21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 KASIM 1987 DIŞ HABERLEF CUMHURİYET/3 Macari&tari'da zam furyası BUDAPEŞTE (AP) Macaristan'da yılbaşmda kattna değer ve gelir vergisi sistemlerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte temel tüketim maddelerinin yüzde 80'inin flyatlarına zam yapılacağı, bazı mallann fiyatlannm da düşeceği açıklandı. Macaristan Resmi Haber Ajansı MTt'nin bildirdiğine göre, 1 Ocak 1988'den itibaren de inşaat malzemelerinin fıyatına yüzde 17.5, bazı kimyasal maddelere yüzde 5, mobilyalara yüzde 2.6, ithal radyo ve televizyona yüzde 15.26 oranlannda zam yapılacak. Cenevrede aıılaşma CENEVRE (Ajanslar) ABD Dışişleri Bakanı George Sfanltz, Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze ile Cenevre'de yaptığı görüşmeler sonucunda, orta menzilli nükleer füzelerle (INF), kısa orta menzilli füzelerin (SRINF) kaldınlması konusundaki "tüm önemli sonınlar üzerinde" anlastıklannı bildirdi. Anlaşma metninin tanuunlandıgmı açıklayan Staultz, "Bay Şevardnadze'yle el sıkışıyonız. Bu, anlaşmaya flişIdn bütün pttriizler konusunda mntatmkata vardıgtnuz anlamına geliyor. Çok memnunuz" dedi. Cenevre'deki ABD temsilciliğuıde yapılan görüşmeden sonra, kapıda Şevardnadze ile birlikte gazetecilerle konuşan Shultz, geriye yalnızca, anlaşmanın kaleme ahnışıyla ilgili ufak aynntüann kaldığını, bunu da alt düzeyde yetkilılerin yapabileceğini söyledi. Şevardnadze de Başkan Reagan'la Sovyet lideri Mihail Gor Shultz'la Şevardnadze orta menzillifüzeler konusunda uzlaştı , DUNYADABUGUN ALİ SÎRM1EN Hasan Cemal üon kitabının başlığını "Tarihi Yaşarken Yakalamak" olarak. seçti. Bakın ne diyor Hasan Cemal: "Tarihi yaşarken bir yakalayabilsek gerçekten ne güzel olurdu. Ama olanaksız d lya bir kaderciliğe sapianacak değiliz. Çünkü tarihten ders çıkan nak da var; ille de yaşayarak öğrenmek gerekmiyor çağtmızd a. Tarihi iyi bilmek, tarih bilincine sahip olmak, tarihten ders. çıkarabilmek günümüze ve geleceğe ışık tutabilir; demokrasi ve insan hakları yolunda bizi yanılgıdan koruyabilir. Karadenizli bir\ratandaş idama mahkum edilmiş. Sehpada ilmek boynuna ge çirilirken, sormuşlar 'Son arzun nedir' diye 'Bu bana ders ols.un' demiş. Kör topal yürütr neye çahştığımız demokrasimizin kırk yıllık tarihini ve her on >nlda bir kesintiye uğrayışını anımsadıkça aklıma bu fıkra geliı." Hasan Cemal'i n kitabını dün sabah gazeteleri açıp, DevSol'un plastik bombalı eylemini görünce bir kez daha antmsadım. DevSol bom balı pankartında "Umut, düzen partilerinde değil, devrim mücadelesindedir" diyor. Seçimlere çeyre ık kala yapılan böyle bir eylemin gerçekte kimin işine yarayacağını düşününce, insan "Acaba diyor, bu eylemin ardında asl nda DevSol değil de, iyi saatte olsunlar mı var?" Gerçekten boyt esi bir eylem, olsa olsa baskıdan yana olanların işine yarayac:aktır. Böylesi bir eylem olsa olsa, halka söyleyecek fazla bir şeyı kalmadığı için "eski günler" umacısını seçim propagand asının ana sloganlarından biri haline getirmiş olan, ANAP'a yaracaktır. Böylesi bir eylem olsa olsa, demokrasiye özde karşı oian 12 Eylül simgelerine yarayacaktır. Bütün bu olayiiira baktıktan sonra, bırakın tarihi yaşarken yakalamayı, geçtikten sonra bile değerlendiremeyenlerin hangi akla hizmet ettiklorini insan doğallıkla soruyor. Bugün Türkiye'de verilen demokrasi ve özgürlük mücadelesinin önemli bir aşamasıdır 1987 seçimleri. Evet, 1987 seçimleri, tam bir özgürlük ve demokrasi ortamı içinde geçmiyor Her şeyden önce, işçi sınıfını temsil edecek parti veya partilerin kurulması yasak. Öte yandan, geniş tabanlı sosyalist partilere bile izin yok. Sosyal demokrasinin ise adı var, kendi yok. Çünkü yasalanmız, sosyal demokrasinin "onsuz olmaz"ı işçi s.endikalarını siyasal yaşamın dışında tutuyor ve onlarla sosyal demokrat eğilimlı partiler arasındaki her türlü organik bağlantıyı yasaklıyor. Bağımsızsosyalist adaylar bile sorguyaçekiliyor. Hiçbir şey olmasa bu yolla etrafa gözdağı verilmek isteniyor. öte yandan izinli partiler arasındaki yarışmada bile eşltlik yok. İktidar partisi devietin bütün olanaklarını kendi adına kullanıyor, TRT'yi sözcüsü, seçim aygıtı haline getirmiş, binbir oyunla, muhalefeti TRT'nin dışında tutuyor. ANAP iktidarı ile Tunca İbskay yönetimindeki TRT'nin kurnazca oyunlarıyla, televizyonda partilere ayrılan süre gerçekte bir aldatmaca olmaktan ileri gidemiyor. Bütün bu gerçekleri görmezden gelemeyiz. Ancak bu arada yine görmezden gelmememiz gereken bir başka nokta daha var: Tüm engeilemelere, yasaklamalara, oyunlara karşın 6 eylül referandumunda yasaklar anayasasını delmiş olan Türk halkı, 1987 seçimlerini Özgürlüğe ve demokrasiye doğru yönelik bir mücadelenin değerli bir aracı haline getirmeyi başarmıştır. Sosyal demokrat eğilimli, ama sosyal demokrasinin koşullarından yoksun bırakılmış SHP, Genel Başkanları Erdal İnönü'nün usta ellerinde, daha fazla özgürlük, gerçekten yasaksız ve demokrasiye daha fazla yaklaşan bir Türkiye öneriyor seçmenlerine. Türk halkmın demokratik istemleri, dünün yasakçılannı bile etkılemiş, onlar da mırın kırın kabilinden bile olsa demokrasiden, yasaksızlıktan, özgürlükten, işçi haklarından, insan haklarından söz etmek gereğini duyuyorlar. Onlara bakarken, insan hep "soyleyene değil, söyietene bak" deyimini anımsıyor. Böyle bir ortamda, seçimlere karşı bombalı pankartla eylem koyup, devrim çağrısı yapanlar, acaba bize nasıl özgürlük getirecekler? Evet, tarihi yaşarken yakalamak belki güç, biz ondan vazgeçtik, bari yaşadıktan sonra doğru değerlendirebilsek de, "bunca olay boşuna mı yaşandı?" diye hep hayıflanmak durumunda kalmasak. Tarihi Yakalamak... "Şevardnadze ile el sıkıştık. Anlaşmaya ilişkin tüm pürüzler konusunda görüş birliğine vardık. Çok memnunuz" Shnltz: Şevardnadze: Çin'de Li Peng vekâleten başbakan PEKİN (AA) Çin'de Komünist Parti Genel Sekreterliğine seçilen Zao Ziyang'ın istifasıyla boşalan başbakanlık makamına, yeni neslin en parlak isimlerinden Li Peng vekâleten atandı. Haberi veren Yeni Çin Ajansı, atamamn mart ayında toplanacak parti kongresinde kesinleşeceğini bildirdi. 59 yaşmdaki Li'nin başbakanlığa atanmasım, Zao Ziyang bu görevden istifa ettiğini açıklarken önermisti. "Çok önemli bazı işleri tamamladık. Yaptığımız, bu dünyadaki tüm ulusların çıkarınadır" EL SIKIŞTILAR ABD ve Sovyet dışişieri bakanları Shultz ve Şevardnadze Cenevre'dekı görüşmelerde bundan sonrakj amaçlarının "tüm nükleer silahlann yok edilmesi' olduğu konusunda da anlaştılar. (Fotojraf: AP) baçoVun 810 arahkta NVashington'da yapacakları zirve toplantısının başanlı olacağından hiç kuşku duymadıklarını belirtti. Rusça konuşan Şevardnadze, "Çok önemli bazı işleri tamamladık. Yaptığımız, bn gezegen üzerindeki tüm ulnsların çıkannadır" diyerek, Shultz ile önceki gün ve dün yaptığı görüşmelerin sonucunu "tarihi" olarak niteledi. niteledi. Gülümseyerek konuşan Şevardnadze, "Bundan sonraki aşama, btttiin nükleer silahlann yok edilmesi olmalıdır" dedi. NATO Genel Sekreteri Lord Carrington, orta menzilli füze ler konusunda anlaşma metninin hazır olduğu yolundaki açıklamayı "mükemmd bir haber" olarak niteicdi. ABD Dışişleri Bakanı Shultz'un bugün Brüksel'deki NATO karargâhına gelerek anlaşma metnine ilişkin müttefiklere aynntıh bilgi vermesi bekleniyor. Federal Almanya yönetimi de INF anlaşması konusundaki görüş ayrılıklannın giderilmesinden memnunluk duyduğunu belirterek anlaşmayı "tarihsel bir adım" olarak değerlendirdi. Federal AJman Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscher, anlaşmayı olumlu karşıladığını belirterek "Orta menzilli füzelerin Avnıpa'dan sökülmesinin, Avrnpalıların çıkarına uygun olduğunu" söyledi. Anlaşma neleri içeriyor? ABD ile SSCB'nin, kaldınlmaları konusunda hemfikir olduklan orta menzilli Avrupa füzeleri, öteki adıyla INF'ler, ABD'nin elindeki Pershing2 ve Cnıise'ler ile Sovyetler'in eündeki SS20'lerden oluşuyor. Anlaşma kapsammda aynca ortakısa menzilli füzeler (SRINF) bulunuyor. NATO, 1979'da Avrupa'ya toplam 572 adet Pershing ve Cruise fuzesi yerleştirilmesini kararlaştırdı. 31 Aralık 1986 tarihi itibarıyla, Avrupa'da, 316 adet orta menzilli nükleer füze bulunuyor. Federal Almanya'da 108 adet Pershing2 füzesi var. Cruise'lere gelince, Avrupa'daki 208 bu tip füze, Federal Almanya, İngiltere, ttalya ve Belçika'da bulunuyor. Pershing2'ler, seyyar olup, 10.5 metre yüksekliğe ve 1 metre çapa sahip. Karadan fırlatılan ve saatte 8 bin km. sürat yapabilen Pershing2'ler, 1800 km. menzile sahip olup çeyrek saat içinde Sovyetler'in bajı kesimlerini vurabiliyor. Ancak Moskova'ya ulaşamıyor. Cruise'ler ise sesten hızh ve alçak irtifada uçuyor. Çok iyi korunan bolgeleri vurma yeteneği bulunuyor. Menzilleri yaklaşık 2.500 km. saatte 700900 km. hız yapıyor. SS20'ler, Sovyetler tarafından 1977'den beri konuşlandınIıyor. 5 bin km menzili bulunan bu füzeler, her biri 150 kilotonluk üç başlık taşıyor. Erşacb Kanımızın son damlasına kadar savaşacağız Metroda sigara yusağı LONDRA (AA) Londra'da geçen hafta meydana gelen ve 30 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangın faciasından sonra, metro istasyonlarmda sigara içmek yasaklandı. Londra Bölgesi Otobüs ve Metro Ulaşım Hizmetleri Sorumiusu Sir Keith Bright, yangın tehlikesini azaltmak için 409 km.'lik metro ağında bulunan 273 istasyonda sigara içmenin yasaklandığını bildirdi. Bangladeş iç savaşa gidiyor DAKKA (AP) Bangladeş gelen taşlı sopalı ve bombalı çate Devlet Baskanı Hüseyin Mu tışmalarda 80 kişi yaralandı. hammed Erşad yanlılarıyla mu Dakka yakınlannda polisin muhalefet yanlısı göstericiler arasın halefet yanlısı 29 göstericiyi tuda dün ülkenin çeşitli kentlerin tukladığı haber veriliyor. Bu arade çıkan çatışmalarda bir kişi öl da onüçüncü genel grev çağrısıdü, 80 kişi yaralandı. Devlet Baş nı yapan muhalefet 8 saatlik bu kanı Erşad, ülkede devam eden eylemden sonra yeni bir grev dügenel grev nedeniyle muhalefete zenleneceğini açıkladı. Genel sert suçlamalar yönelterek poli grevlere katılımın yıiksek olduğu si göstericilere karşı sert davran bildiriliyor. masını istedi. Bu arada Devlet Başkanı Erşad dün yaptığı açıklamada, Bangladeş polisinin yaptığı açıklamaya göre başkent Dak "Benim iktidanm şiddetle degil seçimle degiştirilebilir, ülkenin ka'nın kuzeybatısındaki Pabna egemenlik haklan için kanımızın bölgesinde dün girişilen bombalı bir saldında iktidar partisinin ye son damlasına kadar savaşarel yetkililerinden biri öldü. Er cağız" dedi. şad yönetimi, tdris Ali adlı yetErşad, Içişleri Bakanlığı yetkikilinin ölümünden muhalefeti lileriyle yaptığı toplantıda tüm sorumlu tuttu. Başkent Dakka ülkede ilan edilen grev nedeniyve Çittagong, Kuştia ve Rangpur le solcu grupları suçlayarak, pokemlerinde de iktidar ve muhalisi göstericilere karşı daha sert lefet yanlılân arasında meydana davranmaya çağırdı. Erşad ve muhalefet yanlıları arasında Üün çeşitli kentlerde meydana gelen çatışmalarda ve . bombalama eylemlerinde 1 kişi öldü, 80 kişi yaralandı. Whldheim, Fitistinlileri savundu tSLAMABAD (AA) Pakistan'ı resmen ziyaret eden Avusturya Cumhurbaşkam Kurt Waldheim, Ortadoğu sorununa çözüm bulunması amaayla uluslararası düzeyde bir konferans toplanması fıkrini desteklediğini bildirerek, Filıstinlilerin yasal haklarının bir an Once hesaba katumasım istedi. Bangladeşte muhalefetin başlattığı genel grevler sürerken Erşad'dan igöstencilere sert davranılması" emrini alan polis dün 29 kişiyi daha tutukladı. Körfez'de IranSSCB karşılaşması Dış Haberler Servisi Sovyet ve Iran savaş gemilerinin Körfez savaşında ilk kez tehlikeli biçimde karşı karşıya geldikleri açıklandı. International Herald Tribune gazetesinin Sovyet Silahlı Kuvvetleri'nin gazetesi "Kınl Yıld«"a dayanarak verdiği habere göre geçen hafta güdümlü füzelerle donatılmış bir Sovyet destroyeri, Sovyet konvoyuna saldırıya hazırlanan Iran firkateynin önüne çıkarak gemiyi geri dönmeye zorladı. Kızıl Yıldız gazetesi birinci sayfadan verdiği haberde olayın hangi yörede meydana geldiğini bildirmedi. Sovyet ve Iran savaş gemilerinin geçen hafta çarşamba ya da perşembe günü karşılıkh gövde gösterisine giriştiği sanılıyor. Kızıl Yıldız'a göre, 6 bin tonluk Stoyky destroyerinin eşliğinde Argnn ve Probeda tankerlerinden oluşan Sovyet konvoyu Körfez'de seyrederken, karşılanna ansızın bir Iran firkateyni çıktı. Toplarını Argun tankerine çeviren Iran firkateyni hızla konvoya yaklaşmaya başladı. Stoyky destroyerinin kaptanı Mikhail Volk, geüşmeleri Kızıl Yıldız gazetesine şöyle anlattı: Sovyet destroyeri, Iran firkateyninin yolunu kesti Körfez'deki Muttefik Kuvvetleri Ucak gemıierı Fnmsa 15 g«mı 1750 asker Oesıroyener Fırkateyiier tarayıcılar Kıbrıs Desıek gemılen NecibuUahhn kardeşi mücahit tSLAMABAD (AA) Afganistan 'daki Sovyet yanlısı rejimin lideri Necibullah 'm en küçük kardeşi Sıddıkullah'ın, mücahitlerin safına katıldığı bildirildi. Haber, önce Amerikan haber alma örgütlerinden aldığı bilgiye dayanan New York Times tarafından yayımlandı, ardmdan, Pakistan'm başkenti Islamabad'daki Batılı diplomatik kaynaklarca doğrulandı. Batılı kaynaklar, Sıddıkkullah'm mücahitlere katılmasının siyasi bir nedeni bulunmadığını, yalnızca ağabeyi ile arasmda çıkan kişisel tartışmadan ileri geldiğini belirtiyorlar. lngmert 11 gemı 1570 asker haty» 8 gemı 1015 asker MtçtU 3 gemı 221 asker 2 gemı 96 asker Körfez'de Sovyet ve ABD savaş gemilerıne ek olarak, NATO ülkeleri de yöredeki deniz güçlerini düzenli biçimde arttırıyjr. Surekli yığınak yapılan Basra Körfezi'nde durum her geçen gün daha tehlikeli niteliğe bürunüyor "tran firkateyninin saldınsı sırasında, çok mayınlı bir bölgede seyrediyorduk. Firkateyne rotasını deftştirmesi için sinyal verdik. Ancak üzerimize gelmeye devam etti. Bu durumda. müdahale etmek zorundaydım. Firkateynin saldırmaya hazırlandığı Argun tankeri silahlı değildi. Ve biz uluslararası kurallara uyuyorduk. Derhal firkateyne bir mesaj göndererek, davranışlannın dognı olmadığını bildirdim. Ama firkateyn mesajıma aldınş etmedi. Bunun uzerine firkateynin önüne çıktım ve gerekirse saldınyı önlemek için hazıriıklan tamamladım. Kararlı tutumumuzu gören firkateyn uzaklaştı." Herald Tribune, Sovyet ve Iran savaş gemilerinin ilk kez bu denli tehlikeli biçimde karşı karşıya geldiklerini bildiriyor. 3 Eylül 1986'da Sovyet şilebi Pyort Yemtsey Birleşik Arap Emirlikleri açıklarında Iran donanması tarafından götürülmüştü. 6 mayısta da Sovyet şilebi Ivan Koroteyev'e Iran hücumbotları tarafından roket ve makineli tüfek ateşi ile saldırı düzenlenmişti. Ancak iki ülkenin savaş gemileri ilk kez karşı karşıya geliyor. Öte yandan lran'da Humeyni rejimine karşı mücadele eden Halkın Mücahitleri örgütü, pazar güntinden bu yana Ülkenin batısında düzenledikleri saldırılarda 1350 Iran askerini ve Devrim Muhafızını öldürdüklerini ileri sürdü. KKTC'den Rumlara uyan ÎZZET RIZA YALIN LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü tlter Işın, "Kıbrıs'ta suıır bulunmadıgı iddiasıyla KKTC sınıriannı zoriayanlann akıbetinden onlan bu yola teşvik edeceklerin sorumlu olacagı" uyansında bulundu. Işın "Rum kadınlann, geçen günkü olaylardan cesaret alarak yeni kışkırtmalara kalkışmalan halinde, bu kez arada BM askerierinin bulunmayacağını, kadınlann arkasına saklanarak palikaryalık gösterisinde bulunan Rum liderliğine yeni bir fırsat verilmeyecegini" duyurdu. "Kıbns'ta sınır bulunmadığmı söyleyenlerin, geçen pazar günü BM askerlerini atlatarak ayak bastıklan otuz adımlık Kuzey Kıbrıs toprağında sınınn variığını gördüklerini" hatırlatan sözcü, Amerikan Kongresi üyelerinden birinin eşinin Rumlann gösterilerine katılarak Girne'ye kadar yürüyeceklerini söylemesine değindi. Kübah mahkuııüarm isyanında 6 ölü var ATLANTA (AP) ABD'nin Atlanta ve Louisiana eyaletlerinde ülkelerine iade edilmek istemeyen Kübalı mülteci mahkumların cezaevi isyanlan sürüyor. Atlanta'daki federal cezaevindeki ayaklanmada 6 kişinin öldüğü açıklandı. Atlanta'da, 75 mahkumu rehin tutan Kübalı mültecilerin önceki gün üç binayı ateşe verdikleri, cezaevinde dün yeni bir yangının çıktığı bildirildi. Güvenlik güçleri bölgeyi abluka altmda tutuyor. Federal cezaevindeki isyanda önceki gün 8'i Kübalı 12 mahkum da hastaneye kaldırıldılar. Louisiana'daki federal cezaevindeki Kübalı mahkumların isyanı da dördüncü gününe girerken mülteciler rehin tuttuklan 28 mahkumu öldürme tehdidinde bulundular. Bölgede güvenlik güçleri alarm durumunda tutuluyor. Louisiana'da firar eden 17 Kübah rnahkumdan 6'sırun da, bulunmadıgı haber veriliyor. Kübalı mahkumlann isyanı, geçen cuma günü ABD ile Küba arasında 2 bin 500 mültecinin iadesi konusunda imzalanan anlaşma uzerine başlamıştı. ABD yönetiminin, isyanın durması halinde mültecilerin iadesinin bir süre durdumlacağıru acıklamasına rağmen, Kübahlar, ellerindeki rehineleri serbest bırakmadılar. DIŞ BASIN îicralb^üîribunc demokralikleşme sürecindea kimse korkmamalıdır, demokrasi muhalifleri halka inanmayanlardır" diyor. Pravda'nın demokratikleşme sürecine yönelttiği saldınların geniş bir biçimde Gorbaçov'u hedef aldığını görmemek imkânsızdır. Ancak, Pravda'da soz konusu yazının yayımlanmasından sonra da Gorbaçov'un demokratikleşme yönundeki çabalannı sürdürmesi, henüz gucünu koruduğunu gösteriyor. Yeltsin'in inşaat işlerinden sorumlu Devlet Komitesi'nin birinci başkan yardımcılığına atanması da Gorbaçov'un Yeltsin'i bütunüyle silinip gitmekten kurlarabildiği anlamına geliyor. Kaderin cilvesi şu ki, Mihail Gorbaçov da tıpkı Ronald Reagan gibi zirveye, içerden yoğun hücumlar altında kaldığı bir sırada gelecektir. Bunun içindir ki, her iki lider de hem birbirine hem de uluslararası bir anlaşma imzalamaya muhtaçtır. 22 Kasım 1987 Prof. Co/dman. HeUesley College'de ekonotni okutmakta, ayrıca Harvard Vniversitesi Rus Araftırma Merkezi'nile bafkan yartiımcılı£ı yapmakta. Yeltsin olayı, Mihail Gorbaçov'un başınm dertte olduğunu gösteriyor MARSHALL GOLDMAN Mihail Gorbaçov zor durumda mı? Washington'da ABD Başkanı ile buluşmamn eşiğinde bir Sovyet liderinin açık bir muhaiefetle yuz yüze olduğuna inanmak güçtür. Bununla birlikte, Boris Yeltsin'in partinir Moskova il başkanlığı görevinden onur kıncı bir biçimde alınışı ve Pravda'da geçen pazartesi günü demokratikleşmeye yönelik ağır saldınlar Gorbaçov için ciddi bir gerileme olarak görülmelidir. Ayrıca Yeltsin'in görevden uzaklaştırılışı ve istifasına dek uzanan olaylar aslında gelecekte sahnelenebileceklerin, yani bizzaı Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un uzaklaştınlmasımn bir provası gibi de yorumlanabılir. Gorbaçov başa geçeli beri, Yeltsin'in kovulması ve demokratikleşmeye saldırı gibi ciddi olaylar meydana gelmemişü. Eskiden de Komünist Partisi yöneticileri görevden alınırdı. Nitekim Yeltsin'in selefi Viktor Girişin de görevden alınmıştı. Ama ona yöndtilen suçlama yeteneksizlik ve yolsuzluktu, AYDIN EROL Seni unutmayacağız Yunanistan'daki arkadaşlan adına Boris Yeltsin'in atılması Gorbaçov'un uzaklaştınlmasının bir provası oiabilir. Pravda gazeiesinde geçen hafta ilk kez demokratikleşme ve glasnost sert biçimde eleştirildi. Pravda'nın demokratikleşme sürecine yönelttiği saldınların geniş bir biçimde Gorbaçovyu hedef aldığını görmemek imkânsızdır. reformlara aşın bağlılık değildi. Aynı şekilde, eskiden de demokratikleşme ve glasnost eleştirilirdi, ama hiç bir zaman Pravda gibi önemli bir gazetenin sayfalarında ve bu derece ağır bir dille olmamıştı. Yeltsin'in istıfasının bazı yönleri özellikle uzücüdür. özeleştiri yapmak gereğini duyması, kendi kendisini bencillik ve harislikle suçlaması; Stalin'in büyük tasfiyeleri ve Mao'nun Kultur Devrimi yıllarında başvurduğu taktikleri akla getiriyor. Buna karşılık, Hu Yao Bang'ın Çin Komünist Partisi Genel Sekreterliğinden almdığında özeleştiri yapması gerekmedi. Uzücü olan, Yeltsin'in yalnızca oybirliğiyle görevinden alınmış olması değıldir, suçlamalann görülmedık bir kinle yöneltilmesidir. Aslında Yeltsin'in bütün suçu, Moskovalı bürokratlar arasında ayıklamaya gitmek olmuştur. Sverdlosk kentinden gelmiş biri olarak mevcut bürokrasiyle gevşek bağları vardı ve ciddi bir temizliğe kalkıştı. Tabii bu, Moskova bürokrasisi içinde hiç de hoşnutlukla karşılanmadı. Bürokratlardan birinin kansı bir Moskova gazetesine gönderdiği mektupta şöyle yazmıştı: "Bizi ısırma... Sen daha o kadar güçlenmedin. Senin o ekonomik yapılanmanı kafana geciririz... Daha zamanın varken Sverdlosk'a geri donmeye bak." Gorbaçov'un huzurunu kaçıracak bir olgu, kendisinin de tembel, yozlaşmış, burokratlara sadece Moskova'da değil, tüm ülke çapında savaş açmış olmasıdır. Henüz tasfıyeye uğramamış bürokratlar Yeltsin'e olduğu kadar Gorbaçov'a da karşı koymaktadırlar. Benzerlik bu kadar da değildir. Aslında Yeltsin'in sözlerinde Gorbaçov'un dile getirmediği hiçbir farklı unsur yoktur. Gorbaçov da şubat ayında Riga'da yaptığı konuşmada Sovyet ekonomisini "bunalımöncesi koşullan"nda diye tarif etmişti. Bu tür eleştiriler, Politbüro'nun ikinci en güçlu adamı Yegor Ligacev ve KGB'nin başı Viktor Çebrikov gibi bazı önde gelen muhafazakâr yöneticilerin hiç hoşuna gitmiyor. Ligaçev, ağustos ayında, "yurdumuzda bazı kimseier sosyalizmi kurmakta izlemiş oldugumuz yolun baştan başa bir hatalar zinciri olduğu iftirasında bulunmakudırlar" derken, aslında yalnızca Yeltsin'i değil, Gorbaçov'u da hedef alıyordu. METİN SARI / HÜSEYİN BÖBREK / FARUK TUNCAY / M. DEMİRKANLI DARÜŞŞAFAKA CEMJYETTNDEN SAİT FAİK fflKÂYE ARMAĞANI 1 1987 yıhnda basılıp yayımlanmış hikâye kitapları arasından seçilecek bir eserin yazarına, büyük yazar SAİT FAİK anısına 100.000r TL. ödül verilecektir. 2 Daha önce aynı armağanı kazanmış yazarlar, beş yıl geçmedikçe yarışmaya katılamazlar. 3 Yarışmaya katılacak yazarlann yapıtlanndan onar adedinin 29 Şubat 1988 günü saat 17.00'ye kadar cemiyetimize teslim edilmesi gereklidir. 4 Sonuç, mayıs 1988 ayı içinde açıklanacaktır. EK BtLGİ: 148 48 10 14848 11 Çebrikov'un konuşması Çebrikov da 1986 Eylülünde yaptığı bir konuşmada, "Sovyel halkı arasında burjuva demokrasisi anlayışını, siyasal ve ideolojik çoğulculuğu, miHivetçilik virüsünü yerleştirmek isteyen" Batılılan kıyasıya eleştirmişti. Oysa 1986 Eylülunden beri, Gorbaçov ısrarla "Tüm >oldaşlar daha geniş demokrasi koşullannda çalışmaya alışmalıdırlar, DARÜŞŞAFAKA CEMİYETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle