12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRİYET/10 13 OCAK 1987 Isiamcı Akımlar Ne Istiyorl GENCAY ŞAYLAN 3 "Sizler auşageidiğiniz siyasi tasnifleme içinde biztere sağcı dersiniz. Aslında devletin guvenlik ve haberalma guçieri de böyle soylüyor. Ama biz özellikle devlet konusunda bilinen sağcı çizgide dunnuyoruz. Bugunkıi devletin, yani devleümizin tam olmasa bile belli ölçüde flravun ozellikleri taşıdığına şüphe yoktur. Bir Müsluman için firavun egemenligi altında yaşamak hoş bir şey değildir ama fitne en büyük günahtır. Bu nedenle firavun ozellikleri taşısa da biz devlete itaat ederiz." Bu sözler, Nakşibendi tarikatı içinde unemli bir yere sahip olduğu belirtilen, orta yaşlı, hoşgörü düzeyi oldukça yiiksek gözüken bir kişiye aitti. Bir taraftan İslamcı akım ile devlet arasındaki zıtlığı vurgularken, diğer taraftan da devlete karşı direnmenin söz konusu olmadığını belirtiyordu. Devletin "firavun" özelliği değerlendirmesi Kuran'dan kaynaklanmaktad;r. Kuran, her şeyi bir takım örneklerle açıklayıp, düzenle Kuran'da geçen firavun örneği de devletin niteliği ile ilgili bir açıklamadır. Bu örnekte, Musa'nın hak düzeni çağrısına karşı Mısır fi İslamcı grupların yaygın bir yayın faaliyetr var Hangi dergL, hangi tarikatın? islamcı gruplar, politik eylemlerini ya da savaşımlannı daha 17. Tavır: Istanbul'da, Necip Fazıl'ın görüşlerine yaçok etrafmda örgütlendikleri yayın organlan aracılığı ile sürdükın bir grup tarafmdan yayımlanan dergi. rüyorlar. Bu inceleme çerçevesinde saptanan yayın organları, bun 18. Mektep: Nakşibendilere yakın olmakla beraber ların hangi grupla Uişkili olduğu ve dağırım örgütlerine göre en bağımsız bir grup tarafmdan yayımlanan dergi (5.000). son tiraj durumlarını aşağıda sunuyonız19. Girişim: Eyleme dönük, bağımsız bir grup tarafmdan çıkarılan dergi (7.000). 1. Zafer: Nurculara yakın, hlamiyeti bilimsel olarak tamtan dergi (10.000). 20. Yazı: Eski MHP'nin İslamcı kanadı tarafmdan yayımlanan dergi (2.000). 2. Sızmtv Nurcu görüşlere yakın dergi (80.000). 3. KöpriL Nurculara yakın edebiyat dergisi (5.000). 21. Kitap: Bağımsız bir grup tarafmdan çıkarılan dergi (10.000). 4. Sur: Nurculara yakın, sadece abonelere dağıtılan ayhk dergi (20.000). 22. tktîbas: Bağımsız bir grup tarafmdan çıkarılan ve esas olarak islamcı görüşleri iktibas eden ayhk der6. Can Kardeş: Nurcuların çocuk dergisi. gi (7.000). 7. Mektup: Nakşibendi görüşlerine yakın bir kadın 23. Türkiye Çocuk: Işıkçılarm çocuk dergisi. dergisi (30.000). 24. Doktor: Işıkçılar tarafmdan yayımlanan tıp 8. AUmohık: Nakşibendi görüşlerine yakın ayhk derdergisi. gi (25.000). 25. Made in Thrkey: Işıkçıların turistler için çıkar9. İslam: Nakşibendilerin ayhk dergisi, en etkin yadığı dergi. yın organı (100.000). 26. tstiklat Iran devrimine sempati duyan dergi 10. A ile ve Kadın: Nakşibendilere yakın aile dergisi (3.000). (60.000). 27. Atılım: Bağımsız bir grup tarafmdan hazırlanan, 11. tlim ve tnsan: Nakşibendilerin bılim dergisi düzenli olarak çıkmayan bir dergi. (5.000). 12. tnsan ve Kainat: Nakşibendilerin felsefe dergisi. Bu dergilere ek olarak çeşitli yayınevleri aracılığı ile kitaplar 13. Öğüt: Trabzon'da yayımlanan ve Kadirilere yayayımlanıyor; birtakım günlük gazetelerle de kamuoyu oluşturkın bir dergi (30.000). ma işlevi yerine getiriliyor. Nurcu görüşlere yakın Yeni Nesil 14. tcmah Kadirilerin göruşlerini aksettiren dergi (8.000), halen Refah Partisi'ni destekleyen Milli Gazete (30.000), (70.000). Milli Gazete'den ayrılan bir grubun çıkardığı entelektüel Islam15. tnsan: Humeyni hareketıne sempati duyan fakat cı kesimin gazetesi Zaman (11.000) ve Işıkçılar tarafmdan yayımdüzenli olarak yayımlanamayan dergi. lanan Türkiye (150.000) günlük gazete olarak yayın yaşamlarını 16. Ribad: Bağımsız bir grup larafından Konya'da sürdürüyorlar. yayımlanan dergi (20.000). ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Frenk Mustafendi'yle Torunu. ••• Şeriatta çok parti yok! ravunun, kendi ayrıcalıklı durumunu korumak için zulüra ve baskı yoluyla cevap verişi anlatıbr. Asiında bu örnekte anlatılmakta olan şey tarihin belli döneminde, belli yerde ortaya çıkmış bir olay değildir. Bu olay çerçevesinde evrensel bir gerçeğe değinilmekte, devletlerin hak duzeni çağrısı karşısındaki tutumları ile ilgili bir sımflandırma yapılmaktadır. Başka bir deyişle, İslami inanca göre "firavun devlet", her dönemde ortaya çıkabilen ve hak düzeni çağrısına karşı koyan bir devlet tipini ifade eder. "Egemenlik ulusun değil, Allah'ın olunca" İslamcılara göre özgürlük sorunu da kalmayacak tlniversiteU bir İtlamet anlattyor: önemli olan tslam devletinin kurulması ve egemenliğin Allah'a ait olduğunun kabul edilmesidir. tslam nizamına uygun yaşamak, şeriat kurallarından dışarı çıkmamayı içerir. îslam devleti şeriatı uygularken guvenlik sağlama ve insan ilişkilerini düzenleme görevini de yerine getirecektir. Cumhuriyet tarihine bakınca, firavun bile olsa devlete itaat etmeyi öngören Nakşibendilerin zaman zaman şiddet yolunu kullanarak direnişe geçtikleri de gorülur. Şeyh Sait ayaklanması, Menemen olayı birer Nakşi girişimleridir. Ancak günümüzde gerek Nakşibendilerin gerek diğer tarikatlann ve büyük ölçüde bağımsız İslamcı hareketlerin devlete karşı şiddet yolu ile başkaldırmaya eğilim göstermedikleri görülür. İçinde yasadığımız çağda Islamcılara göre devlet düşmanı olan hareket "sol harekettir" ve bu nedenle Islamcılar, bugünün devletinden memnun olmasalar da ona başkaldırmayı düşunmemektedir. Bununla beraber butün İslamcı akımlar için ortak nokta, hepsinin, devleti bir "Islam devletine" dönüştürmeyi vazgeçilmez amaç saymalarıdır. Türkiye'nin siyasal duzenini değiştirip şeriat hükumlerine uyumlu hale getirmek için eyleme kalkışmak ya da bu yoida fikir söylemek Ceza Yasası tarafmdan suç sayüan bir fiildir. Bu nedenle İslamcı çevreler, çok haklı nedenlerle, siyasal sisteme ilişkin önerilerini çok dikkatli bir üslup içinde formüle etmeye gayret etmektedirler. Bu eğilim özellikle siyasi parti biçiminde örgütlenmiş kesimlerde çok daha belirgindir. İslamcı görüşlere yakın olduğu bilinen yeni ve eski siyasi partilerin programlannda siyasi sorunların ve çözümlemelerin çok genel duzeyde kaldığı görülmektedir. Buna karşılık aynı programların ekonomik, dış ekonomik ilişkiler ve ahlak gibi bölümleri çok aynntılı, geniş çözümlemeleri kapsar. Aynı durum günümüzün İslamcı yayımlarında da görülebilir, Islam ideolojisi ana hatları ile anlaülmakla beraber siyasal sistemde ne tür değişikliklerin yapılması gerektiği üzerinde çok durulmaz. tslamcı grupların siyasal eğilimleri ve tercihleri, öngördükleri yeni düzenleme biçimleri daha çok özel konuşmalarda ortaya çıkar. Egemenlik ulusun nıudur. Allah'ın mıdır? lslamın temel kaynakları egemenliğin Allah'a ait olduğunu hiçbir tereddüte yer vermeyecek biçimde açıkça ifade eder. Egemenlik, bilindiği gibi devletin yurttaşlar üzerindeki yaptınm gücünün kavramsal temelidir. Egemenliğin kime ait olduğu, tarih içinde toplumsal değişim çizgisine paralel bir değişim göstermiştir. Çağımızda ulaşılan aşama, egemenliğin halka ya da ulusa ait olmasıdır. Devletin yurttaşlar, yani bizler üzerindeki yaptınm gücü, asiında bizlerin tek tek iradelerinin toplamından meydana gelen güçten kaynaklanır. Kamu hukuk ya da siyaset bilimi, egemenligi böyle açıklar. İslamcı görüşlere göre egemenlik gerçekte Allah'a aittir ve Allah bu yetkiyi başka hiç kimse ya da kurum ile paylaşmaz. Islam devletinde egemenlik ilahi kökenlidir ve Islam devleti bu ilahi kökenli egemenligi kullanır. Bu kullanımın nasıl olacağı da yine "Allah tarafmdan" belirlenmiş bulunmaktadır. Ancak egemenliğin Allah'a ait olduğunu kabul etmek, îslami bir siyasi sistemin nasıl işleyeceği sorusunu ortadan kaldırmıyor. Acaba İslamcı bir düzende iktidarı elde bulunduranlar, yani egemenligi kullananlar karar alıp uygularken nasıl davranacaklar; nelerle sınırlandırılmış olacaklardır? Çok partlye ne aereh var? islamcı bir ıdeoiog şöyle diyor: islami bir düzende bir sürti siyasi partinin ne anlamı ne de gereği vardır. Bir kere düzen adaletli olduğu için hak kavgası yapmamn anlamı kalmamıştır. Mevcut düzen ve siyasi kurumlar Allah'ın istekleri doğrultusunda biçim alniıj,\:r. huna munalefet eden siyasi partilere nasri müsaau^ "(iilebüır? "Onemli olan tslam devletiniu lurulmas. » egemenliğin Allah'a ait olduğunun kabul edilmesııîir. İslam J:vleti, önce Müslümanlann ibadet ozgüriüğünü ve kolayuğ:r>ı sağlavcik, sonra insanların tslam nizamına uygun yaşamalarıni kollayacaktır. tslam nizamına uygun yaşamak, şeriat kurallanndan dışarı çıkmamayı içerir. Islam devleti şeriatı uygularken guvenlik sağlama ve insan ilişkilerini düzenleme görevlerini de yerine getirecektir. Bu amaçlar tslam devletinin vazgeçemeyeceği görevleridir. Bu görevlerin yerine getirilmesinde şeriata uyulması esas kritik noktadır. Şeriata uyulduktan sonra başta bir sultanın ya da parlamentoya dayalı bir hükümetin bulunması hiç önemli değildir." Bu görüşler halen üniversiteye devam eden genç bir İslamcı aydın tarafmdan ileri sürülüyor. Yaklaşımın İslamcı görüşler için geçerlilik taşıdığına kuşku yoktur. Şeriat, bütün İslamcı grupların ortak talebidir. Ancak egemenliğin Allah'a ait olduğu ve şeriatın geçerliliği kabul edilse bile, ortada bir yasa yapma sorununun bulunduğu da açıktır. Yasaları, şeriatla yonetilen bir İslam toplumunda kim, nasıl yapacaktır? Yasalar naeıl yapılucak? Egemenliğin Allah'a ait olduğu kabul edilince siyasi sürecin "yasama" kavramı ile tanımlanan kesimi önemini yitirir. İlahi düzenleme Kuran \e hadislerle belirlenmiştir; insanlar anayasalar yoluyla bu duzenlemelere uygun olmayan kurallar koyamavacaklardır. Avrupa'ya gıderken ilhan Selçuk dedi ki: Oralarda kaybolup ne edersen, yoldan birini çevir, 'Arkada ben Frenk Mustafendi'nin torunuyum!' de, onlar seniyalnız bırakmazlar! Frenk Mustafendi'den, daha önce "Ankara Notlan"nda söz etmiştim. O büyük dedelerimden biri; kimine göre, benim adım onun adı. Anam ise şöyle derdi: Senden büyük bir oğlum vardı, adı Mustafa'ydı. Frenk Must I fendi'nin adıydı. O öldü; sonra sen doğdun. Senin adım da "Musta koyöu baban. Arttk senin adın, Frenk Mustafendi'nin adı değil, k adın... Her neyse, Frenk Mustafendi, 1810'larda filan doğmuş olmalı. ; Gençlik yıllarında, Hadim'in Hocalar köyünde bir kızı sever, âşık olur. Babası, onu azarlar. Sözü kaldıramayan genç Mustafa, köyü terk eder. İstanbul'a gider. Orada mezar taşlarına aruzla şiirler yazar, ebcet hesabıyla tarihler düşer. Bir yandan da medresede, öğrencılere "müzakerecilik", bir anlamda danışmanlık yapar O sırada, 183540 yılları olmalı, ingiltere'ye örnek lületaşı götürülür. Gemiyle olmalı, mermerlerle ya da lületaşıyla Frenk Mustafendi de birlikte gider. 12 yıl İngiltere'de, Londra'da kalır. Orada kavaslık ne yapar, çalışır. Bir dolu yapıtlar yazar, çıkarır. Bunlardan elde hiçbiri yok. Belki o yıllar Londra'da ünlülerle tanıştı. Onlar da yok Sonra Türkiye'ye döner, namaz filan kılmaz Konya'da medresede, yine danışmanlık yapar. Mezar taşlarına şiirler yazar. Öldüğünde Mevlana müzesinin bahçesine gömülür. Ama, adı "Frenk Mustafendi" kalır. Frenk Mustafendi'yi çok düşünmüşümdür. Serüvenlerini bilmek [ isterdim. O yıllarda yaban ellere gitmek yürek ister. Bunu Teoman Erefe anlatmıştım, o Milliyet'te, Frenk Mustafendi'nin, "ilk öncülerden" olduğunu yazdı. Bugün Avrupa'da, Avustralya'da acunun dört bir yanında, milyonlarca insanımız var. Kolay mı, dilinı bilmediğiniz ülkelerde çalışmaya gitmek?.. Yedi yıl önce ilk kez gittiğim Paris'te, elçilik santralında çalışan arkadaşım Canan Tangün anlatmıştı. Şöyle demişti: "Telefon çalar, bir ses: Abla, ben geldim! Sen kimsin? Adım Ali, Fransa'ya çalışmaya geldim. Tanıdığım kimsem y Ne olur, bana yardımcı olun... Sen şimdi neredesin? istasyondayım abla! İstasyonun hangi bölümünde? 1 Bilmıyorum, istasyon işte! I Sen, yanından geçen bir Fransızı telefona veri" | Ali, oradan geçen bir Fransızı çağırır, Canan onunla konuşur. Türke de: Sen olduğun yerden aynlma! der, ona yardımcı olur Ankara'dan Alman Havayollan'nın uçağı, "Lufthansa" ile yola çıktık. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile eşi Zehra Hanım da aynı uçakta Onlar VIP yani "önemli kişi" sayıldıklarından en önde, perdenin arkasında oturuyorlar. Onlar da Brüksel'e gidiyorlar. İyı birlikte varacağız demek. Halefoğlu, NATO bakanlan toplantısına katılacak. Ankara'dan Sedat Ergin tembihli, Brüksel muhabirimiz Hadi 1 Uluengin'e telefon edip benim de o gün Brüksel'e geleceğimi bildirecek. Bıldıriyor gerçekten... Uçakta Vahit Halefoğlu'yla bir süre konuştum. Yemek saatinde, i yemekler dağıtıldı Bir de kart: "Yemeklehmizde domuz eti yoktur" gibisine. Kartı alıp cebime koydum. Önce, Münih Havaalanı'na indik. Saatlerimizi, bir saat geri aldık. Bak, işte Türkiye Avrupa'dan bir saat ileri! diye geçirdim içimden. Hani, 200 yıl geriydik? Oh olsun işte! Aaaa, bir de ne göreyim? Dışişleri Bakanı Halefoğlu ile eşi, onlar da Brüksel'e gıdecekler ya, başka uçağa Belçika Havayollan1 na, "Saoena"ya binecekler, doğruca Brüksel'e gıdecekler; ben KADİRÎLERDEN BİR GRUP 1980 sonrası faaliyetini hızlandıran Kadiri tarikatı mensuplanndan bir grup, 1983 eyUUünde Adana'da teyple Frankfurt üzerinden, bir başka Alman uçağı ile Brüksel'e gidecetef çaltp zikir yaparken yakalanmıslardt Ifadelerinde şeyhlerinden aldıklan talimat gereği tekke haline getirdikleri evde haftada iki gün topîanağim. Buna biraz canım sıkıldı Münih'e indik. Havaalanında bıyıkrak zikir yaptıklanru, kendilerine tarikat hakkında bilgi sunulduğunu anlatnlar. Bazı güçler, Anadohı'da etkinük sağlamaya çaüsıyorlardı. lı, bana benzeyen işçıler çalışıyorlar; yükleri, valizleri taşıyorlardı. Kendi aralannda şakalaşıyorlardı Uçakta, Strasbourg'a giden, bir iki milletvekıli de var; onlar da Frankfurt üzerinden gidecekler. Frankfurt'a vardık, ortalık da iyıce karardı mı? Orada yeni bir aktarma; bir başka Alman Havayolları uçağı ile Brüksel'e gideceğim. Elimde iki tane el çantası; Frankfurt Havaalanı da amma büyük ha! Peki, ben nereye, nasıl gideceğim? Bızim yeni uçak nerede? Orada bir Türk işçisine sordum: Aynaya bak abi, dedı, aynada yazar! Tabloya baktım, uçak numaram, uçağın taaa nereden kalkacağını gösteriyor Yürü babam yürü Havaalanının içinde, yürüyen merdivenlerde yürüyorum. Orası büyük bir çarşı gıbı. Bir ara, "sex shop" yazılı yere baktım. "Aman oğlum Mustafa, durmanın sırası değil!" Sonunda buldum, uçağa bıneceğım yerı Brüksel'e vardık ki, geceyarısı Bir Amerikalı yolda, uçakta, haAncak İslamcı görüşün gerçekçi bir yönu vardır, toplumun sürekli Bu noktada ortaya çıkan önemli bir sorun direnme hakkıdır. Eğer vaalanının, 20 km. kadar kentten uzakta olduğunu söylemişti. Brükdeğiştiğini ve değişmenin sonucu olarak ortaya yeni yeni ilişki türbir yönetim Müslümanlann haklannı kısıtlarsa ona karşı direnme, sel'e ilk kez gıdiyorum. Valizim, doğru Brüksel'e varacak. Ankalerinin çıktığını kabul eder. Yani değişim ve ortaya çıkan yeni ilişki bozulan şeriat duzenini zor kullanarak geri getirme hakkı var mıra'dan öyle yaptırdık işlemı. Brüksel Havaalanı, Frankfurt, ya da biçimleri yeni kuralların konulmasını zonınlu kılar. Kural koyma dır? Ya da böyle bir yönetime direnme ve gereğinde zor kullanma, Münıh kadar büyük değil... ise bir yasama faaliyetidir ve bir ölçüde egemelik kullanımını ifade en azından " m ü b a h " sayılabilir mi? Valızımı aldım, iki de el çantası, biri daktilom. Onu da gezdirieder. Eğer yeni kural koymanın gerekliliği kabul ediliyorsa, bu kuOsmanlı tarihi, "şeriat isteriz" sloganları ile yapılmış baş kaldıryorum. Belki yazı yazarım diye ralların kirnler tarafmdan ve nasıl konulacağı da belirtmek gerekir. malarla doludur. Cumhuriyet tarihinde de bu tür başkaldırmalar Kollarım çantalarla dolu geçerken bir bayan durdurdu: Ancak gerek bağımsız Islamcı gnıpların, gerek tarikatlann bu kogörülmemiş değildir. İran'da Müslumanlar Şah yönetimine karşı Nereye gidıyorsunuz, bir dakika! nu ile ilişkili bir doktrin geliştirmedikleri görülmektedir. Bununla "kıyam" edip şeriat duzenini kurmuşlardır. Bütün bunlara karşm, Gümrükten geçeceğim! beraber bireysel duzeyde bazı arayışlar ve çözüm geliştirme girişimleri halen Türkiye'deki islamcı akımların, büyük bir çoğunlukla yöne Gümrük burası, pasaportunuzu verin! vardır. time karşı başkaldırma düşüncesini yadsıdıkları söylenebilmektedir. Pasaportu inceler de inceler; evirir çevirir. Yanındakilere sorBirkaç ufak bağımsız grup ile Işıkçılar dışında hiçbir hareket ya da Klasik İslam düşüncesinin, " t c m a " kurumunu kabul ettiği bilidu. O aldı, baktı. Belçika Elçiliği'nde Ankara'da. bana iyilik olsun tarikat açıkça başkaldırmanın gereğinden söz etmemekte; aksine bu niyor. tcma, Müslümanlann bir araya gelip, birbirleri ile danışadiye olacak, vizemin bitiş tarihini şubat sonu diye yazmışlar, ankonuda karşıt tavır almaktadır. Bununla beraber ufak da olsa bazı rak ortaya çıkmış sorunlara çözüm bulması anlamına gelir. Yalnız cak 28 şubat diyeceklerine 30 şubat diye yazmazlar mı? Sonragrupların dort dörtlük bir İslam devriminin kuramım oluşturmaya icma, Kuran ve Peygamber sünneti ile sınırlıdır. Yani Müslümandan da düzeltip ımzalamışlardı Buna takılıyorlar Brüksel Havaaçalıştığı gözden kaçmamaktadır. Bu kesime mensup bir kişi örnelann bir araya gelip, aralannda tartışarak bulacaklan çözümler ya lanı'nda. En sonunda bıraktılar ğin başkaldırma ile ilgili olarak şu çözümlemeyi yapmıştır: da kurallar Kuran'a ve hadislere uygun olmalıdır. Ancak uygunluBenim gözlerim, beni bekleyenlerde. Kimse yok! Gidip soruyoğun nasıl olacağına ya da neyin uygun olup neyin uygun olmadığı"tslam için fitne çok büyük bir günahtır. Bu nedenle bize rum, "Bana bir not filan var mı?" diye. lıhh. Yok. Ne yapacağım? na nasıl karar verileceği belli değildir. Bu konuda hetn İslamcı ulul emr'e itaat edin buyrulmuştur. Ancak toplumun çok büHadi Uluengin'e bir telefon etsem, cebimde Belçika Frangı yok. gruplar hem de İslamcı aydınlar arasında bir görüş birliği oluşmayük bir kesimi İslam'ın çağrısı yolunda gitmek isterse ve yöDolar var. Gözünü sevdiğim Türkiye, dolar her kapıyı açıyor; bakmıştır. netim bunu görmemezlikten gelip tslam'a düşman bir düzeni kala git, çakkala git, dolarını bozdur! Belçika'dakiler, bizdîn de "milsürdürmekte ısrar ederse fitne koşulu ortadan kalkmış olur. liyetçi"m\ ne? örneğin ilişki kurulabilen İslamcı görüşlere yakın kişilere, moÇünkü artık cemaatin ikiye aynlması diye bir durum yokGeceyarısını geçmiş ya, ortalığı kovadaki suyla temizleyen bıdern sanayi toplumlarında çok önemli bir alan oluşturan çalışma tur, tslam devriminin şartlan oluşmııştur. Bütün Müslumanlar yıklı adam, Türk olabilir... ilişkilerinin nasıl düzenlemesi gerektiği, grev hakkımn tanınıp taisterlerse yönetime baş kaldınlır ve Allah'ın istediği düzen ku Merhaba! dedim. mnmayacağı ve eğer tanınacaksa grevin sınırlannın neler olacağı sorulur." Merhaba abi! rusunu yönelttik. Aünan cevaplar, henüz bu tür konularda bir İslami Bir siyasi sistemin demokratiklik ölçüsü siyasi partilerin varlığı Yahu, bizim Lufthansa uçağı dilenci vapuru gibi, her yere uğ görüşün oluşmadığını ortaya koyuyor. dır. Siyasi partilerle ilgili yasaklamalar ve kısıtlamalar ise siyasi sisradı. Brüksel'e nasıl gideceğim? Sonra, dolar geçmıyor bir yerd İslam, günümüzde radikal ve değiştirici bir ideoloji olarak düşütemin demokrasiden ne kadar uzak olduğunun ölçeğidir. Ashnda Bankalar da kapanmış mı ne? Bana biraz dolar bozar mısın? nülüyor ve belki de bu nedenle kendisine soru yöneltilenlerin çok İslami düşüncenin, demokrasi kavramına çok önem vermediğini, Dolar bozmam abi, mark olsaydı neyse! büyük bir bölümü grev hakkına karşı çıkmadı. Ama bu hakkın nabir biçim sorunu saydığmı ve demokrasi ile elde edilecek bütün olum Yap bir şey canım!.. sıl düzenleneceği, sınırlannın neler olacağı da açıklığa kavuşmadı. lu değerlerin İslami bir sistemde zaten var olduğuna inandığına deişçi birkaç dolar bozdu. Gidip telefon ettim Hadi Uluengin'in Genel olarak çözümleme, İslamın adil bir düzen getireceği, bu neğinilmişti. Acaba daha öznel bir düzeye inilip İslamcı yaklaşımın evi yanıt vermiyor. "Belki bakanla yemektedirler..." diye geçirdim denle de asiında toplumsal adaletsizliklerden kaynaklanan grev ve içimden. Kente kendımi bir atayım hele. Taksilere binmek istemisiyasi parti kavramını nasıl değerlendirdiğine bakınca ne görülbenzeri tepkilerin İslam düzeninde ortaya çıkmayacağı biçiminde yorum, "pahaltdır, param bitiverir" diye. Tren varmış, iki dakika sonr mektedir? yapılıyor. kalkıyormuş son tren. Haydiii. Ona koştururken, aşağıda yol üs"İslam her şeyden önce özgürlükçü bir inançtır. Ama bu tünde çıft sakallı bırı bağırdı: özgürlüklerin sınıri vardır. Bizi taruian, binakım kurallar Devlet şekli ve siyasi rejim ne kadar önemli? Haydi, haydi kalkıyooor! koymuş ve sonra özgür bırakmıştır. İnsan olarak Allah'ın Bunlar hahamlarmış. Haham değil de hahamcık! Kasaba hakoyduğu kurallara ters davranabiliriz ama o zaman hem bu "Cumhuriyet, monarşi, demokrasi, bütün bunlar Batı'mn hamı! Bir otobüs, ufak boyda. Minıbüs gibi. Valızi koyduk: dünyada hem öteki dünyada huzura. rahata kavuşamayız. Bu hasta toplumlannın, hastalıklanna çare bulmak için geliştir Dolar alır mısınız? Belçika param yok! bakımdan İslami bir düzende bir sürü siyasi partinin ne andiği ilaçlardır. ama sahtedirler; tedavi edici ozellikleri yok ybk, dedi şoför alamam! lamı ne de gereği vardır. Bir kere düzen adaletli olduğu için tur. Allah, insanlara siyasi yapıyı düzenlemek için irade ve Hahamcık, Yaihudi papazı, yirmi dolar kadar para bozdu. Belçihak kavgası yapmamn temeli kalmamıştır. İkincisi ve daha özgürlük tanımıştır. tstersek monarşi oluruz, istersek Cumka parası verdi Yola çıktık. Nerede duracak bu otobüs, ben nereönemlisi. mevcut düzen ve siyasi kurumlar Allah'ın istekleri huriyet. Özgürlüğümüzün sınırlan ilahi kurallardır. Eğer topde ineceğim. Hiçbir şey bılmiyorum. Otobüs kırk dakika sonra durdoğrultusunda biçim almışken buna muhalefet eden, değişlumsal ve siyasi düzen bu kurallara uygun olarak işliyorsa du. Şoföre, temiz, ucuz bir oteli nerede bulabileceğimi sordum mesini talep eden siyasi partilere nasıl müsaade edilebilir? İsbiçimin hiç önemi yoktur; en adil ve en ileri diizene ulaşıimış "Taksı şoforlerine sorun'' yanıtını verdı. Yok canım, bir de taksı şodemektir." lam düzeninde çok partiye gerek yoktuı." förlerine para mı vereceğım? Tam karşıda. "Taverna Vindsor" diye islamcı grupların en azından kendileri için farklı siyasal Yukarıda başka bir görüşünü verdiğimiz genç ideolog, siyasi reyazılı bir kahve var; saat gecenin 01.00'i. Oturur, bir bira içerim, partilerde örgütlenme haklannı makul karşılamaları beklenebilir. jim sorununa boyle yaklaşmaktadır. Bu yaklaşım, özgürlükler, deucuz oteli soranm, hem de telefonlarımı ederim. Ne güzel! Ancak bunun böyle olmadığı açıktır. Örneğin Nakşibendi tarimokrasi ve siyasi partiler için de geçerlidir. Örneğin Tslamın temel Allah. Allah! Hiçbir telefon çıkmıyor. Kahvedeki kadın, "Burada katına mensup bir genç bu konuda şöyle diyor: kaynaklarına göre özgürlük bir akıl yürütme sonunda ulaşıimış bir böyle numara yok!" diyor Nasıl olur? Neyse, yatayım da, sabah "Bizim en büyük düşmanımız tabi, komünistlerdir. Elbette değer değildir; Allah insanları özgür yaratmıştır. Ama bu özgürlük olsun bir. Kadın, otel olarak "Billyart Palace"\ önerdi. Otel, köşeyi bir İslam devletinde komünistlere fikir yayma ve örgütlensınırsız değildir ve Allah insanı "özgür" yaratırken, yaşamının her dönünceymiş. Köşede sarmaş dolaş yürüyen bir genç kızla delialanı ile ilgili hak ve sorumluluklannı da belirtmiştir. Özgürlük, böyle me özgurluğü tanınamaz. Ama ben de Islamım diye ortaya kanlıya sordum bir yaklaşım söz konusu olunca, sorun olmaktan çıkar, çünkü İsçıkıp Islama hiç uymayan, ters düşen fikirleri yayanlara da Taa şu karşıda, ama ışıklan yanmıyor Belki kapalı, belki ge lam özgürlüğü kabul etmektedir ve baskıyı yadsımaktadır. Öyleyse müsamaha etmemek gerekmektedir. İslamın duşmanları ve olduğu için öyle, dediler bugün için özgürlük mücadelesi verdiğimiz alanlardaki sonınlar "İskomunisller doğrudan doğruya karşı çıkmadıklan zaman İsBir başka otele "HotelMonico"ya daldım. Otel fiyatlannı sordum. lam gelince kendiliğinden ortadan kalkmış olacaktır." lam görüntüsü altında melanetlerini işleıneye devam edecek"34 dolar" dedi Biraz pahalı geldı, ama iyi. Pasaportumu istedi lerdir. Bu nedenle İslam devletinde İslami görüşü otelci. Yazdı. Geri verdı. Odada duş yoktu. İslamcı akım, böylece özgürlüğün ancak İslami bir içerik taşıdığı savunuyorum iddiası ile çıksa da siyasi partilere izin verileValizlerımı yukarı kendim çıkardım. 19 numarayı vermişti otelci. zaman özgürlük olduğunu, bunun dışına çıkıldığı zaman ise ortada mez." Gece kafama takıldı, telefon edip sordum: bir özgürlük sorunu olamayacağını vurgular. Kavramsal çözümleEğer bir sistem, butün sorunların çözüm reçetesini elinde bulun Ödediğım para bir gece için mıydi, iki gece için mi? me böyle yapılınca Batı toplumlarındaki ozgürluk savaşımı da çok durduğuna inanıyorsa, yeni arayışlan gerekli değil, zararlı görüyorsa Bir gece için!... kolay açıklanabilir hale gelir. Buna göre Batı'da özgürlük yok, baskı çoğulculuğun bu sistemde \eri olmadığı açıktır. Turkiye'de, bugun Pekı teşekkür ederim! vardır ve bu nedenle Batı insanı özgürlük savaşımı vermek zorunda savunulan biçimi ile islamcı akımların politik çoğulculuktan çok Sabah erken kaldırılmamı istedım Saat 09.15'te 'Ortak Pazar"a kalır. İnsan Hakları Beyannameleri, özgürlük bildirgeleri hep bu uzak olduğu hiç ku>kuya yer veımeyecek kadar ortadadır. gideceğim. Geç kalmayayım' Havaalamndan Brüksel'e değil. savaşın ürunleridir ve İslam dün>asmda bu tür belgelere raslamaBruksel'ın banliyösü Etterbeeke gıttığımı sabah öğrenecek, beymanın nedeni özgürlük savaşımına gerek duyulmamış olmasıdır. nımden vurulmuşa donecektım! . SCIRECEK Cumhuriyet sahte ilaç nu? tslamcı bir genç şöyle diyor: Cumhuriyet, monarşi, demokrasi, bütün bunlar Batı'nın hasta toplumlannın, hastalıklanna çare bulmak için geliştirdiği ilaçlardır, ama sahtedirler. Allah insanlara siyasi yapıyı düzenlemek için irade ve özgürlük tanımıştır. Özgürlüğümüzün sınırları ilahi kurallardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle