17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 KASIM 1987 HABERLER •«naBSLaatE' ^'•aaa&f&J'B&B&I&Ş; CUMHURlYET/7 SEÇİM87'YE DOGRU DUYDUK/GORDUK 'Herkese oto, meydan vaadi' Ekonomi Servisi Başbakan Turgut Özal'ın seçim vaatleri mevcırt koşullarda hayal bile edilemiyor. özalın "Her aileye bir otomobil" vaadinin gerçekleşmesi için bugünku uretim kapasitesiyle 90 yıl beklemek gerekiyor. "Her aileye dcniz kıyısında bir ev" vaadi için ise Türkiye'nin tum deniz kıyılannın 60'ar katlı dairelerle kapanması gerekiyor. Otoraobil ureticisi fırma yetkililen, özal'ın sözlerini "meydanlarda soylenmiş bir beranat" olarak değerlendirerek, "Bu, Başbakan Özal'ın temennlsidir. Biz de bunu (emenni ederiz. Bunun gerçtkleşır^a için milli gelirin artması ve kişi başına duşen gelirin de 67 bin dolara yukselmea gerekijor" dediler. Her ikı vaadin gerçekleşmesi için yaptığımız küçük bir hesaplama çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıkarttı. 1985'te toplam nüfusunun 50.6 milyon ve aile sayısmın yaklaşık 10 milyon olduğu Türkıye'de, otomobil sahıbi aile sayısının ise 1 milyon dvannda olduğu gözönüne alındığında 9 milyon ailenin "otomobilsiz" olduğu anlaşılıyor. Toplam üç otomobil ureticisi firmamn 100 bin adetlik uretim kapasitesi ile 9 milyon ailenin "alım gıiçierinio yettigi kabul edilerek" 90 yıl, gelecek yıl planlanan 140 bin adet/yıllık kapasiteyle 64 yıl ve 1989 sonunda planlanan 200 bin adetlik kapasiteyle 45 yıl beklemesı gerekiyor. En iyimser tahmınle 200 bin adetlik kapasiteyle Başbakan Özal'ın vaadi ancak 2035 yılında gerçekleşebilecek. Bu arada nüfusun da hiç artmaması gerekiyor. Oysa, Devlet lstatistik Enstitusu Turkiye nüfusunun 2000 yılında 67 milyon 166 bine ulaşacağını hesaplıyor. Böylece, her aileye bir otomobil \aadinin gerçekleşmesi daha da ileriki yıllara sarkıyor. 9 milyon aileyı beş yıl içinde otomobil sahibi yapabılmek için ise uretim kapasitesini 2 milyon adet/yıla çıkarmak gerekiyor. Bugun otomobil üreten firmaların yaptıkları yatırunlar gözönüne alındığında, böyle bir kapasıteye enşmek için 13.3 trilyon liralık yatırıma gereksinim olduğu ortaya çıkıyor. "Her aileye deniz kıyısında bir er" vaadinin gerçekleşmesi için ise, Türkiye'nin deniz kıyılan uzunluğu "kısa" geliyor. Türkiye'nin toplam deniz kıyısı uzunluğu 8 bin 333 kilometre. Her aileye daire inşa edebilmek için 60'ar katlı dev gökdelenler gerekiyor. Görüşlerine başvurduğumuz üretici fırma yetkilileri, özal'ın sözlerini bir temenni olarak değerlendirdiler. Hem firmanın hem de kendi isimlerinin açıklanmasını istemeyen iki uretici firmanın yetkilisi her aileye bir otomobil vaadinin gerçekleşmesi için bazı şartlann birarada bulunması gerektiğinı ıfade ettiler. Bir firma yetkilisi, "nihayette. bu sözlerin meydanlarda soylenmiş bir beyanat olduğunu" vurgulayarak, "Milli gelirin artması ve kişi başına duşen gelirin de Avrupa ulkelerinin 67 bin dolarlık seviyesine yükselmesi gerekiyor" dedi. Köpek Parkında Yer Yok... Almanya bende her zaman şu duyguyu yaratmıştır: Adamlar işferini bitirmişler, sonra ayrıntılara girmişler.. Onları da aşağı yukarı çözömlemişler.. Ufak tefek aksaklıklar görulmüyor değil.. ömeğin köpek parklannda yer bulmak kolay değil... RANKFURT Şu sıralarda Türkiye Cumhuriyeti'nin bankalarında döviz aradığınız zaman aldığınız ilk yanıt "hık..", ikincisi "mık.." otuyor... Bu tatlı sohbet daha sonra "Hangi paradan istiyorsunuz?", "Ne kadar lazımdı" gibi sorgu sualle sürüyor... Ve "Maalesef ondan kalmadı.." "Tüh.. şimdi bitti." Ne yazık ki o kadar yok.." gibi final tümceleri ile sona eriyor... Ama sorun ciddi boyutlarda değil henüz... Bir bankada uzaktan da olsa bir tanıdığınızın olması biraz da pazarlık yapıp, indirime razı oldunuz mu isteğinızin karşılanmasına şimdilik yetiyor... bövizin alış ve satış fiyatlan gazetelerde açıklandığı gibi... Fakat 100 dolarlık konut fonunu da ödediğinizde, dövizın fıyatına en az bir 100 lira daha eklenmiş oluyor... Eh olabilir tabii... Neden olmasın?.. "Milletin yuvası yapılıyor" Bunlara bizim gibi sade vatandaşların aklı ermez. Ekonomistlerin işi deyip geçiyx>ruz... Bir Türk olarak aklımızın almadığı bir olay da Münih'te başımıza geliyor. Havaalanında anlı şanlı bayrağımızın hemen yanına yerleştirilmiş bir sayı: 0.0002.. 1 Türk lirasının Alman Markı'na paritesi bu... Acaba biraz daha gayret etsek 0.0000'a çevrilebilir mi diye düşünüyor insan... Kimbilirbelki ekonomistlerimiz yakında bunun da yolunu bulacaklardır. Türk gazetelerinin Almanya baskılarının mansetlerinde de söz birliği etmişçesine her gün Alman Markı'nın değeri yayımlanıyor. Bizim burada bulunduğumuz bir hafla içinde 70 lira daha değer kazanan Alman "Markı ile 70 lira daha değer yitiren Türk parasının savaşı sürüyordu ve Türk ürası sanırım son hedefi olan 0.0000'a doğru "aslanlar" gibi saldırıyordu. O yüzden bir Alman tuvaletinde "küçük su" dökmek efektif satış kuru üzerinden 791.64 TL. tutuvordu. Allahtan buralarda "büyük" derdiniz pek olmuyordu. Çünkü pahalılıktan insanın bir şey yemesi olası değildi... F sizi trene binmeye razı ediyordu... Bu trenler dakiklikleri ve hızları ile otomobille hemen hemen aynı anda alıyorlar belli bir uzaklığı. Üstelik benzinin pahalı olması nedeniyle çok ucuza geltyor yotculuk... Fakat bununla da yetinmemiş ilgililer... Ayrıca bin türiü irv dirimle daha da çekici kılıyorlar tren yotculuğunu... Örneğin belirli gün ve saatlerde biraz daha ucuz oluyor. Bir kişiden fazla iseniz (en az iki kişi iseniz) grup sayılıyor ve yeni bir indirime tabi tutuluyorsunuz. Hem de şöyle böyle bir ucuzluk değil. Örneğin tek kişınin bilet ücretine iki kişi yolculuk edebılecek ölçüde... Hele biletinizi gidişdönüş almışsanız, fiyat daha da ucuzluyor vs... Ben, bir arkadaş grubu ile Münih'ten Frankfurt'a giderken, bu indirimler yüzünden, neredeyse üste para alabileceğim umuduna bile kapıkjım. Ne yazık ki, Bundesbahn'ın ındirim tarifeleri şimdilik buna izin vermiyordu... RIZKINI ALMAN VERİR ürklerin Alman kentlerini istilası malum... Rakamlarta ifade etmek gerekirse nüfusun yüzde iki buçuğunu Türkler oluşturuyor... Fakat sanki yüzde 2,5 değil de, yüzde 25'i gibi görünüyor Türkler... Sokaklarda dolaşırken duyulan Türkçekonuşmalar bir sure sonra ınsana son derece doğal gelmeye başlıyor. Gazete bayilerinde ön süralarda Türkçe gazeteler, magazin dergileri... Adım başında bir vatandaşımız dönerini kesiyor... Hatta kucağında uyuklayan çocuğuyla sizden Türkçe olarak "Allah rızası için" para isteyen dilencilerimiz bile eksik değil... Hele çocukların bolluğu... Eksilerde seyreden Alman nüfus artış hızına karşın Türkler bu konuda yeni dünya rekorlannı kırmayı sürdürüyorlar. Rekor merakımızda başrolü oynayan gerekçe ise, Almanların çocuk başına ödedikleri primin yüksekliği... Bu durum Almanları siniriendiriyor. Çünkü "Bİzim ödediğimiz vergiler Türk çocuklanna gidiyor" kaygısı içindeler... Türkler ise aldırmaz görünüyorlar... "Rızkını Allah verir" sözünü, burada "Rızkını Alman verir"e dönüştürmüşler... Türk Kadınını GuçterKfirme ve Tanıtma Vakfı Başkanı Û B E ^ d D d imam nikâhlı 46 çiftin, resmi nikâh töreninde tanıklık yaptj. Beşiktaş Belediye Başkanı Mümtaz Kola, nikâh törenınde yaptığı konuşmada muhtarlar ve zabıta ekiplerinin çalışmalan sonucu nikâhstf 50 çiftin belırtendiğini ve resmı nikâh işJemlerinin tamamlandıâını bildirdi. Nikâh tureninde evli çiföere Türk Kadınını Güçlendirme ye Tanıtma Vakfı ile Beşiktaş Betediyesi'nin ortak armağanı olarak birer masa saati ile çelik tencere armağan edildi. (ftteiraf: AA) T SECİMKULİSİ tl başkanı adaylara engel atlattı İzmir (Işık Ersan) Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği listelerde milletvekili adaylanna seks yasağı koyan SHP İzmir ll Başkanı Kemal Karataş, geliştirdiği ilginç (!) yöntemiyle, Izmir'in politik kulislerinde yeniden günün adamı oldu. Seçim maratonunda kondüsyonun geçerliliğine inanan Karataş, 1. ve 2. bölge adaylarını atletizme başlattı. Kendisini bir takınunın teknik direktörü gibi gören Karataş, Atatürk Stadı atletizm sahasına götürdüğü birinci bölge adaylan Abmet Ersin, Mastafa Dogan ve Askın Toktaş'a engelli koşu idmanı yaptırdı. Üzerlerinde eşofmanları, ayaklarında kesleriyle, engelleri aşarken hayli zorlandıklarının mahalli basında görüntülerinin yer alması SHP içinde olduğu kadar, politik çevrelerde de çeşitli yorumlara yol açtı. Bir SHP'linin resme bakarak özet eleştirisi şöyle oldu. Türkiye'nin sosyoekonomik engelleri aşılmadan, atletizm pistinde başkan Karataş'ın adaylara engel aşırtması, işin hafife alınmasıdır. Açlık grevinden kurtuldu Tatvan (Cumhuriyet) Siirt'te yapılan önseçimde SHP listesinde birinci sırada aday olan Abdullan Kaya, açlık grevi yapmaktan kurtuldu. Abdullah Kaya, seçimler ertelenmeden önce partilerin adaylarını genel merkez yoklamasıyla belirlemesi sırasında çok çaba harcamış, ancak listeye giremeyince, açlık grevine gideceğini açıklamıştı. Seçimler ertelenip SHP önseçim karan alınca Kaya kolları sıvadı. önseçime Siirt'ten aday adayı olarak giren Abdullah Kaya, yakınlarına yine "LJsteye giremezsem açlık grevi yapacagım" diyordu. Ama Kaya listebaşı oldu ve bu eylemini gerçekleştirmekten vazgeçti. Kaya'nın açıklamalarını ve davranışlarını yakından izleyen SHP Tatvan delegelerinden Beşir Gündem, Kaya'yı hırsından dolayı kutlarken, "Helal olsun Abdullah Kaya'ya. tlk listeye giremediği zaman açlık grevine gitmeyince onu suçlamışük sözttnü yerine getiremedi diye. Demek ki bekledigi varmış. önseçimde istedigini aldı, liste başına oturdu. Artık açlık grevi yapmaz" dedi. Yörede herkesin açlık grevi yapmasmı bekledigi Abdullah Kaya da önseçim zaferiyle açlık grevinden kurtulmuş oldu. YVALIK "Bol açılışlı" propaganda KÖKSAL DURUKAN A YVALIK29 Kasım seçimleri öncesinde ANAP "bol açılış"lı bir propagandaya ağırlık verdi. Gömeç'te bir yıl önce açılan spor salonu, Maliye ve Gümruk Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin tarafından ikinci kez törenle acıldı. ANAP'hlann asıl 26 kasım günü PTT merkezi açıhş töreninde büyük bir gövde gösterisine hazırlandıklan bildinldi. PTT merkezinin santral ile lojmanlardan oluşan büyük bir kompleks olduğu belirtildi. Diğer partilerde ise Ayvalıkh adayların listelere girememesi sıkıntı yarattı. DYP'de yörede seyilen Ayvalıklı Turhan Tuncer'in listeye giremediğinden, DYP örgutünün kızgın olduğu, "SHP ya da DSP'ye oy vererek, Siileyman Demirel'e ders verecegi" öne sürüldü. SHP Balıkesir milletvekili adaylanndan Önder Kirli, ilçeye gelerek yurtaşlarla görüştü. Kirli "SeçUirsem, Tiirkiye'ye demokrasinin verleşmesi için çalışacağım. Vorenin sorunları için her tıirlu mucadeleyi verecegim " dedi. SHP 3. bölge adaylan Kemal Anadol, Veli Aksoy ve Cengiz Çerezçioğlu ise işçi sorunları konusunda Otomobillş, Petroliş gibi sendikaları, genel af için de tnsan Hakları Derneği'ni ziyaret ediyor. 3. bölge adaylarının olaylara koydukları tavırlan içtenlikle destekleyen SHP'li seçmen, il başkanına ve birinci bölge adaylanna popülerizm tutkuları nedeniyle, kınk olmasa da buruk. Partilerinin sosyal demokrat politikasmda, insan sorunlarının ön planda yer aldığını belirten SHP'liler şu espriyi de yapmaktan geri kalmıyorlar: "Özal, Tiirkiye'ye çağ atlatmadı, ama SHP İzmir il Başkanı Kemal Karataş, 1. bölge adaylanna engel atlattı." AGRI SHPatakta AGRI (Cumhuriyet) SHP'nin Ağn'da son günlerde büyük bir atağa geçtiği izleniyor. Sosyal demokrat oy potansiyelinin yüksek olduğu Ağn'da SHP'liler "tkki garanti, üçüncüsü için çalışıyoruz" diyorlar. SHP'liler, seçim propaganda çalışmalanna tüm güçleri ile yüklenmiş durumdalar. Adayjar Ibrahim Tasdemir, Cemil Özmen, Ahmet Kaya ve Miiştak Demir, geceli gündüzlü gezerek seçmenlerle sıcak diyalog kuruyorlar. Ağn ve ilçelerinde düzenİenen mitingler dışında adaylar, yaklaşan seçime kadar tüm köyleri gezip propagandalarını yapmak için ayn kollarda çalışıyorlar. Listebaşı adayı olan milletvekili Ibrahim Tasdemir, "Seçime kadar gezmedik köy bırakmayaca&ız. Herkese Özal'ın zam ve zulum politikasını anlatacagız. Zira halk Özal'ı çok iyi tanıyor. Konuştuğumuz çogu insanımız, daha önce ANAP'a oy verdiği için bin pişman olduğunu söyiiiyor. Halkmuz, kurtuluşu SHP'de ve SHP'nin iktidannda olduğunu çok iyi biliyor. Agn için söylüyorum ANAP 4 mUletvekilliginden birini dahi zor alacakür" dedi. Ecevit âşığı partililer tzmir (Cumhuriyet) DSP Izmir'de yönetim sorununu biı tiirlü çözümleyemedi. Eski Genel Başkan Rahşan Ecevit'in her Izmir'e gelişinde bir il başkanı değişti. Son il başkanı Muharrem Demir de SHP'ye geçti. Üstelik il yönetim kurulunda da görcv aldı. Bugünlerde Muharrem Demir eski partililerini SHP'ye transfer etmek için çaba gösterirken, DSP eski İzmir il sekreteri lurgul Budakçı "tehlikeyi" duyurmak için Bülent Ecevit'e bir açık •tnektup yazdı. Budakçı bir "Ecevit âşıgı" olarak mektupta genel başkanına şöyle sesleniyor: "İzmir il ve merkez üçe örgütünde buiunan sizlere partiyi toz pembe gösterenlerin burada giicendirip partiden soguttuklan yuderce DSP yanlısı Ecevit âşığı parti üyelerinin pek yakında yapacakları toplu istifalan ve SHP'ye göçii önlemek istiyoruz. Terk edilmiş, kimsenio uğramadığı parti binasına yine eski ve sıcak havayı vermek, isteyen parti iiyeleri ve bir evvelki dönem yönetim kurulu iiyeleri ile açüan irtibata geçilmesini faydalı göriiyonım." ALAMANYA... ALAMANYA... lmanya bende her zaman şu duyguyu yaratmıştır: Adamlar işlerini bitirmişler, sonra ayrıntılara girmişler... Onları da aşağı yukarı çözümlemişler... Ufak tefek aksaklıklar görulmüyor değil. Benim de rastladığım bir tanesi büyük mağazaların kapılarında köpekler için yeterli park yeri olmayışıydı. Bırkaç kez tanık oldum; Müşteriler alışverış için geldikleri mağaza kapılarında köpeklerimn kayışlarmı bağlayacak boş halka bulmakta epey zoriuk çekiyorlardı. Buna karşılık tramvay ve otobüslerin duraklardan geçiş saatleriyle eskiden olduğu gibi hâlâ kol saatlerinizi ayarlayabıliyordunuz. Artan trafik yüküne karşın Almanların bu dakikliğe sıkı sıkıya uymaları bıze göre tam bir sihirbazlıktı. Trafik sorunu nasıl çözulmüş? Hiç bilmıyorum ama bazı ipuçları yakaladım gibi geliyor bana. Ömeğin Alman Demiryolları (Bundesbahn) ülke içinde yapılan yolculuklarda ne yapıp edip VE THY ir yurtdışı gezisinde THY'den de biraz söz etmezsek, yazı eksik kalabüir. THY hostesleri yurtdışı yolculuklannda ulusal havayolumuzu yeğleyenlere, kendilerine iş çıkardıkları için oJacak, epey kızgın görünüyorlar... Daha uçağa girerken "bir sürü havayolu varken ne işiniz var burada" der gibi bakıyorlar yüzünüze.Yola çıkıkjığında bir çay veya kahve ikram etmek istediklerinde, bunu en kısa şekilde sormaya özen gösteriyorlar... "Çay?... Kahve?" Bu kısalığın nedenini anlayabiliyorsunuz. Çünkü ne istediğinizi anlayabilmek için yeterfi oluyor. Fakat yabancı hosteslerin aynı soruyu sormak için işi neden uzattıklannı ve "Acaba bir çay veya kahve içmek hoşunuza gider miydi?" şekline getirmelerini aniamak olası değil... Kavga dövüş yolculuğunuz sona eriyor... Uçaktan çıkarken son bir kızgın bakışla sizi bir daha THY'ye binmeye tövbe ettirmeyi basanyor bu güzel kızlarımız... A B Listelerini beğenmediler Ceylanpınar (Cumhnriyet) SHP Şanlıurfa ikinci bölgede 3 milletvekilliğini almak için uğraşırken, listelerini beğenmeyen ANAP ve DYP'li bazı seçmenlerin de Viranşehir ve Ceylanpınar'da SHP'ye oy verecekleri söyleniyor. SHP milletvekili adaylan Mustafa Özer, Sinan Demir ve Mithat Kandemir'in bölgede sevilen kişiler olması, SHP'nin şansını arttınrken, diğer siyasi çevreler ve bağımsızlar da 2. bölgede SHP'nin barajı aşacağına kesin gözüyle bakıyorlar. 120 bin seçmeni buiunan Şanlıurfa 2. bölgede 40 bin oy alan partinin 3 milletvekilliğini de kazanacağı öne sürülüyor. Yörenin seçimlere katılımının da yoğun olduğunu belirten siyasi çevreler, birden fazla partinin barajı aşmasının olanaksız olduğunu söylüyorlar. O SEÇİMDENBUSEÇİME BALIKESİR ŞUBEMİZ YENİ BİNASINDA Esbank, Çağdaş Bankacılık anlayışı ile düzenlenen yeni binasına taşınması dolayısıyla bugün saat 11 de yapılacak açılışa Sayın Balıkesirlileri davet etmekten ve hizmetlerinde bulunmaktan kıvançlıdır. Yoksnllar vergi vermeyecek Dinleyenler Erbakan'a soruyorlar: "tktidara gelirseniz ne yapacaksınız?" "Bir faiz kalkacak. Pahalılık demek, faiz demektir. Yüzde 25 faiz verdiniz mi, parayı yüzde 215 düşürmüş olursunuz. Ikincisi, israf kalkacak. Üçüncüsü, yoksullar vergi vermeyecek..." Bir bnçuk dakikabk adam mıyım? MSPCHP koalisyonu döneminde Erbakan TV'den yakmıyordu: "Biz de iktidar partisiyiz. Ecevit'in Almanya gezisi televizyonda 15 dakika gösterüiyor, benim Libya gezim bir buçuk dakika gösterüiyor. Ben bir buçuk dakikalık adam mıyım?" Masayı kaldıramadıgım için Yargıç, adayın eşine sorar: "Hanım, kazanamadı diye iskemleyi kaldırıp kocanın kafasına vurmuşsun!" "Ne yapayım, masayı kaldıramadıgım için iskemleyi vurdum hâkim bey..." Vatandaşın omuzn Parti başkanını karga tulumba omuzladılar. Hemen seslendi: "lndirin beni, istemiyorum. Vatandaşın omuzlan merdiven değildir." "Tedbirli ve kararlı' ESBANK 15126 12150UFax: 23926 \Şube Yeri .Balıkesir, Yeşilli Cad • Şube Müdürü: Mehmet AKIN MTel:23927
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle