21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HAVA DURUMU M e t e o r o l o j ı Genel Mudüriuju nden ahnan Mgfye göre Marmara ıle yurdun ıç kesHrtermde sabarı saatlennde yef yer yoğun sıs ointedk Ötekı verler az buludu ve açıfi geçecek H A H SKAK LIĞI Ûnemlı bır deJısıkSk olmayacak RÛZ&Afi Guneyvedoguyonkntanhafif, arasra orta kuwette esecek Oemz lerde Marmara Ege Batı Akdernz ve Batı Karadenız'de kıble ve günbatısından, ftteta dendeıdetafateve gündogusundan 35 zaman zaman 6 kuvvetın de, saatte 1021 zaman zaman 28 denzmShola esecek DENIZ Butunde nder az bukıtlu ve açtk geçecek De nc mutedıl dakjalı olup gftruş uzaldıjı Adana Mapaan Mıysman Alyon HABERLERİN DEVAMI TÜRKIYFDE BUGÜN A A A S A *#> S Antara A Anökya A Anttya A Artnn A Aydm S Balıkesır Bdeak S Bmoöl A &tSs A Bolu S Bursa S Çanakkale A Çorum S A Oendı 27° 10° OyatHlof A S 20° 10° Edime 20° 8°Erancan A 19° e°Ei7urum S S 6°13°Esttşehr 18° fGanantep A A 26° 13° Gııtsun 2S°10°GunuşhaneA 19° 8 ° K * M n A A 25°iO°lspata 20° 6°isöı*ul S A 19° 5°lznw 17° 2°Kare A 14° 2°Kasömonu S S 22° 4°Kaysoi 18° 7° Krttare* S 2O°13°Konya 17» r>KuOhya A 20° 10° Malatya DÜNYA'DA BUGÜN Amst«dam Amman Atına Bafrfcit Barcetona Basel Belgrat Bertin Y B A A 6 Y Y Y Y Boraı Y Brukset Budapeşle B Y C«nevre B Cezayv A udde A Dubayı Y Franfcfurt A GfflK Y Hdsınk. A Kahre Kopenhag Y Y KMn A Leftoşa 10° 18° 21° 27° 14° 9° 9° 7° 7° 10° 7° 8° 20° 22° 20° 7° 27° 3° 23° 7° 7° 26° Lenıngrad Londra Madmt 20° 4°Mansa 13° 19° 12° K.Maraş 20° 5°Nftfc 20°14°0fdu 1° Itosn 6° 14°Mu#a 6° 14 Muş A A A A A 2T° 10° 20° 6° 24° 21° 19° 17» 22° 22° 24° 21° 23° 16° 20° 22° 16° 21° 13° 16° 21" 12° 6° 4° 2° 13° 13° 14° 8° 12° 0° 11° 13° 2° 6° 0° 2° 13° Mtonc Muah Oslo Pans B Y B Y 10° 12° 15° 10° MUST4FA EKMEKÇİ ANKARA NÖTLARI Çağ Nasıl Atlanıyor? 17KASIM 1987 Montreal 10 kıiometre Marmara'da s s anında 2 kılometre dolayında olacak Van gölunde hava parçalı ve az buluttu gececek Ruzgârgü rtey ve doju yönlerden hafit arasıra orta kuvvette esecek Gol kuçuk dakjalı olacak. Görüş uzaklıflı 10 kılometre dolaytnda bulunacak , smutlu yaOmunu A A 18° 12° Sınop A 23°12°Sıvas S 4° 12°'fek>nJag S 14° 0°fatazon A A 18° flmcelı 18° 12°U»k S 17° 2° Van A s 18° 6°Yozgat A s 15° 2°Zonguldak A 16° 2°ta 16° 4°Samsun 19° 6°Sıırt S A A Moskma 5° NevVtork Prag Rıyad Roma Sofya Tmbrfz Şam Şmn A K * 8 DuUu K kart Sso* Y yajmurtı Tunus Varşow MnadNı Y 11° Y 7» Vrçana VfeshngtonK Zunn Y A B Y Y A A 28° 16° 10° 15° 24° 22° Gözaltındalar ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Türkiye'de yasal olarak Türkıye Bırleşık Komünıst Partısı'nı (TBKP) kurmak üzere geldıklennı daha önce açıklayan TtP Genel Sekreten Nihat Sargın ile TKP Genel Sekreterı Hajriar Kntlu fVâşar Nabı Yağa) dun Münıh'ten geldıklen Ankara Esenboğa Havaalanı'nda daha önce açıklandığı gıbı gözaltına alındılaı Sargın ve Kutlu, hemen Ankara Emnıyet Müdürluğü'ne gözlen bağlı olarak götOrülerek sorguya alındılar Aynı uçakla gelen yabancı parlamenterler, Kutlu ve Sargın'ın avukatlanyla görüştürühmeden gözaltına alınmasını protesto ederek polıslerle tartıştılar Ankara DGM Savcısı Nusret Demiral, Kutlu ve Sargın'ın durumuyla ılgılı olarak "Bu bir toplu suçiur. Bu oedenle polistekı sorgulan 15 gune kadar uzayabüir" dedı Sargın ve Kutlu'nun sorgulan ya.sal süre olan 15 günü bulursa, ıkı TBKP'lı seçımlerden bır gun sonra 10 kasırnda mahkemeye sevk edılebüecekler Kutlu ve Sargın'ın avukatlan, uçak gelmeden önce DGM Savcılığı'na başvurarak, soruşturmayı savcılığın yürutmesını ve Başbakanlığın açıklaması gıbı soruşturmayı etkıleyebılecek sıyası baskılann önlenmesını ıstedıler. Haydar Kutlu dün sabah Berlınden, Nıhat Sargın ıse Brüksel'den MOnih'e gelerek uçağa bındıler Lufthansa'nın tanfelı uçağırun Esenboga Havaalanı'nda beklendıgı sırada, Havaalanı Emnıvel Mudürü Mehmel Kahya gazetecılere yaptığı acıklamada, "DGM Savalıgı'ndan verilen talimat nedenıvle gazetecılenn pıste ahnmayacağınr belıntı \e "Getenlerin de gu\enhgını duşunmek zorundayız. Zatea aldığımız tedbirlerin nedenı de bu" dedı Uçağın alana ınmesınden önce ıkı Renault ve Mercedes marka polıs aracının pıste çıküğı \e çok sayıda güvenlık görevlısının alanda beklemeye basladıklan görüldü Pıste güvenlık önlemlennı gözden geçıren polıslerın arasında Ankara Sıyası Şube Müdüru Hasan EryUmaz'ın da bulunduğu dıkkatı çektı katlan ile gonışturmeden gözaltına alamaz^ınız. Kutiu ve Sargın avukatlan ile goruşmeden bız buradan gitmeyiz" dedıler Pohsler 10 dakıka kadar suren tartışmadan sonra yabana parlamenterlen de otobüse bındırerek, pasaport ışlemlennın yapılacağı gumruk bölumune taşıdılar. Gazetecıler ve parlamenterler, gumrük bölumune göturulürken, Kutlu ve Sargın'ı taşıyan otobüs ters yöndekı THY kargo bölümüne yöneldı Gazetecıler, Kutlu ve Sargın'ı gümruk salonunda beklerken genel sekreterler pohslenn şaşırtmacası sonucu gızhce THY kargo bölumunde bekleyen Mercedes marka sıyah araçlara bındırıldıler Ikı Mercedes araç hızla alandan ayrıldı güvenlığınden sorumlu olduğunu ve gözaltına alınma olayını genel polısın gerçekleştırdiğı yamtını verdı Lederman, tartışmadan sonra avukatlarla görüserek, gumruk salonundan çıktı Ingılız hukukçu John Bowden de polıslere Kutlu ve Sargın'ın ulkelenne pasaportları ıle donduklennı kaydederek, "Biz Tıirkiye'de demokrasiyi gormek ıstıyonız. Şu anda emniyete gitmek istiyoruz. Onlan yalıuz bırakmak istemiyonız. Bizi hemen emniyete golunın" dedı Zaman zaman sertleşen lartışmalar sımsında Danımarka Komünıst Partısı'nden parlamenter Jeus Peter Bonde, "Gerçekten ınınce şok gecırdik. Turkiye'dekı Danımarka Buyukelçilığımız yetkılılen bır problem çıkma\acağını so>lemtşlerdı. Havaalındakı vetkılıler dc donmeden once yaptıgımız konuşmada emnnette gonışulebdeceğıne daır soz vermışlerdi" dıye konuştu Bonde, "Bu sadece antidemokratik degil, aynı zamanda 1 kanunsuz bir tarınhr* dedı nerede olduklanm" sordular Eryıl maz da, "buradalar" yamtını verdı Yabancı parlamenterlenn, "Ne kadar sureyle buntda kalacaklar? Avukatlanyla neden gönıştunılmuyortar?" şekundekı sorulanna Eryılmaz, "Savalıktan talimat bekliyoruz. Ne kadar kalacaklan henuz bdli degil. Bız henuz sonışturmaya başlamadık. Göruşme talebinizi DGM Savcısı'na iletın, kabul ederierse biz sizleri gonışturunız" karşılığını verdı Avrupalı parlamenterler, "Kutlu ve Sargın'ın durumlanna ilışkin bilgileri toplantı balinde bulunan Avrupa Pariamenlosu'na ileteceklerını" de sozlenne ekledıler Hasan Eryılmaz'ın goruşme ıçın savcılıktan \azılı emır ıstemesı uzerıne, Avukat Atilla Coşkun, "Bugune kadar gelen ujgulamada, sanık ile avukalı ynzyuze gonışlurulmeseler bıle, yazılı haberleşmelenne ızın verılir, bızım notlanmızı kendilerine iletiniz" dedı, ancak bu ıstek de savcılıktan ızın alma koşuluna bağlandı Hukukçu parlamenterler, sanık ıle avukatının göruşturulmemesı uygulamasıru tepkı ıle karşıladılar ve bu rahatsızlıklannı Türk avukatlanna ılettıler. Kutlu ve Sargın'ın avukatlan ıle parlamenterler daha sonra emnıyetten aynlarak görüşme ıznı ıçın DGM Savcıhğı'na gıttıler Saat 18 30'da DGM'ye gelen avukat ve parlamenterler, çıkmakta olan DGM Savcısı Nusret Demıral ıle ayak ustu göruştüler Demıral, avukatlann "Sizinle göruşmemızde emniyette goruşebılecegımızı soylemıştiniz, ama gonışturulmuyoruz" şeklındekı yakınmalarma, "Şımdi sorguya başladık. Yann (bugun) saat 14.OO'te gelirsenız, benimle gönışur, bilgi alırsmız" dıye karşılık verdı Demı ral aynca, Adlı Tıp'tan bır doktorun emniyete gönderıldığını, ılende herhangı bır ışkence ıddıasının ortaya atılmaması ıçın Sargın ıle Kutlu'yu kontrolden geçıreceğını de söyledı Demıral, Avukat Rasım öz'un "Sorgubuna insani iliskiler ıcinde geçecek mi?" sorusunu da, "Buna guvence veriyorum. Sorguyu ben yaptınyonım. Butun vebalı, gunahı da benım uzerime" dıye yanıüadı Avukat ve parlamenterler daha sonra DGM'den aynldılar Kutlu ıle Sargın'ın avukatlannın bugun sabah bir basın toplantısı yaparak gelışmelere ılışkın bılgı vermelen beklenıyor Ankara'dakı Avrupalı parlamenterler de Strasbourg'a telefon ederek konunun perşembe günü "acil göruşme" ıstemıyle Avnıpa Parlamentosu'nun gündemıne gelmesı talebınde bulundular, ancak acıl görüşmeler içuı zaman süresı dolduğundan bunun gerçekleşıp gerçekleşmeyeceğı şımdılık bellı olmadı Bu arada Avrupa Parlamentosu sosvalıst grubunun Kutlu ve Sargın'ın salıvenlmesı ıçın gınşımde bulunacağı bıldırıldı Evren: \asa enselerinde (Bastarafı 1. Sayfada) 1983 seçımlennın Turkıye'nın o gunku koşullanna göre kımı kısıtlama lar getırilerek yapıldığını belırttıkten sonra, şöyle konuştu U 1983'te yapüğınuz seçimlerde sizlerin oylanyla secUen mılletvekillerini TBMM'ye gonderdıruz. Yakında da secim var Hâkımıvet kayıtsız şartsız milletındır dıvelım. 1983 secımleri o gunun şartlan içinde vapılan bır seçimdi. Iç ve dışarda tenkıtlere hedef oldu. Biz de ıstemezdık oyle bır seçimi. Şartlar bazı kısıtlamalar getirdi Turkıyt'de demokrası yoktur, baskı vardır demeye ne ıçerde ne dışarda kimsenın hakkı olmayacaktır. Avrupa ulkelennde bizım karsımızda olan bazı çevreler var. Turkıye'nın her işine kansıriar. Türkıye'de demokrasi yok, baskı var, ışkence var derter. Birçok şeyler soylerler. Onlann ıstedikkri nedır? O ulkelerde komunisl partisı vardır, yeşıller dıye bır partı vardır Tıirkiye'de de kunılsun derier. Her ulkeoin bazı özdliklen vardır." Anayasanın 14 maddesını okuyan Evren, "Bu madde kaldıgı surece ne 141, ne 142 ne de 163 kaldınlabilır. 1 Bnnu böyle bilesinız" dedı. Avrupa dakı bazı çevrelenn bunu bıldıklen halde yasadışı kurulmuş TKP'yı destekledıklenru bıldıren Evren şöyle dedı "Şimdi illegal kurulmuş komunist parüsİDİn bazı uyeleri Avrnpa'dan Turkiye'ye gelraeye çalışıyor. Niye Turkiye'ye gdıyoriar? Kanunlanmtz enselenne yaptşacaktır. Sebebi şu: Avrupa'dakı komünıst partı mılletvekillennı de beraberlerinde getiriyorlar. Gelince, bakın Turkıye'de demokrası yok, dıyecekler. Bunun için Tnrkiye'yi AT'ye alamazsınız, diyecekler. Sebebi budur gelmelerinin. Bazılan hapise gırerek kahraman olrnaya çalışıyorlar. Turkiye'de kanunlar herkese eşıt uygnlanır. Kımseye ayncahk tamnmaz. Kanun ne diyorsa o yapılır." Evren, konuşmasinın son bölümünde, "Bir zaman gelecek boyle partiler kunılacaktır. Ama bugun Turkıye'nın koşullan mnsait degildur. Türkıye'de komünıst partisı kurmaya ızin venrsek, digerlerine de mosaade etmek gerekir. O zaman duşunun kargaşayı. Daha yeni kurtulduk. Boyle partiler kurulursa, Turkiye'de 80'den onceki tehlıkelerie karşı karşıya gelebılıriz. Komünıst partisinin kunılması, bugun olamaz. Oimamas da memlekel haynnadır. Bunu niye söyluyorum: Zıra cumhurbaskanımn gorevleri arasında. anayasayı gözetmek de vardır. Bunu gozetmek zorandayım. Bu makam korkuluk makamı degildir, bır sembol degüdir" dedı Cumhurbaşkanı Kenan Evren TKP ve TİP Genel Sekreterlennın gözaltına alınması haberını Muğla'daoğrendı Marmans'e geçen Evren, gece de gehşmelen yoğun bır telefon trafiğıyle ızledı Cumhurbaşkanı Evren'm bu sabah Dalaman'da halka hıtap edeceğı ve bu konuya yenıden değıneceğı öğrenıldı Gözleri bağlandı Kutlu ve Sargın doğruca Ankara Emnıyet Mudürluğü'ne götürülduler Gazetecıler, Emnıyet Sarayı'na arka taraftan gıren araçlara yanaşurılmadılar Gözlen bağlanmış olarak araçlardan ındırılen Kutlu ve Sargın'ın çok sayıda polıs tarafından çevrelenerek ıçen sokulduğu ve ıkı TBKP'hnın koUanna gıren pohslenn arasında zorlukla yurüdüklen göruldü Kutlu ve Sargın'ın kısaca "DAL" dıye adlandınlan ve bazı sıyası sanıklara ışkence yapıldığı ıddıalan ıle tanınan Denn Araştırma Laboratuvannı'n da gınşının bulunduğu arka kapıdan ıçen alınmalannın nedenı anlaşılmadı Kutlu ve Sargın'ın alandan götürülduğunden haberlerı olmayan gazetecıler de gümruk salonu kapısında uzun süre bekledıler tçen ahnmayınca bozuk paralarla ve avuçlan ıle cam kapılara vurarak görev yapmalannın engellenmesıru protesto eden gazetecüer kapıdakı güvenlık görevhlen ıle de tartıştılar Bu tartısma sırasında bazı gazetecıler de tartaklandı Tartısma sonunda ıçen gıren gazetecıler, yabancı parlamenterlenn polıslerle tartışmalarna tanık oldular Fransız Komünıst Partısı'nden senatör avukat Charles LedCTman, Esenboga Ha\aalanı Emnıyet Müdurü Mehmet Kahya ıle tartışırken, "Biz genel sekreterlerie konusmak ıstıyoruz. Boşuna tartışmayalım. Biz emmyete gılmek ıstıyoruz. Bizi bemen emniyete gotorun" dedı Kahya da kendısının sadece alanın Avukatlann tepkisi Sargın'ın avukatı Ersan Şansal, DGM'ye başvurarak, gözaltına alınmayı gerektıren bır durum olmadığım behrteceklennı ve tutuklama ka rarı verılmesı hahnde buna da ıtıraz edeceklenru söyledı Kutlu'nun avu katı Coşkun ıse gözaltına alınma olayını "uzumüecek bir manzara" olarak rutelendındı ve "uygarta gelenlere boyte davranılmaması gerekirdi" dedı Kutlu ve Sargın'ın avukatlan, Avrupalı parlamenter ve hukukçularla bırhkte, 17 30 sıralarında havaalanından doğruca Ankara Emnıyet Mudürluğü'ne gıttüer Avukatlar, kendısıyle ıkı kez göruştuklen DGM Savcısı Nusret Demıral'ın, Kutlu ve Sargm'la ayrı ayn bırer avukatın 10'ar dakıka sureyle göruşebılecek lennı söyledığını bıldırerek, goruşme ıstemlerını Sıyası Şube yetkıhlerıne ılettıler Sıyası Şube'den bır görevlı, Kutlu ve Sargın'ın emniyete getınlmedıklennı söyledı Avukatlar, getınldıklenm gorenlenn bulunduğu nu belırterek, göruşme ısteklerınde dırenınce, bu kez Sıyası Şube Müdunı Hasan Eryılmaz, Emnıyet Mudur lüğu'nun gınş katında bekleyen avukat ve parlamenterlenn vanına geldı Yabana parlamenterler, Eryılmaz'a, "Kutlu ve Sargın'ın şu anda İnönü SHP Genel Başkanı Erdal Inönu, dun Çankırı Kastamonu gezısınden dönerken seçım otobüsunde, Kutlu ve Sargın'ın gözaltına ahndığı anımsatılınca şunları söyledı "Bugunku şartlar içinde beklenen bır şeydı. Bugunku yasalann ve ıktidann vorumlanması ıle uygulanma şeklınde boyle bır sonuç beklenıyordu. Şimdi mahkeme karar verecek samyorum. Tntuklamp, tutuklanmamaya o safhada. Onun davranışını gorecegız. Onu bekliyoruz. Benım bu safhada soyleyecek bır şeyim yok. Inönu, "goz bağlama" ıle ılgılı bır soruya karşılık venrken de, "Turkiye'deki vatandaşlann bircok kotu uygulamalara uğradıgını gonı> omm. Bunlann hepsıne karşı çıkıvonız. Bu olay, bunlan sadece butun dunyays duyurmuş oluyor" dedı NATO'ya sitem (Baştarafı 1. Sayfada) pılacak zırve toplantısını "tarihi bir fırsat" olarak mteleyerek, orta menzıllı nukleer fuzelenn ortadan kaldırılması yolundakı bır antlaşmaya vanlmasının Doğu Batı ılışkılerınde olumlu bır gehşme olacağını söyledı Özal sözlerını şoyle surdurdu "Bir INF AnUaşmasınıo (orta menzıllı nukleer fuzeler) Avrupa ve dunyada arzulanan karşılıklı guven ve guvenhk ortamının yaratılması için tek başına yeterli olmayacagını da belirtmek ısterım. Genel >e kapsamlı silahsızlanmaya yonelik diğer adımlann bunu ızlemesı gerekecektir. Stratejık nukleer sılahlan yuzde 50 azaltacak bır antlaşmanın da gerçekleşlırılebılmesıni samımıyetle umıl edıyoruz." Kımyasal sılahlann tumuyle yok edılmesının gereğı uzennde duran Başbakan özal, sözu konvansıyonel sılahlardakı "dengesizlik" konusuna getırerek şunları söyledı "Orta menzillı nukleer silahlann kaldınlması, Avrupa'da konvansıjonel sılahlar alanında N \TO ve V arşova Paktı arasındakı mevcut dengesızlığı on plana çıkaracaktır. Anılan ıttıfaklara uye ulkeler arasında, Avrupa'da konvansıyonel denge saglanması amacıyla, Viyana'da yapılmakta olan gonışmeler, bır anllaşmayla sonuçiandınlabıldıgı takdırde, bu kıtada karşıhklı guven ortamının yaratılmasına gerçekten onemli bır katkı oluşturacaktır. NATO ve Varşova Paktı sınırlannın uçte bırinc sahip olan Turkiye, konvansıvonej istikrar goruşmelennı, silahlann kontrol u alanında oncehklı bır konum mutaiaa etmektedır. Zıra konvansıvonel dengesızlıkler. Turkiye'nın yer aldıgı cografi bolgede, ozellıkle belirgınlık arzetmektedır Bu nedenle bır yandan konvansıyonel denge saglanmasına yonelik muzakereler surdurulurken. diger yandan da Turkıye'nın NATO standartlanna ve zamanımı/ın gereklenne uygun bir seviyeye yukseltilmesi için gayret goslermek zorunludur." Turkıye'nın savunmasmı gelıştırmek yönundekı çabalannın ulusal ekonomıye "agır bir yuk" oluşturduğunu belırten Ozal, "Turkıye've itlifak çercevesinde yapılan askerı yardımın kısıtlanması için çaba harcayan çevrderın aslında ıtlıfakın temel çıkariannı zedelemekle olduklannı" da vurguladı Turkıye'nın AT'ye tam uyelık başvurusunda bulunduğunu anımsatan Başbakan Ozal, konuşmasını şovle tamamladı "Biz askeri. ekonomik ve polıtik butunleşme çabalannı bırbirıyle yakından ilgılı bır sureç olarak gormekteyiz. Devamlı degışıklıklere sahne olan uluslararası ortamda. ıttıfakın etkinlığıni surdurebilmesı, uye ulkeler arasında saglıklı ve ahenkli ekonomik ve polıtik ılışkılenn mevcudıyeti ile yakından baglantılıdır. Turkiye'nin Avrupa topluluklanna tam nye olma konusundakı kararlılığı, tarihi beklentilerimizın ve ekonomik ozlemlerımızın yanı sıra polılık ve stratejık bir perspektif içinde degerlendınlmelıdir." Genel kurulda bır konuşma yapan NATO Genel Sekreterı Lord Carnngton, INF Antlaşmasının ABD Senatosu tarafından onaylanmama sının ıttıfakın bırliğıne ve sılahsızlan ma hedeflerıne zarar vereceğını belırttı Lord Camngton, eskı ABD Savunma Bakanı Casper VVeinberger'ın "Şişman kadın şaıiusını soylemeden opera bitmez" sözunu anımsatarak bu durumda "şişman kadın"ın ABD Senatosu olduğu söyledı Karşılaşılabılecek zorluklara rağmen INF Antlaşmasının onaylanacağına ınandığını sozlenne ekledı INF Antlaşmasını "askeri açıdan iyi bir antlaşma" olarak mteleven NATO Genel Sekreterı, "Bu antlaşma sayesınde \vrupa'ya karşı konuşlandınlmış olan 1400 nukleer silah kaldınlacak" dedı Her NATO füzesı ıçın 4 Sovyet füzesımn kaldırılmasım öngören INF Antlaşmasının böylece "asımetrik ındirim" kavramını yerleştırmış olacağını bıldırdı NATO Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutam John Galvin de konuşmasında Varşova Paktı'nın ustun konvansıyonel gucune değındı Galvın, INF Antlaşmasının N\TO ıçın bazı nskler getıreceğını belırterek, "Ancak bu risklerincaydıncılık gorevimizi yerine geüremeyeceğimiz riskler olduğunu soyleyemem. Bizim için rısk artmış olabılir. ancak Sovyeller Bırtıği'nin esnek hareket etme yetenegi de azaiacaktır" dedı Nukleer silahlann NATO'nun caydıncılık pobtıkasımn temel taşı olarak kalacağını belırten NATO Müttefik Kuvvetler Başkomutam şöyle devam ettı "Sovyet saldınsına karşı ko>abilme yeteneğimızden daha onemli olan husus bu yelenegı kullanmamızı saglayacak sıyası ıradedır Bu da ıttıfakın bırlik. ıçınde hareket etmesine bağlıdır. Bu arada şunu ılave etmek ısterım. Turkiye'nın dogusunun bir saldınya ugraması halinde NATO nyesı ulkelenn ıttıfak antlaşmasını hatırla>arak bır uveve karşı gınşılen saldınvı tum ıttıfaka yapılmış saldın olarak göreceklennden eminıra." Galvin karşıhklı konvansıyonel ındırımler konusunda da "Konvansıyonel ındirimlerde onemli olan sayısal ındınmler degıl. vetenege dayanan kıstaslir çerçevesinde yapılacak ındinmlerdir" dedı Oğleden sonra duzenlenen Askeri Komıte toplantısında Gunev Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutam Oramıral James Busey bır konuşma japtı Busey delegelenn sonılarını yanıtlarken, Sovyetler Bırlığı'nın doğu Anadolu'vu tehdıt ettığım, bolgeye saldırması hahnde NATO'nun Turkıye'nın yardımına geleceğıne ınandığım vurguladı Heyete takip Genel sekreterlerı bekleyen gazetecıler tek tek üzerlerı aranarak "dıs taıtlar yolcu salonuna" alındılar 40 kadar gazetecırun ıçınde yabancı gazetecılenn yanı sıra TKT ekıbının de bulunduğu gözlendı Bu arada salonda bekleyen bır sıyası şube görevlısının yanındakı arkadaşına, "Bunlarla gelen obur komuntstkr eUennı kollannı sallavarak gezme>ecekler berhalde. Bız de onlan takıp edecegiz" dedıgı duyuldu Kutlu'nun avukatı Atilla Coşkun alana alınmama olasıhğını duşunerek lstanbul'dan uçakla £senboğaL ya geldı. Her ıkı genel sekretcnn 30 dolayındakı avukatı da Esenboga Havaalanı'nın gırış kapısında görevliler tarafuıdan durduruldu. 15 dakıka kadar bır yetkıhnın bulunmasını bekleyen avukatlar kapıya gelen Havaalanı Emnıyet Müdürü Kahya ıle göruştüler, Kahya, "Vekfileti olan •vnkatlan içeri alacagız" deyınce bütun avukatlar \ekâletlerını gösterdıler Bunun uzenne Kahya, beş avukatı temsılcı olarak ıçerı alabıleceğını belırttı Avukatlar kendı aralarında Vdi Devecıoğlu. Erşan Şansal, Reşat Kadayıfçılar, Refik Ergun \e Bahri Belen'ı seçerek ıçen gönderdıler. Beş avukat dış hatlar yolcu çıkış sa lonunun kapısında beklerken, uçakta bulunan yabana parlamenterlen karşılamak uzere alana gırdıler Gergin yolculuk (Baştarafı 1. Sayfada) jenne getirmek, flkirlerimizi soylejebılmek ve yasal faaliyet hakkı talep etmek ıçin de yurda donuyonız." Turkıye saatı ıle tam 13 OO'te uçak kalktı "Kemerleri çozebilirsinız" ışaretı ıle bırhkte, gazetecıler Kutlu ve Sargın'ın oturduklan arka bölüme hücum ettıler Çoğunluğunun yabancılann oluşturduğu yolcular neye uğradıklarmı şasırmış dunımdaydı Lufthansa'mn pılot ve hosteslerı de herhalde şımdıye kadar böyle bır yolculuk yaşamamışlardı. tkı komünıst lıdenn hemen arkasındakı koltukta oturuyordum Bu, bmncı "sansımdı". İkıncı "şansım" ıse, yerımm "slratejikligi" sayesınde Italyan Komünıst Partısı mılletvekılı bayan Luciano Castellina, Yunanıstan Komünıst Partısı mılletvekılı Stratis Korakas ve Humanıte gazetesı muhabınnın Kutlu ve Sargın ıle yaptıkları konuşmalarda tercumanlık yapmamdı Sorular ve cevaplar genelde hep aynı oldu Strasburg ve Bruksel kondorlanndan tanıdıgım ve sıyası çızgısı ıtıbarıyla en çok "sos>al demokrat" olan ttalyan Komünıst Partısı mılletvekıli Bayan Caslellina'nın, Kutlu ve Sargın'a söyledıklen şöyleydı "Galiba sizin bu Turkiye'ye donuş işı biraz aceleye geldı. Eger daha once haberdar olsa>dık buraya yalnız komünıst mılletvekillen ıle degıl, her sıyası göruşten Avrupalı parlamenterlerle bırhkte gelırdik Bu da şuphesız çok daha gentş bır çevrede olurdu. Her halukârda, smn durumunuz Avrupa Parlemenlosu için bır kıstas oluşturacak ve Turldye ile kııracağımız yeni ılışkilerde bu buyuk bir rol oynayacak." Kutlu ve Sargın'ın bayan parlamentere verdıklen cevap ıse, Behice Boran'ın ölümunden sonra bu karann hemen ahndığı ve gerçekten de bıraz aceleye geldığı şeklınde oldu Göreceh sukunetten yararlanarak, uçağın en başından sonuna kadar, gazetecı olmayan Turk vatandaşlan arasında bır soruşturma yapıyorum Adlannı ıstemeden ve yalıuz mesleklennı sorarak Türkıye'de Komünıst Partısının yasallaşması konusunda ne duşünduklerını soruyorum. 4 kışı "evet", 7 kışı "hayır", cevabını venyor, 4 kışı de görüş belırtmek ıstemıyor "Eve>" dıyenlenn bın mühendıs, bırı ıktısatçı, 2'sı de gurbetçı Gurbetçılerden sakallı olanı aynen şunları söyledı "Komunizme çok karşıyım, ama hem biz Muslumanlann hem de komunıstlenn serbesl yasal faaliyet >apabılmesıni istıyorum. Yanı bır Musluman olarak komunisl partisinın korulmasından yanayım ve benim demokrası anlayışım bu." "Hayır" dıyen 7 kışının 7'sı de Almanya'dakı Turk ışçılen *•* Anadolu bozkın aşağıda gözüktükten sonra demın "hayır" cevabmı vermış olan ve ıkı lıdenn öbur sırasında oturan bır yurttaş Kutlu ve Sargın'a dönüyor, "Halk komunizmi ıstemijor, bunu bır tek aydınlar isliyor. Siz niye geliyorsunuz?" diyor TİP ve TKP lıderlerının cevabı, "Bırakahm buna bizzat halk kendisi karar versin." Artık ımş başladığında ıkı hukukçu Fransız Komünıst Partısı Senatörü Charles Ledermann ve Ingılız Michael Sack, Kutlu ve Sargın'ın \anına gelerek şunları söyluyorlar "Planımız eger polis sizı uçak çıkışında gozallına alırsa buna engel olmak ve avukatlannızın gelmesını istemek olacak." TİP ve TKP hderlen teşekkur etmekle yetınıyorlar Zaten Kutlu ve Sargın'ın kendılen ıle yol boyunca göruşmüş olan bütun Avrupalılara söyledıklen tek şey, dayanışmalarından memnunluk duvduklan ıle sırurUçağın tekerleklen yere değdığınde Kutlu bana dönuyor ve, "Şunu lutfen yazın. Eger bız şımdi tutuklanırsak bizim ağzımızdan bızım hakkımızda yann çıkacak olan haberlerin bir bolumu doğru olmayabilir. Biz de bunları yalanlamak imkânmdan yoksun olunız. Bu noktayı lutfen ozellıkle belırtın" dıy^r Uçak pıstte durduğunda çok sayıda sıvıl ve resmı polıs gorevlısı, fotoğrafçüar ve kameramanların olduğu görülüyor Turkıye'yı 1981 sonrasında terk etmış olan Kutlu ve 12 Eylul müdahalesınden bıraz sonra yurtdışına çıkmış olan Sargın, sakın Kutlu, yolculuk esnasından aldığı Camel sıgaralan çantasına koyuyor Sargın ıse bıraz şakacı "tşkence > apılırsa ne olur?" gıbı garıp bır sor Jya, "Eh, ben yaşlıyım, herhalde bunu yapmazlar canım" cevabını verı yor Sargın, Kutlu vegazetecıler ön de, refaket eden kışılenn bır bölumu önde, bır bölumu arkada, uçağın pılot kabını tarafındakı kapısından çıküıyor Bırden, pısttekı fotoğrafçı ve kameramanların aslında güvenlık mensupları olduklan ve Ankara ga zetecılennın alana sokulmadığı anlaşılıyor Sargın ve Kutlu kendılerı nı almak ıçın gelen güvenlık gorevlılenne avukatlannın nerede olduğunu soruyorlar ve onlan ıstıyorlar Venlen cevap bıraz sonra başka yere goturuleceklen ve orada onlarla bırhkte olacakları. Avrupalı parlamenter ve hukukçular bu duruma engel olmak, Kutlu ve Sargın'ın tek başlarına özel araca sokulmasına karşı çıkmak ıstıyorlar Kısa bır tartısma geçıyor. Polıs yetkılılen Avrupa'dan gelen mılletvekillen ve hukukçulann da ayn bır yere götüruleceklennı onlara ıfade edıyorlar Sonra bu karar değışıyor Bu arada, Kutlu perdelen yarı çekık özel otobuse alınırken, pobs belkı Nıhat Sargın'ı tanımadığmdan, TİP lıden, gazetecı ve yolcuların bındığı otobuse gırıyor Sonra, resmı unıformalı bır komıser yenıden otobuse gelerek, "Nihal Bey, ben siri obur otobuse alacagım" dıyor Sargın avukatlannı ıstıyor Komıser, avukatlann ötekı tarafta bekledığı guvencesıni venyor Gıdıyorlar Bu arada polıs fotoğrafçı ve kameramanlan süreklı olarak Lufthansa uçağından ınen herkesın fotoğrafını çekıyorlar Pasaport kontrolunun sonrası ana baba gunü ve Ankara gazetecılen nıhayet aprondan ıçen gırebılıyorlar Delegasyonda kimler var? Charles Ledermann (Fransızsenatör, hukukçu), Manuel G. Fonseca (Ispanyol parlamento uyesı), Jens Peter Bonde (Danunarkalı Avrupa Parlamentosu üyesı), Stratis Korakas (Yunanlı parlamento uyesı), Lnciana Castellina (ttalyan Avrupa Parlamentosu üyesı), John Bowden (tngıhzhukukçu), Anne de Boer (Hollandah Avrupa Parlamentosu uyesı, Yeşıller Ilencıler Koalısyonu), Francois GennainRobin (Fransızgazetecı), Klaus Feske (Batı Berlın Sosyalıst Bırlık Partısı Politburo uyesi), Sophie Rieger (Nurnbcg Beledıye Meclısı uyesı), Herbert Sıiefvater Nürnberg Beledıye Meclısı uyesı), Herman Muller Ö^lazı Rejımının Takıbatına Uğramışlar Derneğı, Antıfaşıstler Bırlığı), Klaus Liebe Harkort (Fed Alman Turkolog) Horst Nietschke (Fed Almanhukukçu), Michael Sack (Fed Almanhukukçu), Barbara VViemann (Fed Alman Naz< Rejımının Takıbatına Uğramışlar Derneğı, Antıfaşıstler Bırhğı), Hans G. Scnramm (F Ahnan Bavyera Eyalet Meclısı üyesı), Detkv LudenraM (Fed. AlmanHessen Yabancı lşçıler Gınşımı Başkanı), Jay UHal (Fed Alman gazetecı), Gerard Kromschroder (Fed Alman gazetecı), Peter Nıggl (Batı Berlıngazetecı), Eftıchis Palıkaris (Yunanlıgazetecı), Hannes Kullmann (Fed Almangazetecı), Gisda Parwez(Fed Almantanhçı) Uçağın inişi Gazetecıler yolcu salonunun pencerelennden fotoğraf çekmeye hazırlanırken, Lufthansa uçağı saat 15 29'da alana ındı 4'u yabancı 14 gazetecı 6 TV muhabın, Danımarka, tspanya, ttalya, Yunanıstan ve Federal Almanya komünıst partılennden 6 parlamenter, 4 yönetıcı, 3 hukukçu ıle 2 genel sekreterı taşıyan uçak alanın sağ tarafına kenara çekilerek gazetecılenn göruş açısı dışına çıkarıldi THY kargo bölumune park eden uçaktan Sargın ve Kutlu'nun ınışını göruntulemek ısteyen gazetecıler bu kez pıst kenanndakı tellenn uzenne ve ağaçlara çıktılar Pohsler, gazetecılen pıste atlamamalan ıçın uyardılar. Uçağın duruşundan hemen sonra uçaktakı yolculan taşımak uzere THY'mn üç otobusu uçağın merdıvenlennın önune getırıldı ve bu sırada resmı ve sı\ ıl polıs merdıvenlenn önunde önlem aldı. Uçağın kapısınuı acümasından hemen sonra merdıvenlerden çıkan pohsler, yolcuların ınışını kontrol altına alarak, önce yabana parlamenter ve gazetecılenn ınmesını sağladılar Uçağın çıkış kapısında saat 15 38'de önce Kutlu ve hemen ardından da Sargın gözüktüler. Gelen gazetecıler raerdıvenlerden her ıkı genel sekretenn bırükte fotoğrafını çekerek mdıklennden ınış sırasında büyuk bır kargaşa oldu Kutlu, merdıvenlenn tam önundeki perdelen kapalı kuçuk otobuse alırurken, pohsler tanıyamadıklan Sargın'ı da gazetecı ya da yabancı parlamenterlerden bın sanarak öbür otobüse aldılar Ancak Sargın'ın da "neden bizi ajinjorsunuz?" bıçımındekı ıtırazı uzenne yaptıkları yanlışı anlayan pohsler, Sargın'ı da perdelen kapalı otobüse götürdüler Genel sekreterlerın ayrı bır araca konulduğunu gören yabancı parlamenterler, olayı protesto ederek, polıslerle tartışmaya başladdar Yabancı parlamenterler, gıtmesını ön lemek üzere otobüsünün önunde durduklan tartısma sırasında, "Avu Stuttgart, Berlın, Londra'dan sonra Elazığ, Erganı, Oıyarbakır'ı gezıp gormek ılgınç oldu doğrusu Zlya Paşa'run dızelennı mırıkjanıyordum "Dıyar< küfrü gezdim, beldeler, k&şâneler gördüm/Dolaştım mütku Islaım butun vırdneter gördüm " Aradan yuz yıl geçmış, değışen o denlı az şey var kı Sürdürelim Ziya Paşa'nın dızelermt, şöyle "Bulundiim ben dahı danışşıfayı BatH Âffdo/Fe&turfu boğenmez anda çok drvaneler gördüm Ohân nammdakı bu maktelı ima yolum düştü/Hukümet derter anda, bır nıce salhaneler gördüm. " Maktelı âm, (çoğunluğun oldürüldüğü yer), salhane (kanara, kesimevi), dıvane (delı) demek Elazığ'da, Ergam'de, Dıyarbakır'da hem dert dınlıyor, hem kıtap imzalıyorduk "Çağ atlamak, çağ attamak" deyıp duruyorlar Neymış bu çağ atlamak bır bakayım dedım sozlüklere Halk, "Çağ", "Yüzyıl" sozcüklerını pek kullanmıyor, "Kırk yıl"\ kullanıyor "Bır fıncan kahvenın kırk yıl hatın var" dıyor "Kırkı çıktı" dıyor, "Kırk gün otdu, kaynatınm kaynamaz" dıyor "Çağ" sözcüğünü, çeşıtlı yörelerde, değışık anlamlarda kullanıyor "Çağ" Istanbul yöresınde musluk anlamına kullanıltyor Öbür anlamları da şöyle "çağ"m Çorap tığı (Maraş, Afşın), yun eğırmekte kullanılan ığın tepesındekı çengel (Yerköy, Yozgat), şıra suzmeye yarayan tahta tekne (Gölköy, Ordu), saat, saz, yaprakları hayvanlara yedırılen bır bıtkı (Kaptanpasa, Çayelı, Rıze), kumes hayvanlannın erkeklık uzvu (Iğnecıler, Mudurnu, Bolu). erkek danaların erkeklık organının ustünü örten tüylü den (Kuma, Burdur) Bunları, yıllarca emek venlerek hazırlanan "Derieme Sözlügü"nö»r\ aldım "Derteroe Stolüğü, 3 cılt(Ç), (Ç)maddelen, 1968baskısı, TDK Ya/tnları sayı 2113, sayfa 1033" Elazığ'da Fırat Ünıversıtesı'nde, kımı tutucu öğretım üyelen, Augusta Comtea, Arıstoteles e, Hamza Eroğlu'na Ahmet Mumcu'ya ağır sözlerte saldıracak denlı ışı ılerı götüruyorlar, buluşları yapanların "gavur" olduklanm söyluyorlarmış Osmanlıca'nın esas Türk dılı olduğunu açık açık soyleyenler, derslerde öz Turkçe sozcüklerı kullananların geçer not alamayacaklarını söyleyıp gözdağı verenler varmış Bız öbür uluslardan aynymtşız, çünku bız bozkurta dayanıyormuşuz! Bır kız öğrencının adının Sıbel olduğunu oğrenen böyle bır gencı Sen ne btçım Türk kızısın? Sıbel adı, tuhuş tannsı demektır> dıyebılıyormuş Oğrencıler, ünrversıte ıçınde polıslerle burun burunaymtşlar Kimı öğretım üyelen, kendılerının okulun jandarması olduklanm ılerı sürüyorlarmış Bunlar orada dmledığımız dertlerden yalnızca bırkaçı Elazığ'da, kıtap ımzalarken, Elazığ Baro Genel Sekreterı Alı Şener de kıtap ımzalatmaya gelmıştı Orada, vaktıyle geçmış bır olayı anlattı, Ağır Ceza Mahkemesı Başkanı ıle ılgılı bır fıkra şöyle Elazığ'da, bır ıikokulda öğretmen, öğrencılen ağır cezaya götürmüş bılgı edınsınler dıye Oğrencıler sıralara oturmuşlar başkan başlamış anlatmaya Ben başkanım, ıdam karan verince kalemı ben kıranm' Sağımdakı kıdemlı yargıçtır, arada bır ona danışınm Solumdakı kıdemsız yargıçtır, sadece duruşma gününü venr Karşıda sağda oturan savcı hep 1 suçtar, ben dedığının tersını yapanm Aşağıdakı zabıt kâtıbt, ben ne dersem onu yazar1 Karşıdakı sanıkbr, buradan çıkar, hapıshaneye gıderl Haa, bu, solda aşağıda oturan avukattır "Gereğı düşünüldü" dedım nu, ayağa kalkar1 Çocuklar, başkanın açıklamalarını gözlen açılmış dınlemışler . Ergam'de bır yurttaş şöyle dedı Sızler, burada kıtaplannızı ımzalayıp gıdeceksmiz Bızler burada kalacağız Başımıza neler gelecek bılıyor musunuz? TÛBDER'lı bır öğretmen, 197678 yılları arasında genel yönetım kurulu uyesıymış Sekız yıl ceza almış Yargıtay bozmuş, beş yıla ınmış. Cezası bıter bitmez, jandarma yanında Manısa'ya gözetım ıçın göndenlmış Cezasını bıtırıp Erganı'ye dönmüş Ancak, emeklı deolamamış Bu öğretmen ne ış yapacak? Yaraları sarmak, ınsanları topluma kazandırmak bu mudur^ Çoğu ruhsal bunalım ıçınde Dryarbakır'da 12 Eylül gelır gelmez, oradakı "Ahmed Arif Butvan"nın adı değıştınlmış Adana'da 'Orhan Kefna/Soft'an"nındeğıştınlmesi gıbı Ahmed Arıf.Dıyarbakır'la ılgılı en güzel dızelen yazmış ozan "Dtyarbekır Ka/es/"nden kımı dızeler şoyle "Açar,/Kan kırmızı ysdıverenler/Ve kar yağar bır yandan/Savrulur Karacadağ/Savrulur Zozan /Bak bıyığım buz tuttu./Üşüyorum da/Zemherı de uzadıkça uzadı/Senı, baharmışsın gıbı duşunüyorum,/Senı, Dıyarbekır gıbıJNelere, nelere baskın gelmez kı/Senı duşunmenın tadt . Hamravat Suyu dondu Dıcle 'de dört parmak buz,/Bız kuyudan ıştiyorvz kabakacağa./Çayı kardan demlıyoruz /Anam sır gıbı saklar sh yatığını,fW der, 'bahara geçerVBacım, Ikı canlı ağır,A3uzel kızdır bilırsın/llkı bu, bır yandan saklı utanır/Ve bır yandankorkar/ölürüm deyı /Bır can daha çoğalacağız bu kış /Bebeğım, neremde saklayım senu/Hoş gelır,/Sefa gelırJAhmed Anfın yeğenı " Ankara'ya doner dönmez Adnan Kahveci'yı aradım Istanbul'daymış. Telefonla konuştum Alo, Ben Mustafa Ekmekçı1 Buyurun Rahatsız ettım mi? YDO, hayır, çıkıyoruz biz, şımdi Yalova'ya gidıyoruz Sıze bır şey sormak istıyorum Haydar Kutlu larla sız Almanye'da görüştünuz mü? Hayıri Öyle dıyoriar Anlaşmaya varmışsmız! Doğru değıl' Turkiye'de neler uyduruluyor? Pekı, ne dıyorsunuz gelışlenne, Haydar Kutlu'yla Nıhat Sargın'ın? Benım ıçın şımdi Gulsuyu Mahallesı'nın sorunlan daha önemlı.. DGM Savcılığı yetkılılerıyle konuştum, bır yetkılı şöyle dedı (Adı bende saklı) Başbakan'm açıklaması, bızım hareketımız doğrultusunda Geltnce, alacagız Bunlar hakkında bır sürü doküman var. Ne var örneğın? 747'/ okuyun, 14O'ı okuyun1 Memteketı yıpratacak ne varsa, ellennden gelenı yapmışlar1 Bırde şöyle dendı ama, 'Gelsın dışandakıler, bız öcü değılız 1 ' dendı, bır de bu var Bız, bu ışın gorevlısı olarak kanunlann dışına çıkmamıza ımkân yok Ceza kanunlan bır çerçeve çızryor, bız onun dışına çıkamayız Dışandakı saygınhğımız konusu var bırde, ben bunu da düşünürüm1 Mevcut mevzuata göre ne gerekıyorsa onu yapacağız Onlarla bırltkte, bır suru mılletvekıli filan gelecek, onlar 'Türkıye şöyle, Turkıye boyle ' demeyecekler mı"> Zannetmemi Aynı şekılde, kendı memleketienndekı hukuku da araşbrsaiar, her yerde aynı şekılde olur1 Garıbanı atıyoruz ıçen, bunu atmıyoruz, olmez' Hepsı aynı, eşıttır yanı Bız 'NATO ulkelennde, Avrupa Topluluğu ulkelennde ne varsa, o bızım ülkemızde de olsun1' dıye yazıp durduk 'Komünıst partılerı de kurulsun'' dedık Niye geldınız?1 dıyebılır mıyız? Bılıyorsunuz, önce mevzuatta değışıklık yapmak lazım Ama, sız ıstedığınızı yıne yazın Butün kanunlan ıhlal edıp gıtmışler, gıtmeyıp cezalanan cezalandı, beraat eden beraat ettı değıl mı? Sız nıçın gıtmedmrz"> Yurdu terk etmek ne demek"> Onlar emniyette mı gözaltında tutulacaklar? Tabıı, orada gözaltına alınacaklar Emnryets, hazırlanan sorular venldıi Bana, bu ışlerde bır çelışkı var gıbı genyor Nasıl çağ atlanıyor? Duşünce özgurlüğünün, orgütlenme özgürluğunun olmadığı yerde çağ mı atlanırmış'' Ülkemız ıçın çağıyaşamakmı önemlı, çağı atlamak mı'' Sorun burada' Tarla günü (Baştarafı 1. Sayfada) layarak dınledıler Demırel soruyordu, Eti Avustralya'dan, peynm Isviçre'den, tereyagını Hollanda'dan getireceksın... Nasıl odeveceksın bunu? Bizim allınımız pamuk ne oldu? Meydanlara çıkmasak bugdayınıza para verecekler mıydi? Çukurovalılar, once başlarını salı layarak Demırel'ı onayhvor, ardından alanlardakı erkekler alkışlıyor. evle nn damlanndakı kadınlar ellenndekı tencere ya da tepsılere vuruyorlardı kepçelerle Demırel, guney gezısının ikıncı gununde Adana'mn Imamoğlu, Kozan, Tufanbeyh, Osmanıye, Duzıçı, Ceyhan ve Kadırh ılçelennde Ualabalık uretıcı topluluklanna konuştu İmamoğlu'nda Demırel konuşmaya başlavmca, alanın kenanndakı kahvede oturan bır köylu ceketının cebınden dörde katlanmış "din duşkunu" bır gazete çıkararak oku jnaya başladı Çevresındekıler Demırel'ın buğday, gubre ve traktör hesabını dınhyorlar, oysa dın duşkünu köylu, bır gözu gazetede, dığer gözuyle ıkı kulağı Demırel'de dınlemıyor da okuyor "muş gibi" yapıyordu Demırel "başbakanlıga aşermiyorum" deyınce alandakıler "En buyuk Demırel" dıye bağlrma ya başladılar "Din duşkunu", gazeteyı okuyor "muş gıbi" yapan köylu aradığı "mal"ı yakalamıştı Hemen tek gözunu de gazeteden kaldınp yamndakılere dondu Işte Ou olmadı. Ln buyuk Allah'tır... Çevresındekıler bellı kı Doğruyolcuydu Gulerek karşıladılar bu eleştınyı, Onemli olan niyet. Niyete bakacaksın. Sen 'Ya Allah, ya A.llah" derken de "yallah, yallah" oluyor. Ama hangi niyetle söyledığin onemli. Demırel "koylunun perişanlıgı"m anlattıkça kahvede oturan ona yaşh, yamalı ceketlı uretıcı de aşka gelıp "doğru, dognı" dıye ıç geçırıyordu Ellı donum toprağı varmış Uç >ıldır ışleyemıyormuş Çunku traktöru bır hendeğe uçup parampar<,a olmuş O da buyuk toprak sahıplerınc kıraya verıyormuş ellı donumunu Yorede bır dönum sulanabılır tarladan yaklaşık 400 kılo pamuk alııuyor Tarla sahıbıne de kıra oUrak donıımde 75 kılo pamuk verılıyormuş De mırel'ı doğrulavan koylu "tohıım. Uaç, traktor, gubre parası nerde? Tarlayı verdım kiraya gitti. Sabah ak<am kahvede oluruvonım" dıvordu "Tarla gunıT'nu DYP ıktıdannda uretıcılenn dummjnu nasıl lyıleştıreceklenm anlatarak surdüren Demırel'ı dınleyen Çukurovalılar, görunmeyen bır el ceplenne para koymuş gıbı gevşıyorlardı, Baba... Yandık. Kurtar... Yaşlı bır köylu bu gevşemeye dayanamadı Seni de görduk zamanında, seni de... Dun Çukurova'da Dermrerı dınlemek ıçın alanlarda, kahvelerde, evlerın damlarında toplananları gören bır yabana herhalde "Bu yorenin ınsanlan modayı yakından ızliyoriar" derdı Bu yılın erkek modasrnda pantolonlar duşuk ag.li. Yanı yarım ya da tam şalvar Herhalde o yabancıya anlatmak çok zor olurdu, sandığı gıbı, yore ınsanının çağ atlayıp a r tık modayı da yakından ızlemeye b<. ladığını Çukurova'nın erkeklerı yüzlerce yıldır aym modayı ızlıyorlardı Çağ va da benzen bırşeyı atlamamışlardı OKa olsa, çağ. Çukurova ınsanlannı şalvarından yakalamıştı Onlar da denıze duşmuş gıbı bağırıvorlardı, Baba.. Yandık... Kurtar... Radyo TV'de haber~ Kutlu ve Sargın'ın Turkiye'ye gel dıklerınde gözaltına alınmalan olayı radyonun 19 00 ve TV'nın 20 00 haberlennde 50 samyelık bır haber olarak yer aldı TV göruntu verme dı Bu arada yıllardır Almanya'dan yayın yapan TKP'nın Sesı Radyosunun yayınına Kutlu ve Sargın'ın dönüşlen nedenıyle son verıldığı açıklandı TKP'nın Sesı Radyosu, panı genel sekreterı Zekı Baştımar'ın dönemınde yayına başlamıştı Kutlu ve Sargın'ın avukatlan akşam yabancı heyete Elba Restauranti ta bır yemek verdı ttalyan mılletvekıli ve Avrupa Parlamentosu üyesı Luciana Castellina yemekte yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Evren'ın konuşmasını beğenmedığını belırttı ve "Eğer Komünıst Partı've ızin verirsek anarşı başlar, diyor A>nıpa ulkelerinın hepsınde komünıst partisı vardv, ama anarşi yoktur. Tum sıyası partilerin kunılmaa, yasallaşması Avrupa Topluluğu'nun gozettigi temel kuraldır" dedı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle