21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 KAŞIM 1987 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Irak* 36 saatte 4 gemi vurdu BAĞDAT (AA) Irak savaş uçaklarırun, dün tran açıklarında seyreden "buyük bir deniz hedefmi" daha vurduğunu bildiriliyor. Irak askeri sözcüsü, TSİ. 19.20'de gerçekleşen saldırıya katılan Irak uçaklannın kayıp vermeden üslerine döndüklerini belirtti. Bu son saldırıyla birlikte, Irak'ın, son 36 saat içinde Basra Körfezi'nde vurduğunu bildirdiği gemilerin sayısı 4'e yükseldi. Amman'daki Arap Zirvesi beklenenlerin aksine kavgasız sona erdi Iraıra sert kınama Zirve sonunda yayımlanan bildiride "Irak topraklanm işgal etmeye devam eden" tran kmandı. S/lrabistan 'ın desteklendiği belirtildi. Kral Hüseyin Amman zirvesinde Arap Birliği'nin yeniden doğduğunu söyledi. AMMAN (Ajanslar) Ürdün'ün başkenti Amman'da dört gün süren Arap zirvesi dün sona erdi. Arap Birliği Genel Sekreteri Şadli Klibi tarafından okunan sonuç bildirisinde, Arap Birliği "Irak topraklanm işgal etmeye devam eden" lran'ı kınayarak, BM Güvenlik Konseyi'nin 598 sayılı ateşkes karanna uymasını istedi. Mısır ise, Arap Birliği'ne kabul edilmedi, fakat Arap Birliği üyeleri Kahire ile diplomatik ilişki kurmak için serbest bırakıldı. Zirve toplantısmın kapanış konuşmasını yapan Kral Hüseyin, toplantıda Arap Birliği'nin "yeniden doğduğunu" söyledi. Zirvede daha önce gözlemcilerin yaptıklan tahminlerin aksine, Arap ülkeleri arasında önemli ölçüde göriiş birliği sağlandığı gözlendi. AP , sonuç bildirisinde Iranın, beklenenden daha sert biçimde kınandığına dikkati çekti. Zirveye katılan Arap ülkelerinin liderleri lran'ı "işgale devam ettigi Irak topraklanndan derhal çekilmeye" ve BM Güvenlik Konseyi'nin 598 sayılı kararını, bu organda kabul edildiği biçimde benimsemeye çağırdılar. Sonuç bildirisinde, "bir dostlnk ve kardeşlik havası" içinde geçtiği kaydedilen zirve toplantısına katılan liderlerin, Körfez'deki Arap ülkelerini tehdit eden tran'ın karşısında "Irak'la dayanışma içinde olduklan, Güvenlik Konseyi'nin 598 sayüı karanmn uygulanmasından yana olduklan, Kuveyt'e tran tarafından düzenlenen füze saldırısı ve temmuz ayı sonunda Mekke'de meydana gelen olaylar konusunda Kuveyt ve Suudi Arabistan'ı destekledikleri" vurgulandı. Arap liderlerinin, Suudi Arabistan'ın "kutsal yerlerin güvenliği için Suudi Arabistan'ın aldıgı tüm güvenlik önlemlerini destekledigi" de bildiride vurgulandı. Zirve sonucunda yayımlanan bildiride, Ortadoğu'da kalıcı ve kapsamlı bir banşın ancak tsrail'in, Kudüs dahil işgal ettigi Tüm Arap topraklanndan çekilmesi halinde sağlanabileceği kaydedilerek, bunun için BM gözetiminde FKÖ dahil ilgili tüm taraflann katılacağı uluslararası bir banş konferansı düzenlenmesinin kabul edilebilecek tek çözüm yolu olduğu yinelendi. Bildiride, Arap Bfliği üyesi ülkelerin, Mısır'la yeniden diplomatik ilişki kurmalannın da kendi yasaları ve egemenliklerine dayalı olarak karar almak haklan çerçevesinde mümkün olduğu bildirildi. Ortak bildiride, Irak Suriye uzlaşması isim verilerek anılmadı, ancak Arap Birliği ne katılan liderlerin, "Ortak Arap tavn belirlenmesi için Arap dayaruşmasını temel ilke olarak kabul ettikleri" kaydedfldi. POIJTIKADA SORU1NLAR ERGUN BALÜ Amman 'daki Arap zirvesi, daha önce yapılan tahminlerin tersine, kavgasız, bölünmesiz ve uzlaşmacı bir hava içinde sona erdi. Zirvede radikal olarak tanımlanan Suriye ve Libya ile ılımiı Arap ülkeleri arasında orta yolun bulunduğu anlaşılıyor. Nitekim Iran, zirve sonunda yayımlanan bildiride beklenenden daha sert biçimde kınanmıştır. AP, İran'ın bu denli sert biçimde kınanmasını sürpriz olarak nitelemiştir. Ancak buna karşılık iran'a diplomatik yaptırım ya da silah ambargosu gündeme getirilmedi. Başka bir deyişle İran'ın sert biçimde kınanmasını önleyemeyen Suriye'nin Irak, Kuveyt ve Suudi Arabistan'ın isteği doğrultusunda Tahran'a yaptırım çağrısında bulunulmasını engellemeyi başardığı anlaşılıyor. Zirvenin, gündemindeki diğer sorun Mısır konusunda da orta yolu izlediği görülüyor. Ilımiı Arap ülkeleri, İran'a karşı bir denge unsuru olarak, 1979'da Camp David anlaşmasından sonra Arap Birliği'nden kovulmuş olan Mısır'ın örgüte tekrar alınmasını istiyordular. Suriye ile Libya ise buna karşı çıkıyorlardı. Zirvenin sonuç bildirisinden anlaşıldığı üzere, Mısır gerçi Arap Birliği'ne alınmamıştır ama, örgüt üyeleri Kahire ile diplomatik ilişki kurma konusunda serbest bırakılmışlardır Başka bir deyişle Mısır'a Arap Birliği'nin yolu açılmıştır. Amman zirvesindeki iiginç gelişmelerden birini ise, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ile Suriye Lideri Hafız Esad'ın barışması oluşturdu. Saddam Hüseyin'le Hafız Esad arasındaki uzlaşmanın karar kapsamı henüz bilinmiyor Hafız Esad'ın Saddam'la barışmasına karşın, İran'dan kopup, Tahran'a tüm desteği kesmesi pek beklenemez. Nitekim Suriye tarafından yapılan açıklamada, Irak'la işbirliğinin "asgari sınırlar" içinde tutulacağı bildirilmiştir. Hafız Esad, İran'a karşı cephe almayı kabul etmese bile, Suriye liderlnin Saddam Hüseyin'le barışması Tahran'ı kuşkusuz tedirgin edecek bir gelişmedir. Hafız Esad'ın Saddam'la barışmasmda çeşitli etkenlerin rol oynadığı düşünülebilir. Önce Suriye iran ilişkileri, son zamanlarda giderek daha sorunlu niteliğe bürünmektedir. İran, kendisine bağlı Hizbullah aracılığı ile Lübnan'da Suriye için ciddi bir rakip olmuştur. Hafız Esad, Tahran'ın Lübnan'da etkinliğini arttırmasını kaygıyla izlemektedir. Buna karşılık Suriye'nin İran'a olan petrol borçlarını hâlâ ödememiş olması da İran'ı tedirgin etmektedir. Ayrıca, ciddi bir ekonomik bunalım içinde olan Suriye, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi ulkelerden önemli yardım almaktadır. Yardımların amacı, Suriye'yi İran'dan koparıp Arapların safına çekmektir. Hafız Esad'ın, Irak lideri Saddam Hüseyin'le barışması için Arap ülkelerinden gelen baskıyı sonunda reddedemediği anlaşılıyor. Esad'ın Saddam'la ilişkilerini düzeltmesi, son zamanlarda göz kırptığı ABD ve Batı Avrupa tarafından da olumlu karşılanacaktır. Ote yandan, Sovyetler Birliği1 nin de perde gerisinden, Arap dünyasındaki iki müttefikinin barışmasını destekledigi, hatta teşvik ettigi düşünülebilir. Böylece İran, Amman zirvesinde Arap dünyasındaki tek müttefiki olan Suriye'nin Irak'a yaklaşmasını seyretmek durumunda kalmıştır. Ürdün Kralı Hüseyin'in 1986 yılında Amman deklarasyonunu tek yanlı feshettiği için kendisini eleştiren Yaser Arafat'la bir araya gelmesi ve iki lider arasındaki buzların erimesi de zirvenin başan hanesine kaydedilecek bir gelişmedir. Sonuç olarak Amman zirvesinde gerek radikal olarak adlandırılan Suriye ve Libya gerekse ılımiı Körfez ülkeleri taviz vermişler, böylece uzlaşma sağlanabilmiştir. Arap ülkeleri arasında yeni kavgaların ve bölünmelerin patlak vermesi beVlenen zirvenin, kavgasız gürültüsüz dengeli biçimde sonuçlanması ve Arapların parçalanmak yerine birleşmek istediklerini göstermesi toplantıya katılanlar açısından bir başarıdır. Ürdün Kralı Hüseyin zirve sonunda yaptığı konuşmada Amman'da Arap Birliği'nin yeniden doğduğunu söylerken belki bi; raz aşırı iyimserdi ama en azından zirvenin başarısından duyduğu memnunluğu ifade ediyordu. El Salvador'da operasyon SAN SAL VADOR (ANKA) Orta Amerika'da barış sağlanması için geçen ağuslos ayında 5 bölge ülkesinin devlet başkanlarmca imzalanan "Arias Planı"nın uygulanması tehlikeye girdi. "Arias Planı" uyannca geçen hafta ateşkes ilan eden Salvador yönetimi, solcu gerillalara karşı büyük bir askeri operasyon düzenledi. El Salvador Genelkurmay Başkanı General Adolfo Blandon, bu konuda yaptığı açıklamada, gerillaların ülkenin kuzeyinde bir elektrik tesisine karşı saldırı düzenleyeceklerini öğrenmeleri üzerine harekete geçtiklerini bildirdi. DİKKATLER OZERLERİNDE Amman zirvesindeki iiginç gelişmelerden biri, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'le Suriye lideri Hafız Esad'ın banşmaları oldu Zirvenin son günü, Ürdun Kralı Hüseyin'ın kapanış konuşmasını dinlerlerken görülen iki lider arasındaki balayının ne kadar süreceği diplomatik çevrelerde merak konusu. (Fotoiraf: REUTER) Komünistlere saldırı: 3 ölii CHIVASSO (AA) Italya'nm kuzeyinde bulunan Chivasso kentinde, komünistler tarafından işletilen bir kulübe açılan yayhm ateşi sonucu 3 kişi öldii. Polis kaynaklarından alınan bilgiye göre, "Arci" adlı kulübe giren silahlı 3 kişi, kâğıt oynamakta olan bir grup gence ateş açtı. Üç kişinin ölümüne neden olan saldtrganlar daha sonra bir otomobille kaçtılar. Rumlar silaha doymuyor WASHINGTON (AA) Türkiye'nin, Kıbrıs'ta Amerikan silahlannı kullanmasını yasaklayan kararı 1988 Askeri Yardım Yasası'na dahil ettirmeye uğraşan Kıbns Rum yönetimi, Rum Milli Muhafız Ordusu'nu modern silahlarla donatma çabalanna hızla devam ediyor. Bu konuda Washington'a ulaşan çeşitli haberlerde, Kıbns Rum yönetiminin, Isviçrenin "OerlikonBurhle" şirketinden 35 milimetre çapında uçaksavar topları alacağı belirtiliyor. Haberlere göre, Rum yönetimi Savunma Bakanlığı ile Isviçre fırması arasında silahların salışına ilişkin anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre Rumlar, çift namlulu 35 milimetrelik uçaksavar toplardan ilk aşamada altı, daha sonra da 53 adet alacaklar. Rumlann elinde halen bu tipten iki uçaksavar topu bulunuyor. merkezi Roma'da bulunan ttalyan orta£; "Contraves Italiana" adlı şirket aracılığıyla yapılacak. Ancak Iran'a silah satışlan konusunda Fransa'da ortaya çıkarılan skandalın ltalya'da da siyasi sonınlar yaratması üzerine ttalyan hükümeti yetkililerinin, silah satışlan konusunda istekli olmadıkları, bu nedenle Kıbns Rumlanyla imzalanan anlaşma hükümlerinin uygulanmasını şimdilik durdurdukları anlaşılıyor. ltalyan yetkilileri, anlaşmayı uygulayabilmek için, savunma malzemeleriyle ilgili tüm ihraç lisanslannın, silah ihracatlarına imkân sağlayan mevcut yasa ve yönetmeliklere uygun olup olmadığını araştırıyorlar. Bu arada bazı yöneticilerin, "satın alınmak istenen altı uçaksavar topunun, Kıbns'ın savunma ihtiyacının iizerinde bir miktar olduğunu" öne sürerek, en fazla 4 topun satışına izin verilmesinde direndiği haber veriliyor. Isviçre'ye ısmarladıkları silahları Italya üzerinden almakta güçlük çekiyorlar nilir kaynaklara göre, Kıbns Rum yönetimi, uygulamaya başladığı modernizasyon programı ile elindeki eski tip 20 ve 40 milimetrelik topları yenileriyle değiştirmeyi planhyor. Bunlann yerine mevzilendirilecek 35 milimetrelik çift namlulu uçaksavar topları, hedefleri tayin edecek güçte hafif ve seyyar radar sistemiyle takviye edilecek. Bu radarlar, aynı zamanda halen Rum Milli Muhafız Ordusu'nun elinde bulunan "SA7" tipi omuzdan ateşlenen ve karadan hava hedeflerine fırlatılan füzelerin fonksiyonlannı yerine getirmesinde yardımcı olacak. Fransız şirketleri devrede Kıbns Rum yönetiminin hava savunma stratejisi, orta irtifada uçuş yapacak uçakların avlanması amacıyla daha güçlU füzelerin satın alınmasını öngörüyor. Bu alanda, Thorason CSF Crotale ve Euromissile Roland adlı iki Fransız şirketi, Rumlara, füzelerini satmak için girişimlerde bulunuyorlar. Rumlara yerden hava hedeflerine fırlatılacak füzeler satmak isteyen şirketler arasında, ltalyan Selenia Aspide firması da yer alıyor. Silahlar İtalya üzerinden Isviçre yasalannın, çatışma çıkması muhtemel bölgelerdeki ülkelere doğrudan silah satılmasını yasaklaması nedeniyle, silahların Rum yönetimine teslimi, Isviçre şirketinin, Rumlann yeni planlan VVashington'da, savunma alanındaki güve Demjanjuk'ıın kartı sahteymiş KUDÜS (AA) *Nazi savaş suçlusu olarak Israil'de yargılanmakta olan John Demjanjuk'a ait olduğu iddia edilen SS kimlik karıınm sahte olduğu öne sürüldü. 1983'te Adolf Hitler'e maledilmek istenen günlüğün sahte olduğunu ortaya çıkararak ün kazanan kimyacı Julias Grant, Demjanjuk'un resminin kimlik kartına başka bir belgeden kopartılarak sonradan konmuş olduğunu belirlediğini açıkladı. Iııgiliz ordusunda skaııdal İÛnlü Muhafız Alayı'na katılanlar için yapılan "kabul töreni", sadizm gösterisine dönüşüyor. Yeni katılan erlere dayak atılıyor ve tecavüzde bulunuluyor. EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA İngiltere son günlerde orduda ortaya çıkan bir skandalla çalkanıyor. Kraliçe 2. Elizabeth'in muhafız alayına katılan genç bir ere sadistçe davrandıkları sabit görülen 2 askere iki yıl hapis, ordudan ihraç," 2 askere de ikişer ay gözetim altında tutulma cezalan verildi. Olayın ünlü muhafız alayında meydana gelmesi, skandalın ağırlığını daha da arttınyor. îngiltere'de iç savaş sırasında 165O'de kurulan muhafız alayl, Kral 2. Charles'ın tahta dönmesine yardım etmiş ve Waterloo savaşında Napolyon'un şiddetli saldınlanna karşı inatçı biçimde direnmişti. 20 yaşındaki bir erin yüzünde görülen yara bere üzerine başlatılan soruşturma, kimsenin suçu yüklenmemesi üzerine beklenenden uzun sürünce, 550 kişilik bir tlişki kuruyorlar Irak, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri dün yaptıkları açıklamada Mısır'la yeniden diplomatik ilişki kuracaklannı açıkladılar. Mısır, 1979 yılında Israil'le Camp David Anlaşması'nı imzaladıktan sonra Arap Birliği'nden ihraç edilmiş ve örgüte üye Arap ülkeleri Kahire ile diplomatik ilişkilerini kesmişlerdi. Antinükleer zafer NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA önceki gün yapılan referandumda sandıktan "evet" oylannın çıkması ile ltalyan politikasının çıkmazlanna bir de nükleer santraJlar konusu eklendi. "Ewt"lerin zaferi ltalyan parlamentosunun, referandum kapsamındaki adli reformla birlikte nükleer santraliar konusunu düzenleyen tüm yasa! çerçeveyi yeniden gozden geçirmesi anlamına geliyor. Bunun vapılması için ttalyan Anayasası'nın parlamento ve hüküNükleer santrallann tamamen yok mcte tanıdığı süre 120 gün. Oysa gerek adli reform konusunda gerekse edilmesi göruşünün başlıca savunude nükleer santralların geleceği ko culan ise 14 haziran seçimlerinde ilk nusunda partüer arasında önemli gö kez ltalyan siyaset sahnesine çıkan yeşiller, radikaHer ve aşın sol Prolorüş aynlıklan var. ter Demokrasi Partisi mensubu koGenelde nükleer santrallara karşı münistler. Zaten Çernobil olayuun bir tutumu sergileyen ve bu santral ardından nükleer santraliar konusunların sıkı deneüm altına alınmasını da bir referandumu gündeme getiren öngören "evrt''lerin zaferinin kaçınıl parti, oylann sadece yüzde 2.6'sıru mazlığını tespit eden tüm belli baslı alan radikaller olmuştu. Radikallersiyasi partiler kaş(panya boyunca le birlikte 1986 mayısuıda bir referan"eret" bayrağım kafdırmıştı. Bunla dum komitesi kuran yeşiller, prolera örneğin, ilke olarak nükleer sant ter demokrasiciler, sosyaiist ve komurallardan yana olmasına rağmen nist partiye mensup bir grup politi"evet" zaferini sol partilere kaptırma kacı, ltalya'da referandum yapmak mak için Hıristiyan demokratlar bi için gerekü olan 500 bin imza toplale kauldı. Oysa şimdi, nükleer sant maya koyulmuştu. Beklenilenin de ralların geleceği ne olacak sorusu Hı üstünde başan gösteren bu komite, ristiyan demokratlar arasında genel aynı yılın ağustos aymda, gerekli olan ve derin bir sessizlikle karşılanıyor. imza sayısının çok üstünde bir rakaNükleer santraliar konusunu bü mı, 980 bin imzayı bir araya getireyük bir siyasi sermayeye döcüştür rek, nükleer santraliar konusundaki mek peşinde olan sosyalistler ise şım referandumu kaçımlmaz kıldılar. di belirsiz bir tavır alıyorlar. Sosyaiist Parti lideri Bettino Craxi, şimdilik inşa halinde bulunan yeni santrallann yapımırun durdunılmasını istiyor. Fakat halen çaJışmakta olan 5 santralın geleceği hakkında konuşmamayı yeğliyor. Komünistler ise kirli olmayan ve güvenligi ön plana alan yeni bir enerji planının yapılması gerektiğinden söz etmekle birlikte, onlar da nükleer santralların tamamen yok edilmesi konusunda açık bir görüş ortaya koymuyorlar. İtalya Reaganhn yeni yargıç adayı WASHINGTON (AA) ABD Başkanı Ronald Reagan, Federal Mahkeme yargıçlanndan Anthony Kennedy'yi, Yüksek Mahkeme Başkanlığı'na aday göstereceğini açıkladı. ABD'de haziran ayında yargıç Lewis °oweU'in emekliye ayrılmasıyla boşalan Yüksek Mahkeme Başkanlığı'na kimin geleceği uzun süre tartışma konusu olmuş, başkan Reagan 'm ilk önerdiği yargıç Robert Bork 'un adaylığı senato tarafından onaylanmamıştı. Reagan, daha sonra yargıç Douglas Ginsburg'u aday gösterdi. Ancak Ginsburg da, gençliğinde uyuşturucu kullandığı ortaya çıkınca adaylıktan çekildi. Beyrut Korkunç patlama: 6 ölti Londra'yı ziyaret eden turıstlerin ilk yaptığı şeylerden biri Buckingham Sarayı önünde nöbet bekleyen Kraliçe' nin muhafızlarının resmını çekmekür. Ne var ki, ünlü muhafız alayında çıkan skandal şimdi İngiltere'de günün konusu oldu likte izinler kaldınlmış ve bütün birlik mecburi sürekli eğitime tabi tutulmuştu. Batı AJmanya'da üslenen İngiliz birliklerinde de benzer olaylar olduğu ve suçluların cezalandmldığı haberleri aynı günlere rastladı. "James Guthrie" adlı erin ırzına tecavüz etmek, yaralamak ve "şerefini küçük düşürücü" davranışta bulunmaktan sanık 4 kişiye de çeşitli cezalar verildi. tngiliz ordusuna yeni katılanlara "kabul töreni" cinsinden ağır şakalar yapıldığı, bunlann bçzen şaka sınırını çok aşarak işkenceye dönüştüğu yüzyıllardır biliniyor. Ayrıca askeri polisin son iki yılda kabul törenlerine ilişkin 75 ayrı şikâyeti soruşturduğu açıklandı. Verilen bilgiye göre 20 iddia sabit görüldü, 30 iddia geçersiz sayıldı, 25 iddia ise halen soruşturuluyor. 250 bin kişjlik İngiliz ordusunda bu sayı azsa da, her ay ortalama iki iddianın soruşturmaya değer görülmesi, sorunun hayli derin olduğuna işaret ediyor. Askeri mahkemede verilen ifadelerde, genç askerleri "grubun bir iiyesi" yapmak amacıyla kişiliklerini kırmak, boyun eğdirmek, ordunun 'süper erkek' imgesini güçlendirmek için de cinsel saldırıyı doğal göstermenin olağan sayıldığı ifade edildi. Orneğin James Guthrio adlı 20 yaşındaki bir asker, kabul töreni sırasında kendisine süpürge sopası ile tecavüzde bulunulduğunu öne sürdü. Ordudaki ketumluk nedeniyle şimdiye dek bu tür şikâyetlerin pek ortaya çıkmadığı, sır gibi saklandığı belirtiliyor. Ancak son aylarda bir "kabul töreni" sırasında sunulan içkiyi içen bir erin zehirlenerek ölmesi, Hint asıllı bir erin kendini asması, birinin tabancayla intihan, bir cavuşun bir ere zorla "iperit gazı" koklattığının anlaşılması, sorunun boyutlarının adamakıllı geniş olduğunu ortaya çıkardı. Avam Kamarası'nın bu konuda araştırma yapması için önerge veren ana muhalefet lşçi Partisi milletvekili "Jack Ashley", ordunun kendi yapacağı soruşturmamn sağlıklı olmayacağı görüşünde. "Ashley", "Orduda rastlanan sadist davranışlar sanıldığından da fazla. Ne kadar yaygın olduğunu tahmin güç. Bu konuda artık ok yaydan çıkmıştır" dedi. Başbakan Thatcher ise, "Genç askerlere kötü davranıldığı iddiaları soruşturulmaktadır, iddialar sabit görüldüğü takdirde saldırganlar hakkında sert disiplin önlemleri alınacaktır" şeklinde konuştu. BEYRUT (AF) Beyrut Havalimam'nda dün yerel saatle 3.58'de meydana gelen patlamada en az 6 kişinin öldüğü, 73 kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Bir görgü tanığı, bombanm havaalanının yolcu terminali giriş kapısında bir kadmın çantası içinde patladığını, çantayı taşıyan kadmın da ikiye bölünerek öldüğünü söyledi. Aynı görgü tanığı, "Giysileri kana bulanmış en az 4 kişinin yerde yattığını gördüm" dedi. Polis, patlama kurbanlarının çoğunluğunu Lübnanlıların ve diğer Arapların oluşturduğunu ve ülke çapındaki genel grev yüzünden 5 gündür havaalanının kapalı olduğunu, yeni açılan havaalanında biriken insan sayısının çok olduğunu, ölü sayısının artmasından korkulduğunu söylediler. DIŞ BASINDAN £t Ul<m3f Sovyetler Birliği Tunııs'ta 'ehveni şer" çözüm Bir deviet başJcamnm, yardımcssı tarafmdan devrildiği haberini radyodan duymak demokratlar için hoş bir şey olmasa gerek. Ama Tunus'un çok kendine özgü koşullan göz önünde tutulduğunda bunun yine de ehveni şer olduğu söylenebilir. Uzun zamandan beri, Tunus'taki durumun çözümlemesinde dile getîrilmesi güç bir olguyla karşı karşıya kalınıyordu: Tunus'un bağımsızlığını sağlayan, ülkeyi Islam'da hoşgörü ve modernligin bir Örneği haline getiren "Yuce Savaşçı" Habib Burgiba, son zamanlarda ülkeyi yönetmesine efverecek bir zihin sağhğından yoksundu. Ama çevresindeki bir avuç çıkarcınm art niyetli. telkinleriyle iküdara dişiyle tırnağıyla sanhyordu. Bu gerçeği herkes görüyor ama karnuoyu önünde hiç kimse durumun farkındaymış gibi general olmakla birlikte ordu iktidarda degildir. Bin Ali sadece ordunun değil, hükümet ve Sosyaiist Dustur Partisi politbürosunun da desteğine sahiptir. Başbakanlığa da, sayılan ve dürüstlüğüne güvenüen birini, Hedi Bakuş'u atamışîır. Bin Ali'nin gecen ekim ayında yerine geçtiği eski Başbakan Raşid Sfar, haleflik iddiasmda bulunabilecek biri değildi. Ama başbakanken ekonomi ve maliyeye ilişkin bazı önlemleri uygulamaya koymuştu. Dolayısıyla yeni • ordunun yararlanmasından ve başbakan için bu, elverişli bir manevra aianı sağlamıştır. Bin kışlasmdan çıkmak için bunu gerekçe olarak kullanmasından Ali'nin dürüst ve radikal İslameılarla mücadelede ılımiı kaygıianıyorlardı. Geçen yıl. biri olarak da tamnması ancak muz cumhuriyetlerinde önemli bir kozdur. Sürpriz görülenlere benzer bir genel etkisi geçtikten sonra birçok seçim yapılmasj, sendikaların Tunuslu, hele Bin Ali, kapatılması, devlet başkanının demokratik vaatlerini de keyfine göre bakanlann tutarsa belki de bu darbenin o değiştirilmesi homurdanmalara kadar da kötü olmadığını yol açıyordu. düşünüyordur. 9 kasım Yeni Devlet Başkanı, bir Bangladeş davranmıyordu. Burgiba'nın prestiji halkın bir bötümünde hâlâ yüksekti ama yönetici çevreler bu gidişin, sonunda ya bir radikal İslamcı devrim ya da bir askeri diktayla noktalanacağım dehsetle düşunüyorlardi. Ihmlı muhalefet çevreleri ise Burgiba'nın sağlık durumundaki bozuklukıan Dış Haberler Servisi Bangladeş Devlet Başkanı Muhammed Erşad görevden çekilinceye kadar "eyleme devam" etmeyi kararlaştıran muhalefetin iki bayan liderinden biri olan Begüm Halide Ziya'nın tutuklandığı bildirildi. Polis yetkilileri, Bangladeş Milliyetçi Parti lideri Begüm Halide Ziya'nın kentin merkezindeki Purbani Oteli'ndeki odasından ahndığını belirttiler. A\'am Partisi lideri Şeyh Hasin'in evinin de kuşatıldığı ve yasaklanan bir yürüyüşe katılması halinde tutuklanacağı belirtildi. Öte yandan dünkü gösterilerde 50'den fazla kişinin yaralandığı, göstericilerin bazı araçları yaktıkları, barikatlar kurdukları ve Amerikan Haberler Merkezi'ne saldırarak binayı ateşe verdikleri bildirildi. Muhalefet lideri tutuklandı Bürokrasiyi budama operasyonu Moskova'da 60.000 kişi işten çıkarılıyor MOSKOVA (AP) Sovyetler Birliği'nde Mihail Gorbaçov'un bürokrasiyi budama kampanyası uyannca, önümüzdeki iki yıl içinde Moskova'daki bakanlıklarda çalışanlann yüzde 50*sini oluşturan en az 60.000 kişinin işten çıkarılacağı bildirildi. Sovvptler Birliği'nde yayımlanan "Sotsialisticheskaya Industriya" gazetesi, bu könudaki haberinde, 1990 yılına kadar Moskova'da 60.000 kişinin işten çıkarılması karanmn, bakanlık çalışanlan arasında panik yarattığını, haklarında işten çıkarılma emri olanların gözyaşları içinde kuyruklar oluşturarak, emrin kaldırılması için yalvardıklarını yazdı. Sotsialisticheskaya Industriya'da böyle bir haberin yer almasıyla, Sovyetler Birliği'nde tabu sayılan "işsizlik" konusuna ilk kez basında yer verilmiş oldu. Haberde, işten çıkarılmaların ve yaratılan kanşıklıkların, Gorbaçov'un "perestroika" (ekonomi ve toplumun yeniden yapılaşması) kampanyası için gerekli özveriler olduğu kaydedildi. İşten çıkanlacak 60.000 kişinin Moskova merkezh' sanayi bakanhklarında çalıştıklanm belirten gazete, kültür, eğitim ve diğer bakanbklardan kaç kişinin işten çıkarılacağı konusunda bilgi vermedi. Sovyetler Birliği'nde bakanlıklarda çalışan kişilerin kesin rakamı kamuoyuna açıklanmıyor. Yeltzin görevden alındı Bu arada Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un destekledigi kişilerden biri olan Komünist Parti Moskova Sorumlusu Boris Yeltzin'in görevinden alındığı ve yerine Politbüro uyelerinden Lev Zaikov'un getirildiği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle