22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Isveç'te bir adada tecrit edüecek Sahjbı Camkariycl Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkelı adına Nadfr Nadi • Gend Yaym Mudünl Hasıa Ccmal, Müessese Müdurı) Enüoe tyüthgtt, Yazı lşlcn MüdürJ Okay Gonouin, 9 Haber Merkczı Müdürü Yılçın Bayer. Sayfa Düzenı Yöncımenı. A1I Aat, • Temsılaler ANKARA YtJçın Doftn. IZMtR. Hikmtt ÇtthlUym, ADANA Ccfal TAKVlM 15 KASIM 1987 lrasak: 5.16 Güneş 6.44 Isıanbul Haberlcrı. E r t u Akyüdız, Dış Haberlcr Ergun Bala, Ekonomı Ounuı Ulacay, Kühur Ccial Uster, Spor Danışmanı Abdulkadir Vacdmaıı, Düzelune Rfflk Durtaş, BıümE£ııım Şabin Alp*y, Iş Scndıka ŞuVran Kcteod, Yun Haberlcrı Nccdd Dofın, Dızı Yaalar Kercm Çahşkan, Erzunım Mehmtl Gulltkin, Bursa. Lrmrt Geafdy, • KoordınatOr Ahmet Koraban. 9 Malı Işler Erol trtul, 9 Rcklajn Ayş« TorübEk Yavinlar Hulyı Akyol • Idare Husnin Gurer, Işletme Ondcr Çdik. Bılgılşlem Nail ln«l. öğle: 12.53 tkindi: 14.29 Akşam: 16.53 Yatsı: 18 16 Basan vr Yaym CıuıimrtyM Mubucüık r.»»ı>nl,lr T.A4. Türk O a * Cad. 39/41 Cafakdiı 34334 la . PK 246tsuntHil. Tel 512 05 05 (20 h«l), Tdo 22246 Fu. (I) 526 60 72 • Burolar Aalun. Zjya GOkalp Blv tnkıUp S No 19/4. Td 133 11 4147. Tcta 42344 Fix.fr 133 82 64 • Umlr H Zıy» Blv. 1352 S. 2/3. Td 13 12 30. TdCL 52359 Fıx. (51) 13 12 30 I İDönll Cad 119 S No 1 Kal 1. Tel 1*55019731. T d a 62155 Fu. (711) 28 05 Mini eteğe alternatif: Pantolon ,JBBBfe^«^ ' Mtt^. ^sfCSk. / Yunan polisi iki Türkü anyor ATİNA (AA) Yunanistan da siyasi mültecı olarak yaşayan iki kaçağın, bir eşcinseli öldürdükleri iddiasıyla arandıklan bildirildi. Polis tarafından yapılan açıklamada, önceki gece Atina'nın Kokinia semtindeki evinde 0lü olarak bulunan eşcinsel Vasilis Papadatos'un (42) katillerinin Ahmet Toros (25) ve Hasan Han (22) olduğunun sanıldığı belirtildi. Açıklamada, Yunanlı eşcinselin, sahibi olduğu barda iki kaçakia içtikten sonra, birlikte eve gittikleri ve Türk kaçaklann Papadatos'u soymak için bir abajurla başına defalarca vurarak öldürdükleri kaydedildi. » STOCKHOLM (AP) Isveç'te son zamanlarda AIOS konusunda çıkan bir tanışıaa, günün konusu cldu. Sağlık Bakanhğı yetkililerinin AİDS virusu taşıyan uyuşturucu müptelalannı Stockholm yakınlannda bir adada tecrit etmeyi lasarladıklarını açıklamalan bir dizi çevrede sert tepkiye yol açtı. Plana muhalefet edenler, hükümctin, AIOS hastalanna 19. yüzyılda cüzamlılara yapılan rauameleyi öngördüğünü NECLA SEYHUN öne sürüyorlaı. Baa çevreier de, huküraetin projesinin yılda 1.5 milyon Hayır değil. Mini eteğin alterdolara maJ olacağını belirterek, ta natifi maksi etek değil, önümüzsannın çok pahalı olduğunu ıfade deki yaz. Yalnızca pantalon. ediyorlar. "Pantolon ve şurekâsı" demek Projeyi haarlayan Dr. Anaa U daha doğru aslında. Çünkü en az sa Jatko ise, düzenlediği basın top pantolon kadar her boyda şort ve lantmnda planı savunarak, bermuda da katıhyor yaz kerva"Projemiz, cezaevini andıran bir U nına. Yalnız plaj ve sayfiye kıyas»n degildir. Adadaki bakım merke feti olarak değil, gündüz ve şedDİ cezaevi yetkilileri degil. hastane yelkilileri yoneteceklir. Ama hasta hir giysisi olarak da... Ne var ki boylannı ve bollukbnn hareket özgüriügnnıi ktsrtiamak lanru iyi ayarlamak gerek. Yokzorundayız" dedi. Dr. Anna, adaya sadece doktor sa yağmurdan kaçarken doluya lann ve resrai yetkililcrin uyanlan tutulmak işten bile değil. Çünkü şort ve bermuda belli bir yaşın, na karşın, AIDS mikrobunu belli bir tipin kıyafeti. Yakıştınnyaymakta devam eden uyuşturucu müptelalannın yerleştirileceğini de ca pek güzel de, yakıştırması pek sözlerine ekledi. kolay değil. lsveç yasalanna göre, hükümet, Yainız boyunu ayarlamak kobulaşıcı mikrop taşıyanlann hareket şulu ile bir kolaylık var önümüzOzgürlüklerini kısıtlama hakkına deki yazın şort ve bermudalarınsahip. da... Çoğu kez uzun ceketlerle giAdadaki bakım merkezinin çevresinde duvar olmadığını söyleyen Dr. yiliyor bunlar. Boylan ceketin altından bir karış görünüyor anAnna "Sadece çitler >ar. Baolar da cak. Bazı kez daha bile az. Böyyıkddı. Sağlık merkezinin çevresine cezaevi davarlan gibi duvar çekme lece hem bermuda giymiş, hern ji düşünmüyoruz" dedi. de giymemiş oluyorsunuz Eğer "yakışan modadır" sözünü sözde bırakmayıp da uyguluyorsanız, geride kalmış kışlar, geride kalmış yazlar gibi, hiçbir sorun yok. Ama durumu ille de "modanın kitabına" uydurmak istiyorsanız, pantolon giyeceksiniz, bermuda giyeceksiniz, şort giyeceksiniz 88 yazmda. Üstlerine de birer uzun ceket. Problemin "modasal" çözümü bu. SCHERİIER'DBI 3 MOOEL Ünlü modacı Scherrer'in lactvert pantoion ve ördek mavisi renkte biuzan ceketini enli bir kemer tamamlıyor (solda) Aynı modacının siyahbeyaz renkte çızgıli bir takımı Ince çizgilı pantolon ve kalın çizgili uzun ceket, yine çizgili bir şapkayla kullanılıyor (ortada). Scherrer'in, bacaklanna guvenen bayanlar için rtazııiadığı şortiu takım (sağda). kımlar katıyor avnca yazına. kımlar katıvor aynca 88 vazı Çizgi oyunlan yapıyor. Pantolonu ince lacivertbeyaz çizgili kumaştan seçiyor, blazeri kalın çizgili kumastan. Içine lacivert bir tişort giydiriyor. Beline bir lacivertbeyaz spor kemer. Ayaklarda yuksek beyaz topuklu lacivert pabuçlar. Başta lacivertbeyaz bir bere. Alabildiğine şık!.. Uzun etek yok Minı eteğin alternatifıne çok yer veren bir modacı Scherrer. Güzel şort takımlan var, gencecik. Yıhn siyahbeyaz modasından en güzel örnekleri veriyor. Kısa siyah şortlar ketenden. Beyaz tişörtler. Belde enli siyah rugan kemerler. Üstte uzun, dize dek inen kapişonlu ceketler. Üstü siyah ve kırmızı gemi desenleri ile bezeli şık, guzel ve havalı bulmamak olanaksız. Daniet Hechtere bermuda tayyörler sunuyor, gencecik. Uzun ceketlerle giydiriyor. Erkek gömlekleri ile... Kravatlarla... Diz kapağına kadar gelen beyaz çoraplarla, beyaz pabuçlarla... Göz zevki, taptaze!.. Hayır karamsarlığa kapılmaya hiç de gerek yok. "Uzun etek yok, herşe)' mini" diye dertlenmek, "Bu beımudalar, bu şortlar nasıl giyilir ki" diye paniğe kapılmak gerçekten de yersiz. Geciken seyirciye kapah sistem TV ANKARA (ANKA) tstanbul Atatürk Kültür Merkezi'ne kurulâcak "kapah sistem TV" araalığıyla ilk perdeyi kaçıran "son dakika seyircisine" oyunlan izleme olanağı sağlanacak. Kültür ve Turizm Bakanhğı Müsteşarı Ertan Cireli, bu yolla gösterilere ve oyunlara geç gelen izleyicilerin "fuayede" bulunacak ekranlardan gösteri ve oyunlann tümünu izleyebileceklerini söyledi. handiyse. Böylesi son derece moda. Evet "yakışan modadır" sözünü sözde bırakmayıp da, uyguluyorsanız eğer, geride kalmış kışlar, geride kalmış yazlar gibi, hiçbir sorun yok. Ama dunımu ille de "modanın kitabına" uydurmak istiyorsanız, pantolon giyeceksiniz, bermuda giyeceksiniz, şort giyeceksiniz 88 yazında. Üstlerine de birer uzun ceket. Problemin "modasal" çözumü bu!.. Pantolonlar daha çok klasik bir havada geliyor yaz modasına. Belde bir ya da iki plili, erkeksi pantolonlar bunlar. Ünlü modacı Scherrer bu havada klasik bir lacivert pantolonu ördek mavisi bir bluzon ceketle giydiriyor ör neğin. Belde geniş bir kemer. Ayaklarda yüksek ökçeli ayakkabılar. Birden "kadınlaşıyor" o düpeduz lacivert pantolon "cekid", "kadınsı" bir göninüm kazanıyor. Scherrer çizgili pantolonlu ta Uzun etek belki pek yok. Ama onun dışında hemen herşey var, herşey... Yakışanı iyi seçmek, yakışan biçimde tamamlamak gerek, o kadar. Moda bu çabaya değmez mi?.. Yaklaşan yaz, guzel bir yaz!.. Borsada bir intihar daha LOS ANGELES (AA) F.AImanya'da yağ makineleri ve gayri menkul ticaretınden kazandığı paralarla geçen eylül aytnda ABD'ye yerleşen Ansgar Schmetzer adlı 37 yaşmdaki Alman, borsada büyük zarar ettiği için canına kıydı. Polis tarafından yapılan açıklamaya göre, Schmetzer, geçen çarşamba günü, evindeki bilgisayar ile borsayı izlemeye başladı. Elindeki senetlerin hızla değer kaybettiğini gören Schmetzer, milyonlarca dolar zarar ettiğini görünce, tabanca ile intihar etti. 2 NATO yöneticisi yarın Türkiye'ye geliyor HADİ ULUENGİN BRÜKSEL"Adantik Anlaşması Teşkilatı" toplantısına katılmak için yarın Istanbul'a gelecek olan NATO Müttefik Kuvvetleri Komutanı General John Galvin ve lttifak Genel Sekreterı Lord Carrington'un bu ziyaret sırasında önemli temaslar yapması bekleniyor. Özellikle, SACOBUR komutanlığı görevini üstlendikten sonrajıenüz Türkiye'ye gelmeyen John Galvin'in, normal olarak, 30 kasımda Brüksel'de yapılacak NATO Askeri Komitesi toplantısı öncesinde Genelkurmay Başkanı Necip Tonımtay ile tanışmış olması gerekiyor. Briikserde yapılan açıklamaya göre, yann sabah lstanbul'a gelip, akşama doğru geri dönecek olan General John Galvin, Türkiye'de kalacagı üçdört saat içinde herhangi bir temasta bulunmayacak. Ancak gözlemcilere göre, NATO komutanırun "beklenmedik" bir şekilde Türk askeri yetkilileriyle bir araya gelmesi ve "önemli sornnlan" ele alması ihtimal dışı değil. Bruksel'deki gözlemcilere göre, söz konusu "önemli sonınlar" arasında "acillik" arz eden iki konu da, ittifak bünyesindeki TürkYunan anlaşmazlığı ile ilgili. Bunlardan birincisi, Ankara ve Atina'nın karşılıklı vetolaşmalan sonucu bütün NATO ulkeleri için tehlikeye giren 38. dilim altyapı bütçesi sorunu. Bilindiği gibi, Ege'deki Skyros adasuun NATO altyapı bütçesinden yararlanmasıru engellemek içinTürkiye, Yunanistan'ın Ittifak'a sunduğu bütçe projesini veto etmiş, Atina da buna misilleme olarak Türk projesine "çekince" koymuştu. NATO altyapı butçesinin bir bütün olarak onaylanmasi gerektiğinden dolayı da şu anda bunun tümü askıya alınmış durumda. Ankara'nm vetoyu geri çekmek için önce sürdüğü iki şart ise Yunanistan'ın daha önce Çanakkale boğazındaki sinyalizasyon tesisine getirdiği "çekinceyi" kaldırması ve Skyros adasındaki askeri tesislerin Türkiye'ye yönelik "yeni savunma doktrini" çerçevesinde gerçeklestirilmediğini açıklaması. Yunanistan bunu reddettiğınden ve daha önce NATO çerçevesinde yapılan "arabuluculuk" girişimleri bir sonuç vermediğinden, Bruksel'deki gözlemcilere göre, şimdi General John Galvin'in askeri planda devreye girmesi gerekiyor. Yine bu gözlemcilere göre, yann tstanbul'da bir GalvinTorumtay göruşmesi olursa,, sorunun gündeme geleceği kesin. Diğer taraftan, yine aynı temas gerçekleştiği takdirde, John Galvin'in dört yıldır askıda bulunan Limni sorununu da açması büyük bir ihtimal. Bilindiği gibi, Türkiye ve Yunanistan'ın bu konuda da karşılıklı vetolaşmalanndan dolayı, bu yıl da NATO "kuvvet pbuunda" her iki müttefikin "ülke bölümleri" yok. öte yandan, Gahrin'in Türk askeri yetkilileriyle göruşmesi dunımunda bile, Yunanistan'ın uygulamayı reddettiği "Rogers Anlaşması'nın" aynntılı bir şekilde gündeme geleceği sanılmıyor. Gözlemcilere göre bunun ana nedeni, konunun hassasiyetinden dola>ı Istanbul'daki kısa temas sırasında derinlemesine tartışılamıyacağı. Bilindiği gibi, eski NATO Komutaru General Bernard Rogers görevini John Galvin'e devrederken yaptığı açıklamada yeni komutanın kendisinin Kenan Evren'e vermiş olduğu "asker sözttnü" yerine getirmek için her türlü girişimi yapacağını açıklamıştı. Ancak şimdiye kadar Galvin, bu konuda herhangi bir girişimde bulunmadı. ABD'de yeni kalp ilacı kadar asıllarma önündeki Isviçre'ninünluyerterini, yapdannı, anıtlannı görmuş kadar oluyor çük aynntılarına turistlerin en çokbenzemesi. örneğtn bir yapınınunutulma"cüce" kenti i^m korkuluklar, parke taşları, hatta caddelerdekı şerıtyerler arasında. Üstelik çizgılerı bile mış Maketkent ilgi gösterdiklerı ter, Isviçre'nin tüm lar. Çünkü Isviçrelıler, ulketerinde bulunan birçok ünlü ve turistikvapftın makeöerini bu kasabada sergiliyortar. Bu maketlerin en büyuk uzellifli, en kü kuçukler kadar buyükler de, bu cüce kentı gezerken, kendılerinı belli bir süre için de olsa, Guliver gibi hissetmekten ahkoyamıyorlar WASH1NGTON (ÂA) Amerika Birleşik Devletleri'nde kalp damarlarmdaki pıhtüaşmayı önleyerek, her yıl binlerce kişinin hayatını kurtarabileceği bildirilen yeni bir ilacın üretimine izin verildi. ABD Gıda ve tlaç Dairesi yetkilileri, kısaca TPA olarak adlandınlan ilacın, kalbi besleyen damarlarda pıhtılaşmanın önlenmesinde önemli bir adım olusturduğunu belirttiler. liaç, kalp krizinden hemen sonraki dakikalar içinde kullanılması halinde en etkili sonucu veriyor. tlaç, insan vücudunda normal olarak bulunan TPA adlı bir maddenin laboratuvarda genetik teknolojisi yoluyla üretilmesiyle elde edildi. Dalarulan Atina Belediye Başkanı^na davet STELYO BERBERAKİS~ ATİNA tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Atina'yı ziyaret etmekte olan Istanbul Fener Patriği Dimitrios aracılığıyla Atina Belediye Başkanı Miltiades Evert'i lstanbul'a davet etti. Bu daveti kabul eden Evert'in yakın bir gelecekte Istanbul'u ziyaret etmesi bekleniyor. Bu konuda yapılan açıklamada Evert'in fstanbul Belediye Başkanı Dalan'ın davetini kabul ettiği ve yakın bir gelecekte ziyaret tarihinin belirleneceği bildirildi. Miltiades Evert, 1986 yılında Yunanistan'da yapılan yerel seçimlerde ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi'nin desteğinde Atina Belediye Başkanlığı'na adayhğını koymuştu. Ikinci tur seçimlerde Belediye Başkanı olan Evert, Yunanistan'da "Buldozer" lakabı ile tanıruyor. Evert, bakanhğı döneminde "gecekondu" türunden yasadışı konutlan buldozerle yıkması ve iri yapısı nedeniyle bu lakapla anılıyor. Öte yandan Atina âyareti sırasında bir devlet başkanı gibi karşılanan Istanbul Fener Patriği Dimitrios dün de Istanbul Rumlarının yoğun yerleşim merkezlerinden biri olan Acharnon semtindeki Aghios Panteleimon kilisesinde bir ayin yönetti. Ayinden sonra Atina Belediye Başkanı Miltiades Evert'in davetlisi olarak katıldığı törende Atina kentinin onur madalyonunu aldı. Kesin dönüşçtilerie göre Türkiye pis' Federal Almanya'dan kesin dönüş yapan 200 aile üzerinde yapılan bir araşiırmaya göre, kesin dönüşçüler en çok pislik, çöp, sivrisinek, gürültü ve bürokrasiden yakımyorlar. TÜREY KÖSE tZMtR Almanya'da uyum sağlayamayan Türk işçileri, kesin dönüş yapüklannda bu kez Türkiye'de de uyumsuzluğu yaşıyorlar. Almanya'dan kesin dönüş yapan 200 aile üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, bu aileler en çok pislikten ve bürokrasiden yakınıyor ve Avrupa'da ahştıkları yaşam standardını anyorlar. tzmir Karşıyaka Belediyesi Sosyal Hizmetler Merkezi'nce kesin dönüş yapan 200 aile üzerinde bir araştırma yapıldı. Araştırma sonunda, yüzde 79'u ilkokul, yüzde 10'u ortaokul, yuzde 8'i ise lise mezunu olan bu kişilerin, hem Almanya'ya gitmeden önce bıraktıklan Türkiye'yi, hem de bıraktıklan Almanya'yı aradıklan belirlendi. Çocukları uyum kurslarına alınan bu ailelerin karşılaştıkları çeşitli uyum sorunları var. Araştırmayı yapan Ayfer Çalışkan elde ettikleri araştırma sonuçları konusunda şunları söyledi: "Kesin dönüş yapan ailelerin beklentileri daha çok yerel yönetimlere yönelik. Devletten beklentileri ise özellikle mali durumlan ile ilişkili. Araştırmaya başlarken, bu ailelerin mali durumlannın çok iyiolacağını sanmıştım. Ancak yanılmışım. Ailelerin çogunun bir evi vnr, sadece 10 ailenin ek olarak arsası, diikkânı ve dolmuşn var. Onun dışında hiçbir şeyleri yok. Bu nedenle kesin dönuş yapan bu aileler devletten banş, can güvenligi, sosyal giivence yanında yeni iş sahalan da istiyorlar." Araştırmaya göre aileler en çok sokaklann pisliğinden, çöp, sivrisinek ve gürültüden rahatsız oluyorlar. Çocuklan için parklar, oyun sahalan istiyorlar. Fiyatlardaki istikrarsızlık, trafık sıkışıkhğı ve "bugün git yann gelcilik" en fazla şikâyet ettikleri konulardan. 4 "Ne Türk ne de Alman Psikiyatrist Doç. Dr. Ataman Tangor, ise özellikle yaz aylarında gurbetçilerden kesin dönüş yapanlardan kendilerine başvuranlann sayısının fazla olduğunu söyledi. Nureyev, 26 yıl sonra vatanında MOSKOVA (AP) Dünyaca ünlü Sovyet asıllı balet Rudolf Nureyev, 26 yıl sonra dun ilk kez, anavatanı olan Sovyetler Birliğine gitti. Moskova Havaalanı'nda gazetecilere verdiği demeçte, çok heyecanlı olduğunu söyleyen Nureyev, Sovyetler Birliği'ne, dağhk Ural bölgesindeki Ufa kentinde yaşayan yaşlı ve hasta annesini ziyaret etmek amacıyla geldiğini belirtti. Nureyev, 1%1 yılında, Leningrad "Kirov Balesi"yle bir turne nedeniyle bulunduğu Paris'te g Batıya iltica etmişti. NureyeVe, Ş 26 yd sonra ülkesini ziyaret izni £ nin verilmesi, Sovyet lideri M i 1 hail Gorba^ov'un yürüttüğü d a 1 ha açık bir toplum ve geçmişin hatalarını silme kampanyasının bir uzantısı olduğu belirtiliyor. "Parls Opera ve Balesi"nin yönetmenliğini yapmakta olan 49 yaşındaki Rudolf Nureyev, Batı turnesinde bulunan "Kirov Balesa"nin Paris temsilleri nedeniyle Nureyev, 1961 yılında, Leningrad Kirov balesiyle bir turne nedeniyle Paris'te bulunurken, kafıleden ayrılmış ve Batı 'dan sığınma hakkı istemişti. Ünlü Sovyet asıllı baletin ülkesini ziyaret etmesine izin verilmesinin, Gorbaçov'un izlediği açıklık politikasının bir uzantısı olduğu belirtiliyor. en kısa zamanda Fransa'ya dönmek zorunda olduğunu belirterek, SSCB'de 3 gün kalacağını umduğunu söyledi. "Bu jesti Gorbaçov'a borçlu oMnğunu" belirten Nureyev kendisıne vize verilmesine şaşırmadığını belirterek "Bu kaçınılmazdı" dedi. Gorbaçov ve sosyal reformlan hakkında ne düşündüğü sorulan Nureyev, bu soruyu, "Bay Brodsky'nin de dedigi gibi, devlet başkanı olarak başka birinin yerine onu tercih ederim" diyerek yanıtladı. 1972 yılında Sovyetler Birliği'nden aynlarak Batıya sığınan Sovyet ozanı Brodsky, geçen ekim ayında "NobeJ Edebiyat Ödiiln"nü almıştı. Nureyev, gazetecilerin, Sovyetler Birliği ziyaretinden ne umduğu sorusuna yanıt olarak, "Annemin dışında başka bir şcy bulacagımı ummuyorum" dedi. Bu arada "Paris Opera ve Balesi" tarafından yayımlanan bir bültende, Nureyev'in vatanını ziyaret etmesine izin verilmesinden "çok fazla etkilendiği" belirtildi Sovyet lideri Gorbaçov'un yürüttüğü "glasnost" (açıklık) politikası gereği, daha fazla demokrasi adına, daha önce ulkeden sürülen ya da Batıya iltica eden birçok ünlü sanatçı ve bilim adamının kesin dönuş ya da geçici olarak yeniden SSCB'ye davet edildikleri biliniyor. insanlar yaşamlannın belli bir zaman kesitiyle kısıtlı olduğunu düşündüklerınde. Bazen saatler sürmuş gibi geçen saniyeler, bazen saniyeler kadar kısa geçen saatler. "Stern" dergisi son sayısının bir bölumünü, en az zaman kadar önemli saatlere ayırdı. Saatler, insanın zamanı somut olarak algılamasını sağlayan küçük mekanizmalar. Teknoloji bir zamanların kum saaöerini kuartzlı saatlere dönüştürmeyi basardı. Ancak ınsanların asıl dileği olan "zamanı durdurmak", teknolojinin elinden gelmiyor henüz. Zaman birçok tanınan ya da tanınmayan insanı yutmaya devam ediyor. Hele dünyanın nabzını elinde tutan ünlü politikacılar, sanatçılar gibi zamanlarını çok iyi değeriendırmek, zamanlamalannı çok iyi yapmak zorunda olantar için zamanın ayrı bir önemi var. Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, ülkesinde ve tüm Doğu Bloku'nda yeni bir çığır açan ' glasnost" ve "perestroika" polıtikalarıyla, (yukarıda solda) "Bizim ıcin artık açıklık ve degişimin zamanı gelmiştir diyor adeta. Ülkesinde kanşıklığın doruk noktasında Sihler tarafından duzenlenen bir suikaste kurban giden eski Hindistan Başbakanı indra Gandi ise (solda) yaşamının belki de hiç beklenmedik bir zamanda noktalanacağından habersız, saatine bakıyor Yaptığı filmleriyle, izleyicilerine unutulmaz dakikalar yaşatan, nabızlarını daha bir hızlı attıran ünlü "gerilim ustası" Hitchcock ise, (yukarıda sağda) "Benimle geçireceğiniz zâmana dikkat edin" der gibi Zamanla yarışanlar Zaman insanlar için çok değerfi Hele
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle