25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
F CUMHURÎYET/7 DemirePin 'manidar' gezisi A.NKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Eski başbakanlardan Süleyman Demirel de, Bulent Ecevit gibi meydanlara hazırlanıyor. Demirel, ara seçimler nedeniyle ilk gezisini Samsun'a yapacak. Demirel ara seçim yapılacak olan Samsun'un ilçeleri, Bafra, Havza, Vezirköpru \e Ladik'te iki gün sureyle halka hitaben konuşacak. Süleyman Demirel, U Eylül Perşembe günü Bafra'ya gidecek. Kalabahk bir konvoy ve eski AP'U parlamenterler üe birlikte Samsun'a gidecek olan Demirel, Bafra'da halka hitap edecek. Demirel'in Samsun gezisine milletvekili adayı DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile DYP yöneticileri de kanlacaklar. Demirel'in Cindoruk'u aday olarak halka tanıtacağı ve Cindoruk için oy isteyeceği bil 12 Eylül'de Samsun'da gövde gösterisi yapacak ANKARATASI İran manzaraları Dışişlen Bakanı Vahit Halefoğlu'nun Tahran ziyareti, Türkiye ile İran arasındaki laiklikşeriat çatışmasının ilginç bir örneği ile açıldı. İran İslam Cumhuriyeti'nin lstanbul'daki başkonsolosu kendisini gecirmek üzere Atatürk Havalimanı'nın şeret salonuna gııdığmde, Halefoğlu ve heyet üyeleri viskılerini yudumlamaktaydılar. Dışişleri Bakanı, İran Başkonsotosunu sohbet için şeref salonunun viskisiz bir köşesine çekti. Bakan ve beraberindeki heyet, bazı gözlemcilere göre "dlplornatik rötar" yapan İran Havayolları'nın Boeing747 dev jumbo uçaöının üst katına yerieştirıtdiler. Halefoğlu'nun çaprazındaki köşede ise İran Aır'in tüm seferlerınde güvenlik amacıyia bulunan sakallı bir devrim muhafızı oturmaktaydı. Uçaktaki bayan hostesler ise bütün vucutlarını kaplayan lacivert bir elbise ve başörtüsü giymekteydiler. Halefoğlu'nun beraberindeki heyette, önümuzdeki aralık aymda Tahran Büyükelçiliğı görevini üstlenecek olan Dişişlerı Ikilı Ekonomik ilişkiler Genel Müdür Vekilı Volkan Vural da yer almaktaydı Geçen üç yıl içinde Dısişlerinde Türkiye'nin Ortadoğu ülkelen ile ekonomik ilişkilerıni yürüten Volkan Vural, Halefoğlu'nun deyışiyle, Tahran'da "gorücüye çıktı" Dışişleri Bakanı "Volkan Vural'ı gorücüye çıkartıyoruz" deyince, gazetecıler heyette yer alan sözcu Yalım Eralp'i işaret ederek, "Sözcünüzü ne zaman ve nerede gorücüye çıkartacaksınız?" diye sordular. Halefoğlu, Yalım Eralp'e baktı ve "O, evde kaldı" şeklinde konuştu Halefoğlu'nun İran ziyareti, önümuzdeki aralık ayında Lahey'e gidecek. olan "hatef" İamet Birsel ile "selef" Volkan Vural arasındaki gayrı resmi görev değişıminin ilk aşamasını oluşturdu. Tahran Büyükelçisi Ismet Birsel. ziyaretın başında tedırgındi. Türkiye'nin Irak operasyonundan sonra belıren soğuk havanıa giderilememesi halınde, üç yıllık mesaısinin ardından Tahran'dan, ilişkiler gerilemiş bir halde ayrılmak durumunda olacaktı. Ziyaretın olumlu bir hava içinde sonuçlanmasına en çok sevinenlerden biri de kendisi oldu. Dışişlerinin AET uzmanı diplomatlarından olan ismet Birsel, Türkiye'nin AET'yetam üyeliğinin en hararetli taraftarlarından biri olarak tanınır. Birsel, Tahran öncesi mesaisinde her fırsatta tam Cıyelik başvurusunun bir an önce yapılmasını savunmuştu. Talihin garip bir cilvesi, büyükelçi olarak Tahran'a gönderildi ve bir zamanlar Türkiye'nin Avrupa ekonomik bütünleşmesi içinde yer alması için çalışırken bu kez şeriata dayalı bir devlet duzeninin hâkim olduğu Iran'la ekonomik ilişkilerin yoğunlaştırılması için enerjik bir şekilde çalıştı. Ayrıca, Pakistan, Türkiye ve iran arasında "Ekonomik Isbirtiği Orgütü'nü (eski adıyla RCO) canlandırılmasında emeği geçenlerden bın oldu. Dışişlerinin önde gelen ressamlarından biri olan Birsel, resim çalışmalarını Tahran'da da sürdürdü. Bu çalışmalannı önümuzdeki sezon Istanbul'dakı bir galeride sergileyecek. pekâlâ bir "yumuşama" işaren olarak alınabilir. Halefoğlu ayrıca İran Dışişleri Bakanvekilı Beşareü'den etkilendığini gizlemedi. Şah dönemınde zmdanda dört yılını geçiren Besareti, Halefoğlu'natırrtaklarımn SAVAK tarafından nasıl s^küldüğünü anlattı. Ankara 2. Bölgede ANAP'tan milletvekili adayı olan ve son haftalannı daha çok kahve toplanttlarında nutuk atarak geçiren Halefoğlu, politikaya ısınmış olduğunu İran ziyaretinde de gösterdi. Gördüğu her kahveden içeri dalması çevresindekılerin, "Beyefendi yanlış seçim bölgesindesiniz" şeklinde esprilerine yol açtı. Örneğin, İsfahan'da ziyaret ettiği Celsatun Sarayı'nın bahçesindeki kahveyi görünce yanmdakilere, "Hadi girip biraz oturalım" dedi. Halefoğlu, kahvedekı vatandaşlann elini sıkmayı ihmal etmedi. Sözcu Yalım Eralp nargile içmek isteyince de "Hadi, Iç bakalım" dedi. Gelgelelim, söz Ara seçimlere yönelik ilk gezisini 1112 eylülde yapacak olan Süleyman Demirel için Samsun'da geniş çaplı hazırlık yapılıyor. Bemirel, Bafra, Hayza, Vezirköpru ve Ladik'te iki gün süreyle halka hitaben konuşmalar yapacak. Geziye DYP Genel Başkanı Cindoruk da katılacak. dirildi. Demirel, 12 Eylül günü de Samsun'un diğer ilçeleri Havza, Vezirköpru ve Ladik'e gidecek. Ara seçim yapılacak bu bölgede DYP'ye destek arayacağı belirtiliyor. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un Samsun'dan milletvekili seçilmesi için' Demirel'in Samsun gezisine AP ve DYP kadroları ağırlık koyacaklar. 10 yıl süreyle yasaklı olmasına rağmen, Demirel'in ilk kez açıkça DYP yanında yer alacağı ve bu partıye destek isteyece|i ifade ediliyor. Demirel'in iki gün sürecek olan Samsun gezisinin, başta Süleyman Demirel olmak üzere yasaklı AP kadrolarının tam bir gövde gösterisine dönüşmesi bekleniyor. Samsun gezisi nedeniyle bütün DYP orgütleri de seferber edildi. Gezi nedeniyle DYP'nin bütün örgutlerinden gelecek olan kadrolar Ankara"da toplanacaklar ve çok sayıda arabanın katılmasıyla uzun bir konvoy oluşturulacak. Konvoy, Samsun'a kadar Demirel'e eşlik edecek ve yol boyunca Demirel için gösterişli karşılamalar yapılacak. Demirel 12 eylül akşamı Ankara'ya geri dönecek. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, bugun Samsun'a gidecek. Cindoruk 4 gün Samsun 2. Bölge'deki ilçelerde gezecek ve 4 eylül günu Ankara'va dönecek. Bayar kimi desteklerdi? de yaptığı geziler sırasında, çocuktarla MEVLANA, FU2UÜYE KARŞI Dışişleri Bakanı Halefoğlu'nun Tahran Havaalam'nda, çccuk doktoru (ve cocuğu yaşındaki) Iranlı meslektaşı Ali Ekber Velayetl tarafından sıcak bir şekilde karşılanması "buzlann eridiğine" ilişkin ilk ciddi işaret oldu. Ancak, Velayeti karşılamada küçük bir pot kırdı ve "Seçim) kazandırnzmı?" diye sordu. Halefoğlu da seçimlerin 28 eylülde yapılacağın\ anlattı. Ertesı gün yapılan gö r nadığım emek ar plantılarım sürdürdü: HDP Genel Sekreteri Hilmi Sabuncu, "Celal Bayar'm HDP'nin yüzde bin arkasında olduğunu ve Mehmet Yazar'ı Türkiye'nin kurtuluşunu tayin edecek kişi olarak gördüğünü" ileri sürdü. B. ECEVİT BURDURHDP Genel Sekreteri Hilmi Sabuncu, Celal Bayar'ın "HDP'nin yüzde bin arkasında olduğunu ve Mehmet Yazar'ı Türkiye'nin kurtuluşunu tayin edecek kişi olarak gördüğünü" behnerek, "Turkiye'de demokrasinin 'benokrasi' haline dönüştürüldüğünü ve sağın dagınıklığının güçsüzlügünden ileri geldigini" söyledi. Onceki gün Burdur seçim bölgesine gelerek bir basın toplantısı düzenleyen H D P Genel Sekreteri Hilmi Sabuncu, "Burdur'a ara seçim stratejisini belirlemeye geldigini" belirttikten sonra, "Eski liderlerin en son ve en büyüklerinden birisi olan Celal Bayar'm cenaze merasimini bile istismar edecek derecede faaliyet içerisine girildi. Bayar'a azıcık saygı duyan bir ekip, cenazesini istismar etmez. Bayar bizi destekliyordu. Mehmet Yazar'ı da Türkiye'nin kurtuluşunu tayin edecek kişi olarak görüyordu. HDP'nin yüzde bin arkasındaydı" dedi. Hilmi Sabuncu, basın mensuplannın sorularını yanıtlarken, şu anda anayasada bir değisikliğe gerek gormediklerini, ileride bazı maddelerinin değiştirilebüeceğini beiirtti. Yasakların kaldırılması için "referandum yapılmasf konusunda da Sabuncu "Demokrasiyi 'benokrasi' haline çeviriyorlar. 12 Eylül öncesinde bir cumhurbaşkanı bile seçemeyen bu devlet büyüklerimizi milletimiz belki de sahnede görmek istemeyecektir. Şitndi halk oylamasına sunulduğu zaman, yasağı biraz daha one alma çabasında olan bu kişiler, ya halk oylamasında ters sonuç çıkarsa ne yapacaklar? Bir zamanlar anayasaya hayır demişlerdi, °7o 91.5 oyla kabul edildi" şeklinde konuştu. Sabuncu, HDP'nin dürüst hizmet etmek için kurulduğunu belirterek, , Özal için, "El yordamıyla ekonomi yaptlmaz, vergi iadeleriyle seçimden önce kendisini finanse eden firmaları destekliyor" diyerek 1983 yıhnda ANAP'ın gazetelere verdiği ilanları gösterdi ve vaatlerine uymadığını anımsattı. Halefoğlu, İranlı yöneticilerle rüşmeler, krız çözme diplomasısinde şiirin etkili bir araç olabileceğını gösterdi. Velayeti, resmi görüşmelen Mevlana'nın "devletle geldiniz" diye başlayan bir dizesını Farsça okuyarak açınca, Halefoğlu da kendisine hemen Fuzuh'den bir beyıtle karşılık verdi. İki Dışişleri Bakanı karsılıklı şıır okumayı ziyaret boyunca sürdürdüler Halefoğlu. İran Başbakanı Mir Hüseyin Musavi ile görüşmesinde, "Bakanınızla muaşere (karsılıklı şıir okurna) yaptık. Çok başanlı" deyince, Musavi sordu: "Kim kazandı?" Halefoğlu, "Durum musavi" diye yanrt verdi. Aynı gün bir başka renklı olay da, Cumhurbaşkanı Seyit Ali Hamaney'ın Halefoğlu'nu kabulü sırasında yaşandı. Haleloğlu'nun, Türkiye'nin Körtez savaşındaki tarafsızlığı konusundakı şüpheleri gidermesi ve Irak operasyonu ile ilgili anlaşmazlığın giderılmesinden sonra Hamaney cebirvden çıkardığı tespihini çekmeye başladı. Doğu dıplomasisinde tespın cünün nargile içme denemesi pek basarılı olmadı. Ayrıca nargilenin marpuçunu düzgün bir şekilde saramayınca, bakandan "fırcayı yedl" Halefoğlu, "Dur oğlum, ne yapıyorsun? O öyle mi sanlır nargileye?" dedi ve marpucu düzgün bir şekilde sardı. Halefoğlu'nun iran ziyareti sırasında en çok yakındığı konu, Farsça bılmemesiydi. "Emekli olduktan sonra koşeme çekilip Farsça öğrenmeyi tasarlıyordum. Bakan olunca, zaman kalmadı" dedi. Halefoğlu'nun anlattığma göre, 1961 yılında Dışişleri Bakanı Selim Sarper kendisini büyükelçi olarak Tahran'a göndermek ister. Ancak, dönemin genel sekreteri, "Çok genç" diyerek Halefoğlu'nun Tanran'a gıdışıne karşı çıkar. Halefoğlu, "O zaman büyükelçi olarak buraya gelseydim, şimdi ne güzel Farsça da biliyor olurdum" dedi. Vahıt Halefoğlu, Tahran'da Farsça öğrenmek üzere bazı kitaplar da sattn aldı. toplantılannda konuşan gelen, solcu olduklannı, 'duklarını sanan bazı mctya, tuzaklara düşürmeye kili adayı Rahşan Ecevit kısa bir konuşma yapuktan sonra mikrofonu eşi Bulent Ecevit'e verdi. lşçüerin sorunlanna ağırlık verdiğj konuşmasmda Ecevit, Özal hükumetinin ekonomik uygulamalannı ve işçi haklarına karşı aldığı tavn eleştirdi. özal'ın işçinin ve halkın siyasetls ilgilenmesinden korktu|unu savunan Ecevit göruşlerini, "12 EylUl'den '. önce lerönin de etkisiyle halk siyaselle ilgilenmez halt geldi. Üç yıl sonra bir de uyan• dıgında baktı ki, butiın haklan elinden alınmı; gitmiş. O balde halk hakkını koruvabilmek için siyasetle ilgilenme>e ' mecburduı" diye açıkladı. 12 Eylül'den sonra bir sendika hakkında . siyasetle ilgilendiği için dava açıldığıru anlatan Ecevit, "Alullı duşman ÇeşmeDıca'yı. talil köyleriai bombalamaz. Rafıneriyi bombalar Aliağa'da. O halde işçi, işçi sendikalandışpolitikajlaaskerlerden bile daha çok ilgUenmek zorandadır. Scndikalar. işçifer siyasetin içine girmeye mecburdur. Girmezseoiz Turkiye'de demokrasi >ok demektir. Mademkisendikalann siyasetle ilgilenmeleri yjtşakar, o halde Turkiye'de demokrasi >ok deinektir" dedi. Sosyal demokrat bir parüaiç niıeliklerini anlattığı konuşmasmda Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: '"Bugün bu niteKkleri hangi parti yerine , getirirse ona yakın görünuyonım diye gazeleterde ne kadar ağır saldınlar olduğunu go»•üyorsunuz. Ben hapse girmeyi goze yonım ama begenmediğim, inanmadıgım t.arti uğruna neden hapislere gireyim. Demokraüm, ilericiyim. diyen birtakım insanlar çıkmış, aylardır yıllardır bana ve eşime baskı yapmaya çahşıyoriar. Bu arada gazetelerde birtakım yalan haberler yayımlarujor. Gazetekrde yalan haberlerden biri çıkü. Onun da cevabını verdim, umanm koyarlw." , Aliağa'dan sonra lzmır'e bağlı Helvacıköy'e gecen Ecevit burada üzüm, pamuk, tütün üreticilerinin sorunlanm dinledi. Sezen , Yurdakul adlı bir yurttaşın DSP ile SHP'nin v .(jirleşme isteğine karşı çıkan Ecevit, "Ben^".ee. de SHP ile DSP bir araya gelmeli. Ama . aerede?" diye sordu. Ecevit, bırleşmeyi tabarun oylanyla çatır çaur yapacağmı savundu. ANAP SELAMI VE ÇOCUKLAR Bafbakan Özal, 10 saat süren gezisi boyunca zaman zaman 6. bölge adayı Hüsnü Doğan 'la birükte gençlere ANAF selamı verdirtti. Dünkü seçim turunun bir özeUiği de, çocuklarm "Prtcfc" otobüsüne geniş ilgisiydi. Şarküıtürkülü otobüsü görebümek için birçok genci tehlikeli hareketlere sevketti. Özal, İstanbullulara adayını tanıttı: Dayımın oğluna oy verin niyle evlerinin yıkılmasından yakındılar, bazıları da yıkılan evlerinin yeniden inşa edilmesini, ya da evlerine ruhsat verilmesini istediler. Başbakan konuşmalannda, 6. Bölge adayı Hüsnü Doğan'dan övgüyle söz etti. özal, "Adayımız dayımın oğhı, benimle birlikte yetişti. Babas\ küçük yaşta öldii. Bizim terbiyemizi aldı. Şimdi Tanm, Onnan ve Köyişleri Bakanı. Bundan daha iyi aday bulamazsınız" dedi. özal, daha sonra 197880 Ecevit hükümetinde ekonomik işlere bakan Başbakan Yardımcılığı yapan SHP'nin lstanbul adayı Hikmet Çetin'in adını anmaksızın şöyle konuştu: "Size bir hikâye anlatacağım. 197880 yülan sıkıntılı yıllardı. Petrol krizi vardı. Akaryaktt, tüpgaz ve margarin yoktu. Zamamn bir bakanı, Arap ülkesine gönderildi, petrol istemek için. Neticede bir tanker petrol vermeye razı oiuyorlar. Arkasından bizim bakan diyor ki, 'Bu petrolün tankerini ucuz fiyattan rnı bize vereceksiniz?' Onun üzerine kapıyı göstermişler, buyurun dışanya diye. Türkiye bugünlerden gecti. Türkiye'yi o hale getirenlerin bir tanesi, o bakan şimdi buradan adaydır. Onun gittiği Arap ulkesinden şimdi Türkiye'nin 1 milyar alacağı var. Onun için oylannıza sahip olun. Bir daha o eski günlere. petrol dilenciligi yapan günlen dönmeyelim." Özal, bugün bazı kişilerde "eski günlere özlem" olduğunu beiirtti, " O günlerde havadan para kazananlar vardı. Kuyruk vardı, karaborsa vardı. Onun icin TUrkiye'deki Lstikrara sahip olan. Artık Tarkiye geri dönemez" dedi. Başbakan' ın konuşmasını dinleyen ve alkışlayanlann genellikle 1520 yaş grubundakiler olduğu dikkati çekti. Konuşmasmda gençlerin kendilerini tuttuğunu söyleyen Özal, "Yaşlılann duası bizimle, orta yaşldar zaten bizimte çalışıyorlar. Geriye ne kaldı? Çocuklar... Onlann da sevgisi bizimle" şeklinde konustu. Başbakan özal, daha sonra Fatih ve Eyüp'te mahalleleri dolaştı. 10 saatb'k tur boyunca en büyük kalabahğm görüldüğü Kocamustafapaşa'da halka hitaben konuşan Özal, "Tabela partüeri seçim sonunda biterler. Onlan boş verin. Bir kısım partiler de biz eski partilerin devamıyız diyoriar. Anayasa« uygun degil, ama biz bırakın millet hesaplannı görsün diyoruz" dedi. Rami Altıntepsi'de gezinin sonunda bir kızın kendisini öpmegörmesin" diyerek espri yaptı. Özal, Yakup Sari'nın kendisine "anarşisi damgası" vurulduğunu söylemesi üzerine, ilgilenmesi için durumu Hüsnü Doğan'a havale etti. lstanbul Haber Servisi Başbakan ve ANAP Genel Başkanı Turgut Özal, tstanbul 6. Bölgedeki ilk seçim kampanyasında partisinin adayı olan yeğeni Hüsnü Dogan'ı "Birim terbiyemizle büyüdü" diye takdim ederken, SHP'nin adayı Hikmet Cetin'den "eski petrol dilencisi" olarak söz etti. Başbakan Özai "Petek" adlı otobüsle Zeytinburnu, Fatih ve Eyüp yörelerinde dolaşarak, görünen kalabahklara hitap etti. Önceki gece Istanbul'a gelen Özal, dün Harbiye Orduevi'nden saat 11.40'da tl Başkanı Eymen Topbaş'ın özel otomobiliyle ayrıldı. Açıkhava Tiyatrosu önünde kendisini bekleyen "Petek" otobüsüne bindi. Basbakan'la birlikte lstanbul milletvekili adayı, Tarım Ortnan ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Dogan, Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, bazı milletvekiUeri ve il başkanı da "Petek" le birlikte seçim bölgesine gittiler. tlk olarak Zeytinburnu ilçesine giden Özal, halkoyunlan ekiplerince karşılandı. Bu arada "Size Selam Getirmişem " adlı Azeri türkü, sözleri değiştirilerek "An Petek Yuvasından, Anavatan Diyanndan, Aziz Dostum Özal'ımdan, Size Selam Getirmişem" şeklinde çalındı. Seçim arabasını sık sık durduran yurttaşlar, Başbakan'dan çeşitli isteklerde bulundular. Bunlardan bir bölümü, istimlak nede Vakko'dan ünfoersâteye giremeyen gençlere... Üniversite sınavlannda dilediğı sonuca ulaşamayan gençlere bir çağnmız var... 'Satış Elemanı' konusunun modern ekonominin en gerekli mesleklerınden biri olduğuna inanan, bunun için eleman eğitiminde çağdaş yöntemlerden ve Batı'nm eğitim uzmanlarından yararlanan bir kuruluşuz. Dilerseniz, bu faaliyetlerın bir örneği olan, ajylül'den itıbaren Vakko Mağazaları elemanları için gerçekleştirilecek ve Amerikalı uzman Stephanie Farrar yönetimınde yürütülecek çalışmatara, ücretsiz olarak, siz de katılabilirsinız. Vakko ile böylesi bir ilişkiyi başlatmak ilginizi çekiyorsa, ilişikte bir fotoğrafınız da bulunan, kendinızi tanıtan mektubunuzu (lütfen, boy ölçünüzü eklemeyi unutmayın) engeç 10 Eylül günü elimize geçecek şekilde, "Vakko/Persone! Müdürlüğü Londra Asfaltı, Topkapılstanbul" adresıne gönderin. Bekliyoruz. si üzerine "Aman hanım SEÇtM N0TLAR1 İztenimler Ecevit'e zeyun dalı HtKMET ÇETİNKAYA İZMtR Aliağa ijpiter/n yoğun olduğu bir itçe. Günlerden pazar olduğu ıçin, vardiya boşluklanndan yararlanan TPAO'nun rafineri vePetkim'in dolum tesıslerinde çalışan işçüer Bulent Ecevit "ı dinlemeye gelmişlerdl Aliağa Kâam Dirik Mahcüesi'nde denize yakm bir kahverfe konuşan Ecevitler'i heryerde olduğu gibi kadınlar da dinlemeye koşmuflardı. Hatta iki gündür Ecevitler'i ızleyen doğu illerinden gelmış "ştkşıktdım bir hanım teyze" vardı ki, olmadık yerde yammıza sokulup, "iıravo Ecevit" diye bağınyor, acayip davrantşlarla çevndekilere "bu da kim?" dedirtiyordu. Ecevitler Aliağa'da yaklaşık 2500 kişiye sestenditer. tzmir'deki topkmttlann aksme yakalan gtivercin rozetli dinkyenknn sayısı rozetsizlenn yarıst kadardı. Yirmi araçlık konvoy ise çevre ilçe örgutlerinden oluşuyordu. Ayvaiık, Edremit ve Balıkesir'den gelenkrin sayısı da bir nayli kabankiı. Ecevitler'in konuştuğu kahvenin tam karşısına ise, "Tek yol dtmokratik soi Ayvabk'" yazılı bez bir afîş asılmıştı. Bir yandan Bulent Ecevifin yazdığı şiirden bestelenen "•fjyum" marşı çalıyor, 6te yandan "Kıbrts fatihi Karaoğlan Aliağa'ya geliyor" anonsu çevrede yankılanıyordu. İfte tam bu sırada DSP konvoyu Aliağa'ya gırip, ılçe içinde tur atmoya başladı. Kahvenm çevresinde araçların gönilmesiyle birlikte kalabahk arttı. Rahşan Ecevil, ahştlagelmiş ktsa konuşmasından sonra sözti Bulent Ecevit'e bıraktı. Ecevit, konuşmaya hazıriamrken, SHP Aliağa tlçe Baskanı Hakkı Ülkü elinde bir zeytin dalıyla Bulent Ecevit'e yak/aşıp, "Hoş geldiniz Sayın Genel Başkanım" dedi. CHP'nin gençlik kollanndan gelen 40 yaştndaki SHP ilçe başkamnın gözleri dotmustu. Bulent Ecevit, zorakı bir gütümsemeyle zeytin dalını alıp teşekkür etti. Bir baska yurttas emekli öğretmen tbrahitn Ayaşlıoğlu, elindeki mektubu Bulent Ecevıt'e vermek istedi, ama veremedL Çünkü DSPIi yöneticıler emekli öğmmem engeUedüer. Mektup şöyleydk "ülkemltdt 1950'terdtn bu yana karşıılanmn bizlere dlnsiz, soku, aştn solcu ve hatta kornünist suçlamalannda bulundular. Bizler; laiklik ilkesini ve düsunce ozgüriüğünü savunduk. Söz. konusu süahlann ortaklaşa htdef tahtas olduk. Ankana milUtvekili adaymızın 'asırı solcular SHP'yı destekliyor' diyerek aynı silahı kullandığını basmdan esefte öğrendtm. MtUetvekiH adaytmzm sözlerini tasvip ediyor musunuz? Ediyorsanız, bos kakm UtierUc tahtmuzdan uzaklaşacağuuzı ve sevginule dotu gönüUerimizjn bosatmasma neden olacağvuzt arzederim." Bulent Ecevit, dün bir şeym ayrtmma vardı sattmz. Aliağa'da önce işçi sorunlanna sonra tarımsal konuiam değinip SHP'ye yükknirken, kendisini dinieyen topluluğun en azyansımn SHP'li olduğunu biliyordu. Bu yüzden SHP'yı eleştirmeye baslamadan önce de "Beni nntzur görüıiSHP'U arkadaşlar" dedi. Ecevit, dün Aliağa'da iki kez yineledi bu lümceyi. Aliağa'dan sonra Heivactköy'de konuştu Bulent Ecevit. önce Erdai Inönü'nün, ardından Turgut özal'ın uğrak yeri olan Helvacıköy, Ecevitler'e de aynı sevgiyt ve konukseveriiği gösterdi Çünkü Helvacıköy'ün siyasal tercihi DYP'den yana. Hetvacıköy'de, köylüter tittıin, üzüm, pamuk gibi ürUnlerde uyguianan devtet politikasmı eleştirdiler. Ecevit, önce köyluleri konuşturdu, ardından da ANAP iktidannın ekonomi politıkasının nasıl sırt üstii geldigini antatfı. Sezen Yurdakul adlı bir teknisyen Biltent Ecevit'e 43 bin lira aylık aldığmı söyleyip, "ötal'ın aiternatifı SHP ve DSP ayn ayn degü lüm sosyal demokratlardır" dedi Bulent Ecevit, bu tümceden SHP ve DSP'nm birleşmesi önerisim sezdı. Her tamanki gibi 1965 'tekı demokratik sal hareketten söz açıp şunları söyledt "Sol hareketi ttaslattık ve bölundük. Birçok kişi 'Eyvah bölundük, mahvolduk' dedi. Çünkü içimizde asherlerin dediğfni yapanlar vardı. Aynk otlan temiıienmiştt Oykmmız yüzde 29'a düşmüştü. Bir daha bölundük yüzde 37 oUu. Bir daha bölundük oybtrmuz yüzde 42'ye çıktu" Sezen Yurdakul adlı yurtlaş, Ecevit'in bu sozlerine gtildü. Bulent Ecevit, "Ve güluyorsun?" diye bir soru yöneltti. Yurttaş bunitn üzerine, "Siz biiyle löyiüyorsumiz, ama nkıntıyı çtken biz olacağız" karşılığmı verdi Bu sırada bir grup DSP'hnin Sezen Yurdakul'a, "Sen yerine git, aştn sol SHP'ye gü" dedıkleri duyuldu. Konvoy az sonra Hehacıköy'den aynkh. Kahvelerden birisine oturduk. Çaylanmızı içerken bir köylti karşımtza geçıp sordu: Hani Turkiye'de demokrasiyoktu? Baksamza BüUnt Ecevit, yasakh otduğu halde. nasıl da politika yaptyor... Çocuklarla 10 saat YALÇIN ÇAKIR "Ben çocuklan ve gençleri çok seviyorum.." Başbakan özal'ın dünkü seçim turunda bu sözcukler dilinden düşmedi. Çünkü özal'ın da dediği gibi genelde 22 yaş grubunun altmda gençter kendisine büyük ilgi gösterdiler. Çalgılıtürkülü, sözlüsazlı ANAP otobüsü "Petek"in arkasmdan çocuklar koştu, el çırptı, Zenger'in uyanlarıyla gömleklerini çıkartıp salladu Büyükler ise, pazar günü habersiz gelen bu gürültülü konvoyu camlardan izlemekle yetindi. özal, gezi boyunca mikrofondan "Size Selam Getirmişem" şarktsının sözlerini yineledi. Gezinin sonuna doğru bir ara mikrofon anzalanınca Erkal Zenger kendisine "siz böyle söylüyormuş gibi devam edin" dedi. Ve özal da şarkmın sozlerine göre dudaklannı oynatırken, olobüstekilerin "özal da playback yapıyor" esprilerine yolaçtı. "Petek" otobüsünün öğleye doğru Zeytinbumu'nda başlattığı "tur", Rami Altıntepsi'de saat 2l'lerde bitti. Demek ki özal, en yorucu seçim turunu atarken, 10 saat dolaştı. Sonunda yoruldu ama gazeteciler kendisini anketler konusunda sıkiştınyoriardu Beiediye Başkanı Dalan, araya girerek "Yapmaym, saatlerdir dolaşıyor. Zeki Müren bile bu kadar okuyamaz" demek zorunda kaldı. 6. bölge adayı Hüsnü Doğan, otobüsün ön tarafında halka el salladı. özal da sık sık, "Kendisi dayımın oğludur. Bunu da böyle bilin. Bizim elimizdeyetişti" dedi. Bu durumda Doğan'a söyleyecek bir şey kalmadu Gezi boyunca iki olay yaşandı. Kocamustafapaşa'dan Sümbülefendi Camisi önüne gidilirken, bir binanm üçüncü katında ki camdan "çembersakalh" bir kişi boş tencereyi gösterdikten sonra eliyle gırtlağım göstererek (bir şey keser gibi) hareketler yaptı. özal, bu kişiye eliyle "in aşağıya.? işareti yaptt Sonra da görevlilere "indirin şunu aşağıya" talimatını verdi. özal'ın yakın korumalan adamı almak için gittiler, ama komsutanndan "akli dengesmin yerinde oknadtgvu" öğrenerek geri döndüler. tkinci olay ise Mevlanakapı'da meydana geldi. özal ve Dalandan imzalı kâğıt isteyen gençleri iterek otobüsün kaptsma yaklaşan bir genç, duyulmayan bazı sözcukler kuilandı ve elkol hareketleri yaptı. Çevre güvenliğini sağlayan Siyasi Şube ekiplerince "götürülen" bu gencin, "bimekân" takımmdan olduğu bildirildi. Bu olay, çevrede, "Başbakan'a saldın" olarak duyulunca, Siyasi Şube yetkitileri, "Bunun aslı olmadığVH, ahnan kişinin Çınar Karakolu'na götürüldüğünu ve karakolca 'esrarkeş' biri olarak tajundıgvn ve serbest bıralaidığını" belirttiler. Gazetelerdeki anketleri değerlendiren "Peıek"teki partililer "kalabalık var ama çoğu çocuk. Asıl seçmenler camlarda. Yani oylar camlarda" diyorlardı. Yalnız, Samsun vetzmir "sallantı"da, Manisa2. bölge "sağlam değil" yorumlarıyla Istanbul'u şimdiden "çantada keklik" sayıyorlardı. VaAke
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle