Katalog

IUBAT 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 nkara (a.a.) SHP'nin yabancuara : satışlan konusundaki uamaları nedeniyle imeı hakkında verdiği oru önergesi, TBMM zl Kurulu 'nun yarınki •şiminde efe alınacak. üşmeler sırasmda /asa uyannca, siyasi i gruplan ve hükümet ile •ge sahiplerinden birine verilecek. Görüşmelerin amlanmasından sonra ioru önergesinin deme alınıp ahnmaması sunulacak. nhurbaşkanı Kenan en tarafından bir defa a görüşülmek üzere VtM'ye geri gönderilen im Yasası da bu hafta el kurulda ele alınacak. anın tümu üzerindeki üşmelere geçen hafta lanmıstı. nsoru yarın tcliste DSP kurultayı baharda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Soldaki partiler ilkbaharda kurultay heyecanı yaşayacaklar. MKYK'de alınan karar uyannca mayıs ayında seçimli tüzükprogram kurultayı yapacak olan SHP'nin yanı sıra DSP'nin ilk büyük kongresi de ilkbaharda toplanacak. DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz, kongre takviminin önümüzdeki günlerde MKYK'de kesinleşeceğini bildirerek, "genel seçim hazırtıgına bir an önce girmeyi hedeflediklerini" açıkladı. DSP Genel Sekreteri Korkmaz, Cumhuriyet'e, "şu anda kâğıt üzerinde 67 ilde ve türa ilçelerde örgutlenmeyi tamamladıklannı" açıklarken, fulen atanmış örgüt sayısının 55 il ve 450 ilçe olduğunu bildirdi. Korkmaz, "şu anda örgüt işlerinden yalnızca Genel Başkan Rahşan Ecevit'in sorumlu olduğunu" kaydederek, "Örgiit işlerini bizatihi Sayın Genel Başkan kendisi yapıyor. Bunun dışında hiçbir kimse örgüt işinden sonımlu degildir" dedi. 7 haziranda 81 yerde yapüacak belediye seçimlerinin tümüne ka Genel SekreterKorkmaz'a göre, uyumsuzlar spekülasyon yapıyor ANKARA'dan \AIXJN DOĞAN ÖRGÜTTEN RAHŞAN ECEVÎT SORUMLU 6 7 ilde kâğıt üstünde örgutlenmeyi tamamladıklannı belirten DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz, "örgüt işlerinden yalnızca Genel Başkan Rahşan Ecevit sonımlu. Örgüt işlerini bizatihi Sayın Genel Başkan kendisi yapıyor. Bunun dışında hiçbir kimse örgüt işinden sorumlu değildir." dedi. tılmak karannda olduklannı ve konunun MKYK'de genel başkan ile görüşüldükten sonra kesinleşeceğini de söyleyen DSP Genel Sekreteri Korkmaz, kurucular kurulunu bir daha toplamayı düşünmediklerini bildirdi. DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz'ın Cumhuriyet'in, partinin örgutlenmesi ve kurucular kurulundaki huzursuzluklarla ilgili sorulanna verdiği yanıtlar şöyle: DSP'nin şu anda kaç il ve kaç ilçede örgütü var? KORKMAZ Biz kâğıt üzerinde 67 ilde ve mevcut ilçelerin tamamında örgutlenmeyi tamamladık. Fiilen atanmış örgüt sayısı 55 il ve 450 ilçe. Diğerlerinin atama işlemleri de yakın zamanda bitirilecek. DSP ilk kurultayını ne zaman yapacak? KORKMAZ Biz kongremizi ilkbahann sonlarında yapmak ıstiyoruz. Hedefimiz de bir gene! seçim haarlığjna bir an önce gırmektir. Tabii bir kongre takvimimiz olacaktır. Bu da, MKYK'nin önümüzdeki toplantısında veya önümüzdeki günler essam Akçelik dü itanbul (a.a.) Ressam, yazar Malik Akçelik tnbul'da öldü. Sanat ve klor üzerine yazdığı eleme, söyleşi ve anı ıplanyla da tanınan sam Malik Akçelik, 1903 nda Selanik'te doğdu. •nanya'da Berlin Yüksek retmen Okulu 'nda resim lagojisi öğrenimi gördü. of. Grossman'ın ilyesinde de resim ışmaları yapan Akçelik, 121968 tarihleri arasında 'zi Eğitim, Çapa ve atürk Eğitim stitülerinde öğretmenlik revinde bulundu. Cumhurbaşkanı, Ayaş ve Güdürde inceleme yaptı Evren: Hapishane yemeği büe öğrenci yurtlarmdakinden iyi ANKARA (Cumhuriyet Burosn) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, beraberinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakam Mustafa Kalemli ve Ankara Valisi CahitBayar olduğu halde Ayaş ve Güdül ilçelerinde dün çeşitli incelemelerde bulundu. Evren, incelemelerinin ilk durağı olan Ayaş'ta Çocuk Esirgeme Kurumu, Çocuk Yuvası'nı gezdi. 712 yaş grubunda 159 çocuğun barındığı yurt hakkında, kurum başkanı ve Muzır Kurulu üyesi Nihat tlhao'dan bilgi alan Evren, Bakan Kalemli'ye yatılı okullann sağlık koşulları yönünden yakınmalarını iletti. Evren, bu kurumlarda öğrencilerin kötü beslenmesinden yakınarak, incelemeleri sırasında çocuklara ıspanak ve çorba verildiğini söyledi ve "hapishanelerde bile daha iyi yemek veriliyor" dedi. Evren huzur evleri konusundaki bazı uygulamalarla ilgili yakınmalarda da bulununca, Kalemli, bakanlık olarak bu yönde değışikliğe gidileceğini ve bakıma gereksinimi olanlara gönüllü ekiplerle evfcrinde hizmet götürmeyi amaçladıklarını sövledi. Evren incelemeleri sırasında, yurdun yatakhanesinde pike örtü kullanılmamasını memrruniyetle karşıladı. Evren daha sonra Ayaş'ta hizmete girecek olan tarihi hamam ile içmeceleri gezdi. Evren içmece tesislerini gezerken, dikenli bir yoldan geçişini görüntülemek isteyen gazetecilere, "Şunlara bakın beni atlarken, matlarken çekecekler. Bana nazar değdirecekler" dedi. Evren daha sonra özel idareye ait Fidanlık Müdürlüğü tesislerinde öğle yemeğini yedi ve burada bir çam fidaru dikti. Evren öğleden sonra ise Güdül ilçesine *ayındırlıkta tamalar nkara (uba) Baymdırlık ve tskân ıkanlığı, Bayındırltk ve kân Mudürlüklerine üç ni atama yapıldı. "Rize lytndırlık ve tskân 'üdürlüğüne Ahmet okelek, Gümüşhane lymdırlık ve tskân 'üdürlüğüne Süleyman 'azlum, Sinop Baymdırhk • tskân Müdürlüğüne Nail erinözlü" atandıiar. de yapacağı bir toplantıda kesinlik kazanacak. Yönetmeliklerimizi, genelgelerimizi hazırladık. Her şey hazır. MKYK'den geçirip teşkilatlarımıza göndereceğiz. Kongre takviminin ne zaman çaUşmaya başlayacağmı şimdilik kesin olarak söyleyemiyorum. Partide önemli değişiklikler oldu, grup kurdu. Bazı kurucular buna tepki gösterdi. Kunıcular kurulu loplanmak istendi. Ama bunlardan bazıları iiyelikten çıkanldı. Bu konuda ne diyorsunuz? KORKMAZ DSP'nin başlangıcından beri çahsan birtakım gruplar olmuş. Ben onların ço. ğunu tanımam. Biz DSP kuruluşuna katıldığımızda onların çoğu bu kuruluş felsefesi içinde ayrılmışlardı. Partirilkelerine uyum sağlayamadığı, > aptığı beyanlarla ortaya çıkan Celal Kurkoğlu partiden ihraç edildi. Bunlar zaman zaman kurucuları dolaşarak ve genel başkanın ismini kullanarak birtakım kunıculardan imza toplamaya gitmişler. Sonra bu tahkik edilince doğru olmadığını görenler noterden imzalanm çektiler. Böylece kurucular üzerinde yaratılmak istenen spekülasyon kendiliğinden son buldu. Bizden evvel DSP hareketi içinde yer alıp sonradan kopanlann, DSP'nin şu andaki yapılaşmasına karşı bir davramş birliği içerisinde olarak, birtakım çevrelerle ve basınla Uişki kurarak, bazı akim davranışlar içine girdiklerini ben de basından öğrendim. Ama, olaym derinlemesine tahkikatını Sayın genel başkanla yaptığımız zaman, durumun aynen anlattığım çerçeve içinde olduğunu gördük. Her Pazar Kıl Payı ANKARA Elinde tabancayla sahaya fırlayan "parti II başkanını" çevresindekiler zarzor zaptediyor. Birkaç bin kişinin gözü önünde, beiinden "Ya Allah" diye tabancasını çeken "parti II başkanı" hakemin verdiği bir kararı, kendine göre "yanlış" bulduğu için, hakemi vurmaya kalkıyor. Küçük bir ilin futbol sahasında seyircileri yerinden hoplatan, "Helal olsun, işte başkan dediğin böyle olur" dedirten "parti il başkanına" kimse et süremiyor Tabancayı çekip hakemi vurmaya niyetlendiği anda, ilin valisi, savcısı, emniyet müdürü, jandarma komutanı tribünde il başkanı ile birlikte oturuyor. Yani, olay "devlet görevlikrinin gözleri önünde cereyan ediyor". Ama kimse "parti il başkantna" müdahele etme gücünü kendinde bulamıyor. Parti il başkanının "Iktidar partlslnden olması nedeni ite değil". Hiç ilgisi yok. Bu "anlamlı davranışı" gören binlerce "hemşerinin temposu" karşısmda geriledikleri, binlerce "hemşerinin alkışlan" karşısında ses çıkaramadıkları için. Neymiş? Hakem yanlış karar vermiş! Gerçekte, futbol ligle Her pazar rinin ikinci yansının baş futbol lamasıyla birtikte, dün takımlanyla olduğu gibi, tüm Türkiye ayağa kalkıyor. Her birtikte 240 il pazar tüm Türkıye'yi or ve ilçe hop tak bir kasırga yer ile oturup hop yeksan ediyor. "Fut kalkıyor. bol". Birinci ligde 19, Hakemi ikinci ligde 53, üçüncü vurmaya ligde ise 168 futbol takı niyetlenen parti mı, toplam 240 takım, II başkanlannın, aslında takım demek vali,savcı ve doğru değil, 240 il ve il jandarma çe hop oturup hop kalkıyor. "Bizim takım bu komutanı yıl kümede kalır, bizim önünde elinde takım bu yıl küme tabancayla atlar" gibi hesaplar o sahaya atladığı ilin ve ilçenin "can alı da görülüyor. cı konusuna" dönüşüyor. Elbet, iş "sadece sohbet düzeyinde kalmıyor". Olayın akıl almaz "ekonomik boyutu" var. Gerçi, kesinlikle bilinmiyor, ama kabaca yürütülen hesaplara göre, bir yılda "futbol sektöründe" harcanan para yüz milyar lirayı buluyor. Nereden geliyor bu paralar?.. Büyük ölçüde "bağışlardan " örneğin, küçük bir ilçenin ya da ilin futbol klübüne o il ya da ilçede oturan variıklı insanlar zaten bağış yapıyor. Ancak, bazı yerlerde "bağışın degişik yöntemleri" bulunuyor. İlçe eğer örneğin bir liman kentiyse, o zaman limana demirteyen gemilerden "demir attı parası" alınıyor. Futbol kulübüne havale edilmek üzere... Kaçakçılığın gözler önünde yapıldığı bir kentte, kaçak mallardan "kulüp hissesl" doğuyor... . Her futbol kulübünün bir "teknik dlrektörü" olması gerekiyor. "Teknik direktör" diyelim ki, İstanbul'da oturuyor. Kulüp Doğu Anadolu'nun "ücra bir köşesinde". Direktör orayadiplomasını yolluyor, kulup de direktöre parasını gönderiyor, iki taraf da memmun.mesut durumu idare ediyor. İş sadece bu tür garipliklerle yürümüyor. Elbette sahnei siyasette de arzı endam ediyor. Örneğin, Futbol Federasyonu'nun veni Başkanı Ali Uras, "Üçüncü llgi kaldıracağım" demesiyle biriikte neye uğradığını şaşınyor. Ve ilk büyük tepki nereden geliyor?.. Milletvekillerinden.. Muhterem milletvekillerinin seçildiği ilin futbol takımi üçüncü ligde ise ve de üçüncü lig kaldınlsa, o zaman muhterem milletvekilleri "hemşerilerinin yüzüne naaıl bakar?" . Bakamaz. O zaman da üçüncü lig kalkamaz! Üçüncü lig kalkamadığı süre, belki Türk futbolu da ayağa kalkamaz. Ne gam!.. Muhterem milletvekilinden ayrı olarak, o ilçenin kaymakamı ya da o ilin valisi, üçüncü lig kalkarsa, "hemşerileriyle" nasıl bütünleşir?.. Bütünleşemez. Çünkü, kaymakam ya da vali için "oraya yaptığı hizmetler değil", ama o yerin "futbol takımına katkısı " önem taşıyor. "Halkın sevglsi" futbol takımına gösterilen ilgiyie ölçülüyor. Çünku, "futbol" denildiğinde her şey unutuluyor, hatta "kentin onuru futbol takımının başansıyla" özdeş kılınıyor. O zaman da iş çığırından çıkıyor. Her pazar ülkenin değişik yörelerinde insantar "cihat açmışçasına" kendi takımlarını izlemek üzere futbol alanlarını dolduruyor. "Saha mı, tarla mı" pek de belli olmayan yerlerde yirmi iki kişi birbirine girerken, kenardan maçı izleyenler "erkeklik, kancıklık, partlcllik, milllyetçillk, bizler, slzler" kavramıyla karışık duygu salatasını söğüşlüyor. Karşılıkh "tahrikln" haddi hesabı ölçülemiyor. Bu yaygarayı kulüp yöneticileri körüklerken, basın hiç de geri kalmıyor: Pompala yavrum pompala!.. Hemen her pazar değişik yörelerde oynanan futbol maçları sırasında "küçük çapta facialar" kıl payı atlatılıyor. Maçın ertesinde, bir bütün hafta maçtan söz edilıyor. "Ulan, o gol da yenir mi be?", "O hakem var ya, onun klme, ne kadara satıldığını biz billyoruz", "Bizim futbolculan da artık bir ıslatmak lazım, ne biçim futbol oglum bu oynadıklan". Türkiye'de son dönemin "ünlü depolitlzasyon uygulamasım" yürütenler, ezilmişliği, çaresizliği, günlük sorunların tepkisi ve şiddetini acaba spora kanalize etmeyi mi planlıyoriar?.. "Futbol" derken, iş çığırından çıkıyor da!.. 1 EK'ten 8 nilyarlık alacak iavası f~i aziantep (Cumhuriyet) \J Kahramanmaraş'm 'azarcık ilçesine bağlı facıbaba yöresi su isale attında kullandığı elektriğin milyar lira tutanndaki orcunu ödemeyen laziantep Belediyesi, TEK arafmdan mahkemeye eriliyor. Borcun ödenmesi onusunda TEK tarafından tirkaç kez uyanlan laziantep Belediyesi'nin, tiçbir ödemede mlunmaması ve giderek niktann yükselerek 8 milyar irayı bulmasından sonra, TEK Tesisler Müdürlüğü'nce belediyenin mahkemeye verilmesi kararlaştırıldı. r Porno fılme 2 milyon TL ceza JKTevşehir (a.a.) 1 Y Nevşehir'de porno film gösteren bir kahvehane sahibine 2 milyon lira ceza kesildi. Mustafa Uçar'm çalıştırdığı kahvehanede porno fılm oynatıldığı ihbarını alan polis, baskm düzenledi. Mustafa Uçar, porno film gösterirken suç üstü yakalandı. Nöbetçi mahkemeye çıkanlan Mustafa Uçar ifadesinde, "Porno fılmin suç olduğunu bilmiyorum. Bizleri değil de, bu filmi çevirenleri cezalandırm" dedi. Hâkim, Uçar'm 2 milyon lira para cezasına çarptırılmasına karar verdi. Keçecüer: Görevden ahnırsam divanda görev kabul etmem Keçeciler, görevden alınması halinde, kongrede yeniden eski görevine dönebilmek için, tabandaki yerini ve selametçi kanat içindeki gücünü ustaca kullanma hazırlıkları yapıyor. Hareketçi kanat Keçeciler'in görevden alınması için çalışıyor. FARUK BİLDtRİCİ ANKARA ANAP Teşkilat Başkanı Mehmet Keçeciler'in görevden alınması giderek kesinlik kazanıyor. Mehmet Keçeciler'in kendisinin de görevden alınma beklentisi içerisine girdiğı gözlendi. Keçeciler, görevden alınmasından sonra kopmalar olmaması için çalıştığını açıkladı. "Şanssızlıklar bir türlii peşimi bırakmıyor" diye konuşan Keçeciler, başkanlık divanında başka görev kabul etmeyeceğini söyledi. ANAP Genel Merkezi'nde Başbakan Turgut Özal'ın değişiklik kararırun ne yönde olacağı biçimindeki tartışmalar hemen tüm yöneticilerin en çok zaman harcadıkları konuların başında geliyor. Özal'a verilen yetkinin kullanılma biçimi ve bunun yol açacağı gelişmelere ilişkin gönişmelerde giderek Mehmet Keçeciler'in görevden alınacağı havası belirginleşti. Aynı beklentiye Mehmet Keçeciler'in de girdiğinin gözlenmesi, Özal'ın partide yapacağı en önemli değişikliğin Keçeciler'in teşkilat başkanlıgından en az zararla çıkmamak, üstelik kârlı kapatmak için çalışmaya başladılar. Hareketçi kanat, Keçeciler'in görevden alın' ması için çalışıyor. Keçeciler de parti teşkilatındaki destekleyicileri ile sürekli görüşmeler yaparak önümüzdeki günlerde izleyeceği yöntemi anlatıyor. ANAP'ta Mehmet Keçecilerin görevden alınacağı, ancak "partide yazılı olmayan birçok şeyi bilen ve Özal'ın güvendiği kişi olması" nedeniyle teşkilat Mehmet Keçeciler Teskilatla başkanlığını "gayri resmi biçimsıkı bağlarına güveniyor. de sürdürmesi" yönteminin budan alınması olacağına kesinlik lunacağı one sürülüyor. Özal'ın irtica tartışmalan sırakazandınyor. Partinin kuruluşundan bu ya sında aldığı tavır nedeniyle parna Özal'a en yakın kişi olarak tinin yurt içindeki ve yurt dışıngörev alan ve bu görevi Özal'ın daki görüntüsünü değiştirmesi "partideki gözii kulağı" olarak nedeniyle Keçeciler'i görevden alsürdüren Keçeciler, gücünü par ması, bunun yanı sıra genel başti teşkilatından alıyor. Tabanda kan yardımcıları Şükrü Yürür ile kendine sağlam bir yer edinme Ali Tannyar'ı da değiştirmesi ye başlangıçtan beri önem veren bekleniyor. Keçeciler Cumhuriyet Keçeciler, şimdi bu gücü, görev muhabirinin sorularını yanıtlarden alınsa bile kongrede yeniden ken, görevden alınması halinde aynı göreve dönmek için ustaca Başkanlık Divam'nda başka bir kullanma hazırlıklan yapıyor. görevi kabul etmeyeceğini kesin ANAP'ın ilçe kongrelerine 1 bir dille açıkladı. Keçeciler, Başmayısta, il kongrelerine de 15 bakan Özal'ın değişiklik yapma ağustosta başlanacak olmasına gereği duymasının nedenini de, dikkat çekiliyor. ANAP'ta yöne "Benim aleyhunde kampanya açtimi pratikte şimdiye değin Ke ülar. Değişiklik karannın asd neçeciler ile Genel Sekreter Musta deni son kampanyalardır" şekfa Taşar gerçekleştirdi. Bu iki ki linde açıkladı. şiden birisinin görevden alınması Keçeciler, "Benim güciim milparti içerisindeki dengeleri boza letvekili ya da bakan olmamdan cağı gibi, ikisinin birden görev değil, partideki yerimden ve teşden alınması da kongre öncesin kilattan geliyor" dedi. "Görevde partiyi güç duruma soka den alındıktan sonra kongrede bilecek. aynı göreve talip olur musuAyrıca değişiklik beklentisi nuz?" sorusunu Keçeciler, "ÇaANAP'ta gruplan harekete ge lışmalarımdan ötürü teşekkür çirdi ve gruplaşmalar kongreyi de edilirse göreve talip olurum" kargöz önüne alarak, bu operasyon şılığını verdi. ANAP Teşkilat Başkanı şanssızlıklardan yakındı Orgutlerin oluştunılmasında milletvekilleri de rol alıyor mu? Onlara danışılıyor mu? KORKMAZ Şu anda örgiitten sorumlu kişi Sayın genel başkandır. Örgüt işlerini bizatihi Sayın genel başkan kendisi yapıyor. Bunun dışında hiçbir kimse örgüt işinden sorumlu değildir. Parti tüzüğüne göre örgütten sonımlu olan genel sekreter degil mi? KORKMAZ Tüzüğümüze göre de genel başkan sorumlu. Tüzüğümüzde genel başkan yardımcıları da, genel sekreter de, yardımcıları da genel başkanın isteklerine tabidir. Bu örgütlenme biçimi basından beri böyle alınmıştır, böyle gidiyor. Ama öyle tahmin ediyorum ki, yakın zamanda da bu yetki ve sorumluluklarda bir açılma sağlanacaktır. EVREN AYAŞ'TA Kenan Evren 159 çocuğun kaldığı Ayaş Ço Genel başkana karşı örgiitcuk yuvası'nı gezerken, yurttaki çocuklann da anne sevgisine ihti ten genel sekreter sorumlu değil yaç duyduklannı söyledi. (Fotoğraf: a.a.) mi? Böyle olmaması sizce bir eksiklik değil mi? gitti. Burada kaymakamhğı ve getirtirdim, ama GüdUI'ün lebhalk kültür merkezini gezdi. Sev lebisi daha iyi, bundan sonra KORKMAZ Öyle olmak gi gösterilerinde bulunan yurt leblebimi buradan getirteceğim" gerekir tabii.. Meselenin esası taşları makam otosunun üzerin dedi. Evren, burada Ankara 28 budur. Değişik bir model ortaya den selamlayan Evren, halka hi Motor Topçu Alayı, 7. Batarya konulduğu için bu eksiklik gibi Bölüğü'nde yüzbaşıhğı dönetaben yaptığı konuşmada, kırsal görunebilir. Ama bu modelin kesimin kalkmmasının sağlana minde yazıcı ve ayakkabıcıhğım yerli yerinde oturması için de bir rak büyük kentlere göçün önlen yapan Mehmet Karaman ile kar elden yapılmasında yararlar olamesi gerektiğini söyledi.Ve böy şılaştı. "Vay, ne haber Mehmet" bilir diye düşünüldü. Ama bu lece büyük kentlerdeki sorunla diye hatır soran Evren, o dödemek değildir ki, yetki ve sorın da daha rahat çözümlenece nemde yanında askerlik yapan mmluluklar verilmeyecek. Mutğini söyledi. Evren, leblebi yer diğer erlerin durumlarını da laka, bizzat her üye gibi miiletken fotoğraf çeken gazetecilere Mehmet Karaman'dan sordu. vekiü de, bir başkası da muhteEvren, kendisine sevgi gösterile"buyrun leblebi yiyelim" dedi. lif görevler alacak. Örgütlenme Evren leblebiyi çok sevdiğini, rinde bulunan köylülerin yanına konusunda yararlarulabilir. Niteher akşam bol bol yediğini söy giderek onlarla konuştu ve sokim bazı arkadaşlardan böyle yarunlannı dinledi. leyerek, "önceden Çonım'dan rarlanılmıştır, bundan sonra da yararlanılacaktır. Kurucular kurulunu ne zaman toplayacaksınız? KORKMAZ Kurucular kurulunun bir daha toplanacağını sanmıyorum. Doğrudan doğruya kongreye gideriz herhalde. Kesin bir şey soylemeyeyim, ama sanmıyorum. Bir gecelik tutukluluk... SBF eski oğretim üyelerinden Sungur Savran, Saçak Paneli'nde yaptığı konuşmadan ötürü "komünizm propagandası" yapmaktan Ankara DGM'de yargılanıyor. Sungur Savran hakkında çıkanlan gıyabi tutuklama kararı Savran'ın bir türlü "bulunamaması" nedeniyle uygulanamıyordu. Sonunda duruşma tarihi geldi çattı. Savran, kendisine herhangi bir bildirim yapılmamasına karşın gıyabi tutuklu bulunduğu duruşmaya gelerek, sandalyesindeki yerini aldı. DGM heyeti de Savran'ın gıyabi tutukluluğunu vicahiye (yüze karşı) çevirdi ve Savran resmen tutuklanmış oldu. Sonunda akşam oldu, duruşma sona erdi. Savran, kendi geldiği duruşma salonundan Halil Berktay'ın bileklerindeki kelepçenın ucuna kelepçelenerek, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Cezaevinde bir gece kalan Savran, ertesi gün duruşmaya getirildığinde saçı ve sakalı kesilmişti ve üzerinde de mavi tutuklu giysisi bulunuyordu. O duruşmada da tüm tutuklu sanıkların tahliyesine karar verildi. Böylece Savran bir gecelik cezaevinde kalma ile hem saçından, hem de sakalından olmuş oldu. Bu durumun duruşma sırasında avukatlarınca "gayri resmi" bir şekilde dile getirilmesi üzerine DGM Başkanı Ekrem Çelenk, "Kesilen sakal daha gür çıkar" dedi. Tahliye olan Savran, yeniden sakal bırakıyor. Olur şey değil! Günlerden 13 Şubat Cuma. Saat 15.0016.00 arası. Başkentlinin biri, telefonun başında Esat İtfaiye Grubu'nun telefonunu çeviriyor. Rehberden aldığı 26 42 74 ve 26 53 40 numaralı telefonları çeviren başkentli, yaklaşık bir saat kadar süren çabasına karşın, bir türlü sonuç alamıyor. İlk numara uzun uzun çalmasına karşın hiç açılmazken, ikinci numara ise sürekli meşgul çalıyor. Başkentlinin evi yanmıyor o sırada, ve yardım için de telefon etmiyor ama, düşünüyor, "Ya evim yanıyor olsaydı ve ben bunun için telefon etseydim"... Hiç düşünmemeyi yeğliyor ve telefon ahizesini "Allah korusun" diyerek yerine koyuyor. Oiomobil plakalarının mühürlenmesi Tstanbul Haber Servisi 1 1985 yılmda tçişleri Bakanlığı ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu arasında imzalanan bir protokol gereği federasyon tarafından verilen otomobil plakalarının trafik şube müdürlükleri tarafından yeniden mühürlenmesi sürdürülüyor. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından geçen ay il emniyet mudürlüklerine gönderilen bir genelge sonunda başlayan mühürleme işlemleri Maslak, Bağalar ve Bostana 'daki kayıt tescil bürolarında ücretsiz olarak yapıhyor. Trafik yetkilileri, mühürleme için bir süre sımrlaması bulunmadığmı söylediler. Yeniden mühürleme konusunda konuşan tstanbul Otomobilciler Esnaf Derneği Genel Sekreteri Ergün öcal, islemi olumlu bulduğunu söyledi. Öcal, bazı taşıt sahiplerimn demek tarafından verilen plaka yerine kendi yaptırdıkları plakalan kullandığını ve bu plakaların yönetmeliğe uymadığını bildirdi. Faruk Taşar içîn 5 milyarhk bir yolsıızlıık iddiası daha GAZİANTEP (Cumhuriyet) ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar'ın kardeşi Faruk Taşar ve ortağı, TEK'in kamulaştırmaya hazırlandığı arsayı belediye ite işbirliği y aparak metre karesini 2 bin 500 liradan aldıktan kısa bir süre sonra kamulaştırma sırasında TEK'e 17 bin 500 liradan geri sattığı ileri sürülüyor. Öne sürülen savlaragöre, konu şöyle gelişti: Türkiye Elektrik Kurumu, yeni bina ve lojman için yer istedi. Belediye, bu başvuru üzerine imar planında 120paftave 1164parseli gösterdi. E tipi cezaevi ile Kay aönü Mahallesi arasındaki bu alanın TEK tarafından istimlak edileceğini öğrenen Faruk Taşar ve ortağı, belediye ile işbirliği yaparak, bu alanda imar tadilatı yaptırtarak 250300 dönüm dolayındaki arsaları metre karesi 2 bin 500 liradan satın aldılar. Taşar ve ortağı Hamamcıoğlu'nun satm alma işleminden yaklaşık 3 ay kadar sonra burada TEK tarafından istimlak çahşmaları başlatılınca, arsanın metre kare fiyatı aniden 17 bin 500 Iiraya yükseldi. Taşarlar'ın, bualım satım işinden 5 milyar lira haksız kazanç sağladığı iddia edildi. AİDS Milli Gazete 15.2.1987 Çüdırtan korKu: İslâm âlimlerinin Lut kavmi hakkındaki âyeti kerimelere dayanarak, "A.Uah'm ahlâksızlara gönderdiği azab" diye nitelediği homoseksüd hastalığı AIDS, hastahğa yakalananlarda büyük korku ve şok doğuruyor. AIDS'li yaptığı kötü fiiüerden pişmanlık duyuyor ve öleceğini anlayınca ölüm korkusu ile Allah'a duâ etmeve baslıvor . .. TRT ve basın toplantıları Son zamanlarda TRT'de garip bir âdet başladı. Partilerin, kuruluşlann, bakanların düzenledikleri basın toplantılarını "farklı bir üslupla" yayımlıyor TRT. iş değişiyor. Geçen akşam, üst üste iki bakanın basın toplantısı yer aldı TV'de. Önce Maliye Bakanı Alptemoçin'in, sonra da Milli Eğitim Bakanı Emiroğlu'nun meslek edinme kurslarıyla ilgili faaliyetleri ekÖrneğin, Doğru Yol Partisi rana geidi. Önce normal bir biya da SHP bir basın toplantısı çimde hem Alptemoçin'in badüzenlese, bunu alışılmış ol sın toplantısı hem de Emiroğduğu gibi, bir bölümünü basın lu'nun kursları açtığına ilişkin toplantısını düzenleyenlerin haber yayımlandı. Ama, hesesinden, bir bölümünü de men ardından her iki bakanla toplantıda söylenen düşünce da "özel konuşmalara" yer lerin özetinden yayımlıyor. verildi. Ancak, herhangi bir bakanın basın toplanteına geldi mi, Gerek Maliye Bakam'nın basın toplantısı, gerekse Milli Eğitim Bakam'nın açtığı kurslar önce olağan olarak kendi çapında yayımlanıyorsa, ardından bakanlaha aynı konuda neden bir sohbete gerek görülüyor? Madem, bakanlarla özel sohbet yayımlanıyor, o zaman aynca basın toplantıları neden yayımlanıyor?.. Sonra da TRT yöneticileri "ANAP hizmetinde habercilik" damgasına içerliyorlar. O halde neden bu dünyanın hiçbir yayın organında görülmeyen yöntemlere" başvuruyorlar?.. ELEMAN ARANIYOR Dekorasyon ijlerinde çalışacak lise mezunu seya ogrenci GENÇ BAYANLAR aranıyor. Duvar kâğıdı, boya. badana \e formex ustaları aranıyor. Tel: 581 37 97 SANAT DEKORASYON İLGİNIZE TEŞEKKÜR EDER 712 Mart 1987 Sıraselvıler Cad. No. 97/10 Taksım (1)149 07 58 ELEMAN ARANIYOR Mimar ve desinatör bayanlar 366 71 86