Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 EceviU bugün Muğla'da ANKARA (AA) DSP Genel Başkanı Buleni Ecevit, bugün Muğla'da, yarın da Antalya'da düzenlenecek açık tıava toplantılarında konuşacak. DSP Genel Başkanı, bugün özel bir uçakla Dalaman'a, oradan da Muğla'ya geçecek. Ecevit, Muğla'daki açık hava toplantısından sonra Ankara'ya dönecek. Yarın özel uçakla Antalya'ya gidecek olan Ecevit, burada düzenlenen mitingde de konuşacak. Gtirsel: Ecevit siyasi anlamda intihar ediyor YALÇIN ÇAKIR DSP'nin ekonomik programmı hazırlayan Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ile eski tstanbul İl Başkanlarından Doç. Dr. Seyfettin Gürsel'in partiden istifa etmeleri ve SHP'den aday olmak istemelerinin yankıları sürüyor. Erken genel seçim öncesi DSP için sürpriz sayılabilecek bir kararla ortaya çıkan bu kopuş, "DSP'de neler oluyor" sorusunu getirdi, siyaset kulislerinin gündemine. "Ne olmuştu da" DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in "teorisyenleri" olarak anılan bu iki Ecevitler'in yamnda uzun süre yer aldınız. Bu ani aynlış neden oldu? GÜRSEL Ben aslında olaya daha başından girmek ve sırasıyla açıklamak istiyorum. 12 Eylül'le birlikıe sosyal demokrasi ya da demokratik sol, yeni bir gundemle karşı karşıya geldi. 12 EylUI, masanın üstündeki tüm eşyalann şöyle elinin tersiyle itilip yere dökülmesi operasyonuydu, bir anlamda siyaset olarak. Fakat aynı zamanda da bir fırsat yarattı. Ama tabii ki 12 Eylul, desteklenecek bir olav da değıldır. Fırsattan neyi kastediyorsunuz? GÜRSEL Bu fırsat, eskinin ıdeolojik şartlanmalanndan kurtulmuş (eskiden kastım CHP'dir) bir yeni çağdaş sosyal demokrat partinin inşası fırsatıydı. Bu fırsatı tabii yakalayıp yakalamamak, gerek CHP'den gelsin, gerek CHP'nin dışından gelsin, sosyal demokrat kadroların elindeydi. Ama özellikle de önderlerinin elindeydi. Bunun birinci sırasında da tabii ki Sayın Bülent Ecevit yer alıyordu hiç kuşkusuz. Bu karara neye göre vardımz? GÜRSEL Bu fırsatı yakalayabilmek, dediğim gibi bir kere CHP mirasının olumsuzluklarım terk etmeye hazır olmak gerekiyordu. Benim gözümde durum, bundan iki uç sene önce Bülent Ecevit'in bu fırsatı yakalamaya kararlı olduğu şeklindeydi. Çünkü Sayın Ecevit diyordu ki: "DSP tabandan kurulmalı." Tabandan kasıt, bu paninın içinde çalışan sosyal kesimle, işçilerin, küçük ve orta köylünün ağırlığı olmalı. Bu ağıriık yönetimlerde bu sınıfların temsilcilerinin ortaya çıkmasıyla kendini göstermeli ve ispatlamalı diyordu. Parti inşa anlayışının temeli de buydu. Sayın Ecevit'in Batılı çağdaş bir sosyal demokrat programı savunduğu gözüküyordu. DSP'nin programı benim gözümde, SHP'ninkine göre üstünbir programdı. O tarihten itibaren (bu da aşağı yukan ara seçim öncesine rastlar) ben, doğrudan DSP içinde politika yapmanın gerekli olduğuna inandım. Daha sonra il başkanlığı göreviyle birlikte partinin içinde yaşamaya başladım. O zamana kadar aslında sadece fıkirler düzeyinde ilan edilmiş görüşler biçiminde DSP'nin daha olumlu yolda olduğu izlenimi bende vardı. tl başkanhğıruzdan sonra ne gibi değişiklik oldu? GÜRSEL Yani daha önceden partinin içinde değıldim. Kurucusu değıldim, tabii ki çok şeyler söyleniyordu. Yani, DSP'nin görünüşlne aldanmamak lazım. Tabandan değil, tamamen tepeden kurulmaktadır. Ecevit'in, yarundaki kadrolan uzaklaştırma hüneri çok yüksektir ve buna benzer pekçok iddia. Ben de bunlara inanmak istemiyordum. İl başkanlığı görevıni aldıktan sonra hem partiyle iç içe yaşadım hem de önemli bir sorumluluk mevkiinde siyasi çalışma yapmaya başladım. Ve o zaman yavaş yavaş ortaya çıktı ki, ashnda DSP, demokratik bir kitle partisi olma yolunda ilerlemiyor. Oysa benim beklentim, adım adım bir demokratik kitle partisinin kurulacağı şeklindeydi. Sizin umudunuza göre nasıl olmahydı bu? GÜRSEL CHP'nin getirdiği miras, bizim toplumdaki sosyal demokrasinin köksüzlüğu, işçi sınıfının yeterince organize olmaması, sendika parülerinin yasaklanmış olması.. Bütün bunlann getirdiği olumsuzluklar nedeniyle ben 44'lük bir sosyal demokrat partinin çok kısa bir sürede kurulabileceğine inanrmyordum. Ama adım adım oraya doğru gidılrnesini bekliyordum. Umudum buydu. Ama anlaşıldı ki, birincisi, şurada kıstaslar, partinin inşaası ve yöneticilerin secimindeki kıstaslar obiektif değil, sübjektif. Dolayısıyla da keyfı. Ikincisi parti, benim hâlâ anlamadığım birtakım nedenlerle üye yazmayı reddeden, üyelerini yasallaştırmayı reddeden bir yapı içinde. Daha dogrusu parti demeyeyim de, portinin yönetimi böyle bir çaba içinde. Siz bu durumda ne yaptınız? Nasıl açıklıyordunuz bu durumu? GÜHSEL Öylesine anlaşılmaz durumlar ortaya çıktı ki, diğer partiler naylon uyeler yazarken, üyelerin peşinde koşarken, DSP'nin kapıları tekmelerle vuruluyordu. Ve insanlar içeriye alınmıyorlardı. Bu insanlar ne gizli komünistlerdi ne gizli SHP'li ne de gizli Baykal'cı. Bunları bizzat yakjndan gördüm. Tanıdım bu insanları, DSP'ye almmamalannda herhangi bir rasyonel siyasi çerçevede açıklamam mümkün değil. Ben bile DSP'ye üye miyim, bilmiyorum. Keyflliği ne anlamda kullamyorsunuz? GÜRSEL Bakın tipik bir örnek vereyim. Atanırken de keyfilik, atanmayarak da keyfilik. Ben Beykozluyum. Burada ilçe teşkilatı kurulamadı. Bugun hâlâ da kurulmuş değil. Bizzat gördüm, hâlâ Beykoz ilçesini kurdurmuyor Sayın Rahşan Ecevit. Efendim, ayrılmanızda Rahşan Ecevit'in rolü var mı? G f R S E L Ben il başkanıyken, eğitim çalışması, seminerler örgutledik. Bunlara tabandan ilgi vardı. Aydın arkadaşlar da katıldılar. Ben bu seminerlerde DSP eski Genel Sekreteri NejsU Hamzaoglu'nu konuşturmak istedim. Sorunlar çıktı. Sonunda örgütün de desteğiyle başardım bunu. Bundan sonra gördüm ki, bana doğrudan Rahşan Ecevit bir şey söylemediği halde tamamen il yönetimini ve bizzat beni sabote etme politikasına başlandı DSP'de. Her türlü provokasyon yapılmaya başlandı. Bunun en somut örneğini de, Sayın Ecevit'in referandum öncesi Gaziosmanpaşa mitinginin örgütlenmesi sırasında gördüm. Aynntılara girmek istemiyorum, ama o mitingi DSP Genel Merkezi anlaşılmaz bir şekilde bizim kötü örgütlememiz için engelleme yapmıştır. Bunu da açıklamak, izah etmek mümkün değildir. Tepkiniz ne oldu? Görüşmediniz mi genel merkezle? GCRSEL Referandum gibi son dtrece bilim adamı "ani bir kararla" partiden kopmuşlardı? " N e umut ederek katılmışlardı DSP saflanna?" ve "Nasıl bir etkenle aynlmışlardı?" tstifa kararlanndan ve adaylık başvurularından sonra Prof. Akat, yurtdışına gitti. Gürsel ise, SHP Genel Başkanı Erdal ınönii ile yaptığı görüşmede gazetecilere, " D S P , antidemokratikleşiyor" demekle yetinmişti. Ve Gürsel, "partiyi terk etmekle" suçlayanlara, "Ecevitler'i yalnız bıraktı" diye yorum yapanlara karşı, kendi deyişiyle "patladı." Bu konuda sorularımızı yanıtlayan ye DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in "siyasi intihar"a doğru gittiğini öne süren Gürsel, "Eskinin ideolojik şartlanmalanndan kurtulmuş, bir sosyal demokrat parti kurma fırsatı, 12 Eylül askeri müdahalesiyle belirmişti. Ancak 6 eylül taalkoylamasıyla bu fırsatla birlikte umutlar da tükendi" şeklinde özetliyordu düşüncelerini. Gürsel'in, DSP'den ayrılışı, SHP'ye katılışı ile ilgili sorularımıza yanıtları şöyle: nu da sorduğum halde bir cevap aiamadım. Lütfen Sayın Murteza ÇelikeJ'e sorun. Size bu kararın nasıl çıktığını açıklar. Kendisi genel başkan yardımcısıdır. Anayasa Mahkemesi 8. maddeyi iptal ettikten sonra genel başkan yardımcıları Özdalga ve Çelikel'e, Karakaş'a, Korkmaz'a önseçim yapılması zorunluluğunu anlattım. Sonunda önseçim yapılmama karannın alındığını öğrenince adaylıktan kesinlikle çekilmeye karar verdim. Siz önseçim diyorsunuz, ancak anlattıklanmzdan sonra önseçimin yapılması ne derece mümkündü bu örgüt yapısıyla? GÜRSEL Üyelerin belli olduğu teşki latlar var, en azından oralarda yapılabilirdi Bugün 15 ilde uyguladıkları sistemi uygula yabilirlerdi. Ama çok daha samimi bir biçim de. Burada uygulanan sistemin samimi olma dığına dair pek çok işaret var. Sistem samimiyetsiz, çünkü partiliye kımleri seçmesi gerektiğj zaten söyleniyor. Onun için samimi değil. Bunu partinin üyelerine güvenmemek diye açıklıyorum. Ancak siz ve Akat partiden de aynldınız? GÜRSEL Tepkimi nasıl gösterebilirim diye düşündüm, Ecevit'in gerekçesini (önseçim için) öğrenince daha da üzüldüm. Diyordu ki Sayın Ecevit: "Parti üyeleri yeni olduklanndan birbirierini lanımadıklan için önseçim denokrat olma>." Bu son derece üzücüydü. Akat'la birlikte tepkimizi göstermek için önseçimi demokratik olarak kabul etmiş bir partiden aday olmayı düşündük. Ve mektup yazarak başvurduk SHP'ye. Aday olamadınız... GÜRSEL Evet, sonradan öğrendik ki SHP tüzüğüne göre aday olabilmek için parti üyesi olmak gerekiyormuş. Böylece SHP'nin önseçimi benimseyerek ne kadar isabetli karar aldığım da gösterdik. Yani kısacası DSP'nin önseçim yapmamasına tepki olarak SHP'den aday olduk. Sayın Ecevit'le bu kararînızı açıkladıktan sonra bir görüşme oldu mu? GÜRSEL Adaylık öncesi Asaf bey, hem Ecevit'ten hem de Inönü'den randevu istedi. Sayın Inönü kabul etti, görüştüler. Ama Sayın Ecevit görüşmedi. Zaten öyle bir âdetleri de yok. Sizin ve Akat'ın aynlmamz DSP'nin oy potansiyelini etkiler mi? GÜRSEL Bu soruya cevap vermem mümkün değil. Hem de uygun düşmez. Ben burada 4. bölgeden DSP adayı olarak katılsaydım herhalde daha fazla oy alırdım. Efendim sizin aynlmanızdan ve SHP'den aday olmanızdan sonra Sayın Ecevit Bakırköy mitinginde "Gidenlere güle güle" gibi bir deyim kullandı? GÜRSEL Ecevit'in ne yapmak istediğini ben kestiremiyorum. İntihar ediyor, söylüyorum intihar ediyor. Ben politikada dostluk olduğuna inanmıyorum. Siyasette, siyasal dayanışma vardır. Bu siyasal dayanışma da ancak göruş birliği devam ettiği sürece vardır. Bu göruş birliği bittiği zaman siyasal dayanışma biter. Talihsiz bir suçlamadır bu. SHP"ye aday olmak istediniz. Tüzuk mümkün değildi. Bu bağlamda SHPDSP farkuhğı şu andakigörüşlerinizle nasıl? SHP içinde ne yapabilirsiniz? GÜRSEL Örgütsel planda SHP demokratikleşme yolunda çok ciddi adımlar attı. Gidişat öyledir ki SHP hakikaten demokratik bir kitle partisine doğru hızla yöneliyor. DSP'de ise çok konuştuk; hiç böyle bir eğilim içinde değil. Bizim SHP'de yaşamanuz kesinlikle mumkun. SHP'de bizim gibi düşunen pek çok partili var. Aydın Güven Gürkan da büyük ölçüde bizim gibi düşünüyor. Hizipler konusu ise, SHP için büyük bir ayakbağıdır. Ben buna hizip de demiyorum, politik klanlaşmalar var. Müşteri ilişkilerine da>alı klan şefleri var. Yani siyasi anlamda müşteri ilişkilerinin sosyal demokrat partilerde yeri yoktur. Bunu aşabildiği ölçüde SHP gerçekten sosyal demokrasinin tek adayı olacaktır. Bu bağlamda DSP'nin seçimlere girmesini nasıl yorumhıyorsunuz? Oy potansiyelinin tek bir partide toplanması açısından, iktidar açısından? GÜRSEL Ben size söyleyeyim. 29 kasımda DSP barajı aşamazsa örgüt dağılmayacak, ama patlayacak. Eğer barajı aşarsa daha uzun süre dayamr. Ama o zaman da ya Ecevit parti içi poliükasını değiştirir ya da örgüt gene pailar. Hiç fark etmez, deniz bitti. DSP alacağı oylann yüzde 90'ını bu miras dolayısıyla. yani Ecevit ismi dolayısıyla alacaktır. Çünkü yüzde 10'u iyi ya da kötü aday nedeniyle oluşacaktır oylann. Ecevit faktörü çok önemli, barajı geçemediği takdirde duşunebiliyor mıısunuz? Zonguldak'tan seçilmiş olacak ama Meclise gidemeyecek. O zaman nasıl sürdürecek ki? Belki o şok Ecevit'in sosyal demokrat siyasete bakış açısını değiştirir. Birleşme konusunda, partiler konusunda. Belki kendisini başka bir role hazırlayabilir o zaman. Sonuç olarak eklemek istediğiniz nedir Türkiye'de sosyal demokrasi için? GÜRSEL Benim gözümde SHP'nin yavaş yavaş bu parti içinde demokrasiyle birlikte topluma bakışım ve devlete bakışını değiyirmesi çok önemli. Daha fazla milletvekili çıkartırken bu göruşe yaklaşacaksa çok önemli olur bu. Inönu'yü iyi tanımıyorum. Ama kuvvetli genel başkanlık yapmayışı belki de olumlu oldu. Düğümler sürekli demokrasinin lehine çö^ümleniyor. Masaya ille de yumruk vurması perekmiyor. SEÇİM 87'YE DOĞRU SEÇÎM ANAPhn 3 bölgede 62 adayı yarışacak ANKARA (AA) ANAP'ın 1 ka amda 3 seçim çevresinde yapacağı önseçimde, milletvekıli adaylsğı için 62 kişi yanşacak. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, ANAP'ta önseçime Muş'ta 20, Kastamonu'da 24, Hatay 2 nolu seçim çevresinde ise 18 aday katılacak. Önseçimde, Muş'tan 3, Kastamonu'dan 4, Hatay 2. seçim çevresinde de bir milletvekili yer alacak. ANAP'ın YSK ile ilgili il \e Uçe önseçim kurullanna bugün bildirdiği aday adaylan şunlar: Muş (4): Alaattın Fırat (milletvekili), Nazmi Önder (milletvekili), Atilla Sin (milletvekili), Mehmet Emin Seydagil (çiftçi), Bilgin Aytaç, Seyfettin Sönmez, Cemil Alimoğullan, Orhan Karamustafaoğlu, Mehmet Emin Demirçin, Süleyman Tânnverdi, Mehdi Işık, Hüseyin fiabayiğit, Mustafa Kâzım Çelebi, Ekin Bayram Koca, Aydemir Akkayaoğlu, Muhammet Nesip Karaman, Mehmet Samuk, Ismail Arslan, Enver Ergin, Erkan Kemaloğlu. Kastamonu (4): Erol Bülent Yalçınkaya (milletveküi), Şaban Kuçukoğhı (milletvekili), Sabri Keskin (milletveküi), Sadettin Ağacık (milletvekili), Şükriı Esen (eski milletvekili, doktor), Süleyman Küçükşabanoğlu (esnaf), Mümtaz Yücel, Erdoğan Demiryürek, Metin Bakırcı, Erdoğan Eynehan, tbrahım Çirişoğlu, Ali Sakallı, Doğan Aydal, Hüseyin Eroğlu, Yücel Ballık, Emin Yeğenoğlu, Suat Dikişçi, Yıimaz Buyrukoğlu, Nurhan Tekinel, Süleyman Fethi Doğançay, Hasan Tosyalı (eski milletvekili), İbrahim Savak, Hüseyin Baş, Murat Başesgioğlu. Hatay 2 (3): Abdurrahman Demirtaş (milletvekili), Ali Yılmaz (eski milletvekili), Mehmet Pürdeloğlu (avukat), Ahmet Çetin Mursaloğlu, Hasan Kaya, Abdullah Lelik, Remzi Cengiz, Rafı Edipoğlu, Şefık Kimyon, Mehmet Sılay, Kudret Bahadırlı, Ferit Fınncıoğullan, Fahrettin Coşkun, Hüseyin Temizkan, Ali Galip Sengd, Salih Uğur Tannverdi, Ihsan Yılmaz, Mehmet Sait Tuncay. Özal: Genelkurmayın yetkileri değiştneyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Turgut özal, Milli Savunma Bakanlığı 'nın reorganize edileceğini, ancak Genelkurmay Başkanlığı 'nın yetkilerinin değişmeyeceğini açıkladı. Başbakan Turgut özal'ın dün yaptığı yazılı açıklamada, bir haftalık dergide yayımlanan "Genelkurmay Başkanlığı 'nın protokoldeki yer ve yetkilerinin değiştirilmesine ilîşkin haber ve yorumun doğru olmadığı" ifade edildi. Şırnakha çatışma StlRT (Cumhuriyet) Şırnak ilçesine bağlı Uşaklı köyüne baskm düzenleyen PKK miUtanlanyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada bir terörist ölü olarak ele geçirildi. Hasan Teper adlı bir er şehit oldu, Hakkı Demiray ve Ayhan A kman adlı erler de yaralı olarak hastaneye kaldırılaı. Çatışmada bir kayıp veren terörist grup, karanlıkıan yararlanarak kaçmayı başardı. • "Bu şerefsizliği ispatlasınlar intihar ederim" tstanbul Haber Servisi Bir süre önce htanbul'da Göztepe 'deki evinde yakalanan, silah ve uyuşturucu kaçakçısı Zihni tpek'e sahte polis kimliği sağladığk ileri sürülen emekli başkomiser Ahmet Ateşli, düzenlediği bir basın toplantısında "Bu şerefsizliği ispatlasınlar, intihar ederim" dedi. Bu arada, Narkotik Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulaması lamamlanan Zihni lpek, dün mahkeme önüne çıkanldı ve tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevi'ne gönderildi. 25.10.1987 pazar günü yayımlanan bir gazetede, silah ve uyuşturucu kaçakçısı Zihni tpek 'in polisten kaçabilmek için, 2. Şube Müdürlüğü'nden emekli başkomiser Ahmet Ateşli'den sahte polis kimliği aldığı öne slirülmüştü. kitle p // Başkanı olduktan sonra hem partiyle iç içe yaşadım hem de önemli bir sorumluluk mevkiinde siyasi çalışma yapmaya başladım. Ve o zaman ortaya çıktı ki aslmda DSP demokratik bir kitle partisi olma yolunda ilerlemiyor. Oysa benim beklentim adım adım bir demokratik kitle partisinin kurulacağı şeklindeydi. Aybar'dan SEÎA eleştirisi Haber Merkezi Türkiye işçi Partisi'nin (TtP) kurucusu ve kapatılan Sosyalist Devrimci Parti (SDP) Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar, Türkiye'nin ABD'yle SEİA ek mektubunu imzalamasına karşı çıkarak, bunun "yeni bir savaşta Türkiye'nin ilk nükleer hedef olması ve en az 10 milyon Türkün ölmesi ile ilgili olduğunu" belirtti. Sosyuüst adaylarda ayrıhk tstanbul Haber Servisi Solda SHP ile DSP arasında uzlaşmaz tutum sürerken, seçimlere bağımsız katılma kararı alan "bağımsız sosyalist adaylar"da bölündü. îstanbul 6. bölgeden bağımsız aday olan t. Ü. lktisat Fakültesi eski öğretim üyelerinden Sungur Savran, "Sait Üner ve onu destekleyenler kampanyalarını ayrı yürütmek istiyorlar" dedi. Îstanbul 5. bölgeden aday olan Genel Hizmetlş Genel Sekreteri Sait Üner ise "Aramızda çok köklü ayrıhklar olmamasına rağmen, seçim bürolarımızı ayıracak kadar ' ayrılık var" dedi. 2 İranlı karakoldan kaçtı kritik bir olaycla DSP açısından kritik olduğunu hiç kimsenin tartışamayacağı bir olayda, bunun için yapılmış bir mitingin organizasyonunda il yönetimi adeta çahştınlmadı. Bütün bu gelişmeler sonucunda da ben bu il başkanlığı görevini sürdüremeyeceğimi gördüm. Bir mektup yazarak görevimden ayrıldım. (Seyfettin Gürsel il başkanlığına Ecevit'lerin yoğun ısrarı sonucu getirildiğini belirterek, bunun öyküsünü kısaca özetledi. Bu arada da dönemin DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit'e verdiği mektubu gösterdi. 11 başkanlığından ayrılması ve genel merkeze, örgüt içinde antidemokratik bir yapı oluşmaya başladığını bildirmesinin ardından, Gürsel, konuyu referandum çalışmalannda karşılaştığı uygulamalara getirdi) GÜRSEL Referandum kampanyalannda kahve toplantılannın yalnızca 6 tanesi yapılabildi. Daha sonra bu toplantılar Genel Başkan Rahşan Ecevit tarafından iptal edildi. Dikkatiniri çekerim, İstanbul'da 1800 oy farkla hayır çıktı. Referanduma kadar 2530 tane kahve toplantısı yapacaktık. Bu da en az 56 bin kişi demektir, yarısmı ikna etseydik "ewl" çıkabilirdi. Bunun vebali DSP yöneticilerinin, kahve toplantılarını yasaklayan yöneticilerin sırtındadır. Sizce Rahşan Ecevit neden böyle bir tavır aldı? GÜRSEL Hiçbir rasyonel açıklama getiremiyorum. Bunu kendi kendime defalarca sordum. DSP'deki eski CHP'lilere sordum. DSP'nin ileri gelenlerine sordum. Kimse rasyonel bir açıklama getiremiyor. Yani sözlerinizden "biraz da asunda hayır oyu çıkması isteniyordu" gibi bir anlam çıkıyor mu? lan her alanda uygulayabilecek kadrolann olması gerektiğine inanıyorum. Bu kişilerin illaki parti meclisi veya yönetim düzeyinde olmaları gerekmezdi. Bunu yapmamakta ısrar edildiğine göre sürekli de böyle bir yapıdan uzaklaşıldığına göre, ancak intihar ediyor diyorum. Bu durumu nasıl açıkhyorsunuz? GÜRSEL Sayın Ecevit sadece seçmenlerden ve liderden oluşan bir yapıyı özlemliyor. Ama bu yapıyı fizibl olmadığına göre, si>pasi olarak kullarulması kaçınılmaz bir külfet olarak da teşkilat istiyor. Özal nasıl seçimi kaçınılmaz bir külfet olarak görüyorsa, Ecevit de demokratik bir fikir partisi istemiyor. Ve ismine parti denebilecek bir teşkılatla yetinmeyi siyasi anlayışına uygun görüyor. Zaten militan kadro dediğim inanmış kadro da da yavaş yavaş bu durum partinin ilkelerine sahip çıkmaktan Ecevit'e tahammül etme olayına geliyor durum. Bunu iki nedenle açıklayayım. Bir tanesi Türkiye'de işçi sınıfı hareketinden kaynaklanan bir sosyal demokrat partinin olmayışı, ikincisi de bizzat DSP'ye önderlik eden Ecevitler'in böyle işçi mücadeleleri hareketi içinden ve geniş anlamıyla bir sosyalist kültür içinden gelmeyişleridir. Bu da DSP'deki sübjektif politikaları doğuruyor. Efendim ben konuyu SHPDSP birleşmesi konusuna geürmek istiyorum. Partiden ayrılmadan önce ve şimdi bu konudaki yaklaşımımz neydi? Sayın Ecevitler nasıl yakiaşıyorlardı? GÜRSEL Çok açık bir şey var ki, ve de gerçek olan birleşme sorunu aslmda partilerin demokratik yapılara sahip olmasıyla yakından bağlı. Yani DSP demokratik bir ya TKP ve TİP karar aldı: Kutlu ve Sargın TBKPiçin Türkîye'ye geliyor Haber Merkezi Yurtdışırtda siyasi mülteci olarak yaşayan TİP Genel Sekreteri Nihat Sargın ve TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu'nun, "Tiîrkiye Birieşik Komunist Partisi" adı altında kurmak istedikleri partiyle ilgili yasal çalışmalan sürdürmek amacıyla Türkiye'ye gelme>re karar verdikleri bildirildi. Köln'deki TİP \e TKP Enformasyon Bürosu'ndan Turkiye'deki basına yapılan açıklamaya göre, Türkiye'de legal olarak kurulması tasarlanan Türkiye Birieşik Komunist Partisi, TİP ve TKP'nin birleşmesi suretiyle oluşturulmak isteniyor. TİP ve TKP'nin Merkez Komiteleri konuyla ilgili ortak bir duyuru hazırlayarak, "Her iki partinin genel sekreterlerini. iki partinin birleşmesiyle oluşacak olan 'Türki\e Birieşik Komunist Partisi'nin faaliyelte bulunmasını legal olarak başlatmak. bunun için gerekli hazırlıkları >apmak amacnla siyasi goçmen olarak bulunduklan yurtdışından Türkiye'ye dönmekle göre>1endirdiklerini" açıkladı. Duyuruda a>Tica, " İ ç ve dış gelişmelerin artık Tiirki>e'de komunist hareketin legalleşmesini, siyasi göçmenlerin yurda donmesini. siyasi tutuklulann salneriimesini, siyasi yaşamın gündemine demokrasinin pratik bir ihtivacı olarak getirmiş bulunmaktadır" denildi. Konuyu kamuoyuna duyurmak amacıyla TİP ve TKP Enformas>cn Bürosu'ndan yapılan açıklamada, "her iki partinin genel sekreterlerinin ortak bir amaç için vapacakları girişimde siyasal ve \asal risk unsurlanna rağmen kararlı bir tutum izleyecekleri" bildirildi. Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Enformasyon Dairesi'nin bir yetkilisi, Kutlu ve Sargın'ın bütün riskleri göze alarak kasım ayının ilk haftasında Türkiye'ye döneceklerini sövledi. ANKARA (AA) Keçiören'de gözaltında tutulan iki tranlmm karakoldan kaçtığı bildirildi. Edinilen bilgiye göre Keçiören 100. Yıl Karakolu 'nda gözalıında tutulan iki iranlı dün saat 20.40 sıralannda bir fırsatını bulurak kaçtı. Nezarethanenin pencere demirlerini keserek kaçtıkları iddia edilen Ahmet Dersan ve Nahit Nefsis (24)'in daha sonra yakalandığı belirtildi. DÜZELTMELER • ADAY ADAYLARININ AÇIKLAMALARI SHP'nin dün gazetemizde yayımlanan aday adayı listesinde, genel merkezin dağıtttğı nakil listelerinin yer almadığı anlaşıldı. Bu arada, aday adaylan, listelerde yanlışlar bulunduğunu belirterek, düzeltilmesini istediler. İstanbul 6. bölge aday adayı Gazi Kafkaslıoğlu'nun soyadı Karakaşlıoğlu olacakır. İstanbul 2. bölgede yer alan Ercan Karakaş, aday olmayacağını belirterek, "parti içi çalışmalanna ağıriık vereceğini" söyledi. Kahramanmaraş 2. bölgede gözüken Hasan Hüseyin Erkan (Derborsa Mali Koordinatörü) İstanbul 4. bölge aday adayı olduğunu bildirdi. 5. bölgede buiunan Timurlenk Dal, mesleğinin yöneticisendikacı olduğunu söyledi. İzmir 3. bölge aday adayı Ekrem Bulgun'un aski senatör adayı olduğu belirtildi. Anayasa Mahkemesi eski raportörü ve Danıştay emekli üyesi, avukat Dr. Metin Şekercioğlu,. başvurusunu İstanbul 1. bölgeye naklettiğini açıkladı. İstanbul 5. bölgeden Necdet Ertürk, mesleğinin emekli albay ve Zeytinburnu eski Belediye Başkanı olduğunu bildirdi. • 13 Ekim 1987 tarihli gazetemizdeki, İznik'te tören başlıklı haberde yer alan "konşil" deyimi yanlışlıkla "konsül" olarak yazılmıştır, düzeltiriz. • SHP Erzincan arasında ismi geçen (İbrahim Yiğit) SHP İstanbul 5. bölgeden mitietvekili aday adayıdır. JŞLkat'la birlikte tepkimizi göstermek için önseçimi demokratik olarak kabul etmiş bir partiden aday olmayı düşündük ve mektubu yazarak başvurduk SHP'ye. Sonradan öğrendîk ki SHP tüzüğüne göre aday olabilmek için parti üyesi olmak gerekiyormuş. Yani kısacası DSP'nin önseçim yapmamastna tepki olarak SHP'den aday olduk. GÜRSEL Bu bence öküzün altında buzağı aramaktır. Ama Rahşan Hanım'ın bu tavrını anlamak da mümkün değildir. Daha Uerısine geçmek istemiyorum. Kişisel olarak da suçlama getirmek istemiyorum. Ama referandum bir umuttu. DSP'de 6 eylül, sihirli bir tarih haline gelmişti. Ne anlamda efendim? GÜRSEL 6 eyiülde evet çıkacak, Bülent Ecevit, DSP'nin genel başkanı olacak, o zaman işler değişecek diye bir umut vardı. Benim için de az da olsa, küçiık de olsa bir umuttu 6 eylül. Referandum sonucunda bu umutlar gerçekleşti mi? GÜRSEL "Evet" çıktı, beklenilen gerçekleşti, ama DSP'nin iç işleyisinde parti inşa politikasında en küçük bir değişiklik olmadı ne yazık ki. Ve bu sefer insanlar gerçekten umutlannı yitirmeye başladılar. Bu önemli bir dönüm noktasıdır. DSP içinde antidemokratik uygulamalar devam ediyordu. Aynı sübjektivizm, dolayısıyla keyfı politikalar devam ediyordu. Ve bunlara hiçbir rasyonel açıklama getirilmedi. ö b ü r yanda ise bu politikaların partiyi nasıl kavruk ve iğdiş edilmiş bir siyasi örgüt haline getirdiği herkes tarafından görülüyordu. Ve ben, Anadclu'nun diğer illerinde de aynı huzursuzluklar olduğunu biliyordum. Sayın Ecevit genel başkan olduktan sonra Rahşan Hanım'ın örgüte tavn değişti mi? GÜRSEL Örgütlenme konusunda Rahşan Ecevit 1. derecede sorumlu. Ama bunu Bülent Ecevit'in tamamen bügisinin dışında yaptığını söylemek de olanaksız. Ben DSP'nin parti inşa politikasının büyük bir başarısızlıkla sonuçlandığına inanıyorum. Rahşan Ecevit, örgütlenmeden sorumlu olduğu sürece sorun olarak devam edecektir de Ben zaten Rahşan Ecevit'le il başkanlığına getirilmeden önce burada sizinle konuştuğum odada uzun uzun görüşmüştüm. Ve orada ilkesel düzeyde anlaşamadığımız ortaya çıkmıştı zaten. Efendim, buraya kadar parti içi işleyişle nerelere geldiğinizi anlattınız. Sayın Ecevit'in bu çizdiğiniz tablo karşısındaki durumunu nasıl görüyorsunuz? Onunla konuştunuz mu? GÜRSEL Valla şunu Uzülerek söylemek durumundayım. Sayın Ecevit, siyasi anlamda intihar ediyor. \fe bu Türkiye'de sosyal demokrasi açısından büyük kayıptır. Her şeyi 29 kasımda göreceğiz. Sosyal demokrasiyi iktida, alternatifi haline getirebilmek için ortada deIntüparikınırı olması gerebidi. Ben Ecevit'in yamnda iyi eğitilmiş, yetişmiş ve o politikapıya sahip olabilirse birleşme için daha sağlıklı yollar bulma umudu doğacakur. DSP demokratik olmadığı sürece birleşme umudu yoktur. Ve bu birleşme ancak bir tarafın tavsiyesiyle olacaktır. Bu da hiçbir şekilde sosyal demokrasi açısından kazanç değildir. Bu arada ANAP iktidar olup götürecektir. Belki de zaten çok geç kalınmıştır. Ama hiç olmarmş 5 yıl sonra bir daha götürmesin. Efendim siz partiden de aynldınız. Eğer böyle olmasaydı, bugüne kadar sosyal demokrat oylann DSP tarafından bölündüğü yolunda görüşler var. GÜRSEL Ben bu bölme olayına çok değişik yaklaşıyorum. İki partinin olması ve bunlann bazı kritik konularda çok değişik politikaları savunmaları, bunlan kamuoyu önünde tartışmaları uzun vadede çok daha sağlıklıdır. Kısa vadede sadece iktidar olmakla bir şey kazanılmaz. Bugün iki parti birleşseydi hiç bir pozitif program üretme imkânlan yoktu. Ve tesadüfen de bu seçim sistemiyle iktidara gelmiş olsalardı 6 ay dahi iktidarda kalamazlardı. Evet, sonuç olarak partiden ayrılma ve aday olmama kararı aldınız, Sayın Asaf Savaş AkaVla birlikte. Neden bugüne kadar sustunuz? GÜRSEL Koşullann olgunlaşma meselesiydi bu. Önseçim yuiılmaması parti içinde bardağı taşıran son damla oldu. Bunu çok net şekilde açıklamak lazım. Sayın Haluk Özdalga benim için bir şeyler söylemiş. Söyledikleri beni üzdü. Kendisi de çok yakından biliyordu benim DSP'den adaylık istemediğimi. Adaylığa tamamen emrivaki sonucunda girmek zorunda kaldım. Bu adaylığı istemediğimi hükümet erken seçim i ırarı aldığı gün açıkladım DSP yetkililerine. Hatta ne olur ne olmaz diye bir haftalığına Paris'e gittim. Yani haberiniz olmadan DSP'den aday gösterildiniz? mı pondo TOURISM & TRAVEL Tepkiler TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu ile TİP Genel Sekreteri Nihat Sargın'ın Türkiye'de Birieşik Komunist Partisi kurma girişimlerini değerlendiren DGM savcılık kaynaklan bunun Türk Ceza Kanunu'na göre suç oluşturacağı görüşünü savundular. Savcılık yetkilileri, Kutlu ve Sargın'ın "Ulegal örgüt" yöneticisi durumunda bulunduklanna dikkat çekerek "Bunlann Türkiye'ye gelmeleri balinde haklannda soruşturma açılır. Bunun dışında Türkiye'de bu tttr Ulegal bir faaliyette bulunmalan da ceza yasamıza göre suç oluşturan bir durumdur" dediler. ANAP'ın Dış llişkiler Sorumlusu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı mevcut kanunların çerçevesinde imkânların kullanılabileceğini belirterek, "Bu kişilerin seçim arifesinde Tıırk kamuoyunun büyük ölçüde duyarlı olduğu bir konuyu boylesine emrivaki yapar gibi gundemc getirmeleri maksatlıdır" dedi. Insan Haklan Derneği Başkanı Nevzat Helvaa da şu açıklamayı yaptı: Türkiye, Avnıpa slandartlannda bir demokrasi istiyorsa bunun için ilk ve kesin koşıd diişiincr ve orgiitlenme özgürlüğuniin önundeki sınırlamalnrr tümuyıc kaldırmaktan geçer. Kuıiu vt Sargın'ın Turkiye'ye dönmesi normal bir t.iy dır. YUNANISTAN GRP: 1 GRP: 2 $ ve 65400r TL 195 $ ve 150A00r TL. 225 AJİna Hotel STANLEY Hotel: STANLEY Setanık: Hotel OLIMPIA Fiyatlar Uçakla (GRP 1) ve Otobüsle (GRP 2) gıdişdönüş, yanmpansiyon konaklama, şehir turları, ÖZEL YILBAŞI BALOSU, rehberlik ve SÜRPRİZLER dahildir. Rumeli Cad. Şafak Sk Mümtaz Han No. 36 Kat. 4 Nişantası İSTANBUL T*l«fon: 130 52 59 148 06 06 29/12 02/01 (5 gün) ATİNA UÇAKLA ATİNA SELANİK 28/12 03/01 (7 gün) OTOBÜSLE YABANCI DtL ÖĞRENİMt Konusunda yapılan anket çalışmalan için günde 4 saat çahşabilecek, prezentabl, dil bilen, tercihen deneyimli baybayan (ARAŞTIRMA SORUMLULAR1) ahnacaktır. GENESİS Abidei Hürriyet Cd. Mcrmer Apt. No: 69/2 ŞtŞLİ GÜRSEL Evet, pazar günü döndüm. Pazartesi akşamı Bülent Ecevit milletvekıli adaylarını açıkladı. Ve ben o açıklamada öğrendim ki tstanbul 4. bölgede 1. sıradan adayım. O açıklamaya rağmen çekilmeyi düşundüm, ama kıramayacağım eski CHP'li bakanlardan araya girenler oldu. Kısacası DSP'nin önseçim kararı almaması son kertede kopmanıza neden oldu, öyle mi? Bu karar nasıl alındı partide? G f R S E L Kesinlikle bilmiyorum. Bu