önlemek için değil, 'Londralılara hizmet verı amaayla' ve kalıcı niyetl rekabet savaşına katıldığ, bildirdi. Ren Nehri asfalt yol gibi cansız Federal Alman dalgıç ve fotoğrafçı Herbert Frei, Nehri'nin Sandoz ka, önceki ve sonraki duru şöyle anlatıyor: "Suyu öfkeye kapılıyorum. çürümüş yosunlar, ölü yüzgeçleri yer yer kop bahklar..." Magazin Servisi Ren NehS'nin yukarı kollan lsviçre kimya firması Sandoz'da meydana gelen kazaya kadar Avrupa'nın hâlâ varlığını sürdürebilen son sualtı cennetiydi. Ancak Basel'den yayılan ve bugünekadar 1 milyon yılan balığının ölümüneneden olan zehirli maddeler, balıklann yumurtlama bölgesi olan Lörrach ve Karlsruhe arasındaki yosunluk alana kadar ulaştı. Ren, artık ölü bir nehir. Federal Alman dalgıç ve fotoğrafçı Herbert Frei, Ren Nehri'nin Sandoz kazasından önceki ve sonraki durumunu Stern dergisine şöyle anlatıyor: Suyun altında öfkeye kapılıyorum. Her yerde çürümüş yosunlar, ölü balıklar. Şurada bir yılanbalığı var. Ölü bir dünyada hâlâ varlığını sürdiiren son yaratık. Yavaşça çamurun içine süzülüyor. Rahatlıkla fotoğrafını çekebilîyorum. Zehirler onu o kadar etkilemiş ki. doğal reaksiyonlan tamamen yavaşlainış. Tabana yaklaştığında suyun içinde beyaz bulutlar oluşuyor. Nehir tabanı tıpkı bir asfalt yol gibi cansız. Kıyıdaki bir çaJıya ölü bir yılan balığı, bir plastik kutu takılmış. Grauelsbaum, Lörrach ve Karlsruhe arasındaki yosun alanının bir parçası, do: ma alanı idi. Bu arrifibik dünyanın v . , . sından taşıdığı önem hâlâ hafife alınıyor. Politikacıların bazı ender kuş türleri için buranın son barınak noktası olduğunu söylemelerine karşın, kimse balıklardan ve diğer canlıTârdan söz etmiyor. Ancak bu yosunluk aJan balıklar, semender' ler ve kurbağalar için yumurtlama alanı. Balıklar bahar aylarında yumurtlamak için eski Ren'in kollarımagöç ediyorlardı. Buna karşı , Iık kışın hiçbir uahk, nehri terk etmezdi. Ancak Sandoz kazasından sonra, 1986 aralığında hayatta kalan balıklann nasıl zehirli Ren'•len kaçtp yan sulara gittiğini gördüm. Solungaçları tahrip olmuş balıklar gördüm, .. jzgeçleri yer yer kopmus kör bahklar gördüm. Freiburg'un kuzeybatısında kalan Taubergiessen'de durum daha da kötüydü. Taubergiessen'i yıllardan beri tanınm. Su o kadar berrak olurdu ki, üzerinden bakıldiğında di . •bindekî3'osunlar sayılırdı. Sandoz felaketinden birkaç hafta sonra buraJara gittiğimde ölü ve çürümüş bitkilerle karşılaştım. Daha önce yüzlerce yılanbalığının yüzdüğü yerde bir tane balık beni görünce arkasında toz bulutları bırakarak kaçıp gitti. Nehirden bir kanalla ayrılan Vogtsburg kolu bile kazadan sonra öldü. Burada yeniden balık avlanabilmesi balıklann göç etmesine bağlı. Sandoz kazasından sonra 1 milyon yılan bahğmın öldüğu söyleniyor, ancak gerçek rakam hiçbir zaman açıklanamayacak. Kış, nehir üzerine l»« v » ».ardan oluşan bir örtü çekti. Kazanıh gerçek etkileri, ancak baharda belli olacakaNehirdeki küçük canlılar yok olduğu için yurriurtadan çıkacak bahkları açlık bekliyor. BİMERCE ÖLÜ BALIK Ren Sehrindekl binlerce ölü baltktan bir tanesi. Ağzının etrafmdaki yosun oluşumu ölmeden önce zehirlendiğini gâtteriyor. TEK YEŞİLLİK YOK Sazhklarm arasında artık tek bir yeşil bitkiye bileı sonra nehre akan zehirli maddelere karşı koyamadı ve kaybolup giıti. lanmıyor. Dayanıklı yosunlar bile Sandoı kazasmdan Bireysel başvu li paneli A nkara (uba) tnsan x \ Hakları Derneği'nct bugiin "bireysel başvuru konulu bir panel yapılıyc Türkiye'nin Avrupa tnsa Hakları Komisyonu'na bireysel başvuru hakkını tanıması nedeniyle düzenlenen panele Prof. Rona Aybay, Doç. Haluı Gerger, Dr. Muza/fer Se< ve AU Sirmen konuşmacı olarak katılacaklar. Trafik ruhsatnameleri A nkara (a.a.) z \ tçişleri Bakanı Yıldıı Akbulut, yurttaşların mağdur olmamalan açısından, araçlarına ait trafik ruhsatnamelerini, y uzatma tarihi olan 1 hazirana kadar mutlaka değiştirmeleri gerektiğini bildirdi. Akbulut, dün yaptığı yazılı açıklamada, Haziran 1985 tarihinde yürürlüğe giren yeni "Karayolları Trafik Kanunu " gereğince ruhsatların tescil ve trafik belgeleriyle değiştirildiğini hatırlatarak, 1 Nisan 1986'da başlayan değiştirr, işlemlerinin önce 1 Mart 1987'ye, son olarak da 1 hazirana kadar uzatıldığın belirtti. ABD ile Iran arasında arabuluculuk yapnıanız, bu ortamda olanaksız Arabuluculuk: Hiçbir ABD yönetimi bugünkü oriamda Iran ile yakmlaşma adımı atamaz. Türkiye arabuluculuk rolii için Humeyni sonrasını beklemelidir. C'sler: Kuzey Iran'a bir Sovyet salcjırısı halinde ABD, Türkiye'deki üsleri mutlaka kultanmak isteyecektir. TANJL AKERSON VVASHINGTON tran silah skandalının paılak verdiği günlerde ilk kez Turkiye'nin ABDİran arasında arabulucu roiü oynayabileceği duşüncesini ortaya atan Ortadoğu u/manı William Quandt'a bu konudaki son gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda, Turkiye'nin beklemesi gerektiğini belirtti. Nixor. veCarter dönemlerinde iki kez Llusal Güvenlik Konse>i'nde Ortadoğu uzmanı olarak görev yapan Quandt, halen Brookings Enstitüsü'nde aynı alanda çalışmakta. \ViIliam Quandt'a "Kasınıda İran skandalı ilk patlak verdiginde siz bir TV programında Türkiye'den ABDİran ilişkilerinde >arariamlmaa gerektiğini söylediniz.. Bu gönışünüz t umhuri.yet'le jayımlandı.. Sonra Başbakan Özal, Dışişleri Bakanı Shullz aynı doğrultuda açıklamalarda bulundular.. Bu goruşe nereden vardınız?" diye sorduğumda bana şu yanıtı verdi: "tki etken vardı.. Birincisi Turkiye'nin Tahran'daki elçiligi, ulkede olup bitenleti ea iyi dcgerfendirmt olanağı ve yefeneğine sahip kuruluştu.. İran'ı anlayabilmek aaandan Türkiye'den yararlannuik zorunluydu.. İkinci etken, Tiirki>e'nİB hem İran hem dc Irak ilr geni~ ilişktleri olan bir ülke konumund ı bolunmasıydı.. Bu konumu i e Tıırkiye WashınglonTahran ilişkiierini normalleştirmede zorunlu etken olan İranIrak savaşını sona erdirraede önemli bir rol oynayabilirdi.. Savaş nasıl olsa bitecek bir giin.. Savaş sona ererken hem İran hem Irak yoneümleri için kamuoylanna karşı durumu kurtaracak birtakım duzenlemeler gerekli.. 1975'teki İranIrak çatt^masını sona erdiren anla$mada Cezayir bu lür duzenlemeler gerçekleştirme açısından onemli bir rol oynadı.. Bu kez Türkiye neden oy namasın?" "Başbakan Özal'uı son NVashington (emaslarında İran sorununa anlaşıldıgı kadar gencl çerçoede deginildi.. Turkiye'nin VVashinglon ile Tahran arasında mesaj alışverişi saglamanın ötesinde atacagı başka somul adımlar olabilir mi?" soruma "Körfez savasında bir ABD askeri Quandı "Bugünkü ortamda bayır" müdahalesini gündeme gelireedc bâş~ karşılığını verdi ve şöyle devam elli: lıca üç olasılık var.. Birincisi, tıan 1 "Gazeteci Seib olayında olduğu gibi ın. Irak'ın güne> bölgesine girmesi.. Türkiye bu tür mesaj alışverişlerini Irak, tüm ates gücü üstünlügüne karstirdürebilir. Arna bunun^tesinde şu şın böy İe bir geüşmeyidurduramazsırada arabuluculuk için Washingsa ve is Birinci Diinya SMptiarzı pilon'un kapısını çalmak yanlış olur.. yade savaşına kalırea, AjÇ^ta jaÇünkü kısa dönemde hiçbir ABD yopacağı bir jçy yoktur.. OtajaTTâttşnetinıi Iran ile yakmlaşma girişimimaz.. Irak'a Mısır, L'rdün gibi öteki ni başlataraaz.. Gerçek şu ki, AracArap ülkeleri yardım gönderebilirte^. rikan halkının gözünde üç kişi varİkincisJ. İran Kuveyt, Bahreyn. Enflrdır, Kaddafi, Arafal ve Humeyni, bunlar baş düşmandır.. Bunlarla ya . tikler ve Sıuidi Arabisian'a saldırabikınlaşmayı Amerikan halkına kabul . lir.. O zaman ABD deniz ve hava giıellirmeyi hiçbir ABD yönetimi göze ' * cü ile olaya karısır ve bu ülkeleri iran'a karşı korur.. Bu müdahalede alamaz.. Hele şu son İran skandalı nedeniyle Reıgan'ın içine düştügü' ABD'nin Türkiye'den ynnuHanması söz konusu değildir Bolge<*ki dedurumdan sonra.. ABD yönelimleri niz gucü ve t'nunan gibi ulkelerdeki bir dönem için İran'a karşı daha setl hava üsleri yeterlidir.. L çüncü olası; tarır alma zorunluğu duyacaklır.. lık, Sovyeller körfeze inmek için ku f ; Duygusal yanı ağır basan bir yaklazev İran'a bir askeri harekât başlalaşım, ama gerçek.. Ancak Humeyni bilir. Bu dunımda ABD, Türkiye'nin sonrası ABD ciddi olarak İran ile yadogusundaki üsleri mutlaka kullan! kınlaşma girişimi başlalabilir. Çiinmak isteyecektr.. BUiyorura, Türk ku Amerikan haJkının gözünde köhükümetleri buna direnecektir. Türk , tü oian yalnız Humeyni'dir, öleki hükümetlerinin tezi, üslerin NATO ! mollalar degil.. Türkiye, arabulucudışı amaçlarla kuHanılamayacağı.. luk rolü için Humeyni sonrasını bekAncak körfeze yöneük bir Sovjet aslemek zorundadır." keri harekâtı. VATO'yu (ehdit cden "Körfez savaşına bir Amerikan asbir gclişnıe olarak ABD larafından ' keri mudahalesi durumunda Turkidegeriendârehilir.. Böyle bir durum' ye'deki ABD üsleri nasıl kullanılada ABD ile Türkiye arasında ciddi cak? Türkiye, üslerin kesinlikle NAsorun çıkacaktır.. Ancak İran'a bir TO dışı bolgedc kullanılmasını Sovyet mudahalesi çok uzak bir <>l». istemiyor" sorusunu yönelttiğimde sılıktır".. * ' Quandt şu değerlendirmeyi jraptı: Körfez savaşınıârlrak aleyhine gelişmesi ile ilgili olarak bölgedeki güç dengesinde meydana gelecek degişiklikler konusunda çeşiıli spekülasyonlar yapıldığını, bu çerçevede Türkiye'nin Musul petrol bölgesini işgal edebileceğinin üeri sürüldüğünü belinerek. "Deniyor ki Irak'ın kuzeyinde bir kıırt devleti kurulmasına Türkiye izin vermez ve Musul'a askeri harekâl düzenler.. Böyle bir gelişmeyi ABD nasıl kaışılar? diye sordum.. Quandt çok açık bir yanıt verdi: "Bölgede bir Küri devleti kurulmasını ne Türkiye ne Irak ne İran isliyor.. Bu açıdan bunun gerçekleşmesi olanaksız.. Dediğiniz lürde Türkiye'nin güne> sınırlan ötesinde bir askeri genişlemeye yol açacak bir gelişme olması için Irak'ın devlet olarak yok olmaya yönelme ölçüsünde parçalanması gerek.. Bu getireceği sonuçlar bakınundan çok farklı bir durumdur.. Bu durumun getireceği yeni koşullara bağlı olarak Tiırki>enin sınırları ötesinde askeri güç kullanımıyla genişiemesi bölgede buyük tepkiler ve sorunlar yaralır. Bunun yanı sıra ABD, Irak'ın bugünkü sınırlanyla Ortadoğu haritasında yerini korumasını istemektedir. ABD, Orîadoğu dengesinde Irak'ı variıgı gerekli bir unsur olarak görmektedir"... ABD'li Orîadoğu uzmanı Quandt, Cumhuriyet'in sorularını yanıtladv SSCB'de AIDS kampanyası oskova Sovyetler Birliği M bir AIDS(anka) 'nde geniş danışma DOĞUMHEYECANl Hastalıktan birhhne. Alt^cı çocuğunu doğuran Carmilta ve ona âşık olan vampîr hemşire Emily, Dr. Het^ktiff doğum heyacanı içinde. kampanyası başlatıldı. "Literaturnaya Gazeta" a> edebiyat gazetesine demeç veren Sovyetler Birliği Sağ Iskân Yardımcısı Georgy Khlyabic, AIDS virüsünü tanımlayabilmek ve kontrc altına alabilmek için ülke çapmda çeşitli önlemler alındığım belirtti. Alman önlemler içinde, telefonla AIDS hakkında bilgi verilebilecek danışma istasyonları, tıbbi damşmanlık görevini sağlayacak ve tavsiyeterde bulunacak danışma grubu, hasıahkla ilgili broşür ve kitapçıklar ve gönüllü çalışacak gruplar oluşturulduğunu belirten bakan yardımcısı, hükümt düzeyinde AIDS'ın bir sor haline gelmesinin, kendileı için sürpriz olacağım kaydetü. Erkehter dpnyuyı bozdu Heinrich Böll ödaknü a(an Elfriâde Jelinek'in yazdığı oyunda, kjS/mlarvzgür ombilmek için lezbiyen ilişkilere^ıriyorlar, fk^dişlerini uzattırıp erkeklık organı haline getiriyorlâr. Magazin ServTsı Oyunun adı 'vastalık", yazarı Elfriede Jelinek, oynandığı yer Bonn, başrolde "Kan". Jinekolog koltuğundaki Carmilla altıncı çocuğunu doğurmak üzere. Kocası ve birtakım yaratıklar koltuğun etrafında dans ediyor, kıkırdayarak Carmilla'nın cinsel organından içeri bakıyorlar. Çocuk geliyor, ama Carmilla öbür tarafa gidiyor. Ölüm sessizliği çöküyor. Çocuk sağ, anne öldü. Gururlu baba, yeni doğmuş bebeği ve yaygara yapan çocuklan alıp odadan çıkıyor. Carmilla boş bir çuval gibi koltuktan aşağı sarkmış. O sırada mini etekli bir hemşire beliriyor, koltuktaki güzel cesede âşık oluyor. Carmilla ile vampir Emily'nin ilişkisi böyle başlıyor. Avusturyalı yazar Jelinek bugüne kadar yazdıkları arasında en olumlu olanının Carmilla ve Emily arasındaki aşk ilişkisi olduğunu söylüyor. Bunun üzerine Stern muhabirinin lezbiyen olup olmadığı sorusuyla karşılaşıyor. Eskiden denemişti, ama olmamıştı. Ya cinsel, mazoşist deneyahlerinden söz etmekten hoşlanıyor muydu? Hayır, yazdıklannı tek başmayken bile yüzü kızarmadan okuyamıyordu. Peki o zaman nasıl böyle şeyler yazabiliyordu? Çünkü bu bambaşka bir şeydi, orgazma benzeyen bir haz veriyordu. İki ay kadar önce Heinrich Böll ödülünü alan Elfriede Jelinek oyunundaki vampir temasını edebiyat doçenti Eve Meyer1 in bir yazısından etkilenerek yarattığını söylüyor. Oyunda kadın doktoru HeidklifPin yanında çalışan vampir hemşire Emily her gün şişe şişe kanla beslenmektedir. Carmilla1 nın üzerine eğilip kanını emer. Lezbiyen hemşire böylece Carmilla'yı canlıiar âlemine, ya da onun eşiğine, ölümle yaşam arasındaki bir yerlere yani oyunun yazarı Elfriede Jelinek'in gercekte kadınların bulunduğuna inandığı yere, "var olmayana" götürür. İki kadının kan kardeşliği böyle başlar. jelinek, "Tarihin eğlendirici yanı kadının olumu olmuştur" diyor. "Kadın. sonu gelmeden önce bir kez daha isyan etse de, lezbiyen olsa da, kesici dişlerini amelivatla sertleşmiş erkeklik organına dönüştürüp onlarla kendi çocuklannın kanını emse de bu böyle. Çünkü erkek toplumu dünyayı bozdu." Sonunda Jinekolog Heidkliff joggingden döner ve ölü loğusanın üzerine atılır: "Bu delik ne kadar basit görünüyor, ama yine de beniın gibi bir adamın içinde yolunu bulabilmesi için yıllarca tahsil görmesini gerektirecek kadar da karmaşık." Yeni dul "Belki giriş bir iplikle sağlamlaştırılabilir" diyerek onu asiste eder. Hemşire ve Carmilla arasındaki lezbiyen ilişki iki kadına geçici bir özerklik vermiştir. Hatta kazandıkları yeni bilinçle kadın hazzını erkeğinkine benzer bir biçimde sergileme çabası içine girerler. Hemşire Emily bu yiizden aynı zamanda dişçi olan Heidkliffden iki dişini uzatılabilir hale getirmesini ister. Ameliyat başarılıdır, ama erkekler tabii ki böyle eşitlik çabalarını hazmedemezler. Emily ve Carmilla'nın vampirce bir yatak sahnesi av elbiseleri giymiş erkekler tarafından kesilir. Avcılar silahlarını iki vampirin üzerine doğrultur. F.Almanya'da sahn^Mp oyun, erkek dünyasında kadının yerini taşlıyor: Kış geri geldî Yurt Haberleri Senisi Balkanlar'dan gelen soguk ve yağıslı h<<vanın etkisi altına giren Doğiı ^e Kuzey Anadolu bölgesinde çok sayıda köy ile bazı ilçelerin yollan, kar nedeniyle yeniden ulaşıma kapandı. Kar yağışı ile birlikte etkili olan tipi ile yaşamı önemli ölçüde aksattı. Cumhuriyet Erzurum muhabiri Mehmet Gultekin'in bildirdiğine göre, Doğu Anadolu bölgesinde dün sabaha karşı başlayan ve aralıklarla devanı eden kar vağışı, DamalPosof, KarayazıGöksu, KarayazıElmalıderc, ArdahanŞavşat karayolları ile yüzlerce köy yolunun kapanmasma neden oldu. ErzincanSıvas arasında Kızıldağ, Sakaltutan, ErzurumTuncelı arasındaki Kırmızıköprü ve Pülümür geçidi, BingölErzurum karayolunun KarlıovaÇat arası, MuşErzurum karayolunun HınısVarto arasında ulaşımın güçlükle yapıldığı bıldırildi. Karayolları yetkilileri, kar yağışı ve fırtınanın karla mücadele çalışmalarını olumsuz yönde etkilediğini, transit taşımacılığın yapıldığı önemli karayollannın ulaşıma açık tutulabilmesi için çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü belirttiler, yola çıkacak araçlarda, çekme halatı, takoz ve zincir bulundurulmasını istediier. Doğu Anadolu bölgesinde kent merkezlerinde de ulaşımın güçlükle yapılması nedeniyle trafik müdürlüğü ekipleri, sürcüleri buzlanmaya karşı uyardılar. Yayaların da önemli ölçüde etkilendiği Erzumm'a 15 santimetre kar yağdı. Dün yapılması gereken Ankara bağlanıılı tstanbulErzurum uçak seferi de kötü hava koşulları nedeniyle iptal edildi. Çanakkale'den Aynur Narler'in haberine göre, 720 ton tuz yüklü Selim Çavuşoglu gemisi, tzmir'den İznı.'i'e giderken Çanakkaie yakınlarında Hamidiye Tabyaları önünde fırtınaya tutularak süruklendi ve daha sonra karaya oturdu. Giresun muhabirimiz Nihal Tığlı, akşam saatlerinde başlayan kar yağışının, Giresun ve çevresinde yaşamı geniş ölçüde etkiledieini bildirdi. Yeni AIDS ilac insanda denena \Tew York (a.a.) İ T ABD'de AIDS virüsüyle mücadelede etkil olduğu sanılan bir ilacın insanlar üzehnde denenmesine başlandı. "Dideoxycytidine" adlı ilacın, AIDS virüsünü ortadan kaldırmaktan ziyade, kan hücrelerine mikrop bulaşmasını önleyi nitelikte olduğu bildirildi. Ulusal Kanser Enstitüsü'nden Dr. Samue Broder, ilacın şu ana kada yaklaşık 10 hasta üzerinde denendiğini ve bu sayının 20'ye çıkabileceğini belirth tlacın denendiği kişilerin y AIDS'li, ya da bu hastalık bağlantılı semptomlar gösterdiğini bildiren Brode birkaç ay içinde deneme sonuçlarımn alınabileceğin söyledi. 6. AIDS kurbanı, Ulviye Sayar R E C E P ASLANDUR BALIKEStR Istanbul Üniversitesi Tlp Fakiiitesi Çapa Hastanesi'nde AIDS tamsıyla bir süre bakımda tuîulduktan sonra bu ay başında taburcu ediîen Ulvîye Sajw adlı bir kadın üç giin önce EdremjVte öldü. Ulviye Sa« yar'uı cenazesi önceki gün Edremit'te kursun kaph bir tabut içinde gömüldü. Ulviye Sayar'ın, iki yıl ÖBce TIR soförü eşinin isi ncdeniyle bulunduğu Suutü Ara UDS^Ahnanyu^da karnavahn neşesini kaçırdı deral Almanya'nın Bavyera eyaleîi Bakanlar Konseyi'nin aldığı karara e, kamu hizmetine girmek için başvuranlar AIDS testinden geçirilecek, ıklu ve hükümlülere cezaevine girerken AIDS kontrolü yapılacak. UÇER KÖLN Almanya şu günlerde karnavahn doruğunda. Yüzyılların geleneği ile son günlerinde çılgınca sokak eğlenceleri haline dönüsen karvanalın doruğu dün başladı, onümuzdeki çarşamba sona erecek. Kimi yerde faschin, kimi yerde festoloven, genelde de karnaval adı altındaki bu şenliklerin kalesi Köln şu günlerde kar altında. Hava buz gibi. Ama kendini çılgın eğlenceye kaptırmış karnavalcıları ne sıfırın altındaki soğuk, ne kar, ne de buz engelleyebildi. Dondurucu hava vız geliyor. Dekolte kıyafetlerde de bir azalma ok. Çok üşüyen bir meyhaneye sı|ınıyor ya da koynundaki konyak şişesine başvuruyor. Bu yılki karnavalda yine de bir başkalık var, daha doğrusu bir eksiklik. AIDS korkusundan karnavahn seks yönü zayıflamakta. Tanıdık tanımadık herkesin sarmaş dolaş olduğu eski faşingler galiba artık tarihe karışıyor. Bunda yoğun AIDS kampanyalarının, karnaval için hazırlanan uyarı afişlerinin, aydınlatıcı broşürlerin hayli etkisi oldu kuşkusuz. Şimdi herkesin dilinde aynı slogan var: "Karnaval geçer, AIDS kalır." AIDS ile mücadele mart ayında kurulacak olan yeni hükümetin programında önemli bir yer tutuyor. Birlik partileri CDU/CSU ve Hür Demokrat FDP arasında Bonn'da süren koalisyon görüşmelerinde koalisyon onakları, AIDS'le mücadele çerçevesinde yoğun bir aydınlatma kampanyasını, AIDS testlerinin hasta adı verilmeden bir enformasyon merkezinde birleşmesini ve tüm çalışmalan koordine edecek bir AIDS araştırma merkezi kurulmasını kararlaştırdılar. Ayrıntılar bir komisyon tarafından belirlenecek. Kent sağlık merkezlerinin hepsinde bir AIDS uzmanı bulunması da onaylanan öneriler arasında. Federal Almanya nüfusunun üçte birini barındıran Kuzey Ren Westfalya eyaletinin AIDS'le mücadeleye ayırdığı para 4 milyon 250 bin mark. Bu para öncelikle AIDSli hastaların tedavi ve bakımları ile aydınlatma kampanyası için harcanacak. Eyalet Sağlık BakanlıSı'nın verdiei bilgilere göre şubat ayı ortasına kadar Kuzey Ren VV'estfalya'da 513 AIDS olayı saptanmış, bunlardan 78'i ölümle sonuçlanmıştı. Eyalet bakanlığı AIDS'li hasta sayısının her yıl IM kJtına çıktığını belirtiyor ve hasıahğın en yaygın olduğu yerlerin Köln ve Düsseldorf olduğunu açıklıyor. Federal Almanya'nın nüfusu yoğun olan eyaleti Kuzey Ren VVestfalya yöneticilerinin öngördükleri önlemler arasında bir AIDS koordinasyon mmerkezi kurulması, gezici danışma bilgilendirme ekipleri oluşturulması ve hastalığa yakalanmış olanlar için deneme niteliğinde komünler açılması bulunuyor. Saar eyaleti de benzer girişimlere hazırlanıyor. Yapılan açıklamalara göre, aydınlatma kampanyası önce okullardan başlayacak. Diskotekler, üniversiteler ve meslek okullarında aydınlatıcı afiş ve broşürler dağıtılacak ve bütün buralara prezervatif otomatları yerleştirilecek. Prezervatif, tabipler birliği tarafından da en etkili çare olarak tavsiye ediliyor. Almanya Tabipler Birliği AIDS ile mücadelenin ortaçağ usulü hırçın ceza yöntemleriyle olamayacağını, hasta fişlemenin bir r Japonya'da AIDS'ten ölenL okyo (a.a.) Japonya'da bugüne kadar AIDS hastalığmın pençesine düşen 29 kişiden 21 'inin öldüğü bildirildi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri dün yaptıkları bir açıklamada, kurbanlardan birinin Japonya'ya 3 yıl önce gelen tsviçreli bir kaı olduğunu belirttiler. (Arkaa 14. (Arkası 14. Sayfada)