18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 26 ARALIK 1987 Seçim sonuçlarından sosyal demokrasinin alması gereken dersler var Solun kendînî yenilemesi gerek Fakat olaya seçmen açısından bakbğımızda görunüş baş29 Kasım 1987'de yapılan genel seçimlerin sonuçlan Türkiye'de demokrasinin geleceğiaçıtürlu. sından nasıl bir anlam taşıyor? Seçmenler bu seçimde hangi genel eğilimleri ortaya koymuşkaSeçmen, özellikle SHP'ye baktığında, kendi evini dütur? lktidar partisinin ve çeşitli muhalefet partilerinin aldıkları sonuçlar nasıl yorumlanabi zene koyamamış, geçimsiz hiziplere bölünmüş bir örgüt lir? Bu ve benzeri sorulan Türk siyasal hayatı ile ilgili çalışmalanyla tanınan iiç seçkin sosyalgörüyor. Siyasal mesajlanna baktığı zaman, kendisi çözümler bilimcimizin; Prof. Dr. tlhan Tckett (Orta Doğu Teknik Üniversitesi), Prof. Dr. tlter TUran üreımekten ziyade yapılanlara karşı tepkileri dile getiren bir üslup buluyor. (îstanbul Üniversitesi) veDoç. Dr. tlkay Sunar'm (Boğaziçi Üniversitesi) katıldıkları biraçıkoturumda tartıştık. Açıkoturumun birinci bölümünü dün yayımlamıştık. AUernatif imaj şart gu, seçmen nezdinde önemli desteğe sahip partilerin parlamento dışında kaldıgı göriildü. Bazı yorumculara gore, siyasi istikrar sağlamak amaayla seçim sisteminde yapılan degişikliklerin sonucu olan bu durum, istikran bozucu sonuçlar verebilir. Siz bu konuda ne duşunüyorsunuz. TURAN Parlamentoda temsil yeteneği olmayan bir çoğunluğun teşekkül etmiş oluşu, kendi başına bir bunalım doğacağı anlamına gelmez. Bir koalisyon hukümetine elveren bir seçim sistemi uygulansaydı, onun da zonınlu olarak istikrarsızlık getireceği söylenemez. 196165 dönemindeki koalisyonlar ülkeyi oldukça başanlı yönetmiştir. 1973'te başlayan koalisyonlar döneminin başarısızlığı ise, esas itibanyla iktidara ortak bazı partilerin, sistemle ihtilafları olmasından kaynaklanıyordu. DemireVden Akbulııta jet ziyuret ANKARA (Cumhuriytt Bürosu) DYP Cenel Başkanı Süleyman Demirel, TBMM'nin yeni başkanı Yıldınm Akbulut'u ziyaret ederek kutladı. Demirel'in, Akbulut'u ziyareti 5 dakika sürdü. Demirel, Akbulut'la görüşmesinden önce, "Çok zor olduğu kadar da büyük bir görev size tevdi edildi " dedi. Akbulut ise, görevinin şerefli ama aynı ölçüde de zor otduğunun idrakı içinde bulunduğunu bildirerek, "Cörevimi en iyi şekilde yapmaya gayret edeceğim" diye konuştu. Demirel'in TBMM Başkanı Akbulut'u ziyaretinde, DYP Grup Başkanvekilleri Köksal Toptan ve Vefa Tanır ile grup yönetim kurulu üyesi Murat Sökmenoğlu da bulundu. öte yandan SHP Genel Başkanı Erdal Inönü de TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'u ziyaret ederek yeni seçildiği görevi nedeniyle kutladı. Açıkoturum 29 Kasım sonrasında demokrasi ve Türkiye Katılanlar: Prof. Dr. tlhan Tekeli, Prof. Dr. tlter Turan, Doç. Dr. llkay Sunar. Yöneten: ŞAHİN ALPAY azalıyor. Yani bu yiizde 3035 dolayındaki sol oylarda bir yeniden dağılım söz konusu. Kapitalizme daha çok açılan kesimlerde sol oylar artıyor. Bu da belki beklentiler yönünde bir değişme. SUNAR Türkiye'deki sağsol kümelenmede 1960'lann ortalanna kadar merkeztaşra aynşmasının egemen olduğu görulür. Yani, CHP merkezibürokratik parti olarak merkezi temsil eder; öte yanda taşrayı hareketlendiren DP ve onun mirasçılan vardır. Siyaset, merkezdeki Batıcıbürokratik aydınlarla gelenekçi taşra arasındaki kültürel aynm ekseni etrafında oluşur. 1960'lann sonlarından itibaren bu kültürel ayrışım yavaş yavaş sosyoekonomik aynşımla iç ice geçmeye başlıyor; birbiri üzerine katlanıyor. Bana kalırsa, iki konuda da ıslahata ihtiyaç var. Sol partiler alternatif bir imaj yaratamazlarsa, başarı şanslannı yüksek görmüyorum. Bu alternatif imaj, kitleye pederşahî bir yaklaşım yerine, onların duygu ve taleplerine tercüman olan bir alternatif olmalı. Bulent Ecevit'in. DSP'nin pariamento>a giremeyişi üztrinc, "faal si>asett«n" çekildifini açtklaması, seçim sonrasının ilginç gelişmelerinden biri oldu. Ecevit, DSP'nin solu iktidara götürecek bir >enilenme getirdigini iddia edivordu. Bu konuda ne duşunüyorsunuz? SUNAR DSP'nin sol bir parti olarak programı ile fiüiyatta yaptıkları arasındaki ilişki kopuk. Programına baktığımız zaman, çağdaş sol olabilme niteliği taşıyan önemli girişimlere tanık oluyoruz. İktidann tislubu Bugünkü durumun istikrarsızlık getirip getirmeyeceği, bence iktidar partisinin nasıl bir üslup seçeceğine bağh. Baa karartar vardır kı, hükümet sorumluluğu üstlenmek kaydıyla kendi başına alabilir. Sistemle ilgili sorunlann ise, ne kadar buyuk çoğunluğa sahip olursa olsun iktidara bırakılmaması gerekir. Toplantımızın başında demokrasimizin yeniden yapılanmasmdan söz edildi. Bu, anayasanın demokratik ülkelerdekine benzer bir şekilde değiştirilmesini, seçim sisteminin sık sık değıştirilme ihtiyacı göstermeyen bir şekle sokulmasını da kapsıyor. Bu konularda umanz ki iktidar geniş mutabakatlar sağlamaya çalışır. Eğer rejim konuları parlamentodaki çoğunluk içinde halledilmeye kalkılırsa, bu durumda buyük bir istikrarsızlığa gidebileceğimizi tahmin ediyorum. Bu, ANAP'ın iktisadi gelişme stratejisi açısından da pek isabetli gözükmüyor. Çunkü ANAP bu gelismede yabana sermayenin de büytik ölçüde rolü olabileceğini düşunüyor. özellikle kısa vadeli kazançlar peşinde olmayan yabancı sermayenin değerlendirmeye en yatkın olduğu konulandan biri de kuşkusuz ulkenin siyasal istikrandır. Popülizmle artan CHP oylan 2 Degişen anayasalara. partilere ve sosyal yapıya ragmen, 1960'lann sonlanndan bu yana Türk seçmenlerinin parti lercihlerinin sağda yuzde 6570, solda yiizde 3035 biçiminde kumetendıgi gözleniyor. Son seçim de bu egUimi dognıladı. Bu egilim nasıl açıklaaabiür? TURAN 1960'lann sonlarından bu yana, merkez solu temsil eden CHP'nin yüzde 41'i aşan oy da almış olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla donmuş, smırlı bir potansiyelden söz etmek doğnı olmayabilir. Aynca bu dönemde Türkiye'de yoğun bir kentleşme, sanayileşme gerçekleşti ve olasıdır ki seçmen tercihlerinde de bir yeniden safiaşma meydana geliyor. Bu nedenle, yiizde 3035 olarak tanımlanan sol oyların, her seçimde aynı bileşimi temsil ettiğini önermek de bir yanılgı olabilir. Hatırlayacak olursak, 1973'ten itibaren daha önce AP'nin kalesi diye nitelendirilen birçok kentte CHP üstün bir konuma geçti. AP'den CHP'ye kayan oylann bir kısmının halen orta solda kaldığını, bazı eski CHP oylarının ise bir daha dönmemek üzere başka partilere gittiğini duşünmemiz mümkün. CHP, 1970'lerdebürokratikmerkez partisi olmaktan çıkmaya başlayıp, popülist bir sol parti olmaya yöneldiğinde, oylannı yüzde 42'ye kadar arttırdığıru görüyoruz. Burada, popülizmin hareketlendirdiği bir kitle söz konusu. 1980'lerde bu hareketlenme gerçekleşmiyor. Kentleşme olarak da görulen sosyoekonomik aynşımlann güçlenmesiyle yükselen potansiyele rağmen, sol partilerin oylannın artmadığını görüyoruz. Burada solun bürokratik elitist gelenekten henüz sıynlamamış olusunun. endüstri öncesi toplum populizmi ile işin yürütülemeyişinin, yani solda çağdaş bir yaklaşımın ortaya çıkamamış oluşunun önemli rolü olduğu kanısındayım. Solun önumüzdeki seçimlerde iktidar olabilraesi açısından acaba bu seçimlerden atabilecegi dersler var mıdır? TEKELt Gazetelerde sık sık vurgulanan, önce oylannı parçalamasınlaj önerisini bir kenara bırakacak olursak, acaba sol ne yapabiür? Sosyal demokrasinin geniş kesimleri sürükleyebilecek cazip bir program uretemediği kaygısı var. Bu bir gerçek, ama bana bunun ötesinde engeller var gibi geliyor. 12 Eylül'den sonra getirilen siyasi çerçeve ile depolitizasyonun, halkın siyasetten uzaklaştırılmasının yapılaştınlması söz konusu. Partilerin sendikalarla, derneklerle ilişkileri kesilmiş vaziyette. CHP'nin 1980öncesinde yarattığı hareketlenme, yalnızca onun popüiizmine dayanıyordu. Solda birçok kitle örgütleri vardı. Bunlar CHP'nin mesajını her tarafa yayabiliyordu. Bunu sınırlı TV kullanımı ve sınırlı gazete desteğiyle yapması olanaksız görünüyor. Aşçıoğlu DYP'den istifa etti ANKARA (AA) DYP kurucularından ve DYP Genel îdare Kurulu üyesi Mehmet Aşçıoğlu, partisinden istifa etti. Aşçıoğlu, "Genel Başkan Süleyman Demirel ile aralanndaki bazı konular nedeniyle istifa ettiğini, ancak bu konuların neler olduğunu bir bastn toplantısı ile açıklayacağını" söyledi. DYP Genel îdare Kurulu'ndan 1015 kişinin daha istifa edeceğini sandığını ifade eden Aşçıoğlu, şu anda bir başka partiye girmeyi düşünmediğini bildirdi. Mehmet Aşçıoğlu, DYP'den önce de, kapattlan Büyük Türkiye Partisi'nin kurucuları arasında bulunmuş ve bu partinin genel muhasipliğini üstlenmiştL T e k e l i : Solun daha yüksek oranda oy alabilmesi, parti örgütünü yeni gereksinimlere uygun biçimde yeniden düzenteyerek çalıştırması ve programını da bu örgüt içinde geliştirmesi ile mümkün olabilir. iskandinav sosyal demokrasisinden etkilenmiş, ama Türkiye'ye uygulanma potansiyeli olan bir sosyal demokrasiyle karşılaşıyoruz. Fakat fiiliyata baktığımızda, siddetli bir popülizmle karşı karşıyayız. Lider ile halk arasında ara mekanizmaların oluşturulmasına olanak tanımayan bir tasanm ve şekilsiz bir "halk" tanımı. Bu görünümüyle DSP, bazı yönlerden haklı olarak CHP'nin bürokratik elitizmini elestirirken, kendısinin popülist bir elitizme düştüğünu de pek göremiyor. Elitizm nitelik değiştirmesine rağmen, DSP'ye de hâkim. ANAP'ın eğilimi belli TEKELİ Ben ANAP'ın ne tür bir uslup izleyeceğini asağı yukan kestirebiliyorum. ANAP'ın geçen dönemdeki performansında Meclisi çalıştırmama eğilimi çok guçlüydü. ANAP'ın iş bitiricüiR felsefesi, emrivakiler yapmayı içeriyor. Bu, içinde sorunlar taşıyan bır yaklaşımdır. Meselenin bir muhalefet tarafı olduğuna da inanıyorum. Gerek SHP, gerekse DYP mületvekillerinin büyük çoğunluğu önseçimle geldiler. kendilerini seçenlere karşı büyük sorumlulukları var. Eğer aldıkları bu guçle etkin bir muhalefet yapabilirlerse, çok fazla bir problem çıkmaz sanınm. Ama parlamenıoyu çalıştırmayan bir iktidann yanında bir de onu calışmaya zorlayan bir muhalefet olursa, o zaman parlamento dışı muhalefet denilen olay cıddi olarak gündeme gelebilir. SUNAR ANAP'ın yüzde 36 oyla Mecliste yüzde 64 oranına varan bir temsil sağlaması, konuşmamızın başında değindiğimiz demokrasiye dönüş döneminin henüz Akışkan oylar Bana öyle geliyor ki, Türk seçmeninin oyu partüer arasında akışkanlık kazanmış bulunuyor. Partilerin tutumlan, programları, kadroları. tutarhlıklan, becerileri, tercihleri yakından etkiliyor. Bu bakımdan partilerimiz ne kendilerine mahkum olduğunu duşündukleri oylara aşın güvenmeli, ne de oylar donmuş, bize gelmez diye bir ümitsizliğe kapılmalı. DSP yenilik getirmedi TURAN Propaganda başlayana kadar, DSP'nin solda bir yenilenme getirdiğine dair rivayetleri ben de gazetelerden okumaktaydım. Ama propaganda başlayınca, ben bunlan daha önce de duymuştum, gibi bir duyguya kapıldım. Dola>ıs')la, DSP'nin bir yenilik getirdiğine inanmıyorum. Başka ülkelere baktığım zaman, partisinin başansızlığa uğraması halinde liderlerin yerlerini başkalanna bırakmalanna sık rastlanıyor. Ama bizde lider çok önemli görulduğünden, çekilmesi çok yadırganan, Uzüntü verici bir olay olarak değerlendirilıyor. Sayın Ecevit, siyasetten çekildiğini söylediğinde de böyle oldu. Ancak son açıklamalanndan sonra bu çekilmenin ne anlama geldiği konusunda tereddutler yoğunlaştı. Karizmatik niteüklere haiz, fakat beklenmeyen, istenmeyen bir sonuçla karşılaşan liderlerin, taraftarlarını kendilerine yeniden bağlamak için ayrılma tehdidinde bulunduğu görülmuştür. lstemeyerek de olsa, '67 savaşı sonrasında Mısır omegi akla geliyor. Ben, Ecevit hayatta kaldıkça ve bir miktar hayranı oldukça partisinin başanlı olmasa da devam edebileceğini düşünüyorum. Sol parti, örgüttinti yenilemeli Bu, sol iktidara gelemez demek değildir elbette. Sağ büyük başansızlığa uğrarsa, mümkündür. Ama kendi programını satarak, benimseterek iktidara gelebilmesi için yeni iletişim kanallan açabilmesi gerekir. Bugün elinde bu bağlamda tek bir araç var: O da siyasi parti örgutü. Solun daha yüksek oranda oy alabilmesi, parti örgutunü yeni gereksinmelere uygun bıçimde yeniden düzenleyerek çalıştırması ve programını da bu örgüt içinde geliştirmesi ile mümkun olabilir. SUNAR Seçimlerden sol için alınacak dersleri söyle sıralayabilirim: Bilindiği gibi sol, seçimlere iki partiyle katıldı. Biri bürokratik sol, diğeri popülist sol görünümünde iki parti. Her ikisi de çağdaş sol rayına girememiş iki parti. Birincisi, bürokratikseçkinci değerlere yaslanan, üretim toplumuna, "finnatoplum"a geçişin getirdiği değer ve dönüsümlere tepki göstermekten öteye pek geçemiyor. Sürüklevici olamıyor. lkincisinde de, Batı'da gördüğumuz çağdaş sosyal demokrat partilerden farklı olarak, halkla arasında ara kademeleri kabul etmeyen bir tür plebisiter popülizm söz konusu. 8 Akademı Kitabevı Edebıyat Odüllennin Sahıpleri: Oturanlar (soldan saQa) Sevim Ak, Yaşar Seymen. Ahmet Yıldız. Sezer Ateş. Ayaktakıler (soldan sağa) Ali Balkız. Fendun Andaç Hakan Şenocak. Muammer Karadaş Emırtıan Oğuz (Fotojrtf: M«rt AH Basarır) Akademi Kitabevi ödüUeri Kültür Servisi Akademi Kitabevi Edebiyat ödüllerı'nin sekizincisi dün akşam Osmanbey'deki Yazarların Evi'nde düzenlenen bir törenle sahiplerini buldu. Kemal Ozer, Sami Karauren, Alpay Kabacalı, Okay Gönensin, Aziz Çalışlar, Refık Durbaş, Adnan özyalçıner, Onat Kutlar ve Ülkü Ayvaz'dan oluşan seçiciler kurulu dört ayrı dalda ödül verdi. Şiir dalında birincilik ödülünü Emirhan Oğuz "Ateş Hırsızlan Söylencesi" adlı yapıtıyla alırken, Muammer Karadaş, "Aşkla Sakınmak Olmaz" ile başarı ödülüne değer bulundu. öykü dalında birinciliği Ahmet Yıldız, "ölüm Hoşgeldi" ve Hakan Şenocak "Karanfibiz" adlı yapıüarıyla paylaştılar. Sezer Ateş "Bütun Oteller Istanbul Palas" ile başarı ödülü, Ali Balkız ise "öyküler" ile mansiyon kazandı. Jüri denemeeleştiriincelemegezi alanında birincilik ödülünü Yaşar Seymen'in "Hüznün Çoşkusu Alttndağ" ve Feridun Andaç'm "Gerçeklik Yolunda" adlı yapıtları arasında paylaştırdı. Çocuk yazını dalında Sevim Ak "Uçurtmam Bulut Şimdi" adlı yapıtıyla mansiyona değer bulundu. Turan: Sol partiler, alternatif bir imaj yaratamazlarsa, başarı şanslarım yüksek görmüyorum. Bu alternatif imaj, kitleye pederşahi bir yaklaşım yerine, onların duygu ve taleplerine tercüman olan bir alternatif olmalı. TEKELt Böyle bir dağılım, Türkiye'de solun yeniden tarumlandığı 1969 seçımlerinden bugune gözleniyor. Bu nasıl açıklanabılir? Belki bir açıklama, bir sure önce Cumhuriyet'te yayımladığınız "Seçmen Nasıl Karar Veriyor?" başlıkh araştırmada beliriyor. Sağda ve solda babalarla oğulların parti tercihleri arasında süreklilik hayli güçlü görünüyor. Ama bence bu yeterli açıklama olamaz. Sosyal değişmenin, özellikle sanayileşme ve kentleşmenin bu oy kahplannı değişürmesi; kentleşmeyle birlikte sol oylann artması beklenebilir. Bu dinamiğe rağmen sol oylar artmamıştır. Bu, sol partilerin potansiyeli lehlerine çeviremediklerinin bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Sunar: Sol, önumüzdeki yıllarda refah devleti ve refah devleti ile piyasa ekonomisi arasındaki ilişkiler konulanndaki önerilerine açıklık getirmek zorunda. Sadece tepki göstermek yetmiyor. tamamianmadığını ortaya koyan baş ka bir gösterge. Ancak, ANAP'ın yuzde 36 oyla tek başına iktidar olması, kendi başına bir istikrarsızlık nedeni olmayabilir. Eğer, Sayın Turan'ın dediği gibi, ANAP rejim sorunlannda geniş bir mutabakat sağlamayı becerebilirse, sorun doğmayabilir. Bu bakımdan ANAP'a buyük bir yük düşuyor. Hem demokrasiye geçiş, hem demokrasiyi yeıleştirme aşamalarında tek başına iktidar partisi durumunda. Bunca otoriter kesintiden sonra, Türkiye siyasi istikrarsızlığa gayet duyarlı olduğu için, ANAP'ın ve diğer partilerin buna izin vereceğini pek sanmıyorum. Piyasa ekonomisi ve sivil toplum Her ikisi de piyasa ekonomisiyle ve sivil toplumla ilişkilerine bir açıkkk getirememiş durumda. Bana öyle geliyor ki sol, önumüzdeki yıllarda refah devleti konusunda, piyasa ekonomisiyle refah devleti arasındaki iliski konusunda, refah devletinde birikim sürecinin dinamosu olan girişimciler ile çalışanlar arasındaki ilişkiler ve bölüşüm ile birikim mekanizmalannın ilişkileri konulannda önerilerine açıklık getirmek zorunda. Bunlar iktidara yürümenin, çağdaş bir sol olmanın önkoşullan gibi geliyor bana. TURAN Solda bir kimlik bunalımı görülüyor. Bır yanda bürokrasiye bağhlık, bir yanda piyasa ekonomisiyle nasıl ilişki kurulacağını bilemeyiş şeklinde yansıyor. Üretim sorunu önemli TEKELİ Ben de DSP'de bir yenilik görmuyorum. DSP programı bence "Akgünlere" bildirgesinin yeni koşullarda bir devamı. Kamuoyuna anlatılan ve tabandan yükselecek parti modeliyle, gerçekleşen model arasında bir ilişki yok. Bence Turk sosyal demokrasisi için yenilik şu noktadan gelebilirdi: bölüşümü vurgulayan bir sosyal demokrasi yerine, üretimle bölüşümü bırleştiren bir sosyal demokrasi. Yani, hem krizdesiniz hem de bölüşümü ön plana alacaksınız, bu mümkün değil. Ben ANAP'ın üretim toplumu imajıyla bir yenilik getirdiği fikrine tam katüamıyorum, ama konunun önemine katıhyorum. Üretim sorununun sosyal demokrat hareket için çok daha önemli olduğuna inanıyorum. Bu seçim sonucunda, bir azınlık iktidannın dogdu İnsan Hakları Derneği'ne soruşturma ANKARA (Cumhuriytt Bürosu) İnsan Hakları Derneği hakkında, izinsiz bildiri yayımladıkları iddiasıyla soruşturma açıldı. İnsan Hakları Derneği'nin 6 Haziran 1987'de yapılan genel kurulundan sonra yapılan ilk açıklamanm, bastnda bildiri olarak yer alması üzerine, Ankara Basın Savcılığı'nca soruşturma açıldı. Savcılık, soruşturmasmda, derneğin "izin almaksızın bildiri hazırladığım" öne sürüyor. Basın Savcılığı 'nda dün ifadesine başvurulan Merkez Yönetim Kurulu üyesi Yavuz önen, söz konusu açıklamanm bildiri olmadığını belirterek, bu açıklamanm yapılmasına da genel kurulun karar verdiğini söyledi. Sol oylar batıda arttı Seçim haritasıru inceledigimızde başka bir gelişme gözlenmekte. Solun oylan batıda artarken, Orta Anadolu'da BITTI Sezai Selah Gemisi denize indiriliyor Istanbul Haber Servisi Tuzla Salah Tersanesi'nde inşa edilen Sezai Selah adlı yük gemisi bugün Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin de katılacağı bir törenle denize indirilecek. özel sektör tersanelerinde imal edilen en büyük yük gemilerinden biri sayılan gemınin yapımı 4 yıl sürdü. 13.5 deniz mili hıza sahip, kuru ve dökme yükün yanı sıra 327 adet konteyner de taşıyabilecek olan geminin ayrıca Amerika Göller Bölgesi gibi özel mevzuat gerektiren bazı su yollUrmda seyir yapabilecek nitelikte olduğu bildirildı. GUNÜMÜZ TÜRKİYE'SİNDE KİM KİMDfe Türkiye'nin ilk ve tek sistematik biyografi ansiklopedisi. Güneydoğu için insan hakları komisyonu CENGİZ MUMAY BATMAN Eski tçişleri Bakanı ve SHP Îstanbul milletvekili Hasan Fehmi Güneş, güneydoğuda artan baskılan araştırmak amacıyla partisinin özel bir insan hakları komisyonu kurmayı planladığını açıkladı. Köy koruculuğu uygulamasının sakıncalanna değinen Guneş, "Devlet güciinün ibale edilemeyeeegi" goruşünü savundu. Güneş, hafta sonunda Siirt, Diyarbakır, Kozluk ve Batman'da partili yurttaşlarla sohbet toplantıları düzenledi. Toplantılara özellikle kırsal kesimden gelen yurttaşlar, "işkence", "konıculuk" ve "güvenlik güçlerinin baskısı" konulanndaki sorunlannı anlattılar. Batman'da önceki gün düzenlenen toplantıda parti yetkilileriyle birlikte yurttasları dinleyen Güneş, güneydoğuda sık sık rastlanan insan haklanna aykın uygulamalara partisinin karşı olduğunu belirtti. Bölgedeki izlenimlerini Ankara'da yapılacak i!k grup toplantısına götüreceğini söyleyen Guneş, konuyla ilgili olarak alacakları önlemleri şöyle açıkladı: "Özellikle bu köylerde meydana gelen olayian, yoksul koylü yurttaşlara yönelik baskılan araşbrmak üzere parlamenterlerden oluşan ozel bir insan haklan komisyonu kuracağız. Bu komisyon, kısa sureli, periyoduk aralıklarla bölgenin en ücra koşelerinde bile incelemelerde bulunacak. Bu arada gtineydogudaki il ve ilçe örgütlerimizde de bu komiteye haber ietecek, diyalog saglayacak alt birimler kurulacaktır. Saplayacağımu sorunlan, yerinde gorecegimiz insan haklanna aykın uygulamalan anında basın yoluyla teşhir ederek kamuoyuna duyuracagız. Bu arada parlamentoda da bu uygulamalan dile getirerek hükümetten hesap soracagız." 6 Türk, İsraiVde hüküm giydi ANKARA (ANKA) Geçen ay Israil sahil güvenlik muhafızlarınca el konulan Lübnan bandralı geminin mürettebatı 6 Türk, dün tamamlanan mahkemeleri sonunda 42 ay ile 20 ay arasında değişen cezalara çarptırıldılar. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü înal Batu uyuşturucu kaçakcılığı gerekçesiyle bu aytn başlarında mahkeme önüne çıkartılan 6 Türk'ten Yahya Bekçi'ye 42 ay, Raif Selçuk, Emin Bayal, Kemal Kaplan'a 20'şer ay, tmdat Alır ile Mufit Sertel'e de 30'ar ay hap'ıs cezası verildiğini belirtti. Batu, hüküm giyen Türk denizcilerinin avukatınm temyize başvurduğunu da sözlerine ekledi. TANIYIN! TANIŞIN! ürkiye'nin dünüfle,bugüniifle,yannıfleflgilenen herkesin ve her kuruluşun mutlaka edinmesi gereken dev eser Günümüz Türkiye'sinde Kim Kimdir? Biliyor musunuz? Yaşamlannı onur duyulacak bir başarı serüvenine dönüştüren 10.300 önemli kişinin biyografisi: Günümüz Türkiye'sinde Kim Kimdir? Biliyor musunuz? Tanımak, tanışmak için ilk başvuru kaynağınız: Günümüz Türkiye'sinde Kim Kimdir? Biliyor musunuz? < • Papatynlar gecesi AS'KARA (Cumhuriytt Bürosu) Türk Kadınım Güçlendirme Vakfı Ankara örgütü'nün 1. kuruluş yıldönumü Dedeman Oteli'nde dün kutlandı. Başbakan Turgut özal'ın da katıldığı kutlamamn sonük geçtiği gözlendi. Davetliler arasında Emniyet Genel Müdürü Saffet Arıkan Bedük, ANAP Ankara Milletvekili Leyla Yeniay Köseoğlu ve Ankara Doğumevi Başhekimi Ziya Durmuş vardı. Masalann mumla aydınlatıldığı ve papatyalarla süslendiği gecede ses sanatçısı Nesli özsoy "Sevda" şarkısını bayan Özal ile birlikte söyledi. Başbakan özal içeri girerken sanatçı Özsoy "Arım, balım, peteğim" şarkısını söyluyordu. Şarkıcı "Allah Allah" şarkısını Başbakan özal'a da söyletmek istedi. Ancak korumalar engel oldu. Sahneye daha sonra dansöz çıktı. Dansöz ile özal'ı aynı karede yakalamak isteyen foto muhabirleri de korumaların engellemesi ile karşılaştı. KIM KIM D I R TÜRKfYE'NÎN SEÇKİN KİTABEVLERİNDE SATIŞ FİYATL 78.049 TL tSTANBUL Haştt Kitabevi Hihon Oteb girişi Hihon Oteh Sheraıon Oıeiı Tünel Deniz Kitabevi NişaıUap Bebek ABC Kitabevi Bahrköy Bahariye Tünei Beyoğbt Osmanbey BtUmsei Eserier Taksim Akademi Kitabevi Nipouaşı Akfam Gaıeitasi Nijamap GençBk Kitabevi Kathkoy Acar Kitabevi Şaşkınbakkal Moda Ktzıhoprak İsisYayvnahk Nişamaşı AmlGişe Taksim Vapur İskeksi Karaköy ANKARA Yaprak Kitabevi Kaday ABC Kitabevi Kızüay ADANA ABC Kitabevi DÜZELTME • Açık oturum Gazetemizin dünkü sayısında, 6. sayfada yer alan "29 kasım sonrasında demokrasi ve Türkiye" konulu açık oturum metninde, Hangı Demokrasi' ara başlığının altındakı görüşler, Prof. Dr. İlter Turan yenne Proi Dr llhan Tekeli'ye aitmış gıbi yer almıştır. Düzeltir, özür dıierız • Kültür ve Sanat Söyleşilerl: Gazetemizin dünkü sayısında, 4. sayfada yer alan "Müjdat Gezen Genclik Kitabevı'nde" haberinde söyleşinin tarihi yanlış çıkmıştır. Söyleşi bugün saat 15.00'te yapılacaktır. Düzeltir özür dileriz. Köy koruculuğu Turkiye'nın tumunde olduğu gibi, guneydoğuda da "Guvenligi devletin sağlaması gerektiği" görüşunu savunan Guneş, "Devlet gıivenliginin ihale edilemeyecegini" belirtti. Profesyonel Ltd. Süleyman Nazif Sok. 14/4 Nişautaşıİstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle