Katalog

15 KASIM 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 Drakula'nın sivri dişlerinden bir Borîs Karloff kurtuldu Beyazperdede Drakula denince ilk akla gelen adlardan Bela Lugosi, gazetecilerle konuşacağı zaman bir tabuta yatar, öldüğünde Drakula peleriniyle gömülmesini vasiyet edermiş. Kitttür Servisi Kimüeri bayramlan kutlar, kimileri doğum gunlerini. Bazılan hayranı olduklan ünlü yazar ya da sanatçılann ölüm ya da doğum yüdönumlerini. Arna bu yıl korku fîlmi tutkunlan ya da "Drakulaalar", sayısız kitap ve filme konu olan bu "destansı vjunpir"in Londra kentinde Piccadilly'de ilk serüvenine atılışının 100. yılını "knüuyortar." Bu kutlamaya katılanlardan biri de, tngiliz yazar Peter Haining. Bram Stoker'in 1897'de yayımlanan "Drakula"sını bütfln yönleriyle ele alan "Drmknla'nın Yüıttncü Yılı Kitabı" adlı bir kitap yazmış Haining. "Drakula" 1897'de basılmış, ama Haining'e bakılırsa kitapta ttnlü vampirin Piccadilly'de ilk yürüyüşe çıkışı 1887'ye denk düşüyor. Tıpkı ölümsüz hafiye Sherlock Holmes'un "221 B Baker SokagT adresi gibi, Drakula'nın da adresi var: "347 Piccadüly!" Haining'e göre, bütün uydurukluğuna karşın ölümsüzlüj e kavuşan bu bina, Hard Rock Cafe'nin bitişiğinde. Haining, Londra'da Souvenir Yayınevi'nce kısa bir süre önce yayımlanan kitabında, Drakula'nın dummuna bilimsel acıdan yaklaşmayı da unutmamış. Bu konuda başvurmadığı uzman kalmamış. Bunlardan biri de, biyokimyacı Dr. David Dolphin. Vampirlerde, insanın çirkinleşmesine yol acan bir tür kan yetersizliği bulunduğunu, bu yüzden de vampirlerin gündüzleri Yüz yıl önce Piccadilly'de ilk gece yürüyüşüne çıkmıştı PtKNİKPtYALE MADRA İKİ USTA tHUKULA Drakula filmlerinin en başarılılarından biri, hâlâ Alman yönetmen Murnau'nun 1922'de çevirdifii ve başrolde Max Schreck'i (solda) oynatöğı "Nosferatu". Beyazperdedekj en başanlı Drakulalardan biri de 1931'de çeVrilen "Drakula11da Helen Chandler'la birlikte oynayan Macar asıllı Bela Lugoa (sajda). ortalıkta görünmeyip geceleri ortaya çıktıklanm açıklıyor Dr. Dolphin. Vampirler, geceleri karanlık ve kuytu köşelerde dolaşırlarken, "Bari bu arada şu kan yetersiziiğimizi de giderelim" diyorlar ve punduna getirip rastladıkları insanların beyaz boyunlarına dişlerini geçiriveriyorlarmış. Bu arada Drakula'nın gerçek kökeni konusunda rivayet muhtelif. Ama Haining bu konuda en çok Budapeşte Üniversitesi Doğu Dilleri Profesörü Arminius Vambery'ye güveniyor. Vambery'ye göre, tarihte iki ünlü vampir ömeği var. Bunlardan biri, 15. yüzyılda yaşamış Transilvanyalı bir prens. Prens Vlad Draknla'nın kazığa çakarak öldürduğu düşmanlannın sayısı kimine göre 23 bin, kimine göre 100 bin. Vambery'nin verdiği ikinci örnekse, 16. yüzyılda yaşamış. Kontes Elizabeth Bathory, kanlannın kendisini güzelleştireceği inancıyla 600 kadar hizmetçisini boğazlamış. "Drakula'nın Yiizüncü Yıh Kitabınmn yazan Haining'in verdiği bilgiye bakılırsa, bugün Romanya hükümeti ülkeye döviz sağlamak amaayla "Drakula'nın Şalosu"na düzenlenen turistik gezileri destekliyor. Ama bundan bütün Romanyalılann hoşnut olduğunu söylemek zor. Nitekim, 1966'da Romanya'daki bir dergide, Drakula, "komşnlanmızın bize yönelttiği politik pornografi" olarak nitelenmiş. Hakkında kim ne derse desin, Drakula en büyük egemenliğini beyazperdede gerçekleştirmiş. Bugüne kadar çevrilmiş iki yüzden fazla Drakula filmi saymak mümkün. Marguerite Yourcenar gibi bir yazar ve Delphine Seyrig çapmda bir oyuncu bile bulaşmış Drakula'ya. İki yüzü aşkın Drakula filmi arasında, "Abbot and Costello Meet Frankenstein'dan tutun da Alman yönetmen Werner Herzog'un 1979'da çevirdiği, Klaus Kinski'li ve Isabcile Adjani'li "Nosferatu"ya kadar ne ararsanız var. Ünlü ressam Aady Warhol, "Blood for Drakala"nın yapımcılığını ustlenmiş. Fransızlann "entel'' romancısı Alain RobbeGrillet ise, 1977'de çevrilen "Tendre Dracula"mn senaryosunu yazmış. öte yandan Bram Stoker'in 1897'de yayımlanan "Drakula" romanı bugüne kadar sürekli basılmış ve 47 ülkede 22 dile çevrilerek 91 ayrı basımı yapılmış. Haining'in tahminine göre, Drakula çeşitlemeleri 30'dan fazla romanı, 120 kısa öyküye konu olmuş. Drakula'yı konu alan S TV dizisini ise 17 ülkede 430 raüyon kişi izlemiş. Sinema tarihinin ilk kayda değer Drakula filmi, Alman yönetmen F.W. Murnau'nun 1922'de çevirdiği "Nosferatu." Mumaunun bu ölümsuz filmi, yülar sonra yalnızca Herzog'a değil, 1981'de tngiliz Sahne Topluluğui nun bir balesine de esin kaynağı olmuş. Beyazperdede Drakula denilince akla ilk gelen adlardan biri Macar kökenli oyuncu Bela Lugosi. Lugosi kendini Drakula'yla o kadar özdeşlemiş ki, gazetecilerle söyleşi yapacağı zaman bir tabutun içine yatar, öldüğünde Drakula peleriniyle gömülmesini vasiyet edermiş. Günumüz Drakulalannın en unutulmazıysa, hiç kuşkusuz, Christopber Lee. Kanlı gözleri ve sivri dişleriyle Drakula'yı en son 1973'te oynayan Christopher Lee, Drakula'yı bir bakıma Rasputin'e benzetiyon Hem bir ermiş, hem de bir günahkâr!.. UVTII G A Z E T E C Î SECDET SEH OAMAJM. " A ^ I ^ ı\e.Lut.ı ?fcj\ UIZU.60ZUN AYP/N, UCUZ 9l £ %R0E PâNH GDRB £ / YuKANASlNI ÇİZGİLtK KÂMtL MASARÂCl AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL CÖKHAN o>m3fc îsteHiştia Sen ? h ^ k 4 (nimaüi, ••) " i f l R M I V C M Î İ T O C İ R e n N e h r i üzerindeki ortaçağdan kalma Moyiand Şatosu,, restoD d l f O l f l U £ C o l r e edilerek bir sanat müzesine dunüştürulecek. 11 milyar 400 dunüştürulecek. 11 milyi milyon liraya restore ettiıilecek şatonun önemli bir bölümu de çağdaş Alman sanatının öncülerinden Joseph Beuys'un yapıtlanna ayrılacak Beuys, Almanya'nın Kassel kentinde Amerikan resminin hegemonyasına karşı Avrupa sanattnın başkaldırısı olarak başlatılan "Documenta" sergilennin de öncülüğünü yapmıştı. Joseph Beuys, 1969'da Dusseldorf Guzel Sanatlar Akademisı'ndeki öğrenci hareketlerinde de (yukanda) öjjrencilerin yarjında yer almışt. Ama Drakula'nın sivri dişlerinden kurtulmayı başarmış tek bir kişi varsa, o da Boris Kariof f. Kimbilir, belki de vampüiere karşı bağışıklığı vardı Karloffun. Çünkü korku rılmlerinin gelmiş geçmiş en büyük oyuncusu kabul edilen Boris Karloff, Drakula rolünde bir kez bile oynamamış. öı.» sen de. gitmciisia d ^OBEY As consultants f o a major ındustrial c o n c e r n ın Istanbul, w e seek a n PROJEMİMARI ARANIYOR Kendi isteğine göre Dusseldorf (Batı Almanya) veya îstanbul'daki büromuzda çalışmak üzere çok yetenekli proje mimarı aranmaktadır. îsteklilerin kısa zamanda kendi çizdikleri cephe ve perspektif örfieklerini aşağıdaki adrese göndermeleri rica olunur. ARCHITEKTEN JANSEN + ERGÖÇMEN BRAND'AMOURSTRASSE 9 4000 DÛSSELDORF BATI ALMANYA EXECUTIVE SECRETARY to report to and support the General Manager The Executive Secretary wıll be . fluent in Englısh, and reflect an extrovert personalıty. She will be expected to have reasonable typing and/or word processıng skılls and filing experience. Salary will be commensurate with ' qualıfıcations and references Handvvritten applicatıons to ınclude telephone number for immedıate access, CV and a recent photo will be mailed until November 23, 1987 Monday to the following address to be treated in strict confıdence and to be ansvvered indivıdually. OBEY Yönetim Danı$manlık A.Ş. Spor Caddesi 129 Maçkaİstanbul TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 1979"O4 BueÜN,tSTAA/8UL 8O6AZIİMIN KOSTEfZ>YL£ ÇARPtŞAN ROMBU PET1ZOL 7VMK MAYLA YANtAAYA gAÇLADt 1DUUVIMA/ SÜYÜK e , s y o ü<L£/wu/Ğ 9S &İN TON HAM P£Tf!OU£ fZOMAUYA 'y/\ DOĞRU YOL AURJCEN, KAgADeUlZDE/J S€LA4£KTe OL4A/ KOSTElÇ HAYDARPAŞA AC/KL4RINDAK/ TEHLİKE! ELEMAN ARANIYOR Büyük bir şirketin pazarlama servisinde çalıştırılmak üzere: Lise veya yüksekokul mezunu, Askerliğini yapmış, 30 yaşını aşmamış, Oto ehliyetli, gerektiğinde seyahat edebilecek elemanlar aranmaktadır. Îsteklilerin aşağıdaki adrese şahsen başvurmaları rica olunur. Davtıtpaşa Caddesi, Serçckale Sokak No: 3 / YÜKSELEH ALEVLEfZ, ?A/ PEFCOL NEPEUİYLE ^«^, jgjassu ÛA DEl/AM £777. OLAyuA Si eoMEAJ • A ^ ^ = = OEMIZCJ ÖL/>Ü BÛyÜK VA* "=•'*< •' "' rAŞA7AgAK,BrfZ 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 15 Kasım 1937 binerek istasyona geldi ve trenine bindi. tstasyon ve civannı dolduran on binlerce uğurlayıcmın candan tezahüratı ve selam topları arasında saat 14.10 da Malatyadan ayrıldı. 19371987 varidatı arasında fark yoktur. Otobüs müşterilerinin çoğalmış görünmesi evvelce tranvaylarda görülen fazla izdihamm mutedil bir hadde inmesinden ileri gelmektedir. Diğer taraftan otobüsler daha ziyade taksi müşterilerini aimıştır. TOPKAPItSTANBUL GALERİ PERA 1469738 IÜTRAMKO a painting TEM SANAT GALERJSJ FUAT ACAROĞLU 328 Kasım 1987 AudıoVuual tonıtım 17 30 Pozardı>ındohergunH 0019 00 Kuyulubostan Sol< 44/2 Ntsontaşı Tel. 147 08 99147 97 56 Resim Sergisi z ı m Ö z e I waves SANAT MERKE2İ and multl media 28 EKİM17 KASIM KaiSHOM IHUHUH TEŞILÇIMtll SOKAK 91 BESİKTAŞ TEL 160 25 46IM 29 80 IŞIL ÖZIŞIK SuluboyaYağlıboya Resim Sergisi 27 Kasım'dan itibaren A\ yc Sok Yuva Apl 8/2 lesvıkıyo 141 7? 09 KAYAALP Sanat Galensı Rurnelı Cad Huzur Apt 26/5 Kat 2 Osmanbey Tel 148 05 75 EREN EYÜBOÖLU Resim Sergisi 9 Kasım 2 Aralık SAÜH ZEKİ Resim Sergisi 13 Kasım 2 Aralık Hıısrev Gerecle Cad 126 îeşvıkıye Meydanılsl 141 27 11 • B U U T CAUM» AEDPA Malatya 14 (Sureti mahsusada giden arkadaşımızdan) Diin geç vakit Çetinkayadan ayrılan Büyük Başbuğ Atatürk bugün saat 13 de Malatyayı fereflendirdi. Ulu Şefın Malatyayı teşrifleri top atılmak suretile selamlandı. Vali, Kolordu Komutam, memurlar ve çok kalabalık bir halk kütlesi tarafından coşkun tezahüratla karşılandı. tstasyondan şehre kadar bütün yollar, kadın, erkek binlerce halkla dolmuştu. Büyük Başbuğ gıizergahta yer almış olan askere, izciye, Atotürk diin Mcdatyodon y dd Diyarbekire gitti mekteblere ve halka iltifatta bulundu. Bilahare otomobiline binerek şehre geldi. Şehrin methalindeki bez ve iplik fabrikası inşaat mahallinde bir müddet durarak mühendislerden inşa faaliyetleri hakkında izahat aldıktan sonra yeni yapılmakta olan memleket hastanesine gitti. Bilahare halk evini şereflendirdi. Büyük Şefı aralarında %örmekle tarif edilmez şevk ve heyecan içinde çırpman Malatyalılar havanın yağışlı olmasına rağmen, bayram yapıyorlar. Şehrin ana caddelerini dolduran halkın Atatürkün geçişlerinde "yaşa varol" aveze ve alkışları ortalığı çınlattı. Bir müddet istirahatten sonra Halkevinden ayrılan Ulu önder otomobiline Halk otobüslere rağbet gösteriyor Şehir dahilinde otobüs seferlerinin başlaması üzerine tranvay şirketinin müşteri kaybettiği zannediliyordu. Filhakika bu otobüslerin hıncahınç müşteriyle dolu olması bu zannı takviye eder mahiyette idi. Keyfîyeti alakadar bir zattan sorduk bize şunları sö'yledi: " Şirket evvelki müşterisini kaybetmiş değildir ve günlük