21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahibt Cufcoijet Matbaaolık ve Gazoccüik TOrk Anooim Şirketi adına Nadfr NaU • Genel Yayın Müdürü: Hasaa C e n j , MOessese Müdüri). Emime UfattgB, Yaa ljleri Müdürü: Okay GÖMMİI, • Haber Merkezi MOdOrtl: \tiçm B«jw, Sayfa DUzeni Yönetmeni: A Aoı, • Ttmsıldler ANKARA: M Yriça Ifcğıa, IZMtR: HikflKt Çtünk*y*, ADANA: Cdal 1 tstanbul Habcrfcri Eıtaa A k j t t z . Di} Haberier Eifuı M o , EkooomL O u Ubtaj, JOUtflr CcU Ürter, Spor Daıupnanı: Abdükadk' YictJaa*, Düıritme: Reflk D v b ^ , BihmEJitinL ŞaUa Alpv, t^Sendika: Şttkıaa KefcBd, Yurt Haberieri: Ncedel Dofaa, Dizi Ymlar. Kcren Ç ^ I M . Erzunım: riıfcaıl Gtttekla, Bana:LenmlGtaçm,9 Koordinalör: Akact Koratau, • Mali İ*ler Erol Eıfcat, • Rcklam: A » e TonuEk Yayuılar: Hiijn Akjol • tdarc: Htajfe GOrer, Işletme: öader Çdk, Bilgitjiem: Nril LuL Mttbuohk w Gaattoiik T A £ TOrk O o * Ctd. 39/41 C ^ k d u , 34334 ISL, PK; 246lmnbul, TM 512 05 05 (20 hu), TMa 22246 Ruc (I) 526 « 72 • Alkan: Zl>* Oökjjp Blv. lnlolap S No: 19/4, Tfefc 133 11 4147. W o 42344 FKC (4) 133 82 64 • larir a Zij» Bh, 1352. & 2/3, Ttt 13 12 30, IUBL 5235» Fta: (51) 13 12 30 • A t e c InOoO Cad. II» S. No: 1 Ka 1, TkL 1455019731. TMot 62155 Ftoc (711) 2* 0 » TAKVİM 3 KASIM 1987 Imsak: 5.03 Güneş: 6.29 ögle: 11.52 îkindi: 14.39 Akşam: 17.06 Yatsı: 18.26 Sobadan önce bilgisayar ÜLKER GÖKTÜRK Bilgisayarların kullanım alanları günden güne artarken, bir çok ülkede eğitim, artık bilgisayarların yardımıyla yapıhyor. Türkiye'de de, bilgisayar destekli eğitirae geçilmesi için gerçekleştirilecek 650 milyar liralık bir projenin ön hazırlıklan başlamış durumda. Beş yıl içinde okullara 1 milyon adet bilgisayar yerleştirilmesini öngören proje ile ilgili olarak Devlet Bakanı Tmaz Titiz'le gorüştük. Titiz, eğitim sisteminde önemli değişikliklere yol açacak, "Bilgisayar Destekli Egitime Çağn" adıyla anılan bu projenin ön proje aşamasında olduğunu, sistemin ana hatlannın belirlendiğini bildirdi. "Firmalara belli çagnlann yapılmasını, proje dokıimanlannın hazırlanması için görevlendirilecek kuruluşlann düğraelerine basılması, danışmanhk yapacak kuruluşun görevlendirilmesi ve Türkiye'de bir >önlendirme komilesinin resmen harekete gecmesi en geç 1988 yıIının başında olabilecektir" diyen Devlet Bakanı Titiz, proje ve projenin uygulanması ile ilgili başlıca noktalan şöyle açıklıyor: EGtTİM VE BECERİ: Eğitim yalnızca insanların problemleri çözmek için ihtiyaç ln ittere veliahdl Prens duydukları bilgileri sağlamaları değil, bu yönH l U d y U l U e i l g U I U C U I U e i Charies, Batı Berlin'i ziya bilgi ve becerileri temin edebilecekleribecetemleri öğrenmeleridir. Bir de hayat reöeri sırasında, eşi Prenses Diana'ya herkesin içinde iltifat ederek, rileri dediğimiz beceriler vardır ki, insanla"aynlacakjan" yolundaki suylentileri dolaylı olarak yalanladı. Prens Charrın bu becerilerini kullanarak çözmek duies, Batı Berlin Belediye Başkanı'nın "Hoşgeldiniz" konuşmasına cevapVerumunda kalacakları problemlerin sayısı rirken, eşi Prenses Dıana'nın "fahri albaylık" rutbesı taşıdığını hatırlatarak, yüz milyonlarcadır. Eğer bu temel beceri"Eşim ingiliz ordusunun en göz kamaştırıcı albayı olarak 1985te Batı Berleri kazandırmayı, yani öğrenmesini öğretlin'i ziyaret etmişti" dedi. Prenses Diana, ingiliz Hampshıre Kraliyet Birliği'nmeyi ikinci plana bırakıp, öğrencinin yaşade "Fahri Albay" unvanına sahip bulunuyor. Berlin'deki karşılama töreni mı boyunca karşılaşacağı problemlere ait sırasında Prenses Diana'nın biraz sinirii oldugu, ancak Prenses Charies'a çözümleri tabletler olarak karşısına koymasık sık kaçamak gülücükler gönderdiği göztendi. (AP/AA) Devlet Bakanı Tınaz Titiz "Eğitimde önce altyapı, sonra bilgisayar" yaklaşımına karşı Özel Idare'nin bütçesi İSTANBUL (AA) lstanbul Valisi Nevzat Ayaz, tl Özel Idaresi'nin 1988 yı/ı muhammen bütçesinin 24 milyar 500 milyon lira olarak tahmin edildiğini bildirdi. Vali Ayaz, ll Genel Meclisi'nin 6'ncı dönem 4'üncu olağan toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, özel idare bütçesiyle kentte gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Ayaz, bu yıl 590 dersliği içeren 59 yeni projenin 8 milyar 466 milyon lira bedelle ihalesinin yapıldığım, 11 adet köy öğretmen lojmanının yapımının tamamlandığım ve onarımlar için 2 milyar 364 milyon lira harcandığım bildirdi. Geri bölgelere önce altyapı kurup sonra bilgisayar vereceğiz dediğimiz takdirde, o yöreleri uzun süre eğitimsizliğe mahkum edeceğiz demektir. Böyle bir karar vermeye hakkımız yok. Bilgisayarı, okulunda yakacak sobası olmayan yerlere bile götürmek lazım. Öğretmenler bilgisayar projesinin belkemiğidir. Proje yönlendirme komitesinde Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK yer alacak. ya kalkarsak, buna ne eğitim süresi yeter ne de bu tabletleri herkes aynı kabulkârlıkla hazmedebilir. Bu nedenle bilgisayar destekli eğitim projesi, mevcut bilgilerin kitap ya da karatahta yerine bilgisayar ekranından izlenmesi değil, hem öğretim teknolojisinin değişmesi hem de müfredatın değişmesi demektir. ÖCRETMEN VE İŞLEVİ: Hangi teknolojik erginlığe erişirsek erişelim, müfredat ne olursa olsun, iyi bir öğretmenin yerini tutabilecek teknoloji henüz icat edilmemiştir. öğretmenler bu sistemin belkemiğidirler; bilgisayar destekli eğitim sisteminin içinde de yer alacaklardır. Öğretmen kalitesini ya da yeterli öğretmen sayısını sağlayamadığımız yörelerimız vardır. Eğitim alanında da ihtiyaçlar, tahsis edilen olanakların önünden gitmektedir. Dolayısıyla t>u tip yörelerde önce altyapıyı kurup, sonra bilgisayar vereceğiz dediğimiz takdirde, bu, o yöreleri uzun süre daha eğitimsizliğe mahkum edeceğiz demektir. Böyle bir karar vermeye ne politikacı, ne insan, ne de öğretmen olarak hakkımız yoktur. Bilgisayarı, okulu, okulunda yakacak sobası olmayan yerlere bile götürmek lazımdır. PROJENİN UYGULANMASI: 5 yılda 48 bin ilkokul ve 3 bin dolayında liseye bilgisayar yerleştirilecek. Ancak bunların hangi yöreye, hangi ile hangi okula ya da kaç öğrenciye tahsis edileceği, projenin uygulama aşamasına ilişkin sorulardır. Tyrkiye'de yapılmış projelerin en büyüğü diyebileceğim bu proje, kamu ve özel sektönin tüm kunım ve kuruluşlarını bir ölçüde ilgilendırecektir. Yönlendirme komitesi içinde başta Milli Eğitim Bakanlığı ve A l h a v l l i ^ i o n niilfıriilrlor ° aynca TÜBİTAK da yer alacaktır. Projenin kaynağı normal olarak bütçe kaynağıdır. Mevcut "Mesleki Teknik Eğitim Fonu" ndan yararlanıp yararlanamayacağımız, önümüzdeki günlerde belli olacaktır. ECtTİM PROGRAMLARININ HAZIRLANMASI: Türk çocuğuna dışarda yazılan yazılımlar (bilgisayar programlan) uymaz diye bir eleştiri var. Bu tamamen yanlış olmasa da kısmen doğru bir yaklaşım. Projede, genellikle üç tip yazılım kullanılacak. Birincisi, hiç bir değişiklik yapılmadan dışardan alınıp kullanılacak yazılım. Bu tür yazılımlar müzik, kimya, resim, biyoloji, fizik gibi konularda kullanılabilir. İkinci grup, üstünde ufak değişiklikler yapılan, üçüncü grup ise tamamen yerli yazılımlar olacak. Yabancı yazılımlar Türk çocuğuna uvmaz demek, bence yakışıksız bir benzetme. Herhalde, Türk çocuğunun zeka seviyesinin bunlara yetmeyeceği kastedilmektedir. Olsa olsa, bunlar belki Türk çocuğuna hafif gelir demek lazım. Türk çocuklan, diğer çocuklardan biraz daha zekidir. Bu bakımdan böyle bir eleştirinin haklı olduğunu sanmıyorum. Bizden önce bu işleıe girişmiş olan ülkelerde hazırlanmış büyük bir bilgisayar yazılım hazinesi vardır. Bunlara itibar etmeksizin, biz herşeyi yeniden yapacağız demek dünyaya kapımızı kapatacağız, kendi çizdiğimiz standartlarda kendi koyduğumuz çıta yüksekliğinden kendimiz atlayacağız demektir. Dünyanın yaptıklarını alacağız, bize uymayan tarafiarını kendi şartlarımıza uyduracağız. Bu arada bir insan gücu kaynağı olarak üniversitelerle geniş ölçüde işbirliği yapılması zorunluluğu var. "BM Özel Barış Ödülü" ANKARA (AA) Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası tlişkiler Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Turkkaya Ataöv'un yöneticisi bulunduğu, "Irk Ayrımına Karşı Uluslararası Örgüt"e (EAFORD), Birleşmiş Milletler tarafından "Özel Barış ödülü" verildi. Prof. Dr. Ataöv'un 1976yılında üst düzey yöneticiliğine seçildiği örgüt, uluslararası barış yılı içindeki katkılarından dolayı ödüle layık gönildü. Dersimiz: Ucuza şirket kapattnak ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK ABD'nin gözde "Ivy League" üniversitelerinden olan Columbia Üniversitesi'nde gelişen olaylar, klasik pürist eğitim uzmanlarıyla, yeni işletme kökenli eğitimciler arasında yoğu'n bir tartışmayı başlattı. Okulun, yıllığı binlerce dolar tutanndaki, doğrudan VVall Street'e yönelik işletme bölümüne, bu yıl, şirketlerin ele geçirilmesi konusunda uzmanlığı ile tanınan işadamı Asher Edelman öğretim görevlisi olarak alındı. Edelman, daha ilk derste, kendisi için satın almabilecek durumda olan bir şirket bulan öğrenciye, 100.000 dolar ödül vaat etti. Edelman'ın ders planı, bölüm başkanı John Burton tarafından "eğitim ahlakına ters" bulunarak engellenince ortalık birbirine girdi. Burton, "Maddi bir teşvik ile sınıf ortamının vereceği teşvik arasında bu denli doğrudan bir bağlantı kurulmasının akademik ortamı zedeleyeceğini düşiindük" diyerek, mudahalesini savunuyor. Burton, Edelman'ın kürsünün yeterince teşvik edici olduğunu, bu şekilde bir maddi teşvik gerektirmediğini belirtiyor. Edelman ise, müdahaleden son derece rahatsız olmuş durumda. "Beni bu konuda en rahatsız eden şe>, sınıftaki öğrenciögretmen bütiinlüğüne dışardan bir müdahale gelmiş olmasıdır. Ben, öğreteceğime dair bu okulla bir kontrat imzaladım. Şimdi yapılan iş, benim ögretme, öğrencinin ögrenme hakkına müdahaleden başka bir şey değildir. Burası bir ticaret okulu. Oğrencilere gerçek dünyaya nasıl çıkılır, orada nasıl başanlı bir girişimci olunur, onu en iyi şekilde öğretmeye çalışıyoruz" diyerek kızgınlığını ifade ediyor. Columbia Üniversitesi'nde yanm gün olarak görev yapan Edelman'ın verdiği dersin adı, "şirket yağmalansavaş sanatı." Sınıfa yalnızca 15 ögrenci alınıyor. "The New York Times" gazetes:, Harvard ve Stanford gibi işletme dalında ünlu üniversitelerin bölüm başkanlannın Burton'ı haklı bulduklarını kaydediyor. Burton, "Öğrencilerin niçin bu okulu seçtikleri konusunda geniş bir etkenler bütünii mevcut. Ögrenciler pek çok nedenle buradalar, bunlann çok azı tiimiiyle akademik nedenler. Önemlilerinden biri de, işletme eğitiminin öğrencilere, toplumu etkileyecekleri önemli yerlere getirmeyi vaat etmesi. Ancak bu, onlann mali faydalara gözlerini kapayacaklan anlamına gelmez" diyor. ABD'de 'pratik eğitim' tartışması Modern bir çılgınlık: Aııtika 3 AMtKA MERKEZİ Nişantası: Türkiye'nin en kaliteli, lüks ve koleksiyonerlere hitap eden antika merkezi. Rafi Portakml, Troy Antik gibi sayıları 10'u bulmayan antikacılar burada toplanmış. Mecidiyekoy: MecidiyekOy'deki Antikacılar Çarşısı daha çok ev eşyaları satılan ve Nişantası'na göre daha önemsiz parçaların bulundugu bir yer olarak kabul ediliyor. Aksaray: Aksaray Horhor'da "Bit Pazan"ndaki antikacılar geleneksel eski eşyaları satıyorlar. Sarp kapısı RİZE (AA) Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz, turizmi Doğu Karadeniz bölgesinde de canlandırmaya çalıştıklarım belirterek, "Sarp sınır kapısmı açmayı planlıyoruz" dedi. Yılmaz, Rize'de yaptığı açıklamada, Doğu Karadeniz'in artan turizm talebini destekleyeceklerini kaydederek şöyle dedi: "Turizmin gelişmesi için yörenin de gelişmesi gerekiyor. Bu nedenle biz Trabzon 'daki Sümela manastırını restore çalışmalarını Italyanlarla birlikte başlattık. Belediye işbirliğiyle de tarihi eserlerin onarımı yoluna gidiliyor. 350 yataklı Trabzon turistik oteli lamamlanınca işletmeciliği uluslararası bir kuruluşa verilecek. İstanbul'da "antika piyasası" başlıbaşına bir sektör haline geldi. Antika zevki yayıldıkça dükkânlar ve müzayedelerin sayısı da artıyor. CEM HAMULOĞLU Evlere sanat yapıtı koymak, belli bir zevk düzeyinin göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu yapıtlann eski tarihlere uzanması kimilerine göre bu zevkin "tarihsel" bir boyutta süslenmesi demektir. Bir meraklının "kristalleşmiş sanat" olarak nitelediği "antika" işte böyle bir duygu. Türkiye'de son yıllarda giderek artan antika merakı ve kalabalıklaşan müzayede salonları, "Bu yeni moda bir çılgınlık mı?" sorusuyla el ele geliyor. Çünkü yenilenen yasalardan çıkması beklenen yönetmeliğe, anoninı şirket olarak örgütlenen antikacılardan el değiştiren eski eserlerin niteliğine dek antika piyasası neredeyse yeni bir "sektör" haline geldi. Artık Türkiye'de antikayla birlikte antikacılann da çehresi değişti. Troy Antik yetkilileri, "Türkiye'de dükkânının kapısına 'antikacı' yazan yoktu. Çünkü olumsuz anlamlar içeriyordu. Ama biz koskoca 'antik' sözcüğünü koymakta bir sakınca görmedik" derken, değişen antika imgesini şöyle anlatıyorlar: "Bizde antika, öteden beri ka MÜZAYEDE " Eskiden iki turlu mUzayede duzenlenirdi. Bir, belediyenin mezat salonlarında yaptığı mezatlar öteki ise ev müzayedeleri. Bugün Sandal Bedesteni'ndeki mezat salonu işlevini büyük ölçüde yıtirmiş durumda. Ev müzayedeleri ise artık yapıltnıyor. İstanbul'da müzayede yapılan yerler : • Sheraton, Hilton gibi büyük oteüerin salonları. • Beyaz Köşk gibi köşk ve kasırlar. Yıldız Sarayı'nın Silahhane bölümu. (• • Kapalıçarşı'dakı Sandal Bedesteni. Kayıtlı işsiz sayısı ANKARA (AA) İş ve İşçi Bulma Kurumu aracılığıyla iş arayanların sayısı 1 milyon 130 bini aştı. İş ve İşçi Bulma Kurumu verilerine göre, bu yılın ocakeylül döneminde kuruma iş aramak amaayla 379 bin 260 kişi başvurdu. , AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, başvuruda bulunanlardan 188 bin 312'si işe yerleştirildi. Kurumda iş için bekleyenlere, yeni başvuranların da eklenmesiyle toplam kayıtlı işsiz sayısı 1 milyon 130 bin 562'ye ulaşmış oldu. Kayıtlı işsiz sayısı 1986 yılının aynı ayında 1 milyon 76 bin 822 idi. Böylece kayıtlı işsiz sayısında son bir yıl içinde yüzde 5 artış oldu. ANTİKA MERAKULARI İstanbul'da bir müzayede salonu. Antika satışlannın meraklıları da, sergilenen eşyalar kadar renkli ve değişik çizgiler taşıyor. (Fotoiraf: \it*t Guny&z) ra eşyalar, çok az kişinin anladığı bir konu olarak bilinirdi. Oysa antika, kültürel bir olay şeklinde ele ajındıgı zaman, ne kadar çok antikacı varsa, ne kadar çok antikayla ilgilenen varsa, o kadar çok sanatsever var demektir. O toplumun kültiır seviyesi o kadar yüksek demektir." Türkiye'de 'antika' dendiğinde akla ilk gelen adlardan birisi Rafi Portakal kuşkusuz. Bu niteliğini üçüncü kuşak antikacı olmasına bağlayan Rafi Portakal, çok tanınmasına karşın "Çok yaygın değilim" diyor. Bunun nedenlerini de şöyle açıklıyor: "Ben elimden geldigince mükemmelliği arayan bir insanım. Belki çok yaygın değilim, ama belli bir kaliteyi korumak istedigim için çok yaygın değilim. Elimden geldigince kaliteli malların alım satımı ve kaliteli mallann kullanım alanına girmesin den yanayım." Oysa Troy Antik yetkilisinin, "Avrupa'nın pisliklerini getirip burada satıyorlar. Gidip Fransa'nın 5 kuruşluk tahta sandalyesini, uyduruk vazolannı döviz ödeyerek Türkiye'ye taşımak çok yanlış. Hem döviz gidiyor, hem de içerdeki kaliteyi bozuyor. Ama ne yaak ki Paris'e 'Haclı Seferieri' düzenleniyor bu iş için" sözleri belli bir eğitimi zorunlu kılıyor. Bu eğitimin yön Evren: Paralı okula herkes gidemiyor ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, özel kişilerce yaptınlan ücretli okullann fiyatlarının yüksekliğinden yakınarak, isteyen öğrencilerin bu okullara gidemediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Evren, Etimesgut'ta yapımı tamamlanan Müjgan Karaçalı ortaokulunu dün hizmete açtı. 400 öğrencinin öğretim göreceği okulun açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Evren, Türkiye'nin geri kalrnışlığının en önemli nedeninin, milli eğitime gerekli önemin verilmemesi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Evren, Türkiye'de okuma yazma oranının yüzde 8090 civannda olduğunu belirterek, "Medeni ülkelerde bu oran yüzde yüzdür. Bu orana ulaşmak lazım" dedi. Cumhurbaşkanı Evren, "tki çeşit oknl yaptırılıyor. Bazı yurttaşlar okul yaptınp milli eğitime bağış \apiyorlar. Bir de yaptırdıklan okullardan para kazananlar var. Ben bunu küçümsemhonım, ama para kazanmak için yaptınlan bu okullar pahalı olduğundan herkes bu okullara gidemiyor" diye konuştu. Evren, binaların zamanında tamamlanamaması nedeniyle temel atma törenlerine katılmadığını da sözlerine ekledi. Sıvas'taki tünelde 10 işçi ölebilir TURAN YILMAZ SIVAS Sıvas'ı Malatya ve Erzincan'a bağlayacak olan demiryolu tüneli projesinin 17 işçinin ölebileceği olasılığına göre yapıldığı bildirildi. TecerKangal demiryolu varyantı olarak da bilinen Deliktaş tünel inşaatında, bugüne kadar 5 kişinin öldüğünü belirten şantiye şefi Sadi Başaran "Bu hesaba göre, 10 işçi daha ölebilir" dedi. Herhangi bir ön araştırma yapılmaksızın kazıldığı öne sürülen 3 bin 100 metre uzunluğundaki ilk tünel, su baskını sonucu kullanılamaz hale gelince, iptal edildi. Bu tünelin 50 metre paralelinden yeni bir tünel için kazılara başlandı. Sadi Başaran, yapımına 1972'de başlanan tünel inşaatıyla ilgili ön araştırmanın geçen yıl yapıldığını söyledi. Bahattin Gören firmasınca ihalesi 1972'de alınan tünel inşaatına, herhangi bir ön araştırma yapılmaksızın başlandığı bildirildi. Bahattin Gören firmasından yüksek mühendis Leon Romano inşaata, ön araştırma yapılmaksızın başlandığını doğruladı. Romano, "Ancak, bu araştırmayı ihaleyi veren Devlet Limanlar ve Hava Meydanlan Genel Müdürlüğü'nün yapması gerekiyordu. Ama bu genel müdüriük böyle bir çalışma yapmadı. Ne sondaj, ne de herhangi bir araştırma yaptı. inşaata başlandıktan sonra biz, bir çok kez başvurarak, 'İnşaat alanından"su çıkıyor, bu koşullarda iş yürümez' dedik, ama genel müdüriük bize 'Su da çıksa yapacaksınız, işe devam edin' yanıtım verdi" diye konuştu. Gören firmasının işi tasfiye etmesi Uzerine 1978'de yeniden ihaleye çıkarılan tünel inşaatını üstlenen Kiska A.Ş'ye bağlı Tinsa tnşaat Şirketi'nin şantiye şefı Sadi Başaran, Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtlarken, şunları söyledi: "Bu tünel inşaatına, bizden önceki firma herhangi bir ön araştırma yapmaksızın başlamış. Bu firma 1978'de işi btrakb. tnşaatı biz üstlendik. Başlatılan kazıyı biz de sürdürdük, ancak 1984'deki kazılarda bir yer altı su kaynağı na rastlanınca tüneli su bastı. Bu kaynaktan tünele saniyede 200 litre su aktı, ve tünelin 900 metrelik bölü mü sudan şisen toprağın basıncıyla çöktü. Tünel kullanılamaz hale gelince, bu kez aynı tünelin 50 metre paralelinden yeni bir tünel için kazılara başlandı. Böylece, 12 yıllık emek boşa gitmiş oldu." temi ise kişilere göre değişiyor. Antik A.Ş.'nin genel müdürü Turgay Artam, "Türkiye'de antikaya karşı, anlamasa da insanlar arasında toplama merakı başladı. Bu merakla birlikte insanlann büyük bir bolümü araştırmaya da başladı" sözleriyle konuyu değerlendirirken, Troy Antik yetkilisi eğitim konusuna şöyle yaklaşıyor: "Her işin bir başlangıcı vardır. Antika konusu daha yerli yerine oturmuş değil. Bu bir eğitim aşamasıdır. Bu noktalardan halkın geçmesi lazımdır. Bu iş bir özenti ile başla> abilir. Bilmeyenler heveslenerek olur olmaz şeyleri alabilirier. Ama beş altı yıl sonra eğitilecekler, kendi kendilerini eğitecekler. Ne almalan gerektiğini ögrenecekler." Türkiye'de son yıllarda antikaya karşı artan merakı, "Müzayede organizasyonlarına" bağlayan Turgay Artam ise, "Işadamlannın antikayı verimli bir yatırım olarak gönneye başlamalanyla birlikte, antikaya yapılan yatınmlarla piyasada bir hareketu'lik meydana geldi" diyor. Turgay Artam antika piyasasının müzayede boyutuyla yakından ilgili. Çünkü genel müdürlüğünü yaptığı Antik A.Ş. son yıllarda yapılan müzayedelerde başı çekiyor. Rafi Portakal ise "Benim dedem müzayedenin Türkiye'deki kuruculanndan birisi. O zamanın mezat idaresi, mezat kanunlan vardı. Müzayedeyi belediye düzenlerdi. Bunun yanında özel organizasyonlar da vardı" diyor. Belediye hâlâ müzayede düzenliyor. Mezat idaresi ile mezat kanunları da yerli yerinde duru•yor. Ama niıelikleri artık değişmiş. Türkiye'deki antika eşya sayısını kabaca bir tahmin yaparak, "Öyle sanıyonım ki, Istanbul'daki eşya miktan 3 tane Topkapı Sarayı'ru doldurur" tümcesiyle çarpıcı olarak ifade eden Turgay Artam, sözlerini şöyle noktauyor: "Bizira iyi müşterilerimiz arasında Zeki Yamani var. Nixon ile Ürdün Kralı'na da servis yaptık. Bütün büyükelçiler müşterimiz." Bu sözler başka amaçlar için söylenmiş olsa bile oldukça tehlikeli bir boyuta dikkat çekiyor. Çünkü müze yetkililerinin en büyük korkusu, "eski eserlerin takip edilemez bir şekilde el degiştirmesi." Çalışmalara 1984'de yeniden başlandığı ve 5 bin 400 metre uzunluğundaki tünelin 4 bin 360 metrelik bölümünün kazıldığını söyleyen Başaran, "Daha sonra kazılan dağla ilgili herhangi bir araştırma yapıldı mı?" sorusuna, "Tünelle ilgili zemin etüt çalışmaları 1986'da yapıldı. Bu araştırma sonucunda, çıkanlan yer haritasıvta, yüzde 8090 oranında önümüzü görme olanagı bulduk. Şimdi kazılar buna göre yapılıyor" yanıtım verdi. Tünel inşaatında 1980den bu yana S işçi öldü. Bunlardan üçü tünelin dışında yaşamlarını yitirirken, mühendis Recai Pekuslu (25) ile vardiya çavuşu Gazi Çam (44) ise 21 ekimde tünelde üzerlerine beton blok düşmesi nedeniyle öldüler. Pekuslu ile Çam'ın ölümlerini şüpheli bulan Kangal Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma açtı. Yunanistan îtalya ortak tatbikatları ATİNA (Cumhuriyet) Yunanistan, kasım ayı içinde Îtalya ile Orta Ege'de yapacağını açıkladığı ortak tatbikatlannı iptal ettiğini açıkladı. Italya'nın 2830 ekim tarihleri arasında Türkiye ile yine Orta Ege'de gerçekleştirdiği ortak tatbikatlann neden olduğu Yunanistan'm bu kararı, Yunanltalyan ilişkilerini de gölgeledi. Hitit tabletleri gelîyor Yıllar önce temizlenmesi için gönderilen 7.400 Hitit tableti D.Almanya tarafından 15 kasımda Türkiye'ye iade edilecek. ANKAKA (Cumhuriyei tturosu) Türkiye'nin, Karun'un Hazinelerini sergileyen Metropolitan Müzesi'ne açtığı dava nedeniyle, Amerikitlı avukatlar ile Türkiye'nin New York Başkonsolosu Murat Sungar yarın Türkiye'ye gelecek. Türkiye'nin anlaştığı Botein Hays And Sklar adlı avukatlık rırmasırun avukatları, Karun'un Hazineleri'nin Türkiye'den kaçırıldığını kanıtlamak için temaslaıda bulunacak ve deliller toplayacak. Metropolitan Müzesi'ne açılan davanın görüşülmesine aralık ayında başlanacak. Doğu Almanya'daki Türkiye'ye ait 7 bin 400 parça Hitit tableti ise 15 kasımda Türkiyeye getirilecek. Uşak çevresindeki (KulaIkiztepe) kazılannda ortaya çıkanlan ve yıllarca önce Amerikaya kaçırılan Karun'un Hazinelerini sergileyen Metropolitan Müzesi'ne karşı açılan davanın Türkiye'nin lehine sonuçlanmasında "umutlu" olunduğu belirtildi. Dışişleri ve Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri Amerika'dan gelecek olan avukatların Uşak'ta incelemelerde bulunacaklarını söylediler. Yetkililerin verdiği bilgiye göre Amerikalı avukatlar her iki bakanlığın temsilcileriyle görüşecek ve Türkiye1 nin daha önce verdiği belgeler üzerine incelemeler yapacaklar. Karun'un Hazineleri'nin Türkiye'den götürüldüğüne ve Uşaktan çıkanldığına ilişkin deliller toplayarak bunlan Amerika'ya Devlete karşı suç ve diploma ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Ankara 6. İdare Mahkemesi, devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlardan hüküm giyen öğrencilerin üniversite diploması alabileceğini hükme bağladı. İdare Mahkemesi kararında aynca, hükümlü sanıklara üniversite mezuniyet belgesi verilmemesinin açıkça kanuna aykırı olduğu görüşüne yer verdi. götürecekler. lstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından restore edilmek ve temizlenmek üzere Doğu Almanya'ya gönderilen, ancak iade edilmeyen 7 bin 400 adet Hitit tableti ise 15 kasımda Türkiyeye getirilecek. Tabletler, Türkiyeî ye getirildikten sonra lstanbul Arkeoloji Müzesi'ne iade edilecek. Hitit tmparatorluğu tarihine ilişkin çok değerli belgeler olan tabletlerin okunabilmesi için, Berlin Arkeoloji Müzesi ile lstanbul Arkeoloji Müzesi arasında işbirliği yapılacak. Temizlenmek ve restore edilmek üzere yıllar önce Doğu Almanya'ya gönderilen toplam 10 bin 384 tabletten 3 bin tanesi daha önce Türkiye'ye iade edilmişti. Tabletlerin Almanya'da kaldığı süre içinde bir bölümü okunmus ve 60 cilt yayın yapılmıştı. Ankara'da feminizm ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Mülkiyeliler Birliği'nin geleneksel çarşamba söyleşilerinde bu hafta "Feminizm" konusu tartışılacak. Ankaralı feministler adına Kumru Toktamış'ın yapacağı söyleşi Mülkiyeliler Birliği konferans salonunda yarın saat 18.00'de başlayacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle