21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 SPOR 30 KASIM 1987 G. Saraylda patron kargaşası Galatasaray'da "Patron kim" sorusu gündeme geldi. Futbolcular hafta boyunca kendilerini Denizii'nin çalıştırdığını, ama hafta sonu Denvall'in kampa gelerek takımı çalıştırdığını belirtiyorlar. Bu arada Uğur "Geçen yıl çok iyi futbol oynuyorduk. Bu yıl neler oldu anlayamıyorum" dedi. HALİL ÖZER Galatasaray'da huzur bozuldu... Samsun'da alınan yenilgi ve uçup giden liderlik yuzünden SarıKırmızılı futbolculann moralleri sıfıra indi. Bu arada Teknik Menajer Jupp Derwall Malatya maçından mutlaka uç puan almak zorunda olduklarım, aksi takdirde Beşiktaş ile aralarındaki puan farkının daha da açılacağmı söyledi. Ligde alınan ilk yenilgi Sarı Kınrıalı talumda uzun süredir gizli kalan sorunlann su yüzüne çıkmasına neden oldu. Bu sezon ilk kez yedek kalan Yugoslav futbolcu Cevat Prekazı Dervvall'in Fransız asıllı futbolcu Didier Six'ı açıkça kolladığını belirtirken, ısyanını şöyle dile getirdi. "Herkes görüyor, ben kötü oynamıjorum. Ama Samsun'da yine yedek kaldım. Bunu bana Denvall yapıyor. Hep Six'i kolluyor." Diğer yandan takımda gerçek patronun kim olduğu konusunda bazı şupheler var. Denizli mi, yoksa Derwall mi? Teknik adamJann kendisine kasti davramşlar içinde olduğunu açıklayan ve uzun sureden ben yedek kulubesınden kurtulamayan Ilyas, 'Hafta boyunca bizi hep Denizli çalıştırıyor. Ama o ana kadar ortalıkta gözukmeyen Denvall, kampa gelip takımı kuruyor. Patron kim, birturlü anlayamadık" dedı. İlyas'ın göruşune diğer futbolcular da katıhrken, Uğur, "Geçen yıl çok iyi futbol oynuyorduk. Bu >d bize neler oldu birtürlu anlayamıyorum" dıye konuştu. Bu arada alınan her galibiyetten sonra basına şatafatlı demeçler veren Mustafa Denizii'nin Samsun yenilgisinden sonra, ortalıkta hiç gözükmemesi oldukca ilginçti. Maçla ilgılı olarak tek kelıme konuşmayan Mustafa Denizii'nin yerıne konuşan Derwall ise, "Belki bu yenilgi bizi kamçılar" dedi. Samsunspor karşısında son yıllann en kotu futbolunu oynadıklarını beiirten Dervvall, bu hafta Malatyaspor önunde mutlaka galip gelmelen gerektiğini savundu. Derwall, "Yoksa işimiz biter. Beşiktaş ile aramızdaki puan farkı gittikçe açılır. Zaten takım birkaç haftadır çok kotu bir futbol oynuyordu. Denizli'nin milli takımda olması nedeniyle bu bafta takımı ben çalıstıracağım. Kemerierimizi biraz sıkmalıyız" di>e konuştu. Öte yandan SanKırmızılı takımın futbol şubesi sorumlularından Ergun Gursoy, futbolcuların "patron kim?" sorusunun anlamsız olduğunu ve takımdaki tum yetkilerin Mustafa Denizli 'ye verildiğini söyledi. Gursoy konuşmasını şöyle surdürdü: "Sorun, takımda bulunan as futbolculann çokluğundan kaynaklanıyor. ima alınan bir yenilgi ile şampiyonluk uçup gitmedi. Daha önumuzde çok hafta var. Telasa gerek yok. Biz yine şampiyon olacağız. Önumüzdeki hafta oynanacak olan Malatya maçı bizim için çok kritik •" SanKırmızıhfutbolcular "Kimin sözünü dinleyeceğimizi şaşırdık" diyorlar Tannyâr: Şampiyonuz Samsunspor yenılgısi uzerine bir açıklama yapan G. Saray Başkanı Ali Tannyar, "Hep galip gelecek değiliz ya. Geçen yıl da yenilmiştik. Ama şampiyon olduk. Bu yıl da şampiyonuz" dedı. ÇİKTÛLBI Samsun'da kaytafilen üç puan ve lıderfik, SanKırmızılı teknik adamlan kahretti. Mustafo Denizli maçtan sonra ortalıktan kaybolurken Teknik Menajer Jupp Derwall tercumanı Ahmet ile kulubede öylesine kalakaklı. Futbol Şubesi Sorumlusu Ergun Gursoy tse heytefleşmiş bir hakte kara kara duşunüp duruyordtj. j M Î f r a f : I K ö a ı ) Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi Bölümü öğrencilerinin durumu yürekler acısı GÜREŞ 'Spor' dediler, anarşist damgası yediler ATATL'R) St.!Tir inl.tTl TJÎr Ll DC. ,.\1 ... V, Spor ve tud ogrcic.lerır sö»;llk koşullanru P U ie>en kalcrıferlerır yansay ışı ,du$lanr yalnizet bir çorumu oloruk t a r l ı g ı , I j ^ a l e t l r r . r \e so) ui3£ ouoUncıin saplıksızlı £i , beaei e g ı t ı ^ . \e sr>or bo.uroğr«nCıl«rı olarak bızlerın ocrrnı= ve sa^lıL sorur»u olara<c karşıcızda ı saglıj e ^ ı s ı n d a öaş o İ E â l a n gerckmektenı r . ,ar sonra »ağlıkiar öğrencilerin dekana verdiği dilekçe ıl.mu M> l«ı )ı i ' k r d r r IMIV n*ın*ı ' ıı ıl ııalnıı IVtuınl ık '.ı u l . T j t i r i l ı r. .Al.tr ı»ır/ın j.t»ııs vı I UnUı n ı l n k l ı • U'|»' ( M lc aynk I U>IM i M t ' lnı l : « l ı vnkt.'i(;ını l«ı ılurımn l»ı l«ttn»»'vt vo .n;ıkl.*mi) yapmnyı ıtypıtn buldtvn. Wılfm»tıt \ " ! tlııtiITIIM ' t ' kı*tı 7iniıı<l < >ıı1«*rı tw»sı j'oıokcıı ılıtiyaı; ,u v iMİır.îbinl ıı ıtı tchtnıı .ıcısıml,»n ıl ı ıılarrrı kndmsıı ^nl\şaaları.rm F l i:ı»»l<ı nrı ı !.•*»»• I i v ı ıl ( ı | tnri lıitı ı ıl rnnlrkl.n ı *":ı vt«nmıt nınltı 1 u . l.ı \ıipl ij tm kornısmada j»pt irırlcrsı*, tm nnların PM'HH .nıiTiuık ıstenedık Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim YÖK'le birlikte Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi'ne bağlı Beden Eğitimi ve Spor Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü adını alan, bir Bölümü'nün kapısından attığınız ilk zamanların spor akademisinde 20'ye yakını milli sporcu, adımla birlikte bakımsız, lcuytu kahveleyaklaşık 400 öğrenci bugün bir dizi sorunla başbaşa. rin görünümünü andıran pislik, olumsuzluğun birinci belgesi olarak beliriyordu. Duşlann akmadığı, tuvaletleri, soyunma odaları pis, spor Soğuktu okul, buz gibi. Birçok bölgesalonu ve bazı dersliklerinin tavanı akan, aynı zamanda nin yanında kasım ayının ilk haftalannsoğuk beden eğitimi bölümünde yarının spor adamlan, daki soğuklardan Istanbul da nasibini antrenörleri ve öğretmenleri derslerde sağlıklı spor yapmanın alırken, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü'nün öğrencileri kaloriferlerin yanmamayollannı öğreniyor. sı nedeniyle tir tir titriyor, derslere atkı, 2QO?ü aşkın dilekçeyle dekanlığa başvuran öğrenciler, sadece palto sarınarak giriyorlardı. O günlerde kalonferlerin yanmamasını, "ödenek kaloriferlerin yanmasını sağlarken, diğer sorunları hâlâ yoklugu"na bağlayan yetkililerin kapısı yaşıyorlar. Konuyu ve sorunları bildiğini söyleyen ve öğrenaler tarafından aşındırüırken, "yadilekçeli başvurudan sonra velilere uyarı mektubu gönderen kında duzdecek" öğütleri fayda etmiyordu. Dekan "...200 dilekçe gelirse işlerim artar. Bildiğim şeyleri lşin karamizahj, öğrencilerin yaşadıkbana hatırlatmalarına lüzum yok" diyor. SERDAR KIZIK Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Beden Eğitinıi ve Spor Bölümü öğrencileri "spor" deyip, sponı sağlıklı bir ortamda yapmak isteyince, anarşist olarak tanımlandılar. Bu öğrencilerin işi spor yapmaktı ve Marmara Üniversitesi'nin Anadoluhisan'ndaki eski spor akademisi olarak bilinen tesislerinde üniversiteye yakışır biçimde eğitim yapmalan fterekirdi. Ve Anado ılj>.ım fiti4n.it • kf>ıl.,ck <»ıl iiiiKinl.it n/.ık tuCuiım.s •lıkk.ır ııti ıv*w\ ı t»ır «tıı.v hı lrn»k Im ıt.>)(tıtl*ı ırı\ ı n\tiııı •'<>i'liiH.(Vl,ik .mrHıii.ıyift OKHİcl.ıtıtnj /ı ıvı V"l ı^l ırw ' ı tm(ıft»tniıi 'i ı ıı ı T 1 ı I • ıııı/ı SIMI.II tm. < l'ı ML.UI . ln« }' l» 1 U ? " Dekanın velilere gönderdlği yazı luhisan'ndaki bu spor tesisleri gerçekten Türkiye'nin en modern tesisleri olmalıydı. Nitekim tesislerin bakımsızlığı dışarıdan belli olmuyordu. Hele Anadoluhisan gibi Boğaz'ın sevimli beldesmde olması, okulun çekiciliğini arttırıyordu. Ancak daha ilk adımınızda yüzünüze vuran gerçek; bir üniversiteye özellikle geleceğin spor adamlannı yetiştiren bir beden eğitimi bölümune hiç de yakışır cinsten değildi. lanyla derslerde öğretilenlerin celişkisiydi. Her gün birkaç kez eşofman giydikleri sportif etkinliklerden sonra öğrenciler duş aJamıyordu. Futbol dersinden çamurlara bulanmış, basketboldan sırılsıklam ter içinde çıkan öğrenciler, sıcak suyun olmaması nedeniyle teorik derslere o halleriyle giriyorlardı. Yine böylesi bir durumda pekâlâ tavanı akan sınıfa girip öğretmenin verdiği Spor Hijyeni dersinde öğrenciler, "Spor yıparken temiztige öaem vermek gerekir. Duş aliBmah, temiz bir ortamda bulnnmata ve sotuktan korunul •udı, çesitli hasUlıklara yakalannnunak İçin özellikle temizlige özen gösterilnelidlr" gibi doğruları dinliyorlardı. 20'yi aşkın milli sporcu, sayılan 400'ü bulan geleceğin spor adamlan, antrenörleri ve beden eğitimi öğretmenleri tuvaletleri pislik içinde, duslanndan sıcak su akmayan, güreş salonunun camlan kınk, soyunma yerlen, kuUanılmayan eşyalann depolandığ] bir hangar, bazı dolaplann kapaklan kınk, spor salonu ve bazı dersliklerin soğuk hava deposunu andırır ısısınuı yanında tavanlan su akıtan bir okulda spor öğrenimi görüyorlardı. Günün her saatinde spor yapılan bir okulda en ufak sportif organizasyonda bulunması gereken bir ambulans bile yoktu. Ve 6 kasımda öğrenciler, bu sorunlannı 200'ü askın dilekçeyle dekanlığa götürürken, değişen tek şey ödenek yokluğundan bulunamayan yakıtın sağlanmasıydı. Diğer sorunlar ise bazı ufak değişikliklerin yanında olduğu gibi duruyordu. Ancak Beden Eğitimi ve Spor Bölümü'nü ilgilendiren en büyük degışikük ise ayın 19'unda dekanlığın öğrenci velilerine gönderdiği mektuplar oluyordu: "...Çocuklanmızın geçmiş yülarda en kaldı sebcpierie ayaklandınldıklan ve istekkrtein dısında eytemlere s&ükkndJkleri vakmsuu unutmamanuz gerekti|i için size bu donımu bildinneyi ve acıklamayı yapmayı uygun buldum...A Omer Esmer Balkan şampiyonu Fınalde mücadele eden diğer gureşçilerimiz Ayhan Karşıyaka (130 kilo), Ruşen Çetin (68 kilo), ve Mahmut Demir (130 kilo) rakiplerine yenilerek gümüş madalyada kaldılar. SELANİK (Cumhuriyet) Yunanistan'ın Selanik kentinde sona eren Balkan Gençler Güreş Şampiyonası'nda 1 altın, üç gümüş 6 da bronz madalya kazandık. Cuma günunden bu yana süren şampiyonanın finallerinde altın ıçın mücadele eden 4 Türk gureşçisinden yalnızca grekoromende ömer Esmer birincilik kursüsune çıkarken, diğer 3 güreşçi gümuşle yetindi. Grekoromende 52 kilo gureşçimiz Ömer Esmer, Bulgar rakibini 1410 yenerek altın madalyanın sahibi olurken, 130'da da Ayhan Karşıyaka Bulgar rakibine 43 mağlup oldu ve ikinci sırada yer aldı. Serbestte ise Ruşen Çetin (68 kilo) ve Mahmut Demır (130 kilo) Bulgar rakipleri karşısında başanlı olamayarak gumuşle yetinmek zorunda kaldılar. Grekoromende 48 kilo temsilcımiz Ömer Kızılkaya, Yunanlı rakıbıni yenerek 3. oldu. Serbest" te 3. olup bronz alan diğer gureşçilerimiz ise şöyle: 52 Ahmet Orel, 74 Huseyin Daniş, 100 Şenol Karagöz, 82 Hikmet Gunaydın, 90 Hakan Kaya. Bukez4gol yemediğiniz için bravo... Basına boykotunu devam ettiren ve hiç bir şekilde ağzını açmayan Fenerbahçe Teknik Direktörü, futbolcularına övgüler (!) yağdırarak 'Bravo... 11 büyük başarı' diyerek tepki gösterdi. NECMİ GÜLÜMSER Fenerbahçe Gençlerbirliği ile berabere kaldı... Hem de bitime 3 dakika kala penaltıdan yediği golle... Sonuç "4"lük yenilgilerden sonra Fenerbahçe için başanlıydı. Deplasmanda gaJibiyetten beraberliğe duşmek her takım için "kâr"dan "zarar" etmekti. Fenerbahçe teknik direktörü Csernai de bu fikırdeydi. Basına boykotunu dev'am ettiren ve hiçbır şekilde ağzını açmayan Csernai, futbolcularına "övgüler (!)" yağdınyordu: "Bravo.. 11 büyük başan.. 4 gol yemediğiniz için sîzı tebrik ederim." Ya futbolcular kötü gıdiş içm ne konuşuyorlardı. Birinci konu paraydı. Ikincisi moral, uçüncusu beceriksizlik. Abdulkerim sohbette veryan sın ediyordu: "10 miryon liraya top oynuyonım. Araraızda 125 miryon lirayı peşin alanlar, 150 milyona gelenler var. Bütun bunlara rağmen bizi hedef gosterijorlar. Ne aldık, ne isti>orlar. Butun bunlara rağmen elimizden geleni yapıyoruz. Biz Fenerbahçe takımında oynuyoruz." Abdülkerim'ın sözlerini Önder'de başıyla tasdikleyıp, 20 milyona anlaştığını daha 10 milyon aldığını ifade edıyor. Derken sOze kaptan MUjdat girdi. Kötü sonuçların, kavgaların sorumlusu olarak gösterilen Müjdat, sesini yukselterek, sinirli konuştu: Türkiye'nin en iyi kadrosu bizde... Nasıl galip gelemiyoruz, anlamıyorum. O kadar basit hatalar yapıyonız ki... Gol atmamız lazım, nerkesin kendisine bakması lazım. En kısa zamanda bunlara çözum bulmamız gerekiyor." Ve hedef adam, Lukovcan... Koltuğuna gümülmuş... Başını arkaya yaslamış, ytızünde buruk bir gulucuk. "Futbolu bırakıyorura" diyor, "Yönetici, taraftar, hoca, hepsi beni suçluyordu. Şimdi kalede Can var, ben rahatım. Bu sezon sonunda futbolu bırakıyorum. Kesinlikle ayrılacağım." Kafife Istanbul'a 4 eksikle vardı. Kayhan Adana'ya, Durmuş Iskenderun'a, Pesıç Yugosiavya1 ya gittı. Osman'da Ankara'da kaldı. Cseraai'den futbolculara... DEKAN PROF. DR. ENGtNUIV: Dilekçeleri okumadan imza atmışlar. Spor Servisi Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Incı Enginiin ile öğrencilerin verdiği dilekçelerin ardından velilere gönderdiği "Çocuğunuza Sahip Çıkın" mektuplan ve beden eğitimi bölümunün sorunları uzerine yaptığımız söyleşiyi banttan yayımIıyoruz. Sa>ın Dekan, yakıt sorunu çözıimlendi mi, ödenek buldunuz mu? Biraz yola girdi, bazı imkânlar bulduk şımdilik. Geçen göriişmemizde sorunlann çozuleceğini soylemiştiniz, ancak duşlar akmıyor. Duşlann onanmı de\ram ediyor, bir kısmı onanldı, bir kısmı devam ediyor. Gunün belirli saatlerinde verilecek su. Aynca pislik sorunu var. Bir ara ilgilenmissiniz, ancak okul bir oğrenim kunımuna yakışmayacak şekilde pis. Kesin olarak duzelecek, ama yıllann alışkanlığı bir hamlede biter mi? Sayın Dekan, biliyorsunuz okul spor akademisi)ken ambulansı vardı. Her gun spor olayı yaşandığına gore ambulans gerekiyor. Konuyla ilgileneceğinizi belirtmiştiniz. Onu çözümlemem çok zor, ancak orada hastane var. Onlardan yardım almak suretiyle... Onu çözumlemek imkânsız hemen.hemen. Birçok meselemiz var, çözuleceklerle çozülemeyecekleri ayırmak lazım. Öğrenciler kaloriferlerin yanmasını. duşlann akmasını, sağlık sorunlannın duzeltilmesini isteyen bir dilekçe vermiş... Bu dilekceden sonra \elikre meklup yazmıssınız. Naim, kimeoy verdiğini açıklamadı ANKARA (AA) Dünya Şampiyonu haltercimiz Naim Suleymanoğlu, "Oy kullandıgımda Türk oldugumu bir kez daha göçlii şekilde hissetüm" dedi. Politikadan anlamadığını ve hangı partiye oy verdiği konusunda Suleymanoğlu, "Oyıımun rengini açıklamak istemiyorum" diye konuştu. Parti liderlerinın radyo ve televizyondan yaptığı seçim konuşmalarını zaman zaman izlediğinı kaydeden Naim Suleymanoğlu, "Parti liderlerinin hepsi, bana sempatik geldi" dedi. Profesyonel kutüplerde yer alan ve Türk vatandaşhğına geçen 9 yabancı futbolcudan 8'inın, dünku seçimlerde oy kullanma haklan olmadığ da belirtildi. AA muhabirlerinin tespitlerine göre, Galatasaraylı Mirsad, Dündar ve Nasır, Bursasporlu Nejat ve Recep, Eskişehirsporlu Nasır ve Yusuf ile Samsunsporlu Mete, yasada ongörülen sureyi doldurmadıkları için seçmen kütuğune yazılnıadılar. Bu futbolcular sandık basına giımediler. Eskişehırspor'dan Samsunspor'a kiralanan ve uzun süre önce Türk ' atandaşı olan Burhanettin ıse oy kullandı. l$Tî İBRET FOroâMFLARI 1 Spor salonunun ardındaki oda bir ardiye pörunümunde Diğer soyunma odalarında olduğu gibi bazı dolaplann kapaklan yok ya da kırılmış. 2 Burası spor salonu Tavanı akıyor ve soğuk hava deposu gibi Birazdan buradakı basketool ve voleybol dersinden ter içinde sırılsıkfam çıkanlaıia futbol dersinden çamura bulanmış halde gelenler duş alamadan teorik derslere gırecekler ve öğretım görevlısinden sağlıklı spor yapmanın bilimsel doğrularını dınleyecekler 3 Okulun duşlan pislik içinde, sıcak su zaten akmıyor Bu durumun gerekçesi de ödenek yokluğu mu? (Ftto»<flar Seıiar Krak) Şanssızlıklar, Kırmızi'Siyahlıların yakasını bir türlü bırakmıyor Kasım ayı £skişehirspor a yaramıyor KırmızıSiyahlı takımda, kasım ayı içinde Tanoviç elinikırdı, 4 as futbolcu kazageçirdi, tam öyıldır görev yapan yedek kaleci Tahir'in ise çenesi kırüdı ÖNDER BALOĞLU Uçurumun eşığınden ayağı kayan çoban ölume doğru uçarken can havlıyle bir dala tutunmuş. Tutunmuş, ama yukan çıkması mumkun değil. Aşağısı ise sıvrı kayalarla dolu. Başlamış ımdat Lstemeye. Derken yukarıdan bulutlar aynlmış ve derinden bir ses gelmiş: Uzulme oğlum. Sen iyi bir ınsansın. Korkma ve bırak kendını, sana bir şey olmayacak. Bu s«slerı duyan çoban, bir an duşunmuş, sağına soiuna bakmış ve tekrar bağırmaya başlamış: Başka kimse yok muuu? • • * Kasım ayı içinde Eskışe' sporun durumu da bu espri» • farksız değil. Kurban kestileı türbe ziyaret ettiler, kurşun doi urduler, ama kasım ayı içinde suren kazalar ve sakatlar dizisıni bir turlu onleyemediler. Kasım ayı Eskışehirspor'un tarıhınde bile kara bir aydır Milli futbolcularından Necdet yıllar önce 8 kasımda oldu. Yine milli kalecılerı Sinan 1985'in 24 kasımında hayatını yıtirdı. Ve kasım uğursuzluğu kırmızı şımşeklerin uzerinde 1987'de de devam etti. Zalad'ın yerine alınan Tanoviç 4 kasımdakı idmanda elinı kırdı. 8 kasımda Denizli deplasmanından sonra meydana gelen kazada Fuat, Mucahit, Erdoğan ve Vedal gibi dort as elemanı yaralandı. Tanı altı yıl Eskişehirspor'un yedek kalecisi olarak gorev yapan Tahir 22 kasım gunü oynanan Adana Demirspor maçında rakibi ile çarpıştı ve çene kemikleri kırıldı. Ve son olarak 23 kasımda, geçen yıl Eskişehirspor'da başarılı bir futbol ortaya koyan Fevzi Rama, Yugoslavya'da geçirdiği kazada hayatını yitirdı. ** • Bu sakatlık ve kazaların ardı ardına yakasını bırakmadığı Eskişehırspor'un, şu anda tam sekız futbolcusu tedavi göruyor. Bu arada eskı milli futbolcularından Burhan Ipek'te hastane 9 Ne gerekliyse, neyin yapılması gerekiyorsa yaptım. Bu mektuplan veliler size gönderdıyse değerlendirirsiniz... Söyleyecek bir şeyim yok bu konuda. Sayın Dekan, öğrencilerin istemlerini haklı bulmuyor musunuz, öğrenciler sadece kaloriferlerin yanmasını, duşlann akmasım istiyorlar. Bunlann bir Spor Servisi Son günlerde takıın eski olaylaıia ilişkisini , yoğunlaşan "riişvel" olaylarınnasıl buldunuz? da adı geçen Huseyin Özay, dün Bakın ben öğrencilerimin gazetemize gelerek konu ile ilgiihtıyaçlanyla tek tek uğrasan bir li açıklamada bulundu. İlk gunyöneticiyim ve ben bu işlerin üze den bu yana konu ile ilgili gelişrindeyken 200 tane dilekçe gelirmeleri yakından izlediğini beiirse benim işlerim artar. En azın ten Huseyin Özay şoyle dedi: dan bildiğim, halletmeye çalıştıBen cuma sabahı 8.30 uçağı ile ğım şeyleri bana hatırlatmaları özel bır işim için Trabzon'a gitna luzum yok. Öğrencilerden pa tim. Pazar gecesi de son uçakla ra alarak bu mektuplan teksir et döndüm. Trabzon'da Fenerbahmelerine luzum... Bugun okumaçe'nin ve Adana'nın kaldığı oteldan onu imzalar yarın başka şe de de kalmadım. Maçın hakemyi imzalar. Ben sadece ikaz lerini de ancak donüşte havaalaediyorum velileri. nında gördüm. Havaalanına Dilekçeleri okumadan mı Serdar ve Miliç ile birlikte gittik. imzalamışlar? Yan hakem Adem Serezli'ye, Okusalardı imza hataları"Bir bayrak kaldırdın olay yanı fark etmeleri gerekirdi. rattın, hadise çıkarttın" dedim. Bir de öğrenciler okuldaki Ve aramızda ufak bir tartışma tenis kortuna girebilmek için paçıktı. Hatta Istanbul'a geldikten ra odemek durumundalarmış. sonra Ertuğrul Dilek ve Hilmi Ders zamanında para öde Ok'a olayı da anlattım. Adem miyorlar. Belirli saatlerin dışınSerezli'yi şikâyet ettım. Hayatım da belirli bir ucret ödeyerek giboyunca tenezzul etmediğim şeyriyorlar. Yani fazladan yararlanler bunlar. Eğer o hakemler bemak isterlerse Öğrencilerden sanim için "teklif etti" derlerse kaat 5'e kadar hiçbir şey almmıyor bul ederim, ama bunu ne onlar ne de başkası söyleyemez. Çün Ama spor öğrenimi gören ku benim bu işlerle hiçbir ilgim öğrencilerin para ödemesi.. yok. Adem Serezli'ye hatab bay Olabihr, ama onlar belirli rak kaldırdığını söylemek istezamanlarda başka maksatlar için dim. Tepki gösterdi. Aynı hade kullanıyorlar... Oradan yararkem geçen yılki Sanyer Galatalanan başka şeyler de var. saray maçında da hatalı bayrak Ne gibi maksatlar, kimler kaldırmış ve eleştirilere neden olyararianıyor? muşru. Hatta basında ve Siz sorularınızı bir şey haTRT'de maçın değerlendirilmelincc rektörluğe verın. sınde hatalı bulunmuştu. Komite de onun hatalı olduğunu açıklamıştı. Bana göre iyi bir hakem değildır. Bir hakeme iyi veya kotu demek suç ise ben suçumu kabul ediyorum. Ertuğrul Dilek ve Hilmi Ok beni iyi tanır ve karakterimi bilir. Ben Beşiktaş'ın maçlarında bile hakemin kim oldude yasam savaşı veriyor. ğunu sormayan bir insanım." Kısacası Eskişehirspor'a kasım ayı gerçekten yaramıyor. Başkan Begiter'in Malatya maçında kurban kestırmesi, Karşıyaka maçından sonra türbe ziyaret ettirmesi, Adana Demirspor maçından sonra ise tum futbolculara kurşun dökturmesi de kara bulutları HARLEM (Cumhuriyet) atamadı Eskişehirspor'un uzeHollanda'nın Harlem kentinde rinden. yapılan Uluslararası Eltopu TurBegiter, "başka kımse >ok nuvası'nda, eltopu milli takımımuu?" dıye de bağıramıyor, ama mız e*sahibi Hollanda'ya 2718 1987 kasımının bıttiğine gerçekyenildi. Turnuvadaki tum maçlaten seviniyorrını kaybeden eltopu takımımız Ne >azık Kİ. >ine kurbansız son sırada yer alııken, yenilgisiz geçmedı!.. Çekoslovakya şampiyon oldu. Ozay: Benim bu şike işleriyie Ugimyok Eltopunda Hollanda'ya yenildik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle