21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER programlaşma tarzını anlattılar. Fidanlık, elektrik santralı, değirmen, atölyeler, kümesler, an kovanları, kooperatifçilik bölümtt, hepsi büyük bir intizam içinde işliyor ve buralardaki çocuklar, vazifelerini müdrik bulunuyorlardı. Anların bal yapma faaliyetini, kovandaki camın arkasından, ömrümde ilk defa seyrettim... Enstitüde de müdüründen en genç öğrencisine kadar herkes kendine düşeni yaparak müstakbel büyük Türkiye'nin balını hazırlıyorlardı. Aynca köylü ile temas bürosu kurmuşlar. .Civar köylüler gelip Enstitü'den hayvancılık, tavukçuluk, ancüık hakkında yeni bilgiler alıyorlar ve bunlan kendi köylerinde tatbik ediyorlarrruş. Bu iş biraz zor olmuş. Fakat köylü bu bilgilerin faydasını görünce bu büroya daha sık başvurmaya başlamış... Enstitünün 800 talebesindan 779'u erkek, 21'i kız imiş. Halk, diğer enstitülerde olduğu gibi, buraya da daha çok erkek çocuklarını gönderiyor, kızları göndermiyormuş. Ne yazık... Ben bunun tersinin olmasını çok temenni ederdim. İstikbalin anasını ne kadar iyi yetiştirirsek, memleketimizde o kadar çabuk kalkınır diye. (...) Cılavuz Köy Enstitüsü'nde üç saatten fazla kaldım ve çok zevkli dakikalar yaşadım. Akşam 18.00'de yola çıkarak 19.30'da Kars'a vardık..:' * * • lşte Mecit Haşimoğlu, kooperatifçilik ışığını bu köy enstitüsünden almış. Köy enstitülerinden söz ederken Mahmut Yağmur'un yeni çıkan "Sancılı Çağ" adlı kitabında bunlara ilişkin olarak yazmış olduğu şu satırları da almtılamadan edemeyeceğim. Şöyle yazıyor Sayın Yağmur: "Köy enstitülerinde insanoğlunun tensel ve tinsel yapısını geiiştiren bir eğitim dizgesi uygulanıyordu. öğrencilerin kuşku duyma, soru sorma ve hak arama özgürlükleri sınırsızdı. Yöneticilerine ve öğretmenlerine, uslarını kurcalayan her soruyu çekinmeden soruyorlardı. Her bilgiyi, uslannın mezrosu ile ölçuyorlar ve terazisine koyarak tartıyorlardı. Sonılannı uygarca tartışarak çözüyoriardı. tyiyi, güzeli ve doğnıyu arayarak buluyorlardı. Kullandıklan araçlann ve gereçlerin çoğunu, işliklerde ter dökerek kendileri yapıyorlardı. Doğa ile boğuşarak ürettikleriyle besleniyorlardı. Köy enstitülerinin kitaplıklan, yaşadıklan çağlara damgalarını basmış olan bilgelerin ve yazarlann kitaplarıyla doluydu. öğrenciler iş ve ders dışındaki zamanlannı, kitap okuyarak değerlendiriyorlardı. Okudnkça çevrenleri genişliyordu. Yeıyüziinü kirleten kötülüklerin, rahatsudıklann nedenlerini öğreniyoriardı. Bilgileri arttıkça, emek ve inanç sömürüciikrine karşı duyduklan öfkeleri kabanyordu. Yürekleri, dünyayı kötülüklerden ve haksızlıklardan antmak isteğiyle tatuşuyordu." (Sancılı Çağ, S. 74) • • • îşte böyle bir ortamda yetişen Sayın Mecit Haşimoğlu, benim kitabımdaki günceden yukanya aktardığım Cılavuz anılarını okumuş. Meğer "O enstitüyü biz yaptık, siz değerlendirdiniz" demesi bu yazı dolayısıyla imiş. Köy enstitüleri için o ve onun gibi idealistlerin yaptıklannın yanında benim duygulanmın ne önemi olabilirdi? Ama bu saygın ve yaşlı (bana göre hâlâ çok genç) emekli öğretmenin, kırk yıl önce Doğu illerimizin en uç noktalanndan birindeki rastlaşmamızı unutmamasının ve Kocaeli Fuarı'nda beni bulmasının insansal değeri ve önemi çok büyüktü. Ona, köy enstitüleri konusunda yıllardan beri daha pek çok yazı yazdığımı bildirdim. O mutlu ve aydınhk yıllardan ve Cılavuz Köy Enstitüsü'nden kısaca söz ettik. llerlemiş yaşına karşın kooperatifçilik ülküsü uğrunda hâlâ yoğun ve eylemli olarak çalışmasını sürdürdüğü için kendisini kutladım, verdiği kitaplan okuyup değerlendirmek için ona söz verdim. Bu sözümü önümüzdeki hafta yerine getireceğim. 15 KASIM 1987 Köy Enstitülerinden Kooperatifçiliğe< HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Bu yılm temmuz ayında, Kocaeli Fuan'ndaki imza gününde zayıf, kır saçlı, saygın görünüşlü bir yurttaşla tanıştım, daha doğrusu, o kendini tanııtı: Emekli llköğretün Müfettişi Mecit Haşimoğlu. Şimdi Izmit'te Türk Kooperatifçilik Kurumu'nun üyesiymiş ve kooperatifçiliğin yaygınlaşması için çalışıyormuş. Bu konuda yazılmış bir kitap ve üç broşür verdi. Bu yapıtlardan gelecek hafta söz edeceğitn. Önce kooperatifçilik ışığını ve bu doğrultudaki çalışmaiannda, ilk hızı nereden aldığını anlatayım. Kendisini tanıtırken şunu da söylemişti: "Ben, sizi Kars'ın Cılavuz Köy Enstitüsü'nden tanıyorum. O enstitüyü biz yaptık, siz değerlendirdiniz. Aradan yülar geçti, şimdi Kocaeli Fuarı'nda karşı karşıyayız. Ne mesut tesadüf..!' Belki konuşma fırsatı bulamayız diye bir de mektup verdi bana. Merak ettiğim "ilk hız"ı nereden aldığı, bana söylediği sözlerden belli oluyordu: Köy enstitülerinden almışb bunu. Tam kırk yıl önce, 1947 yaz aylannda, Istanbul Hukuk Fakültesi Dekanı bulunduğum sırada ülkemizin hiç görmediğim yerlerini gezip tanımak için kendi paramla yapmış olduğum bir Doğu gezisinde Kars'a da uğramıştım. Sayın Mecit Haşimoğlu o tarihte bu ilimizin Cılavuz Köy Enstitüsü'nde öğretmenmiş. Beni kırk yıl önce orada görmüş. Gerisini, o zaman kaleme alıp sonradan yayımladığım günceden izleyeüm: "Kars'a gelmişken, daha önce methini işittiğim Cılavuz Köy Enstitüsü'nü görmek istediğimi, oradaki hukukçu arkadaşlara söylemiştim. Onlardan biri milli eğitim müdürüne gitmiş, sormuş. Kars'a 30 kilometre kadar uzakhkta bulunan Cılavuz Köy Enstitüsü'ne o gün bir kamyon gidip gelecekmiş. Eğer istersem onunla gidip dönebileceğimi söyledi. Pek sevindim. Enstitü'ye gittim. Burası ulkemizde şimdiye kadar gördüğüm köy enstitülerinin en mükemmeli diyebilirün. Evvelce, Ankara'daki Hasanoğlan, Kastamonu'daki Gölköy enstitülerini görmüş, hatta Gölkoy EnstitüsU'nde gecelemiştim. Buradaki mükemmellik ve üstünlük, tesislerinde, binalarında idi. Yoksa ruh hepsinde aynı. Daha önce gördüğüm enstitülerdeki çalışma, öğrenme, aydınlanma, yetişme ve yükselme, halka hizmet etme heyecanında fark yoktu. Bunlan gördükçe ülkemizin ve Türk ulusunun geleceği bakımından ne kadar umutlanıyor ve ne kadar seviniyorum. Topyekün kalkınmaya, tarihimizin hiçbir devrinde asağıdan, yani köyden yukanya doğru başlamayı kimse tecrübe etmemişti. Şimdi köy çocuklannın, ne büyük bir insan hazinesi olduğunu ve bunlarda ne kadar zengin bir zekâ potansiyelinin yattığını köy enstitüleri meydana çıkardı. llerdeki büyük Türkiye'nin temeli atıbyor bunlarda. Heyecanİanmamak elde değil... Başta müdür olmak üzere bütün öğretmenlerle görüştük, memleket meselelerinden konuştuk. Bir hukuk fakültesi dekanının, kendi imkânlarıyla bir kamyonun şoför mahallinde, bu enstitüye kadar gelip alâkalanması onlan sevindirmişti. "Mebuslanmızdan bazısı burayı daha görmedi büe" diyorlardı. EnstitüyU gezdirdiler. Yeni çalışma ve PENCERE Ömer Seyfettiıfden... "Kuvvetin görünmez, elle tutulmaz ruhu olan kahraman rüzgâr, bir gün kııiardan, çiçeklerden, çamlardan, ormanlardan topladığı güzel kokulan etrafa dağıta dağıta g'ıdiyor, tatlı tatlı esiyormuş. Herkesi soktuğu iğnesine büyük önem veren sivrisinek onu görmüş ve boyuna posuna bakmadan: Püf, püf... diye gülmüş. Kahraman rüzgâr "belki bana değil" diye aldırmamış, yoluna devam etmiş. Fakat sivrisinek, arkasından daha ziyade gülmeye, hatta küfretmeye başlamış. Rüzgâr, liyakatli adamlara has olan o büyük ve utvi soğukkanlılıkla yavaş yavaş geriye dönmüş, sivrisineğin önüne getmiş, hiddetlenmeden sormuş: Bana mı gülüyorsun? Evet sana!. Benimle mi eğleniyorsun? Evet, seninle!.. Bana mı küfrediyorsun? Evet sana!. Kuvvetli rüzgâr şu âciz sivrisineğin bu derece küstahlaşmasına evvela şaşırmış, sonra acımış; şöyle konuşmaya başlamıslar: Ne cesaret! Sen deli mi oldun? Ben bir kere esersem sen parçalanır, bir tarafa çarpar, hemen ölürsun. Ben mi? Sen! Gülerim aklına! Ben bir uçmaya başlar, senin karşına çıkarsam, buralarda duramaz, uzaklara kaçar gidersin... Ben mi? Evet, sen.. Bu cirminle beni kaçıracaksın ha? Cirmimi beğenmiyor musun? Senin hiçbir cirmin yok ya!. Ben rüzgânm, cirmim görünmez; hızla estiğim, fırtma, bora kasırga olduğum zamanlar en kuvvetli, en ağır şeyler karşımda cayır cayır yıkılır; ummanları birbirine karıştırır, nehirlerin mecralannı değiştirir, dağlan yerinden oynabr, balta girmemiş ormanları cayır biçer gibi yeriere sererim. Püf, püf, püf! Beni korkutamazsın, ben kızarsam seni bir yapanm ki, bir yapanm ki... Diye sivrisinek öyle olmayacak laflar söylemiş, öyle kufürier savurmuş ki anlatılamaz. O zaman âlicenap rüzgâr gene hiddetlenmeden ona küçuk bir ders vermek istemiş, biraz hızh esmiş, tabii sivrisineği önüne katmış: (Arkast 12. Sayfada) OKTflY AKBAL EVET7HAYIR AYDEVEROL O ölmedi Sigarasını, çayım hazır edin Hazjr edin sohbet sofrasını O güzel geleceği hazır edin Ne üzerine kalem çekilmiş bir geçmiş, Ne de bitmiş biz söz olacaktır. ÇOnkU; biliriz asıl biz susarsak ölür o , İST. OkmeydaoıÇaglayanÖrnektepe'deD devrimci arkadaşlan adına R.KARAKUŞM.A.KARA TEŞEKKUR Ameliyatımı üstün bir basan ile gerçekleştiren SSK Bakırköy Doğumevi'nin değerli doktorlarından Gyn. Operatör Dr. Sayın Uçağın Kanadını lUtmuş... Adam neler yapmamış ki! Adnan Menderes'in Londra'da geçirdiği uçak kazasında uçağın kanadını tutmuş, ama Menderes 'Hazrefm bu hikmetini bilememiş! 'Hazrefin torunu Mehmet de evliya imiş! Bir yerde öğrenci okuturken jandarma komutanı onu karakola çağırmaya gelmiş, Hazret karakolda dayak yiyeceğini anlayınca 'Destur ya Nakşibendi Hazretleri' diye bağırınca orda bulunan masa ve sandalyeler yerlerinden kalkıp jandarma komutanının kafasına vurmaya başlamışlar! Edirnekapı'da açılan bir mezarda on dokuz fare görüldüğünü duyunca hemen bu fareleri 19 yeşil kuşa çevirmiş. Postadan ilginç bir belge geldi. İlimiz ilçelerinden birinde Suleymancılık propagandasının Kuran kurslarında nasıl e'.kili olduğunu gÖsteren bir belge... Bir Kuran kursunun öğrenci defterterinde yukarıdaki "saçmaîar yazılı imiş, çocuklar bunlan ezbertemek zorunda bırakılıyorlarmış!.. Kuran kurslarında bakın daha neler öğretiliyor: Küfür olan laikliğe karşı her gayret küçümsenmemelidir. RABITA ehli kalp hastalığına tutulmaz, dualar tansiyon hastalığını yok eder, verem iyileşir! Hurma çekirdeği dövülür sonra içilirse basurdan kurtulunur! Tavuk kesilip sıcak sıcak ayaklara sanlırsa tifo örv lenirl vb... Süleymancıların önderinin sözleri kurs öğrencilerinin deflerlerinden alınmıştır. işte bazılan: "Onlarbizigericilikle itham ediyorter, doğrudur. Çunkü nurda ileri, kufürde gericiyiz. Onlar ise küfüröe cehenn&me gitmekte ilericidir. Nurda cennete gitmekte gericidirier." Süleymancılığın önderinin okulların her türtüsüne düşman olduğu ortaya çıkıyor. İslam enstitülerine bile karşı, onlan 'kütüfüfl köku' sayıyor. İnönü ile Bayar'ın İslamı yıkmak için çafıştıkları, bunu başaramayınca islamı içinden çökertmek için imam hatip okullannı açtığını söylüyor! Bu Süleymancı ögrencüerin deflerlerinde Atatürk'le ilgili yalan yanlış biigiler de yer almaktadır. Süleymancılara göre Atatürk kâfirdir, doğumu, yaşantısı üstüne en iğrenç yalanlar çocukların beynine akıtılmaktadır. Bu defterlerde Atatürk'ün düşmanı İzmir'de denize dökmesi bölümünde neler anlatılıyor: İzmir'de zaten düşman yokmuş, oysa öyte bir evrak düzenlemişier! Yunan komutanı açıkça "Beni yeşil sanklılann orduları yendi" demiş; Atatürkse kendisinin komutasındaki orduların Yunan't İzmir'e sürdüğünü iddia etmiş! Tanrı yeşil sarıklıları, Müslümanları korumak için göndermiş... Hazret'in derslerde dediğine göre Atatürk cehenneme girmiş, cehennemin kapısında onun için 'Buraya bundan büyük bir kâfir ne girdi ne girecektir' diye yazılı imiş! Atatürk adlı deccal milletinin dinini yok etmiş, gençleri cahil bıraktırmış, Allah'ın krtabını ayaklar altına almış. Böyle bir 'kâfir'le savaşmak için Allah, Süleyman Hilmi Tunahan'ı yeryüzüne göndermiş... Süleymancılığın egemen olduğu pek çok Kuran kursu işte böyle iğrençliklerle dolup taşmakta, yurt çocukları karanlık niyetli kişilerin elinde ziyan oimaktadır. Bu kurslan kim denetler? Milli Eğitim Bakanlığı bilmez mi, görmez mi bütün bu gerilikleri, saçmalıklan? Bu kurslarda Atatürk, Mithat Paşa gibi ilerici liderter yerin dinine batırılıp Abdülhamit göklere yüceltilmektedir. "Dünyayı titreten kan döktürmeyen, bütün dünyaya din aşılamak isteyen büyük bir hükümdar"üu o! Bunun gibi daha ne övgüler, saltanatçılığı, hilafetçiliği öven sözler... Bana gönderilen bu belge bir savcılık iddianamesi, on yedi yıl eski. Kimin eline geçmiş, nasıl geçmiş bilmiyorum. Sayın savcı, Süleymanctlık konusunu gereği gibi inceleyip mahkemeye bildirmiş. Ama sonra ne olmuş ne yapılmış bu kurslar için ne gibi bir işlem uygulanmış? Aradan on yıl geçtiğine göre o kurslarda beyinleri yıkanan çocuklar şimdi yetişkin yurttaşlar olmuşiur. Böyle gerici eğitimle yetiştirilen insanlardan Cumhuriyet Türkiyesi'ne ne gibi yarar gelecektir, orasını siz düşünün! Hele 1980'de bu yana Atatürk'ün yalnızca adı anılıp, Atatürk devrimciliğine ters düşen nice işler, kararlar, eylemler gerçekleştirildiğine göre! Yaşamını barış, bağımsızlık ve sosyalizm yoluna adayan MOŞE BENHABİB'e ve ameliyat ekibine, 4. Aseptik katının sayın doktor, hemşire ve personeline aynca teşekkür ederim. SEVİNÇ ARIN Tasarruflannızı de ğerlendirirken | ESBANK Her türlü vergiden muaf Her an paraya çevrilebilir Enflasyonu aşan yüksek gelir ESBANKFON NEDIR ? EsbankFon; 2499 sayüı Sermaye Piyasası Kanunu' nun ilgili maddelerine dayanılarak, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşariığı'nın 21.7.1987 tarih ve 55004 sayüı izni ile Esbank Eskişehir Bankası T.AİŞ. tarafından genel yatınm fonu ükelerine dayanüarak, vade kısıtlaması olmaksızın, tasarruf sahiplerine enflasyonu aşah kazanç ile diğer avantajlan sağlamak için kurulan yatınm fonunun kısa adıdır. ESBANKFON'A KIMLER KATILABILIR ? İster gerçek, ister tüzel kişi, tasarruf sahibi olan herkes ve her kuruluş Esbank : Fon'a katılabilir. EsbankFon Katılma Belgesi alabilir. TASARRUFLARINIZ NELERLE DEĞERLENİR? EsbankFon; Devlet Tahvüleri, Hazine Bonolan, Döviz Endeksli Tahvil ve Gelir Ortaklığı Senetleri ile büyük bölümü banka garantili ve yüksek verimli Özel Sektör Tahvilleri'nden oluşmaktadır. EsbankFon'da, dünya ve Türkiye'deki son gelişmeler nedeniyle hisse senedi bulunmamaktadır. Tasarruflannız yüksek verimli ve güvenceli menkul kıymetlerle en kârlı şekilde değerlendirüir. ESBANKFON SIZE NELER SAGLAR ? • Fon geliriniz her türlü vergiden muafür. • Kazancınız, enflâsyonun üzerinde olacaktır. • Tasarrufunuz, EsbankFon yönetimi tarafından çeşitli menkul değerlere yatırıldığından, güvenceniz artacakur. • Hamiline yazılı katılma belgeleri istediğiniz anda, o günkü değeriyle paraya çevrilecektir. • Katılma belgelerinin değerleri, hergün ESBANK'da ilân edilecektir. • Katılma belgeleriniz,istenildiğinde,Esbank'daki kredi işlemlerinde teminat olarak kullanılabilecektir. ESBANKFON ESBANK Uzmaıdığı ve Güvencesiyle BEHİCE BORAIVın ölümünden derin üzüntü duyduk. Ailesi ve tüm demokrasi güçlerine başsağlığı diliyor ve acılannı paylaşıyoruz. MİLTENBERG İŞÇt DERNEĞt DİBAF Maden Yiiksek Mühendisi 19461987 8 ESBANK Tedbirli ve kararlı • Esbank Isparta Şubesi Müjgan Okçuoğlu Tel: 119 30 • Esbank İskenderun Şubesi Nermin Deniz Tel: 187 27 • Esbank İzmir Şubesi Sezai Şensözlü Tel: 14 94 59 • Esbank Kadıköy Şubesi Meün Tabanlı Tel: 345 32 73 • Esbank Karaköy Şabesi EthemİlterTel: 149 1161 • Esbank Kocaeli Şubesi Şükran Bilgin Tel: 174 01 • Esbank Konya Şubesi Beyazıt Kösen Tel: 246 15 • Esbank Kütahya Şubesi Dumıuş Karabağlı Tel: 167 83 • Esbank Mecidiyeköy Şubesi Gürlen Özçakır Tel: 172 29 62 • Esbank Mersin Şubesi Akın Özkıhç Tel: 393 08 • Esbank Sakarya Şubesi SemaÖzdenTel:117 72 • Esbank Şanayi Çarşısı Şubesi Hatice Üçer Tel: 188 30 • Esbank Tavsanh Şubesi Ali Gündoğan Tel: 1104 • Esbank Ulus Şubesi MuratSargınTel:312 67 3O • Esbank Uşak Şubesi Behıce Tekın Tel: 134 42 SEÇKİN Y.İNCEEFE Senin sevgi ve dostlukla çarpan yüreğinin sıcaklığı belleklerimizden silinmeyecek, aramızda yaşayacaksın DOSTLARI ve ARKADAŞLARI BAY BAYAN Teknik Ressam Büro ve Arazi Elemanı aranıyor. 140 59 63 130 48 80 257059 nolu tran pasaportumu kaybettim, hükümsüzdür. ANAHÎT FALİHİ BOĞAZİÇİ makine mezunu yüksek mühendis araştırma görevlisinden liselilere, üniversitelilere, ÖSYM'e hazırknanlara, İngilizce, AJmanca, matematik, fizik, kimya, genel mühendislik dersleri 159 37 19 " BOĞAZİÇİLİDEN İngilizce Tel: 345 18 64 • Esbank Menkul Kıymeüer Merkezi Gülçin Esin Gökhan Günay M. Eren Cem Tel: 149 11 76 149 10 33 151 72 70 • Esbank Merfcez Şabesi Alparslân Küçüksevım Tel: 151 38 76 • Esbank Adana Şubesi Gülden Çubukçu Tel: 189 71 • Esbank Adapazan Şubesi Mesut Çelik Tel: 166 43 • Esbank Ankara Şubesi Mustafa Akçaoğlu Tel: 125 51 12 • Esbank Antalya Şubesi Salih Baydar Tel: 147 63 • Esbank Babkesir Şubesi CeylaMcmişoğluTel: 121 50 • Esbank Bakırköy Şubesi Ayhan Çalışkan Tel: 583 53 26 • Esbank Bozüyük Şubesi Revide Aksu Tel: 11 01 • Esbank Bunhır Şubesi Nebahat Caber Tel: 19 54 • Esbank Bursa Şobesi İhsanBabakTeI:21 53 02 • Esbank Denizli Şubesi Bahattin Kervan Tel: 154 56 • Esbank Eminönü Şubesi Hülya Dağal Tel: 526 13 63 • Esbank Emirdağ Şubesi Oktay Ömür Tel: 10 51 • Esbank Eskişehir Şubesi Ali Yurdagül Tel: 157 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle