18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 4 EYLÜL 1986 319 yolcu aranıyor Dış Haberier Servisi Sovyetler Birliği deniz filosu yetkilileri, pazar gecesi bir şileple çarpışan "Amiral Nakhimov" yolcu gemisinin 15 dakika içinde batfığını, cankunaran sandallarını denize Lndirmeye vakit olmaması nedeniyle ölü sayısının yuksek ölduğunu açıkladılar. 79cesedin bulunduğunu ve 319 kişinin kayıp ölduğunu belirten Sovyet yetkililer, ölü sayısının 400'e yukselmesinden korkulduğunu belirtliler. ; Sovyet Ticaret Filosu Bakanİığı, Bakan Vardımcısı Leonid P. Nedyak, düzenlediği basın top"lantısında, gemide 1234 yolcu bulunduğunu, bunlann 79'unun cesedinin denizden çıkarıldığını, 319 yolcunun ise hâiâ kayıp ölduğunu bildirdi. Nedyak, kurtarma ekiplerinin 836 yolcuyu kurtardıklarını belirterek, "Kaybotan 319 kişi arasında hâlâ yaşayanlar ölduğunu ummak istiyoruz, ancak kayıplann biiyttk kısmının hâlâ geminin içinde oldugunu sanıyoruz, bu durumda yaşama olasılıklan çok zayıf" dedi. Geminin Karadeniz'in 47 metre derininde yatmakta ölduğunu belinen Nedyak, kurtarma çalışmalannın tüm hızıyla sürdüğünü, kesin rakamlann biriki gün içinde belli olacağını da sözlerine ekledi, ancak yarah olarak denizden toplanan 29 kişinin sağlık durumlan hakkında aynntılı bilgi vermedi. Kazada suçluları belirlemek içın henüz çok erken ölduğunu belirten Nedyak, yolcuların çoğunluğunun Ukrayna ve Baltık Cumhuriyeti vatandaşları ölduğunu, 346 kişilik mürettebatın 270'inin kurtanlanlar arasında ölduğunu söyledi. Sovyet yetkililer, şilebin yolcu gemisine makine dairesinden çarptığını ve kazan daıresinde büyük bir delik açtığını bildirdiler. „ "Bu arada yolcu gemisiyle çarpışan buğday yüklii şilebin de yara aldığı, ancak şilep mürettebatından ölen ya da yaralanan butunmadığı belirtildi. Öte yandan balayını geçirmek üzere gemide bulunan Alena ve Yuri Pavlivskaya çifti, "İzvestia" gazetesi muhabirlerinin sorularını cevaplandırdılar. Alena Pavlivskaya, kaza sırasında kamaralarında uyumak üzere olduklannı ve önce çok büyuk bir gurültü duyduklarını söyledi. "Korkunç bir günıltü oldu, korkudan çıglık attığımı hatırlı>orum. Yuri çok akıllıca davrandı, canyeleklerini buldu ve bana yardım etti" diyen Alena, karanlıkta guverteye çıktıklarını, gemidekilerin bağırıp, çığlıklar attıklarını söyledi. Üç saatten fazla suyun içinde kalan yeni evli çift, bir yardım gemisi tarafından kurtarıldıklannı söylediler. AP: SOVYETLER'DE GELtŞME VAR Amerıkan Haber Ajansı AP, Sovyet yetkililerinin, Amiral Nakhimov gemisiyle ilgili haberleri "alışılmamış bir hızla" verdiklerini, Çernobil nukleer kazasında ve diğer önemli olaylarda olduğu gibi günlerce bilgi vermemek için direnme politikasından vazgeçtiklerini belirtiyor. Karadeniz'deki felaketle ilgili bilgilerin alışılmamış bir hız ve görülmemiş ayrıntılarla sadece 17 saat sonra açıklanması, Gorbaçov yönetiminin bu tür konulardaki gizlilikten vazgeçtiğinin bir gostergesi olarak yorumlanıyor. Olayın duyulmasından sonra hükumet sözcüleri, uluslararası telefon röportajlannı reddetmediler, İngilizce açıklamalarda bulundular, hatta limandaki alt düzey yetkililer bile birkaç küçük açıkİama yapmaktan çekinmediler. Olayın üstünden 48 saat geçtiğinde de bir basın toplantısı duzenleyerek tüm aynntıları dunya basınına anlattılar. Sovyetler'in bu hızı, Batılı gazeteleri oldukça şaşırtıyor. Sovyet yetkililerinin bilgi vermekte geciktikleri olay sadece Çernobil kazası değildi. Kore Havayolları'na ait uçağın "durdurulduğunu" itiraf etmeleri altı gun almıştı, 1983 yılında bir uzay kazasını tam bir ay sonra dunyaya duyurmuşlardı. Eğitimi sırasında bir kozmonotun olduğunü 25 yıl saklamışlardı. Volga Nehri'nde batan bir gemide kaç kişinin ölduğu ise hâlâ bilinmiyor. Oysa, Amiral Nakhimov"un batmasından sonra deniz filosu yetkililerinden tgor Averin, Batılı gazetecilere her türlü taze bilgi>i aksatmadan aktardı. Üstelik gemide yabancı bir yolcu veya gazeteci de yoktu. Yüzyılın büyük deniz kazalan 14 Nisan 1912 Ingiliz Titaruc gemisi Kuzey Atkmtikte battı, 1503 öfti. 28 Eyliil 1912 Japon buhartt gemisi Kichemaru, Japon kıyıian açMannda battı, 1OO0 ölü. 7 Mayıs 1915 tngiliz gemisi LusUania, Alman deniz/Utı tarçfından (orpiliendi, 1198 ölü. 16 Şnbal 1916 Fransa yolcu gemisi Provence, Akdeniz'de battı, 3100 ölü. 6 Anüık 1917 Fmnsız cephane gemisi Mont Blanc Ue Belçika buharlı gemisi lmo çarptştı, 1600 öhL 16 Nisan 1947 • Fransız şileİH Grmdcamp Teksas Limaru'nda patladt, 510 ölü. 26 tylül 1954 Japon gemisi Tbyu Maru, Tsugaru Boğaa'nda battı, 1172 ölü. AUmda rekor Ekonomi Servisi Dış borsalarda onsu 400 dolarlık psikolojik sının aşarak tek bir günde 20 dolara yakın tırmanış gösteren altın Kapalıçarşı'da da rekor düzeyde değer kazanıyor. Altın dunya borsalannda son üç yılın en yüksek değerlerinden işlem görürken Cumhuriyet Altını da Kapalıçarşı'da dün 2 bin 500 lira değerlenerek 66 bin 500 lirayla tarihinin en yüksek değerine çıktı. Reşat Altını ise onceki gün çıktığı 80 bin lirahk rekor düzeyini dün de korudu. Külçe altının gramının 9 bin 325 liraya, 22 ayar bileziğin gramının da 9 bin 150 liraya fırladığı yükseliş sonucu Kapalıçarşı dün çok hareketli bir gun yaşadı. Sabah saatlerinden itibaren altın fiyatlan dış borsalardaki yükselişin etkisiyle sık sık değişikliğe uğradı. Dunkü rekor yükselişler sonucu Cumhuriyet Altını'nın yılbaşından bu yanakı değerlenişi 24 bin liraya, Reşat'ın da 33 bin liraya ulaştı. Ay başlanndakı rakamlar esas alındı 80 000J Cumhuriyet altını 66.500 liraya fırladı Küfürleştiler (Baştarafı 1. Sayfada) Pakdemirli yalancılıkla suçladı. Sağlar ve Canver, Atasoy'la göruşürken Başbakan Turgut Özal'ın makam otosundan Ekrem Pakdemirli'nin indiği görüldü. Başbakan Özal, Pakdemirli'ye, "Bak Canver burada" diye Cüneyt Canver'i gösterince Pakdemirli, "Sen atladın. ben o firmayı 1976'da kurdum" dedi. Bundan sonra Canver ile Pakdemirli arasındaki küfürlü konuşma aynen şöyle gelişti: "PAKDEMİRLİ Sen de ablanla dolandırdın diye düşünüyonım millen'. Lafa bak yani.. Ben 1976'da kurdum, ayrılmıştım. CANVER Ben 78 diye duymuştum. PAKDEMİRLİ Bak işte yalan soylüyorsun, bilmiyorsun. CANVER Yalan söylemiyorum, belge verdim. PAKDEMİRLt Ne b«lgesi verdin? CANVER Şirketin hazirun cetvehni verdim. PAKDEMİRLİ Sen de ablanla milleti dolandırdın diye düşünüyorum. Lafa bak yani. CANVER Mahkeme kararı süniyor. Başbakanın adı altın kaçakçılığı davasında geçiyor. Başbakan altın kaçakçısı mı? PAKDEMİRLİ Altın kaçakçısı varsa sen çıkar onu ortaya, ne yapalım yani, sen benim sovlediğime cevap ver. Ama senin ablan dolandırmış milleti. O belli. CANVER Sen de dolandırdın, teşvik belgesi verdin. Sen dolandırıcısın. Senindolandıncı ölduğunu ispatlamaya çalışıyorum. PAKDEMİRLİ Yalanla dolanla.. CANVER Yalan değil, sen dolandırıcısın. PAKDEMİRLİ Dolandırıcı olan sensin. CANVER Sensin dolandırıcı. PAKDEMİRLİ İspat et. CANVER îspat ettim ben. PAKDEMİRLI Hangi ispat? CANVER İspat ettim ama sen hâlâ hıyarhk yapıyorsun. PAKDEMİRLİ Yalan soylüyorsun diyonım sana. CANVER Sen yalan soylüyorsun. PAKDEMİRLİ 1976da kuruldu diyorum ben, sen 1978'de kuruldu diyorsun. CANVER Sen yalan soylüyorsun, sen dolandırıcısın. ÖZAL Gel gel (Pakdemirli'yi çekiyor). PAKDEMİRLİ Dangalak CANVER Dangalak da sensin, hıyar da sensin, hayvan da sensin. FİKRİ SAĞLAR Sus. PAKDEMİRLİ Görüşürüz. CANVER Nerede gorüşurüz? PAKDEMtRLİ Bir ay sonra görüşürüz. CANVER Bir ay sonra ne olacak, gel şimdi görüşelim. Ben milletvekili değilim, sen de değilsin. Gel haydi (ceketini çıkarıyor) PAKDEMİRLİ (Güldü) CANVER Sıkar değil mi? Ağzını burnunu kırarım senin. PAKDEMtRLİ Lfalarım seni. CANVER Ağzını burnunu kırarım. PAKDEMİRLİ Ufalanm, ufalanm. CANVER Bir dolandıncı daha Meclise geliyor. Senin gibiPAKDEMİRLİ Bana dolandıncı diyor. CANVER Vallahi sensin, billahi sensin. Teşvik Uygulama Başkanı iken dünyayı götürdün. Raks'ı kurdun sen. Raks senindir. PAKDEMİRLİ Yalan söylüyor. CANVER Yalan söylemiyorum. Raks senindir. Sen dünyayı dolandırdın, bir de utanmadan milletvekili adayısın. Olma sen aday. Başka biri mi kahnadı memlekette? PAKDEMİRLİ Sana ne? CANVER Senin başbakanının adı altın kaçakçılığında geçiyor. AJtın kaçakçısı mı Başbakan? Soylesene. PAKDEMİRLİ Mahkemeler var. Altın kaçakçısını bulur. CANVER Terbiyesize bak. Mahkeme kararı dinliyor musun sen? Hıyar. Sen milletvekili olma. Dolandırıcıya ihtiyacımız yok bizim. Yeterince dolandıncı var burada, bir de sen gelme. PAKDEMİRLİ Sen varsın >aCANVER Sensin dolandıncı, top. ÖZAL Gel gel, hadise çıkarmak istiyorlar. (Pakdemirhyi kolundan yanına çekiyor) Tartışmanın başında özal ve Atasoy'un sık sık kahkaha attıklan gözlenirken, tartışmanın küfürleşmeye dönüşmesi üzerine Özal'ın oldukça sinirlendiği, ancak tartışmaya girmemeye özen gösterdiği dikkati çekti. Cüneyt Canver, olaydan sonra başbakandan cüret alan Pakdemirli'nin kendisine soru sormasının hesabını sormaya kalkıştığını bildirdi. Pakdemirli'ye haddini bildirdiğini söyleyen Canver, "Pakdemirli, sanıyorum bu cüreti başbakandan alıyor" dedi. SHP Genel Sekreteri Bans Can ise, olaya parti olarak tepki duyduklarını belirterek "Raks Şirketinin ortağı rakkase Ekrem Bey'in haddini hududunu bilmeden anayasal haklannı kullanarak görevini yapan bir milletvekiline karşı davranışı, şaşkınlığı, ahlak ve ekonomik iflasın, yakın gelecekteki sivasi yenilginin korkusunun belirgin bir görüngüsüdür" diye konuştu. ÖZAL: NE DİYECEGİMKİ? Başbakan Turgut Özal ise, Cüneyt Canver ile Ekrem Pakdemirli arasındaki tartışma ile ilgili olarak gazetecilerin sorulan üzerine, "Işte gördünüz, siz de şahiUiniz. Ne diyecegim ki, başka bir ş«j soylemeye gerek var mı? Adamın kalitesi, kabiliyeti bu" diye konuştu. Özal, milletvekili olmayan Pakdemirli'nin milletvekili Canver'e "dangalak" demesini nasıl karşıladığının sorulması üzerine de, "Canver'in neler söylediği ortada" yanıtını verdi. Başbakan özal, başka bir soru üzerine, İzmir'de ANAP'ın kazanacağını savunarak, bu konuda SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile iddiaya girmeye hazır ölduğunu söyledi. Özal, "Daha önce girdiğimiz iddiayı İnönü kaybetti, ama yemeği ısmarlaraadı. Şimdi ben kaybedersem ısmarlarım" dedi. Reşat Dış borsalarda aJtın fiyatlarının yükselişi haftanın ilk günu başladı. 31.1 gramlık onsu pazartesi gunü 385 dolar civarında işlem gören altın önceki gün 392 dolara çıkarken, borsalarda altının daha da yükseleceği yolundaki beklentiler de iyice yoğunlak kazandı. Bu beklentilerin temelinde altın ülkesi olarak ad landırılan Güney Afrika'daki siyasal gerilimin surmesi, ABD ile Libya arasındaki ilişkilerin yeniden kötü bir devreye girmesi, petrol fiyatlannın yükselmesi ve ABD ekonomisinin çok zayıf performans göstermesi gibi unsurlar yatıyor. Nitekim bu beklentilerin de etkisiyle altının tırmanışı dün psikolojik aeıdan büyük önem taşıyan 400 dolarlık sırun da delerek 411 dolara kadar ulaştı. Bu tırmanış zinciri önceki gece New York borsasında başlayarak dün Hong Kong ve sırasıyla tüm Avrupa borsalarını içine aldı. Altının son yükselişinin daha önceki örneklerinden aynlan yanı, değerinin sıkı sıkıya bağlı olduğu Amerikan Dolan'nın iniş çıkışlarından bu kez bağımsız hareket göstermesi oldu. Nitekim altının tırmanış grafiği izlediği son uç gunde dolar neredeyse aynı düzeyde kaldı. Sadece dün hafif bir kıpırdanış kaydederek Batı Alman parası karşısmda 2.02'den 2.03 marka çıktı. DPT Müsteşar Yardımcısı Akmermer: Mevzuata aykırı hareketimi ispat edene ödül veririm DPT Müsteşar Yardımcısı Imdat Akmermer, SHP'Ii Canver'in Pakdemirli ile ilgili yolsuzluk iddialarına adınm kanşması üzerine yaptığı açıklamada, yapılan işlemlerin mevzuata uygun ölduğunu söyledi. ANKARA, (ANKA) DPT Müsteşar Yardımcısı İmdat Akmermer, devlet hizmetinde bulunduğu süre içinde kendisinin mevzuata aykırı hareket ettiğini kanıtlayanlara ödül vereceğini söyledi. Akmermer, SHP Adana Milletvekiü Cüııeyt Caırwr"in, AN AP Manisa Milletvekili adayı Ekrem Pakdemirli ile ilgili yolsuzluk iddialarına adını kanştırması üzerine yaptığı açıklamada, 1983 yılında Tekoplast'ta mevzuata aykırı uygulama olmadığının saptanması üzerine mali polise engel olunması için yazı yazıldığını söyledi. Akmermer, bu konuda şunları söyledi: 1983 yılında Tekoplast'ın mali polisten şikâyetçi olması üzerine teşvik uygulama başkanlığı olarak uzmanlan gönderip inceleme yaptırdık. Firmanın, gümriiksüz ithal ettiği parçalan kullanarak yaptığı üretimi ihraç ettiği, gümıüklü ithal ettiği parçalan kullanarak yaptığı üretimi ise iç piyasaya verdiği tespit edildi. Bu uygulama me\zuata uygundu. Bunun üzerine mali polisin uygulamasının sona erdirilmesi için tzmir Vaüliği'ne yan yazdık. Ancak, mali polis uygulamasını sürdüriınce bu defa durumu Başbakanlığa bildirdik. Başbakanlık bizi haklı bularak olaya müdahale etti." İmdat Akmermer, daha önce bir basın organının kendi adını yolsuzluk iddialanna karıştırdığını, konuyu mahkemeye intikal ettirdiğini, mahkemenin kendisini haklı bularak basın organının 650 bin lirahk tazminat ödemesini kararlaştırdığını belirterek, "Bu parayı Afrika'ya yardım kampanyasına aktaracaktım. Ancak, 1969 y ılından bu yanaki devlet hizmetimde, yaptığım herhangi bir işlemin yürürlükteki mevzuata aykırı ve y^nlış ölduğunu ispat eden olursa. 650 bin lirahk bu parayı kendisine ödül olarak vereceğim" dedi. Akınermer, DPT Teşvik Uygulama Başkanlığı görevini sürdürürken, "hayali ihracat yapan olursa kolunu bükerim" biçimindeki açıklamasıyla hayali ihracat konusunda açıklama yapan ilk kamu görevlisi olarak biliniyor. Ramevli: Sosyal yardunlaşma vakıflanna 7 müyar yardım yupıldı ANKARA (tuı.) Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kanunu çerçevesinde 580 ilçe ve 67 il merkezinde oluşturulan 647 vakfa bugüne kadar toplam 7 milyar 117 milyon lira yardım yapıldığını açıkladı. Karaevli, bu ay içinde vakıflara aralıkh olarak toplam 16 milyar 175 milyon lira gönderileceğini bildirdi. Devlet Bakanı Karaevli, başkanı bulunduğu fonda 13 milyar liranın üzerinde para toplandığını, bunlann belli kriterlere göre vakıflara gönderileceğini ve ihtiyacı olan vatandaşlara dağıtılacağını söyledi. Geçen yıl 7 milyar lira olan kurban ve bagış gelirinin bu yıl tüm engellemelere karşı yüzde 50 artış göstererek, 10.5 milyar liraya ulaştığını bildiren Devlet Bakanı şöyle dedi: "Ortada bir kanun var. Çıkmış olan kanuna kamu kurum ve kuruluiflarıyla tüzelkişilerin uyması görevleridir. Ne yapılmak isteniyor? Kanunlara mı karşı çıkılraak isteniyor, bunu anlamak mümkün değil. Fakat bu bir bürokratik yetkinin elden alınmasının büyük ıstırabı ise, bunu anlamak mümkün. Ancak bu hale getirmek fevkalade yanlıstır." Kanunun çıkmasına rağmen THK'nin kurban derilerinin toplanması için ihaleler yaptığını, valilerin bu ihalelere itiraz ettiklerini anlatan Ahmet Karaevli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eger valilerin elinde kalsaydı, ihalelerdeki fıyat kırmalan olmayacaktı. Belki fiyat artışı olacaktı, ancak elde edilen sonuç büyük basandır." 40 yıllık (Baştarafı 1. Sayfada) yali ihracat karşılığında da 1.3 milyar lirahk haksız vergi iadesi alınmak istendiği ortaya çıktı. Lübnan'a, 43 milyon doları mayısıa olmak üzere beş ayda 103 milyon dolarük ihracat yapılması dikkati çekti. ANKA muhabirinin Lübnan'a yapılan olağanüstü ihraç edilen mallann incelenmesi sonucu, bu ülkeye ocak, nisan ve mayıs aylarında 19 milyon 738 bin dolar değerinde 682 bin 498 metre küp (yakIaşık 38 milyon metre kare) parke tahtası ihraç edildiği görüldü, ihraç miktannın Türkiye'nin üretimi ile kıyaslanması da, ortaya büvuk bir hayali ihracat çıkardı. Türkiye'nin parke tahtası üre timine ilişkin birbirinden oldukça farklı iki rakam elde edildi. 1986 yılı ekonomik raporunda Türkiye'nin parke tahtası üretimi 1 milyon 776 bin metre kare olarak tahmin edildi. Türkiye'nin en büyük parke tahtası üreticilerden biri olan Düzce*de kurulu Şerifoğlu firmasının temsilcisi Muhittin Şerifoğlu ise Türkiye'nin yıllık uretiminin 800900 bin metre kare dolayında ölduğunu söyledi. Lübnan'a üç ayda ihraç edilmiş gibi gösterilen 38 milyon metre kare parke tahtası, ekonomik programdaki üretim tahminine göre Türkiye'nin 21 yıllık, diğer uretim tahminine göre ise 42 yıllık üretimine eşit bulunuyor. Ocak, nisan ve mayıs aylarında tek bir firma tarafından yapılan 19 milyon 738 bin dolarlık hayali parke tahtası ihracatının vergi iadesi 1.3 milyar lira olarak belirlendi. Firmanın, vergi iadesini alıp almadığı açıklığa kavuşmadı. GEÇEN YILKİ İHRACAT ANKA muhabirinin belirlemelerine göre geçen yüın tümünde Türkiye'nin parke tahtası ihracatı 530 bin 794 metre küp (yaklaşık 29 milyon metre kare) olarak kayıtlara geçti. Parke tahtasının 17 milyon metre karesi Mısır'a, 12 milyon metre karesi Yunanistan'a, 84 bin metre karesi Ürdün'e, 50 bin metre karesi de KKTC'ye satüdı. Değeri 6 milyon 986 bin dolar olarak gösterilen bu ihracat karşılığı yaklaşık 400 milyon lira vergi iadesi ödendi. Türkiye'nin 1984 yılındaki parke tahtası, ihracatı ise sadece 155 metre küp (yaklaşık 8 bin 637 metre kare) olarak gerçekleşti. 1984'teki ihracat Yunanistan'a yapıldı. 3 yıl önce gömülen 3 Idlo eroin ortaya çıkanldı İstanbul Haber Servisi İstanbul'daki piyasa değerinin yaklaşık 80 milyon lira dolayında olduğu saptanan ve toprak altında 3 yıl kalan 10 kilo eroinin geçen hafta içerisinde ortaya çıkarıldığı açıklandı. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından ortaya çıkarüan 10 kilo eroinin öyküsü, 1983 yılının Eylül ayında başladı. Adana polisi tarafından 1983 yüında sürdürülen bir uyuşturucu operasyonu sonunda, Gaziantep ve Adana'da toplam 31 kilo eroin ele geçirilmişti. Adana'da ele geçirilen 25 kilo eroin, bir otomobil garajında, yurtdışına ihraç edilmeye hazır otomobil lastiklerinin içine gizlenmiş bir biçimde bulunmuştu. Gaziantep ve Adana'da yakalanan toplam 31 kilo eroinin sahipleri yakalanarak tutuklanmış, eroinin son ortağı olan Gaziantepli Halit San ise operasyon sırasında kaçarak, elinde bulundurduğu 10 kilo eroini GaziantepKahramanmaraş karayolunun 20. kilometresi yakınındaki bir tarlaya gömmüştü. Uyuşturucuyu gömdükten sonra Salih Durna adına düzenlenen sahte pasaportla Hollanda'ya kaçan Halit San hakkında Türk ve Hollanda resmi makamlarının yaptıklan yazışma Ne nedir? Amiral Nakhîmov bir kez daha battı LONDRA, (AP) Karadeniz'de bir şileple çarpışan "Amiral Nakhimov"un II. Dünya Savaşı'nda bir kez daha battığı açıklandı. tngiliz sigorta şirketi Lloydsun yayın organı "Lloyds List" gazetesi 1 Şubat 1945'te Almanlar tarafından hastane gemisi olarak kullanılan, o zamanlar "Berlin" adını taşıyan geminin Baltık Denizi'ndeki Swinemunde Liminı açıklannda bir Sovyet mayımna çarparak ya da bir Sovyet torpiliyle battığını yazdı. 193945 yılları arasında Almanlar tarafından önce ulaştırma ve nakliye için kullanılan "Berlin" gemisi, daha sonra battığı gune kadar hastane gemisi olarak kullanılıyordu. 1925 yılında Alman tersalerinde inşa edilen "Berlin" 1945'te battıktan sonra dört yıl denizde kaldı ve 1949'da Sovyetler tarafından çıkanlıp, yeniden inşa edildikten sonra "Amiral Nakhimov" adıyla dizel motorlu yolcu gemisi olarak çalıştırılmaya başlandı. "Lloyds List" gazetesi 1925'te yapılan geminin 61 yaşında olduğuna dikkati çekerek "Amiral Nakhimov'un halen dünyada bizmette olan en eski yolcu gemilerinden biri ölduğunu" kaydetti. ^.DYS.ÖSSOYSOSSOYSÖSSOYSDYSÖ^ 3 YIL SONRA YAKALAND1 Halit San (sağda), 1983 yılında polisin elinden kaçmayı basannıştı. Vahdettin Çakır'la birlikteyakalanması, operasyonun önemli bir aynntısınm çözülmesini sağladı. larda San'nın uyuşturucu kaçakçısı olduğu kaydedilmiş ve Avrupa'da sahte pasaportla gezdiği açıklanmıştı. Resmi yazışmaların ardından harekete geçen Hollanda hükümeti, sahte pasaport kullandığı suçlamasıyla Halit San'yı 28 Ağustos 1986 günü sınırdışı ederek uçakla Istanbul'a gönderdi. Sarı'yı Yeşilköy Atatürk Havalimanı'nda yakalayarak sorgulayan İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, 1983 yılındaki operasyon sonrasında toprağa gömülen eroinin yerini tam olarak saptadılar. Gaziantep'e hareket eden bir başka ekip, üç yıldır toprak altında bulunan 80 milyon lirahk uyuşturucu maddeyi yerinden çıkararak İstanbul'a getirdi. İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü yetkilileri, Halit San ile birlikte basına gösterdikleri Vahdettin Çakır adlı kişinin de 22.6.1986 tarihinde Üsküdar Emniyet Amirliği ile narkotik polisin ortaklaşa yaptıkları operasyonda yakalanan 3 kilo eroinle ilgisi ölduğunu belirttiler. Vahdettin Çakır'ın olay gününden bu yana kaçak olduğu ve yakalanmasıyla birlikte operasyonun önemli bir aynntısınm daha çozülduğu açıklandı. 1986/1987 ÖĞRETlM YILI KAYITLARI YAPILIYOR MARKETING MANAGERS / SENIOR PRODUCT MANAGERS • Ma!c 1 1 • Ntıt mnrt than i'i ycars (if'ani • Mınımuın ~ \cars ol ('\pcnenci'. pn'lVrably ın an > ınti'rnatıonal (onıpanv • Kxct'IKnt ccımmanrl ııı Ktifilihh An ıntımaüıınal advcrtısinK am'nıv has vacancıo fıır ıt.v two i'stalılıshıiH'P.ti' Lise Sonlar: 820 Eylül 1986 Beklemeliler: 22 EYLÜL 1986 13EKİM1986 • Mılıtarv servicc complctcd ILAN BEYOĞLU 3. ŞULH HLKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Mahkememız 31.7.1986 tanhli \ e 9 8 6 152"526 ia>:lı ilamı ıle Zonguldak. Safranbolu, Ismetpa^a \ l a h . Cılt. 014 01, sa\fa 61. kı,;L.k 63'te nufusa k a u ı l ı Sabrı \e A>se'den o l m a 195" D l u AYHAN U TAY'ın akıl zauf.ığı n e d e ı m l e \tf<.a\et aiıına alınarak adı atvcn ..lı !aM H a s b a h ç e Sok N o : 31 Ha>ko>"dc ıkameı eden A> T E ^ O Z D t M l R t L \ a ü layın edılmiştır. llar. olunur 25. Basın 2*xh<, XixrH'mtfl itı Thi' candidato hould (lural)lc consunK'r HI KIS d«>r ı>'if cstalıli.shnıontı and in nıınKİurabU siood (lor tho othiT ostahhshnH'nll. PlfaM" SOIKI rfsunıı and phntnuraph tcı l'.O H«x ! l.'ı Tcsvikiyr. İstanbul All applıcations wıll !)<• kcpt >tnctlv conlîdcntial. Kadıköy'de faaliyet gösteren lisemiz için tecrübeli İngilizce fizik öğretmenine verehberlik uzmanına ihtiyaç vardır. Müracaatlar için YATILI KALACAK BAYAN ARANMAKTADIR Orta vaşlı dul bir ba\a hı/mc; edccck, durusı. becerıklı, e\li olmayan bayan aranmaktadır Saat 9İ7 Tlf. 522 27 37 Saal i'.'dan ilibaren 159 65 07 TURK ÇOCUGU ALDANMA HAFİF ALKOLLÜ İÇKİLER ALKOLIZMİN, MASUM ZANNEDİLEN VEYA ÖYLE GÖSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. Tel: 338 44 84 YEŞİLAY ^SQSAQSAQSSQSAQSSOıSAQ SSOSA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle