Katalog

Cumhuriyet Sahıbı: Cumhurijcl Matbaacüık ve Gazetecilik TUrk Anonim Şirkeıı adma Nıdir N*di • Genel Ya>in Müduru Huan Cemıl, Müessese MüdUru EmiiK lişaklıgO. Yazı Işleri MUdürtl: Ok»y Gon«nsin, • Haber Merkezi Müdüru: Yalçın Brçr, Sayfa Düzeni Yonttmeni: Ali Aar, • Temsılcıler: ANKARA: Valçın Dogan, İZMİR: Hikmct Çttinkaya. ADANA: Cetal Başlangif. tstanbul Haberleri: Erkıuı Akyıldız, Dış Habcrlcr: Ergun B»kı, Ekonomı: Osıtun Ll«ga>. KUItUr: Cdal Lster, Spor Danışmanı: AMülkadir Yücetman, Düzeltme: Reflk Durtaş, BılimE£ıtim: Şahin Alpay, IşSendika: Şükran fcflrnci. Yun Haberleri: Necdel Dogan. Dızi Yazjlaı Kcrem Çaltşkan, Erzuruır, Mehroet Gültckin, Bursa: Levenl Geaftüi, # Koordmaıör: Ahmel Korulsan. 0 Malı Işler: Erol Erfcut, • Reklam: Ayş» TonlnEk Yayınlar: Httlyı Akyol • ldart: Hıiscyin Gürer, Işleıme: Öadcr Çelik. BılgiIşlem: N«il tn«l. Basan ve Yayan Cunfeıııtyrt Malbaacılık vt Gaıettdlik TA.Ş, Türk Ocajı Cad. 39/41 Caflkttiu. 34334 1s! . PK: 246lnanbu), Tel: 512 05 05 (20 hil). Tdo 22246 FM: (1) 526 60 72 9 Burolar AnJUrt Zıya Gökalp Bl Inkılap S No: 19/4, Tel: 133 II 4147. Tcte 42344 F K : (4) 133 82 64 • liinJr H ZI>TI BK, 1352. S. 2/3. Tel: 13 12 30. Tctex: 523Î9 Fax: (51) 13 12 30 • lnOnu Cad 119 S No 1 Kal I. Td: 1455019731. Tdec: 62155 Tıxı (711) 28 05« TAKVİM 17 KASIM 1987 Imsak: 5.18 Güneş 6.46 öğle: 11.53 lkindı: 14.28 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.15 Özürlüier için 3 ayrı seminer ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kasım ayı içerLsinde konuşma özürlülm, işitme engellilenve körleri ilgilendiren 3 ayrı seminer düzenlenecek. Konuşma özürlülerin eğitiminde görevli rehber öğretmenleri yetiştirmek amacıyla düzenlenen "konuşma terapisi kursu " 1627 kasım tarihleri arasında hizmetiçi eğitim merkezinde yapılacak. işitme engellUere işaret kılavuzu hazırlama semineri aynı tarihler arasında Ankara Sağırlar Okulu'nda yapıhrken; körlerin kullandığı kabartma yazı kılavuzu hazırlama semineri 16 kasım11 aralık tarihleri arasında Ankara Körler Ortaokulu 'nda yapılacak. UU||ni Çukurova romanlannda eski çajjlardan aktanlan bir görüntüdür bu. Göçerlerin henuz toprağa yerteşmedikleri, mavi gökte kartallann gezdiği, cerenlerin topluca gelip Ceylanpınar'da su içtiği çağlardan kalan bir anı. Ama şimdi bu anı bir gerçeğe dönüşüyor. Yukandaki fotoflraf kasım 1987'de Ceylanpınar'da çekildi. Ceylanpınar'da son 5 yıldır yöreye adını veren ceylanları yeniden doğanın bir parçası haline getirmek için inançlı ve özverili bir çaba var.Güneydogu'ya"traktörün"girmesindenve otlakJannı yok etmesinden son Hnfinı tazıibiryalımbırakjr...YaşarKemarin B i r c e r e n s u r ü s u 8 e ç e r o k 9 i b i ra, "o güzel atlara binip giden o güzel insanlar" gibi ceylanlann da soyu tukenmiş, bir kısmı Suriye'nin Abdülaziz dağına göç etmişlerdi. 1982 yılında Milli Parklar ve Avcılık Genel Müdürlüğü Ceytanpınar Tarım işletmesi'ne 23 ceylan gönderdi. Bakım ve koruma altına alınan ceylanlara 2600 dekarlık bir alan aynidı ve sayıları bugün 181 'e ulaştı. Ceylanpınar Tarım işletmesi Müdür Yardımcısı Mustafa Altıntaş, yeteri kadar çoğaldıkları zaman ceylanları doğaya bırakmaya başiayacaklarını, ayrıca meraklılarına satacaklarını söylüyor. Altıntaş şunları anlatıyor: "Ceyianlar halen yöredeki geniş dogal otlaklardan yararlanıyorlar. OtJakJann zayıfladığı yaz ortasından ilkbahara kadar, bu alanın çeşitli yer ierıne kuru yonca bırakıyoruz. Ûzel yemlikler ve sulaklar da hazırlandı. Ceylanlar günde en az üç kez bu sulaklara geliyorlar. Ceylanlar 12 gunlük yavruyken eve alınırsa, evcilleşıyor. Guneydoğu'da'dilden dile söylenen ceren öyküleri, ceren türküleri günümuze kadar uzamyor. Vurduğu ceren ağlayınca avcılığı bırakan insanlar yaşıyor hâlâ bu yörede. En güzel, en kıvrak kızlara "ceren" adı takılıyor hâlâ. Ve Ceylanpınar yetkilileri bir umut veriyorlar geleceğe dönük: "Bütun amacımız buraları eskisi gibi bir ceylan cenneti haline getirmek..." Kimbilir belki bir gün sizin de yolunuz Ceytanpınar'a düşer, ok gibi geçen cerenlerin rüzgârında yörenin tarihini içinıze çekersiniz. (Fotoğrai: Mehmet Aka) Avrupa KonseyVne bireysel başvuru ANKARA (ANKA) Türkiye'nin Avrupa Konseyi'ne bireysel başvuru hakkmı tanıması üzerine, İnsan Hakları Derneği bu hakkın nasıl kullanılabileceğine ilişkin, yol gösterici nitelikte bir broşür yayımladı. Broşürü, dernek üyelerinden, TODAİ Enstitüsü öğretim üyesi Muzaffer Sencer hazırladı. Bazı çekincelerle kabul edilen bireysel başvuru hakkmı kullanmak isteyenler, Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği'ne yapılacak olan başvurunun formunu dernek genel merkezinden edinebilecekler. Goncourt Odülü BMlde üç Fash Cettun'un 1987 Goncourt Edebiyat ödülü'nün ilk kez Kuzey Afhkalı bir yazara verilmesi, ödülü kazanan Tahar Ben Cellun tarafından "hoşgörü esprisini simgeleyen bir karar" olarak nitelendirildi. gEBNEM ATİYAS SABETAY VAROL PARtS Fransa'nın en önemli edebiyat ödülü sayılan "Goncourt Ödülü" bu yıl ilk kez olarak Kuzey Afrikah bir yazara verildi. "Kadir Gecesi" adh kitabıyla, 1987 Goncourt Ödülü'ne layık görülen Tahar Ben Cellun Faslı olmasına rağınen şiir ve romanlarını Fransız dilinde yazıyor. Dün yerel saatle 13.00'te Paris'in Gaillon meydanındaki Drouant lokantasının önünde toplanan kalabalık, Goncourt Akademisi'nin bir oy farkla Tahar Ben Cellun'u seçişini sevgi gösterileriyle karşıladı. 1914'ten beri her yıl aynı yerden kamuoyuna açıklanan ödül, bundan önceki yıllarda zaman zaman protesto gösterilerine sahne olmuştu. Bir oy farkla seçilmesine rağmen, ödülün Cellun'a verilişi sırasında sadece lehte gösteri yapılması, yapılan seçimin Fransız edebiyat çevrelerince benimsenmesi şeklinde yorumlandı. Tahar Ben Cellun bu yıl Goncourt'un en büyük favorisi sayılıyordu. Bu yüzden seçilişi sürpriz etkisi yaratmadı. ödül kazandığını Saint Germain Des Pres'teki ünlü "Lipp" birahanesinde öğrenen Kuzey Afrikah yazar, "Bu önemli ödüle uygun görüldüğüm için sevinçliyim. Ben Fransız ve Kuzey Afrika toplumlannı hirbirlerine yaklaştırmaya çalışan bir kişiyim. Hoşgörü ve karşılıklı anlayış havasını yaymaya çalışıyorum. En iyi bildigim iş yazı yazmak olduğu için de bu amacıma yazıjla ulaşıyonım" dedi. "Harrouda", "KumÇocuğu", "Kadir Gecesi" gibi romanları dışında şiir kitapları ve Le Monde gazetesinde yazdığı edebiyat eleştirileriyle tanınan Tahar Ben Cellun, daha çok ulusal karakterli bir ödül olan Goncourt'un Kuzey Afrikah bir yazara verilmesini "Hoşgörü esprisini simgeleyen bir karar" olarak niteledi. "Seuil" yayınevince basılan "Kadir Gecesi" adlı roman, Kuzey Afrikah 8 kız cocuklu bir ailenin en küçük kızını konu ahyor. Babası yaşadığı sürece, erkek evlat sahibi olma isteği yüzünden bir erkek gibi büyütülen kız, tslamın en kutsal gecesi sayılan kadir gecesi babasını yitirir. Babanm ölümü, kız için bir yerde özgürlüğe kavuşma, kadınlığının bilincine ulaşma anlamına gelmektedir. Roman sözü edilen kız çocuğunun cinsel kimliğini keşfetmesi yolunda geçen süreci, destansı, masalımsı bir dille anlatıyor. 1914 yılından beri verilen Goncourt Ödülü, ödülü kazanan yazara önemli bir para ödülü kazandırmadığı halde, ödül sahibi kitabın satışı coğu kez yazarını zengin etmeye yeterli bir reklam aracı kabul ediliyor. Geçen yıl Goncourt alan Michel Host adlı yazann kitabı, yüz binin sadece biraz üzerine çıkabildiği için edebiyat çevrelerinde fiyasko olarak nitelenmiş, bazı eleştirmenler, bu "büjiik" ödülün okur üzerinde eskisi kadar etkin olmadığını vurgulamıştı. NEW YORK/BM LibyaÇad çatışması Birleşmiş Milletler'de son günlerin en yofun tartışmalannın nedeni olurken, genel kurulda Libya aleyhine bir karar tasarısı için yapılan oylamada, Türkiye bütün NATO ve Batı ülkelerine karşı, Lıbya'n:n yanında oy kullandı. Yoğun diplomatik temaslara rağmen, Türkiye'nin Libya'yı destekleyen tutumunda ısrar etmesi Doğu Bloku, Iran ve Suriye tarafından desteklenirken, NATO ve Batılı diğer ülkelerce eleştirildi. Büyük ölçüde bir Doğu Batı meselesi durumunu alan son oylamada, Türkiye'nin " D o ğ u " yanında oy kullanması "sürpriz" olarak karşılandı. Şimdiye değin DoğuBatı çatışması içinde kalan bütün konularda Türkiye çoğunlukla NATO ile birlikte hareket etmekte ya da nadiren çekimser kalmaktaydı. BM diplomatik topluluğunu tam anlamıyla "DoğuBalı" olarak ikiye bölen ÇadLibya çatışması ile ilgili tartışmalar genel kurulun bir gündem maddesine yönelik olarak başladı. Batı ülkeleri ve NATO üyeleri bu yılki genel kunıl gündemine "Libya'nın Çad'a saldınsı ve işgali" adlı yeni bir gündem maddesi eklenmesini istediler. Bunun üzerine başta Libya ve Doğu Bloku ülkeleri bu TÂRÎS ~NEW YORK hassas Türk oyu Türkiye, ABD'nin Nikaragua'ya karşı sürdürdüğü askeri saldırıları kınayan Uluslararası Adalet Divanı kararının BM kararı olarak desteklenmesi ile ilgili oylamada çekimser kalırken, Afganistan'dan Sovyet askerlerinin çekilmesini öngören kararı destekliyor. mamlayıncaya kadar konuyu bir gündem maddesi durumuna gefirip, lartışmanın yaran olmayacağı ortaya çıklı. Bu nedenle ertelenmesi için oy kullandık." Buna karjın, NATO üyesi ülke diplomatlan Zambia'nın kararının desteklenmesini, "Bir üye devletin genel kurul gündemine madde ekleme hakkından mahrum edilmesi" anlamına geldiğini söyleyerek. "Türkiye'nin tuiumunu "hayretle" karşıladıklannı beürttiler. Türkiye geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ABD'nin Nikaragua'ya karşı sürdürdüğü askeri saldınlan kınayan Uluslararası Adalet Divanı karannın BM kararı olarak desteklenmesi ile ilgili oylamada çekimser kaldı. Nikaragua'nın gündeme getirdiği bu karar JaTâ.' lye'rün iki yıldır çekimser kalması Amerikan hükümetinin eleştirilerine neden olmuştu. Amerikan diplomatlarınca, "Söz konusu metin ABD'yi dogrudan ismen zikrelmektedir, bu nedenle müttefikimiz Türkiye'nin karar konusunda çekimser kalması üzücüdür" şeklinde dile getirilen bu eleştiriye rağmen, bu yıl bir tek İsrail ve ABD karara karşı oy kullandı. Türkiye de oyunu değiştirmedi. Bir diğer tartışmalı oylama, Afganistan'dan Sovyet askerlerinin derhal çekilmesini ve tarafların çözüm için görüşmelere başlamasını öngören Türkiye'nin de hazırlayanlardan biri olduğu karar ile ilgiliydi. Yine bir DoğuBatı meselesi olarak değerlendirilen Afganistan oylamasında, Türkiye kararın sa^ıiplerinden biri olarak Batı içindekı yerini korudu. Oylama öncesinde bir konuşma yapan Büyükelçi İlter Türkmen Pakistan delegesinin "Afganistan konusundaki gelişmeler, ABDSovyet >akınlaşmasının ilk gerçek göstergesi olacaktır" yolundaki görüşünU benimsediğini söyledi. karara karşı oy kullandılar. Irak, Mısır, Israil de, Batı yanındaki yerlerini korudular. Buna karşın Türkiye, Varşova Paktı, Afrika devletleri ve Suriye, Iran gibi Ortadoğu devletleriyle birlikte Libya'nın yanında oy kullandı. Pakistan oylamada çekimser kaldı. Kıbrıs Rum yönetimi, Türkiye ile birlikte Libya'yı desteklerken, Yunanistan diğer NATO ülkeleriyle birlikte karara karşı oy kullandı. • Türkiye'nin BM ,daimi delegesi büyükelçi İlter Türkmen kararı Kıbrıs'la ilgili genel kurul gündem tartışmalanna benzetti ve Libya'yı destekleyen bir oy kullamlmasımn nedenini şöyle açıkladı: "Bu mesele, Kıbns olavına benziyor, çünkii ortada bir süreç var. Bilindiji gibi Afrika Birtigi Örgiitü ÇadLibya çatışmasında uzlaşmaya vanlması için çabalannı surdürmektedir. Afrika Birliği çalışmasını la Son günlerde LibyaÇad çatışması Birleşmiş Milletler'de en yoğun tartışma konularından biri olurken, genel kurulda Libya aleyhine bir karar tasarısı için yapılan oylamada Türkiye bütün NATO ve Batı ülkelerine karşı Libya'nın yanında oy kullandı. maddenin gündeme eklenmesinin ertelenmesini isteyen bir karar tasarısı hazırladılar. Zambia tasanyı genel kurula getirdi. Batılı ülkeler ve Çad ertelemeyi engellemek ve bir denge sağlamak amacıyla Zambıa'nın önerisine karşı, öneri gündem maddesinin ismını değiştirmek üzere bir karşı karar tasarısı hazırladılar. Kamenın'un genel kurula sunduğu karşı karar tasarısı, öneri gündem maddesinin, genel kurul gündemine "Libya ve Çad arasındaki anlaşmazlık, Çad'ın Libya hakkındaki şikayeti" olarak geçirilmesini istediler. Sonunda BM Genel Kurulu Başkanı Peter Florin, Zambia'nın erteleme önerisini oya koymaya karar verdi. Kamerun'un önerisini reddetti. Böylelikle, "Libya'nın Çad'a saldınsı"' adlı bir maddenin genel kurul gündemine eklenmesini öngören Zambia tasarısı oylamaya konuldu. İngiliz Havayolları 'nın ödülleri Istanbul Haber Servisi /ngiliz Havayolları'nın geçen ay çeşitli dergi ve kuruluştar tarafından 13 değişik ödüle layık görüldüğü bildirildi. İngiliz Havayolları 'na bu ödüllerin yayın, servis, halkla ilişkiler, işletme, pazarlama ve reklam konulannda orıaya koyduğu hizmetlerin göz önüne alınmasıyla verildiği belirtildi. Avrupa bilgi ağı Koruyucu sağhk önlemleri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı Müsteşarı Tandoğan Tokgöz, 028 gün arasındaki bebek ölümlerinin yüzde 48'nin doğum sırasında ortaya çıktığını belirterek, '.'Kırsal kesimde henüz ebelik hizmetlerini tam anlamıyla veremiyoruz" dedi. Tokgöz, koruyucu sağlık hizmetlerinin, en önemli sağlık sorunu olduğunu söyledi. Aşılama hizmetleri ve 04 yaş grubu çocuklardaki ishalli hastahklarla mücadelede 20 ilin planlı olarak yaptıkları etkinlikleri değerlendirmek ve 1988 yılı programını gözden geçirmek amacıyla, önceki gün SSYB'nda bir toplantı düzenlendi. Bilgisayar, parasız bilgi vermiyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi'nin Avrupa Üniversite ve Araştırma Kurumları'na (EARN) bağlanması ile bilim dünyasına açtığımız pencere tam olarak aralanamadı. Ciddi ve önemli araştırmalar yapan kurumlar, bilgileri "para karşılığı" sattığı için bu ağdan istenildiği ölçüde yararlanamıyoruz. Deylet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz'in de girişimleri ile geçen mart ayında Ege Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Ana Bilim Dalı Avrupa üniversiteleri arasındaki bilgisiyar bağlantısını gerçekleştiren EARN'e bağlandı. Bunun için gerekli telekomünikasyon giderlerini Interaational Business Machines (IBM) karşıhyor. Ancak bu bilim ağından yararlanmak için sadece telefon bağlantısını kurmak yeterli olmuyor. Avrupa'daki üniversite ve diğer araştırma kurumlarına bağlı olarak hizmet veren bilgi bankalan öncelikle parasal bir karşıhk bekliyor. Türkiye bu parayı ödemediği için öğretim üyeleri sadece bedava hizmet veren kurumlardan yararlanabiliyor. Bir öğretim üyesi EARN'ü daha çok bir haberleşme aracı olarak kullandıklannı belirterek, "Örneğin ttalya'da tanıdığımız bir ögretim üyesine bilgisayar aracüıgı ile ulaşıyoruz. İstediğimiz bir bildiriyi göndermesini istiyonız. Yani, bir anlamda bilgisayan mektup gibi kullanıyoruz"/ dedi. DoğuAvrupada malahücııın Dış Haberler Servisi Csddi bir ekonomik bunalım içinde olan Doğu Avrupa ülkelerinde zam beklentisinin, halkm dükkânlara hücum etmesine yol açtığı bildiriliyor. BBC radyosunun haberıne göre, Macaristan'dan sonra, Polonya, Çekoslovakya ve Yugoslavya'da da halk dükkânlara hücum edip ne var ne yok satın almaya başladı. Oylamada ABD, Ingıltere başta olmak üzere tüm NATO devletleri Macaristan Macaristan'da halkın dükkânlara hücum etmesine yol açan etken hükümetin 1 ocaktan itibaren katma değer vergisi uygulamasına başlanacağıru agklaması oldu. Açıklamadan sonra başkent Budapeşte ve diğer kentlerde görülmemiş bir mala hücum başladı. Polonya Polonya hükümetinin hafta sonunda, birçok maddeye büyük oranlarda zam yapılacağını açıklaması. bu ülkede de Macaristan'dakine ben zeyen olayların yaşanmasına yol aç tı. BBC, başkent Varşova'da süpeı marketlerin "tıklım tıklım" olduğu nu ve halkın ne bulursa aldığını bildirdi. Ermeni sorunu ANKARA (AA) Amerikalı gazeteci Edvvard Murray, Amerikan halkının Ermeni sorunu gibi çok eskide kalmış olaylarla ilgilenmediğini söyledi. Murray, Amerikan basınının da bu konuya geniş yer ayırmadığım belirterek, bu nedenle basımn, sözde Ermeni soykınmı yasa tasarısının sık sık görüşüldüğü Kongre üzerinde pek etkisi olduğunu sanmadığını kaydetti. Çekoslovakya Çekoslovakya'da hükümstin ücret artışlannda disiplin sağlanmasını kararlaştırması, bu ülkede de Macaristan ve Polonya'daki boiutlarda olmasa bile, halkın dükkânlara hücum etmesine yol açtı. İleride ellerine daha az para geçeceğinden ve fiyatların yükseleceğinden kaygılanan halk, özellikle dayanıklı tüketim malları satın almaya başladı. POLONYA'DA ZAM PANİĞİ Polonya'da hukümetin başta temel gıda maddeleri olmak uzere bir dizi mala zam yapılacağını açıklaması üzerine, zamlı fıyatJar uygulanmadan mal almak isteyen halk, mağazaların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Hukümetin ekonomik paketinde ekmek, et ve süt gibi temel gıda maddelerine % 110'a varan zamlar öngörülüyor. ği'nde geçen yılın ocakekim döneminde yüzde 5.1 olan sınai üretim artışı, bu yılın eş döneminde yüzde 3.4'e indi. SSCB İstatistik Devlet Komitesinin Ekonomichesk»>a Gazeta'da yayımlanan verilerine göre, yılın ilk 10 ayındaki yüzde 3.4'lük sınai üretim artışı, hedef alınan yüzde 4.4 oranının gerisinde kaldı. Resmi verilere göre, işletmelerin sadece yüzde 71'i hedefleri tutturabilirken, en kötü performansı, makine imalatı ve hafif sanayi alanındaki işletmeler gösıerdi. Yetkililer, makine imalatı sanayiindeki performans düşüklüğünü, modernizasyon çabaları çerçevesinde getirilen kalite kontrol mekanizmalanna bağladılar. Standartlann altında niteliklere sahip bulunan ürünler, anık üretim hesaplamalarına dahil edilmiyor. SSCB'nin yılın ilk 10 aymda 617 milyon ton olan petrol üretim hedefi de tutturulamadı. 10 aylık dönemde bir önceki yılın eş dönemine göre yüzde 2 artışla 520 milyon ton petrol üretilirken, aynı dönemdeki doğal gaz üretimi de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 arttı. Doğal Gaz üretimi 597 milyar metreküpe çıktı. Sınai üretimindeki gerilemenin yanında, bu yıl 232 milyon ton olması hedeflenen hububat üretimi de 210 milyon tonda kaldı. Büyük kentlere metro projeleri ANKARA (AA) Türkiye'nin iki büyük kentinin ulaşım sorununu çözmek üzere uygulamaya konulması öngörülen metro projeleri, ' 'yapişletdevret'' benzeri bir modelle gerçekleştirilecek. Istanbul Belediyesi'nin yapmak istediği üçüncü boğaz köprüsü ise "tünel metro" ile birleştirilerek, birbirini tamamlayan "komple" bir proje haline getirildi. Yugoslavya Halkın son zamanlarda mala hücum ettiği, diğer Sosyalist ülkede Yugoslavya. Bu ülkede mala hücuma neden olan olgu, bir türlü frenlenemeyen enflasyon. Yugoslav>a'da enflasyon oranı, kimi ajanslara göre ^ol4O. BBC radyosu ise bu oranın %170 olduğunu öne sürüyor. Halk, fiyatlann daha da yükselebileceğini düşünerek, "Bugün ne alabilirsem kârdır" hesabı ile parasını özellikle dayanıklı tüketim mallanna yatınyor. Yugoslavya'da enflasyonu düşürmek için hazırlanan ekonomik önlemler paketi geçen hafta sonunda Federal Meclis'te 28'e karşı 88 oyla kabul edilmişti. Başbakan Yardımcısı Milos Milosavljec yaptığı konuşmada enflasyonun sadece ekonomik değil siyasal bir tehdit de olujturduğunu belirterek ekonomik açıdan üretken olmayan banka, sigorta ve dış ticaret sektörlerinde ücretlerinin durdurulacağını açıklamıştı. Avrupa ve Balkanlar'da en yüksek enflasyon oranına sahip olan Yugoslavya'nın dış borçlan ise 19 milyar doları bulmuş duı u.nıda. Teknik eleman sayısı artacak GÜNDÜZ İMŞtR Jürkiye'de büyük eksikliği duyulan "ara insan gücü"nü geliştirmek için YOK ile "Dünya Bankası"nın ortak olarak oluşturduklar; "Meslek Yüksek Okullan Projesi", bu yıl ilk 1200 mezununu verecek. YÖKDönya Bankası Meslek Yüksek Okullan Projesi yöneticisi Dr. Vural Türker, proje gereği ilk hedef olarak, Türk eğitimini geliştirmek amacıyla, Ihraç Mallan Endüstrileri ile ilgili teknoloji dallarında eleman yetiştirilmesinin planlandığı belirtilerek, "1988 yılmdın başlayarak her yıl 8 meslek yüksek okulundan 3 bin tekniker mezun olacak" dedi. Vural Türker, aynca, proje için Dünya Bankası'ndan Endüstriyel Eğitim Projesi adı altında alınan 33 milyon dolardan okullar için gerekli ekipman (donamın) alımının gerçekleştirileceğini söyledi. Proje yöneticisi Dr. Vural Türker, projeyle ilgili ana noktaları gazetemize açıkladı. PROJE VE AMAC1: Bilindiği gibi 1981 yılında meslek yüksek okullarının Milli Eğitim Bakanlığı'ndan YOK'e devredilmesiyle çalışmalarımıza başladık. Proje için gerekli dış borç Dünya Bankası'ndan temin edildi. 1984 yılında proje yürürlüğe konulduğunda, faal olarak eğitim sürdürülen 52 meslek yüksek okulu vardı. Bu okullarm 8'ini pilot okul olarak seçtik. Bunlar sırasıyla, l.Ü.'ye bağlı Istanbul Meslek Yüksek Okulu, ITÜ'ye bağlı Düzce Meslek» A.Ü.'ye bağlı Çankırı ve Kırıkkale Meslek, 9 Eylül Üniversitesi'ne bağh İ2mir Meslek Y.O., Selçuk Üniversitesi'ne bağlı, Konya Meslek Y.O., Çukurova Universitesi'ne bağlı Iskenderun Meslek Y.O., ve tnönü Üniversitesi'ne bağlı Malatya Meslek Y.O.'dur. Projenin amacı, Türkiye'de eksikliği çekilen "tekniker" olarak adlandınlan yetiştirilmiş mühendis ile gelişmiş işçi arasındaki "teknik ara gücün" t SSCB'de gerileme Ötı yandan AA'nın Moskova kaynaklı haberine göre, Sovyetler Birİi sayıca arttırılmasıdır. PtLOT OKULLARDAKİ BRANŞLAR: Pilot okullardaki toplam branş sayısı 12'dir. Bunlar telekomünikasyon, Kontrol ve Enstürmasyon, Elektrik Teknolojisi, Makine Teknolojisi, lnşaat Teknolojisi, Tarım Teknolojisi, Döküm Teknolojisi, Endüstriyel Elektronik, Havalandırma ve Soğutma Teknolojisi, Bilgisayar Teknolojisi, Petrol Teknolojisi ve Petrokimya Teknolojisi'dir. OKULLARIN ÖZELLİGt: Diğerlerinden çok farklı olan bu 8 püot okulda, her öğrenciye en az 5 metrekare düşecek şekilde, fiziksel yapıların kapasiteleri artnnlmıştır. Bu okullara özgü yeni modern uygulamamalı müfredat programları geliştirilecek. Bu programa ahnacak öğerincileri yetiştirmek üzere yeni ise alınmış ya da halen bir işyerinde çalışmakta olan öğretmenlerin yurt dışında eğitilmesi kararlaştınldı. Bu amaçla, yurt dışında eğitim görmesi planlanan 145 mühendislik mezunu elemandan 100'ü 9 aylık yurtdışı eğitimlerini tamamlayarak ülkemize döndüler. Dışardaki ülkelerin seçiminde teknik danışmanlığımızı TEKStS adlı bir Türk firmasıyla, lngiltere'den British Council ile ABD'den RCA Education and Human Service yaptı. Proje içinde ayrıca teknik bilgilerini arttırmaları için 19 kişi üçer aylık kurs için Ingiltere'ye gönderildi. 23 kişinin daha gitmesi de, yeni hedef olarak planlandı. PROJENtN GELİŞtM AŞAMALARI: 1985 mayıs ayında yabana uzmanların da katılımıyla, proje koordinatörlüğü elemanları tamamlanarak proje fiilen işlemeye başladı. Önce bir uygulama planı hazırlanarak, pilot okullardaki sınıflaıda 3090 öğrencinin eğitim görmesi kararlaştınldı. Projemiz tam olarak oturduğunda, yani 198788 öğretim yılında 3 bin mezun vereceğiz. 198687 ders yılında ise 8 okulun 4'ünde 4 alanda yeni programlara başlandı. Ayrıca sanayi alanında da eğitimimiz 8.3017.30 arasında uygulamalı olarak yürütülüyor. KKTC'nin Girne limanı açıldı CİRNE (AA) KKTC'nin Gazi Magosa'dan sonra ikinci büyük limanı olan Girne turizm limanı bugün törenle hizmete açıldı. Yapımına 1983 yılında başlanan ve ENKA tarafından Türkiye'nin de yardımıyla 3.5 milyar liraya mal olan Girne turizm limanında, aynı anda 5 yolcu gemisi demirleyebilecek. Limanda ihracal ve ithalat işlemleri yapüamayacak.