17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 TELEVİZYON 08.00 Açdış Günaydın Türkiye Programda mtizık, magazın ve akıüaliıe konulan ıslenıyor. Müzik bolümunde Türk Sanal Müziği, Türk Halk MUzıği, Türkçe Sözlü Hafıf Müzık ve Dıs Kaynaklı Müzik yer alıyor. Aynca, çocuklar için çızgı fiim ve dızi Jilmlere yer verüiyor. KÜLTÜRYAŞAM 3 KASIM 1987 2. KANAL / SÜPERVİZYON TRTNİN İCİNDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN Salâh BirseVin 69. yaşı Kültür Servisi 40 Ambar Sahaf/Galeri, Salâh Birsel'in 69. yaşı için, doğduğu ay olan kasım boyunca etkinlikler düzenlendi. Etkinliklerin ilki olan 14 karikatürcü, 2 ressam ve 2 fotoğraf sanatçısının yapıtlarından oluşan "Salâh Bey'in Yüzleri" adlı sergi dün açıldı. 30 kasıma kadar sürecek sergide Necati Abacı, Ercan Akyol, Agop Arad, Mümtaz Arıkan, Ferruh Doğan, Ara Güler, Kemal Gökhan, Cihat Hazerdağlı, Turgay Karadağ, Musa Kart, Tan Oral, Lütfü Özkök, Semih Poroy, Emre Senan, • Aydın Ülken, Tonguç Yaşar'ın çalışmaları yer alıyor. Aynca 7 ve 28 kasım cumartesi giinleri iki imza günü gerçekleştirilecek. Sergilenen portreler, aile albümünden seçme fotoğraflar ve kitap kapaklanndan oluşan ve sunu yazısını Refık Durbaş'ın yazdığı "Salâh Bey'in Yüzleri" adlı albümün basımı da ilk imza gününe 09.00 Kapanış 15.00 AçılışÖğleden Sonra Programda haberler, Konumuz Konuğumuz, Türk Sanat Müziği, Şiir Köşesı. çizgi film "Çıftlıktekı Kız" vt Yurt Köşelerinden bolümler yer alıyor. Ya İnsan Hakları? Gazete haberlerine bakılırsa, 1987 yılı içinde yabancı TV ve film ekipleri, 19 ilimizde toplam 133 belgesel film çekmişler. Ülkemizde film yapan yabancı ekipler arasında Federal Almanlar, Japonlar, İtalyanlar, ingilizler, Kuveytliler, Çinliler, İspanyollar, Portekizliler ve ABD'liler var. Yabancıların çektiği konuları ise tarihsel yerlerimız, doğa güzellikle'imiz, yat turizmi ve mavi yolculuk oluşturuyor. Önümüzdekı kış mevsiminde Avrupa ve Amerika televizyonlarında gösterilecek bu filmlerle Türkiye'nin tanıtımı yabancılar sayesinde bir güzel yapılacak ve gelecek yıl turist sayısının daha da artması sağlanacak... Sevinilecek bir durum. Ne ki, geçen yaz Türkiye'ye başka amaçlarla gelen diğer yabancı TV ekiplerinden hiç kimse söz etmiyor. Oysa bu "başka amaçlı" yabancı TV ekiplerinin sayısı da bir hayli yüksekti. Çeşitli hükümet yetkililerimiz de bunu doğrulayacaktır. Çünkü "başka amaçlı" yabancı TV ekipleri onlarla da söyleşiler yaptılar ya da en azından yapmaya çalıştılar. Ne idi bu "başka amaç?" Özellikle Avrupa televizyon kurumlannın ekipleri, ülkemızdekı insan hakları ile ilgileniyorlardı. Bu ilgi de en az doğa güzelliklerimıze ya da tarihsel değerlerımıze göstenlen ilgı değın büyüktü. O denli büyüktü ki, 6 eylülde yapılan halkoylamasının sonuçlarını o denli önemsemeyen kimi yabancı TV ekipleri, insan hakları konusunda Türkiye'de neler yapıldığını ısrarla öğrenmeye çalışıyorlar ve ilgililenn kapısını aşındırıyorlardı. Oaha çok haber niteliği taşıyan insan hakları ile ilgiii bu TV söyleşilen de, doğa güzelliklerimizi ve tarihsel zenginliklerimizi sergıleyen 133 belgeselden önce Avrupa ve Amerika televizyonlarında yer aldılar. Acaba önümüzdeki kış aylarında yabancı televizyonlarda gösterilecek 133 belgesel, insan haklan TV söyleşilerinin Avrupa'da yarattığı burukluğutemizlemeyeyeter mi dersıniz? Tüm TV söyleşilerinin yarattığı havadan Türkiye'de insan haklarına ulaşmak için daha çok uzun uir yolu aşmak gerektığı anlaşılıyordu. Şimdi aynı yabancı TV kurumları, yabancı radyolar ve yabancı basın, Türkiye ile ilişkilı bir başka konunun üzerinde daha duruyor ve İnsan Hakları Derneği'nin "genel af" ve "ölüm cezasının kaldırılması" için yurt çapında başlattığı imza kampanyasının sonucunu bekliyor. Kaç kişi imzasını verecek bu kampanyaya? Toplanan imzaların ekleneceği dilekçeye Türkiye Büyük Millet Meclısi nasıl tepki gösterecek? Siyasal çevrelerde "genel af" için ve "ölüm cezası"na karşı bir tepki görüiecek mi? Bir zamanlar "ölüm cezası"ndan yana olduğunu konuşmasıyla belirten Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in söz konusu kampanya karşısındakı tutumu ne olacak? Evet, Batı'daki yazılı ve elektronik basın, bu sorularm yanıtlarını ilgiyle bekliyor. Doğa güzellikleri ve tarihsel zenginliklerle dolu Türkiye'nin çağdaş toplum olabilme yolunda da önemlı bir adım atıp atmayacağı bir de bu kampanya sonucunda anlaşılacak... Yabancı televizyoncuıarın değıl, bizim merak ettiğimiz bir başka konu da, TRT'nin niçin, İnsan Hakları Derneği'nin başlattığı kampanyadan hiç söz etmemesi. Gerçi çok yansız (!) TRT'nin kampanyadan yana yayın yapmasını kimse beklemıyor. Ama "genel af" ve "ölüm cezasının kaldırılması" ıçin hâlâ s jrmekte olan imza kampanyasıTRT'ye göre niçin "haber değeri" taşımıyor? Evet, niçin? NOT: Kampanyaya imza vermek isteyenler, insan Hakları Derneği Konur Sokak 15/3 YenişehirAnkara adresine başvurabilirler. 17.00 Haberler 17.15 Rüzgar Gülü Programın "Bir Kıtap Okuyaiım" köşesınde, Mark Ttvaın'm Çalınan Taç adlı kilabt, Doğaçlama bölumünde hafiyelık konusu, magazin bolümunde, "Beton" adlı film yer alıyor. Programın bağlanlı bolumlenm Yesim Müderrisoğlu ile Kara Karga sunuyor. 17.45 Hanımlar Sizin tçin Programda, Şeker Sokak sakinlerinin gunlük yaşantılarından görünlüler, ikilı ilifkilerde Denız GOkçerZafer Ergın, hukuk, moda, Dedem ve Ben dızisi ve müzik kOftleri yer alıyor. 20.00 Haberler ve Hava Durumu 21.00 Sanatımızla Anadolu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerindeki Anadolu anlatılıyor. Küçuk bir beylikten büytik bir ımparalorluğa gtden yol, sadece askerı bafarı değıl, sanala bılıme saygıyla Asya, Avrupa ve Afrtka üzennde kurulan hakimıyet, klasık dOnemden Batıhlasmaya doğnı alman yol ele aiımyor. Anadolu'nun Türklesmesinde düşün adamlannın, mtstik kisilenn roltinü vurgulamak ıçin Ankara Ünıversitesı'nın sahneye koyduğu "Yunus Emrt" oyunundan bolümler yer alıyor. 21.50 Mevlit Kandili 23.15 Türk Tasavvuf Musikisi Korusu Ahmet Hatıpoğlu yönelımındekı Türk Tasavvuf Musıkısı Korosu sırasıyla şu eserlen seslenduiyorlar. Vücudun mazharı sırn ezeldır, tlham ıle dtin gece, Hüsnüde bir hasende bir, Hiç bulunmaz akrant, Buyruğun tuı rahmanm, Bihamdülah denm Allah, Arif Bıçer'den kaside (solo), Hak hak diyen âfiklar ve Ben bu yolu bılmez idım. TEK TÛRE BAĞIMLIDEĞİLLERBugun "Süpervizyon"da ekranlara gelecek olan Mozaik topluluğu üyeleri, yaptıkları müziği belli bir türe sokmadıklarını belirtiyorlar. Ayşe Tütüncü (soldan ikjnci), ille de bir sınıflarnaya sokulrnaları gerekiyorsa. son 45 yıldır kendi müziğini yapmaya çalışan gruplardan birı olarak kabul edilebileceklerinı söyluyor. 23.45 Haber Dosyası 24.00 Kapanış tKİNCİ KANAL 18.58 Açılış Haberler 19.10 Merhaba Çocuklar Semra Sevim'm hazırladığı programda Şehir Tıyatroları'nda sergılenen çocuk tiyatrosu Eseri ıle KOsenın maceraları anlarılıyor 19.35 Besteciler ve Yorumcular Programa sanatçı piyanısl tdil Birel kalılıyor. F. Choptn'm Nocturn ve Valslerini seslendırıyor. Çalışmalarını 1983'teki "Ölümden Önce Bir Hayat Vardı" konserinden bu yana sürdüren Mozaik topluluğu, kendine özgü olanı yakalamaya çalışırken her türlü etkiye açık olmaktan da korkmayan bir grup. Topluluk üyelerinden Timuçin Gürer'e bakılırsa, bugün Orhan Gencebay bile arabesk dinleyenler için fazla "sofistike" kalıyor, günümüzde bu kitlenin beğenisini en iyi "Seni Sevmeyen ölsün " yansıtıyor. LALE FtLOGLU "Siipervizyon"un bu akşamki konuklarından biri de Mozaik topluluğu. Dört yıldır çalışmalarını sürdüren Mozaik'i, TV izleyicileri ilk kez ekranlannda seyredeçekler. 1983 yılında "Ölümden Önce Bir Ha.val Vardı" adlı konser için bir araya gelen grup, onceleri başka sanatçıların parçalanndan oluşan konserler verdi. Topluluk, bu parçaları "Mozaikçe" düzenleyerek, "Mozaik süzgeci"nden geçirerek icra ediyordu. Mozaik, yavaş yavaş kendi bestelerine yonelirken, "Gençlik Giinleri" kapsammdaki konserlerinde sadece kendi bestelerine yer verdiler. Ayşe, Timuçin, Bulent, Saruhan, Mehmet, Serdar ve Cem'den oluşan grup, önce "hejbe"sinde ne varsa onları döktü, daha sonra kendi "sound"unu yakalamak üzere çalışmalarını surdurdü ve 1985 yılında da ilk kasetleri olan "ArdındaıTı çtkardı. Mozaik'in üyekri yaptıkları müziği belli bir türe sokmadıklarını, ancak çeşitli türlerden etkilendiklerini söylüyorlar. Grubun üyelerinden Ayşe Tütüncü, "Müziğimiz zaman zaman rock, caz ya da klasik müzik gibi lürlere benzetiliyor. Tek bir türe benzetilmektense birkaç türe benzetilrnek, bizim durumumuza daha ujgun. Bizi illaki sınıflandırmak gereki\orsa, 45 yıldır İstanbul'da yeşermeye başlayan ve kendi mıi/iklerini yapmaya çalışan gruplardan biri olarak kabul edilebiliriz" diyor. Kısaca, Mozaik için çeşitli türlerden tınılar taşıyan, kendine özgü olanı yakalamaya ve oturtmaya çalışan, her türlü etkiye açık bir topluluk denilebilir. Son yıllarda ülkemiz, müzik alanında belirgin bir hareketlenme yaşıyor. Yeni gruplar kuruluyor, gençlik konserleri veriliyor, müzik festivalleri düzenleniyor, dünyanın en tanınrruş müzisyenleri festivallere katılıyor. Bütun bunlar Mozaik tarafından nasıl değerlendiriliyor? Bu soruya Bülent Somay, "12 Eylül" açısından bakıyor: "tnsanlar, hem müzikle uğraşmak hem de müzik dinlemek için 12 Eylül'den sonra daha fazla vakit buldular. Biraz da kultürel rahatlama oldu herhalde 12 Lvlul'den iki sene sonra, birdenbire bir Pink Floyd hayranlığı başlar ki, Mozaik ilk kez ekranda seviyorum' demeleri de bir aşama." Grup elemanlarının dediğine göre, 12 Eylül'den sonra müziğe daha fazla zaman ayırabilen sanatçılar vardı. Ya arabeske zaman ayıranlar? Arabesk kasetlerin satış grafiği son yıllarda yükseliş sinyalleri veriyordu. Mozaik'in bu konudaki yorumu nasıldı? Timuçin Gürer'e göre, arabesk de artık çoksesli yapılabiliyordu. Bu yüzden, bir Orhan Gencebay bile arabesk dinleyenlere gore fazlaca "sofistike" kalıyordu ve şimdilerde "Seni Sevmeyen Ölsün'Mer bu kitlenin zevklerini en iyi yansıtabiliyordu. Bülent Somay da, her toplumun kendine layık müziği bulacağını, bu yuzden arabeskin bir aldatmaca clmadığını söylüyordu; halkın hiçbir mecburiyeti yoktu, insanlar bu tür müziği bilerek, isteyerek seçiyorlardı. • Türkiye'de insanların söylemek istedikleri neyse arabesk onu mu veriyordu? Evet, Timuçin'in söylediğine göre aynen öyle oluyordu. Bu yüzden de insanlar, minibüste ya da meyhanede kulaklanna çalınan müziği kendileri söylüyorlarmış gibi hissediyor ve "mutlu" oluyorlardı. 20.00 Mevlit Kandili: Sohbet 20.15 Merak Ettikleriniz Programda, vırusler zamanla deği}ime uğruyor mu, sinüs ameliyatı, denızlerin derinliği nasıl ölçülur, horlama tedavi edılebilır mi, ses dalgaları ıle doğum Oncesi görüntüler ve vejeteryanlık nedır? konulan ıslenıyor. 20.45 Haftanın Dizisi: Tutkular Tükendikçe (Aynntılı bılgı yandakı sutunlarda) 2130 Haberler 22.10 Süpervizyon (Aynntılı bilgi yandakı sutunlarda) 23.00 Kanun Namına Crockelle ve Tubbs bir silah kaçakçısının peşine düferler. Karşılanna Crockette'm lanıdığı bir polis çıkar. Crocketle, Evan'dan nefret etmektedır Tubbs'm yardım çabalan da bofa çıkar. Sonunda Crocketle, Tubbs'a nasıl lyı bir üçlu ekıp olduklannı Mike'tn niye uldüfünü uçıktar. 23.4S Haberler 00.13 Kapanış 1979'larda aynı grubu sorsaydınız, külturel emperyalizmden söz edilirdi. Bu rahatlamanın olumsuz yanlan da var tabii ki. İstanbul'da caz, bu durumda bence. Bilen bilmeyen, seven sevmeyen caz meraklısı olup çıktı." Konuşma, Türkiye'de müziğin kıpırdanmasından cazdaki hareketlenmeye doğru kayınca söylenecek çok şey olduğu ortaya çıkıyor. tstanbul'da oluşan caz camiası ile ilgiii olarak grubun en ateşli konuşmasını yapan Bülent Somay'ın söylediklerine kulak verelim: "İnsanlar daha önce cazı evlerinde dinJerlerdi. Sosyal bir olay değildi bu. Sosyal olanı ve kalabalık olanı sazla verilen konserlerdi. İnsanların 'Rock ya da caz müziği dinliyorum ve Booker Odülü Penelope Lively''nin Kültür Servisi tngiltere'nin en büyük roman ödülıi sayılan Booker ödülü, "Moon Tiger" adlı romanı dolayısıyla Penelope Lively'ye verildi. 15 bin sterlin değerindeki Booker Odulu 'nün asıl önemi, kitabın satışını büyük ölçüde arttırmasında ve yazarına saygınlık sağlamasında. Ödül töreninde seçici kurulun yaptığı açıklamada, Lively'nin kitabmın hem sürükleyici bir savaş ve eylem romanı, hem de duygusallığa düşmeden yazılmış modern bir aşk öyküsü olduğu belirtildi. Ingiltere 'nin önde gelen romanalarından ve kısa öykü yazarlarmdan biri olan Lively, daha önce 1977 ve 1984'te de Booker Ödülü adayları arasına girmiş, ama ödülü alamamıştı. "Moon Tiger", yazarın yedinci romanı. Lively'nin aynca 3 öykü kitabt ve birçok da çocuk kitahı var. • tZLEYİCİ GÖZÜYLE 'Bizi Güldürenler' Geçen gun TV'nin Birinci KanaVında verilen "Bizi Güldurenler" programı kapsammdaki Osman Cemal Kaygıh'nın "Aygır Folma"sı, TRT Televizyonunda şimdiye kadar izlemedığımiz türde bir anlatım dilı yakalamıştı. TV'ye uyarlanan bu yapıtın kurgusu gerçekten de etkileyicıydi. Yönetmen Tunca Yönder'ı bu nedenle kutlamak gerekir. MEHMET ARİF Riıe Komediyle trajedinin kesişmesi Silahşörün Gölgesi / Yazan: Sean O'Casey / Türkçesi: Ülker înce / Yöneten: Rutkay Aziz / Çevre düzeni: Serter Çetiner / Oynayanlar: Rutkay Aziz, Cezmi Baskın, Erol Demiröz, Yaşar Akın, Koray Ergun, Jale Aylanç, Şebnem Erkekli, Nurhan Özenen, Recep Yener, Hakan Akın, Ibrahim Sezen / Ankara Sanat Tiyatrosu. AYŞEGÜL YÜKSEL Ankara Sanat Tiyatrosu döneme, yapıtları ülkemizde sık sahnelenmeyen, İrlandalı büyük yazar Sean O'Casey'nin "Silahşörün Gölgesi" adlı oyunuyla başladı. "Silahşörün Gölgesi", O'Casey'nin 1923'te Dublin'deki Abbey Tiyatrosu'nda sahneye çıkarılan ilk oyunuydu. Dublinli dar gelirli bir ailenin on üçüncü çocuğu olan Sean O'Casey, Irlanda Ulusal Bağımsızlık Savaşı'nın Dublin'de yarattığı acılı ortamda yaşadı ve yazdı. Ama "savaş"ın değil "banş"ın, "haklı savaşımlann" yazarıydı. Cyunlarının çoğunda, yakından tanıdığı Dublinli yoksul sivil halkın ve işçi sınıfının, çete savaşı ortamında yaşadığı serüveni, toplumcu bakış açısından, "güldürü"yle "trajedi"nin beklenmedik anlarda kesişiverdiği "gerçekçi" bir yaklaşımla dile getirdi. Yazarın toplumcu bakış açısını, Dublinli işçilerin ulusal bağımsızlık savaşı içindeki acınası gülünç konumu belirlemişti. Adadaki İngiliz yönetimine karşı çıkan "yurtseverlik" anlayışının yarattığı "romantik" onderler, aralannda çıkar çelişkileri bulunan kesimleri bile birleştirmiş gorunüyordu. Oysa sivil yaşamda çelişkiler surüyordu. O'Casey oyunlarındakı "güldürü"yü Dublinli yoksul sivil halkın gerçek yaşamında yakalamıştı. Din, politika, ekonomi konularındaki görüş ayrılıklarını, bölmelere ayrılmış eski büyuk yapılarda yan yana, iç içe yaşamanın neden olduğu gıindelik çatışmalarla kolayca birleştiriveren, kolayca kavga edip barışan, birbirine hem dost hem duşman, hem korkak hem yürekli, aşırı duygusal, aşırı geveze ve palavracı, kafası karışık, ama alabildiğine sevimli, yoksul, salııpsız insanlar... Onların yalnız davranışları ve duyguları değil, aynı zamanda kullandıkları bol sıfatlı, süslu, abartmalı konuşma dili de yoksul konumlanyla çeliştiği için guldürü preîiyordu durmadan. Oysa bir türlü noktalanamayan bir "trajedi"yi yaşıyorlar, ya besinsizlıkten, ya da Ingilizlerin kurşunlarıyla, gunleEN İYİ ÇAUŞMALARDAN BİRİAST, "Silahşörün Gölgesi'yle son yıllardaki en iyi çalışmalarından birini gerçekteştiriyor. Rutkay Aziz, yazarın yorumuna bağlı kalan bir sahne duzeni oluşturmuş. rini dolduramadan ölüyorlardı. O'Casey, "Silahşörün Gölgesi "nde işte bu insanları anlatıyor. Tek odalık bir bölmeyi çenesi düşük bir gezgin satıcıyla paylaşan, gözü gerçeklere kapalı bir ozanı; onu kimliğini gizleyen bir IRA silahşörü sanan komşulannı, ona âşık olan genç kızı... O'Casey, bu kişilerden ve ozanın kimliğine iiişkin "yanılgf'dan devinimi güçlü bir tiyatro olayı yaratıyor. AST, "Silahşörün Gölgesi" ile son yıllardaki en iyi çalışmalarından birini gerçekleştiriyor. Rutkay Aziz, çok doğru bir yol seçerek, içeriğiyle de, biçimiyle de "yeni yazılmış" duygusunu veren oyun için yazarın yorumuna bağlı kalan bir sahne düzeni oluşturmuş. Ülker tnce'nin, su gibi akıp giden Türkçesi, Serter Çetiner'in Dublinli yoksul halkın yaşadığı derme çatma uzamları inandırıcı bir biçimde veren çevre tasarımı, oyuncuların İrlandalı "yaradılışını" yansıtmaya özen gösteren çabaları, Aziz'in "gerçekçi" anlatımını pekiştiriyor. Rutkay Aziz, müzik ve ışık kullanımıyla elde ettiği görsel işitsel etkiyle, oyunun seyirciyi beklenmedik bir anda avlayıveren " s o n " u n u gerektiği biçimde vurucu kılıyor. Sonra da O'Casey'nin tüm oyunlarında öngördüğü gibi yumuşak bir tonlama içinde bitiriyor oyunu. Müzik ve ışık kullanımı ayrıca, oyunlarında yer yer dışavurumcu anlatıma yer veren O'Casey'nin tiyatro anlayışına da ters düşmüyor. Oyundaki en "tehlikeli" rolü ustlenen Rutkay Aziz, eğitim duzeyi daha yüksek olduğu için çevresine biraz tepeden bakan, ama bir yandan da komşularının onu "silahşör" sanmasından hoşlanan, burun buruna olduğu gerçeklere gözü kapalı ozanı, onun çevresinin ve kendisinin bilincine varışını yumuşak bir Ankara Sanat Tiyatrosu, O'Casey'in "Silahşörün Gölgesi"ni oynuyor Dış kaynaklı müzik TRT nedense dış kaynaklı müziğe uvey evlat muamelesı yapıyor. Arada bir programlann aralarına sıkiflırdıklan dış kaynaklı muzik yayınlarını da yanda kesıveriyorlar. Yanı strf bosluk doldurmak ıçin müzik programı yayımlanıyor. TRT'nin, artık bız gençlerı de duşunme zamanı geldi sanırım. ÜLKER NtL htanbul RADYO I K l 1 05.00 Açıhş. program ve kısa haberler. OS.OS Ezgi kervanı OSJO Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Günaydın. 07.30 Haberler. 07.40 Gunun ıçinden. 09.40 Arkası yarın. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler 11.05 Okul radyosu. 1100 Kısa haberler 12.05 Reklamlar 12.10 ÖJle üzeri. 12J5 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Muzık 1330 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Hukuk köşesı. 15.00 Kısa haberler. 15.05 ujleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz, köylümüz. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi 18.15 Haftanın çocuk şarkısı 18.20 Hicaz faslı. 18.50 Hafif muzik ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann içınden. 20.00 Şarkılar. 20.20 TUrkçe sözlü hafif müzık. 20.40 Yenı sesler. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Konulann içınden. 21J0 Mevliı yayını. 23.00 Haberler fKLSS Günun haberlerinden özeıler. 01.00 Program ve kapanış 0I.05O5.00 Gece yayını. T R T I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden secmeler. 07 J 0 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havalan 08.00 lkı solısuen sarkılar. 0830 Sabah konserı. 09.00 Tür~ küler. 09.15 Çocuk bahçesi. 09.30 Andriano Celenıano söyluyor. 10.00 Şarkılar. 10.20 TurkUler gccidı. 10.40 Türkçe sözlü hafif müzık 11.00 Küçük koro 1130 Turküler 11.45 Tanzımaı Fermamnın ilanı özel programı 12.00 Beraber ve solo şarkılar. 12J0 Yurttan sesler kadınlar topluluğu. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif muzik. 1350 Caz du>gusu. 14.00 Turküler geçidi. 14J0 Yabancı dil dersı. 15.30 Barok müzık 16.00 Şarkılar 16.20 Arkası yarın 16.40 Gönlumuzün dilınden sazımızın lelinden. 17.00 Küçuk koro. 17.30 Edebıyatımızdan secmeler Cumhuriyetin ilanından 10 kasıma. 17.50 Hafif müzikllOO Yunıan sesler. 18J0 Dın ve ahlak. 19.00 Haberler ve olaylann ıçinden. 20.00 TUrküler geçidi 20J0 Yabancı dil dersi. 21.30 Hafif müzik 21.45 Beraber ve solo şarkılar. 22.15 Hafif müzik. 22J0 Bir roman ' bir yazardan hikâyeler. 2Z4S Turküler. 23.00 Haberler. 23.15 Solısller geçidi. 23.40 Hafıf müzık. 23.55 Salı konserı 0035 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Hafif müzik. 07.30 Sabah konseri. 08.00 Sabah içın müzik. 09.00 Haberler 09.15 Muzikli dakikalar. 10.00 Rock dünyasından 11.00 öğleye doğru. 12.00 Haberler 12.12 Gunun konseri. 13.00 Iki solısnen şarkılar 13J0 Turküler geçidi. 14.00 Konser saati. 15J0 Solistler geçidi 15.55 Iki solistten Turküler. 16.25 Haftanın çocuk şarkısı 16.30 Caz sanatı. 17.00 Haberler. 17.15 Solistlertopluluklar 18.00 Müzık yelpazesı 19.00 Haberler 19.15 Muzik ve yorumcular. 20.00 Müzık demeıı. 21.00 Çokseslı muzık dunvasından 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin geürdiklerı. 23.00 Salı konseri. 24.00 Gece \e muzik 01.00 Program ve kapanış. oyunculuk çizgisinde yansıtıyor. Geveze gezgin satıcıda Cezmi Baskın, "aşın yurtsever" komşu gençte Koray Ergun, palavracı sarhoş komşuda Yaşar Akın, gerektiğince "abartmalı", başarılı yorumlar sunuyorlar. Abartma, sorunlarının üstesinden gelmede, "şansı >aver gitmemiş" Irlandalılann genel özelliği. Belki de denetleyemedikleri bir dünyada, "ben de v a n m " diyebilmenin en kolay yolu tüm insanlar için... Bu nedenle, "Silahşörün Gölgesi''nde "abartma", kişiliklerin doğal bir parçası. İrlandalı "dişi"yi en iyi Jale Aylanç yansıtıyor. Nurhan Özenen biraz tutuk; Şebnem Erkekli ise genç kızda İrlandalıdan çok Avrupalıyı oynuyor. "Silahşörün Gölgesi" kaçırılmaması gereken bir oyun. Tarcanhn piyano resitali Kültür Servisi Hülya Tarcan, 6. htanbul Sanat Bayramı kapsamında bugün saat 18.00'de Resim ve Heykel Muzesi'nde bir piyano resitali verecek. Sanatçı, C. Franck'ın "Prelüd, Choral ve Füg", Bulent Tarcan'ın "Özleyiş", "Zeybek" ve "Deli Dumrul Balesi Üzerine Parafraz" ile Chopin'in Op. 58 si minör "Sonat"ım seslendirecek. M, *ız TANYLA £^~>/ BEYTİ ET LOKANTASI Pazanesı hanç tw gün 1224 Orman So* 33 Florya R»z T«t 574 09 63 573 93 73 Pazar hanç her gun 12.15 /1923 ara» Lamartm Cao ı7Takjım Rez Tel 150 84 34 / 150 62 63 528 66 29 ÇİN LOKANTASI TAKSİM ÇİN MUTFAĞI DİLİM PlZZA Ptmrta HngOfl 1224 Anaı Mn» bunbulC«j S6 Yaşttöy f««'v»«yon 5733325 DİLHAYAT ULUSLARARASI MUTBU< HargOn 1224 Aratı Adna Dühavat Sok 7 EH«c Razervacyon Tel 166 51 8 6 166 15 96 SANAT KULİSt BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Kimı kâğıtların dokusunda bulunan ve ancak aydınlığa tutulunca görülen çizgi, yazı ya da resim gibi biçimler. 2/ Belirti... Soğurma, ernme. 3/ Kökü sürgun kesici olarak kullanılan bir bitki. 4/ Kuçuk magara... Zerdüşt dıninde, Ahura Mazda'nın oğlu olan ateş tanrısı. 5/ Eski dilde burun.. Herkesin gözü önünde yapılan. 6/ Japon lirik dramı... Tamirat. 7/ Kısa çizme... Donuk renkli. 8/ Sınır boyu... Kimi meyvelerin üzerinde oluşan, zamk ya da sakıza benzeyen madde. 9/ Topragın nemi, yaşhk... Tohumu bahar olarak kullanılan ıtıriı bir bitki. YLKARIDAN AŞAClYA 1/ Türlü nakışlarla islenmiş, yeleğe benzeyen bir gjysi. 2/ Üstü kapalı olarak anlaıma... Üvendırenin ucuna çakılan sivri demir çivi. 3/ Hoş, yumuşak ve ince bir guzelliği olan... Dahil. 4/ Asya'da bir ülke... Ilkel bir silah. 5/ Hücreden hucreye geçen kahtımsal öğe... Iki tarla arasmdaki sınır... Panama'nın plaka ışareti. 6/ Çam ağacının çignenip emilen iç kabuğu. 7/ Japonlar'da güneş Unrıçası. 8/ Sodyumun simgesi... Abıde 9/ öykü, roman gibi anlatı turlerının ~..iş bölumune verılen ad... Bir cetvel turu. Danimarka*daki dördüncü sanatçımız Ressam Güner Ener, bir sfire önce Danimarka'ya yerleşti. Artık Kopenhag'da oturuyor. Böylece, Alev Ebuzziya Siesbye, Ibrahim ö r s ve Birol Kutadgu'dan sonra Danimarka'ya yerleşen dördüncü sanatçımız oldu Güner Ener. Sanatçımız, 1979'dan bu yana çagrılı olarak kaüldığı Bratislava Utuslararası Bienal ve Sempozyumu'nda bu yıl da bir bildiri sundu. 1985'te "Çocuk ve Gençlik Için Sanatta Banş Kavramı" başlıkh bir bildiri sunan Ener, bu kez Turk geleneksel masal ve öykülerindeki kahramanları anlattı. Ener'in konusmasmdan sonra çeşitli ülkeierîn deiegeieri, Dede Korkut'tan Keloğlan'a kadar uzanan bir dizide simgeleşen Türk tipini de tanıma olanağı bulduklarım söylediler. ESKİ KAPI ET LOKANTASI RM Heı gun 1224 arası TeşviKiye Ihlamut Yolu So» 2/A Tel «47 90 82 148 65 99 GARDEN 74 MÜZİKLİ AKŞAM YEMEĞI VE DİSCO BAR Her gun 2003 araaı Bestekâr Şevkl Bey Sok 74 Balmumcu Rez Tel 166 08 77 172 06 54 İSKELE BALIK VE DENİZ ÛRÜNLERİ Kalamar ve Uskumru Dolmatı Her gun 1201 arası IsketoCad 17 Yenıköy Rez Tel 162 07 48 KAPALIÇARŞI HAVUZLU LOKANTA TÜRK MUTFAĞI Pazar Itarıç h«r gun 1217 arası Samı Çsleb. Sok 3 Kapaiıcar^ı (PTT yanı) Rez Tel 527 33 46 LE CHALET RESTAURANT ULUSLARARASI MUTFAK Hergun 1201 heı pazar 1215 30 Şampanyalı Brun^ Buflei TARABYA Rez Tel 162 33 1b 16 MOTOREST FRANSIZ MUTFAĞI Her gun 12 0015 30 / 19 0O24 00 Dotma&ahçe Cad 1/7 Besıktaş Rez Tel 161 01 3132 Kıbrıs gezilerimiz devam etmektedir. OSMANU SOFRASI Turk yemeklen ve çagdaş barı ıle rnzmetınızctedır Her gun 11 24 arası La Martin Cad Si/A TAKSIM Rez Tel 15S 13 35 SULTAN SOFRASI ULUSLARARASI MUTFAK Afçmm aMty«ai pazılı lavrak Har gun 1216 / 1901 1. Cadde No: 15 AınavuikOy Rez Tei 163 32 34 SANDW»CH BAR Tum aandotch «• talau çeeiaer tm gfin 740220) a n » AmavutMy 1 Cad No 13B Pa*MSwvla « 3 25 25 SWISS RESTAURANT BAR PUB ULUSUVHARASI MUTFAK H«K gun 12^)2 arası E:madag Cumnunyet Cad 14 Rez Tel 148 80 49 140 46 18 TAKSİM GEZİ CAFE REST lutyan plzzası. ızgara ç««Wert, hambutger va aperarJf IçkNerlntz FTT. yanı Tatatnı 144 68 90 TERRACE RESTAURANT BEYNELMİLEL YEMEKLER VE TÜRK MUTFAĞI Her gün 1215 / 1924 Bar 15 24 arası Bayıldım Yokuşu U MAÇKA Rez Tel 180 73 04 0S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle