Katalog

"Ülke solun eline geçer" KEMAL KÜÇÜK DENİZ TE7TEL DYP'nin l^tanbui'da düzenlediği mitinge katılan Süleyınan Dcmirel, "Bu kotü idare>e alkış lularsanız. o zanaB memletet solun eline geçer" dedi. Demokrat Parti ve Adaleı Partisi'nin bu memlekeün "çimenıo"su olduğunu söyleyen Demirel, DP ve AP felsefesine ınananların bugün DYP'de toplandığını belirtti ve ANAP'ın geçmişi yok saydığını yineledi. Demirel, isim vermeden Turgut Özal'ı eleştirirken, "S«ğı bolmeyin diyenler, zaten sagcı oldııkl»nnı da söylemiyorlar" şeklinde konuştu. Suleyman Demirel, ANAP'ı kastederek bazı vatandaşlann kendisine, "Biz bunlara sizin yakınınız diye rey vcrdik" dediğini anlatlı ve "Allah şahittir, kimseye bnnlara oy verin demedim" dedi. Demirel, DYP'nin yeni amblemindeki kır atı göstererek "tşte al. Bu attan ne zarar gördunüz? Vine atın peşine duşün. AUn peşinc" çağnsını tekrarladı. DYP Istanbul ıl örgütunün dOzenledıği Vatan Caddesi'ndeki "Şahlanış Mitingi"nde Demirel'i dinlemek isteyen yurttaşlar, öğle saatlerinde orduevi karşısındaki alanı doldurmaya başladı. Demirel, oğle saatlerinde özel uçakla Ankara'dan İstanbul'a geldi. Demirel, Alaturk Havaalam'ndan miting yerine de özel helikopterle geldi. Saat 13.55'te Edımekapı semalarından görülen özel helikopterin, kürsüden "tşle geliyor" şeklinde duyurulması, "Aslanlar gibi geliyor", "Muhleşem Suleyman" sloganlarıyla karşılandı. Ancak helikopterin miting alanı uzerinde ıkı tur atıp ınmeyişi, "Bu herhaJde basın helikopteri" şeklinde yorumlandıysa da Demirel, üçuncü turda kursu arkasına inen helikopterden çıktı. Çevik kuvvet yardımı ile izdiham arasında guçlükle yeşil renkli Mercedes'e bindirilen Demirel, 150 meuelik yolu 5 dakikada polis yardımı ile aşabildi. Kendisine sarılmak isıeyenler arasında, sıkışmaktan polis tarafından kurtarılan Demirel, kursuye çıkışında, "Muhteşem Suleyman", •"Kurtar bizi baba", "Baba seni çok özlcdik" sloganlan ile karşılandı. Coşkulu kalabalığı elı ile göstererek Demirel'e, "Nasıl buldunuz?" diye soran DYP tl Başkanı Yaşar Keçeliye Dtrairel, "Eyi Eyi.." yanıtını verdi. Demirel, sürekli olarak tekrarlanan "Baba seni çok ödedik" şeklindeki sozlere, "Ben de sizi özledim" diye karşıiık verdi. Vefa ve cosku içinde karşılanmasına memnun olduğunu belirten Demirel, "Demirel nerede biz oradayız" sloganlan dinmeyince, "Siz neredeyseniz ben oradayım. Halk nerede ise ben oradayım. Hak ve adalet nerede ise ben oradayım" şeklinde konuştu. 55 dakika süren konuşmasının büyuk bölumunde, kendisini dinleyenlere sorular sorup bir agızdan yanıtlar alan Demirel, şöyle dedi: "Bayrak dedik, ezan dedik, millet dedik. demokrasi dedik, millet sevgisi dedik, eşitlik dedik, bunlann nesi yanhşb? Bizim dediklerimiz >anhş olsaydı, kusur bizim olmazdı. İnsannk tarihinin olurdu. Ne mevki, ne ikbaj nücadelemiz vardır. Ama hak miicadelemiz vardır hak, hak... Biz millet iradesini her s«)in uzerinde tutan sesiz." Derairel, ANAP'ı kastederek "Bunlar, 1983 öncesini yok sayıyorlar, sizin tiimünüzü yok sayiyorlar, tümunüzu.. Bakııuz, DP ve AP'ye oy vermiş milyonlar, eger DP ve AP'ye sahip çıkma\a devam ederseniz, bu memleketin koylerindeki ışıga sahip çıkarsınız. Gidilen yollara sahip çıkarsuuz. Hakka, hukuka sahip çıkarsınız. Şimdi ne yspahm, diyeceksiniz. DP ve AP'nin felsefesi, çok yüksek bir felsefedir. DP ve AP, bu memleketin çimentosudur. Yine vatan, millet, hak diyenlerin memleketm ileri gönirü'lmesinin temsücisi bu sesin sahipleri. bugiın tşte Dognı Yol'un içinde toplanmış bulunuyoriar. Amaa sagı bolmeyelim. diyoriar. Onlar zaten, biz sagız, demiyoıiar ki. BakıDIZ, bu kötü idareye alkış tutarsanu, o zaman memleket solun eline geçer. Gelin, yol yakınken oyunuzu düzcltin. İşte at. Bu altan ne zarar gördunüz?' Suleyman Demirel, konuşmasının bu bölumunde, halkla diyaloğa girerek "TürViye'nin sahip olduğu bir felsefeyi, bir düşünceyi, bir kenara bırakıyorsun. Acaba kırk sene yanlış mı yaptın?" diye sordu. Dinleyicilerden, "Hayır" yanıtını alan Demirel, bu kez de "Kırk sene yanlış yaptıysan, bu üç senede dognı nasıl yaptm?" diye sordu. "O bir zaruret degil. Vatandaş zarurel dolayısıyla arkasına duşmüş, o bitmtş. Şimdi gelin, refahı, humyeti, adaleti için atın arkasına düşün..." dedi. "Acaba bugun hukuk, uikenin hukuku koınBtıyor mu?" diye soran 1 Demirel, Osmanlı lmparatorluğu nun kunılmasından sonra birçok yeri fethettiğini ve 500 sene o toprakların Osmanlı egemenliğinde kaldığını söyledi. Demirel, bugun oralarda bulunan insanlardan 1,5 milyon insanın ad ve milliyetlennin değiştirildiğini belirterek sözlerıni şoyle sıirdürdu: "Türkiye ne yaptyor? Soruyorum size, ne yapıyor? Sen olsan ne yaparsın, diyoriar. Ben oldugum zaman bunu yapamadılar. Burada dalgalanan bayrak, sadecc burada yaşayan insanlann bayragı degil. MuslümanlıU veTürklıik şuunına gonul vermiş herkesin bayragı. Bu memleketin dışında bulunan esir vatandaşlanm, esir soydaslanra, dindaslanm boraya bakıyor. Sizse elinizi kolunuzu bagiamış bir acân içindesiniz, acrin... SUIKH Aıabistan, Hatay dogumlulara pasaport vennez, Almanla da aniaşma var, benim vatandaşlanm, soydaşlanm, dindaslanm serbesl dolaşamaz. Ermeniler, benim diplomatİanmı katledericr, kimse bir şe> demez. Bu mu Türkiye?" sozleri, "Demirel gelecek, Özal gidecek, dertler bilecek" şeklinde atılan sloganlarla kesildi. Demirel, özal hukumetinin ekonomik politikasına da değinerek "Ama bunlarla iyi geçinelim, belki bir şeyler kopannz, diyenler var. Üç sene olmuş, bunlardan kopardıgı belli, onlann sizden kopardıgı belli. Biraz daha fukaralaşayım. halim biraz daha kotu olsun diyebilir misin? O zaman bunlara dur diyeceksiniz. Bizde kan yok, kavga yok. Bizde her şey meşnı" biçiminde konuştu. biiyük coşkuyla karşıtanan Cindoruk, ANAP'ın seçimleri farkh olarak *ini öne sürdü. Demirel sağ seçmeni uyardı ANKARA TASI Pehlivanoğlu'nun kaynanaları 28 Eylül'de yapılacak ara seçimlere çok az bir süre kala politik yaşantımızın mitingler ve kahvehane toplantıları ile canlandığı şu günlerde, gerek parti genel başkanlannın ve gerekse partilerin milletvekili adayiarının kullandıkları sözcükler politik yaşarrtımızı tümuyle renklendiriyor. ANAP'ın Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak 2. Bolge milletvekili adayı Şadl Pehllvanoğlu da geçen günlerde politik yaşantımızı renklendiren yeni deyimler üretti. Pehlivanoğlu, Zonguldak'ın Karabük ilçesinde yöre muhtarlan ile yaptığı sohbet toplantısında bol bol muhtarlara ne kadar önem verdiğini ve muhtarların Türk demokrasisinin degişmez temel taşları olduğunu vurguladı. Pehlivanoğlu, yöre muhtartannı kendisine çok yakın hissetmiş olsa gerek, bir ara kendinden geçercesine muhtarlara, "kaynanalanm " biçiminde seslenerek, "siyasi yaşantımıza "şu yeni deyimleri kazandırdı: CUMHURİYET/9 İran Büyükelçiliği 'nin Koşulu İran Büyükelçiliği'nin iranIrak savaşının altmct yıldönümü nedeniyle düzenleyeceği basın toplantısım gazetelere haber verirken öne sürdüğü koşut, basın toplantısına bayan gazetecilerin katılmasına engel oldu. Elçilikten gazetemizi arayan bir bayan, basın toplantısım haber yerdikten hemen sonra İran Buyükelçiliği'nin koşulunu da bildirdi. Bayan gazetecilerin bu basın toplantısına katılabilmeleri için Islam kurallarına göre giyinip gitmeleri gerekiyordu. Türkiye 'deki bayan gazeteciler arasında İslam kurallanna göre giyinenlere rastlamak pek alışılagelmiş bir durum olmadığından, istihbaratı alan bayan muhabirimiz önce şaşırdı. Sonra bunun mümkün olmadığını söyledi. iran Buyükelçiliği'nin erkek gazeteciler için öne sürdüğü bir koşulları yoktu. Irak ile savaşının altına yıldönümünü kutlayan iran'm Atatürk'ün giysi devrimini çok uzun yıllar önce gerçekleştirdiği Türkiye Cumhuriyeti 'ndeki büyükelçiliği Türk gazetecilerini çağırdığı basın toplantısı için uyulmasını istediği koşul tekti. Ancak hiçbir gazetecinin yerine getiremeyeceği bir koşuldu. Bu nedenle İran Buyükelçiliği'nin pazar günü yapılan basın toplantısına yalnızca erkek muhabirier katılabildi. »ruk'tan Manisa'da coşkulu tahmin yon duşer: Bu n giderse, huzur ve tamı daha iyi olur. nfîasyon bile düşer. LDAR k DYP Genel Başkanı ; Cindoruk, tam bir gövde dönüşen Manisa gezisinde ışmada, "Bu ikddar ara seaybedecek, seçim Türk den kurtancısı olacak" dedi. nlı ve coşkulu kalabalıklar karşılanan Cindoruk'un, şam yaptığı kahve toplanr "gece mitingi"ne dönüşm binlerce kişi, "Öz»l tetiD iktidar" diye bağırdı. Manisa ilçelerini kapsayan zisinde gördüğü büyük ilgi özal ve iktidarını iyice heındoruk, canlı ve dinamik ı yaptığı konuşmada, "Bu idersetauzurve giiven ortaolur. Vallahi enflasyon biedi. , Kula ve Selendi'de gördügi nedeniyle, programında len gecikme ytizünden, Ma ara seçimi 0 kaybedecek " nisa'ya gece saat 22.30 sıralannda girebildi. Cindoruk, gecenin ilerlemiş saatine karşın apartmanlann balkonlanndan kendisine gösterilen ilgiye, el sallayarak karşıhk verdi. Kalabalığm dagıldığı endişesinin yerleştiği bir sırada Sultan Camii önünde cadde boyunca yurttaşlann elinde; "Özal'a ve sola hayır", "Holdinglere sefa, vatandaşa cefa" pankartlanyla beklediği görüldü. Yol boyunca sıralanmış yurttaşlann, "En büyük Demirel", "Başbftkan Clndomk" sloganlan arasında Karaköy semtine kadar olan 500 metreyi 20 dakikada alabilen "Süvari"nin üzerine çıkan Cindoruk, gördüğü ilgiden adeta şaşkın bir durumda el sallarken, merkez ilçe başkanı Emin Uz'un, " B Ukımının antrenmanı böyk olursa, gerisini siz düşünttn" dediği duyuldu. tktidann ara seçimleri 110 kaybedeceğini belirten Cindoruk, "Bu ara seçimin sonucu bem Türk mflletinin, bem Türk demokrasisinin kurtancısı olacmktır" deyince alandaki topluluk, "Hükümet istifa" diye bağırdı. Cindoruk, "Hangi hükümet, böyle bir bükümet var mı?" sorusunu yöneltti. Bunun üzerine alandakiler, "Özal istifa, zalim hükümet istifa" karşıbğını verdiler. Demirel, kürsüye çıkarılan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'i de yanına alarak "Huzunınuzda, ulkenia tozlu topıaklı yollannda 10 kusur sene konuştuktan sonra, miilet için, refah için, miiletin hukuku için bu ülkedeki demokrasi ugruna şehit olmuş Adnan Menderes'i, onun kader anVadaşlan, Zorlu ve Polatkan'ı, rabmet ve şukranla anıyonım. Bunlar, miiletin gonlunde Uht kurmuş msanlardır. Devlel gucunu ve kudretini kullanmak suretiyle cinayet işlemiştir. Nasıl olursa olsun demeyin, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, demeyin. Haksızlığın kaışısına aslanlar gibi dikilin... hep hakkımzı arayın. Bizt inanmaya devam ediniz, bizi sizden hiç kimse koparamaz" şeklinde konuştu. Dun yine özel uçakla Ankara'ya dönen Demirel, bugün DYP'nin Burdur mitingine katılacak. Şadl Ş sonra neler yapacak? i Nikâhtan "Ben muhtarlara çok önem veririm. Ankara'da odamda otururken beni bir muhtar ziyarete gelmezse çok büyük rahatsızlık duyanm. Muhtarlara hizmet benim en büyük zevkim oiacaktır. Zaten polrtikanın kaynanaları muhtarlardır. Daha beni nişanlı iken rahat bırakmayan kaynanalanm sayesinde pek çok iş hallettim. Siz artık bir de benim nikâhtan sonra neler yapabilecegimi bir düşünün." tzlenimler Yaşlanmayan Ecevit Devrek konuşmasında Bülent Ecevtt'in sesi birkaç kez çatladı, biriki kez de öksürük krizi mikrofondan duyuldu. 1980 öncesinde olduğu kadar şimdi de hatipliğı ile göz dolduran Bülent Ecevit konuya açıklık getırmek zorunda kaldr. "Sevgili Devrekliler, b«nt 6 senedir görmedlniz. Sesim kısılıyorsa, öksârüyorsam, Ecevit çok yaşlandı sanmayın. Son 2.5 «ydır sürekli konuşuyorum, ondan bunlar". Hetikopter ve gülsuyu FÜSUN ÖZBİLGEN Şarkılı gazinolarda sahneye ilk çıkan acemı artistler, ellerıne mikrofonu alır, reperiuvanndakı şarkılan biraz da ulana sıkıla söyler. Sonra yalan yanlışbirselam vererek sahneden iner, zaten pek fazla dınleyeni deyoktur. Assolisl sahneye çıkarken Oyle repertuvarla çıkan yıldızaklar gibi çıkmaz. önce bir gerilim ve bekleyif yaralır, sonra saz takımı samaıa koparır, ardından muhleşem bir biçimde sahneyi doldura doldura assolisı gelir, şöyle bir tur alar, bekleyenleri selamlar. Oyle utanıp sıkılma, ezilip buzulmesi yoktur. Sonra mikrofonu eline alır, şarkılanna baslar. Arada şarkıyı keser, dinleyenlere bazı sözler sOyler, atılan sözleri yanıtlar, salona hâkimdir, kendinden emindir, bir elinde mikrofon dinleyicilen büyulemiş, programı tamamlar. Dun tstanbul'da Vatan Caddesi'ndeki DYP mitinginde Demirel'in helikopterle gOkten inısini, "Muhtesem SüleyTtan" diye karşılanısını, elinesapkasını alıp şöyle bir tur atarak halkı selamlayısını, sonra konuşmaya başlayıp tum alanı dolduran kalabalıklara hâkım oluşunu ızledikçe siyaset sahnelerinde de assolıstm kolay yetişmediğinı bir kez daha düsunduk. Alan hemen tümeyakın dolmustu. Demirel konustukça dinleyenler coşuyor, sordukça yanıı veriyor ve alkıslıyordu: "Askerden gelmis çocuğuna is bulabiliyor musun?" "Hayıır, bulamıyoruz." "Sofradaki ekmek dilimini arttırmak mı iyi antırmamak mı?" "Artsm istiyoruz." "O haldt vatandasa intikal etmtytn zenginlik ohnaaaz." "Yasaa babamız. Baba senı özledik. Baba senı Ozledik." "Sat oluun, ben de sizi ötledüim.." Demirel konuşurken koca bir TIR kasasına kurulmuş kürsüde arkasında saf duran "yakm çevreye" göz atıyoruz. İşte Sadettin Bilgiç, ışte Çağlayangil, işte MDPden milletvekili seçilip 6 Kasım boşluğunda htikümeti yakalayacaklannı zannederek Demirel'den kopan, ama MDP gemisi karaya toslaymca yine baba ocağma dönen Doğan Kasaroğlu, ı\amık Kemal Şentürk, Memduh ibşa, ifte Halkçı Parti'den tnnsfer Sabit Batumlu, Seiçuk Akuta, ifte Millı Güvenlik Konseyi'nın MDP'den rnıtletvekılt olabilsin diye uzel kararname çıkardığı JVecto Tekinel ve tştt Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes. Bu arada SHP'nin ağtr toplan Metm Tütün, Ali Tbpuz. Ayhm Aituğ, Atgan Hacalothı alandaki gelişmeyi ızliyortar. SHP'li tbrahim Cevahir kürsüye çıkmış, kürsunun nasıl kurulduğunu inceliyor ve SHP'nin yapacağı miting için DYP'nin hazırlıktarını ızlıyor. tki adam ellerinde koca tanklar kürsüden etrafa gülsüyu fışkırtıyor. Hava soğuk. Bir gıinde tstanbul'da hava değişmiş, rüzgâr, toz toprak dinleyicilen örtuyor. Alandakiler bağınyor: "Muhteşem Suleyman, Muhteşem Suleyman." Gulsuyu sıkan adam kürsüye tırmanmaya çalısıyor. Soruyoruz: "Nt yapıyorsun?" Söylüyor "Muhtesem'e gülsuyu akacakttm, ama kürsüye çtkamıyorum." Ecevit'in aynı meydandaki mitingini izleyen gazeteciler, iki eski liderin topladığı kalabalığı karşılaştınyor ve Demirel'in kalabalığımn daha fazla olduğunu söyluyorlar. Kimisi alanı yine deyeterince dolu bulmuyor. "Nerde eski Taksim mitinglerindeki kalabahklar?" diye soruyor. Ara seçim öncesi Demirel, tstanbul mitingini tamamlayıp şapkasını sailayarak halkı selamladıktan sonra yeşil Mercedes arabasına binerek meydandan aynlıyor.. Adres yanlış Ibrahlm Tatlıses'ten dinlenen "Mavi mavi masmavi" türküsünden sonra kürsüye gelen Rahşan Ecevtt elindeki kağıttan seçim konuşmasını okuyordu. Ama biraz Devreklilerin coşkusu, biraz da ses düzeninin yetersizliği Rahşan Hanımın konuşmasının akıcılığını engelliyordu. Yine böyle bir kesintinin ardından söze başlayan Rahşan Ecevit, "Sevgili DP'liier" deyiverince, dinleyiciler bir an şaşkınlığa kapıldılar. Ne var ki Rahşan Ecevit hemen düzeltti: "Sevgili DSP'liler". Taklitlerimizden sakınınız Dil Bayramı'nın 54'üncüsu bu yıl da Türk Dil Kurumu'nun eski ve yeni üyeleri taraftndan farklı yer ve saatlerde ayrı ayrı kutlanacak. Kutlama programı için çok önceden çalışmaya başlayan, 26 eylül günu Çağdaş Sahne'de yüklü bir program hazırlayan eski dilciler, davetiyelerini epey erkenden dağıtmaya başladılar. Birkaç gün sonra da Türk Dil Kurumu'nun yeni üyelerinin programlarının yer aldtğı davetiyeler basıldı ve dağıtılmaya başlandt. Dil Bayramı için programına Sadık GOrbuz'den türküler, Haldun Tarier'den bir öykü, Gülten Akın, Cahit Külebi ve Ali Püskullüoglu'nun okuyacağı şiirterle halk oyunları gösterilerini alan eski dilciler yeni dilcilerin programının da bu yıl sazlı sözlü hazırtandığını görünce davetiyelerin kanşttnlmaması için pratik bir çözüm buldular. Yeni dağıttıkları davetiyelerinin içine elle yazılmış "Taklitlerimizden sakınınız" notunu da koyan eski dilciler, böylece davetiyelerin karıştırılıp, yanlış adrese gitmesini de engellediler. Türkiye'yi tanıtım çalışmalan AVRUPA Konseyi Türk Temsilciliği'nin Türkiye'yi tanıtım açısından önemsiz çalışmalar yaptığını söylemek yanlış olacak. Zaten ne demışler: "Elçiye zeval olmaz." Onun için biz de bu faaliyetleri anlatalım istedik. Diplomatlarımız önce Türkiye ile Konsey ilişkilerinin düzelmesi için yoğun çaba gösterdikten başka, Avrupalı parlamenterlerin "ucuZa patlamayan" bir mavi gezi yapmalarının da gerekli olduğu kanısıyla, bunun da sağlanmasında ön saflarda yer aldılar. Ayrıca Konsey içerısinde bugüne dek sık sık Türkiye1 nin adını andıran faaliyetlerde de bulundular. Bunun sonuncusu geçen günlerde Avrupa Konseyi'nin Strasbourg'taki binasında açılan Anadolu Uygarlıkları Fotoğraf Sergisi oldu. Açılış kokteyli verildi, elçı hanım bir konuşmayaptı. Ancak basını serginin açılış haberi ilgilendirirken, üst düzey bir diplomatın, "Yahu bunu sizin dergi mi ne var ya oraya haber yapsana" demesi, gazetecinin, "Öyle dergilik bir şey yok ki..." yanıtı ile karşılanınca, "üst düzey" peki peki diyerek geçiştirdi. Fakat tesadüf bu ya o sırada bu Avrupa kentine gelen TRT ekibinin sergıyı haber olarak 8.30 bültenlerine sokrnası için TRT ekibi ile diyaloğa giren "üst düzey" ilk gün ekibin haberini montaj odasına kadar girerek yönlendirmeye çalıştı, fakat İlk üç günkü çabalarının televizyon açısından sonuç vermediğini gören üst düzey, bu kez de yazılı basında yayımlansın diye sergiyi ikinci plana, kendisini birinci plana alan fotoğraflan gazetecilere dağıttı. Şimdi üst düzey bekliyor ve ekliyor: "Bu haber değil de nedir ki? Ancak biz de ekliyelim: Üst düzeyin o dediği haber değildir, ancak bu yaptıkları "haberdir", değil mi? .AN BÎNGÖUDE evizyonla ahlakı »nlara oy vermeyin!' n gezisini rzleyen bayan muhabiri başı 'u gerekçesiyle seçim ve konvoydaki >re ahnmadı. JYSAL Kapatılan MSP'nin GeNecmettin Erbakan, 12 EySP'nin kalesi olarak bflinen IP'nin düzenlediği mitinge NAP'ı eleştirerek, "Yahuının ortaklanna, televizyon •hlakını bozanlara oy veriruk vebal altına girersiniz" p'ten dün sabah konvoyla ve öğle namazını Elazığ'da an, Bingöl'e geldikten sonde tur attı. Erbakan'ın gen Nokta dergisinin bayan ışı açık olduğu gerekçesiyle isune ahnmadı ve konvoymobile binmesi istendi. Annuhabir konvoyda da binemobil bulamadı. dun sabah SHP Genel BaşInönü'nun konuştuğu Külığleden sonra kursüye çıkan ir hafta önce ANAP Genel şbakan Turgut Özal kadar >pladı. ta bir ara ezilme tehlikesi akan, "Mücahit Erbakan" rasında konuşmasına "Seüra" diyerek başladı. Kadınların bulunmadığı ve erkeklerin çoğunun da çember sakalh, sarıklı ve takkeli olduğu kalabalık Erbakan'a "Allahü ekber" dive yanıt verdi. Mitingte konuşacağımn günler öncesinden duyurulmasına rağmen Erbakan, "ısrar" üzerine kürsüye çıktığını belirterek topluluğa "AUah sizden razı olsun" diye seslendi. "Bingöl, hep birim kalemiz olmuştur" diyen Erbakan, bir kez daha "Allah sizden razı olsun" diyerek büyük bölümünde ANAP'v eleştirdiği konuşmasına başladı. Erbakan, "Bu seçimler çok ÖDemüdir. Memleketin kötü taribini degiştirebilir. Seçimden sonra dövünmenin faydas» yoktur. Bu faizci zihniyete, Yahudi bankalannın ortaklanna, televizyon ile milletin ahlakını bozanlara oy verirseniz en büyük vebal altına girersiniz. Gelecek kötulüklerin sonımlusu siz olursunuz" dedi. Türkiye'de 40 yddır "soku görüş"le "faizci göriış"ün iktidarda olduğunu tekrarlayan ve "Öerid onlar degil biziz" şeklinde konuşan Erbakan, AP'nin devamının ANAP ile DYP, CHP'nin devamının da SHP ile DSP olduğunu belirterek, "Bunlar birbirlerinin başını yiyecek. Çünkü bir koltuğa iki karpuz sıgmaz" dedi. Bingöl'den sonra, ANAP'ın en güçlü olduğu ilçelerden Solhan'a giden ve burada da canlı bir kalabalık tarafından karşılanan Erbakan, geceyi Elazığ'da geçirdi. Erbakan bugün Ankara'ya dönecek ve yarın Niğde mitingine katılacak. S A Y I N D O K T O R V E E C Z A C I L A R N O İ K K A T İ N E A MAMSA'DA a ve üstsüzler arttı 'umhuriyet Ege Bürosu) sonra lzmir'in Bornova, Çiğli seçim bölgelerinde tplantılan düzenleyen RP nı Ahmet Tekdal, ANAP Ikeyi uçurumun eşiğine geeyerek, "ANAP yokluktan Şimdi herkes yerini buldu. ıP ummadığı biçimde hüsrak" dedi. DUOCID* Tıbbın Hizmetine Sunulmustur. 'sa mitinginde konuşurken. tonuşmalarında "Mücahit karşılaı.an Tekdal, bundan 'ta dört eğilimden söz edi, yasakiar altında, eşit koasa da seçime giren partibulduğunu öne sürdü. ırının 28 eylül seçimlerinı biçimde hüsrana uğrayaedeceğini vurgulayan Ah"Milli şuur, RP her yerde barajı aşacak, bazı yerler de bunun çok daha üstüne çıkacak" diye konuştu. Tekdal atılan sloganlarla konuşmasının kesilmemesini, zamanlarının kısıtlı olduğunu anımsatarak, "Biliyorum RP güçlendikçe beyecan duyuyorsunuz, ben de duyuyorum. Ama birim Özal gibi geçirecek boş zamanımız yok. Herkes daha çok çalışsın ki RP, müli şuur hareketi güçlensin, iktidar olsun" biçiminde konuştu. Seçim çalışmalannın başladığından bu yana irtica söylentilerinin yoğunlaştığına dikkati çeken Tekdal şu görüşlere yer verdi: "Yoksulluk, sefalet, fuhuş, zina, kumar, plajda üstsüzler, gazino âlemleri, diskotekkr, müstehcen yayınlar arttı. Rüşvet iddialan, iltimas, pahalılık, parüzanlık ayyuka çıktı. Bu arada irtica yaygaracılan unutmasınlar, niyetleri kursaklannda kalacaktır. Zira miiletin hukukunu korumaya kararlı RP var şimdi." Konuşmalarında IMF ve AET'ye değinen Genel Başkan Tekdal, bu konulan her fırsatta yinelediğini kaydederek, IMFnin de AETnin de milleti köle yapmaktan başka bir işe yaramadığmı söyledi. Ekonomik ve kültürel bağımsızlığın olmadığı bir ülkede, siyasi bağımsızlıktan söz edilemeyeceğini, bu nedenle ambargo, kota, vize uygulamalanmn sürdüğünü savunan Tekdal, Türk parasının ve pasaportunun işlemez durumda olduğunu dile getirdi. DUOCID S A Ğ L I K *IM Ayrıntıh bilgiiçin: Pfizerİlaçları A.Ş. (Ampicillin 0.25 g./ Ortaköyİstanbul Sulbactam 0.125 g.) Tel: 16022 10(8 Hat) DUOCID 0.5 g. Dozaj Formlan: DUOCID 0.25 g. SULBACTAMAMPICILLIN (Ampicillin 0.5 g./ Sulbactam 0.25 g.J DUOCID 1.0 g. Reçete ile satılır. (Ampicillin 1.0%./ Sulbactam 0.5 g.) H İ Z M E T t N D E İ L İ M