21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 1987 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 ABD yeni füze için (Baştarafı 1. Sayfada) tek yanlı olarak, Avrupa'dan 1400 savas başlığının çekilmesini ve aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkelerde nükleer modernizasyona gidilmesini karaılastınnıştı. Bu doğrultuda Doğu Anadolu'daki nükleer mayınlar söküldü. Honest John füzeleri Howitzerlerle degiştirildi. Yine bu çerçevede, menzili 200 kilometreye kadar olan Lance füzelerinin konuşlandınlması, F16 savaş uçaklanna nükleer kapasite kazandırılması ve B. Almanya'da bulunan stok fazlası Hovritzer'lerin Türkiye\Je konuşlandırılması isteklerini ise Türkiye kabul etmiyor. Buna karşılık Amerika, Sovyetler'le INF anlaşraasınm imzalanmasından sonra Montebello kararlannın "tam manasıyla yürüriüge konulmasıınn şart oldagunn" vurguluyor. Bir grup gazetecinin davetli olduğu bir brifing çerçevesinde Cumhuriyet'in de sorulannı yanıtlayan ABD Dışişleri Bakan yardıması Holmes, INF anlaşmasının enesinde konvansiyonel savunmanın nükleer caydırıcılıktan ayn ele alınmasının düşünülmeycceğini belinti ve yöneltilen sorulan şöyle yanıtladj: Nükleer süahlanmanın Batı aleyhine olan konvansiyonel dengesizÜgi gjdennek amacryla gelistiriMigi düsünölürse, şimdi konvansiyonel boyutu eksik kalan bir INF aolaşma9, aralannda Turkiye'nin de bulundugu bazı ülkderi tebdide açık hale getirmez mi? HOLMES: Eğer sorunuz NATOnun konvansiyonel silahlanma programına ne ölçüde ağırlık verileceğini kapsıyorsa, endişelerinizi paylaştığımı vurgulamak isterim. NATOda yürütulmekte olan çeşıtli programlar var. Fakat şimdi IMF sonucunda bu programlann gözden geçirilmesi ihtiyacı doğacak. Bununla birlikte samimi olarak söylcmek gerekirse, güçlü bir nükleer savunmanın da muhafazası gerekli. Bu konudaki duygulanmız çok güçlü. Nükleer caydıncılığı, konvansiyonel silahlanmadan ayn düşünmüyoruz. Bu bakımdan yakın bir gelecekte bazı nükleer silahlar konuşlandınlması bize bu olanağı sağlayacak. Montebello kararian bn çerçevede ne kadar agırtık kazamyor? HOLMES: Bizim için şu anda Montebello modemizasyon programından daha önemli bir şey yok. özellikle bu koşullar altında. Tiirk makamlannın Montebello karariannda ongonüen bazı konuslandumalara çok net itirazlan var.. HOLMES: Bizi dusündürüyor bu. Ama karar sizindir. Karşı tarafın konvansiyonel ustunlugune karşı NATO'nun stratejiâ hangi mecraya girecek? Esnek mukabeie bn dnrnmda geride katayor çttnkü... HOLMES: Her şeyden önce 1979'dan beri devam eden bir hazırUğutuz olması stratejide değişikliği bizim için bir sürpriz olmaktan çıkardı. Konvansiyonel modemizasyon programlarını başlatmamızın ve Montebello kararlannın kabul ediloıesinin nedeni de budur zaten. Yani taktik nükleer silahlann gelecekte kaldınlması olasıhğı yok mo? HOLMES: Bu sorunun cevabını tttifak verecek. Ama Amerikan görüşü, IMF sistemlerinin kaldırılmasından sonra konvansiyonel savuntnaya öncelik vermek. Bu yüzden nenzfli 500 kilometrenin altında olan nükleer silahlarda indirimin bir süre daha beklemesi gerektiğini düşünüyoruz. Kesin dönüş yapana (Baştarafı 1. Sayfada) bana maden isçilerine yaş kıdemlerine bakılmaksızın erken emeklilik hakkı tarunacak ve 50 bin marka kadar ulaşan pnm odenecek. Almanya'nın yapı tasarrufu sandıklarmda hesabı bulunan yabancı işçılerin 4 yıl içinde Almanya'dan ayrümayı taahhüt etraeleri halınde, bunlara 60 bin marka kadar kredi açılması yönündeki bir dığer teşvik önlemi ise, Türk işçileri arasında rağbet görmedi. Turk yönetiminin 4 milyar mark dolayında bir döviz girişi beklediği yapı tasarruf kredileri için başvuru sayısı ilk 4 ayda 65'te kaldı. F. Almanya'da çalışan yaklaşık yarım milyon Türk işçisinı yakından ilgilendiren yeni geri dönüş paketlennın öncekı genel uygulamalara göre, daha "secmeli" nitelikler taşıdığı gözleniyor. Batı Berh'n Bdediye Başkanı Eberhard Diepgen'in dile getirdiği gibi, F. Almanya yönerimi geri dönüş teşvik paketleri ile elindeki vasıflı işgucunü yitirmek istemiyor. Nitekim Diepgen, daha önceki teşvik paketlerine ilişkin olarak, " O tarihte konnlan teşviklerden vasıflı işgücü >ararlandı. Onlann geri dönuşu ile bize yuklü bir fatura ve vasıfsız işgucu kaldı" diye yakınmıştı. F. Almanya'daki Türk isçilerinin yurda dönüşlerini teşvik amacıyla uygulanacak veya halen yürurlükte bulunan onlemler şöyle sıralanıyor: 1 Berlin teşvikleri: Berlin Senatosu'na yübaşına kadar sunulması beklenen ve henüz kamuoyuna duyurulmayan bir yasa taslağı ile eyalettekı işsiz yabancılann kesin dönüşleri teşvik edilmek isteniyor. Taslağa göre yalnız yapılacak kesin dönüşler için 7 bin 500 mark odenecek. Karı koca olarak yapılacak donuşlerde ise, aym prim 10 bin marka yükselecek. Aileleri ile yurda dönecek çocuklar için diğer bir yasadan kaynaklanan maddi yardınılar tanınacak. 1 Ocak 1988 tarihinde yururlüğe girmesi öngörülen yasa tasansında tamnan geri 'dönüş teşviklerinden, sadece resmi makamlara kayıtlı issizlerin yararlanabilecegi koşulu da dikkati çekiyor. Berlin Hıristiyan Demokrat yönetiminin eyalette yaşayan 102 bin Türk vatandaşı arasından işsızleri ayıklamak istedigi anlaşılıyor. 2 Madencilere erken emeklilik: F. Alman ıç polıtikasırun en guncel tarlışma konulanndan birıni kömur ve çelik üretimine tanınan subvansiyonlar oluşturuyor. Üçlü koalisyon hukümetinin araştırmalan, Ruhr bolgesine tanınan sübvansiyonlann bölgede çalışan 165 bin işçinin 15 yıllık aylıklannın loplamına eşit olduğunu ortaya koyuyor. Federai hukümetin, özellikle kömur üretiminin kademeli olarak azaltılması yönündeki planlan 1990 yılına kadar bolgede çalışan 30 bin madencinin işlerini yitirmeleri ile sonuçlanacak. Bu arada, Ruhr Komur Işletmeleri, işten çıkanlacak madenciler için hazırladığı bir taslağı son aşamaya getirdi. Üretimin bugunkü duzeyde tutulmasının maliyetinin, işçi aylıklanndan çok daha yuksek olduğu hesabına dayanan bir taslak, işten çıkanlacak madencilere erken emeklilik hakkı tanınmasını öngörüyor. Yaş ve kıdeme bakılmaksızın uygulanacak yasa ile işten çıkanlan madenciler, 60 yaşına kadar çalışmaları halinde de kazanacaklan maddi haklardan yararianacaklar. 50 bin marka kadar ulaşan emeklilik prımlen ile ödullendırilecek bu ışçilerin alternatif bir iş kapısı bulamayacaklanndan ulkelerine kesin donuş yapacaklan hesaplamyor. 34 milyarlık hayal: 18 Şubat 1986 tarihinde çıkarılan, "Ulkelerine geri dönen yabana işçilere konut yapımı yoluyla yeniden u>um kredisi" yasası, ana halları ile kesin donuş yapan işçilere 60 bin marka ulaşan bir kredi tesvikini öngörüyor. Alman yapı tasarrufu sandıklarmda hesabı bulunan Türk işçileri, "Yapı Tasarrufu Kredisi" adı verilen bu teşvikten yararlandiklan tarihten itibaren 4 yıl içinde F. Alınanya'yı terk etmeyi taahhut ediyorlar. Türk hükümet yetkilileri, Alman yapı tasarruf sandıklarmda hesabı bulunan Turk isçilerinin sayısını 130 bin olarak tahmin ederek, ulkeye "Yapı Tasarruf Kredileri" aracılığıyla 4 milyar mark tutarında bir döviz girişi olacağı umudunu tasıyorlardı. Oysa haziran ayında başlatılan uygulamanın ilk 4 ayı, "evdeki besabın çarşıya uymadığını" ortaya koydu. Alman hukumeünin ülkedeki Turk işçilerini azaltmak için istekli biçimde desteklediğı bu maddi teşvik, Turk işçilerınin yaşamlarım Almanya'da surdürme isteklerıne ustün gelemedi. Turk işçileri arasında yapılan bir araştırma, F. Almanya'da çalışan her 100 Turk işçisinden 56'sının bu ülkeyi terk etmeyi düşunmediğini ortaya koyuyordu. 1987'de yinelenen aynı araştırma, Almanya'dan ayrılmak istemeyen Türk isçilerinin toplam oranının yüzde 61 'e yükseldiğinı gösteriyor. Araştırma sonuçları, gurbetçi işçilerin giderek artan bir sayıda Türkiye yerine, F. Almanya'da yatınma yöneldiklerini ve Alman yapı tasarruf sandıklarındaki hesaplarını da Almanya'da ev sahibi olmak amacıyia kullanmak istediklerini sergiledı. GORUS fflNCALULUÇ (Baştarafı Spor'da) nı yazıya dökmedık. Kalemimizi başkasına kiralamadık. Kimsenin, bu arada kişisel dostlukların, kırgınlıkların etkısinde kalmadan, "O kızar, şu gücenir" demeden yazdık. Fincancı katırlarını ürküttüğümüzde, dayakla, hatta ölümle tehdit edenler oldu. "Korkunun acele faydası yok" dedik. Daha da üstüne gittik. Bütün bunları yaparken tek güvencemiz vardı. Cumhuriyet ve onu yönetenlerin bize inançları.. Yukarda Allah var, bu inanct kötüye kullanmadık. Cumhuriyef'in saygınlığına gölge düşürmedik. Ve işte nihayet.. Gene böyle bir kasım günü, bundan yedi yıl önce, Ercan Arıklı'ya verdiğimiz sözü tutmaya geldi sıra.. Ankara'da güç bela bir yaşam savaşı verirken, Ercan Arık1 lı, Türkiye'nin en büyük dergisinin Genel Yayın Müdürlüğü nü teklif etti bize. Hayatımızda dönüm noktası olan bir teklifti bu. Parayı pulu, kadroyu, aklınıza gelecek her türlü detaydan hiçbirini görüşmeden el sıkıştık. "Bir koşulum var" dedim o gün. "Bir koşulum var.. Gelişim'dekiişim ne olursa olsun, Cumhuriyet'te spor yazmaya devam edeceğim..." "Peki" dedi. Arıklı.. Ekledi.. "Gelişim gazete çıkarana dek yazabilirsin..." O gün Gelişim'in gazete çıkarması çok uzak bir hayal miydi benim için? Öyle olmasa, pazarlığı başka türlü mü keserdim, bilmiyorum Ama el sıkıştık... Erkekçe'ye başladık.. Ve işte nihayet, verilen sözü tutma günü geldi. Bunun anlamı, Cumhuriyet'e veda.. Evim bildiğim, kendimle özdeşleştirdiğim, canım kadar sevdiğim, hayatımın en büyük minnet ve şükranlarını borçlu olduğum, Cumhuriyet'e veda.. Bu satırları yazarken, gırtlağımdan aşağıda, nasıl yumruklaşmalar var bilemezsiniz. Her zaman parmaklarımın altında elektronik teleks hızı ile hareket eden daktilonun tuşlan bir türlü gitmiyor.. Sevgili Cumhuriyet okuyucuları.. Beni göklere çıkaran mektuplanyla, "Senin yüzünden Cumhuriyet'i bırakacağız" tehditleriyle, Cumhuriyet okuyucuları.. Sizlere öylesine alışmıştım ki.. Sizleri öyle seviyordum ki.. Asıl zoru sızlerden ayrılmak. Bildiğim bir şey var. Gönlümüz gene beraber olacak. Şairin dedıği gibi, ' Orda bir gazete, orda bir okuyucu var uzakta.. Yazmasak da çizmesek de bizim gazetemiz, bizim okuyucumuz.." Cumhuriyet.. Seni her şeyinle çok sevıyorum!. Her ne kadar sürçü lisan eyledikse affola!. Bir başka açıdan Öte yandan Holmes'ın basyardımcısı Korgeneral William Burns, Amerikan Haberler Merkezi'nce hazırlanıp yayımlanan "Worldnel" prograBiı çerçevesinde yöneltilen bir soruya şu yanıtı verdi: OzeJlikle Türkiye'vi Ugikndiren lasa menzilli nükleer güçlerde (SNF) ilginç bir dnnım var. Bu silahlar hem konvansijonel hem nükleer kapsam içine girnor. Bu bakımdan konvannyond silahlar konusunda baslayabilecek müzakerelerin, kısa menzilli ottklecT füzeteri kapsayarak, va da lusa nenzilli nükleer konusunda başlayabikcek bir pazariıgın konvansiyood çaydınolıgı zayıflatarak sonuçlanma tehlikesi var. Sizin bn konuya yaklaşımınız nedir? HOLMES: Çok ilginç soru. Bunlann çifte şapkalı olduğu konusunda sizinle aym fikirdeyim. Yani kısa menzilli nükleer güçler aym zamanda konvansiyonel kapsam içinde incelenebiu'r. O yilzden konvansiyonel dengesizlikleri gidermeden önce kısa menzilli nükleer güçlerde bir indirime gidilmesinin mantıken güç olacağı kanıstndayız. Bu yüzden de bir anlaşma bina ederken nukleer çaydıncılığımızı azaltacak bir konvansiyonel indirime gidilmesi sonucuyla karsılaşmamak için çok dikkatli davranmak zorundayız. Avrupada en çok nüz mahkemeleri sona ermeyen tutuklular oluşturuyor. Bu oran diğer bütün Avrupa Ulkeleri ortalamasından çok daha fazla. Türk mahkumlannın yuzdc 3,9'unu da kadın tutuklular teskil ediyor. 18 yaşından küçük mahkumlann cezaevlerindeki toplam mahkumlara oranı ise 1.7. Strasbourg'da yayımlanan istatistiklere göre, toplam nüfusa oranla en az mahkum sayısına sahıp olan ulkeler Hollanda, Izlanda, Kıbrıs ve Yunanistan. Genel Avrupa rakamlarına göre ise, yirmı bir ülkedeki mahkum sayısı 323.761. Bunlann yüzde 30.6'sı tutuklulardan, yüzde 16.4'ü yabancüardan, yüzde 10.1'i 18 yaşından küçüklerden ve 4,3'u de kadınlardan oluşuyor. Buna göre, Avrupa ülkelerinde yasayan her yüz bin kişiden 58'i cezaevlerinde bulunuyor. Yirmı bir uye devlet ortalaması Türkiye'deki rakamlarla karşılaştınldığında ise, hem ülkemizdeki mahkum sayısının çok fazla olduğu, hem de bu kişılerin önemli bir bölümunun henuz yargılanması sona er (Baştarafı 1. Sayfada) memiş tutuklulardan olustuğu ortaya çıkıyor. Ote yandan, Avrupa Konseyi Bakanlar Komıtesi'nin geçen şubat ayında kabul ettiği "cezaevleri vönelmeligine" göre, butun uye ülkelerin mahkumlannın gündelik yaşantıları, temızlık, beslenme, giyim, disiplin. eğitim ve sağlık konularında asgari bir ortalama tutturmalan gerekiyor. Söz konusu yönetmelik uye başkentler için bir uygulama zorunluluğu getirmemesüıe rağmen, Strasbourg açıklamasına göre, yönetmelik, Avrupa Konseyi Insan Hakları Komisyonu nezdinde "yasal bir ömek" olarak değerlendiriliyor. Diğer bir deyişle, sözlesmeyi imzalamış olan ulkelerden herhangi birinde cezaevınde bulunan bir mahkumun hapishane koşullarının değiştirilmcsi için tnsan Hakları Komisyonu'na başvuruda bulunması durumunda, Komisyon'un bu mahkumun başvurusunu kabul etmesi çok buyük bir olasıbk. Türkiye de Avrupa Konseyi "cezaevleri yönetmeligini" imzalamış olan ülkeler arasında yer alıyor. Yabancılar Yasası Ote vandan Federai Almanya hukumetinin yabancılar sorumlusu Lisdotte Funcke, Yabancılar Yasası'nda yapılması öngörülen değişikliklere karşı çıktı. Goodyear teknolojisi, yepyeni bir çelik kuşaklı radial sunuyor şimdi: Goodyear GPS! Uzun süreli araştırmalar ve bilgisayar çalışmaları sonucu yaratılmış ideal lastik... Özel deseniyle, her tür hava koşulunda, yol kavrayışı tam; frende ve virajda güvenli. Esnek, yumuşak sürüş kabiliyeti ile konforlu, dayanıklı ve ekonomik! Gerek şehir trafiğinde, gerekse uzun yollarda direksiyon rahatlığı mükemmel... Goodyear GPS: Güzel, keyifli yolculukları seven... evine güvenle kavuşmayı özleyen sürücüler için! Ekyardım aslında Türkiye'nin geriye ödemekle yükümlü olduğu FMS (Foreign Military Sales) askeri dış satış kredileri konusunda ağır suçlamalar yöneltiliyor. Türkiye'nin ABD'ye olan borçlarını ödeme taahhudünü yenne getirmediği ileri sürulen raporda, Ankara'nın faiz taksitlerini bugüne kadar gecıkmeden ödernış olmasına hıç değinilmiyor. Raporda şöyle deniliyor: "FMS borçlan, yekun ne zaman altından kalkılama) acak duzeye erişse sorun'dan soz edilmeye başlanıyor. O>sa bu borç sizin kendi bilinçii seçiminizden dolayıdır. Bu bakımdan Amerikan çıkarian aleyhine bir erteteme>e gidilmesi soz konusu otamaz." Raporda Türkiye'nin borcunu ödeyememesinin "kendi başansızlıgından" ilen geldiği vurgulandıktan sonra "Tıirkiye için 1981 >e 1983'te yapılan borç ertelemesi bize 247 milvon dolara mal oldu. 1985 aralığıodan itibaren de Türkiye garantili borçlannı vadelerinden bir yıl sonra ödemeye başladı. Bu da Amerika'ya 244 milyon zarar verdi" deniliyor ve Türkiye'nin Amerika'ya pahalıya mal olduğuna dikkat çekiliyor. Raporda yer alan en ilginç bölum ise ABD Savunma Bakanlığı'nın Türkiye'nin FMS borçları konusunda Komite'ye gönderdiği görüşler. Komıte buna atıfta bulunarak, "Savunma Bakanlığı'nın Türkiye'nin borçlannı ancak Brooke Yasası isletildigi zaman ödeyecegi kanısında oidngu" belirtiyor. Brooke Yasası borcunu ödeyemeyen ülkelere verilecek tüm diğer fonlann askıya alınmasını öngörüyor. Alt komite raporunda aynca, 1974 Barış Harekâtı sırasında kaybolan Kıbnslılann bulunması için yönetimin çaba harcamasını istiyor ve "işgal altındaki topraklarda Kıbrıs'ın kültür mirasının tahrıp edildiği endişesini" vurguluyor. (Baştarafı 1. Sayfada) DYEAR GP YUVANIZA l KAVU$ÎAANL GÜVENÜ YOLÖ: Islak zeminde üstün tutunma. GOODYEAR YUVAMA ULASTIR TBKP Kutlu ve Sargın 16 kasunda Türkiye'ye geliyor BERLİN (Cumlmriyet) TKP Genel Sekreteri Haydar Kntltl Ue TlP Genel Sekreteri Nihat Sargın'ın, Türkiye Birleşik Komunist Partisi'nin (TBKP) yasal kuruluş çalışmalarını başlatmak üzere 16 kasunda Türkiye'ye dönecekleri bildirildi. Daha önce 11 kasımda Türkiye'ye gelecekleri duyurulan Kutlu ve Sargın'ın 16 kasım olan kesin dönüş tarihlerine TKP ve TİP merkez komiteleri karar verdı. Kutlu ve Sargın'a Türkiye'ye dönerlerken kalabalık bir grup eslik edecek. Bu grup içinde Avrupalı parlamenterler, Uluslararası Af Örgütu, Yeşiller hareketi Ue Dunya Banş Konseyi'nden temsilciler bulunacak. Kutlu ve Sargın tl kasım günu de Batı Berlin'deki bes yıldızlı Steingen Bergen Oteli'nde bir basın toplantısı düzenleyecek ve Türkiye'ye dönusleriyle ilgili olarak gazeterilere aynntıh bilgi verecekier. r GOODFYEAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle