Katalog

20 OCAK 1987 HABERLER CUMHVRİYET/7 Evren'in kabulü nkara (a.a.) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Tunus'un A nkara Büyükelçisi Othman Laouan ve Danimarka'nın A nkara Büyükelçisi Kjeld Villumsen'i Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla llişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre, Türkiye'deki görevleri sona eren büyükelçiler, Cumhurbaşkanı Evren'e veda ziyaretinde bulundular. Ecevit'e hapse tepki Cindoruk: Ecevit'in şahsında asıl mahkum edilen, o partiye oy veren seçmenlerdir. Demokrasiye döndük diye beyanda bulunan Başbakan, demokrasi geldiğinde nereye gideceğini biliyor. Bu nasıl demokrasidir? Dış basın: The Times gazetesinde yer alan konuyla ilgili haberde, bu cezanın Türkiye'nin Batı Avrupa ile ilişkilerinde ciddi tehlikelere yol açabileceği belirtildi. Bild gazetesi de haberi birinci sayfadan verdi. Haber Merkezi Biilent Ecevit'in, ara seçimler öncesi Bornova'da yaptığı konuşmalar nedeniyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılması, tepkilere neden oldu. DYP Genel Başkanı Hiisamettin Cindoruk, "demokrasiyi savunan eski başbakanlann yargılandığı" bir ulkede demokrasiden söz edilemeyeceğini belirtirken, SHP Ankara İI Başkanı Ertuğnıl Günay da karann, "demokrasiyi engelleyici hükümler içerdigini" söyledi. Yabancı basın da karara geniş yer verdi. CtNDORUK'UN TEPKİSİ DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Türkiye'de siyaset dtşı beyanda bulunan da bu başbakandır." SHP Ankara II Başkanı Ertuğrul Günay da Biilent Ecevit'in cezalandırılmasını eleştirdi. Günay, Bülent Ecevit'e gönderdiği telgrafıa karardan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Bu karar iilkemizde hukukun demokrasiye güvence oluşturması yerine demokrasiyi engelleyici hükümleri içinde banndırdığının bir kanıtıdır" dedi. Ertuğrul Günay, bu engellerin demokrasiye yapma yasağının sürdüğünü ve inananların dayanışmalan ve hükümetin siyasi yasaklan kalözellikle sosyaj demokratların dırmaya niyeti olmadığım belirbirliği ile aşılabileceğini bildirdi. terek, şöyle konuştu: DIŞ BASINDA "Demokrasiyi savundukları Bulent Ecevit'in hapis cezasıiçin eski başbakanlar ve devlet na çarptırılması, tngiliz ve Aladamian yargıianıyor. Sayin Deman basınında geniş şekilde yer aldı. mirel'e açılan dava sayısı 55'tir. Bornova mahkemesi eski başba"The Times" gazetesinde yer kan Biilent Ecevit'i Mecliste grualan haberde, "Ecevit'e verilen bu bulunan bir siyasi partiye oy hapis cezasının. Türkiye'nin, Batı istediği için mahkum etmiştir. Avrupa ile ilişkilerinde ciddi tehAslında mabkum edilen, o parlikelere yol açabileceği" kaydedildi. tiye oy veren seçmenlerdir. Bu ne biçim demokrasidir? Bu başbaGazete, Türkiye'nin insan hakkan demokrasi geldiğinde kendiları konusunda Batı tarafından sinin gidecegi yeri biliyor. De eleştirildiği ve Avrupa Parlamentosu sosyalist kanadı ile ilişkilemokrasiye döndük, diye gerçek rini çok yakın bir süre önce düzeltmiş olduğuna dikkat çekti. "Financial Times", "The Guardian" ve "Daily Telegraph" gazeteleri de, Bülent Ecevit olayına geniş yer vererek, "mahkumiyet karannın çeşitli çevrelerde kuşku ile karşılandığını" yazdılar. ALMAN BASINI Federal Aimanya'da yayımlanan "Bild" gazetesi, Bülent Ecevit'in mahkumiyet kararı haberini birinci sayfada verdi. "Frankfurter Rundschau" gazetesi de, "Türk sancısı" başlıkiı yazısında, "Türkiye'de demokrasinin, normalleşme sürecinden uzak olduğunu" one surdü. "Demokrasi yolunda geri adımlar atıldığım" kaydeden gazete, yazısına şöyle devam etti: "Ecevit'in mahkum edilmesiyle demokratikleşme sürecinden ne kadar uzak olunduğu bir kez daha kanıtlandı. Şimdi şunu sormak gerekir: Türkiye'de bugünkü anayasa ile acaba parlamenter birrejimedönulebilinmiş midir? Türkiye'de demokrasi, hâlâ 12 Eylül'ün sancılanyla kıvranmaktadır." DIYDIKIGORDIK VALÇMM PEKŞEJV Nereye "geçit?" fazla bakışıyorlar. Hepsı o kadar. Böyle olunca seyirciler ortalıkta dolaşan çocukların nereden geldiklerini pek anlayamıyor ve yeniden çocukluk inançlarına dönerek "Herhalde leylekler getirdi" diye düşünmeye başlıyorlar.. "Geçitler"de de durum böyle.. Liane kocası Armand ile mutlu bir evliliğı sürdürmektedır. Fakat garıp bir evliliktir bu. Karıkoca süslü püslü giysilerle saray gibi bir evin içinde dolaşmakta (bu görkemli evin de yatak odası yok tabii) balolara katılmakta, yemek yemekte, içki içmekte, sonra sabah kahvaltıya oturmaktadırlar... Liane bir davette karşılaştığı Nick ile uzun uzun bakışır. Ardından Nick'ın kansı Hillary yakışıklı bir gençle bakışmaya başlar. Filmin kahramanlan arasında bakışmaktan' başka bir fiil gerçekleşmediğı halde nedense iki ailede de huzursuzluk başlar. Liane mutsuzdur. Çünkü Nick ile bakışmıştır Hillary mutsuzdur, çünkü yakışıklı bir gençle bakışmıştır. Nick Böyle yapmayıp, yayımlaya mutsuzdur, çünkü karısı yakıbileceği filmleri alsa daha şıklı gençle bakışırken, kendimantıklı olacak, ama herhalde si de Liane ile bakışmıştır. Ar"mantıklı olur" düşüncesiyle mand da mutsuzdur. Çünkü TV'miz bu yola pek yanaşmı karısı Nick ile bakışırken, kendisi kimseyle bakışmamıştır. yor.. Bu arada Liane ve Armand : Gelelim rastgele bir örnek ın gökten zembille ınen oğulolarak aldığımız "Geçitler'e. Geçitler arka planda 2. Dün ları Robert ile bir Yahudi kızı ya Savaşı'nı konu alan bir aşk olan Marisha da bakışır ve hafilmi aslında.. Ne ki, aşk dün liyle onlar da mutsuz olurlar. yanın her yerinde olduğu gibi Nick ile Hillary durmadan "Geçitler"de de yatak odasın kavga etmektedirler. Sebebi dan geçmek zorunda.. Yoksa pek bellı değildır. Bir gün Nick TV'mizin sandığı ve yansıttığı eve geldiğinde yabancı bir gibi salt romantik ve platonik adamla karşılaşır. İki genç bakışlarla yaşanan aşk dünya adam dövüşürler. Fakat dövümızda daha icat edilmedi.. şün nedeni bilinmez. Yabancı Belki başka gezegenlerde var adamın kim olduğu da belli dır, ama ne yazık ki, o geze değildir. Belki de kiracıdır ve genler de daha keşfedilmedi. kirayı ödemediği için ev sahiOysa TF1T TV'sinde yatak bi ile dövüşmektedir. Ne ki, bu odası evin girilmesi yasak olan çözüm diziyi yakından izleyenbir bölümü. Daha doğrusu TV ler için pek mantıklı değildir. filmlerinde yatak odası yok.. Çünkü silah ticareti ile geçiİnsanlar yiyor, içiyor, geziyor, nen Nick, dünyanın en zengin eğleniyor, dans ediyor ve en adamlarından biridir. Öyleyse TV'de "Geçitler" adlı bir dizi film oynadı ve geçen hafta sona erdi. Bilmem izlediniz mi? İzledinizse anladınız mı? Ben kendi hesabıma izlediğim halde, anladığımı pek sanmıyorum.. TV'miz filmler konusunda garip bir tutum izliyor. Önce kendini çağdaş bir ülkenin çağdaş bir iletişim aracı sanarak dünyanın en açık saçık dızilerini, filmlerini satın alıyor. Sonra bunlan kesip, biçip kuşa döndürerek, anlaşılmaz bir şekilde yayımlıyor. neden eve kiracı alsın? Fakat TV'mizin makas uzmanlan ortada başka bir neden bırakmadıklarından insanın aklına en mantıksız çözümler bile gelebilmektedir. Filmin ilerleyen bölümlerinde Armand Liane'ı, Liane Nick'ı, Nick Hillary'yi kıskanmaya başlarlar. Neden kıskandıkları yine belli değildir. Acaba Hitler Fransa'yı işgal ettiği için mi bu insanlar birbirlerini kıskanmaktadırlar? Yoksa Nick Almanya'ya silah sattığı için mi? SHP'nin paneli nkara (ankaj SHP A nkara II Orgütü'nün Şereflikoçhisar ilçesinde düzenlediği "Işsizlik, Pahalılık ve ANAP Iktidarı" konulu panel yapıldı. Panele konusmaa olarak SHP Genel Sekreter Yardımcısı Yakup Kepenek ile Adana Milletvekili Cüneyt Canver ve tstanbul Milletvekili Tülay öney katıldı. Panelde yapılan konuşmalarda, ANAP iktidarının uyguladığı ekonomik politika eleştirildi Adalet zammı onay bekliyor A nkara (Cumhuriyet Sİ. BürosuJ Yüksek yargı organları ile Adalet Bakanltğı personeli için bu yıl içersinde getirilmesi düşunülen yüzde yüzlük ücret arttşı için, Başbakan özal'ın onayı bekleniyor. Bu arada Adalet Bakanlığı personeline, geçen yıl başlatılan lojman uygulamasının parasızlık nedeniyle aksadığı öğrenildi. Demirel ve Ecevit'in beraatleri kesinieşti HAVZA (Cumhuriyet) Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit hakkında Siyasi Partiler Yasası'na aykırı davTandıkları iddiasıyla Havza'da açılan davada verilen beraat kararlan kesinleşti. Yasaklı liderler Ecevit ve Demirel hakkında, ara seçim propaganda döneminde Samsun'un Havza ilçesinde yaptıkları konuşmalar nedeniyle Havza Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış ve 22 Aralık 1986 günü yapılan duruşmada mahkeme Vı/lH hfiArmnhnminn t/İr&n Türk îdareciler Derneği'nce. "Türkiye'de 111111 tiUyitUlnUlllllUl lAjnZtl yüm idarecisi~ s e ç a m Emet Kaymakamıberaat kararı vermişti. Havza Cumhuriyet SavcıhğfHalis Arslan, ödül töreni dönüşündegörkemli bir törenle karşılandı. Emetüler, Kaymakam Halis Ars nın yasal süre içinde karan temlan 'ı ilçeyt 45 kilometre uzakhktaki Çavdarhisar kasabasmda davul, zurna ve okul bandoları ile karşıyiz etmemesi üzerine dün kesinladılar. Bu görkemli karşılamadan çok duygulandığını belirten Kaymakam Halis Arslan, "llçeye leşen, Demirel hakkındaki 22, yaptığtmız hizmetlerden sonra yıhn idarecisi seçilmemde sizlerin de katkınn büyük. Bundan böyle devlet Ecevit hakkındaki 40 sayfalık vatandaş işbirliğiile dahafazla çalışacak ve daha büyük hizmetleribaşaracağız"dedi. (Fotoğraf: a.a.) beraat kararında, "eylemlerin zincirieme ve kesintisiz suç olmadığı, destekleme ve baglantılar oluşmadığı" belirtiliyor. SamsunHavza Eski faturalar Tstanbul fa.a.) îsıeyen  vatandaş, su tüketim bedellerini bankalara yatırabilecek. İSKİ Daire Başkanlığı'ndan verilen bilgiye göre, ocak ayından itibaren İSKİ su tüketim bedelleri tahsilatı, Aksaray, Beyoğlu, Feriköy, Kireçburnu, Bayrampaşa, Bakırköy, Mahmutbey, Küçükçekmece, Kadıköy, Beykoz, Ümraniye, Pendik, Danca ve Büyükada İSKİ veznelerinin yanı sıra, Akbank, Anadolu Bankası, Garanti Bankası, Pamukpank, Vakıflar Bankası ile Yapı ve Kredi Bankası'nın tüm şubelerinde de yapılmaya başlandı. Tüm bu sorulara karşın "Geçitler" filmi seyirciler tarafından heyecanla izlenmiştır. Çünkü film bu haliyle son derece esrarengiz bir dizı olup çıkmıştır. Belki de bir casusluk filmidir. Gerçi filmi yapanlar bir casusluk filmi çevirmeyı akıllarının köşesinden geçirmemışlerdir, ama TV'miz sayesınde film asıl konusundan daha ilginç hale gelmiştir. Başka kaynaklardan öğrendiğimize göre Liane ile Ntckin arasında bir yasak aşk ilişkisi vardır. Bu arada Hiliary ile Philip ve Marisha ile Robert arasında da... Fakat bunlar bizim yabancı dergilerde yazılıp çizilenlerden çıkarabildıklerimizdir. Filmde bu konuda sadece kuşku doğurabileceK anlamlı bakışlardan başka bir kanıt yoktur. Şimdi TRT ilgililerine şunu sormak istiyorum: Kimin elinin kimın cebinde olduğu belirsiz böyle bir dizi neden satın alındı? Madem alındı, neden kesilip biçildi? Eğer amaç seyirciye gizemli bir film seyrettirmekse, neden gerçek bir casusluk filmi alınmadı?.. Trafık düzenlemeleri stanbul Haber Servisi / Dolmabahçe Stadyumu'nun arkasında bulunan yol önümüzdeki günlerde trafığe kapatılıyor. Anakent Belediyesi Genel Sekreteri Atanur Oğuz'un başkanlığtnda toplanan Ulaşım Koordinasyon Kurulu'nun aldığı karara göre, Dolmabahçe meydanı ve arka yol düzenlemesi nedeniyle Nişantaşı ve Dolmabahçe arasında ulasımı sağlayan yol trafığe kapatılırken meydan düzenlemesi maketi için, ihaleyi kazanan fırmamn çalışmalara başladığı büdirildi. Demirel, DevYoVda tanık olsun ANAP'tan Ğrgütün yöneticilerinden olduğu iddiasıyla yargılanan Nasuh Mitap, Süleyman Demirel'in '12 Eylül öncesinde anarşi ve terörün kasten durdurulmadığı' şeklindeki sözlerinin ciddi iddialar olduğunu söyledi ve bu nedenle kendisinin mahkemede tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme bu isteği reddetti, nın durdurulmasına karşın niçin yeni bir anayasa, >eni bir rejim, kimsenin demokrasi diyemediği bir düzen kuruluyor" sorusunu yöneltti. Mitap, 12 Eylül öncesi iktidar sahiplerinin de artık "Yasaklamalara karşı iktidar mücadelesi yapmaya" başladıklarını kaydederek, "Yeni rejimle çatışıyor, hak, hukuk, adalet, demokrasi gibi sozler sarfedip rejime karşı adeta bu ilkelerin ba\raktariığını yapıyorlar. Yaşanan düzenin demokrasi olmadığım söylüyorlar. Bu vesile ile resmi ve tek yönlü propagandanın 12 Eylül'ün nedenleri ve haklılığı üzerine söylediklerinden farklı ve çok yerde bu propagandanın söylediklerini çüniten, tam tersi iddialar dile getirildiğine tanık oluyoruz" dedi. Demirel'in çeşitli açıklamalarında. "Anarşi ve terörün kasten durdurulmadığı. açıkca belirtmediği bazı devlet içindeki güç ve odakların görevlerini yapmadıklan, normal meşru düzen içerisinde anarşi ve terörün durdurulmak istenmediği, anarşi ve terörün meşnı düzenin yıkılmasına ve yeni bir düzene gerekçe ve vesile olarak görüidüğü, bu nedenle devletin bu sorunu çözemediği" görüşlerini savunduğuna işaret eden Mitap, bu sözleri ciddi iddialar olarak niteledi. Ana DevYol davasında sanıklar dilekçe verdi: ANKARA TAŞI Genelge Dışişlerini ikiye böldü Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nun 29 aralık tarihinde merkez örgütüne yayınladığı ve "kadro sıkıntısı hakkında" konulu genelgenin yarattığı tartışmalar sürerken, Dışişleri genelgeyi "savunanlar" ve "karşısında yer alanlar" olmak üzere ikiye bötündü. Halefoğlu, söz konusu genelgesinde yurtdışında görev süresini doldurup merkeze dönen birinci derece kadrolu memurlara görev veritmesindeki zorluklan anlatarak, bunda bakanlığın geleceği açısından daha genç memurlara yetişme ve tecrübe sağlama fırsatı verilmesi ihtiyacımn da rolü olduğunu belirtti. Halefoğlu, genelgesinde daha sonra baklayı ağzından çıkardı ve şöyle dedi: "Bu durumda bulunan büyükelçi ve diğer kıdemli meslek memurlanndan. özellikle yaş haddinden emekliliklerine nispeten az bir süre kalmış olanlara, senelerce fedakârlıkla hizmet etmiş oldukları bakanlığımızın yukarıda özetlediğim sıkıntılarının çözümüne yardımcı olacak şekilde, emeklilik yaş hadlerinin sonuna kadar bekjememelerini telkin etmekte yarar görüyorum." Halefoğlu, aynı genelgede merkez örgütünde görev yerilmeyen bazı memurların İzmir ve Istanbul gibi illerde oturduklarım da hatırlatarak, on gün içinde Ankara'ya dönmelerini istedi ve aksi takdirde yasalara göre memuriyetten çekilmtş sayılacaklarını belirtti. Genelgenin bu durumda bulunan on kadar büyükelçiyi etkileyeceği belirtiliyor. İşte Halefoğlu'nun bu rica ve uyarılan bakanlığın yaşlı kadrolarını küplere bindirdi. Bakanlığın yaşlı memurları ve emekli büyükelçiler son günlerde nerede karşılaşsalar, birbirlerine önce şu soruyu soruyorlar: "Halefoğlu'nun genelgesini nasıl yorumluyorsun?" Bu durumdaki büyükelçiler, Halefoğlu'nun genelgesini "yıllarını bakanlığa vermiş memuıiara karşı yapılabilecek en büyük vefasızlık örneği" olarak nitelendiriyorlar ve ekliyorlar: "Vahit, kendisinin 65 yasına kadar görevde kaldığını unutmuş gözüküyor. Üstelik Bonn Büyükelçiliği'nde tam on yıl kalmıştı. Vahit'in mantığından yola çıkarsak, kendisinin Bonn'da on yıl kalarak pek çok genç diplomatın önünü tıkadığını söyleyebiliriz." Buna karşılık, Halefoğlu'nun bu hamlesi bakanlığın BUNLAR BAŞKA TÜRBAN Viranşehır'de bu kez erkekler türban tak genç kadrolarından genellikle mışlar Ancak bu türbanlar, bildiğimız tesettur türbanları değıl Tam tersı destek görüyor. Genç diplone köyden gelen yurttaşlarımız aşırı soğuktan korunabılmek için başlarını matlar ise, "Bu adımın atılmaturban gibi poşularla sarmışlar Resim de gösterıyor ki ınsanların giyimle sı kaçınılmaz hale gelmişti. Orri tümüyle içinde yaşadıkları çevre koşullarına bağl: Ondan öteye herhan ta ve alt kademelerdeki kadgi bir yaşam bıçımınin ortaya çıkardığı gıysilerden siyasi gösterilere tuta rolarda o kadar çok tıkanıklıklar olmaya başladı ki, genç kumak aramanın pek bir faydası yok. şakların önünün açılması bakımından yaşlıların bu jesti yapması zorunluydu. Bakanın genelgesi yaşlı kadroları gücendirebilir, ama karann geANAP'lı Tevfik Karakaya'nın konvoyuyla karşılaştı. Küçük rekliliği de tartışılamaz" şekölümü ile boşalan belediye bir konvoyla gövde gösterisi linde konuşuyoriar. başkanlığı için Sivrihisar'da yapan ANAP'lılar, DYP'nin Süyapılan seçim ılginç sahnele vari'sıne "centilmence" laf atBir grup diplomat ise, "Bu re sahne oldu. Seçimden bir tılar, DYP yöneticileri de tür tasfiye operasyonları Dışişgün önce Sıvrihisar'a gıden ANAP'lılara el salladılar. Dıkleri için yeni bir olay değil. EsCindoruk, sözcüğün tam anla katı çeken en önemli nokta, kiden beri yapılagelen bir şeymıyla "ortahğın tozunu attı" Şadırvan Meydanı'nın hemen dir. Her dönemde benzer kadAncak seçim konuşmalarının girışinde bulunan belediye bi ro tasfiyeleri olmuştur ve her yapıldığı Şadırvan Meydanı1 nasının önündeki bayraklar ve seferinde önü açılanlar sevinndaki heyecan, yalnız mey renkli kâğıtlarla süslenmiş iki miş, dışlananlar ise yalnız kaldanla sınırlı kaldı. Meydanın araç oldu Uzerlerinde "Istan mıştır. Bu diplomatlığın kadehemen yanı başındakı berber bul Belediyesı'nin Sivrihisar ri herhalde" yorumunu gedükkânında traş olanlar, ılgısiz Beledıyesi'ne hediyesıdir" ya tiriyor. ilgisiz alışveriş yapıp sokaklar zısı bulunan eski bir iş makıBütün bu tartışmalann odak nesı ile bir kamyon, geiıp ge noktası haline gelen Halefoğda dolaşanlar dikkat çekti Uzun bir araç konvoyuyla Sıv çenlere, Sıvnhısar'ın girışinde lu ise susmayı yeğliyor ve her rihisar'a giren DYP'nin Süva heykelı bulunan Nasrettın Ho zamankinden daha çok kaburı'sı ilçenin girışinde ANAP ca'nın fıkralannı anımsattı. ğuna çekiliyor... SHP'ye suçlama Gıda kaybı / stanbul (a.a.) Türkiye 'nin yıllık ortalama 22 milyon ton dolayındaki meyve ve sebze üretiminin yandan fazlasınm, sağlıksız tüketildiği bildirildi. TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstiıüsü, Beslenme ve Gıda Teknolojisı Bölümü Başkanı Doç. Mehmet Pala, meyve ve sebzelerin kısa süre içinde bozulma özellikleri göz öntinde tutularak, soğuk tekniğinden yararlanılması gerektiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bii için yarariı olacağını" savundu. rosu) Kapatüan AP'nin Genel Askeri Mahkeme, Süleyman DeBaşkanı Süleyman Demirel'in, mirel'in sözlerinin şahsi kanaat halen Ankara 4. Kolordu Komu ve görüşleri olduğunu belirterek, tanlığı (1) No'lu Askeri Mahke tanıklığının sonuç üzerinde etkili mesi'nde görülmekte olan ana olamayacağına karar verdi. DevYol davasında tanıklık yapması istemi reddedildi. DevYol Nasuh Mitap yargılanmakta yöneticilerden Nasuh Mi olduğu (1) No'lu Askeri Mahketap, Süleyman Demirerin "12 me'ye verdiği 12 sayfalık dilekçeEylül Öncesi anarşi ve terösinde, 12 Eylül öncesi anarşi ve rün kasten durdurulmadığı, anarşi ve terörii durdurmak gö terörün, bilinen bazı egemen revleri olan bazı odak ve güçle güçlerce sahnelendiğinin, tahrik, rin görevlerini yapmadıklan" teşvik ve himaye edildiğinin ve şeklindeki sözlerinin ciddi iddi adım adım 12 Eylül'ün hazırlanalar olduğunu belirterek, "Bu dığının görüldüğünü öne surdü. Mitap, 12 Eylül'ün nedeninin sözlerin incelenmesinin yaşanan olaylann açığa kavuşturulması anarşi ve terör olduğunun söylendiğini, "Ancak anarşi ve terö Iskenderun Devîbl davasında 3 idaııı ADANA (a.a.) Adana Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi, 26 sanıklı İskenderun DevrimciYol davasında aldığı kararın Askeri Yargıtay'ca bozulmasından sonra yaptığı duruşmada, alınan ilk kararı aynen benimsedi. Mahkeme'nin 3 samğın idam cezasına çarptırılmasına ilişkin karan, Askeri Yargıtay'ca bozulmuştu. 26 sanıklı tskenderun DevrimciYol davasında, Hacı Saygıiı, Mithat Gölenç ve Münir Hocaoğlu adlı sanıklar hakkında idam kararı verilmiş, 10 sanık 513 yıl arasında değişen ağır hapis cezalanna çarptınlırken, 13 sanık da beraat etmişti. Tarsus DevYol davasında da Askeri Sava, bir samğın idam, 6 samğın da 515 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptınlmalannı istedi. Yargıtay'ın bozma karanndan sonra davayı yeniden ele alan askeri mahkeme, 1980 yılı öncesi ve sonrasında 6 kişinin öldürülmesi, öldürmeye teşebbüs, yaralama ile çeşitli anarşik olaylardan yargılanan bu sanıklarla ilgili ilk kararında herhangi bir değişiklik yapmadı. TARSUS DEVRtMCİYOL Öte yandan, aynı mahkemede yargılanmakta olan 19 sanıklı Tarsus DevrimciYol davasında da, Askeri Savcı esas hakkındaki mütalaasmı okudu. Savcı, sanıklardan Dahar Aslan'ın idam cezasına, 6 samğın da 515 yıl arasında değişen hapis cezalanna çarptırılmasını istedi. ANKARA (ANKA) ANAP Teşkilat Başkan Yardımcısı Eyüp Aşık, Bülent Ecevit'in mahkum edilmesinden ve hakkında verilen beraat kararının Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz edilmesinden SHP'yi sorumlu tuttu. Eyüp Aşık, ANKA muhabirine yaptığı açıklamada, Cumhuriyet BaşsavcüığYnın SHP kunılurken göstermediği duyarlığı, DSP'ye karşı gösterdiğini savunarak şöyle devam etti: "Başsavcıhk, SHP'nin kuruluşunda, kongrelerinde ve teşkilatlanmasında, kanuna aykınlık varken, sessiı kalmıştır. Oyle ki, konuyu TBMM'ye getirdik. SHP yeni bir parti ise HP'nin aldığı Hazine yardımını alamazdı. Ayrıca milletvekillerinin anayasanın 84'üncü maddesi uyannca üyeliklerinin duşmesi gerekirdi. HP'nin devamı ise bir ay içinde kongrelerini yapması gerekirdi. Biz bunları o zaman söyledik. Ama kimse Dgilenmedi. Benzer bir uygulama olunca, Cumhuriyet Başsavcılıgı res'en harekete geçti. Keza diğer bir husus, bugüne kadar bütün mahkemelerde beraat eden Ecevit, DSP'nin grup kurmasından ve canlanma eğilimi göstermesinden sonra, bir mahkumiyet karan ve eski beraat karanna temyiz ile karşüaşmıştır. Bunlann tesadüf olduğunu soylemek bana zor geliyor." Heybetli gözaltında / stanbul (a.a.) yeraltı dünyasının ünlü adlanndan Hasan Heybetli, bir gazinoda kavga çıkardığı ve silah çektiği iddiasıyla gözaltına alındı. Hasan Heybetli, Eminönü Emniyet Amirliği'nde verdiği ifadesinde, kavga çıkarmadığını ve kimseye silah çekmediğini söyledi. Intihar etmek istedi stanbul Haber Servisi / Beyoğlu Meslek Lisesi öğrencisi Nazire Yiğit (16), dün tstanbul Sanayi Odası'mn Odakule'deki binasının üçüncü katmdan kendini aşağıya atmak istedi. Olay yerine gelen görevlilere kendisini aşağıya atacağını söyleyen genç kız, daha sonra bir başkomiserin arkasından dolaşarak kendisini yakalamasıyla kurtarıldı. Genç kızın intihar nedeni araştırılırken, televizyonda pazar gecelerı gösterilen Saat Sabahın 9'u adlı filmden etkilendiği sanılıyor. Mitap, Demirel'in söylediklerinin ve iddialarının incelenmesinin yaşanan olaylann açığa kavuşturulabilmesinde yarariı olacağını bildirdi. Ana DevYol davasında 7 sanık tahüye oldu. Ankara 4. Kolordu Komutanhğı (1) Nolu Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan davada tahliye olanlann adlan şöyle: "Ercan Uğur, Musa Köroğlu, Hazı Badem, Ahmet Öztürk, Feridun Deniı, Ergül Ulu, Yümaz Adam." DevYol davasında son tahliyelerle birlikte tutukJu sanık sayısı 90'a indi. ANAP'tan SHP'ü Canver'e jest yönetimi, Cüneyt Canver'in dokunulmazlığının kaldınlmasım önlemek için, 3 ayrı komisyon raporunun genel kurulda görüşülmemesi yoluna gidilmesini benimsedi. ANKARA, (Cumhurivet Burosu) ANAP. hakkında 3 ayrı dosyadan dokunulmazlığının kaldırılması istenen SHP'li Cüneyt Canver'i kurtarmak için formül arıyor. ANAP Grup Başkan vekili Haydar Özalp, soruna surekli bir çözum getirilmesi için grup yonetim kurulunda konuyu tartışacaklarını bildirdi. ANAP yönetimi, Cüneyt Canver'in dokunulmazlığının kaldırümasına ılışkin 3 ayrı kcmibyon raporunu genel kurulda göruşmeme yoluna gidilmesini benimsedi. Çoğunluğunu ANAP'lıların oluşturduğu Karma Komisyon'un hazırladığı raporlar, Başbakan Özal'ın isteği uzerine bu kez \ine ANAP'lılar tarafından kurulda göruşülmuyor. Meclis gundemınde bekleyen raporlann, genel kurulda görüşülme sırası geldiğilde, ANAP grubu ile komisyon, salona gırmiyor. Komisyon girmediği için de rapor gorüşulmüyor. ANAP Grup Başkan Vekili Havdar Özalp, soruna daha sureklı bir formul bulunmasına çalışıldığını ve konuyu hukukçulann incelediğıni belirtti. Canver ve DYP'li Ali İhsan Elgin hakkında dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin raporlar. yasa tasarısı nıteliği taşımadığı için hıikumet tarafından geri alınamıyor. Ana\asa Komısyonu, soz konusu raporlan. "tekriri müzakere" hakkını kullandığı için de raporlar üzerinde >eniden goruşme yoluna gıdenınor. Cindoruk: 1987'de hedefi hilr seçimdir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Başbakan Turgut Özala, "Bu Başbakan demokrasinin yüz karasıdır" diyerek, "Yapılacak iş yeni bir seçime gitmcktir. 1987 yılında milli hedef, yeni ve hür bir seçimdir" şeklinde konuştu. DYP'nin seçimi millet için istediğini vurgulayan Cindoruk, "Bu işgalci iktidan işgal ettiği iktidar koltuğundan indirelim, millet iktidannı gercekleştirelim" biçiminde konuştu. Toplumun inançlarını ve yapısını değiştirmek ve duzenlemenin, iyi işleyen bir demokraside devletin gorevi olmadığjnı vurgulayan Cindoruk, "Türkiye henüz demokrasiye dönmemiştir. Sancıların kaynağı budur" dedi. Seçim hediyesi