10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 OCAK 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3,^ M anila, (anka) Aquino yönetimi, ülkenin güneyindeki Mindanao Adası'nm bağımsızlığı için 14 yıldan beri silahlı mücadele veren Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi orgütü ile görüşme masasına oturuyor. Hafta sonunda Cidde'de yapılacak görüşmeler, Islam Konferansı'nın gozetiminde yapılacak. Ön görüşme niteliğindeki bu temaslarda hukümet heyetiyle başkanlık danışmanı Aiuilino Pimentel, gerilla heyetine ise, orgut liden Sur Musuari başkanlık edecek. Aquino hukUmeti, ayrılıkçı gerillalara Müslüman nüfusunun çoğunlukta olduğu bölgelere ozerklik tanınması yolundaki önerisini kabul ettirmek istiyor. Siyasi gozlemciler, gerillalann ozerklik önerisini baştan reddetmeleri halinde, gorüşmelerin sürmesinin mumkün oimayacağını öne sürüyorlar Aquino aynlıkçılarla görüşecek Irak sözcüsü, uçaklarının Iran'ı bombalamak üzere önceki gün 100'den fazla çıkış yaptıklarını bildirirken, İran da Kuzey Irak'ta dokuz komando harekâtı düzenlediklehni duyurdu. Savaşa yılbaşı tatili yok Dış Haberler Servisi tran ve Irak 1986'nın son gununu de birbirlerine saldırmakla geçirdiler. Irak yetkilileri. uçaklarının onceki gün İran'ı bombalamak uzere 100'den fazla çıkış yaptığını bildirirken, İran da Irak kuvvetlerinin gerisine dokuz komando hucumu düzenlediğini ileri surdu. AP Ajansı'nın haberine gore, Bağdat Radyosu'nca yayımlanan bir Irak askeri bildirisinde 1180 km. uzunluğunda bir cephede Irak avo bombardıman uçaklarının 117 çıkış yaptıkları bildırildi, ancak hedefler konusunda ayrıntı verilmedi. Bilindiği gibi, Irak son sıralarda hava hucumlarını ozellikle İran'ın sanayi merkezleri, petrol tesisleri gibi ekonomik hedefler üzerinde yoğunlaştırmıştı. Bağdat'ta yayımlanan resmi bir istatistikte, 1986 yıh içinde Irak savaş uçaklarının Iran'ı bombalamak üzere 31.250 çıkış yaptıkları kaydedildi. Bu rakam 1985 yılında yedi bin kadar olarak saptanmıştı. Söz konusu bildiride İran'ın bir numaralı petrol dolum tesislerinin bulunduğu Harg Adası'nın da 1986 yılında 90 kez bombalanmış olduğu ve tesislerin yıkıldığı ileri suruldü. İran yetkilileri ıse bu iddiayı yalanlayarak tesislerin ağır hasara uğramakla birlikte halen çalıştığını bildiriyorlar. Irak yetkilileri yine 1986 yıh içinde körfezde İran petrolü taşıyan 123 adet tanker ve başka gemiyi vurduklarım ileri surerek bir süredir hava taarruzlannı yoğunlastırmış olduklarını anımsattılar Irak askeri bildirisinde bu durumun. "İran rejiminin askeri ve ekonomik dayanaklannı >ıkma>ı hedefleyen yeni bir planın ilk adımı"nın uygulanmasından kaynaklandığı vurgulandı. İran resmi haber ajansı İRNA, uç bölgede İran kuvvetlerinin komando harekâtları duzenlediklerini ve tuzağa duşurdükleri Irak birliklerıne kayıp verdirdiklerini ileri sürdü. Hacumran, Merivan ve Sardak bölgelerinde gerçekleştirildiği belirtilen 9 komando saldınsının Jrak'taki bolucu Peşmergelerle birlikte duzenlendiği belirtildi. Körfez savaşı 1986'nın son günü de sürdü ALİ SİRMEN BUGUN Açılmak Reagan, Gorbaçov'u atlattı CALIFORMA (AP) ABD Başkanı Ronald Reagan, Sovyet halkına hitaben yapmak istediği radyo televizyon konuşmasına Moskova'nın izin verınemesi üzerine kısa dalga radyo yayınına başvurdu. "Amerika'nın Sesi" radyosundan yaptığı on dakikalık konuşmasında Başkan Reagan, iki süpergücün 1986 yılında anlaşamamış olduklarından üzüntü duyduğunu belirterek 1987'de ilişkîlerde daha fazla ilerleme beklediğini söyledi. ABD başkanının Sovyetler Birliği ve Doğu Avmpa ulkelerine yonelik olarak 17 dilde yayınlanan mesajının kısa dalga uzerinden zayıf ama dinleyenlerin duyabileceği bir tonda ulaştığı Moskova, Leningrad ve Helsinki'deki alıcılardan saptandı. "Amerika'nın Sesi" radyosunun Rusça yayınlarının yaygın bir dinleyici kitlesi olduğu biliniyor ancak önceki gece yarısı yayınlanan mesajın ne olçüde dinlendiği anlaşılamadı. ABD yeıkilileri daha önce Sovyet yonetimine bir çağrıda bulunarak iki ülkenin liderlerinin karşılıklı olarak birer televizyon konuşması yapmalarını önermişler; Sovvet lideri Mihail Gorba Çin'de gösteriler Londra'da olaylı yılbaşı T ondra, (anka) Aj İngıltere'nın başkenti Londra 'da öncekı gece yeni yıh kuüamak için bınlerce kişi, unlu Trafalgar Meydanı'nda bir araya geldı. Kutlamalar sırasında alınan olağanüstü güvenlik onlemlerine karşm ortaya çıkan çeşitlt olaylarda 40 kişi yaralandı. Polis yetkilileri, yaralananlann çoğunun meydanda gorev yapan sağlık ekiplennce ayak üstii tedavi edildiğini, birkaç kişinin de hastaneye sevkedildiğini bildırdıler. Bu arada, gece boyunca çeşıtli nedenlerle 150 kişinin gözaltına altndığı kaydedildi. Geçen yıl Trafalgar Meydanı'ndaki yeni yıl kutlamaları sırasında 77 kişi yaralanmış, 124 kişi de gözaltına alınmıştı. Sovyet halkına Moskova televizyonundan seslenmesine izin verilmeyen ABD Başkanı, "Amerika'nın Sesi" radyosu aracılığıyla kısa dalga üzehnden yeni yıl mesajı gönderdi. çov Sovyet Amerikan ilişkilerinin içinde bulunduğu durumun buna ehermediğini ileri surerek oneriyi geri çevirmişti. Bunun üzerine Sovyet ve Doğu Avrupa halklarına seslenmek için "Amerika'nın Sesi" radyosunun kısa dalga uzen.ıden yapılan yayınını kullanan Reagan yılbaşında gece yarısı geçilen mesajında ABD SSCB ilişkilerinin 1987'de iyileşeceği konusunda iyimser olduğunu dile getirdi. 1985'te Cenevrede gerçekleşen ilk zirveden beri iki ulke hükumetlerinin "birlikte" çahştığını ve ilişkilerin "inişli çıkışlı" bir seyir izlediğini belirten Reagan, ozellikle Reykjavik'ıeki zirvede "Daha fazla şey yapamamış olmamızdan düş kırıklığına uğradım" dedi. Washington'un 10 yıl içinde balistik füzelerin tümden kaldırılmasıyla ilgili bir öneriyi goruşme>e hazır olduğunu soyleyen ABD Başkanı 1987'de ülkesi ile SSCB arasında yeni gelişmeler olacağına inandığını da söyledi. Reagan "Evet yapılacak daha çok iş var, ancak İki ülke şimdi birbirlerine her zamankinden daha yakın." Yeni yıl mesajının geçen yılki gibi Sovyet televizyonunca yayımlanmamasından uzüntü duyduğunu vurgulayan Reagan konuşmasında dolaylı olarak Sov yetler Birliği'nde son sıralarda insan haklan ve özgürlükler konusunda kaydedilen bazı olumlu gelişmelere de değindi. ABD Başkanı insanlara temel haklarının verilmesi "Ülkelerimiz arasında giiven ve işbirliğinin kurulmasına yardım edecektir" dedi. Reagan iki ülke arasındaki güvensizliğin ve yanlış önyargılann kalkması için de karşılıklı külturel ilişkilerin geliştirilmesi çağrısında bulundu. MOSKOVA'NIN JESTİ Daha önce ABD başkanının Sovyet televizyonundan yeni yıl mesajı yayınlamasına izin vermeyen Sovyet yönetimi dün sabah Reagan'ın konuşmasını Moskova radyosundan yayınladı. Reagan'ın konuşması İngilizce oıarak 10 dakika tutarken Moskova radyosunun yayınladığı Rusça çevirisi 7 dakika 5 saniye sürdü. Bu farkın iki dil arasındaki farktan kaynaklandığı belirtildi. Öte yandan, Moskova Radyosu"nun İngilizce yayımnda da ABD başkanının So\yet halkına hitaben radyodan yayınlanan bir yeni yıl mesajı gönderdiği duyuruldu. Pekin'de 11 öğrenci tutuklandı PEKİN, (a.a.) Son bir ay içinde giderek yoğunlaşan oğrenci gosterilerine sahne olan Çinde dun sabah 3000 dolayında oğrenci başkent Pekin'deki Tianantnen Me>danı'nda bir gosteri yaptı. Gosterici oğrenciler, Pekin'in merkezindeki alanda, "Özgürliik isti>oruz", "Demokrasi isti>oruz" şeklinde sloganlar attılar. Gosteri alanındaki gazeteciler, olay sırasında polisin 11 öğrenciyi tutukladığını belirlediler. Bir gazeteci de, polisin iki gostericiyi copladığını gorduğüniı «oyledi. Pekin'den ulaşan haberlere göre, dun sabah erken saatlerde yaklaşık 3000oğrenci, alan çevresindeki polis kordonunu "şiddete başvurmadan" aşmayı başararak alanda toplandı. Daha sonra, polis tarafından alan dışına çıkarılan göstericiler Chang An Caddesi'nde toplandılar ve sloganlar atarak tekrar Tiananmen Meydanı'na geldiler. Göstericiler, "demokrasi ve özgürliik" isteklerini yinelediler, Basın özgürliiğü istiyoruz", "Gunavdın Deng Şiaoping" gibi sloganlar yazılı pankartlar tasıdılar. gosterıciler, daha sonra daâıldılar. Amerika'da Sovyet imajı değişiyor ŞEBNEM ATtYAS NEVV YORKYılbaşı öncesinde Nevv York'un ünlü John Kennedy Havaalanı'ndan 50 Sovyet göcmenin bırden Sovyetler Birliği'ne geri dönmesi, ABD kamuoyunda şaşkınlık yarattı. Gazetelenn haber ba^lıklarında "neden geri donüyorlar", "niçin bu özgıir, insan haklanna saygılı, demokratik ülkeyi bırakıyorlar" sorularıyla toplu halde geri donuşlenn nedenini anlamaya çalışan ABD kamuoyu, yıllardır bildiği Sovyetler Birliği imajını değiştirmeye hazırlanıyor. Kennedy Havaalanı'ndan Sovyetler Birliği'ne i!k kez bu denli buyuk bir grup göçmen geri dondu. Aslında geri donen Sovyet goçmenleri şu anda ABD'de bulunanların çok çok ufak bir bolümu. Ancak Gorbaçov yönetimınin başmdan beri Sovyetler Birliği'ni yakmdan izlemeye çalışan ABD için bu sayı bile oldukca önemli. Havaalanında geri donmekte olan göçmenlerden bıri "Neden geri dönujorsunuz?" sorusunu cevaplarken, şöyle diyordu: "Sizin bu demokrasiniz ne biçim bir demokrasi sanıyorsunuz?"; bir diğeri "Orası benim vatanım. Ne olursa olsun doğduğum, buvudugum >er, çocuklanmı orada yetiştirmeji istemek benim hakkım degil mi?" derken, genç bir Sov>et, "Surekli, >ok evdi. arabaydı, şuvdu buydu diye çabalamaktan Sovyet göçmenlerin dönmesi, ABD'de şaşkınlık yarattı Yunan Cumhurbaşkanı Sartzetakis: n onn (ap) Federal MJ Almanya televizyonunun (ARD) Başbakan Helmut Kohl'un yeni yıl mesajı olarak geçen yılki mesajını yayımlaması hükumetin buyuk tepkisini çekti. Olayı bir "skandal" olarak niteleyen hükümet sözcusü bunun basit bir teknik hatadan kaynaklandığma inanmadıklarını belirtti. Televizyonun genel mudüru kayıplara kanşırken ARD sunucusu dün sabah Başbakan Kohl'un 1987 için mesajını verirken bir gece onceki olaydan öturu özur diledı, ancak bir açıklama yapmadı. Kohl'a kötü şaka Rebecca Katsap, ABD'den Sovyetler Birliği'ne geri dönen 50 kişiden biri. Odessalı Katsap, Moskova havaalanma indikten sonram bıktık. Hicbir guvenliginiz yok bu ulkede. Evet her isteginizi yapmakta serbestsiniz, ama... Başka hiçbir yerde bu ulkede gördugum şiddeti gormedim. Surekli hayalından endişe etmek durumundasın..." diye yakınıyordu. Nevv York'ta yaklaşık 35.000 civarında Sovyet göçmeni olduğu soyleniyor. Sovyet goçmenleri daha çok Brooklyn'de "Brighton Beach" çevresinde yoğunlaşmış durumdalar. "Brighton Beach"te dolaşıldığında Sovyetler'e ozgu her turlu folk unsurunu ızlemek mumkun. Buyuk Rus pastaneleri, ekmek fınnları, şarküterilerıyle adeta tum geleneğıni buraya taşınuş bir goçmen grubunu izlemek mumkun. Nevv York'un Çok iyi Sovyet göçmenler Kennedy silahlanmalıyız Havaalanı'ndan ATİNA (a.a.) Yunanistan ayrıhrken "ABD'de Cumhurbaşkanı Hristos Sartzehiçbir güvenlik yok. takis, Turk tehdidi altında bulundukîannı öne surerek "Kader, Hiçbir ülkede Yunanistan'ı saldırgan bir komolmayan şiddet şu ile yaşamaya mecbur ettiği için ABD'de var. Sürekli çok iyi silahlanmalıvız" dedi. evdi, arabaydı, şuydu, Sartzetakis, yeni yıl dolayısıyla buydu diye mücadele Yunan Silahlı Kuvvetleri Subay Kulubü'nde yaptığı konuşmada, etmekten bıktık" Turkiye'nin Yunanistan'ın toprak bütünlüğüne göz diktiği yolundediler. daki iddialaı ını tekrarladı. Yunatedigini yapmaanı engelleyen bir kurum yoktur." Bu karşılaştırmalar, ABD kamuoyuna Sovyetler'de demokrasi olmadığını. Amerika'da ise demokrasi olduğunu gostermekte. SOVYETLER'İN YANITI Sovvet yetkilileri ise ABD'de kendilerine yöneltilen suçlamaları "Bizde demokrasi yok, ama sizin gibi bir demokrasi olmasından daha iyi" diyerek cevaplandırıyorlar. SovvetABD karşılaştırmasında her tartışma bir Sovyet yetkilisınin "Sizin burada insan haklannın. ozgurluklerin, demokrasinin çiğnenmediğini iddia edemezsiniz. Biz hatalanmızı kabul ediyor, onları duzeltmeye çahşı>oruz" demesıvle sona eriyor. nistan Cumhurbaşkanı Sartzetakis. Turkiye'nin on iki yıl önce Kıbrıs'ın yüzde 40'ını silah zoru ile işgal ettiğini anlattı. Turkiyenin surekli olarak Kıbrıs'a göçmen göndererek adanın 4 bin yıllık Helen karakterini değiştirmeye çalıştığı goruşünu savunan Sartzetakis, "Türki>e, Kıbrıs'ta uluslararası hukuk prensiplerine tecavuz etmiştir" dedi. Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu da Turkiye'nin Yunanistan'a karşı tehdit politikası izlediği volundaki iddiasını tekrarlarken, Meriç'teki çatışmanın kanlı bir Türk tahriki olduğunu one sürdu. Hindistan: 6 kişi öldürüldü eni Delhi (aM.) Hındistan'ın kuzeyindekı Pencap eyaletınde, yeni yılın ilk saatlerınde 6 kişi öldürüldU. Kurbanların hepsi Sih militanlar tarafından vuruldu. Hindistan Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, öldürülenler arasında Daula kasabasında evlerinin onünde vurulan bir Sih karı koca ile Batala kasabası yakınlarmda tuzağa düşurülen birisı Hindu iki elektrık şirketi gorevlisi de bulunuyor. İki görevlinin oldürülmesi üzerine, Sih ve Hindu elektrik gorevlilerinin, güvenliklerinin artırılmasını isteyerek, bu sabah greve gittiklerı kaydeditiyor. Aralannda Hindu bir tüccarın da bulunduğu otekı kurbanlarınsa, Amritsar ve Gurdaspur kentlerinde öldüruldüklerı bildiriliyor. Ayrılıkçı Sihler, Halistan adını verdikleri bağımsız devletlerinî kurmak için savaşıyorlar, ancak isteklerini desteklemeyen ılımlı Sihieri de kendilerine kurban seçiyorlar. kuçük ttalyası, Çin Mahallesi gıbı Brighton Beach de "Küçük Rusya" diye adlandırılabilir. Amerikan kamuoyu, Sovyetler Birliği'nde >aşayan insanlarm "kesinlikle mulsuz bir yıgın" olduğu konusunda hemfikir Bir ölçude Sovyetler'in demokrasiden uzak yönetimi ABD'de demokrasinin varlığının bir gostergesi olarak kabul edüiyor. ABD'de basırun sık sık kullandığı tipik karşılaştırmalar şo>le: "Sov>et vatandaşı, istediği gibi sevahat edemez, Amerikan vatandaşı eder. Sovyet vatandaşı rejimi, hukumetini, devlet başkanını eleştiremez, Amerikan vatandaşı bunları islediği gibi yapabilir. Sovyetler'de herkes istediği ni yapamaz, ABD'de insanlann is Her yılbaşı, dünyanın her ülkesinde, yöneticiler yeni yıl me,' 'İJt sajlan yayımlarlar, yazılar yazarlar, demeçler verirler. Azgeliş,,'^ miş ulkelerin demokrasi dışı yöntemlerle başa tırmanmış bazıt»,J kişilerinin bu tür demeçleri hep birbirierine benzerler, korkunç ,"^ tehlikeler ve tehditlerle dolu olan bu paranoya kokan konuş^i» malar üzerinde durmak gereksizdir. Ama kimi zaman, yılbaşı,^ mesajları önemli içerik de taşırlar. işte Başbakan Turgut Özal'ın^^ Milliyet Gazetesi'ne yazdığı yeni yıl yazısı da üzerinde düşün ^ meyi gerektirecek içerikte bir mesajdır. . ^ Sayın Özal'ın yazısında katılmadığımız birçok nokta var. Örv^j neğin bugün işbaşında olan ANAP iktidarının demokrasiyi güç;,>i lendirdiği savına katılmamız olanaksız. Demokrasinin ne oldu > ğunu bilen kişilerin hiçbirinin de, Özal iktidarının demokrasiyi"»*! güçlendırdıği savına katılacaklarını sanmıyoruz. Üstelik, ü\ke.~X mizde 1986 yılında demokrasiyi güçlendirme yolunda önemli J< adımlar atılamamış olmasının tüm sorumluluğunun da hükü'»^ met dışı çevreler olmadığını olaylar kanıtlamış bulunmakta. T V Sayın Başbakan ın ekonomik büyüme ile ilgili görüşlerine ka'A tılmamız da olanaksız. Özal modelinin ekonomimiz için ne an' '* lam taşıdığını o gittikten sonra da, yıllarca acı acı düşünecegi'^ If miz kanısındayım. o' Ama bugün burada üzerinde durmak istediğimiz ve bizce : m Sayın Özal'ın mesajının en önemli yanı olan nokta, Başbaka^1 nın dışa, dünyaya açılma konusundaki kararlılığıdır. Türkiyeî"? nin dışa kapalılığının ülkeyı hiçbir yere vardırmayacağını sa'^' vunan Başbakan'a katılmamak olanaksız. Hele heie, ANAP ik j ? . tidarının başının, bu konuda aydınlara önemli görevler düştü'"* ğünün bilincinde olması, doğrusu sevinilecek bir nokta. AydınV^ ların çağına açılma ve özgürlük isteklerinin suçlandığij aydı'^ ' nın Vahdettin ile kıyaslandığı günler henüz uzak değildir. Ustelik,^ aydınları umacı olarak görenler hâlâ etkinliklerini sürdürmek ' tedirler. İşte böyle bir ortamda Başbakanın aydınların ülkenin~~ yaşamsal sorunlarındaki ağırhğım kavraması, doğrusu olayırK önemini daha da arttırıyor. Turkiye'nin Osmanh'dan bu yanatdünyaya açılmasında aydının rolü gerçekten birincil olmuştur. ""* Bu bakımdan Başbakanın çağrısını olumlu buluyoruz. Cl Yalnız sanıyoruz ki, Sayın Ozal, bu politikasını sürdürdük " çe, dünyaya açılma özlemini hiçbir zaman yerine getiremeyecektir. ^ Çünkü dünyaya açılmak, yalnızca pazarını açmakla sağla*: namaz. Çünkü pazarları en dışa açık ülkeler her zaman dün* yaya en açık olan ülkeler değildir. Dünya ile bütünleşmek açıK* pazar olmak değildir. Ömeğin Ortak Pazar diye adlandırdığı* mız AET bile salt bir pazar olmanın çok ötesinde bir kurum, bir değerler bütünüdür. ^ Durum böyle olunca, dünyaya açılma kaçınılmaz olarak ça ^ ğına açılmaktan geçer. a\ Çağına açılmak ise, çağın en gelişmiş, en yüce degerlerint,' kendine örnek almak demektir. •> Yirminci yüzyılın en yüce değeri ise insandır. Yirminci yüzcj yıl rönesanstan bu yana işlenen, insanın üstünlüğü, yüceliği^ kavramının doruğuna vardığı bir çağdır. Ve çağımızda artık her>j şey, insana yöneliktir. İnsanın öncelığini, değerini ve hakları,,' nın dokunulmazlığını anlayamamış, kabul edememiş hiçbir ülkety< bugün çağına da dünyaya da açılmış sayılamaz. Örneğin KCK. re çağına açılmış, dünyaya açılmış bir ülke değildir. Kore, k u v zeyiyle de güneyıyle de çağına kapalı. dünyanın çağdaş de,.: ğerlerine kapalı bir ülkedir. Bu ülkenin güneyinin neredeyse bir^^ açık pazar olması kimseyi kandırmamalıdır. , Dünyaya açılmayı çağdaşlık olarak gördüğümüz ve anladı,^ ğımız zaman hiç kuşku yok ki, bu çabada aydınların öneml^j rolü kendiliğinden beliriverecektir. ^ Doğrusu istenirse, Türk aydını yıllardır, bu konuda kendineL düşen görevi yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu çaba uğruna^ nice mihneti göze alanların sayısının az olması, edilginlerin daha büyük rakamlara ulaşması, bizi ne yanıltmalı ve karamsarlığa itmelidir. Çünkü unutmamak gerekir ki, aydın tavrında nitelik nicelikten daha önemlidir. Çünkü aydın geniş toplulukların harekete geçmesinde, bazı amaçları benimsemesinde ateşv. leyici bir rol oynamaktadır. ' Ne yazık ki, ülkemizde çağına ve dünyaya açılma konusun.^ da aydınlar için söylediklerimizi, siyasal iktidarlar için yinele,; yemeyız. Türkiye son altı yıldır, ekonomisini dünyaya ne denlP açmış olursa olsun, dünyaya açılma yolunda olumlu değil,^: olumsuz bir gelişme göstermektedir. Başka bir deyişle, son altf. yıl Cumhuriyet tarihimiz içinde ülkemizin, dünyaya ve çağına! en fazla kapandığı dönem olmuştur. 1983'ten bu yana işbaşında^. olan ANAP iktidarı da, bu gidişi durdurabilmiş değildir. Muzır' , Yasası gibi ANAP patentli yasalar da, dünyadan ve çağdarf uzaklaşmayı pekıştiren etkenler olmuştur. Kısacası, Başbakanın dünyaya açılma çağrısı ve bu çabada^ aydınların önemli işlevini vurgulaması çok yerindedir. Ama Sa^ yın Özal'ın dünyaya açılma sandığı kendi politikası, gerçektö'l dünyaya açılmakla hiçbir ilgisi olmayan, bir açık pazar politiî kasıdır. * Sayın Başbakan, eğer bir gün bu politikasmın yerine ger^ çekten dünyaya ve çağına açılmayı amaçlayan girişimlerde bu^ lunmaya karar verirse, birçok kişinin sandığının aksine, hiç de' önyargılı olmayan ülkemiz aydınlarının destek ve çabalarınıri' kendi yanında olacağını görecektir. î; Böyle bir gelişme olur mu diye sormayın ki, yeni yılın ilk ya^ zısının iyimser sonuç bölümü de kararmasın. Olur mu? > F Honduras, Contralar'dan bıktı Sandinist yönetime karşı savaşan Contralar, üslendikleri Honduras'ta giderek artan bir tepki ve tedirginlikle karşılaşıyorlar. Honduras hükümeti Contralar'ın ülkede toplumsal ve siyasal bir sorun yaratmalarından korkuyor. Dış Haberler Servisi Nikaragua'daki Sandinist yonetimine karşı savaşan Contralar üslendikleri Honduras'ta da giderek artan bir tepki ve tedirginlikle karşılaşıyorlar. Newsweek dergisinde yer alan bir yazıda, Nikaragua ile sınırdaş olan Honduras'ın ABD ve Contralar yuzunden Sandinist yönetimle istemediği bir savaşa sürüklenmekten korktuğu belirtildi. Honduras'ın güneyinde Nikaragua sınınna çok yakın bir yerde bulunan Las Vegas Salient, dört yıldan beri Contralann geri üssu durumunda. Yaklaşık 7 bin kadar olduğu sanılan Contralar, bu üste bannıyorlar, askeri eğitim, talim görüyorlar ve Nikaragua'ya gizlice sızıyorlar. Doğal olarak bu us Nikaragua'nın sert tepkisine yol açıyor. O derecede ki geçen mart ayından beri burası fiilen bir açık savaş alanı haline donuştü. Hatta bir süre önce Nikaragua ordusundan bin kişilik bir birlik Contraları izlemek üzere Honduras sınırından içeri girdi, az sayıdaki Honduraslı sınır muhafızlarını safdışı bırakarak üç köyu yaktı. Nikaragua kuvvetleri, ABD helikopterlerinin taşıdığı takviye Honduras birliklerinin bolgeye gelmesi üzerine geri döndüler. Honduras Devlet Başkanı Jose Azcona Hoya, yaptığı açıklamada Nikaragua'ya sert bir dille çatarak gelecekte bunun gibi saldırılar olması halinde, aynı biçimde karşılık verileceğini duyurdu. Öte yan Savaş Alanı Afganistan Komünist Partisi Genel Sekreteri , Necibullah, 15 ocak tarihinde ateşkes ilan edileceğini açıkladı. Mücahitlerin sözcüsü, öneriyi "aldatmaca" olarak niteleyerek reddetti.. tSLAMABAD, (a.a.) Af garüstan Komünist Partisi Genel Sekreteri Necibullah'ın dün yaptığı ateşkes önerisi, mucahitler tarafından reddedildi. Afganistan Komünist Partisi Genel Sekreteri Necibullah, Komünist Parti Merkezi Komitesi'nin olağanüstü toplantısında yaptığı konuşmada, 15 ocak tarihinde ateşkes iian edileceğini açıkladı. Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS ve Kabil Radyosu, parti toplantısının yapıldığı tarih hakkında açıklamada bulunmadılar. TASS, Necibullah'ın konuşmasını yorumsuz olarak yayımladı. Necibullah, ateşkesin geçici olacağını, ancak ulusul uzlaşmanın sağlanması ile daimi kılınacağını ve ateşkesi, diyaloğun izleyeceğini söyledi. Konuşmasında mücahitlerden "muhalefet" olarak söz eden Necibullah, ateşkesin kahcılığının, mücahitlerin t u t u m u n a bağlı olacağını kaydetti. Necibullah, konuşmasında, "ulusal birlik hükümeti " çağrısını da yineledi. Ateşkesin önemli ve gerekli olduğunu, barışa doğru atılacak ilk adım niteliğini taşıyacağını belirten Afganistan lideri, önerdiği "ulusal uzlaşma" programının altı aşamayı kapsadığını kaydederek bu aşamalan şöyle özetledi: • Silahlı çatışmaya ve kan dökmeye son vermenin yanı sı. ra, ülkenin karşı karşıya bulun, duğu sorunlara çözüm bulmak. • Afganistan halkının siyasi yapı içinde ve ekonomik faali, yetlerde eşit olçüde temsil edil', mesini sağlamak. • Genel af ilan etraek ve geçmiş donemlerde yönetime karşt siyasi eylemde bulunanlar hak? kında soruşturma açmamak. • • Tarihi, ulusal ve kultürel gelenekleri korumak ve sürdürmek. • İslam dinine saygı göstermek. Necibullah'ın ateşkes önerisi, mucahitler tarafından reddedildi. Yedi mücahit grubundan oluşan ittifakın sözcusü Muhammed Nabi Muhammedi tarafından yapılan açıklamada, Necibullah'ın önerisi "aldatmaca" olarak nitelendirildi ve mücahitlerin Necibullah'a guvenmedikleri belirtildi. Bu arada Hizbi İslami Mücahit Grubu sözusu Maulvi Yunus Han, ateşkesi kabul etmenin Kar bil hukumetini tanımak ve onu<ı emirlerine uymak anlamına ge^ leceğini söyledi Hükümetin ateşkes, önerisi reddedttdi \ AFGANİSTAN Üslendikleri Honduras'tan Nikaragua topraklarına sızan Contralar'ın yeni yıldaki amaçlarının, kurtanlmış bölgeler yaratmak olduğu belirtiliyor. dan, Honduras yetkililerinin yalanlama sal koken olarak ipten kazıktan kurtullarına rağmen, Nikaragua yönetimi Hon muş haydutlar olan Contraların geçimduras savaş uçaklarının kuzey batı Nika lerinı sağlamak uzere Honduras'ta soyragua'daki Murra ve \Viwili kentlerini gun, vağma, cinayet gibi yollara sapmabombaladığını iddia etti. ları olasılığı soz konusu. Aslında Honduras hükümeti, bu geliş HONDURAS HÜKÜMETİ melerden son derece tedirgin, ContralaHonduras hükümeti de Nikaragua ile nn Las Vegas Salient 'te uslenmiş olduk durup dururken Contralar yuzunden salarını hukumet resmen kabul etmiyor. vaşa girmekten olduğu kadar, Contralar'Hele ABD yonetiminin İran'a gizli silah ın ulke içinde toplumsal ve siyasal bir sosatışından elde ettiği paraları Contralar'a run yaratmaları olasılığından korkuyor. verdiğinin ortaya çıkması ve bu durumun Honduras Dışişleri Bakanlığı'ndan bir bir skandal yaratması Honduras hukume yetkili duygulannı açıkça şoyle dile getirtini busbutün telaşlandırmış durumda. di: "Contraların savundukları dava bize Pek çok yetkili, ABD Kongresi'nin Com doğru gozukuvor, ama Honduras'ta olralar'dan desteğini kesınlikle çekeceğın maları doğru degil, hepsinin gitmesini isden kaygılanıyor. Boyle bir gelişme, bin tiyoruz." lerce silahlı Contranın ABD'den yardım 1984 yılında, o zamankı Genelkurmay gelmeyınce Honduras'ın başına bela ke Başkanı VVashington'dan Contraları silmesi demek olacak. Honduras'tan çekmesini ve Nikaragua'Bir başka deyişle, zaten çoğu toplum ya göndermesini istemişti. O tarihte bu istek, Honduras'ın Beyaz Saray'dan yeni ekonomik ve askeri yardım sızdırma amacına yonelik olarak yorumlanmıştı. Eğer gerçekten boyle idiyse yürüdü. Çünku Honduras o yıl 78.5 milyon dolar daha fazla yardım aldı ve Contralar ülkede kaldılar. Bazı iddialara göıe, ABD'nin Honduras Buyükelçisi Contraların geçen nisan ya da mayıs aylarında Nikaragua'ya geçecek duruma geleceklerini ileri sürmuştu. Yeni bir iddiaya göre, Kongre'nin verilmesini kabul eıtiği 100 milyon dolaı bu amaçla harcanacak ve Contralara uçaksavar fuzeleri ile ağır toplar sağlanacak. Ne var ki, gozlemlere göre, bu planın başarıya ulaşma şansı çok az. Ama Contralar eğer gelecek yıl ABD Kongresi'nden yeni bir yardım sağlamak istiyorlarsa, savaş alanında fiiii bir zafer kazanmak ve guçlerini kanıtlamak zorundalar. BIZİM TİYATRO Bany CollİRs/Zafer Dtper YARGI Cuma 1830 CtesıPazar 1700 Doflancılar Uskudar (Sunar Tıyatrosu) Tet 333 06 18334 89 55
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle