17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASIM 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 SEÇİM 87'YE DOĞRUS GİJNLERİ1V KÖPİĞİJ AHMET T4JV Siyasette zorlu yarış Siyasal Yaşamımızda Simge, Slogan ve Kalıp Yargıları Prof. Dr. NERMİN ABADAN UNAT Doç. Dr. AYSEL AZtZ ve A.Ü. BYYO ÖĞRENCİLERİ Partiler siyasal seferberlikte seçmene en kısayoldan ulaşmayı hedefliyor CIA deplasman casusu arıyor ' Liderlik yeteneğini ispatlamışlık, İnsan ilişkilerjnde başarılı olma, Güçlü bir hayal gücü, Amerika'nın güvenliğine katkıda bulunmak için dayanılmaz bir arzu duymak." Eğer bu özelliklerı taşıyorsanız, 2 bin 500 dolar taban ücretıyle CIA ajanlığı içın işiniz hazır CIA üniversite öğrencilerini casus olarak yetiştirmek üzere casus okulu açıyor. Önümüzdeki yıl başlayacak iki haftalık yaz kursları için "meslekı bılgilerini deniz aşırı operasyonlarda kullanmaya gönüllü kişiler" aranıyor. Universitelere gönderilen mektuplar ve gazete ilanlan ile casus adaylarına "kompozisyon, gözlemde bulunma, değerlendirme" gibi konularda eğitim veriyor. Başarılı adaylara 18 aylık bir staj döneminden sonra üniversitedeki son yıllarında stajyer casus olarak tam ücret ödeniyor. Washington temsilcimiz UfukGüldemir'in casus olaylarını ortaya çıkartmakl^ ünlü VVashington Post gazetesinden kesip gönderdiği casusluk ilanına göre casus adaylarının özellikle rr.ühendislik eğitimi görmüş olmaları tercttı ediliyor. CIA hizmet içi casusluk programlarında bilgisayar, lojistik destek ve Latin kökenli olmayan diller konusunda eğitim görenleri tercih ediyor. Bu tercihin altındaki temel düşünce herkesi, "kendi işiyle ilgili en uygun projelere yerleştirmek." Bu kurslara her yıl 16 bin öğrencı katılıyor. Bunlar mezunıyet sonrası, "Amerika'nın güvenliğine katkıda bulunmak için duydukları dayanılmaz arzuları tatmin etmek için" deniz aşırı ülkelere gönderiliyor. Dünyada 160 dolayında ülke olduğuna göre bize banko olarak yüz "CIA'cı" düşüyor. Siyaset arenasında kullanılan simge, slogan ve kalıp yargılar geçerli siyasal dili oluşturuyor ve kanaat önderleri yardımıyla seçmenleri güdülüyor. Elektronik iletişim çağının başlıca özelliği siyasi kuruluşların karizmatik liderler aracılığıyla tek yönlü monolog yayımlamalarıdır. oyunda geleneksel bir dünya görüşü etrafında yer alan temaların, simge, slogan ve yargı kalıplanntn kökleşmesine hizmet etti. Başka bir deyişle geleneksel fîkir ve gorüşler günlük siyasal yaşamda olduğundan bırkaç misli faziası ile kamusal kiıle iletişim araçlarında tekrarlanma olanağına kavuşturuldu. Bu durum Türk siyasal yaşamı açısından olduğu kadar, siyaset sosyolojisi açısından da ilgınçlir. Bu nedenle Ankara Üniversitesine bağlı Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Basın Yayın Yüksek Okulu'na mensup .öğretim uye ve yardımcılan ıle yüksek lisans öğrencilerden bir grup araşlırmacı, 1986 ara seçimierine katüan 12 partinin radyo ve televizyonda yaptıkları propaganda konuşmalarının içeriklerini incelediler. tarafından yinelenebilir bir teknikle incelenmesi yöntemidir. Mesajların etkileri ile ilgili araştırmaları tamamlayan bir araşurma yöntemi olarak, özellikle televizyon programlarına uygulanmakıadır. Araştırmanın örneklemi seçime giren 12 partinin tumu ve konuşmalann yarısıdır. Parti mesajlannın televizyonda yayımlanan kısmından birinci haftadan başlanarak bir hafta alınıp, ikinci hafta ahnmayarak, toplam 5 hafta ve gün olarak 35 gün yayımlanan televizyon mesajlannın içeriği analiz edilmiştir. Bu yazı dizisinde panilerin konuşmalarında yer alan slogan, sembol ve simgelerin değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkan bulgular ve bunlara ilişkın yorumlar yer alacaktır. lıp yargılar kısalıklan, çarpıcı usluplan, anlaşılabilirlikleri nedeni ile fazlası ile etkin olmaktadır. Bunun istisnası bizzat parti sözcüsünün simge olma işlevini kişisel katılımı ile üstlenmesidir. Nitekim 1986 ara seçimlerinde göze çarpan başlıca özellik ANAP'ın tüm konuşmalarının tek başına parti lideri, başbakan tarafından yapılmış olmasıdır. Bu nedenle ANAPın bildirilerinde hemen hiçbir simgeye yer verilmemiş, buna karşın belirli bir eyleme yönlendiren sloganlara geniş bir pay ayrılmıştır. Elektronik iletişim çağının başlıca özelliği siyasi kuruluşların isler tek parti, ister rekabetçi sistemlerde olsun karizmatik liderler aracılığı ile geniş yıgınlara ekrandan tek yönlü monologlar yayımlamalandır. Bu monologlann etkinlıği bireyi en az ölçüde rasyonel dOşünme kalıpları ve ussal yorumlara yönlendirmek yoluyla duygusal planda bilinçlendirmesine bağlıdır. Bu nedenle siyaset arenasında kullanılan simge, slogan ve kalıp yargılar esas itibariyle geçerli siyasal dıli oluşturmakta, kanaat önderleri yardımı ile seçmenleri güdülemektedir. Siyasal sımgelere başvuran örgütlerin ana hedefi kamuoyunda var olan değer yargıları pekiştirerek taraftarlanm arttırmaktır. Bu açıdan bakılınca sosyal demokrasi yönünde çaba sarfeden iki siyasi partinin neden başlangıç noktasından itibaren elverişsiz bir durumda oldukları ortadadır: Hukuki duzenlemeler, siyasal çatışmalar, iletişim politikalan çok ağırlıklı olarak saja dönük dünya görüşlerine ilişkin iletişim türlerine gelişme ve yayılma olanağını sağlamıştır. TUrk kamuoyu bir yıl önce yapılan ara se~ çim öncesinde altı hafta süreyle radyo ve televizyondan yoğun bir siyasal mesajlar bombardımaruna tabi tutulmuştu. Bu ara seçimde Turk siyasal yaşamına ilginç ve ycpyeni sayılabilecek olgular eklenmişti: Seçime 12 ayrı partı katıldı. Bu partilerden 10'unun dünya görüşü siyasal yelpazenin orta ya da sağında yer alıyordu. Seçime katılabilmek içın genel merkezin dışında bir örguıe sahip olma koşulu aranmadı. Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı ıle 62 gün sürtyleradyove televizyonda panilerin propaganda konuşmalanna yer verildi. tki ayı aşkın bir süre aksam haberlerinden sonra radyo ve televizyondan 12 partınin seçim konuşmalarının yayımlanması, kamuoyunun dikkatini parlamenıoda temsil edilen panilerin mesajlan üzerinde yoğunlaştırmasını guçleştirdi. Aynca ara seçimler yerel değil, ülkc çapındaki sorunlar üzerinde durmayı yeğleyen siyasi partilere bir kez daha program ve ilkelerini yayma fırsatını verdi. Böylece seçim kampanyası, Türk kamu ı Araştırma yöntemi Araştırmada içerik çözümlemesi yöntemi kullanıldı. özellikle ABD'de 40yıIlık bir geçmişi olan bu yöntem radyo, televizyon, sinema, gazete gibı kitle iletişim araçları ile verilen mesajların içeriklerinin sistematik, yansız, başkası Simge, slogan ve kalıp yargılann ışlevi Bilindiği Uzere siyasal seferberliğin başltca amacı kişi, grup ve yığınlara mal olması istenen mesajların en keslirme yoldan iletilmesidir. Bu açıdan bakılınca simge, slogan ve ka Ankara^ partilerin bayram yeri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Seçımlerin yapılmasına 4 gün kala en büyük meydanlardan ara sokaklara kadar her yerde, siyasi panilerin bayraklan, afişleri, pankanları Ankara'yı gelin gibi süsledi. Rengârenk bayraklar, afışler ve pankartlar Ankara'yı bayram yerine çevirdi. Bütün siyasi partiler, seçimde en iyi sonucu alabümek için var güçleriyle çalışıyor ve her gün yeni yeni bayraklar, yeni yeni afişler ve pankartlar dört bir yanda boy gösteriyor. Ankara'nın en büyük meydanı olan Kızılay meydanının her köşesinde başka bir siyasi partinin bayraklan asılı. h e r parti, gücü yettiği oranda bayrak asma yarışına katıhyor. Ankara Anakent Belediye itfaiye grubu da yardım isteyen partilere merdiven kiralayarak yardımcı oluyor. SHP ve DSP, itfaiyeden merdiven alamadıklarını belirterek, "Biz kendi bayrağımızı kendimiz a s a n z " dediier. Bayraklan asmak için kimseden izin almak, hiçbir yere para ödemek gerekmiyor. Yalnız valilik kanalıyla semt karakollanna haber vermek yeterli oluyor. Seçim öncesinde kıyasıya süren bu yarişa tek engel, Seçim Yasası'nın 60. maddesi. Seçim Yasası'nın 60. maddesinde "Umuma açık veya herkesin görebüeceği açık veya kapalı yerlere afiş veya duvar ilanı asmak suretiyle seçim propagandası yapılamaz" deniyor. ANAP'lı bir yetkili, bütün partilerin bu çalışmayı istediği gibi yapuğını söylüyor. Simgeler Bireyleri psikolojik açıdan önemli ölçude etkileyen bu Uç etkenden simgeyi alırsak, bunun farkedilir, kendine özgu bir niteliği olmadığı anlasılır. Her şey simge olabilir: Bir kelime, bir jest ya da olay, bir renk ya da bir eşya. örneğin açıklık anlamına gelen "Glasnost", sıkılmış bir yumruk, mavi/turuncu. Simge insanoğlunun bir icadıdır ve bir objeye bir anlam tarumak sürecinden doğar. Simgeler fiziki bir obje ya da somut bir eylemi tanımlamak için kullanıldığında, buna "başvuru simgesi" adını vermekteyiz. Örneğin kırat. Daha karmaşık olaylann simgeleştirilmesinde kullanılan sembollerde sadece belli bir anlam değil, fakat bir olaylar zinciri ya da örgütlenmiş siyasal olaylar saklıdır. Bu tur simgeler sadece belli bir olaya atıf yapmamakta; toplumsal bir etkileşim ve iletişim sürecıni hatırlatmayı amaçiamaktadır. Bu tur simgeler belli deney, duygu ve inançları özetlemektedir. Bunlara "Yogunlaştınlmış simge" de denmektedir. örneğin 27 Mayıs, 12 Eylul, Watergate, Çernobil gibi. Simgelerin yaratılması uç başlıca nedene dayanmakıadır. Bırincisi ınsanoğlunun psişik yapısının gereklerini karşılamak, yani geçmişten imikal eden deney ve bilgileri özetleyerek kişinin belleğine geçirmekıir. tkinci bir gereksinme, paylaşılan bılgi, de£er ve korkuları itade edebilmek uzere ortak bir başvuru noktası yaratmaktır. Üçuncü gereksinme, belirli grupların birbirlerıni lanımaları, aralanndakı dayanışmayı vurgulamak için ortak ışaretler kabul etmektir. Belirli biçimde kesilmiş sakal, bıyık, başörtü takma, selam verme bunun en çarpıcı örnekleridır. Yukanda belırtilen nedenlerden ötürü her siyasal topluluk durmadan yeni simgeler oluşturmakta, eskileri yozlaştırmaktadır. Bu yeni simgeler aynı zamanda yetişen kuşakların siyasal toplumsallaşma sürecinde başta gelen bir roy oynamaktadır. Her siyasal kultürün üst hiyerarşisinde yer alan simgeleri vardır: Bayrak, parlamento, anayasa mahkemesi, sılahlı kuvvetler gibi. Siyasal killtüre dayalı simgeler, siyasal sürece egemen olan toplumsal guçleri temsil eımeleri oranında, önemlerini korur. U r f a bağımsız adayı Inci Baba MecnSe girdiâinin ılk yu2 günunde varitğtnı kanıtlayamazsa, ıstifa edeceğini Türkiye'yi Italyan parlamenter meslektaşı Cıcciolina kadar dış dünyaya tanıtacağını yemin billah ifade ediyor (Fotoftraf: Faruk Uldirici) İ İlk hayali ihracatçımız En son assolisle'rimizden oryantal Sibel Can'ı Makşim'de izlemeye gelen Cumhuriyet tarihinin ilk hayali ihracatçısı ve "eski yeğenlerden" Yahya Demirel'le arkadaşımız Mert Ali Başarır konuştu: • Yahya Bey iyi akşamlar, sizinle kısa bir erken seçim görüş... Hepiniz Turgut Bey'in yağcılarısınız, konusmam. Özal'ın yağcısı olduğumuzu nasıl keşfettiniz? Ben genelde söylüyorum Yine mi Yahya yani? Soruyorum yine mi Yahya Demirel? Ben eğlenemez miyim? Biraz Semra Hanım'lara, Zeynep'lere gıdin. ANAP'ı nasıl buluyorsunuz? Allah'a şükür, Allah'a şükür. Bu iş dü Sıbel Can zelmediği sürece hiçbir iş yürümez. ANAP'ın işi bitmiştir. Yoksulluk herkesi bitiriyor kardeşım. 'Sızı mumla arıyorlar' ve 'Maaile iktıdardalar" deniyor. Maaile iktıdardalar, ama bunu beyan edemiyorsunuz. Tamam mı? Açıkça söylüyorum. İktidarın yüzüne gülüyorlar. Basın hesap sormalı, hepımız hesap soracağız. Ne oldu, gücünüz mü azakJı? Ne oldu, basın özgüriüğünüz mü kısıtlandı? Eee peki, ne oldu öyleyse? Siz niye aday olmadınız? Biz hep siyasetın dışında tutmuşuzdur kendinimizi, bizim siyasetle işimiz yok. Peki bize bir seçim tahmini yapar mısınız? Tabiı birinci parti DYP'dir: İkinci parti, solcu parti, yani SHP. Ecevit barajı aşacak, ANAP üçüncü olup dağılacak. StRECEK Çamurun üstüne asfalt dökülüyor İJtanbul'un 4. seçim çevresi Sanyer, Beykoz, Üsküdar ve Şile ilçeterini kapsıyor, yani boğazın eşsiz gıizeUiklerini ve bu eşsiz güzelliklerin ardına saklanmış dayanılmaz zorluklan iç içe yaşayan kişilerin oturduğu bölgeleri. Sanyer ve Beykoz ilçelerinde Boğaz'ın kıyısında yalı sahibi büyük zenginler, Boğaz caddelerinin kenarında lüks apartmanlar, yamaçlara doğru çıkıldıkça Boğaz'ın eski ailelerinin oturduğu mütevazı evler ve yamaçlann ardmda kalan bölgelerde gecekondular yer alıyor. ÜmraniyeDudullu'da işçi mahallelen..ŞiIe'de köylüler aynı adaylar için oy verecekler. Bölgenin seçmen sayısı 450 bin civannda. 6 milletvekili için, geçerli oylann 5'e bölünmesi ile bulunan 85 bin civannda oy, seçim bölgesinin baraj rakamını oluşturuyor. Yani 85 bin oyun altında oy alan parti bu bölgeden milletvekili çıkaramayacak. Bu sayının üstünde çıkaran partiler arasında oylar bölüşülecek ve bölgede en fazla oyu alan parti de kontenjan milletvekilliğini kazanacak. En fazla oyu alabilecek iki parti bulunuyor. ANAP ve SHP. Eğer ANAP en çok oyu alırsa özal'ın daruşmanı Guneş Taıter, eğer SHP en fazla oyu alırsa kontenjan adayı Dr. Niyazi Ynrtsever parlamentoya gidec*k. tstanbuVda bölge bölge seçim FÜSUN ÖZBİLGEN KARADENB Csküdar'da Ümraniye Dudullu'da, Beykoz yolunda, Boğaz'ın her iki yakasında seçim heyecanı, seçim bürolan, bayraklar, flamalar ortalığı sarmtş. ANAP'lı belediyeler iyice çamurlaşan toprak yollara ancak seçim sonrasına kadar dayanacak asfalt döküyorlar. İstinye'de tersane işçilerine Ali Topuz, "özal'ın Atatürkçülüğü konusunda kaygılarımız vardır. 1960'larda takunyalı birader olarak Erbakan'ın kolunda, daha sonra başkalarının kolunda. Sonra da ABD'ye gidip kilo verdi, ders aldı geldi, partiyi kurarken size mi sordu, başkalarına mı?" diye soruyor. yaset hayatında parlayan Giineş Taner, Amerikanvari propaganda yöntemleri ve kocaman hoparlörlü arabaları ile bölgede tur atarak kendi yöntemi ile çalışma yapıyor. öyke ki, ANAP ilçe teşkilatları bile Taner'in nerede ne çalışma yapacağından habersiz. Birinci sıra adayı Ercümcnt Koaokmao ve ikinci sıra adayı Hayrettia Elnas yeniden milletvekili seçilmeyi garanti görüyorlar. BULMACA Oteki partiler Refah Partisi'nin birinci sıra adayı eski MSP senatörü Aü Oguz. RP özellikle Üsküdar ve Ümraniye bölgesinde yoğun çalışıyor. Seçim bürolannda videodan özd kasetlerini seyrettiriyor yoldan geçenlere. Islahatçı Demokrasi Partisi Gend Başkanı Aykat Edibaii de bu bölgeden aday. Ancak Sanyerliler bu bölgede ilçe teşkilatlan bile bulunmadığını soylüyorlar. Kendisini pek tanıyana da rastlayamıyoruz. MÇP'nin birinci sıra adayı ise Türkeş'in oglu Tugnıi TSrkcş. DYP'nin birinci sıra adayı ise armatör Cengiz Kaptanoglu'nun özellikle Beykoz bölgesinde tamndığını ve sevildiğini anlatıyorlar. DSP'nin adaylan ise bölgede pek tanınmıyor. Ancak burada birinci sırada SiÜeymaa Sumer adında bir işçi adayı var DSP'nin. 4. bölgede seçim ANAP ile SHP arasında görülüyor. Diğer partiler arasında kontenjanı asabilecek parti olup olmayacağı taıtışmaü. SHP ile ANAP arasındaki çekişme de kontenjan adaylarında düğümleniyor. 4. bölge lir. Bugün iktidara en yakın iki parti ANAP ve SHP'dir. O halde o>l*nnızı iktidara vürmen bu iki parti arasında tercih ysparak beüriememz lazımdır. ANAP ne dedi, Ozal geçen seçimlerde ne dedi ve ne yaptı ona bakmanız lazımdır. Özal eskiden kendisinin ha>aı pahalılığını durdurmak için verdiği sozleri bugun unultu, memleketi losa vadeli dtş borçlarla borçlandırdı. kısa vadeli dış borclanma ulkenin bağımsızlıgım lehlikeye sokar. Borç verene karşı boynunu egik tutar. Nitekim ulkemizin semalanndan bir başka ülkeye silah nakline izin >erilirse dış politikada ANAP'a guveıulebiiir mi? Ne ekonomide nc dış politikada Özal giiven vermiyor. Kentlerde toplu tasıma yerine özel otolar için yollar açıyor. Saglıkta, egJümde sadece parası oJanlara imkân lanıjjnr. Özal bu iilkcdc yaşayan 45 milyonu mutlu etmek için çafaşıyor, geriye kalan 45 milyon onun gözünde yok. İşte bu 45 milyona sahip olacak biri lazım, o da SHP'dir." Dinleyenler gazetelerdeki ilanlan görmüş ve Erdal tnönü'nün konuşmasını diniemiş olacaklar ki bağırıyorlar "Limon gibi sıktı bizi." Sonra Ali Topuz anlatıyor. Türkiye*nin dış borçlarının 44 trilyon, bütçesinin ise II trilyon olduğunu, yani 4 yıllık bütçesi kadar borçlandığını hatırlatıyor. Sonra neden SHP'ye oy verilmesi gerektiğini, oy SHP ytikleniyor SHP'nin bu bölgede birinci sıra adayı eski Üsküdar ilçe başkanı Kenan Sönmez. tkinci sıra adayı ise Ali Topuz. SHP bölgede aktif bir çalışma içinde. Kenao Sönmez her aksam Üsküdar bölgesıni larayarak çahşmalanru sürduruyor. Ali Topuz ise daha çok Sanyer bölgesi için çalışıyor. tstinye'de Merkez Kıraathanesi'nde SHP'nin yaptığı toplantıyı izliyoruz. Eski Millı Eğitim Bakanı Necdet Ugnr da toplantıya katılanlardan. Aslan Başer Kafaoglu, Tolga Yarman, Necdet Lgur ve Ali Topuz iki saat suresince SHP'nin görüşlerini ve ANAP'm ne söz verip ne yaptığını anlatıyorlar. tki saat tersane işçileri büyük bir dikkatle anlatılanları dinliyorlar. Ayakta, kapı önlerinde eksilmeyen bir ilgi ile konuşmalan izliyorlar. Necdet Uğur anlatıyor: "Oy, iktidan bdiriemek için veri lann DSP'ye gitmesinin yanlış olacağını anlatırken Ecevit'e getiriyor sözü: "1970lerde gelifen sosyal demokrat hareket Ecevit'in adıyla toplumı sunuldu. Bu barekete Ecevit'in katkısı inkâr edilemez, ama bence o zaman bir yanlış yapıMı. Ecevit hareketi aslında TV'de pazar sahahhn izlediğiniz çizgi fflmdeki Voltnın giıcii gibi bir hareketti. Yani tüm insantann katkısının bir araya getirflmesi ile olussn bir giiçtü. Şimdi Turkiye'de >«ni bir Voltnın gucu yaratmanın eşigindeyiz, o giiç de sosyal demokrat güçtiir. Bugün Ecevit'iu yanında, o barekete omuz vermiş bir tek kişi yok; Mete Tan, Guneş Öngıit, Hilmi lşgiizar gibi CHP'nm başını belaya sokan kişilerie politika yapmayı içine sindiriyor. tnsanbr bata yapabilir. Ben yeniden siyasete soyunurken eskisi gibi hareket edecegimi mi sanıyorsonuz? Geçmij tecnıbelerin olumlu yanlannı kuiUaacagım. hata olarak kabul ettigjm şeyleri yapmayacagım." Özal'ın politikalarını da eleştiren Topuz, 1960'larda takunyalı birader olarak Erbakan'ın kolunda, 1979da Demirel'in kolunda, 1980Merde başkalarının kolunda olan özal'ın daha sonra da ABD'ye gidip kilo verip derslerini aldığını anlatıyor ve "Partiyi kurarken sizlert mi sorda, başkalanna mı? Özal'ın Autürkculüğıinden de kaygtlannıız vardır" diye sürdürüyor sözlerini. ANAP'ın yaünmlan ANAP, bölgede belediye başkarurun yıllardır ıhmal ettiği yol sorununu seçime bir hafta kala ele almış. Yağmur altında iyice çamura dönuşmüş toprak yollara gece vakti asfalt döküyor. Bu asfalt seçimden sonra belki bir hafta daha dayanır sonra bir dahaki seçime kadar insanlar yine bozuk yollarda zıplaya zıplaya dolanırlar, ama ne gam. Şimdilik yatırun yapılıyor gibi görünüyor ya. ANAPın kontenjan adayı özal'ın danışmanlarmdan ve turuncu "No, No, No, Well may be" yazılı tişörtü ile si Seçim bulmacası Refah Partisi Urfa il Başkanlığı "seçim bulmacası"nı kitle tabanına çözdurmek amacında. Bu cümleden olarak, el yapması bulmacalar dağıtılıyor. Bulmacalar "hediyeli". imiş Hediyelerin ne olduğunu, merak eden okurlar, bulmacayı çözüp RP il Başkanlığı Şanlıurfa adresine gönderebilirler. Kareleri "sağdan sola" doldurmayı başaranlara İse Erbakan hoca1nın yaralı parmağı ile imzaladığı takkeler verilebilecek. Sinop'ta akşam yemeği öncesinde Demirel ile odasında konuşuyoruz. Oturacak tek yer, dizinin dibindeki puf. "Gel şöyle yanıma otur bakayım" diyor. "Dedikodu yapmazlar inşallah." "inşallah" diyoruz. Sonra ekliyor: "Bize çok yakın olmak da çok uzak olmak da eyi gelmez.. Eyi değildir." "Sanırız Cumhuriyet olarak tam dediğiniz yerdeyiz." Demirel'le konuşmak kadar, dinlemek de büyük keyif elbette. Demirel'in ne söylediği kadar nasıl söyledığine de kulak verince bu keyif katmerleniyor. "Çarşamba (bugün) Antalya'ya gelin, çok güzel olacak. Cumhuriyet meydanını vermemişlerdi ya. Meydan muharebesini yaptık, biz kazandık. Hileyle değil ama cebren aldık. Yaptıklarını orda anlatacağım." Demirel koltuğunda şöyle bir kaykılıyor: "45 saniye görüntülerden korktular. 45 saniye veriyorlardı bizim kalabahklarımıza. Her gece kendisi yetmiyormuş gibi altı yedi bakan çıkarttı. İşini tamamladı. Bize de paydos dedi." Telefon çalıyor: Alo alo, ben Süleyman Demirel. Gözlerinden öperim. Artık helikopter, uçak, otobüs, araba kompozisyonu kullanıyoruz. Uzun konuşma da artık yok. Truman taktiğı uyguluyoruz. Truman 'insanın dikkati 45 dakikadan fazla canlı tutulamaz' diyor. 45 dakikadan fazla kitle kimseyi dinleyemez. Bir de Pisigrilli var. Pisigrilli... Onun tespiti de on dakika için. On dakikadan fazla kitle kimseyi dinlemez. Batı Avrupalıların standardı bu. Görüşeceğiz ve gözlerinden öperim. Demirel Truman doktrini uyguladığını söylüyor, ama biraz cimri uyguluyor. Dün Samsun'daki, Amasya ve Tokat'taki konuşmalan 80 öncesi Demirel'inin konuşmalanna göre çok kısa ve özetti. Hava sahasıyla ilgili söylediklerinden, Demirel'in Amerıkalılara artık fazla sıcak bakmadığı anlaşılıyor. Yine de seçim taktiklerinde Amerikan devlet adamlarından etkileniyor. BARAJ Demirel barajlar kralı diye bağırlara basılıyor. "Barajlar krah'na sorulacak en uygun soru barajlardı: Kaç parti barajı aşar? Bana göre üç parti barajı aşamaz. Hangileri? IDP, MÇP, RP... RP belki Konya'da bölge barajını aşar. Peki DSP? Bülent Bey limıttedir. Önümüzdeki günlere bağlı. Çünkü DYP fevkalade canhıraş mücadele yapıyor. Peki DYP?.. DYP herkesin umduğundan çok büyük bir netice alacak. DYP için Sayın Özal '40 çıkarır' demiş.. Öyle mi demiş? Çok cömert. Demirel ile sohbet Liderler nerede? BUGUN ÖZAL Kır&ttir^Nevşetıir, S Ö N Î r Keşan (10.00/, Zonguldak (12.00). DEMİREL Antalya, Isparta, Burdur. ECEVİT Esktşehir, Akşehir. ERBAKAN Tosya, Kasta YARIN ÖZAL Ankara. İNÖNÜ Ordu ve Giresun (sabah), tstanbul (öğleden sonra}. DEMİREL Istanbul. ECEVtT Ivnir. ERBAKAN Bafra, Samsun, Sungurlu. TÜRKEŞ İstanbul. EDtBÂLt tstanbul. Vjgosıav karıkaturu J TÜIİES Ankam EDtBÂLİ Ankam.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle