Katalog

20 OCAK 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVAINLAR tsuAtL GILGEÇ CUMHURIYET/5 Şaşırtmakve düşündürmek Handan Böruteçene, ıkınci kışısel heykel sergısım perşembe gunu Urart Sanat Galerısı'nde açıyor 10 şubata kadar sürecek sergıde pışmış ioprakla metaî kullanım eşyalarından oluşan heykeüerın yanı sıra gumuş heykelakler de yer alacak. Börüteçene'nin heykel dızılen "Mutfak Ordusu", "Havva'nın önlenemez Yükselışı" ve "Ütucüler" başhklarını taşıyor. Kultur Servısı Ilk kışısel sergısım geçen nısan ayında Parıs'te Turk Burosu Sergı Salonu'nda gerçekJeştıren Handan Böruteçene, ıkınci kışısel he>kel sergısını 22 ocak perşembe gunu Urart Sanat Galerısı'nde açıyor 10 şubata kadar açık kalacak sergıde sanatçının pışmış toprakla metal kullanım eşyalanndan oluşturduğu on beş kadar heykel ve gumuş heykelakler yer alacak Börüteçene'nin Istanbul'da açılacak bu ıkına kışısel sergısınde yer vereceğı >apıtlar, 1980 >ı lından bu yana surdurulen bır dızı çalışmanın urunu Sergıdekı heykel dızılen "Mutfak Ordusu", "Havva'nın Önlenemez Yukselışi" ve "Utuculer'' baslıklarını taşıyor, ancak aynca tek tek vapıtlara da yer verüıyor Sanatçı, eskı Anadolu külturlennden ızler taşıyan ve çoğunlukla eskı Hıtıt tabletlerındekı metmlerden yola çıkarak gerçekleştırdığı heykellerı, son yıllarda yoğun bır bıçımde uğraştığı çevre duzenlemelerıne koşut bır çalışma olarak ele aldığını ve gelecekte bu heykellerı de çevre duzenlemesı çalışmalanna katmayı duşunduğunu belırtıyor Istanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademısı Prof Sadi Diren katılan Handan Böruteçene, 1983'te Turkıye Mımarlar Odası'nın "Sorunlarımız" konulu Gorsel Anlatım Yarışması'nda heykel dalında bmncılık odulunu ve 1985'te 5 Istanbul Sanat Bayramı Yenı Eğüımler Sergısı'nde Buyuk Odul'u aldı Börüteçene'nin Urart'takı sergısınde yer alacak heykel dızılerı belh konulan ıçerıyor Bu konular hayatın ıçınde kendılığınden gelen konular Daha çok da kadınlarla ılgılı konular "Kadıntarın hayatlannda bazı geienek ve gorenekler var. Bunlar benı çok ilgikndınvor. Çok eskı, bınlerce yıldır suregelen gelenekler bunlar. Mezopotamva'dan Hıtıtlere geçen bır kanun var omeğın: Olum nedenı ne olursa olsun, kadın olen kocasının erkek kardeşıvle evlı savılıvor. Bu yazılı olmayan kanun doğu ve gunevdoğu bolgelenmızde bugun hâlâ geçerlı. Bir yandan TV ve vıdeo sevredılıvor. bır yandan bu kanun hâlâ geçerlı. O zaman oturup duşunuvonım. Ilgımı çeken bolgede ya da konuda araştırma yapıyonım. PARİS'TEKİ ATÖLYEDE Handan Böruteçene, Paris'tekiatolyesini 1984 yılmda kurdu. Paris 'teki ilk kişisel sergisini geçen yti açan sanatçı, Urart Sanat Galerisı 'nde ıkınci kışısel sergısmi gerçekleştiriyor. (Fotoğraf İBRAHİM OĞRETMEN) Atölyesı'nde seramık öğrenımı gören Handan Böruteçene, öğrencüığı sırasında geçmış Anadolu kulturlennın gunümuze uzantılannı araştırmak ve Anadolu seramık tarıhı ustune belgeler toplamak amacıvla arkeolojık kazılara katıldı, alan araştırmaları yaptı Akademının Seramık Bölumu'nu 1981'de bıtıren Böruteçene, Parıs'e yerleştı ve "Ecole Sup£rieure des BeauxArts"ın heykel bölumunde unlu heykeltıraş Jean Clos ıle çalıştı 1983 yılından başlayarak gazetemızde sanat üstune vazıları ve söyleşılerı de yayımlanan Böruteçene, 1984'te Parıs'te kendı atölyesını kurdu Aynı yıl Ispanya'da Sargadelos Uluslararası Seramık Semınen'ne davet edıldı Semınerde Anadolu seramıklen konusunda konferanslar verdı Böruteçene yıne 1984'te UNESCOnun "isUnbulGoreme" koruma kampanyasının anı madalyalannı gerçekleştırdı Hayatın içinden 1981'den bu yana Parıs ve Istanbul'da bırçok karma sergıye Uç ayna Heykellerini sergileyecek olan Handan Börüteçene'nin amacv PIKNİK PftALE \L4DH4 \ İA2/M SA/VA A ^, HIZLI GAZETECİ SECDET ŞEJV . UOSTu QA, POLlS NEŞESı YAVaî Y4WŞ 0u5LAMlSTt ÇUKKÜ SONRA K\$ILEQ ZlGT PlRT T£IEFON Ancak Börüteçene'nin bu tur konulardan yola çıkarak gerçekleştırdığı heykeller herhangı bır mesaj taşımıyor Tepkı gösteren hey keller yapmaktan yana değıl Boruteçene Heykellerıne verdığı bıçımde yapmak ıstedığı bır tek şey var "Şaşırtmak ve duşundurmek. İnsanlara, çok alıştıklan malzemelen, ahştıklannın dışında bır verde gostermek ıstıvorum. Aslında ınsanlar şaşırınca duşunmeye başlıyortar." Pekı, Böruteçene'nın ılgılendığı konular, olaylar bır sanat urunune nasıl yansıyor 9 Gerçekte, çevre duzenlemesı olsun, heykel olsun, fark etmıyor Böruteçene ıçın Hepsınde aynı duşunce. yaklaşım geçerlı "Yaşadığım, gorduğum olaylar gozlenmle birlıkte bevnıme duşuvor. Bunknn duştuğu ham bır avna var. Olduğu gibı butun o goruntuler ve konuşulanlar, o avnanın ustune ham olarak duşuyor. Sonra ben onlan, bıriktırdıgım ve benı oluşturan butun olgulann bulunduğu bır başka avnaya duşuruyorum. Onlar orada belh bir senteze vanjor. Parçalanıyor, bolunuyorlar. Daha once gorduklerimle, vaşadıklarımla bırleştinvonım. Ondan sonra, o çok saf olan avnanın goruntulerıni aktardıgım bir başka ayna var. Bır uçflncu ayna. O uçuncu ayna tamamıvle ellerımde. Onlan bu uçuncu avnayla bıçimlendiriyorum." Handan Böruteçene, plastık sanatlann yanı sıra en çok sınema ve vıdeoylaılgüenıyor Özellıkle vıdeoyla Her şeyı aktarabıleceğı bır araç olarak görduğu vıdeoyu duzenlemelennde kullanıvor da "Hiçbir malzemeyle bu kadar çok şey anlatamazsııuz. Duzenlemelerde kullanıvorum videovu. Orneğın, 1985'te Yeni Eğılimler Sergisi'ndeki 'KırGor'de kullanmıştım. Aslında surecek bu tur çauşmalar. Yapmak istediğim baa işler var, hemen hemen hiç kımsenin ulaşamavacağı bolgelerde olacak çalışmalar. Bunları insanlara ulaştırraanın yolu da videodan geçecek." Çağın dili Boruteçene, kımılennın çevre duzenlemelerının kalıcı olmadığı yolundakı göruşlenne karşı çıkıyor Sözgelımı, "KırGor" duzenlemesının artık ortada olmamasına karşm bır başka açıdan kalıcılık taşıdığı kanısında "KırGor bir tarihte başladı, bir tarihte bitti ve bittikten sonra parçalandı. Zaten sergilendiği sure içinde de ber gun degişıvordu. tnsanlar tabletleri parçalıvorlardı, her gun değışık tabletler koyuyordum. Sergı bittıği zaman da tumden >ok oldu KırGor. Ama oradaki varlığı olarak yok oldu. Aradan bır buçuk vıldan fazla bir zaman geçmesine karşın, insanlar benimle hâlâ onu konuşuvorlar. KırGor, sormak istedıgı sorularia buiikte kafalarda kaldığı gıbı vıdeoda da kaldı. Kultur merkezlen, okullar ya da muzelerde birer vıdeotek oluşsa, insanlar bu tur işlen canları dilediğinde gidip izlerler. Avangard çalışmalara kalıcı olmadıkları dogrultusunda yoneltilen eleştırılere katılmıyonım. Kaldı ki, kalıcı olmasını istedikleri zaman insanlar başka şeyler yapıyorlar. Bıraz metaya donuşuyor ış. Sanatı oluşturan buyuk bir pazar var dunyada. Herhalde dunya durdukça bu pazar du olacak. Ama çagın dılıni konuşan sanatçılar da olacak." Muâur \51 t>u o konuya ozü<zn t>u möar maydonoı oıüüklorını t>tr tu<~lu Cikorannyonju Çunka t>u adamör kosKoca Mıaar partısınin busbüyük ıtin gikniarıydı 1 ÇİZGİLİK K\Mll. \L4S4R.4(I AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEM41 GOKHA\ ı. ÖĞRENCİ ÇOK, YER DAR Mimar Sinan Üniversitesi'nin kutuphanesu Öğrenci çok, yer dar ve gurultulu. Kutuphaneden çok, yatılı okullann etut odalannı andınyor. Kütüphaneler de merkezileşti Tasarruf gerekçesıyle yabancı yayınlann çoğu yalnızca YÖK'un Ankara'dakı "Dokumantasyon ve Uluslararası Bılgı Tarama Merkezi"ne alımyor. Yabancı kaynakları gorme ve ınceleme olanağından yoksun oğretım uyelerınm pek azı soz konusu "Dokumantasyon Merkezı "nden yararlanabılıyor. ASİYE UYSAL Unıversıte kutuphanelerı merkeztleşıyor YOK'e kadar çeşıtlı fakulte, vuksekokul ve enstıtu bun>elerınde gelışen genel ve uzmanlık kutuphanelerı, YOK'le bırlıkte unı\ersıte rektorluklenne bağlı olarak kurulan "Kutuphane ve Dokumantas>on Daıre Başkanhklan" altında bırleştınlıyor Kıtap \ e dergı alımları ancak bu başkanlıklar aracılığı>la oluyor Kımı unı\ersıtelerde merkezı bınalar vaptırılarak butun fakulte, vuksekokul ve enstıtu kutuphanelerının avnı bınada toplanması >oluna gıdılıvor Oğretım uyelerı >abancı vayımların aslını gorme ve ınceleme olanağından yoksun Herhangı bır dergıde ılgılendığı bır makalenın >a da bılgının ver al dığını oğrenırse, unıversıte kutuphanesı aracılığı>la " \ O K Dokumantasyon ve l luslararası Bügı Tarama Merkezı "nden o kavnağın fotokopısını ısteyebılı>or Unıversıte kutuphanelerınden edınılen bılgıve gore, oğre tım u\elerı bu şekılde kavnak sağlama >oluna pek rağbeı etmıyorlar \ıldız Unıversıtesı Kutuphane Mudıresı Ulya Albavrak, "Ankara'dan dokumantas>on ıçın başvuru çok a z " dıyor Çunku oğretım uyesının bu ola naktan yararlanabılmesı ıçın, unıversıte kutuphanesının her konuda >ayım taraması yapan bazı uluslararası kuruluşlarca hazırlanan endekslere abone ol ması, endekslerı tek tek tarama sı, bunun ıçın de endekslerde >er alan kodlama dılını oğrenmesı gerekıvor Mımar Sınan Unı\ersıtesı Ku tuphane Mudıresı Asije Alagoz, "Hocaların endekslerı kullanmavı oğrenmesı gereklı. Hoca kendı konusundakı anahtar kelimevi bulup gelmelı kı. ıstedıgi vavımı Ankara'dan ıstevebilelım. Ancak, Ankara dokumantas}on merkezınde teknık \e tıp konuları agırlıkta. Bıze pek yaramıvor" dı>or Soz konusu endekslerın > ıllık abone ucretlen de ucuz değıl Boğazıçı Unıversıtesı Kutuphane Mudıresı Ender Altug, abone oldukları uç endekse yılda beş bın dolar odedıklerını bıldırıv or Eğer bır oğretım u>esı, çalışmasının acıllığı konusunda kutuphane yonetıcılennı ıkna edebılırse ve kutuphanenın YÖK düzeninin üniversitelerdeki bir başka yansıması gereken teknık olanakları varsa, ıstedığı makale Ankara'dan telefaksla >a da telefonla ıstenebılıvor, >anıtı postavla gelıyor Aksı halde makalenın mektup la ıstenmesı \e fotokopısının postayla gelmesı 15 gun ıla bır avlık bır sure alabılıvor Kutuphane gorevhlennın verdığı bılgıve gore, kütüphaneler buyudukçe araştırmacı ve okuvuculardan uzaklaşıyor Kıtap ve otekı vayımların hızla arttığı gunumuzde kutuphaneler de devleşıyor Orneğın Istanbul Unıversıtesı'nde bır mılvona yakın kıtap bulunu\or Chıcago Unıversıtesı kutuphanesınde dort mılvonu aşkın kıtabın, dunyanın en bu>uk kutuphanelerınden olan ABD Kongre Kutuphanesı'nde ıse 13 5 mılvon kıtap ve 80 mılvon belgenın bulunduğu bıldırılıvor Bovle bır buvuıne karşısında kutuphanelerın oku>ucu ve araştırmacılann ıhtrvaçlarını karşılayabılmesı ıçın u\gun bına, \e terlı odenek ve eleman ıle bılgısayar gıbı ılerı teknolojılerın kul lanıhnası gerekıyor Butun bu ge reklerın eksık ve vetersiz olduğu va da hıç bülunmadığı Tarkıyedekı unıversıte kutuphanelerınde çozum merkezıleşmede aranıyor Ote yandan YOK'un butun oğretım uvelerınden bugune kadar vaptıkları yavımlann ıkı nusha fotokopısını ıstedığı oğrenıl dı Ozellıkle çok savıda vayımı olan oğretım uvelerı, bovle bır ıstekte bulunan YOK vonetımının fotokopı konusunda sardımu olması gerektığı goruşunde TARİHTE BUGL> MIMTAZ 4RIK4\ 1926 DA BUGUN NGlLTERE DE LAMA £Arr$/MA BAÇLANOI ' BEDEOfZPSHIRE DA &/# LA MA YETIÇTIHME ÇlFTuĞJ KUKMuÇ OLAN HAROLP W/N6PtEl£> HAYVANLA&ı ÇCSALTARAK 70SO APETE ULAÇT/£Mtf77 Bu AISADA 8AZILARIHI DA BıUEK. HAYVAHl OLARAK eĞlTMlÇn LAMA SAT'ÇI BÖYLEC£ UAYVANAT BAHÇEt££l OlÇlMOA OZEL ALfClL/tei DA lL.G!LeuDlgMtŞTt LAMA, GUNEY AMeSlKA YA OZSU g/g UAYVAN OIMP "AAylE/SKAAJ D£l/££/ ^PIYE ADLANPtGILMAAŞTAD/IS ARTIK TAMAMI £VC(L PÜÜUMOA BULUMAM LAA4ALAZ YUK. HAYUANI OLARAK. KULLAHILMAKTAN SAÇ~ KAf ŞTı VE TUYLEGı 'ÇıH DE 20 Ocak LAMA ÇlFTLIGt.. Lamalar kızdırtldık.ları zaman lakur 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Telefon şebekesının revsıı \e ıslahı ıçın hazırlanmakta olan proje bıımış ve \'afıa Vekâletme gonderılmıştır hafıa Vekâletı bu muhım projenın tetkıkı ıçın Nafıa Musteşarınm reıslığı alnnda bır komısyon teşktl etmıştır Komısyona ıştırak etmek uzere şehnmızden de muhendısler \e mutehassıslar gıtmışlerdır Oğrendığımıze gore yenı proje ıle Istanbul, dunya şehırlerı arası telefon şebekesmde muhım bır merkez halıne getırılmektedır Uç kıtanın telefon hatlart Istanbul merkezınden geçecektır Bu ıtıbarla şehrımızde buy uk bır santral kurulacaktır Bu santralın projesı de hazırlanmış bulunmaktadır Istanbul telefon şebekesının tevsııde bu projenın bır kısmını teşkıl etmektedır Bugunku telefon şebekesı Istanbul gıbı nufusu bır mılyona vaklaşmış bır şehrın ıhtıyacmı korumaktan çok uzak bulunmaktadr Bunun ıçın de gunden gune abonesı çoğalan Istanbul telefonu ıçın acıl tedbırler ahnması luzumu projede gostenlmıştır Telefon mukâleme ve tesısat ucretlerının mdırılmesı abonelenn çoğalmasında çok muhım ve âmıl olmuştur Yenı şekılde şehır şebekesı beledıve hududları dahılınde 20 Ocak 1937 M Blum bu muhsrasmda meselenın hukukı cephesını bır tarafa bırakarak sıvası noktaı nazardan hareketle behemehal onun haliıne bır çare aradığını temııı evlemekte ve kendı duşuncesıne gore meselenın haliıne hızmet edeceğını zannettığı bazı noktaı nazarlarmı ızah eviemektedır M Blum'a gore Iskenderun Antakva ha\ahsının 1921 Ankara ınuahedesıle haız olduğu temınatı ıdame etmek kabıldır Bu ışı valnız sancak hesabına Cemıvetı Akvam kendı uzerıne alabılır \e \alnız Iskenderuna mahsus bır vuksek komıserlık ıdame edılebılır M Blum, Iskenderun Antakva \e ha\alısının kulturel ve ıdarı ımtıvaz ıle bu havahnın ga\rtaskenlığımn \e Iskenderun lımanından Turknenın ısttfade evlemesının hakkıle tetmn olunabıleceğını tevıd eylemektedır Surıve'nın bu ımtıvazaıa navetı kâfı değılse bunu yenı Fransız garantısıle \e Mılletler Cemıyetmın ışe fılî mudahalesıle takvıve eylemek mumkundur Nıhavet Sancakta kım \ah olataktır ve sancaktan Sıırne Meclısıne Meb'us gıdecek 9 mıdır M Blum bu ıkı meselevı pek nazık addetmekle beraber Mılletler Cemıvetı'nın bu muşkul 19371987 noktalara dahı bır hal çaresı bulmaktan acız olmavacağtnı bevan etmekte ve Sancağa daır olarak Mılletler Cemıvetı konsevı'nce alınacak kararlara Fransaca bılaRavıd ve şart şımdıden muvafakat olunacağını ılerı surmektedır M Blum hatımeı kelâm olarak Turk Fransız dostluğunun bozulmaktan vıkavesme en buvuk ehemmnetı atfetmekte \e kendı tarafından bırer hatıra olarak ılerı surulen butun muslıhane hal şekıllennın hep bu gaveve maıuf olduğunu tasrıh evlemektedır M Blum Turkıye tarafından teklıf olunan konfederasvon şeklını kolay tatbık olunamaz bır şekıl olarak ıa\stf e\lemış \e bunun \erme kendı duşuncelerını daha anıelı teklıfler gıbı gostermıştır Telefon şebekemiz tersi edili\or kalmayıp şehrın vakm kazalarına teşmıl edılecektır Şımdıden yapılacak muracaatler bunun muvaffakı vetıle netıceleneceğım ve halkm nef'ıne olduğu kadar ıdarenm de nef'ıne olacaŞmı gostermıştır Bu arada dun bır gazetemn yazdığı gıbı Selanıkle Istanbul arasında telefon vapılması ışı bır tasavvur halınde bulunmaktadır Yalnız Selanığın değıl bırçok yakın Balkan ve şark şehırlerınm telefonla Istanbula bağlanması mukarrerdır Parıs 19 Fransız Başvekıh M Blum Iskenderun Antakya ve ha\alısı meselesı hakkında gerek Turk noktaı nazarını muş'ır son teklıfımız, gerek Fransız harıcıyesının duşuncelerını ıhtıva eden dosva uzerınde çahşarak vasıl olduğu kanaatı bır taraftan Fransız Harıcıyesıne bıldtnnış, dığer taraftan bu kanaatı etrafında Parıs buvuk elçımız Suad Davaza tahrırı bır muhtıra tevdı evlemıştır M.BIunı cevabını verdi VAN YÜZÜNÇÜ YIL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Ünıversıtemız FenEdebıyat ve Veterıner Fakultesıne 2547 savılı Yükseköğretım Kanunu nun 23 maddesı geregınce Yardımcı Doçent alınacaktır Istekhlenn yabancı dıllerını de belırten bır dılekçe, özgeçmışlen, bılımsel çalışmalara, yavınları ve yayın hstelen (4 er nüsha) ıle bırlıkte 27 Ocak 1987 salı gunu mesaı bıtımıne kadar ılgılı Fakulte Dekanlıklarına başvurmaları gerekmektedır Sınav 28 Ocak 1987 gunu saat 10 00'da Rektörluk bınasında yapılacaktır FenEdebiyat Fakultesı Bolum/Anabılıın Dalı Unvanı Derecesı Adedı Boşalacağı Tarıh Kımya Analıtık Kımya Yrd Doç 3 1 20 2 198" Veteriner Fakultesı A D N A N VARINCÂ RESIMSCTG6I 27AroWc I9«6 ZOcolc I9S7 AudtoVısual soat 17 30 Pozartesı Cumartesı 11 00 19 TEM SANAT GAIERISI BU AKŞAM 00 Kuyulubostan ScA 44/2 Nımet Apl Nısc»ıtos< Tel 147 0899 147 97 56 Cıldınızı Nurlandırınız! 1 NECiP BEY MELEK ve SAKARYA Bıyokımya Parazjtolojı Yrd Doç Yrd Doç Basm 10518 3 3 1 1 25 2 1987 13 2 1987 Sezı Nuhrat adına kayıtlı P 4 9 numaralı basın kartımı kavbettım, hukumsuzdur ZiGFELDİ^ SEZÎERGL\